Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

[beyazgül12]

SEVGİNİN FAYDALARI

Halk arasında bir deyim var " İki adam bir olursa üçüncüsü Allah dır." Aciz halim bu sözü bir sene düşündüm.İki adamın arasındki Allah nedir ,diye.Neticede üçüncü olan Allah ı buldum. Meğer sevgiymiş .Çünkü sevgi olmazsa ,nefret olsa ,o iki adamın bir araya gelmesi mümkün olmaz. Bir araya getiren sevgidir.

GERÇEKLER CEVAHİR SATIYORLAR ALAN YOK

Ahmak odur taştan cevahir bile
Aldanmıştır Ak üstünde karaya
Pir Sultan

Taştan cevahir dediğindeki esas mana gerçek erlerin sözü olan cevahirdir. Ak üstünde karaya aldanmış demek ise ,gerçeği dinlemiyorlar kitap okuyorlar ,oysa canlı kitap insandır.

Değerli kardeşler misal sen bir gerçek ersin .O menzile gelmek için ,aç susuz mürşide hizmet derken bir çok serancamlardan geçmiş o menzile gelmişsin. Adam seni duymuştur ki iyi adamsın iyi konuşuyorsun ,gelir karşına .Bu gelen adam ister hoca olsun ,ister dede olsun,ister alim olsun ,isterse tahsilli profösör olsun ,hiç farketmez ,hepsi de aynıdır.Çünkü hiç birisinin de kafası uyanmamıştır.Gaflettedir. Seni anlayamazlar.Şimdi sen ayıkmışsın ,gafletten kurtulmuşsun,istersin insanları da uyarasın kurtarasın.Amma ne mümkün .Bir söz söylersin ve uyanması için bir eski olay anlatırsın .O da seninle bir olur anlatır he öyle olmuş ben kitaptan okudum ve duydum .Her neyse böyle olmuş yapmışlar der .Kendisini yitirmiş elde arıyor.

Abdal Musa törenlerinde kitap satıyorum. Birisi geldi bir kitap al dedim.Bana bir kızdı sertçe ,"ben kitabım ,kitabı nedem " dedi.
Ben de "hay senin ayaklarının altını öpem,sen çok gerçek konuştun .Hem sen Ümmül Kur an sın ,Kur an ı natıksın canlı kitapsın "bunu kabul ediyorum." dedim.Eğer kendini okudunsa kitapsın,kendini okuyamadınsa kitap yüklü bir hayvansın" deyince adam bir kaçtı ki sorma.

[beyazgül12]

HÜLASAYI KELAM

Bir söz idam eder bir sözde idamdan kurtarır.Bunu herkes biliyor.İnsanlar ,helali ,haramı ,günahı dış alemde arıyorlar.Oysa ki dıştaki ne günah ne de sevaptır.Günahı da sevabı da dilin yapmaktadır.

Hacı Bektaşi Veli nin (eline beline dilene ) dedikleri gibi hatırda kalır.O da üçlü bu da üçlü kelamdır. Ben diyorum ki :"Sev ,inan ,güven "

Biraz aydınlatayım.Kimi seveceksin ?Kime inanacaksın ?Kime güveneceksin ?Bu gördüğünüz yalancılara mı ?diyenler olur.Hayır biz onları kastetmedik ,onları söylemedik.Bizim pazarlığımız gerçekleredir.Ve gerçek eredir.Kendini tanıyamamış ,kafasını gafletten uyaramamış ,entemuti sırrına girip ,kendi özünde Hak kı görmemiş insan ,ne sevilir,ne inanılır ne de güvenilir.Eğer böyle yaparsan başına büyük işler gelir.Sakın ha...Bizim sözümüz gerçekleredir.tüm kainatı hak görmüş.Özünde de kendi cemalini seyran eylemiş ,bir gerçek eredir sözümüz.İşte bu kabil insanları Sev,çok sev;inan ,çok inan;güven ,çok güven.
İşte 44 senedir bunca çalışmalarımla ve tecrübelerimle edinebildiğim hülasa bilgiyi topladım.Üç kelimeye getirdim bağladım.Zaten Hacı Bektaş Veli de üçe bağlamıştır.Ben de aynısını yaptım.Tekrar ediyorum.
Sevmek ,inanmak,güvenmek
Bunu yaparsan dünyayı feth eylersin.Dünya senin vücut iklimin ,nefsini yenmek ,kendini tanımak ,bilmediğini bilmek anlamak,dünyayı feth etmektir.

