Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Hüseyni yazdı: ümmül kitap isimli bir kitap Ali ci kitlenin en eski kitabı olarak okuyucuya sunulmakta.Kitaptaki bazı diyaloglarda İmam Bakır a.s tanrım diye hitap ediliyor ve güya imam Bakır a.s bunu kabul edermişcesine itaraz etmeden soruları cevaplıyor.Kitaptaki diyolagların çogu güya İmam Bakır a.s ile ebu hureyre arasında geçiyor ...oysaki hureyre çok önceleri yaşamış sakife dostu..

forumda
aleviliğin temel yazılı kaynakları başlığında
diğer yazılı kaynaklar altında


Ummul kitap isimli uydurma başlığı altında

konu incelenmiş ve bu kitabın uydurmasyon bilgiler içerdiği kanıtlanmıştır lütfen okuyun
hdstmrsn
Mesajlar: 6
Kayıt: 06 Oca 2012, 01:26

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen hdstmrsn »

fatiha tefsiri (hacı bektaşı veli) hüseyin özcan bunu oku musa kardeşim 1. elden yazılarıda mevcut bireir çeviri
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen Musa Özateş »

hdstmrsn yazdı:fatiha tefsiri (hacı bektaşı veli) hüseyin özcan bunu oku musa kardeşim 1. elden yazılarıda mevcut bireir çeviri

1-Fatiha tefsiri isimli eser hacı bektaşa aitmi? delilin nedir?
2-diyelimki Ona ait ise buradaki hangi bilgiyle bizim tezlerimizi çürütmüş oluyorsun ? o kitapta ne yazıyorda biz cevap veremiyoruz?
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen biralevi »

hdstmrsn yazdı:fatiha tefsiri (hacı bektaşı veli) hüseyin özcan bunu oku musa kardeşim 1. elden yazılarıda mevcut bireir çeviri
biz hacı bektaşın sünni tasavvufcu bir din adamı olduğunu söylüyoruz ve buna birçok kanıt gösteriyoruz
fatiha tefsirinde bu teze aykırı bilgi yok
yani bu eseri Hacı bektaş yazmışsa bile bizim tezlerimize aykırı bir yön yok
var diyorsanız buyrun delillerinizi sunun analiz yapalım
Zülfükaaar
Mesajlar: 214
Kayıt: 04 Eki 2008, 01:25
Konum: İstanbul

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen Zülfükaaar »

Selamınaleyküm,

Hacı Bektaş-ı Veli Kaddesa'llahu Sırrahu'l Aziz ve Rahmetu'llahi Teala (Allah c.c. Onun Yüce Sırlarını Mukaddes Kılsın) ; Hazretleri
Lokman Perende(K.S.A) hazretlerinin talebesidir. Lokman Perende (K.S.A.) hazretleride ; Şeyh Ahmed-i Yesevi (K.S.A) hazretlerinin talebesidir. İtikatları Ehli Sünnet Vel-cemaat üzeredir inşaallah !

Şeyh Ahmed-i Yesevi (K.S.A) hazretlerinin havaletiyle ,Hacı Bektaş-ı Veli (K.S.A) hz. icazet alıp Horosandan , Anadoluya gelmek üzere yola çıkmıştır.
önce "Kabetullaha" gitmek üzere yol alıp "Necef"'e gelir. orada "erbain" çıkartır. ( [i]Erbain : bilindiği gibi kırk anlamına gelen Arapça bir sözcüktür. Dolayısıyla kırk gün için halvete girene "Erbaine girdi" ifadesi de buradan gelir. Genelde erbaine girme, asırlardır tekkelerde şöyle olagelmiştir:
Ramazandan on gün önce halvete girilir ve otuz gün ramazan boyunca halvet devam eder. Bu müddet içinde derviş, zaruri haller haricinde dışarı çıkmaz. Dışarı çıktığında hemen geri döner. Derviş, gece gündüz ibadet, tezekkür, tefekkür ve riyazatla meşgul olur. Böylece kırk gün tamamlanır.
[/i]) sonra "Beytullaha gider orada 3 yıl kadar kalır. Sonrada "Medine-i Münevvere'ye gider. Sonra sırasıyla "Halilürrahman"'a , Şam'a , "Halep"'e , "Kilis"'e , "Elbistana" , "Kayseri"'ye oradanda "Suluca , Karayük"'e gelir.


