Atatürk'ün mal varlığı

velayet hak
Mesajlar: 109
Kayıt: 01 Eki 2009, 22:44

Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen velayet hak »

Atatürk'ün mal varlığı
10 Haziran 2012

Atatürk'ün oteli, lunaparkı, gazoz fabrikası, şarap imalathanesi, deri fabrikası, 2 fırını, 4 lokantası, 443 baş sığırı, 13.100 baş koyunu ve 2.450 adet tavuğu olduğunu biliyor muydunuz?
Atatürk'ün mal varlığı konusu, bağışlandığı 1937'den beri bilinse de, 1968'e kadar tartışma gündemine getirilmemiş. Fethi Naci'nin 1968 tarihli "100 Soruda Atatürk'ün Temel Görüşleri" kitabı bu konuya yer vermiş. Doğan Avcıoğlu "Türkiye'nin Düzeni"nde özet geçmiş. Nihayet çok okunduğu için Atatürk'ün mal varlığı bilgisini kamuoyuna mal eden eser 1970 Şubat'ında arz-ı endam etmiş kitapçı vitrinlerine: Yazan: İsmail Cem. Adı: "Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi".
Sol hareketlerin bu canlı yıllarında Atatürk ile de sert bir hesaplaşma içine girilmişti; yani o tarihte sol, henüz Kemalizm'e eklemlenmiş değildi. Atatürk devrimlerini 'sol devrim'in bir aşaması kabul ediyor ve aşılması gerektiğini savunuyorlardı. Tabii Cumhuriyet'in ilk yıllarında solun devlet eliyle ezilmesini de bir tür tabii afet gibi değerlendiriyorlardı.
Atatürk'ün 11 Haziran 1937'de Hazine'ye devrettiği ve kendisi tarafından çıkarılan mal varlığı dökümünün orijinaline Başbakanlık Arşivi'nde ulaştım ve tam ve hatasız bir şekilde burada yayımlayacağım. Ancak önce Türkiye'de Atatürk'ün ne kadar ciddiye alındığına dair birkaç cümle.
Fethi Naci bazı hatalarla "Söylev ve Demeçler"in 4. cildinden alıyor listeyi. İsmail Cem de listeyi Naci'den aktarıyor ama kaynağını yanlış yorumlayarak onun bu bilgileri Mazhar Leventoğlu'nun "Atatürk'ün Vasiyeti" kitabından aldığını yazıyor. Derken Cem'in kitabı da başkalarına 'kaynak' oluyor! ve aynı hatalar devam edip gidiyor. Kimse gidip Başbakanlık Arşivi'ndeki orijinaline bakma zahmetine katlanmadığı için liste yalan yanlış yayımlanıp duruyor.
Biri de şu listenin orijinalini yayımlayıp tartışmalara son vermiyor ne yazık ki. Aşağıdaki liste, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi'nde bulunan orijinal belgeden alınmış olup mesela önceki yayınlarda "çelik fabrikası" diye geçen ibarenin aslında "çeltik fabrikası" olduğu gibi vahim hataların düzeltilmiş şeklidir.
Hazırlattığı ve altına imza attığı listeye göre Atatürk Ankara'da Orman, Yağmurbaba, Balgat, Macun, Güvercinlik, Tahar, Etimesgut ve Çakırlar çiftliklerinden oluşan Orman Çiftliği ile Yalova'daki Millet ve Baltacı, Silifke'deki Tekir ve Şövalye çiftliklerinin, Hatay Dörtyol'daki portakal bahçesi ile Karabasamak çiftliğinin, ayrıca Tarsus'taki Piloğlu çiftliğinin sahibidir.
Atatürk, Hazine'ye bağışladığı malları 6 kalemde topluyor. İlk kalem, arazidir. Buna göre toplam 154 bin 729 dönüm araziye sahip olduğunu öğreniyoruz. Ayrıntılar şöyle:
A) 582 dönüm meyve bahçeleri,
B) 700 dönüm fidanlık (650 bin adet fidan),
C) 400 dönüm Amerikan asma fidanlığı (560 bin adet kök bağ çubuğu),
D) 220 dönüm bağ (88 bin adet bağ kütüğü),
E) 375 dönüm sebze bahçesi (Fethi Naci'de 370 çıkmış),
F) 220 dönüm zeytinlik (6.600 ağaçlık),
G) 1.654 ağacın bulunduğu 17 dönüm portakallık (F. Naci 27 dönüm demiş),
H) 15 dönem kuşkonmazlık, 100 dönüm park ve bahçe ile 2.650 dönüm çayır ve yoncalık,
