"İran'a" Saldırıda Türkiye

afitab
Mesajlar: 37
Kayıt: 29 Eki 2011, 15:40

"İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen afitab »

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin "İran" kararını açıkladı

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Sırbistan'a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanında düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran'ın nükleer silah geliştirdiğine ilişkin iddiaların ve bu iddialara yönelik İran'ın cevaplarının açık olması gerektiğini belirterek, bu konudaki muğlaklıklar gereksiz gerilim alanlarının ortaya çıkacağını söylerken 'Türkiye olarak İran'a müdahale karşıyız' dedi.

Sırbistan'a günübirlik çalışma ziyareti gerçekleştireceğini kaydeden Davutoğlu, bu ziyarette Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Dönem Başkanlığı'nı da yürüten Sırbistan ile "Balkan Savaşı'nın 100. yılı çerçevesinde Balkan Barışı" konulu bir ortak çalışmayı, ikili ilişkileri, Bosna-Hersek ve Kosova'daki gelişmeleri, Sancak ve diğer bölgesel konuları ele alacaklarını dile getirdi.

Bir gazetecinin, İsrail'e ait insansız hava aracının Türkiye'de denize düştüğüne yönelik basında yer alan haberleri sorması üzerine Davutoğlu, bu konuyu araştırdıklarını söyledi.

Davutoğlu, "Bu haberlerin tümünün hemen teyit edilmesi söz konusu değil. Ancak bütün bu Predatorlar da Heronların da kullanılış esasları ve çerçeveleri bellidir. Ve bu çerçevenin dışına çıkması söz konusu olamaz. Bu konuda Türkiye'nin gerekli denetim mekanizmaları vardır" dedi.

İran'ın nükleer programı-

Gazetecilerin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun İran'ın Nükleer programına ilişkin raporu hakkındaki görüşlerini sorması üzerine Davutoğlu, raporun kendilerine iletildiğini ve teknik incelemesinin ilgili kurumlar tarafından yapılmakta olduğunu ifade etti.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Herşeyden önce şunu ifade etmek isterim, Türkiye, dünyada ve bölgemizde nükleer silahlanmaya karşıdır. Herhangi bir şekilde ve kim tarafından yürütülürse yürütülsün nükleer silaha dönük bir çalışmaya da karşıdır. Bunun için de her zaman bölgemizin nükleer silahlardan tümüyle arındırılması konusundaki tutumumuzu vurgulayageldik.

Şu veya bu ülkenin değil, bütün bölgenin nükleer silahlardan arındırılması gerekmektedir. Çünkü bölgemizde yeteri kadar gerginlik sebebi mevcuttur. Bu konuda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın iddiası da bu iddialara İran tarafından verilecek cevapların da çok sarih olması gerekmektedir. Bu konudaki muğlaklıklar gereksiz gerilim alanları ortaya çıkartır. Hem iddiaların sarih olması gerekir, açık, görünür, elle tutulur delillere dayanmış olması gerekir hem de bunlara karşı olarak İran tarafından verilecek cevapların da sarih, açık olması gerekir. Bunlar zihinlerdeki şüpheleri ve muhtemel gerilimleri ortadan kaldırır."

Türkiye'nin en başından beri İran'ın nükleer programı konusunda net ve ilkeli bir tutum takındığını kaydeden Davutoğlu, bu konunun gerginlik oluşturmadan çözülmesi amacıyla önemli diplomatik inisiyatifler aldıklarını belirtti.

Türkiye olarak NPT'ye (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Antlaşma) taraf olan ya da olmayan bölgedeki bütün ülkelerin barışçıl nükleer enerjiye sahip olmalarını savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini dile getiren Davutoğlu, "Ancak bu ülkelerin tümünün, ister NPT'ye taraf olsun ister NPT'ye taraf olmasın bütün ülkelerin de nükleer silahlanmayı durdurmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu diplomatik çalışmalar çerçevesinde geçen sene Tahran Mutabakatı çerçevesinde ulaştığımız anlaşmayı eğer hayata geçirmiş olsaydık belki de bugün bambaşka bir psikolojik ve teknik ortam olacaktı" dedi.

Türkiye'nin bu diplomatik çabalarının yeterli olumlu tepkiyi görmemesi nedeniyle bugün karşılıklı şüphelerin arttığını kaydeden Davutoğlu, bu şüphelerin giderilmesi için diplomatik sürecin tekrar ve derhal başlamasını istediklerini söyledi.

AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın 21 Ekim'de İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili'ye gönderdiği mektubun muhtevasını desteklediklerini ifade eden Davutoğlu, Celili'nin görüşmelerin tekrar başlaması konusunda Ashton'a yazdığı mektubu da olumlu bulduğunu belirtti.

Görüşmelerin tekrar başlaması ve bu gerginlik ortamına son verilmesinin büyük önem taşıdığını dile getiren Davutoğlu, "Ancak bu gerginlik ortamından istifadeyle bölgede herhangi bir askeri müdahale ihtimalini gündeme getirmeyi dahi doğru bulmuyoruz. Böyle bir askeri müdahaleye karşıyız. Ve bunun bölgede yeni istikrarsızlıklar çıkaracağına inanıyoruz. Herkesin bu konuda ilkeli davranması gerekir. Kendileri nükleer silaha sahip olduğu şüphesi taşıyan ülkelerin bölgemizde yeni gerginlikler çıkarmaları kabul edilebilir bir durum değildir" diye konuştu.

Kabe'deki revakların kaldırılması ihtimali-

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kabe'de kaldırılması gündeme gelen revakların Türkiye'ye getirilmesine yönelik girişim olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Kabe'de Osmanlı döneminde yapılan revakların hem Türkiye hem de Suudi Arabistan açısından önem taşıdığını kaydederek, bu revakların bir insanlık mirası olduğunu vurguladı.

Bu eserlerin Kabe'de muhafaza edilmesinin sağlanmasının büyük bir önem taşıdığını belirten Davutoğlu, ancak artan hac ihtiyacı ve tavaf sorunun herkesin malumu olduğunu söyledi.

Bu ihtiyacın karşılanması amacıyla yapılan projelerde revakların muhafaza edilmesini temenni ettiklerini belirten Davutoğlu, bu revakların korunması için Suudi Arabistan yönetimiyle temaslarının sürdüğünü anlattı.

Davutoğlu, İran'a yakın dönemde bir ziyaret olup olmayacağı konusundaki soru üzerine de önümüzdeki günlerde İran'a planlanmış bir ziyaretinin olmadığını ancak ne zaman ihtiyaç olursa komşu ülkelere bir ziyaret gerçekleştirebileceğini dile getirdi.

AA
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: "İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Davutoğlunu pekte ciddiye almayın
bugün böyle der yarın başka der buzum iç politika onların elinde değil
bu konuda amerikayı ingiltereyi ve israili takip edin çünkü kutbun bir yanında onlar var diğer yanında iran var rusya ve çinde belli endişelerden dolayı bazen irana destek veriyorlar
ıraka saldırırken nasıl incirliği kullandılar
suriyeye saldırma planlarına nasıl türkiye toprakları alet ediliyor
afganistan lübnan olayında türkiye amerikan karşıtı bir pozisyon alabildimi?

gerçekçi olun ikili üçlü kıvırarak herkesi idare ederek politika yapma dönemi bitti herkes eninde sonunda yerini alacak
afitab
Mesajlar: 37
Kayıt: 29 Eki 2011, 15:40

Re: "İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen afitab »

Musa Özateş yazdı:Davutoğlunu pekte ciddiye almayın
bugün böyle der yarın başka der buzum iç politika onların elinde değil
bu konuda amerikayı ingiltereyi ve israili takip edin çünkü kutbun bir yanında onlar var diğer yanında iran var rusya ve çinde belli endişelerden dolayı bazen irana destek veriyorlar
ıraka saldırırken nasıl incirliği kullandılar
suriyeye saldırma planlarına nasıl türkiye toprakları alet ediliyor
afganistan lübnan olayında türkiye amerikan karşıtı bir pozisyon alabildimi?

gerçekçi olun ikili üçlü kıvırarak herkesi idare ederek politika yapma dönemi bitti herkes eninde sonunda yerini alacak
Siz önceki dış işleri bakanlarıyla Davutoğlu'nu karıştırıyorsunuz sanırım. Biz Davutoğlu'nun dönek bir kimse olduğunu görmedik. Misalleri varsa veriniz ki sözünüzün havada olmadığını anlayalım.

