Buhari nasıl yapmış bu işi

Cevapla
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Buhari nasıl yapmış bu işi

Mesaj gönderen MERDAN »

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

EHLİSÜNNET BUHARİNİN KİTABI SAHİH-İ BUHARİ EN ÖNEMLİ HADİS KAYNAĞI KABUL EDER.

BUHARİ'NİN, ESERİNİ 600.000 HADİS İÇİNDEN SEÇTİĞİ 7275 HADİSTEN VÜCUDA GETİRDİĞİ VE 16 YILDA TAMAMLADIĞI BELİRTİLİYOR.

Şimdi lütfen yukarıda ki söze iyice dikkat edin. Biraz konuyu açalım.. Buhari eseri hazırlayışından bahsederken şöyle diyor : “ESERİME ALDIĞIM HER HADİSİ YERİNE KOYMADAN ÖNCE BOY ABDESTİ ALIR İKİ REKAT NAMAZ KILARDIM."

Ebul-Heysem el-Küşmeyhenî, Firabrî'den o da Buharî'den şöyle dinlemiş:
“Kitabu's-Sahihin içine, önce yıkanıp iki rekat namaz kılmadıkça hiç bir hadis koymadım.”El-Camiu's-Sahîh'i altıyüz bin hadis içinden seçip onaltı senede tasnif ettim ve bunu kendim ile Allah arasında bir hüccet kıldım.

Kitaba sahih olduğunu gerçekten bildikten sonra iki rekat namaz kılıp, bir de Allah'a istihâre etmedikçe hiç bir hadis koymadım. Bu kitabıma sırf sahih olan hadisleri koydum, sahih hadislerden bir kısmını da kitap uzamasın diye bıraktım.(İbn Hacer, Hedyü's-Sârî, Mısır 1407 s. 9).

SONUÇ: BUHARİ KENDİ İTİRAFINA GÖRE BU 600,000 HADİSİ 16 YILDA İNCELEMİŞ. VE HER BİR HADİS İÇİN BİR GUSÜL 2 REKATLIKTA NAMAZ KILMIŞ. (Hele bazı kaynaklarda Tefekkür ettiği de yazar ama onu geçelim..)

ŞİMDİ HESAP YAPALIM:

16 x 354 = 5664

600,000 : 5664 = 105 (hadis)

Yani buhari Arap günlerinden 1 yılın 354’üne göre hesap edersek bir günde 105 hadis incelemiş.

105 HADİS = 105 GUSÜL
105 HADİS X 2 REKAT NAMAZ = 210 REKAT NAMAZ

Yani Buhari kendi itirafına göre günde 105 gusül alıp sadece bu hadisler içinde 210 rekat namaz kılarmış. Devam edelim…

Her gusülü 7 dakikadan hesap etsek: 105 x 7 = 735 dakika eder.
735 : 60 = 12 saat 25 dakika GUSÜL

gelelim namaza:

Her iki rekatlık namaza Buharinin huzu ve huşusunuda ön plana alarak 6 dakika verelim.

105 x 6 = 630 dakika eder.

603 : 60 = 10 saat 5 dakika edermiş.

Yani Buhari bir gününün 12 Saat 25 dakikasını Gusüle 10 saat 5 dakikasını da namaza ayırırmış. Biz Küsuratları silelim. Geriye toplam 22 saat kalır.

Yani Buhari bir günün 22 saatini sadece gusül ve bu hadisleri incelerken kıldığı namaza ayırırmış. Biz 2 saati de kendimiz silelim. Kalsın 20 saat.
Peki bu buhari hazretleri hiç mi uyumazdı ? Hiç mi farz namaz kılmazdı ? Hiç mi hanımı ile ilgilenmezdi ? Hiç mi camiye gitmezdi ? veya hiç mi halkla ilgilenmezdi ?…

Bunun imkanı var mı ?

Gerçekten buhari nasıl yapmış bu işi ? anlıyan var mı ?
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
mirzahan2626
Mesajlar: 22
Kayıt: 06 Haz 2008, 17:13

Mesaj gönderen mirzahan2626 »

SELAMIN ALEYKÜM.

Bi yanlış anlaşılma var heralde. "ESERİME ALDIĞIM HER HADİSİ YERİNE KOYMADAN ÖNCE BOY ABDESTİ ALIR İKİ REKAT NAMAZ KILARDIM" diyor. Yani 600.000 hadis'in hepsi için değil, eserine koyduğu 7275 adet hasi için bunu yaptığını söylüyor. Yani senin hesabınla

GUSÜL İÇİN 7275 X 7 = 50925 dk.
NAMAZ İÇİN 7275 X6 = 43650 dk.
TOPLAM 94575 dk.