İ) 1.450 dönüm orman, 148 bin dönüm tarıma elverişli arazi ve meralar.
Sonra bina ve tesisler geliyor. Buna göre 51 adet binanın sahibi olduğunu yazıyor Atatürk.
A) 45 adet yönetim binası ve ikametgâhı,
B) 7 adet 15 bin baş koyun kapasiteli ağıl,
C) Aydos ve Toros yaylalarında kurulan 6 adet mandıra, 8 adet at ve sığır ahırı,
D) 7 adet ambar, 4 adet samanlık ve otluk, 6 adet hangar ve sundurma,
E) 4 adet lokanta, gazino ve eğlence yerleri, lunapark, 2 adet fırın, 2 adet sera.
3. kısımda fabrika ve imalathanelerini sıralıyor. Belgeden Atatürk'ün birer adet bira, malt, buz, soda ve gazoz, deri, tarım aletleri ve demir fabrikası ile biri Ankara'da, diğeri Yalova'da olmak üzere 2 adet modern süt fabrikası bulunduğunu öğreniyoruz. Ayrıca yine Ankara ve Yalova'da birer geniş yoğurt imalathanesi, yılda 80 ton şarap üretme kapasitesine sahip bir şarap imalathanesi, elektrikli bir değirmeni, İstanbul'daki bir çeltik fabrikasında yüzde 40 hissesi, her biri 15'er ton kaşar, 1.000 teneke beyaz peynir, 600 teneke tuzlu yağ yapmaya elverişli 2 imalathanesi faal haldeymiş.
"Umumi tesisat" başlığı altında şu bilgilere yer verilmiş:
A) Ankara ve Yalova'da iki tavuk çiftliği,
B) Yalova'daki çiftliğinde iki özel iskele ve liman tesisatı,
C) 3'ü Ankara'da, 2'si İstanbul'da olmak üzere 5 adet satış mağazası,
D) Orman Çiftliği'nde kanalizasyon, sulama, telefon ve elektrik tesisatı, küçük beton köprüler, özel yollar, içme ve su dağıtım şebekesi; Yalova ve Tekir çiftliklerinde de benzer tesisat.
E) Orman Çiftliği'nde çiftlik müzesi ile ufak çaplı bir hayvanat bahçesi tesisatı.
Listenin en ilginç kısmını ise canlı hayvanlar oluşturuyor. Buna göre Atatürk'ün,
A) Kıvırcık, merinos, karagül, karaman cinslerinden 13.100 baş koyunu,
B) Simental, Hollanda, Kırım, Jersey, Görensey, Halep ile yeni üretilen Orman ve Tekir ırklarından 443 baş sığırı,
C) İngiliz, Arap, Macar ve yerli ırklardan 69 adet koşu ve binek atı,
D) Legorn, Rhode Island ve yerli ırklardan 2.450 adet tavuğu varmış.
Liste bitmedi henüz. Son olarak sıra cansız demirbaşlarda.
Atatürk'ün cansız mal varlığı arasında 16 traktör, 13 harman ve biçerdöver makinesi ve o günün fiyatlarıyla 66 bin lira değerinde (bu rakam önce yazılıp sonra karalanmış) "bilumum" ziraat alet ve edevatı, 35 tonluk bir adet deniz motoru (Yalova Çiftliği'nde), 5 adet kamyon ve kamyoneti, 2 adet binek otomobili ile 19 adet çiftliklerin servislerinde çalıştırılan binek ve yük arabası bulunuyormuş.
Özetlersek Atatürk'ün 154 bin 729 dönüm araziye; belgede 51 yazıyor ama benim hesabıma göre 91 binaya; 6 fabrika, 5 imalathane, 1 değirmen ve 1 çeltik fabrikası ortaklığına; 2 tavuk çiftliğine, iki özel iskeleye, 5 mağazaya, çeşitli sulama vs. tesisatına, köprülere, müzeye ve hayvanat bahçesine; binlerce koyun, sığır, at ve tavuğa; traktör, deniz motoru, kamyon, kamyonet, otomobil ve servis araçlarına sahip olduğunu görüyoruz.
Sen ne diyorsun? diyenlere, gidin, laik ve Kemalist olduğundan kuşku duymadığınız İsmail Cem'in kitabını okuyun diyorum. İsmail Cem'in, Mustafa Kemal'in 1923'te Balıkesir'de söylediği şu sözleri sansürlemesi ne anlama geliyor, iyi düşünün:
"Kaç milyonerimiz var? Hiç. Bundan dolayı biraz parası olanlara da düşman olacak değiliz. Tersine memleketimizde birçok milyonerlerin, hatta milyarderlerin yetişmesine çalışacağız."

