Hz. Ali'nin Ebubekire Karşı Verdiği Mücadelesi

Alevi
Mesajlar: 200
Kayıt: 15 Tem 2007, 21:20

Hz. Ali'nin Ebubekire Karşı Verdiği Mücadelesi

Mesaj gönderen Alevi »

"HZ. ALI´NIN EBUBEKIRE KARSI VERDIGI MÜCADELESI"
`__________________________________________________________________________________________________________
Imam Cafer´i Sadik babasi Imam Muhammed Bakir ve oda Imam Zeynul Abidin (AS) dan rivayet ediyorki; Ebubekir hilafet isleri tamamlanip ve halk ona biat verdikden sonra, Ebubekir de bir sevinc görülmüyordu Ebu bekire büyük bir kibirlik gelmisti Ebubekir her zaman Hz. Ali (as) ile görüsmek arzusundaydi onunla görüsüp, icindekini düküp özür dilemek istiyordu. Halkin ona ray verdigini ve kendisininde bu hilafet isine temayül olmadigini anlatmak istiyordu. Bir musait vakitte gizlice Hz. Ali ye giderek, dedi: Ya Ebel Hasan!(Hz. Ali nin künyesidir) bu isbenim muafakatimla olmadi Bu halifelik isi vaki oldugunda benim asla rabetim yoktu. Su milletin muhtac oldugu seye benim ne tamihim vardi ve nede kendi nefsime inaniyordum, ne mal varligim var ve nede akraba coklugum. Kendimi vucutca zayif yasliligim beni ihata etmistir. Su hilafeti yürütecek gücte olmadigimi biliyorum. Lakin sunu anlamak istiyorum ki, ne icin hakkin olmayan bir seyde benden sirt cevirmissin? Su hilafet isini bana ikrah görüyorsun?
Emiril-müminin Ali AS. buyurdu; Mademki, sen halife olmak istemiyordun, ne icin bu yükü üzerine aldin? Eger senin bunu yürütecek bir gücün yok idi´se ve kendine güvenin yok idi´se ve buna haris degildinse nicin buna kiyam ettin?
Ebubekir dedi: Ben Resulullah´dan bir hadis duydum. Resulullah buyurdu: (ÎNNELLAH`E LA YECME-Ü ÜMMETIY ELA DELAL) dogrusu Allah benim ümmetimin üzerine zelaleti toplamamistir, Ben ümmetin bir araya toplandigini gördüm ve Resulullah su hadisine tabi oldum. Onlarin bu toplantisindan, hidayete giderken zelalete düsmelerinden korktugumdan dolayi bu isi üstlendim. Ayrica onlarin bu teklifine uymak zorunda kaldim. Eger bilseydim ki Ümmetten bir tanesi benim hilafetime muhalif olacak. Yinede bu isin icerisine girmezdim. Hz. Ali buyurdu: Evvela senin söz etmis oldugun, Peygamber S.A.V min hadisi (INNELLAH´E LA YECME- U UMMETI ELA DELAL) söylermisin Ey Ebubekir bende ümmetdenmiyim, degilmiyim Ebubekir dedievetsende ümmetdensin. Hz. Ali buyurdu: Bana benzer Selman, Enmar; Ebizer, Mikdad ve Übade. Birde onlarla beraber olan diger Ensarlar. Ebubekir dedi. Bunlarin hepsi ümmetdendirler. Hz. Ali buyurdu: Öyle ise sen Resulullah in Hadisini nasil delil getiriyorsun? Su saydiklarim kisiler Resulullah in ileri gelen sehabelerinden degiller mi? iste bunlar ve bunlarin emsalleri senden tehallüf etmislerdi acaba bunlarda sana biat veren ümmetler gibi Resulullah´in hadisi dinlemekte kusurmu ettiler? Ebubekir dedi: Onlarin tahalluf ettiklerini bilmiyordum. Ancak is bittikden sonra onlarin muhalif olduklarini anladim. Birde benim korktugum o, sey olduki, düsündüm eger ben bu ise istirak etmez´isem aralarinda bir gecimsizlik münasebetiyle mürted olup dinden cikacaklar. Hz. Ali buyurdu: Söylermisin Ya Ebubekir! su hilafet meselesine müstahak olan kiside nelerin mevcut olmasi gerekir? Ebubekir dedi: Nasihat, Adalet, Vefakarlik, Yaciliktan uzak durmak, Iyi ahlak tasimak, Kur ani kerim i ve sunneti iyi bilmek, doyurucu ve kabiliyetli laflar konusmak, dünyada zühdü takvaya sahip olmak ve dünyaya ragbet etmemek, Mazlumun hakkini zalimden mütalebe yapmak, ister uzakta olsun ister yakinda olsun. Sonra sükut etti.
Hz. Ali buyurdu: "ESSABIGETÜ VEL- GERABETÜ" yani: Öncelik ve yakinlik Ebubekir dedi: "VESSABIGETÜ VEL- GERABETÜ" yani öncelik ve yakinlik Hz. Ali buyurdu; Allah askina Ey Ebubekir! acaba su söylediklerini, yani su saydiklarin sifatlari sen kendi nefsinde mi buluyorsun yoksa bendemi?
Ebubekir dedi belki sende. -Buyurdu Allah askina Ya Ebubekir! ilk defa Resulullah´in islama davetini sen mi kabul ettin ben mi? Ebubekir dedi: Sen Ya Ebel- Hasan! Ebu Hatem diyor: Ebasaidi Hüderi ve ebul Hureyre Rivayet ediyorlar ki, Hac seferinde, yani: (mekke fethinde) Peygamber s.a.v.s. beraetün suresini musriklere okumak icin, Ebubekir´i görevlendirmisti. Sonra cebrali Resulullah´a nazil oldu. ve arzettiki, Ya Resulullah Yüce Allah buyuruyorki, beraettün suresinin Ya Peygamberin kendisi okumalidir veya Peygamberin kendisinden olan birisi okumalidir. O zaman Resülullah s.a.v.s Hz Ali´yi cagirarak, kendi zücnan ismindeki, devesine binerek Ebubekirden beraetün suresini almasini ve kendisi gidip müsriklere onu okumasini ve Ebubekiri de kendi ihtiyacina birakip ya seninle Mekke ye gitsin veya geri dönüp bana gelsin emrini verdi. Hz. Ali, Ebubekir in pesine gidip beraetün suresini ondan aldi ve Ebubekir ve peygambere döndü Arzetti; Ya Resulullah ne oldu? buyurdu hayirdir. sen benim magara arkadasimsin, beraetün suresini ya benim kendim veya benden olan birisi teblig etmesi gereklidir. Hz. Ali buyurdu; Allah askina Ya Ebubekir Hicret aninda, Resulullah savs o korkunc ve tehlikeli yataginda, benimi kendi nefsinden kabul ederek yataginda yatirdi senimi?
Ebubekir dedi seni YA Ebel- Hasan!
Hz. Ali Allah askina Ya Ebubekir Gadir´i Hum da Peygamber savs benimi sana ve bütün müslümanlara mevla (efendi) yapti seni mi? Ebubekir seni Ya Ali! Bir gün Hz Ali camide namaz kiliyordu, Aniden bir tane dilenci iceri girdi. Milletten yardim istedi fakat kimse ona teveccüh etmedi Hz. Ali bakti ki dilenci cikip gidiyor. Hz. kendisi ise o anda namaz kiliyordu ve hem de Rüku halinde idi Parmaginda bulunan bir tane kiymetli yüzügünu ona dogru uzatti. Sail yüzügünü parmagindan cikararak gitti ve ihtiyacini giderdi Sonran su ayeti kerime Hz. Ali nin hakkinda indi. Maide suresi 55. ayete bakabilirsiniz.