Ancak senin hesabınla
16 x 354 = 5664 gün
7275 / 5664 = 1.28

Yani eserine almak için gusül abdesti alıp namaz kıldığı hadis sayısı yaklaşık günde 1.28

Selamlar
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Sevgili mirzahan,

Peki 600.000 hadisi inceleyen Buharinin, seçtiği 7275 hadis için gösterdiği bu titizliği kalan hadisler için de göstermesi gerektiği düşünülmez mi ?

600.000 – 7275 = 592.725

Yani ortada incelediğini söylediği 592.725 tane daha hadis var. Bu hadislerin sahih olup-olmadığını anlamak için ne kadar zaman harcamıştır sence ?

Kaldı ki Buharinin gerektiğinde bir tane raviye bile ulaşmak ve onu bulmak için, yaşadığı dönemin o zor koşullarında günlerce yol gittiği uzun mesafeleri katettiği de kaynaklarda geçmektedir.

Birde istihareden bahsediliyor. Bildiğin gibi istihare uyku ile olur. Bir insanın normal şartlarda uyuyup rüya görüp tekrar uyanması hiç değilse en azından 1 saat sürer değil mi?

Bu durumda 592725 hadisin her birini titizlikle incelemek ve sahih olmadığına karar vermek için en azından yarım saat versek :

592725 x 30 = 17.781.750 dk.

17781750: 60 = 296.362 saat

296.362 : 24 = 12348 gün

12348 : 354 = 34 yıl eder.

Bu 34 yıl içinde yeme, içme, yatma, diğer ibadetler, ailesi, insani ve sosyal ilişkileri vs. hiçbiri dahil değil.Yani 34 yıl boyunca hergün 24 saat bilfiil gözünü bile kırpmadan hadis incelemekle meşgul olsa bile..

Bu mümkün mü ? Bunu anlamaya çalışıyorum.

Ne tarafından baksanız ortada bir tutarsızlık, bir kuşku yada en azından çok fazla abartı var gibi..

Selam ile..
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
mirzahan2626
Mesajlar: 22
Kayıt: 06 Haz 2008, 17:13

Mesaj gönderen mirzahan2626 »

Dediklerinde doğruluk payı olabilir. Hani derler ya Şeyh uçmaz mürid uçurur. Selamlar
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Mesaj gönderen 3nokta »

:) Önemli olan o kitapların tutarsızlığını ortaya koyabilmektir. Bunu de her açıdan gördük. Kaldı ki bu sayısal verilerin dışında içinde onalrca çelişki olan rivayetler içeriyor bu kitap.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Kullanıcı avatarı
EHL-İ SÜNNET
Mesajlar: 47
Kayıt: 18 Eki 2008, 22:42

Mesaj gönderen EHL-İ SÜNNET »

merdan birader senin BUHARİ alimi kadar ilmin mi varda onun yapdıgı işleri araştırıyorsun , sen kimsin ki onun kadar ilmin bilgin mi vardaa .. akıllı ol bak.. inancın güvenin yoksaa bu büyük alimlere burda cıkıpdaa ortalıgı karıstırma..akıllı ol aklını alırlar..
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Burada bilgi yarışı yapılmıyor. Ben sadece Allahın bana bahşettiği aklı ve analiz yeteneğimi kullanarak bazı doğruları –yada yanlışları- ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Anlayanlar anlıyor. Ama senin gibi, her şeye at gözlükleriyle bakanlar, birilerine körü körüne bağlananlar ve hak etmedikleri halde bir takım insanları tabulaştıranlar ve kutsayanlar, aklını ve muhakeme becerisini kullanmayanların bunu anlaması mümkün değildir. Zaten anlamak gibi bir derdinizde yoktur bilirim. Siz sadece aziz ehlibeyt imamlarımızın (a) önüne geçirdiğiniz liyakatsiz bir takım insanları hatadan münezzeh masum gibi kabul eder ve koyun gibi peşinden gidersiniz o kadar.
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Ebu Hüreyre Hadis Üretim Fabrikası A.Ş

Şu işe bakın,

Hz. Ali gibi, Resulullah'ın ilim şehrinin kapısı olan, doğuşundan beri Resulullah'ın mübarek ellerinde eğitilip büyüyen, gece gündüz onun yanından ayrılmayan bir insandan nakledilen hadis sayısı, 500 küsür (ki onun da 50 tanesinin sadece sahih olduğunu itiraf ediyorlar) ama sadece iki yıl Resulullah'ın zamanında Medine'de bulunan Ebu Hureyre'den 6000'e yakın hadis naklediliyorsa, aklı başında olan bir kimse bundan da kuşku duymaz mı?