[beyazgül12]

TANRI YA YANLIŞ YORUM YAPIYORLAR

Allah verir herşeye kadirdir,ama hizmetinin mukabilinde verir.Hizmet vermeden sana birşey vermez ,boşuna güvenme .Eğer Tanrı dediğimiz gibi vermiş olsaydı ,Hz Muhammed kendinin habibi ,yani yoldaşı O na 43 sene mağaralarda çile çektirmezdi.Eğer Tanrı öyle bir şey yapsaydı fukara Yunus a 40 sene sırtıyla odun çektirmezdi.Eğer Tanrı öyle yapsaydı Hacı Bektaş Veli yi çilehanede 40 gün aç durdurmazdı.Ömründe 40 defa 40 gün aç durmuş çileye girmiş ,Tanrı bildiğimiz kadar cömertlik yapsaydı bunlar onun sevgili kullarıydı ,bunlara yapardı.Savsatalara kapılıpta sırtının üzerine yatma ,çalış ki alasın .Çalışmayan bir şeye ne Allah verir ,ne de kul verir.

Kapılmışsın şuğuleti dünyaya çalışmış kazanmış yemiş içmişsin ,göbek büyütmüşsün .Kendine çalışmamışsın ,yalnız dünya için yani dünya demek senin nefsin demek,hep onu beslemek için çalışmışsın .Ruhundan haberin olmamıştır.Eğer nefsini tepeleyip ruhunla birleşmiş olsaydın ,tüm kendi sırların sana açılırdı.Her varlığa sahip olacaktın.Ruhun Tanrı ,nefsin ise mahluktur.Tanrı yı bırakır da insan nefsi ile bir olursa nerede kaldı onun insanlığı.

[beyazgül12]

İNSANLARIN SEVİLECEK TARAFI NERESİDİR?

İnsanlar zat sıfat diye tabir ederler.Zat Tanrı nın birliği ,varlığıdır.Tanrı bu birliğini dünyada işlem görmesi için bir sıfata gereksinim duymuştur.Çünkü Tanrı nın birliği hepsinden iyidir.Yani elle tutulmaz,gözle görülmez ,zamanı durağı belli olmaz .Bu hal böylece dünyaya gelseydi kim ne bilirdi,kim ne anlardı,kim ne görürdü .Onun için bu teşkilatın bir sıfata ihtiyacı vardır.Bu da adem in varlığını ispat eyleyen sıfatı ki bunu Tanrı kendi sıfatından emanet olarak vermiş ,diyorlar.Yani bir gün alacaktır.Ama o kişi o sıfatın içinde kendi kimliğini bulabilmişse ,sıfatını Tanrı alsa bile o kişinin ismi altında Tanrı nın zatı olan birliği gitmiyor dünyada kalıyor dilden dile dolaşıyor.Kendini bilip ,bulamayan ise ,kalıbı gittikten sonra kendisi de yok olup gidiyor.

Bu Tanrı nın birliği nedir ?Anlayış ,fehim ,duyma ,anlama ,görme ,idrak eyleme .İşte Tanrı nın toplum birliği bunlar her biri birer elamandır.

Değerli okuyanlarım ,insanın sevilecek yeri eti,kemiği ,eli ,ayağı,burnu ,ağzı değil .Bu bir sıfattır.İnsanlarda onu sevmeye mecbur kalıyorlar.Oysa ki sevilen içindeki Hak birliği olan zatıdır.