ZAMAN
"Hakkında söylenen sözler hususunda düşün; söyledikleri şeyleri kendinde bulur­san, (bil ki) söylenen hak söze karşı öfkelendiğinde Allah'ın gözünden düşmenin musibeti, seni kaygılandıran halkın gözünden düşmek musi­betinden daha büyüktür."
umitaktas
Mesajlar: 167
Kayıt: 05 Tem 2011, 18:18

Re: Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen umitaktas »

peki ne yapmış atatürk bunca malvarlığını eşine dostuna yandaşına mı peşkeş çekmiş. hepsini milletine bağışlamış. sizin gibi adamlar elinizdeki birşeyi paylaşmazsınız. ama atatürk koca kahraman ne yapmış. malvarlığı milletin olmuş.
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen biralevi »

Atatürk ve milli mücadele ile ilgili yıllar önce araştırma yapmış ama ilk kitabıma bu araştırmayı koymamıştım oradaki araştırmamda İsmail cemin kitabından mal varlığı listesini incelemiştim
M.Kemal yakın tarihi kişilik olduğu için hiç bir yanı yada yönü sır değil apaçık meydanda yani resmi tarihi aşabilen herkes onu çok daha yakından tanıyabilir.
Atatürke makam hırsı vardı diyebilirsiniz asla 2. adam olmayı istemiyordu diyebilirsiniz dinle falan arası yoktu alevileri sevmezdi içerdi geçimsizdi diyebilirsiniz vs vs diyebilirsiniz ama MAL DÜŞKÜNÜYDÜ denemez,
Hayatının hiçbir döneminde mal peşinde koştuğuna dair bir hırs görmedim ,
sermaye hareketini sağlamaya çalışmıştır ama o dönem için kalkınma için bunların yapılması milli bir burjuvazi oluşturulması gerekiyordu bu konuda her türlü fikre açık olmuştur hem devletçi hem liberal uygulamaları yapmaya çalışmıştır o yüzden onun döneminde karma ekonomi uygulandığı genelde kabul görüyor

üzerindeki mallar çoğunlukla son 10 yıllık dönemden kalan sembolik olarak üzerine geçirilen mallardır zaten bazılarını vasiyet etmiş çoğuda devlete kalmıştır
birinci derecede mirasçısı olsaydı ne yapardı?
cevap vermek zor
ancak farazi cevap verilebilir
bu noktadaki eleştirilerin haksız olduğunu düşünüyorum çünkü Atatürk kendisini devlet kurucusu devletin kendisi gibi görüyordu ve üzerindekilerinde devletin olduğunu devletinkilerinde kendisinin olduğunu düşünüyordu
İstanbulda sarayda kaldı ama sarayın tapusunu istemedi
bir yalı sahibi olmayı istemedi
bir köşk istemedi
isteseydi kim karşı çıkardı?
bir yat düşü vardı ve bakın oyalansın diye aldılar son bir kaç ayında oyalandı
yani sahip olduğu güce karşı bıraktığı mal varlığı azdır
DAHASI ONU inançlarından dolayı ZÜHD SAHİBİ OLMAMAKLA da SUÇLAYAMAYIZ Kİ?
Yada en fakirler gibi yaşamıyordu eleştirisinide getiremeyiz zira o islami sisteme yada takvaya inanmıyordu ,
Bu durumda kendi içinde mal varlığı bakımından bir tutarsızlık yoktur ve bu konuda eleştiri getirmek yukarıda izah ettiğim çerçevede anlamsızdır,
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen Hasan Akça »

biralevi yazdı: DAHASI ONU inançlarından dolayı ZÜHD SAHİBİ OLMAMAKLA da SUÇLAYAMAYIZ Kİ?
Yada en fakirler gibi yaşamıyordu eleştirisinide getiremeyiz zira o islami sisteme yada takvaya inanmıyordu ,
Bu durumda kendi içinde mal varlığı bakımından bir tutarsızlık yoktur ve bu konuda eleştiri getirmek yukarıda izah ettiğim çerçevede anlamsızdır,
bencede ona islami kıstaslarla bakamayız bu haksızlık olur çünkü o bu tür değerlere inanmıyordu atatürkü çağdaşlarıyla mukayese etmeliyiz
mesela hitlerinm mal varlığıyla stalininkiyle frankonunkiyle mussoloninin malvarlığıyla kıyaslamalıyız o zaman birşeyşer ortaya çıkar
velayet hak
Mesajlar: 109
Kayıt: 01 Eki 2009, 22:44

Re: Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen velayet hak »

Tevilleriniz beni ikna etmedi, daha doğrusu böyle bir tevili sizden beklemezdim, tevilin belini kırmışsınız..
Mal düşkünü değilmiş!! Mallar sembolik olarak üzerine geçirilmiş!!!! Sermaye hareketini sağlamaya çalışmış!!! Her türlü fikre açıkmış!!!
Bu sözü de ilginç: "bu noktadaki eleştirilerin haksız olduğunu düşünüyorum çünkü Atatürk kendisini devlet kurucusu devletin kendisi gibi görüyordu ve üzerindekilerinde devletin olduğunu devletinkilerinde kendisinin olduğunu düşünüyordu."

