Hacı Bektaşın 14 sırrı kitabının eleştirisi

[biralevi]

İncelemem ve eleştirmem için bir dostum gönderdi ,eleştirisini yapıyorum fırsat buldukça devam edeceğim


HACI BEKTAŞ VELİNİN 14 SIRRI

Ali Nail Yurtseven isimli birisi yazmış orta boy 350 sayfalık kitap Neden kitap yayıncılık san tic ltd şti tarafından yayınlanmış,

[biralevi]

Sh:11 Hacı bektaş veli başlığı altında;
-İsmi Seyyid Muhammed bin İbrahim Ata olup lakabı Hacı Bektaş’tır demiş,

OYSA; Tüm tarihi nakillerde ismi Bektaş olarak verilmiştir.Hiçbir nakilde Muhammet ismidir lakabı bektaştır diye geçmez,
Bu uydurmayı 1826 lardan sonra görüyoruz,Türkçe Bektaş ismiyle arap kökenli yani seyyid olamayacağı varsayımıyla adının Muhammed olduğu uyduruluyor.
Bu uydurmayı ilk olarak Ahmet Rıfkının Bektaşi sırrında görüyoruz,sonrakiler bunu tekrarlıyorlar.
Tabi kaynak veremiyorlar olmayan kaynağı vermek zor,ayrıca Bektaştan bahseden tüm ilk dönem eserlerinde neden Muhammed ismi kullanılmadı? Sorusuna cevap arama gereğide duymuyorlar.
Yine Kardeşi Menteş ile Bektaş2ın ses uyumlu olduğu gerçeğini açıklamayıda unutuyorlar.
Klasik Bektaşi yöntemidir kims4e tartışmasın dediğimiz inançtır böylece kabul görsün,AKILLAR DURSUN istiyorlar,her zamanki gibi oyunlarını bozuyoruz,

[biralevi]

Sh:12
-Hacı Bektaş veli, sultan Orhan ile sohbet etti,Yeniçeri askeri kurulurken duada bulundu denmiş,


Tüm ciddi araştırmacılar hacı bektaştan ölmüş olarak bahsedilen yazılı kaynaklardan hareketle onun 1271-1272 yıllarında ölmüş olduğunu söylerler.
Yani Osmanlıdan önce ölmüş birsinin Osmanlı padişahlarıyla sohbet edip,Osmanlı ordusuna duada bulunması Bektaşiler için olağan bir durum.
Ha bir eksik ha bir fazla yalan olmuş onlar için farketmiyor
zaten Bektaşilerin aklı biraz çalışan birisini kandırmaları aldatmaları mümkün değildir
onlar koyunları kuzuları seçiyorlar

[biralevi]

Sh-12-13

‘Derslerini dinleyen,sohbetlerine katılan ondan feyz alanlara Bektaşi,bu yolada bektaşiyye adı verildi,Bektaşiler zamanla azaldı iki üç asır sonra hakiki Bektaşilik unutuldu.’denmiş,

Oysa Osmanlı padişahı 2.Bayezid’in Dimetokadan bulup atadığı Balım sultana kadar ortada ne Bektaşilik nede bektaşiyye vardı.
Olmayan bir şey nasıl unutulmuş olur?
Peki 2.Bayezidin emriyle Firdevsiye yazdırılan Hacı Bektaş veli vilayetnamesi öncesindeki hiçbir kaynakta neden Bektaşilik tarikatı diye geçmez?
Öyle bir tarikat olsaydı bu kavramda geçerdi,hatta o dönem anadolusunu gezen ibni battuta birçok tekke ve zaviyeye uğrarken buraya neden uğramıyor?
onun sohbetine katıldım şöyle dedi diye yazan bir tana aktarım var mı?
yok o halde bu tür yalanlara ne gerek var

[biralevi]

Sh:13-14
‘,Hacı bektaşın eserleri başlığıyla üç eser ismi veriyor Vilayetname,Makalat,Kitabül Fevaid’

Vilayetname ismiyle bilinen Menakıbnameyi Hacı bektaşın eseri olmayıp padişah 2.bayezidinin Hacı bektaşı tanıtmak ve adını yüceltmek için ısmarlama olarak Firdevsiye yazdırılan eserdir.