Artı, bu haber bir Ehli Sünnet olarak beni sevindirdiği için paylaştım. Küffar, İran'a saldırırsa bizler de üzülürüz. Kalbimiz kanar. Her ne kadar resmi mezhebini desteklemesek, beğenmesek de halkı Müslümandır. Sünni, Şii fark etmez, Müslümana saldırıya engel olmalıyız, Müslümanın yanında yer almalıyız. İtikadda küfre sapmayan her kişi bizim kardeşimizdir.

Yoksa siz İran'a saldırılsın ve ortalık savaşa boğulsun, ortadoğu hepten karışsın istemiyorsunuzdur değil mi? Yanlış anlamayalım?

Bu hükumet, İran'a saldırıyı önleyebilecek, gerekirse İran'a destek olacak feraset ve kuvvettedir. Bizim güvenimiz var. Bunun bir misalini Libya İşgalini önleyerek pek güzel ortaya koymuş, yıllarca sürebilecek bir zulmün önüne geçmiştir. Bundan sonrası, Allah Libya Müslümanlarına yardım etsin. Tüm Müslümanlara ve hükumetimize...
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: "İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen Musa Özateş »

afitab yazdı:
Siz önceki dış işleri bakanlarıyla Davutoğlu'nu karıştırıyorsunuz sanırım. Biz Davutoğlu'nun dönek bir kimse olduğunu görmedik. Misalleri varsa veriniz ki sözünüzün havada olmadığını anlayalım....
yahu daha dün suriyeyi kardeş ilan edip ertesi gün muhaliflerini örgütleyip sınırlardan girip suriyeyi karıştırmalarına izin vermiyormuyuz
çünkü amerikanın ortadoğu projesinde piyon olmayı kabul ettik eş başkan olduğunu bizzat başbkan açıklamadımı
füze kalkanını bizmi kurduk kimi kimden koruyacaklar?

iranan kardeşlik sözü verip arka planda amerikanın piyonu olmak döneklik değilmi
ha tüm müslümanlar böyle değil düşünmüyorlar zaten akp yi bitirecek olanda müslümanların basireti olacaktır
inş böyle bir duruma düşülmez

unuttum ekleyim libyaya gidip halkın istediği olsun diyen mısır içinde aynı tavrı koyan sevimli! başbakanımız aynı tavrı bahreyn için yemen için neden koyamıyor? söylermisin?
afitab
Mesajlar: 37
Kayıt: 29 Eki 2011, 15:40

Re: "İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen afitab »

Yanıldığınız yerler var.

1- Başından beridir, Esad rejimini muhalifleri ezmemesi ve reformlar konusunda uyarıyoruz. Bir öyle bir böyle değiliz. Türkiye'ye ve son olarak Arap Birliğine verdikleri sözlerini tutmadı Esad... O nedenle Türkiye, Esad'a karşı tavır koydu haklı olarak. Zalime destek olmak ateşi getirir.

2- Bop ve eş başkanlık denilen hikaye, bu ülkedeki ulusalcıların uydurmasıdır. İnsanları inandıracaklar nerdeyse... Bugün ortaya çıktı ki ulusalcılar kendi sıfatlarını hükumete yamamışlardır. Abd, İsrail ve batıyla işbirliği yapan ve eylemlere girişen asıl ulusalcılar ve darbecilerdir.

Hükumet birkaç kez açıkladı: "Bop ölü bir projeydi. Doğmadan bitti" diye. Lakin Abd ve batının Ortadoğu üzerindeki emellerini inkar edemeyiz. Son dönemdeki Türkiye dış politikası, Abd ve batının çıkarlarına karşıdır. Dikkatle, önyargısız incelersek bu husus açıktır. Öyleyse, Abd ve İsrail'in ortadoğuya şekil verme niyetinde Türkiye bir yardımcı değil, bir hedef, bir nesnedir. Deneme alanıdır. "Darbeler, Pkk terörü ve arkasındaki güçler" konusunu iyi analiz eden ne demek istediğimizi çok iyi anlamıştır.