Öyle düşünüyordu diye artık eleştirilmez mi? Bu sözleri başka birisi yazsaydı arkadaşlar ne derdi acaba?

Bir arkadaş da demiş ki mal varlığını milletine bağışlamış!!!
Kimin malını kime bağışlıyor?!!!
Çocukları olsaydı onu da yapmazdı, ne kadar halka geri çevirdiği de malum değil zaten..
Bugünkü cumhur başkanlarının 44 katı kadar maaş alıyormuş, o zaman halk bir ayakkabı bile bulup giyemiyordu..
Bir arkadaş da yazmış ki: "bencede ona islami kıstaslarla bakamayız bu haksızlık olur .."
Bu yazılanlar beni şaşkınlığa uğrattı
Akıl tutulması böyle bir şey olsa gerek
La havle..
"Hakkında söylenen sözler hususunda düşün; söyledikleri şeyleri kendinde bulur­san, (bil ki) söylenen hak söze karşı öfkelendiğinde Allah'ın gözünden düşmenin musibeti, seni kaygılandıran halkın gözünden düşmek musi­betinden daha büyüktür."
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen Hasan Akça »

velayetbaşkanlarının 44 katı kadar maaş alıyormuş, o zaman halk bir ayakkabı bile bulup giyemiyordu.. Bir arkadaş da yazmış ki hak yazdı:Tevilleriniz beni ikna etmedi, daha doğrusu böyle bir tevili sizden beklemezdim, tevilin belini kırmışsınız..
Mal düşkünü değilmiş!! Mallar sembolik olarak üzerine geçirilmiş!!!! Sermaye hareketini sağlamaya çalışmış!!! Her türlü fikre açıkmış!!!
Bu sözü de ilginç: "bu noktadaki eleştirilerin haksız olduğunu düşünüyorum çünkü Atatürk kendisini devlet kurucusu devletin kendisi gibi görüyordu ve üzerindekilerinde devletin olduğunu devletinkilerinde kendisinin olduğunu düşünüyordu."

Öyle düşünüyordu diye artık eleştirilmez mi? Bu sözleri başka birisi yazsaydı arkadaşlar ne derdi acaba?

Bir arkadaş da demiş ki mal varlığını milletine bağışlamış!!!
Kimin malını kime bağışlıyor?!!!
Çocukları olsaydı onu da yapmazdı, ne kadar halka geri çevirdiği de malum değil zaten..
Bugünkü cumhur : "bencede ona islami kıstaslarla bakamayız bu haksızlık olur .."
Bu yazılanlar beni şaşkınlığa uğrattı
Akıl tutulması böyle bir şey olsa gerek
La havle..
kimsenin seni ikna etmek gibi bir derdi yada mecburiyeti yok herkes fikrini yazıyor kabul edersin veya etmezsin o senin bileceğin iştir ama akıl tutulması sende var mesela yazılanı anlamıyorsun
Atatürkü Hz.Aliyle kıyaslayamazsın çünkü her ikisinin hayatını yönlendiren değerler farklıdır biri Allah rızasını ararken diğerinin böyle bir derdi yoktur bu nedenle mal varlığı eleştieileri haksızdır şeklinde görüşe bende katılıyorum
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen Musa Özateş »

velayet hak yazdı:Tevilleriniz beni ikna etmedi, daha doğrusu böyle bir tevili sizden beklemezdim, tevilin belini kırmışsınız..
Mal düşkünü değilmiş!! Mallar sembolik olarak üzerine geçirilmiş!!!! Sermaye hareketini sağlamaya çalışmış!!! Her türlü fikre açıkmış!!!
.

Velayet can
bu bölümde Atatürkün mal varlığı verilmiş ve mal peşinde olup olmadığı tartışılıyor yazan herkesin ne demek istediğini şahsen anladım ama sizinkini anlayamadım ne diyorsunuz?
mal peşindemi koşmuş?
peki öyleyse kanıtınız nedir?
hangi malı kimden çalmış almış ömür boyu cumhurbaşkanı olmuş bir insan sözkonusu ve her dediği zaten emir kabul ediliyor nasıl olurda mal peşinde koşuyor dersin delilin nedir hangi anıya rivayete aktarıma dayanıyorsun? söyle bizde bilelim
velayet hak
Mesajlar: 109
Kayıt: 01 Eki 2009, 22:44

Re: Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen velayet hak »

