Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Günaydın ...Selamlar
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İRFAN YOLU

Marifette Rüya

sayfa 31

Sırası gelmişken söyleyeyim.Cama bakarsan Cihan görünür ,aynadan bakınca cemal görünür.Oysaki ayna da camdan oluyor.Camdan ayna ,ayna da cam.Bunun hikmeti nerededir ?Ayna da cam ama arkasında bir sır var .Ona aynanın sırrı derler .Adına da Süleyman veya aynanın Süleymanı derler.Burdaki manayı çözmeyeceğim ,sizin düşüncenize bırakıyorum.Camda sır filan olmadığı için bakınca cihan görünür.Onun için camdan baktım cihan göründü.Aynaya baktım cemal göründü.

Değerli okuyanlarım ,dünyanın içi hikmetlerle doludur.Her eşyanın ve nesnenin bir hikmeti vardır.İşte gerçek olan insan bu hikmetlerin hepsini çözer ve bilir.Dünyada ona göre gezer.Beyhude insanların ise hiçbirşeyden haberi olmaz.Ancak onu bunu kandırmakla ,dolandırmakla ,kar eyledim zanneder gider .Sonradan yiter gider.İşte gerçeklerin çabası budur ki ,kişiye şu günah bu sevap diye nasihat ve telkin vermezler.Onlar sadece kişinin nefsini yenmesi için uğraşırlar.nefis yenildiği zaman ,kişinin kafası gafletten uyanacaktır.Kafası uyanan kişi ,zaten yanlış herşeyden vazgeçer.Dava böylece kökünden halledilmiş olur.Oysa telkincilerin ,fetvacıların şu "günah"bunu yapma bu "sevap"demesi kişiyi hiçbir yere götürmez.Günah sevap ,eyi kötü böyle belli olur.Böyle tanınır.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 33

İNSANI KAMİL-İNSANI GAFİL

Noktadan başlayan daire aynı noktada tamamlayıcıdır.Dairenin her hattı noktadır.O nokta hem ezel hem de ebet olur.İçine bakan dışını ,dışına bakan içini görür.Aynı anda cesetin dünyada ,nefsinle berzahda ve ruhunla da ahirettesin .Bütün bunlar ne biri birine duhul etmiştir,iç içe girmiştir ,ne de ayrıdır.Biri birinden diğerine geçiş yoktur ki mekan olsun .Geçmek için seni ayıran senin zihnindir.Cesetini ,nefsini ve ruhunu biri birine asıl edersen görürsün ki her üç alemde aynı anda mevcuttur.İçinde her üç alemi birden yaşarsın.Zaman ortadan kalkar.Var zannettiğin senin mevcudunda ortadan kalkmış olur.Vacibil-Vücut,ışık olan gerçek bedeni senden belirir.Seninle senden saltanatını sürdürür,icra eder.Artık sen yoksun o var.Senden görünen ,işiten ,işleyen ,işleten odur.Sen aslına rücu etmiş oldun.Fakat ölüm tabir edilen helak seni yakalamadan aşk alevi ile kendini özlemle helaka saldın. Bu makamda,bir gazelden dile getirildiği gibi gördün ki ;mahşer günü geldi.Bir sur'u İsrafil öter.Alem halkına kıyamet ,bize gülüstan olur.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

MANA ÇÖZÜMLEME

Sayfa 35

Şeriata girin ömrünü orada tüketmiş gitmiş,kendilerine gelememişler gafil ve ham kalmışlar,olgunlaşamamışlar ,çünkü önlerinde daha iki kapı kalmış oraya gitmeyi becerememişler.Çok nadiren üçüncü bir kapıyı anlayan olsa bile ,bunu insanlara anlatmak zor.Şeriat ve tarikat telkincileri ;insanların önüne geçmiş,hayır böyle bir şey olmaz,bu delilik divaneliktir diyorlar.Allah ın emri budur,bundan başka bir şey yoktur,meyli olan insanları da bu üçüncü kapı olan marifet kapısından döndürmüş ve nefret ettirmişler.Böylelikle gidecek insanların önüne bir set çekmişlerdir.

Şunu da söylemekte yarar var.Bu kapıların hizmetleri görevleri vardır. Mesela ,Şeriat kapısının hizmeti.Sabah namazından akşam namazına kadar devam eder.Namaz ,abdest ,oruç,hac,zekat,kelimei şehadet gibi.

Tarikatın hizmetleri de akşam namazından sonra başlar.Tevhid,semah,zikir ,ibadet,muhabbet,sohbet derken saat 1 veya 2'ye kadar devam eder.

Marifet kapısının da kendine göre hizmetleri vardır.Fakat bunun hizmetlerini kimseler bilmez,hem de hocası da yoktur.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Marifetin Hizmetleri

Kafasını gafletten uyarmış bir marifet ehli kişiye intisap eylemek ve onun her nutkunun Kur an olduğunu kabul eylemektir. O na ikrar verip ondan iman almaktır. Artık ondan başka hiç kimseye inanmamak hiç kimseye gitmemektir.