Kaldı ki Ebu Hureyre'nin hayatını yakından inceleyip çeşitli zamanlarda sergilediği tavırları, Muaviye (l.a) gibi sultanlarla olan özel ilişkilerini, ve naklettiği bir çok rivayetinin içeriğini dikkatlice inceleyen her akıllı insanın yapacağı en asgari şey, bu rivayetlere en azından ihtiyatlı yaklaşmaktır. Tabii bu oldukça geniş bir araştırma konusudur.. Bu konuda yazılan ve gerçekten tarafsız ve belgelere dayanan eserler de vardır ki onlara da eğilmek gerekir.

Birkaç örnek :

1- Bir rivayetinde Resulullah'tan şöyle naklediyor Ebu Hureyre: "Bir gece Hz. Süleyman şöyle dedi: Allah'a and olsun ki bu gece, 100 veya 99 eşimle ilişki de bulunacağım (!) ki her biri Allah yolunda cihad edecek bir mücahid doğursun!" Yanında bulunan bir melek, ona dedi ki: "Söyle inşaallah." Ama Süleyman (a.s) inşaallah demedi. Bu yüzden de o kadınlardan bir tanesi hariç hiç birisi hamile kalmadı; o da tam insan olmayan bir parça et doğurdu." Ardından Resulullah şöyle ekledi:" Muhammed'in nefsini elinde tutan (Allah'a) and olsun ki eğer "İnşaallah" deseydi, her birisi Allah yolunda cihad edecek bir savaşçı doğururdu."

(Sahih-i Buhari, C.4, Ciha Kitabı, Cihad için evlat isteyen Babı, (Sahih-i Müslim, C.5, Kitab-ül İman, Bab-ül İstişna)


2- Ebu Hureyre'nin bir diğer rivayeti; Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: "Ölüm meleği (Azrail a.s), (Allah tarafından) Musa'nın yanına gönderildi (ki onun canını alsın. Musa (bu durumu sezince) tokat atarak onun gözünü kör etti. Azrail (a.s) Rabbine dönerek, "Beni öyle bir kulun yanına göndermişsin ki, ölmek istemiyor" dedi. Allah gözünü ona iade etti ve şöyle buyurdu: "Dön ve ona de ki, elini bir sığırın sırtına koysun; elini altında yer alan her kıla karşılık bir yıl ömrünü uzatacağım. (Azrail dönüp bunu Musa'ya söyleyince, şöyle dedi: "Ey Rabbim, bütün bunların ardından ne olacak? Cevap geldi: "Ölüm!" İşte o zaman "O halde şimdi istiyorum ölümümü" dedi ve Allah'tan kendisini Beyt-ül Mukaddese yaklaştırıp orada canının alınmasını istedi... O zamana kadar, Azrail canları açık bir şekilde almaya geliyordu. Ama Musa'ya gelip de tokatı yiyerek kör olduktan sonra, artık gizli bir şekilde (canları almaya) gelmeğe başladı!!"

(Sahih-i Buhari, C.2, Cenazeler Kitabı, Mukaddes Yerde Gömülmeği İsteyen Kimse Babı, Sahih-i Müslim, C.7, Musa'nın Faziletleri Babı, Müsned-i ahmed b. Hanbel, C.2, S.533, Müstedrek-üs Sahihayn, C.2, S.578)



3- Yine şöyle rivayet eder Ebu Hureyre Allah'ın Resulü'nden; buyurdu: "Musa (a.s) hayalı ve mahcup birisiydi; öyle ki bedenini kimsenin göremeyeceği şekilde
örterdi. Bilahare Beni İsrail'den bazıları bu durumdan istifadeyle O'na eziyet maksadıyla şöyle dediler: "Mutlaka o (Musa), bunu cildinde, baras olduğu veya fıtık-hadım olduğu için yapıyor." Allah-u Teala Musa'yı ona isnad ettikleri bu ithamdan kurtarmak istedi. Bir gün Musa, tek başına bir yerde elbiselerini çıkarıp taşın üzerine koydu ve gusül etmeğe başladı. Gusülde bittikten sonra, elbisesini almaya geldiğinde, taş elbiseyi alarak kaçmaya başladı. Musa asasını alarak taşın peşine düştü. O taşı kovalarken "Ey taş elbisemi ver; ey taş elbisemi ver" diye sesleniyordu. Bu esnada Musa, aniden Beni İsrail'in ileri gelenlerinden bir grubun yanına vardı. Onlar çıplak bedenle Musa'yla karşılaşınca, onu Allah'ın yarattığı en güzel şekilde gördüler (ve hiçbir kusurunun olmadığını anladılar). Böylece Allah, onu Beni İsrail'in ithamından kurtarmış oldu. İşte orada taş durdu ve Musa elbiselerini alıp giydi. Ardından (o kızgınlık haliyle) asasıyla taşa vurmaya başladı. Allah'a and olsun ki taşın üzerine üç, dört veya beş darbe izi belli oluyordu! İşte Allah-u Teala'nın Kur'an'da "Ey iman edenler Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın ki Allah onu onların söylediği ithamdan uzaklaştırdı ve O (Musa) Allah indinde şeref ve haysiyet sahibiydi" ayetinde bunu demek istiyor!!"