Hacı Bektaş-ı Veli Kaddesa'llahu Sırrahu'l Aziz ve Rahmetu'llahi Teala Hazretlerine ait eserleri incelediğimizde , örneğin "Makalat" adlı eserini ; Bugünkü Bektaşi olduğunu söyleyen sözde dedelerin söylemleri ile taban tabana zıt bir söylemle karşılaşırız. Mesela :

* Hacı Bektaş-ı Veli (K.S.A) Hz. : Abdest ve Namaz'dan bahseder , Örneğin ; ( "O halde şimdi, insan suya yaramalı, su abdeste yaramalı, abdest namaza yaramalı. Allah'a ulaşmak için namaz lazım." *Makalat sayfa 51 - 3b )

* Sözde Dedeler : Abdest nasıl alınır niye alınır söylemezler , namaza gelince bizim namazımız kılınmış deyip işin içinden çıkarlar.

* Hacı Bektaş-ı Veli (K.S.A) Hz. : İçkinin nasıl bir şeytan fiili olduğunu anlatır. Örneğin : ("O halde ey azizim! Çok sakınmak lazımdır ki, insanın pis olmasının sebebi içinde şeytan fiili bulundurmasıdır. Eğer inanmazsan bir kaba içki koy, ağzını sıkıca kapat ve denizin içine bırak. O kabın dış kısmını günde on kez yıkasan kabın içindeki yine içkidir, pistir." *Makalat sayfa 51 - 3b )

* Sözde Dedeler : İçki demdir deyip , utanmadan o mecliste allahın ve peygamberin adını anı anıp saz çalıp alem yaparlar

daha çok örnek verebilirim. Bugünkü Bektaşi olduğunu söyleyenlerin Bektaşi ve alevi oldukları şüphelidir. * Hacı Bektaş-ı Veli (K.S.A) Hz. hiç bir eserinde ben aleviyim dememektedir. zaten onun olduğu dönemde alevilik yoktur. Yaşadığı dönemde iki ümmet vardır biri Muaviye ümmeti , Diğeri ise Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) efendimizin sünneti seniyesini uygulayan muhammediye ümmeti vardı. * Hacı Bektaş-ı Veli (K.S.A) Hz. ise ehli sünnetti
Fatır Suresi 5. Ayet :Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi
aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak)
aldatmasın.
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen Ali »

Zülfükaaar yazdı:Selamınaleyküm,

Hacı Bektaş-ı Veli Kaddesa'llahu Sırrahu'l Aziz ve Rahmetu'llahi Teala (Allah c.c. Onun Yüce Sırlarını Mukaddes Kılsın) ; Hazretleri
Lokman Perende(K.S.A) hazretlerinin talebesidir. Lokman Perende (K.S.A.) hazretleride ; Şeyh Ahmed-i Yesevi (K.S.A) hazretlerinin talebesidir. İtikatları Ehli Sünnet Vel-cemaat üzeredir inşaallah !

. * Hacı Bektaş-ı Veli (K.S.A) Hz. ise ehli sünnetti

Zülfükar can
bizde aynı şeyi söylüyoruz Hacı Bektaş sünnidir diyoruz bunu aklı başında herkes biliyor kabul ediyor bu ortada gezenler zaten alevi değillerde bektaşi bile değiller zaten bugünkü bektaşiliği hacı bektaşta reddederdi
Zülfükaaar
Mesajlar: 214
Kayıt: 04 Eki 2008, 01:25
Konum: İstanbul

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen Zülfükaaar »

Anadolu Alevi-Bektaşi'liğinde diğer önemli bir noktada ibadet şekil ve usul olarak "Şİİ" ile değilde "Hanefi" meshebine uygun olarak yapılmasıdır. Yani Alevi-Bektaşiler hiçbir yönden şii'lere benzememektedirler. Daha çok Hanefilere benzemektedirler.

Örneğin;

* Bugünkü anadolu Alevi-Bektaşileri çoğunlukla abdesti , hanefilerle aynı şekilde almaktadırlar. Şii'ler gibi ayağı mesh etmezler yıkarlar !