Hz. Ali Allah askina Ya Ebubekir1 Resulullah buyurdu: ya Ali! sen bana musa ile Harun derecesindesin. vezaretini bana mi verdi sana mi?
Ebubekir sana Ya Ali
Hz. Ali: Allah askina Ya Ebubekir söylermisin, Necran müsrikleri, peygamber ile mübahileye geldiklerinde, peygamber savs beni kendi nevsine ortak edip ogullarimi kendi oglu ve ailemi isalam kadini olarak mübahile yerine bizmi gittik sizmi?
Ebubekir siz Ya Ali dedi.
Hz. Ali Allah askina YA Ebubekir benim ve ailemin hakkinda mi tethir ayeti geldi seninmi kendine ve ailene?
Ebubekir dedi Senin ve ailenin hakkinda geldi.
Hz. Ali Allah askina söylermisin, Resulullah SAV benim ogullarimi ve ailemi mi Kisanin (Cubbenin) altina toplanmasina davet etti, yoksa senin ogullarini ve ailenimi davet etti?
Ebubekir Allahumme senin Ya Ali. dedi.
Ahmed bin Hanbel ve Devlabi bu konu muhtasar olarak aynen sôyle zikir etmisler Muhibbiddin´i Taberi Zehe´irül- ükba kitabinin 21. ve 22 sayfasinda Ümmüselemeden söyle rivayet ediyor.
Ümmüsseleme dedi : Resulullah bir gün evinde iken bende orada bulunuyordum. Hizmetcilerden birine buyurdu Benim ehlibeyt imi bana cagirin. Hizmetci, Hz. Ali yi Hz. Fatima yi Hz Hasan i Hz. Huseyin i cagirdi Ilk defa Resulullah SAVS Fatimatiz zehra yi yanina cagirdi ve Hz. Ali Hz. Fatima nin elinden tutarak siyah cübbenin altina oturttu sonra Hasanla Huseyinin ellerinden tuttu ve onlari kucaklayip öptü ve onlarida cübbenin altina oturtu.Sonra cübbe nin bir kösesini kaldirarak söyle dedi "ALLAHÜMME HA-ULA-I EHLI BEYTI ALLAHUMME ILEYKE LA ILENNAR ENE VE EHLI BEYTI" Ey Allahim sunlar benim ehlibeytimdir. Bunlar sana yöneliktir. Ben ve ehli beytim atese dogru degil Ümmüsseleme diyor. dedim ben nasil olacagim ya Resulullah Buyurdu Sen de.
Hz. Ali Allah askina söylermisin ya ebubekir "YUFUNE BINNEZIRI" ayeti bizimmi hakkimizda inmisti yoksa sizinmi?
Ebubekir Elbetteki sizin.
yünabiül- mevedde kitabinin 93. sayfasinda Hemayun´i mücahit´den oda ibni Abbas tan rivayet ediyorki, "El insan suresinin 7. ayetinde ve o ayetin gelis sebebini söyle anlatiyor (Adaklarini yerine getirdiler ve serri salgin olan bir günden korkarlar. Yoksula yetime ve esire sevdikleri yemekleri yedirdiler. Biz size sirf Allah rizasi icin yediriyoruz sizde bir karsilik ve tesekür beklemiyoruz. Cünki biz suratsiz, cok kati bir günün azabindan ötürü Rabbimizden korkariz.
Hz. Hasan la Hz. Huseyin (as) lar Hastalanmislardi bunlarin hastaliklari dolaysiyle Peygamber SAVS ve bazi sehebeler onlarin iyadetine geldiler dediler Ya Ebel Hasan bunlarin sifa bulmalarinda dolayi, ücgün oruc tumalisinki adagini yerine getirdikden sonra Allah´hu taala bunlara sifa merhamet buyursun. Hz. Ali AS buyurdu Ogullarimin hastaligi dolayisiyla Allah rizasi icin ücgün sükür orucu tuttum fatimatiz Zehra a.ha.s. da aynen söyledi. Onlarin birtane Fizze isminde casriyeleri vardi oda oda aynen söyledi. Diger cocuklarda söyle dediler. Biz o ikitane hastanin sifa ve afiyet bulmalari icin ücgün, Allaha sükür orucu tutuyoruz. Onlarin kendilerine yetecek kadar yiyecekleri vardi. kendilerinden ne az ve nede cok miktarda yiyecekleri yoktu. Hz. Ali a.s Hz Fatimatiz- Zehra bir miktar arpa unu eldegirmeninde ögüttü ve onu hamur edip kendileri icin üc tane yuvarlak ekmek pisirdiler. Bazilarina göre bes tane ekmek hazirladi.
Hz. Ali Peygamber SAV ile birlikde aksam namazini kildilar ve iftar etmek icin eve döndü iftarlik icin sofra serildi ve herkese birertane ekmek taksim edildi tam yemek üzereyken birtane fakir kapiyi caldi ve dedi. "ESSELMU ALEYKUM YA EHLEL-BEYTE MUHAMMED" Ben birtane fakirim bana yiyecek birseyler veriniz. O günün yiyecegini tümüyle götürdü fakire verdiler ve kendileri oylece su ile iftar ettiler ve geceyi ac yattilar. Sabahleyin oruc tuttular. ikinci iftar vaktinde ise yine bu sefer yetimlerden bir yetim geldi kapiyi vurdu ve oda kendisine yiyecek birseyler istedi o günün yiyeceklerinide yine ona verdiler ve su ile iftar edip ücüncü günün orucuna basladilar ve ücüncü günüde tamamamldiktan sonra ücüncü günün iftarinada esirlerden bir esir geldi ve kendisine bir yiyecek istedi O günün yiyeceklerinide yine esire verdiler iftarlarini su ile actilar.Dördüncü güne cikinca Hz Ali sag eliyle Hz Hasani ve sol eliylede Hz Huseyini tuttu Dogru resullahin yanina gittiler. Böylece üc günlük Nezir veya Sükür oruclarini tamamladilar. Resulullah onlara söyle bir bakti acliktan karinlari sirtlarina yapismisti gözleri cukurlasmisti ve renkleri sararmisti Bu durumu musahide eden Resulullah SAV min mubarek gözleri yasararak, Ya Rabbi Muhammedin Ehli Beyti acliktan mahvoluyorlar Cenabi Cebraili nazil oldu ve "HELETA ALEL INSANI HIYNÜN MINED-DEHRI LEM YEKUN SEY-EN MEZKURA" suresini getirdi. Bu hadisi serifi Beyzavi tevsirinde ve Ruhul-beyanda naklediyor..
Hz. Ali buyurdu Allah askina Ya Ebubekir Günes ikindi vaktinden gectikden sonra ikindi namazini tam vaktinde kilmasi icin Günesin geri gelmesi senin icinmi oldu benim icinmi
Ebubekir dedi senin icin
Yünabiül-meveddet kitabinin 137. 138.s da su günesin geri dönüs olayini anlatmakdadir.
Irsat kitabinda, ümmüseleme, esma binti ümeys, cabiri bin abdullah ve eba said´i huderi ve baskalarinda rivayet olunuyorki Resulullah SAV Hz.Ali as mi bir is icin bir yere göndermisti. Taki Hz. Ali gelinceyedek, ikindi namazi kilinip bitmisti Hz Ali Resulullah´in yanina varip maksadini anlattiginda Resulullah SAV o, anda vahye gitti Hz. Ali ise, onun mubarek basini dizlerinin üzerine aldi Taki vahiy bitene dek, Günes batmaya dogru yüz koydu. Resulullah buyurdu. Ya Ali sen ikindi namazini kilmadinmi Hz. Ali arzetti isaretle kildim Ya Resulullah iste o zaman Resulullah mübarek ellerini semaya dogru yükselti ve dua etmeye basladi ve Allahtan günesin ikindi yerinde durmasini istedi Allah´in hükmüyle günes geri dönüp ikindi yerinde durdu ve Hz. Ali namazini kildi.
