EBU HANİFE İMAM SADIK(AS)'IN HUZURUNDA

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hira
Mesajlar: 87
Kayıt: 21 Eki 2007, 01:28

EBU HANİFE İMAM SADIK(AS)'IN HUZURUNDA

Mesaj gönderen Hira »


Hanefi mezhebi imamı Ebu Hanife şöyle diyor:
Bir gün İmam Sadık’la görüşmek için O Hazretin evine gittim. O saatte Kufe halkından bir grup kimse de oraya gelmişti. İmam Sadık (a.s) onlarla görüşmek için izin verince ben de onlarla birlikte içeri girdim. Huzuruna yetiştiğimde şöyle dedim:
“Ey Resulullah’ın oğlu! Halkı Resulullah’ın ashabına sövmekten alıkoyacak birini Kufe’ye gönderirseniz iyi olur. Benim kendim, Resulullah’ın ashabına söven on bin kişiden fazlasını biliyorum.”
Hazret buyurdu ki: “Halk benim sözümü kabul etmiyor.”
Ben: “Kim sizden kabul etmiyor; oysa siz Resulullah (s.a.a)’in oğlusunuz?” dedim.
İmam Sadık buyurdu ki: “İşte sen, benim sözümü kabul etmeyenlerden birisin. Şimdi izinsiz evime girdin, izinsiz oturdun, izinsiz konuşmaya başladın.”
İmam Sadık daha sonra şöyle buyurdu: “Senin kıyasa göre fetva verdiğini duyum.”
Ben; “Evet” dedim.
Buyurdu ki: “Vay senin haline! Allah’ın emirleri karşısında kıyasa başvuran ilk kimse şeytan idi. Allah Teala ona; “Adem’e secde ete” diye emrettiğinde şöyle dedi: “Ben secde etmem; çünkü beni ateşten yarattın, Adem’i ise balçıktan; ateş balçıktan üstündür.” Binaen aleyh, kıyasla hak bulunmaz. Meseleyi daha iyi anlayabilmen için senden soruyorum: Ey Ebu Hanife! Sana göre, bir kimseyi haksız yere öldürmek mi günah açısından büyüktür; yoksa zina mı?”
Dedim ki: “Bir kimseyi haksız yere öldürmek.”
İmam Sadık: “O halde neden Allah Teala katilin isbatı için iki şahit, zinanın isbatı için ise dört şahit istemiştir? Acaba bu ikisini birbiriyle kıyaslamak olur mu?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “İdrar mı daha necistir, yoksa meni mi?”
Ben: “İdrar” cevabını verdim.
İmam Sadık: “Öyleyse neden Allah Teala idrarda abdest almayı emrediyor, ama menide gusletmeyi? Acaba bu ikisi birbiriyle kıyaslanır mı?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “Acaba namaz mı daha önemlidir, yoksa oruç mu?”
Ben: “Namaz” dedim.
İmam Sadık: “O halde neden hayız gören kadına orucun kazası farzdır da namazın kazası farz değildir Acaba bunları birbiriyle kıyas etmek mümkün mü?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “Acaba kadın mı (güç yönünden) daha zayıftır, yoksa erkek mi?”
Ben: “Kadın.” dedim.
İmam Sadık: “Öyleyse neden Allah Teala mirasta erkek için iki pay, kadın için ise bir pay belirlemiştir? Acaba bu hüküm kıyasla doğru olur mu?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “Neden Allah Teala, bir kimse on dirhem hırsızlık yaptığında elinin kesilmesini emretmiş, ama bir adam bir kimsenin elini keserse beş yüz diyet belirlemiştir? Acaba bu hüküm kıyasla uyuşur mu?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “Duydum ki şu ayetin; “Kıyamet günü nimetler hakkında sizden sorulacak” tefsirinde nimetlerden maksat, tatlı yemekler ve yazın içilen serin sulardır, demişsiniz.”
Ben: Evet! Öyle mana etmiştim.
İmam Sadık: “Eğer bir adam seni davet edip de önüne, tatlı yemekler getirse, daha sonra minnet etse, böyle bir adam hakkında nasıl hükmedersin?”
Ben: “Cimri bir adamdır derim.”dedim.
İmam Sadık: “Acaba Allah Teala cimri mi (kıyamet günü, bize vermiş olduğu yemek ve sular hakkında bizden hesap sorsun?”
Ben: Öyleyse Allah Teala’ın, hakkında insandan hesap soracağı nimetlerden maksat nedir? dedim.
Buyurdular: “Nimetlerden maksat, biz Peygamber Ehl- i Beyt’inin muhabbet ve sevgisidir.” [Bihar, c. 10, s. 220
Kullanıcı avatarı
AlevîGenç
Mesajlar: 80
Kayıt: 15 Oca 2007, 15:15
Konum: alevigenc@yolunakurban.com

Mesaj gönderen AlevîGenç »

Allahın selamı üzerine olsun hira bacı

Çok güzel bir tarihi olayı bizlerle paylaşmışsın...

Sağol...

Ve Selam..
Muhammedî
Çocuklarla oynarken paylaşamazdık Ali rolünü Ali güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar kahraman
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Aklını kullanan birisi bu rivayetten pek çok sonuç çıkarabilir.
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Musa Özateş yazdı:Aklını kullanan birisi bu rivayetten pek çok sonuç çıkarabilir.
O sonuçlardan biri ve belkide en önemlisi şudur ki :
Ehli beyt imamlarımız (a) “vehbi ilim” sahipleridirler.

Vehbi ilim : Çalışmakla elde edilmeyip, Yüce Allah’ın (cc) bir lutf-u ilahi olarak, dilediği ve seçtiği kullarına bahşettiği ilimdir, bir marifet hazinesidir.

Onlar için hiçbir soruya cevap verememe gibi bir şey söz konusu değildir.

Ebu Hanifede ise böyle bir ilim yoktur.

Ömrünün son iki yılında İmamı Cafer sadık (a) hazretlerinin talabesi olmakla şereflenen Ebu Hanifeye " o iki yıl olmasa Numan helak olurdu" itirafını söyleten sebepte budur zaten.

Buna rağmen, birileri tarafından onun “imamı azam” olarak nitelendirilmesi de çok manidardır doğrusu.
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Cevapla

“Hikaye, Kıssa ve Nükteler” sayfasına dön