* Bugünkü cem evlerinde dedelerin kıldırdıkları cenaze namazı , Camideki hoca efendinin kıldırdığı namazla usul olarak aynıdır.
Fatır Suresi 5. Ayet :Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi
aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak)
aldatmasın.
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen Hasan Akça »

Zülfükaaar yazdı:Anadolu Alevi-Bektaşi'liğinde diğer önemli bir noktada ibadet şekil ve usul olarak "Şİİ" ile değilde "Hanefi" meshebine uygun olarak yapılmasıdır. Yani Alevi-Bektaşiler hiçbir yönden şii'lere benzememektedirler. Daha çok Hanefilere benzemektedirler.

Örneğin;

* Bugünkü anadolu Alevi-Bektaşileri çoğunlukla abdesti , hanefilerle aynı şekilde almaktadırlar. Şii'ler gibi ayağı mesh etmezler yıkarlar !

* Bugünkü cem evlerinde dedelerin kıldırdıkları cenaze namazı , Camideki hoca efendinin kıldırdığı namazla usul olarak aynıdır.

çünkü sünni bektaşilik tarikatı sünni hanefi yorumunu fıkhını kendisine yaklaşan alevilere yaymış osmanlı ve cumhuriyet gücüyle alevileri asimile etmiştir
şimdi biz aleviler bektaşilikten kurtulduğumuzda sünni tasavvuf ve hanefi fıkıh etkisindende dekurtulmuş olacağız
vede 12 imamların fıkhını öğrendik öğreniyoruz ve artık 12 imamların fıkhını uygulamaya başladık zaten bazılarını bu gerçek ürkütüyor o yüzden
siz anadolu alevisissiniz onlar şiidiyorlar
korkuları bu
bu yüzden illede hacı bektaş ve bektaşilik diye tutturuyorlar
Zülfükaaar
Mesajlar: 214
Kayıt: 04 Eki 2008, 01:25
Konum: İstanbul

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen Zülfükaaar »

Dikkati çeken bir diğer hususta ;

Bilindiği üzere Yeniçeriler bektaşi idi Hacı Bektaşı veli (k.s.a) hazretleri yeniçeri ocağının kuruluşundan önce vefat etmesine rağmen yeniçerilerin manevi piri olarak kabul görmüştü.

"Rivayete göre Orhan Gazi devşirme çocuklardan kurulu bir ordu kurduğu zaman zaman Hacı Bektaş dergahına gelip yeni kuracağı yeniçeri ocağı için dua istemiştir. Dergahı ziyaret eden Orhan Gazi, orada bulunan pire, "Pir hazretleri, yeni kurduğum ocak için sizden hayır duası almaya geldim" diyerek, duasını istemiş Hacı Bektaş'taki Pir'de, elini çocuklardan birinin başına koyarak: "Bunların adı yeniçeri (yeni asker) olsun diyerek Cenabı Hak yüreklerini ak, pazularını kuvvetli, kılıçlarını keskin, oklarını tehlikeli, kendilerini daima galip buyursun diye dua eder. O yüzden yeniçeri ocaklarına Ocak-ı Bektaş-î-yân , kendilerine Taifei Bektaş-î-yân, Güruh Bektaşiye, Zümre-i Bektaşiye gibi isimler vermişlerdir. "

Çaldıran Meydan Muharebesi, Osmanlı padişahı I. Selim ile Safevi hükümdarı Şah I. İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te çaldıran denilen bir ovada gerçekleşmiştir.

Şimdi akıllara şöyle bir soru takılmaktadır. Basit bir mantıkla ; Yeniçeriler, Padişah’a bağlı Kapıkulu Ocakları’nın piyade kısmıdır. O halde çaldıranda , Şah İsmaile karşı savaşmışlardır.
Eğer Şah ismail, caferi ve Bektaşilerde, caferi ise sünni olan osmanlı devletine karşı neden caferilerin değilde sünnilerin yanında yer almışlar ve Şah ismaile karşı savaşmışlardır?