Hz. Ali buyurdu. Ya Ebubekir! Hayber savasinda gökten gelen ses, sanamiydi yoksa banamiydi?
(LA SEYFE ILLA ZULFEGAR VELA FETA ILLA ALI) Ali gibi bir genc yoktur zulfigar gibide bir kilic yoktur.
Ebubekir dedi sana Ya Ebel-Hasan!
Hz. Ali Ya Ebubekir Allah askina söylermisin? Hayber savasinda. Resulullah buyurdu Yarin bayragi birisine verecegim ki Allah onu seviyor oda Allah´i O senmiydin yoksa benmiydim?
Ebubekir dedi, Sendin Ya Ebel-Hasan.
Sahihi Buhari ve sahihi Müslüm Hayber savasini anlatirken Sehel bin Saat´dan söyle rivayet ediyorlar. Ebubekir ve Ömer sirasiyla savas bayraktarligini yaptilar ama basarisizlikla yenilgiye ugrayip, Resulullah´a döndüler.
Resulullah buyurdu, Yarin bayragi birine verecegim ki, Allah ve Resulü onu seviyor, O da Allah ile Resulünü seviyor. Allah onun iki elleriyle Hayberi feth edecektir. Sabah olunca, insanlar Resulullah´in etrafina toplandi. Bakalim Resulullah bayragi kimeverecektir. Resulullah SAV buyurdu. Ali bin Ebutalib nerededir? Arzettiler . Ya Resulullah onun gözleri agriyor. Resulullah dua etti hemen Hz. Ali´nin gözleri iyilesti. Sanki hic bunu gözlerinde agri felan yokmus gibi.
Bayragi Hz. Ali´ye teslim etti Hz. Ali arzetti. Ya Resulullah Onlar bizim gibi müslüman oluncaya kadar savasiyimmi Buyurdu. Ilkin onlari islama davet et! Eger bir kisi de onlardan müslüman olursa savasmakdan daha hayirlidir. Sonra Allah haklarindan onlara haber ver, sayetki hidayet olurlar. Hz.Ali buyurdu: Allah askina Ya Ebubekir! Resulullah'in nefsinden olarak senmi gittin Amir bin Abdevitin kafasini kestin, ben mi? Ebubekir dedi: Sen. "Hendek savasi olayini daha önce anlatmistik". Ayrica bu hadisi serifi, Yünabiül-Mevedde kitabi 137. ve 138. sayfalarda anlatmaktadir.
Hz.Ali buyurdu: Ya Ebubekir! Allah askina söoylermisin cinniler Resulullah'a suikast hazirladigi zaman, Cinni vadisine gidip onlarla gezavet etmek icin emir verdi. Onun emrini icabet eden senmi oldun benmi?
Ebubekir dedi: Sen. Hz.Ali buyurdu: Allah askina Ya Ebubekir! Söylermisin Adem'den baslamak üzere taki babasinin zamanina kadar, Allah onu tertemiz olarak zinadan ve kesafetten ari olarak, dünyaya gelen benmiyim senmisin? Nasil ki, Resulullah(SAA) buyurdu: Ya Ali ben ve sen akti nikahtan vücuda geldik, zinadan degil.
Ebubekir dedi: Sen.
Hz.Ali buyurdu: Ya Ebubekir Allah askina söylermisin, Allahu Teala'nin emriyle Resulullah(SAA) kizini sanami verdi banami?
Ebubekir dedi: Sana.
Hz.Ali buyurdu: Allah askina Ya Ebubekir! Allahu C.C senin kardesinemi sehid oldugunda iki tane kanat verdi Cennette meleklerle ucmaya basladi benim kardesimemi?
Ebubekir dedi: Senin kardesine.
Hz. Ali buyurdu: Allah askina Ya Ebubekir söylermisin Resulullah vefat ettiginde, Onun borclarina senmi kefil oldun benmi?
Hz. Ali buyurdu Allah askina söylermisin Ya Ebubekir Resulullah´a bir tane kizartilmis tavuk hediye ettiler onu yemek ûzere iken, buyurdu; Ey Allah´im senin ve benim sevdigim kimse onu bana gönder: Bu tavugun etini beraber yiyelim Kapiyi acip iceri giren ve tavugun etini Peygamberle birlikte yiyen benmiydim senmiydin?
Ebubekir dedi sensin.
Enes bin Malik üstüngabe kitabinin 4.c.s.30 da naklediyor´ki birgün bir tanesi bir kizartilmis tavuk. Hediye olarak. Peygamber SAVS me getirdi Peygamber SAV buyurdu (ALLAHÜMME E-ETINI BÎ RECÜLIN YÜHIBBÜLLAH´Ü VE YÜHIBBÜR-RESULÜ) Ey benin Allah´im bana bir sahsi gönder ki onu Allah ve Resulu seviyor. Enes bin Malik diyor o´anda Ali geldi ve kapiyi caldi ben dedim: Dogrusu Resulullah mesküldur. Ben arzu ediyordum ki bu sahis Ensardan olsun. Sonra Ali de aynisini yapti Sonra ücüncü defa gelisinde Resulullah´SAV buyurdu Birak gelsin. O benim gözlerimdir.
Müsnedi Ahmed bin hanbel de rivayet ettigine göre Safine mevlen-nebi S:A:V diyor Ensarlardan bir kadin bir tane kizartilmis tavuk hediye olarak Peygamber SAV me getirdi Resulullah S.A.V. dedi Allah im yarattigin kisilerden seni ve beni seven en muhubb kimse onu bana gönder Bu tavugun etini onunla birlikte yiyelim.
Hz. Ali buyurdu Ya Ebubekir Allah askina söylermisin Resulullah buyurdu Sen nakisin (haktan ayrilanin) Gasidin (Bozgunluk yaratanlarin) Marigin (Dinden cikanlarin) katilisin. Bu müjdeyi Resulullah sana mi verdi banami verdi?
Ebubekir dedi Sana verdi Ya Ebel Hasan.
Riyadin-Nedre kitabinin 2.ve 323.s. da ibniMes-ud´un rivayetine göre Peygamber SAV Ümmüsselemenin evinde idi O anda Hz. Ali AS da oraya geldi. Resulullah buyurdu Ya Ümmüsseleme bu Gasidin´nin ve Nakisinin ve Margiynin katilidir, benden sonra.
Hz. Ali buyurdu: Allah askina söylermisin Ya Ebubekir Resulullah ona ilmi gezavetin yolunu göstererek, Fesahetin yolunu acti ve buyurdu: (Ali Egzaküm) yani: Ali sizin en büyük Gazinizdir. Onu banami söylemisti sanami?
Ebubekir dedi Sana Ya Ebel-Hasan.
El-estiyab, C.2.s.461.de Peygamber SAV den söyle rivayet olunuyor.
(ENE MEDIYNETUL-ILM VE ALIYYUN BABIHA FEMEN ERADEL ILME FEL-YEETIHÜ MIN BABIHI) Ben ilmin sehriyim Alide onun kapisidir. Sehre girmek isteyen kapidan gelmelidir.
Resulullah SAV buyurdu (EKZAKUM ALI BIN EBITALIB) Ali bin Ebitalib a.s sizin en büyük Gazinizdir.
Ömer bin Hattab dedi: (ALI EGZANA) Ali bizim Gzimizdir. (EBI EGRE´UNA VE ENE LE NETRÜKE ESYA´U MIN GERAETI EBIY) babam bize okimistu velakin babamin okudugu seyi ben terk ettim.
Yine Said bin müsseyib diyor Ömer bin Hattab her zaman söylerdi Tüm müskül meselelerde Ebu Hasan (Hz. Ali)nin orada olmadigindan Allah a siginirim.
