huseyin kara Şiirleri

Cevapla
Alevi
Mesajlar: 200
Kayıt: 15 Tem 2007, 21:20

huseyin kara Şiirleri

Mesaj gönderen Alevi »

Geliyor

Gelen Şah-ı Merdan Ali’dir Ali
Dinsiz kafirleri ezdi geliyor
Kaçma kâfir kaçma yolun kapalı
Yüz bin kafiri de kesti geliyor

Hangi düşman, karşısında durmuş ki
Hangi kafir, menziline varmış ki
Hangi dinsiz yanlışını görmüş ki
Ebu Talib oğlu şahım geliyor

Uhud da Bedir de yoktu ki dengin
Hayber kalesini fetheden sendin
Dillere destandır yaptığın cengin
Elinde sancağı şahım geliyor

Bir kale var idi fethedilmedi
Kim gittiyse boşa geriye döndü
İslam sancağını Ali ye verdi
Fethetti kaleyi Merdan geliyor

Kainat sultana olunca vezir
Mazlumun yanında hemence hazır
Deryada buluştu Ali ile Hızır
Hızırla İlyası almış geliyor

Kara Hüseyin’em dünya durulmaz
Gül yüzlü sultanım sana kıyılmaz
Senin gibi yiğit asla bulunmaz
Zülfikâr elinde şahım geliyor









Kâfir
Gelip Mescit yerde el hazır duran
Elleri havada okurken Kuran
Cenneti görür mü Ali’ye vuran
Nasıl Hakka hesap verir ki bilmem

Severim Ali’yi korkmam ölümden
Her kimse gidemez Şia yolundan
Hasan zehirlendi Süfyan elinden
Nasıl Hakka hesap verir ki bilmem

Yezit emir verdi gaddar Mervan’a
Sırtlan Şimr geldi Şah’ın yanına
Dinsiz imansızlar girdi kanına
Nasıl Hakka hesap verir ki bilmem

Kara-oğlan’ım yaktı bizi zalimler
Fetva verdi orda burda hainler
Hakkı yanıltır mı bilen alimler
Nasıl Hakka hesap verir ki bilmem







Bir gün

Ulan Yezit ulan Vallahi yandın
Senin sultanlığın batacak bir gün
Hazreti Mehdim de arştan inince
Kaçacak yer arar soyunuz bir gün

Sır olduğu yerden gelip de çıkar
Yezidin heykeli kökünden yıkar
Mehdi Ehli-Beytin sancağın diker
Altında düldülle gelecek bir gün

Yezidin yaptığı Erciyes dağı
Daha da büyüktür o acı çağı
Hasana içirdi bir bardak ağı
Bunun intikamı alınır bir gün

Ula Yezit sanma kâr kalır bunlar
Kerbelâ da öldü o garip canlar
Kara-oğlan’ım derki dökülür kanlar
Gün gelir hesaplar sorulur bir gün





Rehberdir

Kur’an, cehalete tutulan ışık
Müslüman kullara Kur’an rehberdir
Okuyan Kur’anı olurlar aşık
Müslüman kullara Kur’an rehberdir

Yüz on dört sureyi candan okuyan
Kuran’a inanıp Kuran’a uyan
Şeytana uyup ta yoldan çıkmayan
Müslüman kullara Kur’an rehberdir

Kur’anı mızraba takan bellidir
Cehennem cennete giren bellidir
Kur’anın kıymeti bilen bellidir
Müslüman kullara Kur’an rehberdir

Kıl Namazın koyma sakın ha kaza
Zahmeri ayını benzetir yaza
Konuşan Kur’ansa Ali Murteza
Müslüman kullara Kur’an rehberdir

Niyetinde eğer Hakka varmaksa
Ahiret gerçeği Haktan almaksa
Cennetin yolunu doğru bulmaksa
Müslüman kullara Kur’an rehberdir

Kara-oğlan’ım okur kutsal Kur’anı
Cehennemden almak için bu canı
Gece gündüz hep anarım Rahmanı
Müslüman kullara Kur’an rehberdir






Rüyamda

Bin dokuz yüz doksan yazdığım şu an
Bin derdime merhem oldu rüyamda
Karşıma dikildi Mübarek bir an
Gösterdi doğruyu Şahım rüyamda

Çok kötü yolda gittiğim zaman
Ben kendimi tanımadığım zaman
Şeytanla beraber yarıştığım an
Gösterdi doğruyu Şahım rüyamda

Şahım geldi benim rüyama girdi
Elime yazılı bir ayet verdi
Oku bunu sonra bana gel dedi
Gösterdi doğruyu Şahım rüyamda

Okudum Kuranı kıldım namazı
Şimdi yaradana yaptım niyazı
Değiştirdi Şahım alnımın yazı;
Gösterdi doğruyu Şahım rüyamda

Allah’ın yolunda açık kalp gözü
Duruşu heybetli ilimdi sözü
Şahımın ay gibi nurluydu yüzü
Gösterdi doğruyu Şahım rüyamda

Talihin açılsın Hüseyin Kara
Şahım merhem sürdü yok oldu yara
Hakkın huzuruna durdurdu dara
Gösterdi doğruyu Şahım rüyamda






Bu Gece

Muhammed’le Ali Şahı dinledim
Vallahi rüyamda gördüm bu gece
Hakikatin sırrı ondan öğrendim
Enbiya evliya gördüm bu gece

