Hadis Seçkisi

[3nokta]

Hz. Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdu:


Allah-u Teala göğün dördüncü katında dört yüz bin melek, beşincisinde beş yüz bin melek yaratmıştır. Yedinci gökyüzünde öyle bir melek yaratmıştır ki onun başı İlahinin arşı altında ayakları ise yerin altındadır. Aynı şekilde Allahın yarattığı ve sayıları sürülerce olan melekler vardır. Onların yemek ve içmeleri İmam Ali bin Ebu Talib Aleyhisselama salâvat göndermek, Onun şia ve dostlarına tövbe ve istiğfar etmekten başka bir şey değildir.

Kaynak: Bihar-ul Envar c. 26 s. 349, Gayet-ul Meram s. 19, Miete Menkabet s. 163

İmam Ali Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Allah, Ebu Zer'e, Selman'a ve Miktad'a rahmet etsin. Onları Birinci ve İkinciyi ne kadar iyi tanıyorlardı ve onların o ikisine nefret ve beraatleri ne kadar şiddetliydi ve onlar o ikisine ne kadar lanet ve nifrin ediyorlardı.
Kaynak: Kitabı Süleym s. 931

4. Hutbe

Karanlıklarda doğru yolu bizimle bulup hidayet oldunuz. Yüceliklerin zirvesine bizim sayemizde vardınız. Aysız gecenin zifiri karanlığında bizimle fecre ulaştınız. Yüksek sesi duymayan kulak sağır olsun. Feryadı duymayan hafif sesi nasıl duysun ki. Birbirine düğümlenmiş ve güçlenmiş sandığınız gizli ve pis işleriniz çözülmeye başlamıştır. Sizde hiyanet ve vefasızlığı görmekteydim. Mağrur ve aldanmışların nişaneleri vardı yüzlerinizde. Niyetimin doğruluğu sizin bu halinizi bana göstermişti. Ama din perdesi engellemişti beni. Bu yüzden hile ve vefasızlıklarınızı yüzünüze vurmuyordum. Sapıklığa götüren caddeler arasında hak yolun başında durdum, doğru yolu size gösterdim. Her tarafa bakıp durmakta ve her yola sapmaktaydınız ama kılavuzunuz yoktu. Kuyular kazıyordunuz ama suya ulaşamıyordunuz. Bugün sessizce ama sağırların bile duyup anlayacağı bir dille konuşuyorum. Bana muhalefet edenin özü de sözü de yitip gider. Hak bana gösterildiğinden beri asla şüpheye düşmedim. Hz. Musa kendi nefsi için korkuya düşmemişti. Cahil ve sapıkların galip gelip hükmetmesinden korkmuştu.
(1) Artık hak yolla batıl yolun ayrılış noktasını bildiniz. Suya kavuşan asla susamaz.

(2) 1- Firavunun sarayında sihirbazlar iplerini yere bırakarak halka bunları büyük yılanlar olarak göstermişlerdi. Hz. Musa halkın bunlara aldanmasından korkmuştu. Çünkü halk bunların bu hilelerine aldansaydılar, Firavun ve Onun cahil, sapık taraftarlarının galibiyeti gerçekleşmiş olacak ve zulümle devam ettirdikleri hâkimiyetleri devam edecekti. 2- Su İmamete (Vilayete) işaret eder. Temizleyicidir, renksiz ve kokusuzdur. Katıksız ve saftır. Hayatkaynağıdır. Yani İmamete inanan bir kimse su gibi olmalıdır. Bütün inançların renginden ve kokusundan arınmalı, saf olarak Vilayete yönelmelidir. Böylece temizlenir ve artık başka hiçbir inanca ve söze itibar etmez ve ihtiyaç duymaz.(suya ulaşan artık susamaz) Yani İmamete ulaşan artık başka dinler peşinde koşmaz

[3nokta]

İbni Abbas şöyle rivayet eder:

Hz. Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem'e arz ettim:

Ey Allah'ın Resulu! Bana bir vasiyette bulunun.