Bir tane deli ile bir tane alti ayda cocuk doguran kadini Ömer recmi yapmak yani taslayarak öldürmek istemisti Ali a.s buyurdu Ya Ömer Allah´ü teala kendi kitabinda buyuruyorki bir kadinin hamileligi ile onun o, cocuga süt vermesi 30 aydir. Elhadis.
Yine Ali AS buyurdu; Allah delilerden kalemi kaldirmistir. (Yani deliler yaptiklarindan mesul degiller. O zaman Ömer dedi: (LEVLA ALÜYYUN LE HELEKEL ÔMER) yani Ali olmasaydi Ömer helak olurdu. Hz. Ali buyurdu: Allah askina söylermisin Ya Ebubekir ben o, kimse degilmiyim ki, Peygamber S.A.V. sehabelerine emir buyurdu: Siz Ali´ye selam verdiginiz zaman ona Emiril müminin diye hitap ediniz. Bu peygamberin kendi hayatinda olan bir sözdür. Bunu banami söyledi sanami söyledi Ya Ebubekir. Ebubekir dedi: Sana söyledi Ya Ebel-Hasan El-yagin kitabinin 125. sayisinda, Hz Alinin Emirli müminin olmasi söyle anlatiyor: Hz. Resulü Ekrem S.A.V. sagliginda söyledi Ehli sünnet Ravilerince söyle aciklik kazanmistir. Muhammed bin Careyyi taberi anlatiyor, ona Muhammed bin Hemmam´dan oda Abbas oglu Ali´den oda Hafs oglu Hüseyin oglu Muhammedden diyor: Ishak oglu ismail bize söyle hadis anlatti. Ben duydum salim oglu Yahya´dan diyor oda Yahya oglu sabah´dan oda müseyyib oglu. Ela´dan oda Ebi Davud´dan oda Büreydetil-eslemi´den naklederek, söyle diyor: Biz Hz.Ali bin Ebitalibe selam verdigimiz zaman, ona emirilmüminin lafziyla selam veriyorduk. (ESSELAMÜ ALEYKE YA EMIREL-MÜMININ VEREHMETULLAHÍ VE BERE KATÅUH) diyorduk oda bizim selamimizin cevabini veriyordu. 
Beharil-envarin 9 cildinin 246. sayfasinda Büreyde´den oda yahya bin salimden rivayet ederek, söyle diyor: Peygamber SAV bize buyurduki Hz. Ali ye selam verdiginiz zaman Emiyrilmüminin diye hitab ediniz.
Yine ayni kitapta imam Riza a.s dan oda babalari Aleyhüselamlardan onlarda Ali bin Hüseyin as´dan naklederek buyurdu : Bana büreyde söyledi ki Allah´in Resulü bize emir ediyorduki senin baban Ali bin Ebitalibe selam verdinizde Emirilmüminin lafziyla selam veriniz.
Ali as buyurdu Allah askina Ya Ebubekir Söylermisin Peygamber sav min son kelamini vefat ettigi zaman senmi dinledin ve onu techiz ve tedfiniyle senmi meskul oldun benmi?
Ebubekir dedi Sen Ya Ebel-Hasan.
Hz.Ali buyurdu Allah askina söylermisin Ya Ebubekir Peygambere senmi daha yakinsin benmi?
Ebubekir dedi Sen Ya Ebel-Hasan.
Ali as buyurdu Ya Ebubekir Allah askina söylermisin Kabenin üzerindeki putlari asagiya dökmek icin, senmi Resulullah´in omuzuna basarak kabenin üzerine ciktin putlari döktün benmi?
Ebubekir dedi Sen Ya Ebel-Hasan.
Hz. Ali buyurdu Ya Ebubekir Allah askina söylermisin Peygamber sav buyurdu Sen benim dünyada ahirette bayrakdarimsin, bunu sanami söyledi banami söyledi?
Ebubekir dedi Sen Ya Ebel-Hasan.
Zehayiril-ugba kitabinin 75. s. da naklettigine göre Uhud savasinda Hz Ali´nin sag kolu yara aldigindan dolayi Islam Bayragi elinden yere düstü. Peygamber sav buyurdu. Ya Ali Byragi sol eline al. Sen dünyada da ahirette de benim bayraktarimsin. (ibni Hadremi´den rivayet olunur.)
Malik bin Dinardan rivayet olunur. Diyor sordum saad bin Cübeyrden, ve arkadaslari kuralardan (MEN KANE HMILI RAYETI RESULULLAH) Resulullah´in bayraktari kimdir? dediler Resulullah´in bayraktari Hz. Ali as dir.
Hz.Ali buyurdu Allah askina Ya Ebubekir acaba Resulullah sav Camisine acilan kapilari kapatirken senin mi evinin kapisi camiye acik kaldi ve Allah onun acik kalmasini sanami helal buyurdu banami helal buyurdu?
Ebubekir arzetti senin kapin camiye acik kaldi Ya Ebel-Hasan.
Müstetrekil-Hakimin 3. cildinin 125. s. da, Kenzilamal kitabinin 6. c.dinin 152. s de ve 2465. hadisinde Zeyd bin Ergemden Rivayet ediyor. Resulullah´in eshabindan bir tanesinin kapisi camiye acilirdi Resulullah buyurdu. Bütün camiye acilan kapilar kapansin yalnizca Ali nin kapisi acik kalsin. Bu durumu cemaat den bazilari dedi kodu yaptilar. Bunu duyan Peygamber SAV. buyurdu: Camiye acilan kapilarin kapanmasina ve birisinin kapisinin acik kalmasina ben emir vermedim. Ancak bana emir olunani yaptim. (IHTICACI TEBERSI MERHUM: CI. S.157.) den itibaren devam etmistir.
Hakikata bakilirsa Ebubekirin kendisi Hilafet makamina cikmaya pekte merakli degildi Ama nevarki, Ömer bin Hattab´in kendiside muhacirlerden oldugu icin hilafeti Ensarlara kaptirmak istemedi. Ebubekir´in ve Ömer´in hatta Ebu Übeyde´nin kendileri iyice biliyorlardi Peygamber SAV Hilafeti Ali ye teslim ettigini ve hilafete onu ve ondan olan onbir evladini layik gördügünü iyice anlamislardi. Sagife olayini yaratan Ömer bin Hattab ve Ebu Übeyde yi tasvib ettilersede muhacirlerin iddalari ensarlara galip geldi Simdi Ömer ben Halife olacagim diyemiyor cünki Halife olmasi icin yeterli delile sahip olmasi gerekirdi ileri görüsü fazla oldugundan Hz. Ali ye Gadiri humda biat ettigi halde Hz Ali nin basinin karisikligindan istifade ederek halki segifeye topladi nicin? Zira o, anliyorduki Eger Hilafet Ali de kalirsa ondan da ogluna ve sirasiyla torunlarina taki imami Mehdi ye kadar uzayacak ve döne dolasa hasimilerde kalacak. Bunu anladigindan dolayi gece ve gündüz hilafet mesnetine nasil gececegini düsünüyordu iste Ebubekirin ilk müslüman olusunu ve onun yasliligini ileri sürerek hemen elini uzatti Ebubekir e elini verde sana biat edeyim. Neden Ebubekiri secti? Ziraki Ebubekirin ömüründen cok bir sey kalmamisti Ömer´in Ebubekir uguruna caba harcadigindan dolayi, O da ölecegi zaman beni kendi yerine halife tayin eder ve kimsede artik benim karsima cikamaz. Aslinda Ebubekir hernekadar hilafete gectiysede, onun hilafetini yöneten yine Ömer di Zira bircok ise Ömerin yönetmeliginde vücuda getiriyordu Örnegi Fatimatüz-Zehranin Fedek bagini Ebubekir kendisine iade etmek istedi. Ama Ömer mani oldu Ebubekirin hilafetinde Ömer in tazyikiyle Peygamberin yakin sahabelerinden Malik bin Nüveyre ye neler yaptilar.