(Sahih-i Buhari, C.1, Gusül Kitabı, Yalnız Bir Yerde Çıplak Gusledenin Babı, Sahih-i Müslim, C.1, Yalnız Bir Yerde Çıplak Gusletmenin Cevazı Babı)


4- Ve bilahare şöyle rivayet ediyor: "Bir karınca, peygamberlerden birisinin ayağını ısırdı. O peygamber de (öyle bir) rahatsız oldu ki emrederek karıncaların yuvasını tümden yaktırdı!! Bu sırada Allah-u Teala ona şöyle vahyetti: "Ayağını bir karınca ısırdı diye, Allah'ı tesbih eden bir ümmeti mi yakıyorsun?!"
Tirmizi'nin nakline göre bu Peygamber Hz. Musa imiş!!


(Sahih-i Buhari, C.4, Cihad ve Seyr Kitabı, Sahih-i Müslim, C.7, Canlıları Yakma Kitabı, Karıncanın yakılmasından Nehy Babı, İrşad-üs Sari, C.6, 114, Feth-ül Bari, C.7, S.168)

Bunlar, Ebu Hureyre'nin naklettiği binlerce hadisten sadece birkaç örnektir ki yorum okuyuculara aittir. Bize göre ise bu güvenilmez şahsın tüm rivayetleri reddedilmelidir.ebu hüreyre hadis uyduran birisidir, ne yazık ki bu gerçekler yeterince bilinmiyor ve bilenlerde gerçeği gizliyor. Gerçeği bile bile gizleyenlere Allah lanet etsin.

Ey Rabbim bizleri bir an bile olsun kendi halimize bırakma ve Ehl-i Beytin nurundan ayırma.
En son MERDAN tarafından 02 Ara 2008, 11:10 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Muhammed
Mesajlar: 545
Kayıt: 29 Oca 2007, 11:41
Konum: Galu Bela...

Mesaj gönderen Muhammed »

Merdan hocam çok güzel tespitler yapmışsın. tutarsılığı bir de bu yönüyle ele alman çok güzel olmuş. Allah razı olsun.
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Re: Buhari nasıl yapmış bu işi

Mesaj gönderen MERDAN »

Yine hadis konusunda şaşırtan rakamlar!!

Ehlisünnetin sahih kabul ettiği hadis kitaplarında, yukarda açıklanan İmam Alinin (a) durumundan başka, hadis nakli konusunda ehlibeytten olan yüce insanların, bilinçli ve kasıtlı olarak nasıl saf dışı bırakıldığını görmemek için gerçekten insanın kör olması gerekir. Şu aşağıdaki rakamlara da bir bakın Allah için.. Eğer günümüz Sünni alimleri bunları çok normal karşılıyor yada bunun sadece bir tesadüf olduğunu düşünüyorsalar, artık bir diyeceğimiz olmaz (!) yok eğer onlar da bizim gibi bunun çok anormal bir şey olduğuna kani iseler, o zaman bunun neden böyle olduğunu açıklamak ve mantıklı bir izahını da ortaya koymaları gerekir.

Risâlet hanedanında yetişen Peygamber kızı, bütün dünya kadınlarının efendisi Hz. Fâtıma'dan (s.a) nakledilen hadis sayısı 19, evet sadece ONDOKUZ olduğu halde, Ümm-ül Mu'minin Âişe'den nakledilen hadis sayısı 2210'dur.

Risâlet bağının gülleri, Peygamber omzunda yetişen, cennet gençlerinin efendileri Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den nakledilen hadis sayısı bir insan eli parmak sayısını aşmadığı halde, yaşça belki onlardan da küçük olan çocuk sahabî Abdullah b. Ömer'den nakledilen hadis sayısı 2630'dur!!!

Ehl-i Sünnet'te yazılan ilk hadis kitabı olma özelliğini taşıyan İmâm Mâlik'in "El-Muvatta" kitabında Hz. Ali'den hatta bir tane dahi hadis nakledilmemiştir.

Sahih-i Müslim gibi birinci derecede yer alan bir Hadis kaynağında Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den bir tane dahi senetli hadis nakledilmemiştir.

Yine müslimde Hz. Fâtıma'dan ise sadece bir tane (!!) evet sadece bir tane hadis nakledilmiştir.

Bütün bunlar birer tesadüf mü acaba?! Yoksa "Sekaleyn" hadisinde geçen Ehl-i Beyt'e sarılmaktan, sevgi ve muhabbetden maksat bu mudur? Yoksa Ehl-i Beyt bunlardan başkalarıdır da biz mi yanılmışız ?(!)
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Cevapla

“İslam Tarihi” sayfasına dön