Hazret buyurdular: Sana İmam Ali Aleyhisselam'ın sevgisini vasiyet ediyorum.

Ben tekrar arz ettim: Bana bir vasiyette bulunun.

Hazret buyurdular: Sana İmam Ali Aleyhisselam'ı sevmeyi vasiyet ediyorum. Beni hak üzere nebi seçene ant olsun Allah-u Teala çok iyi bilmesine rağmen insanlardan İmam Ali Aleyhisselam'ın velayet ve sevgisini sormadan onların hiçbir iyi amelini kabul etmez. Eğer İmam Ali Aleyhisselam'ın velayeti olursa o şahısın amellerinde eksiklik olsa dahi kabul eder. Ancak eğer o şahısta İmam Ali Aleyhisselam'ın velayeti olmazsa onu hesaba çekmeden ateşe doğru yönlendirir.

Kaynak: Emaliyi Tusi s. 104, Bihar-ul Envar c. 16 s. 317, El Katra c. 1 s. 262

[3nokta]

Hz Fatime Selamullahaleyha Birinci ve İkinci'ye hitap ederek şöyle buyurdular:



Allah'ı ve meleklerini şahit tutuyorum ki siz beni kızdırdınız ve kendinizden razı kılmadınız. Ne zaman Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem'i görecek olursam, kesinlikle sizi şikâyet edeceğim.

Daha sonra Birinci ağlamaya başladı. Hz Fatime Selamullahaleyha da O'na hitaben şöyle buyurdu:

And olsun Allah'a kıldığım her namazda sana lanet ediyorum.

Kaynak: El-İmametu Vessiyaset c. 1 s. 19- 20, Bihar-ul Envar c. 38 s. 358 c. 29 s. 328, El-Eşraf Belazeri c. 10 s. 79, El-Resail-ul Siyasiye s. 467, Şerhi Nehc-ul Belaga İbni Ebul Hadit c. 16 s. 246
---------------------------------------------------------------------------

Selmanı Farsi İmam Ali Aleyhisselamın şöyle buyurduğunu nakleder:


Ya Selman! Bizi layık olduğumuz şekilde tanımayıp bizim fazilet ve üstünlüğümüzü inkâr edenlere yazıklar olsun. Ey Selman! Söyle bakalım şu iki yüce insandan hangisi daha üstündür. Hz. Muhammed Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem mi Hz. Süleyman mı? Selman: Elbette ki Hz. Muhammed Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem daha üstündür. İmam Ali Aleyhisselam buyurdular: Asif bin Berhiya Belkısın tahtını Fars ülkesinden Sebaya bir göz kapatma anı kadar kısa sürede getirdi ve kitap ilminden yalnızca bir harf biliyordu. Ama yanında bin kitap olan ben ondan kaç kat daha fazla bir kudrete sahibim? Allah-u Teala Hz. Âdemin oğlu Hz. Şeyse elli sahife Hz. İdrise otuz sahife ve Hz. İbrahime yirmi sahife indirdi. Ve aynı şekilde Tevrat, İncil, Zebur ve Furkanı indirdi. Selman: Ey benim Mevlam! Evet, sizin buyruğunuz gibidir. İmam Ali Aleyhisselam: Ey Selman! Her kim bizim şanımız ve ilmimizde şek ederse bizim marifetimizi ve hukukumuzu alaya alıp maskara etmiş gibidir. Halbu ki Allah-u Teala bizim vilayetimizi kendi kitabının birçok yerinde vacip saymış ve amel edilmesi gereken şeyleri beyan etmiştir ki bu apaçık ortadadır.

[3nokta]

Ehli Beyt Aleyhimusselamdan şöyle rivayet edilmiştir:



Allah-u Teala üç gurupla konuşmayacaktır ve onlara hiçbir zaman bakmayacaktır ve onlar elim azaba müptela olacaklardır. Yalan yere İmamet iddiasında bulunan kimseler, Masum İmamları inkar edenler ve Birinci ve İkincinin bir zerre miktarınca dahi Müslümanlıktan faydalandığını düşünenler.