Hakiki islam
Tarihi
ve
EhliBeyt

http://www.huseyin.dk
Resim
Ebu Hasaneyn
Mesajlar: 383
Kayıt: 13 May 2009, 03:47
Konum: Hatay'lıyız Hak Muhammed Ali'ye Can feda'yız

Re: Hz. Ali'nin Ebubekire Karşı Verdiği Mücadelesi

Mesaj gönderen Ebu Hasaneyn »

mevla Ali aleyhisselamin hakikatini acikliyorsun ya Allah senide yuceltsin Alevi kardesim :wink:
LA İLAHE İLLALLAH (celle celelehu) - MUHAMMEDEN (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) RESULULLAH - ALİYYEN (aleyhisselam) EMİR-EL MÜ'MİNİN VELİYULLAH -(KURTULUŞ YOLU) Allah (c.c) Hz.MUHAMMED (s.a.a.v) Hz.12 HAK İMAMLAR (a.s)
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Ebu bekir nasıl halife oldu?

Mesaj gönderen Dede-baba »

Aşagıdaki Alıntı.. Alevilerin temel kaynağı Tam Hüsniye kitabından alıntıdır..

.....Günlerden Cuma idi. Ashap gelip Peygamber'siz, minberin karşısına oturmuşlardı. Ebu Bekir, minber'e çıkınca, Hz. Ali taraftarlarından oraya gelen ashapların en büyükleri ayağa kalkıp:

Ey Ebu Bekir! Yüce Tanrı'dan kork. Kötü iş yapma, diye ayıpladılar. Ebu Bekir onların dediklerini işitince aciz kaldı..

"Beni seçtiler... ama ben hayırlınız ve de makbulünüz değilim" dedi bu cevaptan başka cevaba kadir olamadı. ( yani ben sizin hayırlınız delilim beni terk edin)

Bu sırada Ömer yerinden kalktı: "Ey Ebu bekir! Madem ki bunlara cevap vermeye kudretin yoktur, minberden inmeye bak dedi.

Ebu Bekir, minberden inip evine gitti. Üçgün dışarıya çıkmadı. Dördüncü gün, velid oğlu Halid, salim mevla ve Ebu Ubeyde 6000 kişilik münafık bir araya getirdi. Hz. Ali (as) ve Ehl-i beyt düşmanı olan bu insanlar başlarına Ömer'i geçirdiler.. Ellerinde kılıç Peygamber'in mescidine girdiler...


Hz. Ali ve ashabın ileri gelenleri içeriydeydi.. Ömer, Burada bulunanlara dedi ki:

"... Tanrıya and olsun ki bugün sizden hiç kimse ağzını açmasın, yoksa kılıç ile başını gövedesinden ayıracağım. Saad oğlu halid ise Ömer'e şöyle cevap verdi:

"... Ey hattab (oduncunun ) oğlu Ömer! Bizleri senin gibi kılıçtan dönme bu münafık ve iki yüzlü askerlerle mi korkutuyorsun? Bizim kılıçlarımız sizin kılıçlarınızdan keskindir... her ne kadar sayımız az isae de tanrı'nın Arslanı Hz. Ali bizimledir... Eğer bu konudaki emir ve itaat bizlere farz olmasaydı sizinle savaşırdık.... Hz. Ali... Halid'i sakinleştirdi..

Tam bu sırada Selman-i Farisi ayağa kalktı, ".. Allah'u Ekber!- Allah Büyüktür- Eğer yalan söyler isem. Bu iki kulkağım sağır olup kopsun. Ben Tanrı'nın peygamber'i Hz. Muhammed (sav) den kulaklarımla şöyle buyurduklarını işittim:

".. Bir vakit gelecek, benim kardeşim ve amcamın oğlu kendi dostları ile benim mescidimde otururlarken ansızın cehennem köpeklerinden bir grup gelip ona hucüm edecekler."