Kitabül fevaid ise bazı hadisler ve atasözleri yada güzel veciz sözleri barındıran yazarı belli olmayan bir eserdir,
Yazar bunu fark etmiş olacak ki ‘üçüncü bir kişinin ağzından aktarılmasına karşın,hacı bektaşın ağzından çıktığı izlenimi verilmiştir’ diye de eklemiş.
E madem böyle neden bu eseri bektaşın diye sunuyorsun? Sorusunun cevabını kitabın ilerleyen sayfalarında buluyoruz.
Zira yazar kitabın ileri sayfalarında Bektaşilik diye açıkladığı kavramları hacı bektaş söyledi diye sunduğu cümleleri bu eserden aldığı için çelişkiyi yok saymış

[biralevi]

Sh:15 ‘Kadınları okutunuz’ başlığıyla hacı bektaşın bu sözü söylediğini belirtip açıklamaya çalışmış,


Bu sözü ne zaman demiş kime demiş hangi rivayet zinciriyle günümüze gelmiş diye sormaya bile gerek yok zira Bektaşiler böyle bilimsel sorularla hiç uğraşmazlar,öyle ya bundan bin yıl önce bir kişinin söylediği sözün rivayet senetleri olması gerekmezmi?
Daha garibi okuma yazma oranının neredeyse sıfıra yakın olduğu göçebe toplumlarında okul bile yokken,öğretmen yokken ,erkekler dahil kimseler okuma yazma bilmez iken Hacı bektaşa kadınları okutunuz dedirtebilmeyi pinokyo dahi başaramazdı.Yazar 1200 lerin anadolusunun bugünkü gibi olduğunu düşünmüş

[biralevi]

Sh;19 ‘Bektaşi inancında kadın’

başlığıyla anlatmaya başlamış ve ilerleyen sayfalarda ‘Kadın erkek birlikte ibadet eder….
Baba ilyas’ın kadınlı erkekli 72 bin müridi bulunuyor ve bunların birbirine karşı asla nefis lezzeti duymadıkları bir arada bulundukları halde birbirlerinin kadın mı erkek mi olduklarının farkına varmadıkları ifade edilmektedir. demiş,


Açıklamaya gerek yok abartının bu kadarını ancak Bektaşiler yapabilirdi,

[biralevi]

Sh;21-22 ‘Kırklar arasında kadın’ başlığıyla; ‘ Kırklar arasında yalnız erkekler değil kadınlarda bulunmakta olup bunların 23 ünün erkek,17 sinin kadın olduğuna inanılmaktadır.


40 ların uydurulduğunu biliyordukta hep bunların isimlerini sorar dururduk,kimsede sayamazdı çünkü kaynak yoktu,uydurmaya isim vermekte mümkün değildi,şimdi birisi 40 kişinin 23 erkek 17 kadın olduğunu yazmış daha doğrudu uydurmuş,yine kaynak sorup yazarı mahcup etmeye gerek yok.
Zaten Bektaşileri çok sıkıştırırsanız ‘İnancımız bu inançlar tartışılmaz sana ne’ deyip işin içinden sıyrılıyorlar,onca akıldan bahsederler ama kendileri hiç akıllı davranmazlar.

[biralevi]

Sh:39 Murada ermek sabır iledir diye bir başlık atmış

Sabrın önemini,tansiyon artırıcı etkisini,Kuranda sabrın önemini anlatmış ve Hacı Bektaşında sabrı tavsiye ettiğini yazmış,Mevlanadan edebaliden örnekler vermiş,Bektaşilikte sabır demiş ve bilindik tasavvufi bakışla aktarmış, tam 20 sayfa sabırla ilgili anlatım yapmış ama nedense 12 imamların çok önem verdiği SABIR –NAMAZ ilişkisini unutmuş!

[biralevi]

Sh;61 Her ne ararsan kendinde ara başlığını atmış ,


sanki bu söz hacı bektaşınmış gibi davranmış ama tabi kimselerin veremediği gibi kaynak vermemiş,söz uydurma olunca kaynakta olmuyor tabi,