3- Füze kalkanı işi, Nato çerçevesinde bir zorunluluk. Mecburiyet. Ya Natodan çıkıp kendi Natonuzu kuracaksınız ya da füze kalkanını kabul edeceksiniz. (Zamanı gelince Nato'dan ayrılıp İslam Natosunda yer alacağımızdan da kuşkum yok inşallah) Lakin mevcut iktidarın bu kalkanı İran'a karşı kullanacağını sanmıyorum. Çünkü böyle olacağına ilişkin elde hiçbir somut örnek, ciddi bir delil yoktur. Irak'a saldırıyı gündeme getiren olur ise: Unutmasınlar, hükumetin henüz güçlü olmadığı, bir takım karanlık güçleri sindirmediği bir sıradaydı. En başında... Yine de Allah'a şükür, 2. Irak işgali, Meclisde geçit bulmamış, küffar, diğer taraftan Irak'a girme mecburiyetinde kalmıştır. Keşke daha fazla güçlü olsaydık da başka türlü "saldırının" ve "zulmün" önüne geçseydik.

Bununla birlikte, inşallah İran, şaşırıp da bir takım gerekçelerle Türkiye'ye saldırmaz. Bu konuda tehdidvari açıklamaları olmuştur. O zaman işin rengi değişecek Allah korusun bir felaketin yolu açılacaktır. İstemeyiz, aklımızdan bile geçirmeyiz.

4- Amerikanın piyonu Türkiye... Bundan 10 yıl öncesine kadar dediğiniz gibiydi.. Ama artık değil. Tarihi yakından takip ediniz.

5- "Döneklik" konusunda verdikleriniz somut misaller değil, bir takım siyasi kanaatlerdir.

6- "Yoksa siz İran'a saldırılsın ve ortalık savaşa boğulsun, ortadoğu hepten karışsın istemiyorsunuzdur değil mi? Yanlış anlamayalım?" Bu sorum da havada kalmasın...
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: "İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen Musa Özateş »

afitab yazdı:Yanıldığınız yerler var.

1- Başından beridir, Esad rejimini muhalifleri ezmemesi ve reformlar konusunda uyarıyoruz. Bir öyle bir böyle değiliz. Türkiye'ye ve son olarak Arap Birliğine verdikleri sözlerini tutmadı Esad... O nedenle Türkiye, Esad'a karşı tavır koydu haklı olarak. Zalime destek olmak ateşi getirir.

en büyük zalim amerikadır ve suriyeyi o karıştırmak istemektedir o halde yapılan büyük zalime destek olmuyormu?

2- Bop ve eş başkanlık denilen hikaye, bu ülkedeki ulusalcıların uydurmasıdır. İnsanları inandıracaklar nerdeyse... Bugün ortaya çıktı ki ulusalcılar kendi sıfatlarını hükumete yamamışlardır. Abd, İsrail ve batıyla işbirliği yapan ve eylemlere girişen asıl ulusalcılar ve darbecilerdir.

başbakanın eş başkanım dediğini kulaklarımla duydum internette yayınlandı ararsan bulursun



3- Füze kalkanı işi, Nato çerçevesinde bir zorunluluk. Mecburiyet. Ya Natodan çıkıp kendi Natonuzu kuracaksınız ya da füze kalkanını kabul edeceksiniz. (Zamanı gelince Nato'dan ayrılıp İslam Natosunda yer alacağımızdan da kuşkum yok inşallah) Lakin mevcut iktidarın bu kalkanı İran'a karşı kullanacağını sanmıyorum. Çünkü böyle olacağına ilişkin elde hiçbir somut örneği yoktur. Irak'a saldırıyı gündeme getiren olur ise: Unutmasınlar, hükumetin henüz güçlü olmadığı, bir takım karanlık güçleri sindirmediği bir sıradaydı. Yine de Allah'a şükür, 2. Irak işgali, Meclisde geçit bulmamış, küffar, diğer taraftan Irak'a girme mecburiyetinde kalmıştır. Keşke daha fazla güçlü olsaydık da başka türlü "saldırının" ve "zulmün" önüne geçseydik.

zorunluluk değildir kimse böyle bir zorlamada bulunamaz eğer öyleyse daha kötüdür
sanmıyorum diyorsun senin sanıp sanmaman önemli değilki gerçek olan füzeler kuruluyor ve ipleri kuranların elinde olacak

Bununla birlikte, inşallah İran, şaşırıp da bir takım gerekçelerle Türkiye'ye saldırmaz. Bu konuda tehdidvari açıklamaları olmuştur. O zaman işin rengi değişecek Allah korusun bir felaketin yolu açılacaktır. İstemeyiz, aklımızdan bile geçirmeyiz.