Yine de ... mal varlığını eleştirenler haksızdırlar diyor
la havle..
Atatürk'te mal toplama hırsı olmasaydı bu kadar mal toplamazdı, bu kadara mala sahip olması onun mal toplama hırsı olduğunu kanıtlıyor.
Onun zamanında millet bir ayakabı bulamıyordu, Dersimde çekilen resimleri hatırlayın, kaçının ayağında ayakkabı var, adamın maaşına ve servetine bakın bir de mal hırsı yoktu ve bu açıdan eleştirmek de ona haksızlık olur deyin.
La havle..
Bazen böyle akıl tutulmaları oluyor işte na'parsın..
Bu da bizim aydınlarımız
La havle..
"Hakkında söylenen sözler hususunda düşün; söyledikleri şeyleri kendinde bulur­san, (bil ki) söylenen hak söze karşı öfkelendiğinde Allah'ın gözünden düşmenin musibeti, seni kaygılandıran halkın gözünden düşmek musi­betinden daha büyüktür."
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen biralevi »

velayet hak yazdı:Yine de ... mal varlığını eleştirenler haksızdırlar diyor
la havle..
Atatürk'te mal toplama hırsı olmasaydı bu kadar mal toplamazdı, bu kadara mala sahip olması onun mal toplama hırsı olduğunu kanıtlıyor.
Onun zamanında millet bir ayakabı bulamıyordu, Dersimde çekilen resimleri hatırlayın, kaçının ayağında ayakkabı var, adamın maaşına ve servetine bakın bir de mal hırsı yoktu ve bu açıdan eleştirmek de ona haksızlık olur deyin.
La havle..
Bazen böyle akıl tutulmaları oluyor işte na'parsın..
Bu da bizim aydınlarımız
La havle..
Velayet hak can
herşeyi özgürce konuşabildiğimiz bir ortam olması güzel
Arkadaşlarda belirtmiş burada sadece M.Kemalin ‘Mal mülk edinme’ hırsı olup olmadığı konusu konuşuluyor,bende olmadığı yönünde fikir beyan ettim,BU BİR FİKİRDİR hoşuna gider veya gitmez,
Ama emin olki bu fikrin alt yapısı var,yani onun hayatını ciddi bir şekilde araştırdım,zaten gizli bir hayat değil herşey apaçık ortada duruyor ,tarafsız bir gözle bakan herkes birçok şeyi görür,
Hatta koruma kanunu olmasına rağmen herşey ortada duruyor her türlü söylenti apaçık yapılıyor,her kafadan her söz söyleniyor,
Zaten bu yüzden koruma kanunu anlamını yitirmiş durumdadır ve gerçek Atatürkçülerin bu durumda hodri meydan çekip koruma kanununu kaldırmalarınıda tavsiye ediyorum,zira zaten onunla ilgili söylenmemiş söz kalmadı.

Bakın !
M.Kemal iken selanikten İstanbul süreci,Libya,arap yarımadası süreçlerini biliyoruz,1918 mütareke döneminde İstanbulda 6-7 aylık dönemini biliyoruz ve hiçbir mal varlığı izine rastlamıyoruz.Yani 1881-1918 yılları arasında yani yaklaşık (37) 40 yaşında bir adam ve hiçbir malvarlığı yok,üstelik bu insan o tarihte paşadır.
Tek ticari deneyimi bir gazte çıkarmak olup iflasla neticelenmiştir ki buda ticari değil siyasi bir çabadır faaliyettir.
Yani 40 yıl bir insan mal peşinde koşmamış mal varlığı olmamış,
Bak desenki baş olmak siyaseten yükselmek istemiş kabul ederim,bakan olmak istiyor,genelkurmay başkanı olmak istiyor ve bunlarıda apaçık yapıyor hatta saraya damat olmak dahi istiyor,
Ama mal edinmeye yönelik bir eylemini göremiyoruz.
1919-1927 yıllarına kadarki süreçtede böyle bir hırs göremiyoruz,Samsuna çıktığında kendisine verilen ödenek yarı yolda bitiyor,hatta görevine son verildikten sonra(istifada ediyor) hiç ödeneği biler olmuyor,
Milli mücadele dönemi Ankara meclisinin bırak mal edinmeyi maaş ve makul yaşam şartları konusunda bile sıkıntıda olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bu durumda 1881-1927 arasında ki süreçtede mal varlığı bulunmuyor ki bu hayatının 46 yılı anlamına geliyor.
Bütün mal varlığı son 10 yıldaki bağış,aktarım,hediye ve çiftlik gibi emek koyduğu projelere dayanıyor.
Özellikle Tarım projesinin sonucu olarak bizzat kurdurduğu çiftlikler ve bunların içindeki müştemilat bir devlet politikası olarak yapılıyor ve o an devlet Atatürkün kendisidir ve bunların onun adına yapılmasında gariplik yoktur,
Düşününki ömür boyu cumhurbaşkanı seçilen birisidir,
Düşününki TBMM yi 9 dönem bizzat tek tek kendisi seçmiştir,
Düşününki istediğini vekil,bakan yada bürokrat yapan bir güce sahiptir,
Bu nedenle tüm projeler tek adam üzerinden yürütülmektedir zaten onun dönemi TEK ADAM dönemidir ve bu nedenle kurduğu fabrikanın,çiftliğin,kullandığı araçların sahibi olarak gösterilmesine kimmse şaşmamış itiraz etmemiştir,
Mirasçısı olsaydı nasıl davranırdı bilmiyoruz faraziyelere görede hüküm kuramayız onun neye zaafı yada hırsı hırsları olduğunu biliyoruz ama mal ve servet hırsı olduğuna dair hiçbir kanıt yok en azından ben bilmiyorum varsa kanıt buyrun görüşlerimizi yeniden kanıtınıza göre değerlendirelim,