Peygamber'in söylediği "cehennem köpekleri" işte sizsiniz . Buna gözlerimle ile inandım.

Ömer, bu sözü Selman'dan işitince, kılıç elinde Selman'nın üzerine yürüdü. Hz. Ali (as) ileri atılarak Ömer'i yakasından tutup çekince elindeki kılıç bir tarafa, başındaki sarıkta bir tarafa fırladı... Ömer halk arasında böylece rezil oldu. ... Bu durum karşısında bir taraftan Ebu Bekir diğer tarafdan da pek çok münafık Ömer'i bir kenara oturtup teskin ettiler...

Hz. Ali.... Munafıklara ve Ömer'e dönerek:

"Ey Ömer! senin nasıl müslüman olduğunu ve savaşlardaki kahramanlığının derecesi herkesce biliniyor. Ben ve kılıcım Zülfikar'da herkesçe bilinir... Dedikten sonra Peygamber'e salavat getirdi... ve ashaba rahmet okuyup Peygamber'in mescidinden ayrıldı...

Allah Eyvallah
En son Dede-baba tarafından 29 Haz 2009, 11:02 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Ebu bekir ve İhanet-1-

Mesaj gönderen Dede-baba »

Sünni ulema Alevilerin Ebubekiri sevmemelerini, eleştirir.. 4 halifeyi sevmeyi tüm müslümanlara farz kabul ederler..

Ebubekirin kutsallığını ise, Hz. Muhamed Musatafa Efendimizin, Hicretinde yanında olmasına bağlarlar...

Sünni Ulemaya göre, Ebubekir hakkında Yüce Tanrı Gar Ayetinde "Peygamber'in arkadası" diye adlandırmıştır.. Bu ayet bile Ebubekir'in fazileti hakkında yeterlidir...

Peki gerçekler böyle midir?

öncelikle belirtmek gerkir ki, Tövbe Suresi 40. Ayet yani mağara ayetinde Ebubekir için hiçbir fazilet yoktur...


"....Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir..." Tövbe Suresi- 40.

Yukarıdaki Ayeti, ebubekir'in kutsallığına delil getirir su savları savunurlar..

1- Ebubekir peygamber mağraya giderken yanındaydı. Eğer başka birini sevmiş olsaydı.yanına başkasını alırdı.. başkalarını kendine dost ve arkadas edinirdi.

2- yine Yüce Allah ebubekiri, Ayette, Peygamber'in dostu ve arkadası olarak tanıttı.., Ebubekir'in üzülüp korkmaması için, "KORKMA" diye buyurdu..

3-Yine ayette çoğul anlamı vardır.. yani Tanrı, Hem peygamber hem ebjbekir iledir...

O zaman ebubekir faziletlidir.. İnkar olnumaz...


Şimdi bu iddialara cevap verelim..

Degerli Öncelikle fazilet ve Övgü Ehli beyt'edir...

Öncelikle sünni Ulema, bilerek kasten Hicret olayının evvelini anlatmaz..

Hicreti dostdoğru anlatalım...

Hicret emri ile gelen Cebrail Hz. peygamber2e Şöyle arz etti:

"... Bu gece kafirler seni öldürmeye karar verdiler. Ashabın tümüne evlerinden dışarı çıkmamalarını söyle. Ebu talip oğlu Ali'yi de kendi yerine yatırasın. Senin yolunda canını feda edecek insan ancak Ali olduğunu bil. Sonrada yanlızca falan mağraya git.."

Peygamber, Güneşin batmasına yakın Ashabı yanına çağırdı ve şöyle buyurdu:

".. Ey Ashabım! Ey dostlarım! tanrı emri gereği bu gece evlerinizden dışarı çıkmayınız. İzzet sahibi tanrı'nın bunda bir iyilik ve hikmetiin olduğunu biliniz..."

Ashab emre uyup evine giderken, Peygamber Hz. Ali'yi sesleyip O'na buyurduki:

".. Ey Ali!, Tanrı emri şudur ki kafirlerin "İnanmayanların " şerrinden kurtulmak için bu gece sen benim yerimde yatacaksın. ben mekkeden çıkıp falan mağraya gideceğim.."

Bu emir asla hz. Ali'ye zor gelmedi ve KORKMADI..

Hz. Ali Şöyle dedi:

"... Ey Tanrı elçisi! Benim bin canım olsa tanrı emri uğrunda feda ederim. özellikle bu emir senin canının korunması için olursa kesinlikle boyun eğerim.." deyince peygamber hz. Ali'yi kucakladı, öptü, ağlayarak yerine bıraktı..

".. Ya Ali! seni Tanrı'ya ısmarladım" diyerek yola koyuldu..

Biraz gittikten sonra, arkadan birinin geldiğini gördü. gelen ebubekirdi,

Peygamber Ebubekir dönerek şöyle buyurdu.

".. Ey Ebubekir! Tanrı'ın emrini size söylemiş iken, niçin dinlemeyip arkamdan geldin!.."

Ebubekir:

".. Ey Tanrı'nın Peygamber'i! Senin için korku ve üzüntüye düştüm. Evimde oturup seni yanlız bırakmaya gönlüm razı olmadı.." dedi.

Bu durum karşısında peygamber'imiz düşürken, Cebrail geldi ve Şöyle buyurdu:

".. Ey Tanrı peygamberi! Tanrı'ya yemin ederimki, ebubekiri geri dönmesi için salacak olursan kafirler yakalıp, senin ardınca getirip öldürürler..."

Hz. Peygamber, mecbur kalıp, ebubekiri yanında mağaraya götürdü.. Çünkü peygamber'imiz hem kafirlere hem Ebubekire güvenmiyordu.. Bu nedenle Ebubekiri götürmek pek ehemmiyetli ve gerekli idi..

Nitekim, Yüce Tanrı ebubekir ve yandaşlarının yapacakları haksızlıkları Al-i İmran Suresi 168. ayette söyle açıklayacaktı.

".. ağızlarıyla, kalplerinde olmayanları söylüyorlardı..."


Yine, Peygamber'in bu yolculukta ne dosta nede arkadaşa ihtiyacı vardı. Çünkü O'nun dostunun ve arkadaşının Cebrail olduğunu, Yüce Tanrı Tövbe Suresi 41. Ayette söyle buyurur..

"... O'nu sizin görmediğiniz ordularla destekledi.."

Nitekim, ebubekir Hz. Peygamber'e gelecek kötülükleri bırakın uzaklaştırmayı, gücü yetmediği gibi, hayatı boyunca din düşmanlarıyla asla savaşa bile girmedi.. kaçtı...

Nitekim arkadaş iki inanan arasında olabileceği gibi inana-ile riyakar yada inanamayan arasındada olabilir.. Bu bakımdan Mü'min ile kafir'in birbirleri ile arkadaş olmarında fazilet yoktur.. örneğin, Keyf Suresi 37. Ayette söyle buyurulur.