bak kardeşim bu işler şöyle olur
türkiye toprağına bir füze düşer ve bunu iranın attığı söylenir anladınmı yeterki ön hazırlığı hazırlanmış olsun füze kalkanı ön hazırlıklardan birisidir


4- Amerikanın piyonu Türkiye... Bundan 10 yıl öncesine kadar dediğiniz gibiydi.. Ama artık değil. Tarihi yakından takip ediniz.

son on yılda bak neler oldu
natodan çıkmadık tüm uluslararası şirketlerin ortaklıkları dahada arttı yurdumuzdaki yabancı sermaye miktarı dahada arttı
amerikalılar gelip suriyeli muhalifleri türkiyede örgütleyebiliyorlar
holyvod yıldızlarının ülkemize gelip suriye kamplarını ziyaret edip amerikan lehine mesajlar vermesine izin veriyoruz
amerikan düşmanı askerleri içeri tıkabiliyoruz (bu eleştirim darbeyle ilgili değil ama onların söylevlerindeki gerçekliğe gözünü kapama diyorum eğer bir komutan hemde genel sekreter rusya ve çinle bir olalım diyecek duruma gelmişse bundan mesaj almalısın bu amerikanın ne kadar güçlendiğinin kanıtıdır yoksa darbecilerin Allah belasını versin bu başka bir meseledir
tam tersi son on yıl iplerin amerikanın eline daha çok geçtiği bir dönemdir o yüzden darbeye izin vermediler süpürmediler çünkü kullanıyorlar
o yüzden suuda bahreyne yemene sesimiz çıkmıyor
yoksa onlar suriyeden dahamı demokratlar


5- Verdikleriniz somut misaller değil, bir takım siyasi kanaatlerdir.

görmek istemeyince yapacak birşyey yok akp li müslümanlar! nereden ne kazanacağının hesabını yapmaktan körleştiler artık görmüyorlar

ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: "İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen ali muhsin »

Yandas bir Siyaset izelyenler, Hükümetin ikiyüzlülügünü nasil kapatacaklarini bilmiyorlar Sunaki Hükümetin yapmis oldugu ikiyüzlü Politikalarin üstünü örta bas etmek icin nasil bahaneler uydurduklarini görüyoruz. heleki Arkadasin Iran Toplumu hakkinda su sözünü samimi olarakta görmüyorum ". Her ne kadar resmi mezhebini desteklemesek, beğenmesek de halkı Müslümandır " .....Soruyorum Iran, Filistine yillarca destek verdiginde " Siz Filistinliler Sizin Mezhebinizi begnmiyoruz Desteklemiyoruz ama yinede Müslümansiniz" demismi ? dedikleri görülmüsmü ? Siz olaya Mezehebi ve siyasi olarak bakiyorsunuz ve her konuda Hükümetin tek yanli Politikalarini destekliyorsunuz veya bazi olaylari görmezlikten gelip isinize geldigi gibi algilayip "'one Minute" sovlarina kaniyorsunuz ,oysaki perde arkasinda olup bitenleri dahi göremiyorsunuz veya görmek istemiyorsunuz buda sizin Tek yanli olarak olaylara Mezhebi ve siyasi olarak baktiginiz icindir ..Basbakan -niniz israile sözde kafa tutuyor ama Ticari iliskileri Askeri iliskiler halen devam ediyor.Yine Kardes ülke dedigi Irana karsi Amerikanin istegi üzerine israili koruma amacli olarak Ülkemizde Füze kalkani yerlestiriyor, ayrica Natoyu BM yönetenlerde bellidir ! Bugün Suriye iktidarini devrimek isteyen Amerika AB ve Siyonistler Medya Probagandalari ile yaris yapiyor,Tefrikcilerini yolluyor kargasalar cikartiriyor daha düne kadar yine Basbakan Suriye bizim kardesimzdir deyip Esatla ele ele iken ,bugün Seytan üclüsü olan devletlerle birlikte yaris yapiyor ,Muhaliflere acikca Destek veriyor ve Silahlandiriyor sonrada seslerini yükseltip acikca bir Devletin icislerine karisarak Suriyeye Tehditler yagdiriyorlar,sonrada " komsularimzla sifir sorun" diye milleti kandiriyorlar.. yani burda nasil kivirdiklarida görülüyor ! Ama Yemen gibi Bahreyn gibi ülkelerin Rejimlerine karsi nedense Sesleri sedalari cikmiyor buda Amerikanin AB nin israilini isine yariyor ,Sünki Hükümet Mezgep Fasizanidir ! olaylara Adil ve Müslümanlik olarak degil, Tek yanli Mezhepsel anlayisi ile yaklasiyor ve Amerikanin gösteridigi yoldan hareket ediyorlar.Iran Suriyeye Kardesimizdir diyen bir Basbakan Kardes dedigi Devletleri arkadan hancerlemesinide biliyorlar. buda yine Amerikanin AB nin Siyonistlerin istedikleri gibi oluyor..acikca ..Basbakaniniz Sii Alevi Düsmanidir Alevi olan Sii olan Hükümetlere, Halkina tahamüleri yoktur ! Filistin icin Göstermelik olarak Ses cikardiginda ayni seyi Irakta ,Lübnanda Bahreynde Yemende Katledilen Siiler icin cikardiklari görülmüsmü ? Neden Abdullah Saleh veya Bahreyn Kralina veya Suud Terrörüne krasi sesleri cikmiyor ? Hatirlatalim irakta,Amerika ve koalsiyon gücleri ile birlite Suudlar Yüzbinlerce insan katlettiginde Siilerin kellelerini kestiklerinde Hükümet kalkiyor bunlara Ses cikarmazken Suud kralina Türkiyede Seref Tablous veriyorlar..bu ne demektir bilirmisiniz ? iste sizin anlamak istemediginiz olaylarda budur ...yarin Irana karsi bir Savas cikarsa eminimki Bu Hükümet Amerikaya Israile incirligin kapisini sonuna kadar acacaktir zira bunu 2006 Temmuz harbinde gördük !! Simdi böyle söylerler daha sonra döneklik edip Nato (Amerika) Müttefigiz deyip Irani Vurmalarinada izin verirler..Sizde yine bir bahaneyle buna alkis tutarsiniz ... bakalim daha neler görecegiz ....Simdiden baslamislar Irandaki Azerileri kiskirtmaya buda önemlidir !
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
ammar murat
Mesajlar: 4
Kayıt: 16 Kas 2011, 13:24