dersimde ayakkabı yok onun mal varlığına bakın şeklindeki yaklaşımın gerçekçi değil polemik türünden bir yaklaşımdır
zira onun zamanında da anadolu fakirdi Ankarada da fakirlik vardı istanbuldada vardı ekonomiyi kendi düşündüğü gibi ilerletememiş ve ekonomide başarısız olmuştu
osmanlının son yüzyılları zaten iniş üzerineydi borçtan kurtulamamışlardı, düyunu umumi bu yüzden kurulmuştu ,uygulanan liberal ekonomi nedeniyle belli azınlık haksız mal edindi desen anlarım çünkü böyle türedi tipler devlet eliyle zenginleşen tipler oldu ve atatürk bunlara göz yumdu desen yine anlarım ama bu açıklamalara rağmen mal hırsı suçlamasını anlayamıyorum


Birde şu yönden bakın;
Onu ilk zamandan bu yana birçok kişi eleştirmiştir,
Enver onun için paşalık verseniz padişahlık ister demiştir,Lenin burjuva devrimcisi demiştir Rıza nur sayfalarca eleştirmiştir,ittihatçılar eleştirmiştir,kendi dava arkadaşları karabekirler,Rauflar,refetler eleştirmiştir,1.meclisteki muhalefet ,eleştirmiştir.solcusu sağcısı islamcısı kürdü çerkezi eleştirmiştir,
Ama bunların hiçbirisi onu haksız mal edinme suçlamasıyla eleştirmemiştir,sizce bunun bir anlamı yokmudur?Onu birçok konuda ve yönde biz alevilerde eleştiriyoruz eleştirdik ama mal mülk hırsıyla suçlamanın haksızlık olduğunu düşünüyorum,gereksiz olduğunu düşünüyorum,
Üzerindeki mallar teknik anlamda onun mülkiyetinde değil zilyetliğindedir, emanettir ve emanet ondan sonra zaten devlete kalmıştır,bu yüzden kimse bu kadar malı napcan bile demedi kimse ismail ceme kadar bunu dile getirmeye bile gerek duymadı
sadece solun yükselme döneminde onu bu noktada eleştirmek için bu konu gündeme getirildi
Belki başka açılardan bazı malların bazı partilere bırakılması eleştirilebilir mesela iş bankası CHP ilişkisi gibi ama o dönemde CHP devletin kendisiydi,
Atatürk liberal ekonomi gereği zengin üretmek istedi ve bizzat öncülükte yaptı ama bu projeydi kendisinin ana hedefi mal edinimi değildi buna gerekte yoktu çünkü ömür boyu cumhurbaşkanıydı ve her istediği ölene kadar yapılacak birisiydi böyle birisi fazladan mala mülke sahip olmaya neden kalksınki? Yani anlamıda yok çünkü devletin tapusuı kendisindeydi,
Son yılında hasta yatağında bile devleti yönetiyordu meclis varken,seçimler yapılmışken bile İsmete sen bırak deyip başbakanlığı dahi hemen bıraktırabiliyordu,
son söz
Aydın olmanın Atatürkün mal varlığı konusuyla direk hiçbir ilşkisi yoktur,zaten aydın olmak bir konuda yanılıp yanılmamakla ilgili değil hayatın tümüne bakış açısıyla yaşam ile ahireti analizle bağlamayla ilgili bir konudur,birde şu var hep söylemişimdir Kemalist değilim doğal olarakta mahşerde Atatürkle haşredilmeyide asla istemem
sadece alevi olduğumu ve 12 imamlardan ve onların yolundan giden alevilerden başkasını tanımadığımı tanıyanlar bilir ama bilim söz konusu olduğunda objektif ve soğukkanlı olabilmeliyiz
solcuların yada osmanlıperest sünnilerin bakışıyla yönlendirmeleriylede bir konuya bakmamalıyız,
konuyu gündeme getiren yazar osmanlıperesttir ve bugünkü gücünü ve varlığını M.kemale borçlu bir nankördür
Mustafa kemalin kurduğu 'sünni cumhuriyetinde' yetişmiş sünniliğini ona borçlu bir nankördür,
Müslüman kişi hiçbir durumda hain ve nankör olamaz olmamalıdır,
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Atatürk'ün mal varlığı