"... Arkadası O'nunla konurken söyle dedi :«Seni topraktan, sonra nutfeden yaratani, sonunda de seni insan kiligina koyani mi inkar ediyorsun?.."


Yine Sebe Suresi 46. Ayet:

"..Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkın. Sonra tefekkür edin." Sizin arkadaşınızda cinnet (delilik) yoktur. O, ancak sizin için önünüzdeki (gelecek olan) şiddetli azaba (karşı) bir nezirdir (uyarıcı)...."

Yine unutmayalım ki, Hz. Nuh ile Lut peygamber'lerin en yakınları eşleri dahi kafirlerdendi...

Demekki ilgili ayette gecen,"" Arkadası" kelimesi direk ebubekire fazilet yada onur ve şeref katmaz..


DEVAMI VAR..
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Ebu bekir ve İhanet-2-

Mesaj gönderen Dede-baba »

1. BÖLÜMÜN DEVAMI


Yine devam edelim... ilgili Ayette gecen kelimelerden biri de "LATEHZEN" korkma kelimesidir...

Acaba ebubekirin , korkması, Tanrı rızasını elde etmek için mi mahsunlaşmış, korkmuştur... yoksa peygamber're güvendiği Tanrı sözüne iman etmediği için mi?

Kuşkusuz peygamber ebubekir'in Tanrıya olan inançsızlığını, günahının çokluğunu biliyordu..

ebubekirin korkması ve mahsunlaşması apaçıktır ki, günahının çokluğundan, itikat ve inancının noksanlığından, Tanrı'sına vede peygamber'e layıkıyla inanmamış olduğundan dolayıdır..

demekki Ayette gecen ÜZÜLME buyruğu ebubekirin fazileti değil, , inançsızlığına delil getirilebilir ancak..

Eğer Ebubekirin imanı tam olsaydı, korkmasına gerek olmazdı, Çünkü Tanrı peygamber'ini koruduğu gibionu da yılanın sokmasından korur idi.. Nitekim.. kafirler Peygamber'in ayak izini takip edip mağaraya kadar geldiklerken, izzet ve kutret sahibi Yüce Tanrı peygamberi düşmanın şerrinden korudu...


Yine Ayetteki "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu..."

kelimesindede ebubekir için bir fazilet yoktur. ve Tanrı'nın ebubekir ile olduğu, o'nuda koruduğu anlamında ebubekire has tekil bir anlam çıkarılmaz.. bu kelimede de ebubekir için fazilet yoktur..

Nitekim, Bir insan çölde yanında at, katır, eşek ve benzeri hayvan bulunsa, o adam çölde veya kervansayarayda o gece yatarken, Yüve tanrı'ya

" Ey tanrım! Bizi çölde veya bu handa, eşkiyalar, hırsızlar ve her türlü beladan hayvanlarım ile beraber koru" diye yakarırsa, korunsalar bile, o hayvanlara asla fazilet yoktur..

Esasında bu ayet ebubekin fazileti değil, nasıl rüsva olduğunu, korkaklığını ve imanın az olduğunu ispatlar...

Nitekim Tevbe suresi 40. Ayette

".. Tanrı Peygamber'e yardım etmiş, O'nun kalbine huzur indirmiştir..."

Ayetteki " ALEYHİ" sözcüğü bireysel olup, Hz. Muhammed'i işaret eder... böyle oluncada ebubekire yardım ve huzurun gelmediği ortaya çıkıyor..

Ayet ebubekir hakkında olsaydı Yüce tanrı "aleyhi" demeyip, "ALEYHUMA" buyururdu..

bu ayet brakın ebubekin faziletine delil, aksine imansızlığının ve küfrünün olduğuna delildir.

ne gariptir ki.. Kur'an-ı Kerim'de, hz. Muhammed hakkında SEKİNE "Huzur -yardım" ayeti iki yerde nazil oldu..

Biri mağara ayetinde, diğeride HUNEYN savasında, islam askerleri yenilince ebubekir, ömer, osman le daha pekçokları peygamber'i düşman ortasında yanlız bırakıp kaçtılar...

Hz. Ali 72 arkadaşıyla Peygamber'in yanına gelmiştide kahramanca savaşıp peygamber'i düşmanların arasından kurtarmıştı..

Hz. Ali'nin Fazileti hakkında Tövbe suresi 25-26 ayetler nazil olmuştu..

Allah Eyvallah
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Huneyin ve hayberi'in fethi ve İnen Ayet

Mesaj gönderen Dede-baba »

Gerek hayber ve gerekse, Huneyin günüyle ilgili sünni kesim ne kadar çarpıtsada onlarda ebubekin, ömerin, osmanın ne olduklarını gayet iyi bilirler..
Ehli beyt'in ve Hz. Ali'nin faziletlerini de gayet iyi bilirler..


"..... Ömer, Ebubekir ve diğerleri , savaştan eli boş döndügünü gören Peygamber, büyük bir üzüntü duydu


ve Sahabelere hitaben, tarihte Ra'yet Hadisi diye ünlenen Meshur hadisi söyledi.


"...Bu sancağımı, yarın kaleyi kahır ve kahramanlıkla alacak, öyle bir bahâdıra vereceğim ki O, savaşta üstüste hucumlar yapar ve hicbir şekilde savaştan kacmaz. O, Allah'ı ve Allah'ın Peygamberlerini sever, Allah da, Allah'ın Peygamberleri de O'nu severler..."



İsmişah! Bismişah Allah Allah...

Hakk, Dost, Zahir, Batın, Hazır, Gaib. Sırr-ül Sır Erenlerinin Gülcemallerine aşk...

Ber-Cemal-i Muhammed, Kemal-i İmam Hasan, İmam Hüseyin, Ali ra Bülende salavat...

Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-in ve ala Ali Muhammed...

"....Andolsun ki Allah size birçok yerlerde ve Huneyn gününde yardım etmişti. Hani o gün çokluğunuzla övünüp sevinmiştiniz de bu çokluk, düşmanı defedememişti, hiçbir işinize yaramamıştı. Yeryüzü o kadar genişken daralmıştı size. Sonra arkanızı çevirip geri çekilmiştiniz. Sonra Allah, Peygamberine ve müminlere manevi kuvvet ihsan etmiş, görmediğiniz askerleri indirerek kafirleri azaplandırmıştı. Ve işte kafirlerin cezası da budur...." (Tevbe Suresi /25 - 26)


Resulullah'ın vefatına iki yıl kala Huneyn savaşında ashabtan ve sonradan halife olarak seçilecek ömer de dahil birçok kişi, ( askerler kaçarken savaşa komuta eden Ömerdir) düşmandan silah ve sayı bakımından üstün olmalarına karşın Resulullah'ı (s.a.a.) hiç düşünmeden kaçmışlardı.

İşte Yukardaki ayet bu olay üzerine inmiştir. Allah Teala, Resulüne ve savaştan kaçmayıp sabredenlere manevi güç ihsan ettiğini, onlara yardım için melekleri gönderdiğini, onları kafirlere karşı muzaffer kıldığını, böylece Allah ve Resulünün emrine isyan ederek ölümden korkup kaçan mürtedlere muhtaç olmadıklarını açıklar.