[beyazgül12]

ATATÜRK E SEVGİ SAYGI

Aynen Hz Ali gibi ,bir kısım insan aşırı sevdiği halde başka bir gurup ise onu benimsemez.

Atatürk e çok saygı gösteren kesim ;kültürlü,aydın görüşlü ,çağa uyan kesimdir.Aşırı dinciler ve şeriatçılar sevmezler.Gerçekler ve aydınlar gelişen çağa göre uyum sağlarlar.Şeriatçılar ise bin sene evvel olan bir şeyi tutarlar ki ille böyle olacaktır diye.Be hey kardeş o dediğin zamanın çağına göre uygulanmıştı.Fakat şimdi başka bir çağ gelmiş,ona gerek kalmamış.Bu çağa göre yeni bir uygulama gerekli olmuştur.İşte her işini bu yeni çağa göre uydurmayan ,hala eskiye giden kimselere cemiyette yobaz derler.Bu insanlara Hz Muhammed gelse dese ki ben bunu o zaman uyguladım.Ama şimdi onun zamanı geçti ,başka bir uygulama vereceğim,bu çağa göre dese ,onu sen bilmiyorsun diye hemen öldürürler herhalde.Nitekim aynı şekilde yenilik öneren insanların bir kaçını da öldürdüler.

Gerçek adam ,Veli olsun Peygamber olsun,evliya olsun ,gazi olsun ,hemen hepsi de aynı görüşte olduğu için daima geçmişi değil de ;günümüzün koşullarına ayak uydurur,uydurmaya çalışır.Yani çağa uyar.

İşte bu bakımdandır ki yobazlar Atatürk ü sevmezler.Çünkü Atatürk çağa göre bazı yenilikler getirdi. Misal " kadınları serbest bırakması ,onlara bir hak tanıması ,erkekle eşitlik getirmesi.Bir de din inanç ile hükümet kanununun birbirinden ayırması ,yani din ve inançta ibadeti zorla kanunla değil de ,herkesin isteğine göre yapmasını yerleştirdi.Yapmayanın günahı kendi sırtınadır.İslamiyeti,kanuna uyup ta zorla sopa ile ibadet yaptırması,camiye doldurmasında ne yarar vardır.Yapan adamda hayır olmaz,çünkü zorla yapıyor ,gönlünce yapmıyor.Oysa ibadet,muhabbet,sevgi ,gönül hoşluğudur.Gönül boşluğu değildir.Zor ,sopa ise seni senden nefret ettiren bir haldir.Bu durumdaki ibadetin ve teatın kimseye bir hayrı olmaz.

Gerek Atatürk ün gerekse aydın görüşlü insanların şeriatçılar ile aralarında bu gibi anlaşmazlıkları olduğu bir gerçektir.
Atatürk saygı ve sevgisine gelince en başta Türkiye yi kurtarmış ve yeniden Türkiye yaratmıştır. Bu ne kadar büyük bir iştir .Onu sevmeyen adamlar acaba bu işin yöresinden geçebilirler mi ?

İkinci makamına gelince bu da maneviyattır.maneviyatta peygamber,veli,nebi ,şehit,gazi,evliya,embiya gibi isimler geçer ki bunların hepsi de hemen hemen aynıdırlar. Sadece isim değişik.Bunun için Atatürk bu isimlerin içinde gazi ünvanını almıştır.Tarihte de gaziler var :Battal Gazi,Aba Müslüm Gazi,Gazi Müsaiyp gibi Bunlar evliya ,embiya peygamber değillerdir. Fakat aynı sırada isim almışlardır.Nefsin elinden ölen şehit olur.Nefsini yenen gazi olur.
Nefsin elinden ölen şehit olur.Nefis düşmandır ki bu iç düşman ,bir de dış düşmanlar vardır.İkisi de düşmandır.Yendiğin zaman gazi rütbesini alırsınız. İşte onun için Atatürk bir gazidir.

