Bir Cuma Sabahı Ansızın Kapınız Çalınsa!

Cevapla
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Bir Cuma Sabahı Ansızın Kapınız Çalınsa!

Mesaj gönderen 3nokta »

Bismillahirrahmanirrahim

Mail olarak bana gelen iletidir. Çok güzel paylaşmak istedim.:


Evet; bir cuma gününün sabahında ,sabah namazının vaktinde ansınızın kapınız çalınsa!Ve o kapıyı çalan zat zamanın imamı, imam mehdi(a.f) olsa ne yaparsınız?

Acaba; mübarek cuma gecesini ,televizyondaki lüzumsuz programları izlemekten dolayı veya lüzumsuz chat odalarına takılmaktan ötürü ,uyuklayarak yatmamız sebebiyle,gözlerimizi ovuşturarak sinirli bir şekilde sen kimsin mi? diyeceğiz. Sabahın bu vaktinde benim rahatımı bozarak uykumu böldün.Ben o uykumu ibadetim için bile bölmezken!.O mübarek zat kendini tanıttıktan sonra.Ey imam! Ben seni hiç beklemiyordum.Zaten varlığına,bir gün geleceğine pekte inanmamıştım.Annem, babam ve çevrem senden hep bahsederlerdi.Ama senin bu kadar gerçek olduğunu hiç mi hiç düşünmemiştim mi diyeceğiz.?Diyelim ki o anda imamdan izin alıp lüzumsuz mecmuaları,kitapları saklayarak evimize bir çeki düzen vererek toparladık. Peki;dağınık,şüpheli,Allah’ı anmaktan gafil ve de imamın marifetinden yoksun olan gönüllerimizi nasıl toparlayacağız.? İmamı evin içerisine davet edecek hali ve cesareti kendimizde bulabilecek miyiz? Ve imam bize bakarak şöyle buyursa:Ben senin gönlünde ve hayatında yoktum ki evine de gireyim diyerekten kapıyı yüzümüze kapatarak çıkıp gitse.Bu durum karşısında, başımız aşağıda ,ne söyleyeceğimizi bilemeyecek bir halde donup kalsak!Ne kadar utanç verici ve ne kadar bir üzücü durum değimli?


Ve yahut; müminin gönlünün kıblesi, evlad-ı Hüseyn,Eba Salih , aynı vakit de kapımızı çaldığı zaman ,bizler seccadenin başında göz yaşarlarımızı silerekten yerimizden doğrulup, kısık bir sesle, kimsin? diyerek seslendiğimiz de,karşıdaki ses :Ben senin Mevlanım!EY bana gönlünü açan aç kapını buyurduğunda ve onu karşımızda gördüğümüzde onun ayaklarına kapanıp ,ayaklarına sarılarak; ah efendim!Senmisin gelen nerelerdeydin?Gönüllerimiz hicranınla yanmaktaydı.Ne büyük cezaydı herkesi görüp de seni görememek,sana selam gönderip de selamını alamamak serzenişiyle onu içeri buyur ederekten günahkar gözlerin göz yaşıyla ıslanan seccadeye buyur etsek.Büyük bir sevinçle koşarak hemen minik çocuklarımızı kaldırarak yavrularım;bana hep sorduğunuz imamımız niye gelmiyor sitemlerinize cevaben, kalkın o beklediğiniz hep sorduğunuz imamımız geldi desek. Ve onun o mübarek bedeninin arkasında ailece namazın gerçeğini görerek ve namazın hazzını almayı yaşayaraktan onunla beraber, Ferec ve Ahd dualarını zemzeme etsek.İbadet bittikten sonra onunla bir tanıdık bir dost gibi hasbihal ederek,imam Hüseyin için yazdığımız bir şiiri okuyaraktan beraber ağlayarak, ezadar olsak. Mahcup ama sevinçli bir şekilde onu ve ehlibeyti tanımak için kütüphanede bulunan kitapları ona göstersek. İmam, evin maneviyatını gördükten sonra sen bana zaten sır değildin diye seslense. Halbuki ,ben seninle gönül diliyle konuşuyordum buyurarak, başımıza el çekerek alnımızdan öperek şöyle buyursa:Senin beni tanıman, hatırlamam benim emrime uyman aslında benim de seni hatırlamam demekti.Sen beni hatırlayıp ağladığın zaman, senin gözyaşların benim sana cevabımdı diye buyursa .Zaten ben sana hep aşinaydım dese.Ve imam bu misafirlikten ve ev sahibinden memnun kalarak ayrılırken bizlerin onu kapıya kadar sevinç gözyaşlarıyla uğurlarken İmama hitaben duygularımızı şöyle ifade etsek: Ey Fatıma’nın Yusuf-u, gel de sende yok olsun varlığımız.Seni anmakla şad olsun gönlümüz.Sana bakmakla aydınlandı bu karanlık kalpler.Yalancı leylalara bakan gönlüm ancak sana bakmakla surur ve sükut buldu.Sana olan iştiyakım ve arzum, annesini arayan bir yetim gibi her geçen dakikada artmaktadır.Ey sahibimiz zuhur etde gülsün Al-i Muhammed’in yetimleri .Ey mevlam! bu sabah çaldığında kapımı bilmelisin ki, bu sabah cennet sabahlarından bir sabahtı bana .Benim cennetim sensin ey sahibim. Bizler ne karda günahkar olsak ve sana layıkta olamasak da ne olur ey sahibimiz; elimizi bırakma, lütuf ve inayet eyle bizlere.Evet buda ne kadar sevinç ve onur verici bir durum ve uğurlamadır değimli?Evet bizler kendimize soralım;İmam-ı zaman ,Mevlamız ansızın bir cuma sabahı çıkıp geldiğinde onu hangi hal üzere karşılarız?
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Ebu Hasaneyn
Mesajlar: 383
Kayıt: 13 May 2009, 03:47
Konum: Hatay'lıyız Hak Muhammed Ali'ye Can feda'yız

Re: Bir Cuma Sabahı Ansızın Kapınız Çalınsa!

Mesaj gönderen Ebu Hasaneyn »

Eline Sağlık Kardeşim Ne Mutlu Bize ki Böyle Bir Şey Olsa
veya Kim Bilir Olmuştur Belkide Haberimiz Bile Yoktur :)
LA İLAHE İLLALLAH (celle celelehu) - MUHAMMEDEN (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) RESULULLAH - ALİYYEN (aleyhisselam) EMİR-EL MÜ'MİNİN VELİYULLAH -(KURTULUŞ YOLU) Allah (c.c) Hz.MUHAMMED (s.a.a.v) Hz.12 HAK İMAMLAR (a.s)
N.K.Caferi
Mesajlar: 214
Kayıt: 24 Eyl 2010, 09:56
Konum: Gönlümüzde senin aşkından gayrısına yer yok. Toprağımız aşkınla yoğrulmuş, gayrısına yol yok .

Re: Bir Cuma Sabahı Ansızın Kapınız Çalınsa!

Mesaj gönderen N.K.Caferi »

Elinize sağlık güzel bir yazıydı
Resim
Susmak, bazen cevabı yeterli kılar
En büyük gerçeğin sessizliği gibi
SUSMAK Bir mısrada halini arzetmek gibi..
Cevapla

“Oniki İmamlar'ın Hayatı” sayfasına dön