Re: "İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen ammar murat »

Hiç endişeye gerek yok kardeşler.irana saldırmak , irak , afganista,vitnam ve hatta rusya soğuk savaşı gibi olamaz.
nedeni ise, iranin güçlü bir şii devleti olması ve şii hükümeti herzaman müslüman milletten güç almaktadır.örneği ise iran/ırak savaşında deli saddama silah veren tüm batılılarla iran 8yıl boyunca savaşmış ve.... neticeyi biliyorsunuz elbet.
ya geçmişte kazanılan savaş şimdi hangı sonuça varacak besbelli.
hile yapan ve iki yüzlülük kimi devletlere kalacak,kömür gibi yüzler,sıfatlar?!
Kullanıcı avatarı
Big Boss
Mesajlar: 260
Kayıt: 25 May 2009, 20:43

Re: "İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen Big Boss »

Yeni şafaktan Resul Tosunun yazısını aktarıyorum


İsrail'in İran'a saldırı tehdidi

İsrail'in İran'ı vurmakla ilgili tavrının ne kadar rahatsız edici olduğunun mutlaka farkındasınızdır. Küçücük cirmine bakmadan dünyanın hâkimi edasıyla ahkâm kesiyor, tehditler savuruyor.

İran'a karşı tehdidi sabır taşını bile çatlatacak boyutlarda.

Sanki kendisi bir dev, tehdit ettiği ülke de üç beş milyonluk küçücük bir beylikmiş gibi tavırlar sergiliyor.

Tabiî ki bu tekebbürün arka planında sırtını dayadığı Batı, özellikle de ABD yatmaktadır.

Obama'nın G20 zirvesinde "Her gün onunla uğraşmak zorundayım" diyerek şikâyetçi olduğu İsrail Başbakanı'nın yalancılığı ve tutarsızlığından herkes müşteki olsa da Türkiye Başbakanı'nın gösterdiği yürekliliği Batı liderleri gösteremiyorlar!

Yahudi lobilerinin baskılarına istemeseler de boyun eğiyorlar.

En son İngiltere İran'ın nükleer tesislerine karşı İsrail'in gecikmeden hareket etmesi gerektiğini dünyaya duyurdu.