[beyazgül12]

sayfa :107

Değerli okuyanlarım şimdiye kadar tüm gerçekler,evliyalar, Peygamberler hep de böyle olmuşlardır.Doğuşta Tanrı insanları farklı yaratmamıştır.Hepsi aynı ve eşittir.Dünyada hayat bulduktan sonra ana baba hangi irktansa çocuk o ırka tevessül eder.Hangi ırktan olursa olsun böyle şeye heves ederse mutlak bir mürşide rast gelir.Yukarıda arzettiğim gibi çalışır,kendisini yetiştirir.Örneğin Hz Muhammed nurdan geldi derler.Maalesef 43 sene çalıştı kendini yetiştirdikten sonra ben Peygamberim diyebildi.Bunu daha evvelki yaşlarda diyemedi çünkü vakit erkendi ,emir gerekti.

MANA ALEMİ BAZI MANALAR
İşte bu kainata bakarak gördüğünü duyduğunu tarihte söylenenleri vücudunda arar bulursan sen bir mana ehlisin demektir. Mana ehli de ulu bir kişidir.Şu adam Allah a ermiş veya Allah ı görmüş diyorlar.Allah a ne kimse erebilir ,ne de kimse görebilir.Ancak o kimse kendine ermiştir,kendini bilmiş ve bulmuştur.İşte bu kendine eren ,kendini bulan adama,Allah a ermiş diyorlar,gerçeği de budur.Çünkü Allah insanda mevcuttur.yani senin içinde sır olmuştur.Eğer sen seni bulabilirsen ,bilebilirsen Allah ı bilmişsin bulmuşsun ve ona ermişsin demektir.Erenlerin sözü vardır:"Her ne arar isen sen sende ara Kudüs te ,mekke de ,Hac da değildir."Sen bu kadar bir ulu varlık olduğuna göre "Tanrı nın timsali "sen seni idrak eylemezsen ,sen seni bilmezsen ne hakkın vardır.Tanrı sana kendi sıfatından sıfat vermiş.Ama senseni bilmez bulamazsan ,kendi kazancın gelir üstüne geçer ki ,bu da esvel sıfattır.O dona bürünür yine bu dünyaya gelir.Bu defa adamların yüzüne bakar ,dil yok söylemez .

[beyazgül12]

sayfa 110
GERÇEK ER OLMANIN ÖZELLİKLERİ

Gerçeği intisap eyledikten sonra senin her şeyin o gerçektir.Din ,mezhep,farz ,sünnet ,usul ,kaide,eski bildiğin takip ettiğin tüm kuralları silip atman gerekir ki yeni birşey elde edersin.

sayfa :116
KENDİNİ EVLİYA GÖSTERENLERİN İZAHATLARI
Bu gafil kimseler ile konuşurum.Siz evliyalık mürşitlik yapıyorsunuz sizlere tabi olan kişiye ne hizmet verebilirsiniz.Mesela cami hocasına gitseniz size abdest al,namaz kıl diyecektir. Dedeye gitseniz ,yani tarikat pirine ;size müsahip tut,yoluna git,görül sorul diyecektir.Siz size gelene ne dersiniz ?Bu soruya karşılık bazıları dürüstlük der,bazıları cömert olacaksın ,olmazsan yetişemezsin der .bazıları da insan seveceksin der.Bazıları ise kadınları kutsal görürler.Bazıları ise her yönden sabırlı olacaksın der ,bazıları ise çevrene hiçkimseye kötülük ve kötü fikir kullanmayacaksın der .Bazıları anaya babaya çok saygı göstereceksin der.Ve bazıları ise tekkeye türbeye gideceksin çok ibadet edeceksin der.
Çok değerli okuyanlarım ,Allah aşkına vijdanen düşün bakalım ,bu söylediklerinin hepsini de halk ve insanlar yapmıyor mu ?Hani ya niçin gerçek ve evliya olamıyorlar.Bunu biraz düşünün.Bunları yaparsan sen bir gerçek veya evliya olamazsın sadece o isimle ismin söylenir.Misal filan adam dürüst ,filan adam cömert ,filan adam sabırlı gibi isimle söylenirsin. Bu kişiler evliyalığın ne olduğunu bilmezler,çünkü kendileri evliya değil ve olamamıştır ve o yolda da çalışmamıştır ki onun yolunu bilsin.Böyle savsatalarla evliyalığa erişilmez.
Gerçek evliya olmanın üç şartı vardır:Birincisi ikrar iman,ikincisi nefsinle mücadele etmen .Vicdanen düşünün içinde deve kadar nefis ejderhası olduğu halde yukarıdaki sayılan vasıflar sende olsa ne olabilir ki ,Gerceklerin sözü var ."Evvela nefsini çıkar aradan"Nefis arada olduğu müddetce senin yaptığın teat ve ibadet havayadır,boşunadır.O işe çalışacağına ,nefsini islah etmeye çalış.Çünkü sen ümül kitapsın.Sen Kur an ı Natıksın ,sen nuru Hüda sın Her varlığa muhtaç olmanın sebebi nefsindir.