Kaynak: Tefsiri Ayyaşi c. 1 s. 178, Bihar-ul Envar c. 25 s. 112, Müstedrek-ul Vesail c. 18 s. 175, Usul-u Kafi c. 1 s. 373, Vesail-uş Şia c. 28 s. 341- 349, Hisal Şeyh Saduk c. 1 s. 106
---------------------------------------------------------------

Birisi İmam Musai Kazım Aleyhisselama şöyle arz etti:

Sizi seven, ancak Allaha isyan ederek günah işleyen, içki içip helak edici günahlara bulaşan ve ondan kaçınmayan kimselerden beri ve uzak olalım mı? İmam Aleyhisselam şöyle buyurdular: Onun kötü amellerinden beri ve uzak olun. Bizi seveni sevin ancak onun kötü amellerine düşman olun. Ben arz ettim: Böyle bir şahısın fasık ve facir olduğunu söyleyebilir miyiz? İmam Aleyhisselam şöyle buyurdular: Hayır fasık, facir ve kâfir bizim velayetimizi inkâr edenlerdir. Bizi sevenler gerçi bir takım kötü amellere bulaşmış olsalar bile, Allah-u Teala onların fasık veya facir olarak adlandırılmalarını sevmez. Ona amelleri kötü deyin zira onun amelleri ve davranışları kötü ancak ruhları temizdir. Onun ruhu ve bedeni temizdir. Ant olsun bizi seven kimse, Allah-u Teala, Hz. Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem ve biz Ehli Beyt Aleyhimusselam ondan razı olmadan dünyadan gitmez. Yaptığı kötü amellere rağmen Allah-u Teala onun bütün kötü amellerini kapatıp yüzü ak olarak haşr edecektir. Ve onu o günün korku ve vahşetinden koruyacaktır böylelikle ona hiçbir gam ve hüzün yoktur. Zira Allah-u Teala o şâhısı Dünyadan götürmeden önce birtakım hadise ve musibetlerle temizler. Örneğin mal veya evladında sıkıntılara düşecek yahut herhangi bir hastalığa yakalanacak, böylelikle günahlarından temizlenmiş olacaktır. Yaşadığı bütün bu musibetler hatta rüyasında gördüğü kâbus bile ki uyandığında onun tesiri üzerinde vardır, onun Allah-u Tealayı tertemiz olarak ziyaret etmesine sebep olur. Onun kalbindeki korku ve dehşet Hz. Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem ve İmam Ali Aleyhisselamı görmekle bertaraf olur. Daha sonra o şahıs şu iki seçeneğin arasında kalır. Ya Allahın sonsuz rahmeti veyahut Hz. Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem ve Hz. Emir-el Müminin Aleyhisselamın şefaati. Eğer Allahın rahmetine ulaşacak kadar ameli olmazsa, Hz. Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem ve İmam Ali Aleyhisselamın şefaatiyle kurtuluşa erecektir ve Allahın rahmeti onu saracaktır. O, bu rahmete layık olduğu için Allah-u Teala ona ihsan ve bağışta bulunacaktır.

Kaynak: Bihar-ul Envar c. 27 s. 137, Tevil-ul Ayat c. 2 s. 594

[3nokta]

Ravi, İmam Muhammed Bakır Aleyhisselamdan, Birinci ve İkinci hakkında sordu.