İsrail tek başına bırakın İran'ı, Hizbullah'la bile baş edemeyeceğini 2006 yılında aldığı yenilgi ile pekala biliyor.

Aslına bakarsanız bunca kibir ve tehdit İran'ı vurmanın ötesinde mesajlar içeriyor.

İran'a karadan saldıramayacakları kesin. Saldırsalar bile bir sonuç alamayacakları da kesin, çünkü sekiz yıl süren İran-Irak savaşında aslında İran sadece Irak'a karşı değil, Irak'ın arkasındaki petrol zengini bütün Körfez ülkelerine ve onların arkasındaki emperyalist güçlere karşı savaştı.

Ne oldu, İran'dan bir taş parçası koparabildiler mi?

Şimdi de İran'a karşı bir kara savaşının imkânsız olduğunu herkes biliyor. Geriye havadan vurmak kalıyor.

İsrail uçakları hangi hava sahasını kullanarak İran'a gidecek?

Hangi ülke bu riski göze alabilir?

Şii-Sünni kavgasını bahane ederek İsrail uçaklarına yol verecek hiçbir Arap ülkesinin ayakta duramayacağını tahmin etmek zor değil..

Batı'nın yazdığı senaryoların da inandırıcılıktan ne kadar uzak olduğunu aklıselim sahibi her insan rahatlıkla görebiliyor.

Neydi o Suudi Arabistan'ın Washington sefirine İran'ın düzenlediği iddia edilen suikast maskaralığı.

Ya şimdi İran'ı vurmak için serdedilen gerekçeler?!

İran atom bombası denemiş olabilirmiş, nükleer silah geliştirmesi muhtemelmiş, önüne geçmek gerekiyormuş.

Ellerinde hiçbir ciddi delil bulunmayan sırf İsrail istediği için kamuoyuyla alay edercesine gerekçeler üretenler bari nükleer silahtan arınmış ülkeler olsalar bir nebze hak verebiliriz.

Bu tehdidi yüzlerce nükleer silahın sahibi olan İsrail ve nükleer silah merkezi olan ülkeler savuruyorlar. Tıpkı alkolik bir insanın başkasını alkolün tehlikesinden kurtarma maskaralığı gibi bir şey.

Mesele bence nükleer silah tepkisi falan değil, İsrail bu tavrıyla bölgede benden izinsiz nükleer santral kurulamaz, kuranı cezalandırırım derken aslında 'bu bölge benden sorulur, bölgenin hâkim gücü benim, herkes ayağını denk alsın' demektedir.

Ve bence bu mesaj İran'dan önce bölgesel aktör olma hüviyetini kazanan Türkiye'ye gönderilen açık bir mesajdır.

Peki İsrail İran'a saldırır mı?

Batı'nın iflasa sürüklendiğini ve Arap Baharı'nın meyveye durduğunu göre göre İsrail'in böyle bir risk alması kendi ayağına kurşun sıkmaktan öte bir anlam taşımaz diye düşünüyorum.
ammar murat
Mesajlar: 4
Kayıt: 16 Kas 2011, 13:24

Re: "İran'a" Saldırıda Türkiye

Mesaj gönderen ammar murat »

İrana sadırmak , israilin sonu olacak.iranin veliyyi fakihi olan ayetüllah seyid ali hamaneyi cenabi, bir zat gelişmeleri izlemektedir ve zengin ruh , ilimli haliyle her türlü tehlikeyi gözetlemektedir, oysa hekim ve ferzane bir liderden verilen tüm buyruklar ise ; düşmanın bu cesareti kendini bitirmektir demesi herşeyi yanıtlamaktadır. orası iran ve iranda şii ümmet hz.ali'den cesaret ve siyaset öğrenmiş, seyyedi nebevi sülalesinden bir veliyye sahiplerdir.
vladimir putin, cenabi hamaneyile görüşdükten sonra şöyle demiş; o bilimli ve dahi hekim bir milletin başında oluncaya kadar, o millete bir şey olmaz,demiş.

ama türkiye ve başka islam ülkelerine gelince ,ümmeti korumak , siyasi liderlerin vicdani politika ve güç başarısına bağlıdır.batıyla elbir ise başka,karşı ise başka.
Cevapla

“Dış Siyaset (Politika)” sayfasına dön