Bu hizmet düşünce ,tefekkür,çözümlemektir. Ömür boyunca defalarca ağzından çıkan sözün mealini ve manasını hiç de düşünmemişsindir,bir düşüneceksin ki ,bu sözü ben söylüyorum amma manası nedir?

sayfa 39

Hakikatın hiç bir hizmeti yoktur. Kendin ,Ademi Safıyullahsın vücudun harf .Uyuduğun yerde 366 damarın tevhittedir.Her tarafın haktır,gözdür kulaktır.Daha da kimsenin işine de karışamazsın.Şuna yetişeceğim ,buna yetişeceğim düşüncesi senden gider.O düşünceler marifette olduğun zaman olur.Sen bir seyrü sülük makamına geçmişsindir.Tanrının yarattıkları işe seyir edersin ki,her işi güzel ve doğru yaratmış bu güzelliğe hayran ve mest olursun.Daima bu meslikle sarhoş kalırsın ,hiç ayıkmazsın.Çünkü ayıksan dünyaya girersin ,dünyada pazar açılır.Buna "Hak sarhoşu "derler.Hak ile bir oldun,haksın.Senin sözlerin hepsi tecelli eder.Herşeye karışmazsın kimseye de birşey söylemezsin .mest bir halde dünyada zamanını tamamlamaya çalışırsın
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

GÜNAHIN SEVAP OLMASI

Sayfa 40

Değerli okurlarım ,günahı sevap yapan ,kişinin olgunluğudur.Yani bir kişi ,her şeyi ,bu iş olmaz demeden ,ne güzel olmuş derse,o işte artık günah kalmaz.Günahı da sevabı da yapan yaradan sensindir.Din ,mezhep,usül ,kaide ,ananeler,farzlar,sünnetler ,seni öylesine bağlamıştır ki hiçbir şeye iyi olur diyemezsin.Her şeye de hayır bu iyi olmaz der karşı çıktığın zaman işte günahtan kurtulman mümkün değildir.Böyle olmayıp ta her şey için bir hoşgörü içinde olsanız,hoştur böyle de olur deseniz ,günah diye birşey kalmaz.Aksine günahlar sevap olur.Fakat bu iş beyhude insanlar için kolay ve hazmedilecek bir iş değildir.Gerçek erlere mahsus olan bir durumdur.Niçin derseniz bu bir olgunluk işidir. Bu derecede olgunluğa da kimseler giremez ve olamaz.Onlar nasıl oluyor derseniz,olanlar da vardır.Olanlar marifet diye bir kapı vardır üçüncü kapıdır.O kapının hizmetlerine girmek için bir gerçeğe intisap eder yani onu usdaz olarak kabullenir böylece de ikrarı imana girmiş olur.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Kamil ile sohbet etmek Lalı mercan incidir/Cahil ile sohbet etmek akibet can incidirBu dünya arifler ve gerçekler içindir.Gafiller cahiller de dünyada kalabalık olsun diye yaratılmıştır.Deme ki onlar da lazımdır.Her şey hoşdur.Kötü olmazsa eyinin kadrini kim bilebilecekti.O kötünün sayesinde iyi tanınıyor.

HAK YOLUNA GİRMEK
Sayfa 44

"[i]Adem Haktır Hak Adem de sır oldu[/i]"

Hak deyince sadece Tanrı değil de Adem de akla gelir.Hak yolu demek Ademin yolu demektir.Adem de kendin olduğun için kendi yolun demektir.Şimdiye kadar din,mezhep ,farz ,sünnet ,insanı bağlayan bağlar ademin değil de alemin yolu imiş.Şimdiden sonra ademin yolunu yani kendi yolunu bulmuş olacaksın.


sayfa 45

Hocası ,dedesi,alimi,şeyhi ancak yağlı ve tatlı konuşarak insanları kendine bağlarlar.Sömürmek için.Bunların hepsi böyle değildir şüphesiz .Ama biz bunları örnek verdik.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

ikrar imana girmek :Güvendiği ve beğendiği bir adama bend olur.Teslim olur.Onun elini ayağını öper.Medet mürvet diyerek kendisini yok eder,onun karşısına geçer.Onun kendisine vereceği telkini dinler.Onun vereceği telkin şudur:Şimdiye kadar işlediğim günahlar bana ,bundan sonra işleme ,kendine sahip ol der.Eski bağlardan kopacaksın der.Kayıt ,şart,din ,mezhep ,farz ,sünnet ,günah,sevap ve evliya korkusu .Bu bağlardan kopacaksın der ve o da kabul eder.Yani karşısındaki adamdan başka bir şeyi görmemek ve inanmamak ,dinlememektir.Senin bağlandığın kişinin kelamı sana Kur an ve kitaptır.Hasılı tüm varlık ve dayanaklarını terk ederek ona vereceksin.Sen bir yok olacaksın ki o seni yeniden var eyleye. Önceden yaramaz bir insan iken şimdi yarar bir insan olasın.İkrarı imana girdikten sonra senin için başkalarını dinlemek yasak olur bu defa canı gönülden,can kulağı ile o adamın konuşmalarını dinlersin ki hala ne konuşuyor.Bakarsın ki ,adama hakikattan öte bir şey konuşmuyor.Onun için bu adamın konuşmaları canlıdır.Sana can verir.Dinledikçe senden uyanış başlar.Bir de mestlik başlar.Daha da dinledikçe sende şimdiye kadar bu adama olan sevgin git gide sevdaya dönüşür.Ki işte buna hal derler.Böyle bir hale geçemeyen sadece konuşmak ve dinlemekle menzil alamaz.Sevdaya döndüğü zaman o kimsenin ekmekten ,yemekten ,uykudan ,konuşmaktan ,zevkten,sefadan tamamen iştahı kesilir.Hep düşünüp ,hep insanlardan kaçar.Issız yerler arar ,kendini inzivaya çeker.