İmam Aleyhisselam şöyle buyurdu: Ne soruyorsun o ikisinin hakkında! And olsun Allaha bizim aileden geçmişte yaşayan herkes o ikisine gazap ederdi ve bugün de bizim hepimiz o ikisine gazaplıyız. Bizim büyüklerimiz, küçüklerine o ikisine düşman olmalarını öğretirler. O ikisi bize zulmettiler, hakkımızı aldılar, bize has kılınmış ganimeti (humusu) bize uzak kıldılar, bizim hürmetimizi çiğneyen ve zulmeden ilk kimselerdir. İslamda bizim aleyhimize öyle bir fitne icat ettiler ki, İmam Mehdi Aleyhisselamın kıyamına kadar devam edecektir. O hazret zuhur ettiğinde onların cinayetlerini izhar edip yalancı tebligatlarını, uydurma faziletlerin önünü alacaktır. And olsun Allaha biz Ehli Beyte gelen her belanın, önümüze çıkan her zorluğun, esasını ve temelini o ikisi atmıştır. Öyleyse Allahın meleklerin ve tüm insanların laneti o ikisine olsun.

Kaynak: Tevil-ul Ayat s. 128, Usul-u Kâfi c. 8 s. 245, Bihar-ul Envar c. 30 s. 269

[3nokta]

İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Bizi sevdiğini söyleyip de düşmanlarımızdan beraat etmeyen yalancıdır.
Kaynak: Bihar-ul Envar c. 27 s. 59
--------------------------------
İbni Abbas Hz. Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellemin şöyle buyurduğu nakleder:


Gökyüzü ehlinden İmam Ali Aleyhisselamı kendisine kardeş seçen ilk kimseler: İsrafil, Mikail ve Cebraildir. Ve gökyüzü ehlinden İmam Ali Aleyhisselamın sevgisiyle övünen ilk kimseler Allahın arşını omuzlarında taşıyan meleklerdir. Onlardan sonra cennetin anahtarlarını elinde bulunduran Rızvan ve ondan sonraki ölüm meleği olan Azraildir. Ve gerçektende ölüm meleği nebilere rahm ettiği gibi İmam Ali bin Ebu Talip Aleyhisselamın şialarına da öyle rahm eder.


Kaynak: Menakibi Harezmi s. 72, Yenabi-ul Meveddet s. 133, Bihar-ul Envar c. 38 s. 335
-------------------------------------------------
İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Onların namazı, orucu, ilim ve hadisleri sizi şaşırtmasın. Onlar kokuşmuş eşektirler.

Kaynak: Bihar-ul Envar c. 70 s. 125
----------------------------------------------------
İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu:


Eğer bir insan ömrü boyunca hacca gitse ama İmam Huseyin Aleyhisselamın ziyareti için Kerbelaya gitmese Allahın ve Hz. Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellemin hakkını eda etmemiştir ve o hak onun boynunda kalmıştır. Çünkü Allah-u Teala İmam Huseyin Aleyhisselamın ziyaretini her Müslümana vacip etmiştir.


Kaynak: Kamil-uz Ziyaret
-------------------------------------------------------
İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Her sabah neyi terk edersen et yalnız şu sözü terk etme. Allah Birinci ve İkinciye lanet etsin.

Kaynak: Usulu Kafi c. 2 s. 530

-----------------------------------------------------
İmam Muhammed Bagır Aleyhisselam şöyle buyurdu:


İmam Mehdi Aleyhisselam o ikisinin velayet ve muhabbetini zerre kadar taşıyanları kendi elleriyle öldürecek.


Kaynak: Bihar-ul Envar c. 53 s. 12
-------------------------
İmam Hasan Askeri Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Biz Ehli Beyte yardımda zayıf kalanlar eğer namazda düşmanımıza lanet okursa sesini Dünya'dan Arş'a kadar tüm melekler duyar.
Kaynak: Müstedrek-ul Vesail c. 4 s. 410
------------------------
İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu: Yaşadığınız evler sizin için cennettir, defnedildiğiniz kabirler size cennettir, siz cennet için yaratıldınız ve cennete doğru gitmektesiniz. Kaynak: Fezail-uş Şia s. 75, Bihar-ul Envar c.8 s. 360

[3nokta]

İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu: Allah'a yemin ederim ki, sizler camın kırılması gibi kırılacaksınız. Belki cam kırıldıktan sonra ilk haline geri döndürülebilir, ancak sizler eski haline geri döndürülemeyen saksının kırılması gibi kırılacaksınız. Allah'a yemin ederim ki ayıklanacaksınız. Allah'a yemin ederim ki samanın buğdaydan elenmesi gibi eleneceksiniz.