Acaba O mürtetler ( Zorlama olmadan (ikrah) küfrü gerektiren bir söz söyleyen veya bir iş yapan, İslâm dininden küfre dönen kimse demektir) Kimlerdir?


Şimdi kendi kaynaklarımızdan nakletsk.. YALAN DİYECEKLER O YÜZDEN SÜNNİLERİN EN MUTEBER KAYNAKLARINDAN Sahih-i Buhari'den aynen nakledelim:

Buhari, Huneyn savaşıyla ilgili ayetin tefsirinde şöyle yazar:

"....Ebu Katade der ki: "Huneyn savaşında bir müşrikle savaşan bir Müslümana bakıyordum. Ansızın bir başka müşrikin arkadan sessizce yaklaşarak onu öldürmek istediğini gördüm. Bunun üzerine hemen onun yardımına koştum. Müşrik adam bana vurmak için elini kaldırınca elini ben daha atik davranarak eline vurdum, eli kesildi. Sonra o sıkıca bana sarıldı. Ben çok korktum. Sonunda beni bırakınca onu öldürdüm. Sonra Müslümanların hepsi kaçtı; ben de onlarla kaçtım. Ansızın halkın arasında Ömer bin Hattab'ı gördüm. Ona; "İnsanlara ne oldu? Neden kaçıyorlar?" diye sorduğumda "Bu, Allah'ın emridir!" dedi....."


Gerçekten Ömer bin Hattab'ın işi insanı şaşırtıyor. Ehl-i Sünnet' e göre, en cesur sahabi olmasa da ashabın en cesurlarından biridir. Zira onlara göre, Ömer İslam'a ve Müslümanlara güç vermiş ve İslam'a açıkça davet onun Müslümanlığından sonra başlamıştır. Ama tarih bize gerçekleri açıklamıştır. Ömer, Uhud savaşında kaçtığı gibi, Hayber'de de kaçmıştır. Resulullah (s.a.a.) kendisini Hayber'in fethi için bir orduyla göndermiş, ama o yenilerek emri altındakilerle birlikte geri dönmüştür. Bu arada kumandası altındakiler onu, o da onları korkaklıkla suçlamıştır


Ömer Huneyn savaşında da savaştan kaçmıştır. En cesurları olduğuna göre, belki de ilk önce o kaçmış, diğerleri de ona uymuşlardır. Bu nedenle görüyoruz ki, binlerce kaçanın içinde Ömer, Ebu Katade'nin dikkatini çekiyor ve şaşırarak ona, halkın niçin kaçtığını sorduğunda, cihattan kaçtığı ve Resulullah'ı (s.a.a.) onca müşrikin içinde tek başına bıraktığı yetmiyormuşçasına, "Bu, Allah'ın emridir" diyerek de Ebu Katade'yi yanıltmak istiyor!


Acaba Allah, Ömer bin Hattab'a cihattan kaçmayı mı, yoksa sabredip direnmeyi ve savaştan kaçmamayı mı emretmişti?

Allah ona ve arkadaşlarına;

"...Ey iman edenler! Kafirlerle karşılaştığınız zaman onlara sırtınızı çevirip kaçmayın...." (Enfal Suresi / 15) diye buyurmamış mıydı?


Ayrıca, Allah Teala ondan ve arkadaşlarından, savaştan kaçmayacaklarına dair söz almıştı. Yüce Kitabımızda bu hususta şöyle buyuruluyor:

"....Andolsun ki daha önce onlar sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz sorumluğu gerektirir...." (Ahzab Suresi / 15)


Peki Ömer, nasıl savaş ve cihattan kaçıp, "Bu Allah'ın emridir" diyebiliyor? O, Allah'ın bu ayetlerini görmedi mi, yoksa kalpler kilitli mi?

Kaynak :

Not: Yazının bir kısmı alıntıdır..

1-Sahih-i Buhari, c. 5, s. 196.

2- Müstedrek-i Hakim, c. 3, s. 37; Zehebi, Telhis'ül-Müstedrek
Ebu Hasaneyn
Mesajlar: 383
Kayıt: 13 May 2009, 03:47
Konum: Hatay'lıyız Hak Muhammed Ali'ye Can feda'yız

Re: Hz. Ali'nin Ebubekire Karşı Verdiği Mücadelesi

Mesaj gönderen Ebu Hasaneyn »

huneyn ve hayberin fethini bu getidigin omer rivayetlerinden mi ogrenecegiz asimilesmis cocuk :x
LA İLAHE İLLALLAH (celle celelehu) - MUHAMMEDEN (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) RESULULLAH - ALİYYEN (aleyhisselam) EMİR-EL MÜ'MİNİN VELİYULLAH -(KURTULUŞ YOLU) Allah (c.c) Hz.MUHAMMED (s.a.a.v) Hz.12 HAK İMAMLAR (a.s)
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Hz. Ali'nin Ebubekire Karşı Verdiği Mücadelesi

Mesaj gönderen 3nokta »

Allah zalimlere lanet etsin!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Hz. Ali'nin Ebubekire Karşı Verdiği Mücadelesi

Mesaj gönderen ali muhsin »

İsmişah! Bismişah Allah Allah
Dede efendi

Bizim "Alevi" Anlayisimizda önce Allahin Adi ile yazilir ve baslanir BISMILLAH yani Allahin adi ile ..

ama sen BISMILLAH yerine BISMISAH Demen hangi Sahi hangi Padisahi ilah diye görüp onun adi ile baslayip Allahin önüne Sahi getiriyorsun ?! Bismisah sonrada Allah Allah Demen Allaha Sirk kosma manasina gelmezmi !!? Ehli Beytin önüne Sünni Tassavvufculari Alevi diye tanitip, Ehli Beytin önüne gecirdigniz gibi, Allahin önünede utanmadan Sahi getiriyorsunuz ..iste böyle Sinsi ve ikiyüzlüsünüz !!!
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: Hz. Ali'nin Ebubekire Karşı Verdiği Mücadelesi

Mesaj gönderen Çeri »

ali muhsin yazdı:
İsmişah! Bismişah Allah Allah
Dede efendi

Bizim "Alevi" Anlayisimizda önce Allahin Adi ile yazilir ve baslanir BISMILLAH yani Allahin adi ile ..

ama sen BISMILLAH yerine BISMISAH Demen hangi Sahi hangi Padisahi ilah diye görüp onun adi ile baslayip Allahin önüne Sahi getiriyorsun ?! Bismisah sonrada Allah Allah Demen Allaha Sirk kosma manasina gelmezmi !!? Ehli Beytin önüne Sünni Tassavvufculari Alevi diye tanitip, Ehli Beytin önüne gecirdigniz gibi, Allahin önünede utanmadan Sahi getiriyorsunuz ..iste böyle Sinsi ve ikiyüzlüsünüz !!!
Buradaki "ŞAH"`ın İmam H.z.Ali anlamında olduğunu duymuştum.
Cevapla

“İslam Tarihi” sayfasına dön