[beyazgül12]

ADEMİ REDDETMEK
Sayfa 124

Değerli okuyanlarım,insanlar ademi bir hiç zannediyorlar.Oysa Tanrı nın donudur.Tanrı adem içinde gizlidir.Sıfatı da Tanrı nın kendisine verdiği emanet sıfatıdır.Zatı da sıfatta gizlidir.Biz insanlar bunları bilemediğimiz için ademi beş paraya almıyoruz ,kandırıyoruz,dolandırıyoruz,ona küfür ediyoruz.Oysa ki ademin vücudu bir misaftır,kitaptır ,hiçbir kötü tarafı yoktur.Küfür değil de ona hürmet etmek gerekir.O ayeti Kur an dır.Hem de Ümmül Kur an ,hem de Kur an ı Natık tır.Fatma Adem demenin maksadı ise Fatma Ana çarşaflıdır.Hem de peçelidir.İşte bu ademin varlığını isbatlar çünkü ademi kimseler göremez,yüzüne kimse bakamaz çünkü yüzü peçelidir.Bu sırrı sırrullahtır.Kimseler ne fark edebilir ,ne de görebilir,ne de anlayabilir ,ne de anlatabilir.Gerçekler ademi tam olarak birlemişler ve anlamışlardır.Çünkü kendisine eren ademe erebilir kendine eremeyen kendisini göremeyen ademe ne erebilir ne de görebilir.Çok güzel bir yol koymuşlar ademi kabul eden Muhammed i ,kabul etmeyen ise Sufyanidir.

[beyazgül12]

sayfa 125

DEVLER ADEM ETİ YERMİŞ
Sevgili okurlarım.Dünyayı yeryüzünü efin tefin aradım dev diye bir şeye rastlamadım.Böyle bir şey yoktur.Üzeri kapalı sözdür bu.Dev demek insan demektir.İnsanoğlu hem gerçek,hem evliya,hem veli,hem nebi ,hem de hırsız ,hem de yankesici ,hem de dev.Her ne arasanız ademde bulunur ,mevcuttur.Nefsiyle mücadele edip onu yenenler evliya veli nebi olurlar. Tersine nefsine fırsat verenler ise dev olurlar.

sayfa 128
İnsanların bir çoğu kendine süs verirler.Kimi evladı resul,kimi ocakzade,kimi alim ulema ,kimi şeyh,kimi meşayıh.Bunların hepsi bir süstür.Yani kendilerini halktan üstün tutmak ,onları sömürmekten başka birşey değil..Varlık ile Hak olmaz.Hak yokluk içindedir.Yok olanı sever ,var olanı sevmez .Görüyorsunuz ki piyasada divaneler var ,evliyalar var ,onlarda hicbir varlık veya benlik görüyor musunuz?Turap harabatı cümleden aşağı kendilerini gösterirler.Onun için onlar yücedirler.