Kaynak: Mucem-ul Ehadisi İmam Mehdi Aleyhisselam c. 3 s. 421, Gaybeti Tusi s. 340, Bihar-ul Envar c. 52 s. 101, Muntehab-ul Eser s. 389


İmam Muhammed Bagır Aleyhisselam şöyle buyurdu: Ey Ehli Beyt Aleyhimusselam dostları! Sizler ayıklanacaksınız. Yani gözün içindeki sürmenin ayrılışı gibi ayrılacaksınız. Sürme sahibi, sürmenin göze girdiği anı bilir, ancak sürmenin gözden çıktığı zamanı bilmez. Nitekim sizlerden biri, bizim emrimiz ve dinimiz üzere sabahlayacaktır, ancak bizim emrimiz ve dinimizin dışına çıkmış bir halde akşamlayacaktır. Yahut emrimiz ve dinimiz üzere akşamlayacaktır, ancak emrimiz ve dinimizin dışına çıkmış bir halde sabahlayacak ve kendiside anlamayacaktır.

Kaynak: Gaybeti Tusi s. 339, Gaybeti Numani s. 138, Bihar-ul Envar c. 52 s. 101

[3nokta]

Hz. Muhammed Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem şöyle buyurdu: Beni hak ile müjdelemekle görevlendirene yemin ederim ki, Kaim Aleyhisselam'ın gizlilik döneminde O'na iman üzere sabit kalanlar, Kibrit-i Ahmer'den daha az sayıda bulunacaklar.


Kaynak: Mucem-ul Ehadisi İmam Mehdi Aleyhisselam c. 1 s. 265, Yenabi-ul Meveddet c. 3 s. 398, Kemal-ud Din c. 1. s. 288, Bihar-ul Envar c. 51 s. 73
-----------------------------------------------------
İmam Zeynel Abidin Aleyhisselam şöyle buyurdu: O'nun gizlilik döneminin ikincisi, İmametine iman edenlerin çoğunun imanlarından dönecekleri kadar çok uzun olacaktır. Dolayısıyla biz Ehli Beyt Aleyhimusselam'ın emrine ve hükmüne teslim olmaktan başka çare bulamayan imanı güçlü ve bilgisi doğru kişi hariç, hiçbir kimse sabit kalmayacaktır.

Kaynak: Mucem-ul Ehadisi İmam Mehdi Aleyhisselam c. 5 s. 348, Kemal-ud Din c. 1 s. 321, Bihar-ul Envar c. 51 s. 134

[3nokta]

İmam Muhammed Bagır Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Ey Cabir! Düşmanlarımızdan hacet isteme. Hatta bir içim su dahi isteme. Aksi halde cehennemden geçerken, ey filanca! Ben sana filan yerde iyilik yapmadım mı der. Sen de zor durumda kalırsın.

Kaynak: Sefinet-ul Bihar c. 1 s. 185
-------------------------------------------------------------------------------


İmam Ali Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Cebrail, Adem'in yanına indi ve dedi ki: Ey Adem! Üç şeyden birini seçmeni önermekle emrolunduım. Birini seç diğer ikisini bırak. Adem ona: Ey Cebrail! Bu üç şey nedir? Diye sordu. Cebrail: Akıl, haya ve dindir dedi. Adem: ben aklı seçtim. Dedi. Bunun üzerine Cebrail: Haya ve dine haydi dönelim. Onu bırakın. Dedi. Haya ve din dedi ki: Ey Cebrail! Bize akıl neredeyse siz de orada olun diye emredildi. Bunun üzerine Cebrail: Öyleyse size emredildiği gibi hareket edin. Dedi. Ve geldiği yere doğru yükseldi.

