Dört Kapı Kırk makam üzerine-2

Cevapla
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Dört Kapı Kırk makam üzerine-2

Mesaj gönderen biralevi »

AKIL SAHİPLERİNE…. .. (Dört kapı kırk makam üzerne) – 2

1-Bir arkadaşımızın Dört kapı kırkı makam ismiyle çıkardığoı ve Hz.Alinin resmini sünni bektaşın resmiyle şereflendirdiği !! yeni çıkardığı kitabın ismini ve resmini eleştiriyorum.
2-Kitabın yazarı alevi olduğu için yazdığı kitabın ismini sünni tasavvufçuların tekerlemesi olan ve Bektaşilik vasıtasıyla da alevilere bulaşan ‘Dört Kapı kırk makam ‘ olarak koymasını yadırgadığımı bunun yanlış algıya sebep vereceğini vebali olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
3- Bu tekerlemeyi asırlardır duyan halkımıza bu tekerlemeler hiçbir fayda sağlamamıştır ve biz artık sünni sufist Bektaşi tekerlemeleri ve masalları dönemini bitirip 12 imam alimlerinin aydınlarının gerçek eserleriyle ve fıkhıyla tanışmasını istiyoruz.
4-Bu ‘Dört kapı kırk makam ‘ tekerlemesini bugüne kadar hiçbir alevi alimi,müçtehidi ve aydını kullanmamış ve bu isimde hiçbir eser çıkarılmamıştır.Aksini iddia eden varsa bizede öğretirse durumu yeniden değerlendiririz.
5- İsmail baki beyin aktardığı rivayet Usulü Kafinin 1. Cildinin sh:298 de şöyle geçer;
‘Sizler bilmeden salih olamazsınız,tastik etmeden bilemezsiniz, bu dört kapının ilki ancak sonuyla gerçekleşebilir. Sadece bunların üçünü alanlar koyu bir sapıklığa dalıp gittiler.
Yani Sünni yesevinin fakrnamesinde, sünni bektaşın makalatında ve sünni debbağın el ibrizinde geçen 4 kapı kırk makamla buradaki açıklamaların uzaktan yakından ilgisi yoktur.
6- Dahası bu hadis Kafide İMAMETİ TANIMA VE ONA BAŞVURMA BABINDA geçer. Yani söz konusu sünni yazarların eserlerinde imamet bahsi hiç olmadığı için buradaki dört kapıyla dört kapı kırk makam tekerlemesi arasında bağlantı kurmak cahillerin dahi başaramayacağı bir iştir.
7-Yine dikkat edilirse İmam Sadıktan gelen rivayette dört kapınında aynı anda olması gerektiğinden bahsedilir,oysa sünni sufistlerin dört kapısı geçişli ve süreçlidir,bir kapıyı geçen artık o kapıyı geçmiş demektir.
8- Usulü Kafiye şerh yazan alimlerimizden Allame meclisi Miratul ukul kitabında başka alimlerin açıklamalarından da yararlanarak bu dört kapıyı ‘Allah,Peygamber,Kuran ve Velayet’ olarak açıklar.
Bir başka alim Mustafavi ise Usulü kafinin tercüme ve şerhinde bu dört kapıyı ‘Tövbe İman,Salih amel ve velayet’ olarak açıklar ve bir başka rivayetindede Abanın altına giren dört kişi olarak açıklar.
Oysa Yesevi,Bektaş ve Debbağ gibileri bu dört kapıyı ‘Tarikat şeriat marifet ve hakikat’ olarak açıklamışlardır.Yani 12 imam yolundaki kapılar ile sünni sufistlerin kapıları arasında dört sayısı dışında ortak bir nokta yoktur.
9- Eğer dört kapı kırk makamdan beslenen kişiler sünni değil alevi olsalardı,alim olsalardı,Usulü Kafiden ki en değerli hadis kitabımızdır haberleri olurdu ve buradaki rivayeti aktarmalarının yanında konuyu VELAYET yada İMAMET babından açıklamaya çalışırlardı. Oysa onlar 4 kapıyı kırkı makamla şerh ederek klasik sünni sufist bilgilerle açıklamalar yapmışlardır.
10- Tasavvufun Alevilikteki karşılığı diyebileceğimiz İRFANİ İLİMLER de ise Nefs tezkiyesi denilen insanın insani kamil boyutunda yücelmesi Nefsi emareden nefsi mutmainneye doğru çıkan bir süreç olarak açıklanır.
11- Oniki imamların irfani anlayışında yükselenin daha çok yükselmesi yanında geriye dönüp halkla birlikte yükselmeye çalışması yani toplumu da yükseltmeye çalışmasıyla mümkündür. Buda halk dalkavukluğundan mavi boncuk dağıtmaktan uzak olmakla mümkündür.
12- Kültürlere karşı değiliz ancak; ne zamanki o kültür kendi yer ve zeminini kaydırıp kaybederek dinin içine girip bidatlara bürünüp bir başka hükmüde kovalarsa o zaman o kültüre put muamelesi yapmak gerekir.Tümünü açıklamayım ama küçük bir Sırrı şu ki bu konu Çok ince bir iştir,ince düşünmeyi TİTİZ OLMAYI gerektirir.
İnsanımız çoğunlukla halka iyi ve güzel davranmakla halkın batıl fikirlerine net davranmak arasındaki farkı karıştırıyorlar.
Alevi aydınımız KERBELA ÇOCUKLARI olduğunu çoğunlukla bilirler ama PUTKIRAN İBRAHİMİNDE DEDEMİZ OLDUĞUNU BAZEN UNUTUYORLAR.
Alevi aydınını titiz olmaya çağıran bir yazı görev oldu diye düşünüyorum.
Cevapla

“Bektaşilik Nedir?” sayfasına dön