Eğer Bektaşiler ceferi değilde sünni ise neden söylemleri ve inanışlarındaki ritüeller ve doktirinler ceferi meshebini işaret etmektedir?
Fatır Suresi 5. Ayet :Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi
aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak)
aldatmasın.
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Hacı Bektaş'ın Kimliği Üzerine Bazı Yazışmalar

Mesaj gönderen biralevi »

Zülfükaaar yazdı:Dikkati çeken bir diğer hususta ;

Bilindiği üzere Yeniçeriler bektaşi idi Hacı Bektaşı veli (k.s.a) hazretleri yeniçeri ocağının kuruluşundan önce vefat etmesine rağmen yeniçerilerin manevi piri olarak kabul görmüştü.

"Rivayete göre Orhan Gazi devşirme çocuklardan kurulu bir ordu kurduğu zaman zaman Hacı Bektaş dergahına gelip yeni kuracağı yeniçeri ocağı için dua istemiştir. Dergahı ziyaret eden Orhan Gazi, orada bulunan pire, "Pir hazretleri, yeni kurduğum ocak için sizden hayır duası almaya geldim" diyerek, duasını istemiş Hacı Bektaş'taki Pir'de, elini çocuklardan birinin başına koyarak: "Bunların adı yeniçeri (yeni asker) olsun diyerek Cenabı Hak yüreklerini ak, pazularını kuvvetli, kılıçlarını keskin, oklarını tehlikeli, kendilerini daima galip buyursun diye dua eder. O yüzden yeniçeri ocaklarına Ocak-ı Bektaş-î-yân , kendilerine Taifei Bektaş-î-yân, Güruh Bektaşiye, Zümre-i Bektaşiye gibi isimler vermişlerdir. "

Çaldıran Meydan Muharebesi, Osmanlı padişahı I. Selim ile Safevi hükümdarı Şah I. İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te çaldıran denilen bir ovada gerçekleşmiştir.

Şimdi akıllara şöyle bir soru takılmaktadır. Basit bir mantıkla ; Yeniçeriler, Padişah’a bağlı Kapıkulu Ocakları’nın piyade kısmıdır. O halde çaldıranda , Şah İsmaile karşı savaşmışlardır.
Eğer Şah ismail, caferi ve Bektaşilerde, caferi ise sünni olan osmanlı devletine karşı neden caferilerin değilde sünnilerin yanında yer almışlar ve Şah ismaile karşı savaşmışlardır?

Eğer Bektaşiler ceferi değilde sünni ise neden söylemleri ve inanışlarındaki ritüeller ve doktirinler ceferi meshebini işaret etmektedir?
Cevabını çokça verdiğimiz güzel bir soru yine soruldu;
İslamın iki kolu olan alevi ve sünni inancın ortak konu ve noktaları var
Bunlardan birisi ve hatta en önemlisi Hz.Ali ve Ehli beyt konusudur
özellikle anadoludaki sünni sufist islamda Ehli beyt vurgusu Hz.Ali vurgusu güçlüdür
Ekol sünni olmasına karşın rıfai kadiri bektaşi gibi sünni tarikatlarda bu vurgulara çokça ve sıkça rastlanır zaten sünni inanç Hz.Aliyi reddetmez Ehli beyti reddetmez ancak temelde almaz ,
işte bu yüzden ahilerde fütüvvet ehlinde ve sünni tarikatlarda vurgu yoğundur bu nedenle bektaşilikte ki bu güçlü vurguları kimse yadırgamamıştır
hatta yavuzun ordusunda ve yeniçeri ordusunda Hz.Alinin kılıcı Zülfikarın resmini taşıyan bayrakta bulunurdu
bu nedenle bektaşilerin ve onlara bağlı yeniçerilerdeki bazı alevi semboller ortak sembol olduğu için yadırganamaz

bektaşiliğe caferilik olgusu sonradan girmiştir bektaşilik dışa açık bir tarikat olduğu için içine giren her unsur kendisinden bir parçayı bu tarikatın içine taşımıştır,
bugün birçok sünni tarikata ehli beyt yada Hz.Aliyi sorsanız sevdiklerini söylerler içi boştur ama böyle söylerler bu yüzden yeniçerilerin şah ismaille alevilerle savaşmasına şaşmamak gerekir
Cevapla

“Hacı Bektaş Kimdir?” sayfasına dön