Kaynak: Usulu Kafi c.1 s. 2

--------------------------------------------------------------
İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Hz. Nuh Aleyhisselam gemisinde köpek ve domuz taşıdı ama veledi zina taşımadı. Nasibi ise veledi zinadan daha şerrdir.

Kaynak: İğab-ul Emal s. 251

------------------------------------------------------------



İmam Muhammed Bagır Aleyhisselam şöyle buyurdu:


Allah aklı yaratınca onu konuşturdu. Ardından ona beri gel dedi. Akıl beri geldi. Sonra geri git dedi. Akıl geri gitti. Sonra şöyle buyurdu: İzzetim ve Celalim hakkı için senden daha sevimli bir şey yaratmış değilim. Senin eksiksiz olgun halini ancak sevdiğim kimselere bahşederim. Sadece sana emreder yalnız sana yasaklarımı yöneltir, sırf seni cezalandırır ve yalnızca seni ödüllendiririm.


Kaynak: Usulu Kafi c.1 s. 2

[3nokta]

Ashab İmam Caferi Sadık Aleyhisselama arz etti:

Akıl nedir? İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu: Rahmana kulluk sunmanın aracı ve cennetleri kazanmanın aleti olan bir yetenektir. Arz ettiler: Peki Muaviyenin sahip olduğu yetenek nedir? İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu: Onunkine kurnazlık denir. Şeytanettir. Akla benzer ama kesinlikle akıl değildir.

Kaynak: Usulu Kafi c. 1 s. 3
-----------------------------
İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Her kim sözünde veya amelinde düşmanımıza muvafık olursa bizden değildir. Bizd e onlardan değiliz.

Kaynak: Vesail-uş Şia c. 18 s. 85

---------------------------

İshak bin Ammar şöyle rivayet eder: İmam Caferi Sadık Aleyhisselama arz ettim ki:

Sana kurban olayım. Benim bir komşum var çok namaz kılar, çok sadaka verir ve çokça hacca gider. Bugüne kadar olumsuz hiçbir yönünü görmedim. İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu: Ey İshak! Aklı nasıldır? Arz ettim ki Sana kurban olayım. Pek akıllı sayılmaz. İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu: İşlediği ameller onun derecesini yükseltmez.


Kaynak: Usulu Kafi c. 1 s. 20
----------------------------
İmam Musai Kazım Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Dini maarifimizi şiilerimizden başkasından alma. Eğer şiadan yüz çevirirsen Allaha ve resulüne ihanet edenlerden dinini öğrenmiş olursun. Allah, resulü ve melekleri onlara lanet etsin. Benim pak babalarımın benim ve kıyamete kadar ki şiilerimin laneti de onlara olsun.

Kaynak: Ricali Keşşi s. 4

------------------------------------


İmam Ali Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Ey insanlar! Biliniz ki, dinin kemale ermesi, olgunlaşması, ilim öğrenmekle ve ilmin gereğince hareket etmekle mümkündür. Haberiniz olsun! İlim öğrenmek sizin için mal kazanmaktan daha gereklidir. Mal, Allah tarafından aranızda paylaştırılmış ve garanti altına alınmıştır. Malı, adalet sahibi Rabbiniz, aranızda bölüştürmüş ve vereceğini garanti etmiştir. Payınızı eksiksiz olarak size verecektir. İlim ise alimlerin yanında saklıdır. Onu ehlinden edinmeniz emredildi. O halde ilmi, ehlinden öğrenin.

Kaynak: Usulu Kafi c. 1 s. 28

--------------------------------

İmam Caferi Sadık Aleyhisselam şöyle buyurdu:

Allah bunlara lanet etsin. Bunlar müşrik ve kafirdir. Allah'a hiçbir şey üzerine ibadet etmezler.
Kaynak: Usulu Kafi c. 2 s. 387