[beyazgül12]

İNSAN ARAYIŞ İÇİNDE
İnsanlar kendini bilip bulmadıkları için daima bir yerde birşey arama peşindedirler.Oysa ki ne arıyorsun ,tüm aradıkların sende mevcuttur.Arayana kadar kendini bilmeye ve bulmaya çalışsan daha iyi olur.Çünkü Tanrı varlığından ademe vermiştir.Böyle deyince adam kendini kontrol ediyor ,bakıyor ki kendinde birşey yoktur.Çünkü birşey göremiyor.

Göremezsin değerli kardeşim.Buraya kadar birçok yerlerde de yazmışımdır.Sen kendini yaşam kavgasına kaptırmışsın Bütün çaban nefsini iyi beslemek dünyevi yaşamını daha şahane sürdürmektir.Bundan başka dünyada bir başka varlığının olduğunu ne sen bilebiliyorsun ,ne de sana bir söyleyen ,seni bir uyaran oluyor.Çünkü o da senin gibi bilmiyor.Bir tek gerçekler biliyor.Bundan başka çıkarcı ve menfaatçı telkinciler ,insanlara gerçekleri kötülemişlerdir.Hatta gerçek ve doğru konuşanları;şeriat kesimi ,şeriata bunlar aykırıdır diyerek öldürmüşlerdir. Cevahir gibi kişilere kıymışlardır.Cahillik ve gafillik yüzünden.

Değerli okurlarım .İki hizmet vardır.Birisi yaşamını sürdürmek için maddidir.Yani dünyevi hizmet.Kazanç gibi .İkincisi de Tanrı ya ait kazançtır. Tanrı seni yarattı ,cennet olan dünyaya gönderdi.Sayıya gelmeyen bitkiler yiyecekler verdi.Bundan başka oğlan istersen oğlan veriyor,kız istersen kız veriyor.İşlerin karıştığı zaman işlerini açıp düzeltiyor. Yani seni öyle besliyor bakıyor ki ,gak dersen et ,guk dersen süt veriyor.Hele bir defa aklınla vicdanınla bir düşün bakalım.Bunca verilene karşı sen Tanrı ya ne verdin.Yoldan geçen bir dilenciye bile beş kuruş Tanrı aşkına çıkarıp veremiyorsun.

Bu koca ve geniş dünyada ye ,iç ,zevki sefa yap .yanlız kendini unutma ,kendini kayıp eyleme ,kendini bil ,bul ve tanı. İşte arz ettiğim bu hizmet Tanrı hizmetidir.Aslında bu da Tanrı ya ait değil ,Tanrı nın da bu işle alakası yoktur.O da sanadır ve senin içindedir ki cehennem ateşinde yanmayasın.İşte bu hizmetin adı da maneviyattır.

Dünyada nasıl ki ,yaşamın için gerekli şeyleri temin eylemediğin taktirde,yaşamı sürdüremezsin .İşte maneviyatında kendine has kuralları ve yapması mecburi işleri vardır. i]Kırk yalancıya talan ki gerçeği bulasın [/i]

Hikaye söylerler "Bir varmış bir yokmuş " .İşte var olan dünyevi işlek ve hizmetlerdir. Yok olan da kişinin maneviyatı yanı Tanrısal yönüdür. Bu olmasa ne olacak ?Hayvanlar dünyada çayırı çimeni yiyerek gövde büyütüyor.Sonradan da kesilip gidiyor. Yani herşeyden kesilmek hiç bir yerden eli kalmamaktır. İşte insanda aynısı olur. O ah ile vah ile kazandığı malları mirasçılara kalır,kendi de yiter gider .İşte o zaman eyvah bana vah bana .

Tanrı insanları kendini bilsin ,kendine gelsin diye tüm bu evreni var eylemiş ,içinde her teferruatı yerli yerinde yapmış,yerleştirmiş .Böylece insanlar ,kendini bilsin.Buna göre sizi uyarmak için bir misal vereceğim.Bildiğiniz gibi bir yol vardır . Hele iyi düşünün,bir yere gittiğin zaman yoldan mı gidersin ,yoksa yolun dışından mı gidersin ?