Mesaj gönderen biralevi »

biralevi yazdı:
velayet hak yazdı:Yine de ... mal varlığını eleştirenler haksızdırlar diyor
la havle..
Atatürk'te mal toplama hırsı olmasaydı bu kadar mal toplamazdı, bu kadara mala sahip olması onun mal toplama hırsı olduğunu kanıtlıyor.
Onun zamanında millet bir ayakabı bulamıyordu, Dersimde çekilen resimleri hatırlayın, kaçının ayağında ayakkabı var, adamın maaşına ve servetine bakın bir de mal hırsı yoktu ve bu açıdan eleştirmek de ona haksızlık olur deyin.
La havle..
Bazen böyle akıl tutulmaları oluyor işte na'parsın..
Bu da bizim aydınlarımız
La havle..
Velayet hak can
herşeyi özgürce konuşabildiğimiz bir ortam olması güzel
Arkadaşlarda belirtmiş burada sadece M.Kemalin ‘Mal mülk edinme’ hırsı olup olmadığı konusu konuşuluyor,bende olmadığı yönünde fikir beyan ettim,BU BİR FİKİRDİR hoşuna gider veya gitmez,
Ama emin olki bu fikrin alt yapısı var,yani onun hayatını ciddi bir şekilde araştırdım,zaten gizli bir hayat değil herşey apaçık ortada duruyor ,tarafsız bir gözle bakan herkes birçok şeyi görür,
Hatta koruma kanunu olmasına rağmen herşey ortada duruyor her türlü söylenti apaçık yapılıyor,her kafadan her söz söyleniyor,
Zaten bu yüzden koruma kanunu anlamını yitirmiş durumdadır ve gerçek Atatürkçülerin bu durumda hodri meydan çekip koruma kanununu kaldırmalarınıda tavsiye ediyorum,zira zaten onunla ilgili söylenmemiş söz kalmadı.

Bakın !
M.Kemal iken selanikten İstanbul süreci,Libya,arap yarımadası süreçlerini biliyoruz,1918 mütareke döneminde İstanbulda 6-7 aylık dönemini biliyoruz ve hiçbir mal varlığı izine rastlamıyoruz.Yani 1881-1918 yılları arasında yani yaklaşık (37) 40 yaşında bir adam ve hiçbir malvarlığı yok,üstelik bu insan o tarihte paşadır.
Tek ticari deneyimi bir gazte çıkarmak olup iflasla neticelenmiştir ki buda ticari değil siyasi bir çabadır faaliyettir.
Yani 40 yıl bir insan mal peşinde koşmamış mal varlığı olmamış,
Bak desenki baş olmak siyaseten yükselmek istemiş kabul ederim,bakan olmak istiyor,genelkurmay başkanı olmak istiyor ve bunlarıda apaçık yapıyor hatta saraya damat olmak dahi istiyor,
Ama mal edinmeye yönelik bir eylemini göremiyoruz.
1919-1927 yıllarına kadarki süreçtede böyle bir hırs göremiyoruz,Samsuna çıktığında kendisine verilen ödenek yarı yolda bitiyor,hatta görevine son verildikten sonra(istifada ediyor) hiç ödeneği biler olmuyor,
Milli mücadele dönemi Ankara meclisinin bırak mal edinmeyi maaş ve makul yaşam şartları konusunda bile sıkıntıda olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bu durumda 1881-1927 arasında ki süreçtede mal varlığı bulunmuyor ki bu hayatının 46 yılı anlamına geliyor.
Bütün mal varlığı son 10 yıldaki bağış,aktarım,hediye ve çiftlik gibi emek koyduğu projelere dayanıyor.
Özellikle Tarım projesinin sonucu olarak bizzat kurdurduğu çiftlikler ve bunların içindeki müştemilat bir devlet politikası olarak yapılıyor ve o an devlet Atatürkün kendisidir ve bunların onun adına yapılmasında gariplik yoktur,
Düşününki ömür boyu cumhurbaşkanı seçilen birisidir,
Düşününki TBMM yi 9 dönem bizzat tek tek kendisi seçmiştir,
Düşününki istediğini vekil,bakan yada bürokrat yapan bir güce sahiptir,
Bu nedenle tüm projeler tek adam üzerinden yürütülmektedir zaten onun dönemi TEK ADAM dönemidir ve bu nedenle kurduğu fabrikanın,çiftliğin,kullandığı araçların sahibi olarak gösterilmesine kimmse şaşmamış itiraz etmemiştir,
Mirasçısı olsaydı nasıl davranırdı bilmiyoruz faraziyelere görede hüküm kuramayız onun neye zaafı yada hırsı hırsları olduğunu biliyoruz ama mal ve servet hırsı olduğuna dair hiçbir kanıt yok en azından ben bilmiyorum varsa kanıt buyrun görüşlerimizi yeniden kanıtınıza göre değerlendirelim,