Böylece insanlık yoluna devam eylemiş olursun ki gide gide kendini bulursun ve kendine erersin .Kendine ermek ise Tanrı ya ermektir.Çünkü Tanrı sende mevcut (Sırrı kudrettir.)
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 47

Hoca rahmetullah ,camiden birgün cömertlikten bir hutbe vermiş ."Vereceksin " demiş .Hanımı da o gün camideymiş,eve gelince Hoca nın paltosunu fakire vermiş.Hoca gelip paltosunu istemiş,fakire verdiğini söylemiş.Hoca niçin verdin demiş .Sen camide söyledin ya ben de verdim .Be hey hanım bizim sözümüz ele demiş.Bütün insanlara dinle hep nasihat verirler bilmem ki kim tutacak bu nasihatı.

Gerçek kişinin insanı yetiştirme düsturu ,bunun tersinedir.Nasihatı hiç vermez.kimsenin yaptığı işe karışmaz ve yapma da demez.Yanlız onun uğraşısı kişiyi kendisinin nefsi ile savaşa sokar.Bu savaş neticesinde nefsini yenmiş olur.Nefsini yenince de kafan gafletten uyanır.O zaman nasihata gerek kalmaz,sen sendeki iyiyi kötüyü bilirsin.Böyle olmadan şunu yapma .günah, bunu yapma sevap demekle kimse iştahından vazgeçmez ve hayvani sıfattan çıkıp insan sıfatını bulamaz.

Şeriat Tarikat ilim ehlinin (gerçek olmayanlar için ) sözleri ise ,seni sana getirmez.Bil hassa seni senden alır.Taşralara götürür.Bazılarının telkinin de Tanrı nın insanın gönlünde olduğu ,insan gönüle girmeyince kendine gelmeyince Tanrı yı bulamayacağı söylenmez.Evinin içinde kaybettiğin bir nesneyi ,dışarıda yüzyıllarca arasan yine bulamazsın.Beyhude dolaştım boşa yoruldum(Aşık Veysel)

Değerli dostlarım insanoğlu bu dünyaya boşa dolaşmak ,boşa yorulmak için mi geldi ?yok sa kendisini tanıyıp bilmek için mi geldi?Bunun idrakına varabilirsen ,kendini aramak çabasına düşersin.Aramadığını ,sormadığı ,çabasına düşmediği bir şeyi yolda görse bile almaz,basar geçer.İşte bu kendini tanımak bilmektir.Bulma çabasına girmek için gerçeğin kemalı ve onu dinlemek gereklidir.Acaba gerçek ne diyor. ,Onun sözünün özü nedir ? Muhammed in Şefaatı derler ki ,herkes de bu şefaattan paylaşmak ister.İşte şefaat gerçek kelamıdır,seni kötü istikametten iyiye getirir,şefaat budur.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Bir Bektaşi Kitabından ilginç Bölümler/ İrfan Yolu

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 49

Rüyasında tecelliyete ermiş bazı kişiler vardır.Bu çok büyük bir Tanrı lütfudur ki senelerce usdaza hizmet etmeden hiçbir şey bilmeden birden biri bir gecede delaletten inayete ve hidayete geçmek bu ne büyük bir bahtiyarlıktır.Her insana nasip olmaz.Olanın da ayaklarının altını öperim.

Yalnız burada arz eylemek isteyeceğim bir nokta vardır. Bu kabil insanlar evet uyanmıştır,tecelliyete ermiştir,gafletten kurtulmuştur.Ne var ki kendilerini tamamlayamamışlardır.

Esasında Usdaz,mürşit;bu kabil insanlara daha ziyade lazımdır.Böyle olmayan başı boş gezen insanlar bu eğitime bu düstura zor gelirler bunları görmek,anlamak daha kolay olur.Ne var ki bu kabil insanlar da ,"erdim ,buldum gördüm" hevesine kapıldığı için daha ne mürşit ararlar ne de bir kimseye bağlanırlar.Onun için noksan kalırlar.
Cevapla

“Bektaşi Kaynakları” sayfasına dön