dersimde ayakkabı yok onun mal varlığına bakın şeklindeki yaklaşımın gerçekçi değil polemik türünden bir yaklaşımdır
zira onun zamanında da anadolu fakirdi Ankarada da fakirlik vardı istanbuldada vardı ekonomiyi kendi düşündüğü gibi ilerletememiş ve ekonomide başarısız olmuştu
osmanlının son yüzyılları zaten iniş üzerineydi borçtan kurtulamamışlardı, düyunu umumi bu yüzden kurulmuştu ,uygulanan liberal ekonomi nedeniyle belli azınlık haksız mal edindi desen anlarım çünkü böyle türedi tipler devlet eliyle zenginleşen tipler oldu ve atatürk bunlara göz yumdu desen yine anlarım ama bu açıklamalara rağmen mal hırsı suçlamasını anlayamıyorum


Birde şu yönden bakın;
Onu ilk zamandan bu yana birçok kişi eleştirmiştir,
Enver onun için paşalık verseniz padişahlık ister demiştir,Lenin burjuva devrimcisi demiştir Rıza nur sayfalarca eleştirmiştir,ittihatçılar eleştirmiştir,kendi dava arkadaşları karabekirler,Rauflar,refetler eleştirmiştir,1.meclisteki muhalefet ,eleştirmiştir.solcusu sağcısı islamcısı kürdü çerkezi eleştirmiştir,
Ama bunların hiçbirisi onu haksız mal edinme suçlamasıyla eleştirmemiştir,sizce bunun bir anlamı yokmudur?Onu birçok konuda ve yönde biz alevilerde eleştiriyoruz eleştirdik ama mal mülk hırsıyla suçlamanın haksızlık olduğunu düşünüyorum,gereksiz olduğunu düşünüyorum,
Üzerindeki mallar teknik anlamda onun mülkiyetinde değil zilyetliğindedir, emanettir ve emanet ondan sonra zaten devlete kalmıştır,bu yüzden kimse bu kadar malı napcan bile demedi kimse ismail ceme kadar bunu dile getirmeye bile gerek duymadı
sadece solun yükselme döneminde onu bu noktada eleştirmek için bu konu gündeme getirildi
Belki başka açılardan bazı malların bazı partilere bırakılması eleştirilebilir mesela iş bankası CHP ilişkisi gibi ama o dönemde CHP devletin kendisiydi,
Atatürk liberal ekonomi gereği zengin üretmek istedi ve bizzat öncülükte yaptı ama bu projeydi kendisinin ana hedefi mal edinimi değildi buna gerekte yoktu çünkü ömür boyu cumhurbaşkanıydı ve her istediği ölene kadar yapılacak birisiydi böyle birisi fazladan mala mülke sahip olmaya neden kalksınki? Yani anlamıda yok çünkü devletin tapusuı kendisindeydi,
Son yılında hasta yatağında bile devleti yönetiyordu meclis varken,seçimler yapılmışken bile İsmete sen bırak deyip başbakanlığı dahi hemen bıraktırabiliyordu,
son söz
Aydın olmanın Atatürkün mal varlığı konusuyla direk hiçbir ilşkisi yoktur,zaten aydın olmak bir konuda yanılıp yanılmamakla ilgili değil hayatın tümüne bakış açısıyla yaşam ile ahireti analizle bağlamayla ilgili bir konudur,
birde şu var hep söylemişimdir Kemalist değilim doğal olarakta mahşerde Atatürkle haşredilmeyide asla istemem
sadece alevi olduğumu ve 12 imamlardan ve onların yolundan giden alevilerden başkasını tanımadığımı tanıyanlar bilir ama bilim söz konusu olduğunda objektif ve soğukkanlı olabilmeliyiz
solcuların yada osmanlıperest sünnilerin bakışıyla yönlendirmeleriylede bir konuya bakmamalıyız,
konuyu gündeme getiren yazar osmanlıperesttir ve bugünkü gücünü ve varlığını M.kemale borçlu bir nankördür
Mustafa kemalin kurduğu 'sünni cumhuriyetinde' yetişmiş sünniliğini ona borçlu bir nankördür,
Müslüman kişi hiçbir durumda hain ve nankör olamaz olmamalıdır,
Cevapla

“Cumhuriyet Tarihi” sayfasına dön