Muhammed’le Ali buldu yolumu
Dileğim Hay Hak getir sonumu
Düşmeyeyim diye tuttu kolumu
Şahın cemalini gördüm bu gece

Zaman çok değişti dönüyor devran
Yüklendi göçümüz gidiyor kervan
Kıydı Hüseyin’e Yezit’le Mervan
Lanet okuyanı gördüm bu gece

Allaha yalvardım dua ederek
Yedi uzuvlarım yere gelerek
Ruhum sema doğru uçup giderek
Hakka giden ruhu gördüm bu gece

Kul Hüseyin tarikattan beriye
Yezit olanların bağrı eriye
Sahibi zamanın emri yürüye
Nura giden yolu gördüm bu gece







Ya Ali

Mekke’den bir gemi zamane yüzdü
Beni de al geminize Ya Ali
Ayrılanlar Ehlibeyti üzdü
Beni de al geminize Ya Ali

Muhammed’in ilmi dünyayı sardı
Ali Muhammed’den ilmini aldı
Kurtuluş gemiden ayrılan yandı
Beni de al geminize Ya Ali

Tevhit eden insan olur mu deli
Allah diyen kullar kalır mı geri
Emir-el Müminin İmamı Ali
Beni de al geminize Ya Ali

Tevella eyledim ben Mustafa’ya
Teberra olmak mı ol Murtaza’ya
Bugün kalktım dua ettim Huda’ya
Beni de al geminize Ya Ali

Çeker miyim Ehlibeyt’ten elimi
Allah’ın izniyle buldum yolumu
Kabul ettim hak yolunda ölümü
Beni de al geminize Ya Ali

Kul Hüseyin geminize gireyim
Bende Ehlibeyt için öleyim
Muhammed Ali’ye canım vereyim
Beni de al geminize Ya Ali






Zamane Mehdi

Dualarda olur Mehdi sözümüz
Bir gün çıkıp gelir Zamane Mehdi
Sabırsızca bekler yolda gözümüz
Bir gün çıkıp gelir Zamane Mehdi

Yalnız ona dedik Askerin oğlu
Odur Muhammed’in vasisi yolu
On iki İmamların kanadı kolu
Bir gün çıkıp gelir Zamane Mehdi

İsa ile Mehdi gelme zamanı
İnsanlar kaybetti dini imanı
Şeytan’ın yolunu tuttu tamamı
Bir gün çıkıp gelir Zamane Mehdi

Kul Hüseyin uyku yoktur bu gece
Mehdi ile İsa kullardan yüce
Bu aleme hükmeder beraberce
Bir gün çıkıp gelir Zamane Mehdi






Mehdi

Selam verdim bugün bir nurlu yüze
Tez günde tez gele zamane Mehdi
Rüyamda merhem olduydu göze
Tez günde tez gele zamane Mehdi

Bülbül aşık olmuş bahçede güle
Gül naz edip durur dertli bülbüle
Her bir yerde Aleviler döğüle
Tez günde tez gele zamane Mehdi

Kerbelâ da yetmiş iki baş ile
İki gözüm doldu kanlı yaş ile
Mehdi bürünmüştür renkli yeşile
Tez günde tez gele zamane Mehdi

Kul Hüseyin derki neyleyim malı
Ali ilmiyle buldum kemali
Ben ölmeden nasip olsun cemali
Tez günde tez gele zamane Mehdi




Ali’ye

Sormalı ilim ehline
Güller derdim Şah Ali’ye
Vardım gülistan şehrine
Güller verdim Şah Ali’ye

Ben bu fani yerden bezdim
Geldim hayatımı yazdım
Arı oldum çiçek gezdim
Ballar verdim Şah Ali’ye

Bu cihanı dolaşalım
Gel bu yola alışalım
Küsme ne olur barışalım
Eller verdim Şah Ali’ye

Gelmiş Kul Hüseyin gelmiş
Gelmiş Şaha sözler vermiş
Kâh ağlamış kâh gülmüş
Sözler verdim Şah Ali’ye




Merdan Ali’dir

Gelip Sultanıma selam eyleyen
Benim Pirim Şah-ı Merdan Ali’dir
Resul-i Ekrem’i canla dinleyen
Benim Pirim Şah-ı Merdan Ali’dir

Nur olup semadan Kâbe’ye inen
Muhammed’le durup namazın kılan
Bir gece de yüz bin kâfiri kıran
Benim Pirim Şah-ı Merdan Ali’dir

Orduyu alıp da çekip götüren
Kale kapısını söküp getiren
Bir kale halkını İslam ettiren
Benim Pirim Şah-ı Merdan Ali’dir

Bir gürz vurup dağı taşı inleten
Kuyuya konuşup suyu çağlatan
Malik Eşter’i hüngür hüngür ağlatan
Benim Pirim Şah-ı Merdan Ali’dir

Fatıma ananın yanına geldi
Zikri alem için Kâbe’ye vardı
Doksan bin Müslüman namazın kıldı
Benim Pirim Şah-ı Merdan Ali’dir

Nefsine uyup ta Zalimle olan
Onun için yanar ateşi bulan
Yolunu kesenin başını vuran
Benim Pirim Şah-ı Merdan Ali’dir

Kul Hüseyin dava mahşere kalır
Bir seherde devin başını alır
Adem’le Ahmed’in nuruyla gelir
Benim Pirim Şah-ı Merdan Ali’dir




Çıkar Yolumuz

Ey Cahil bizleri kem mi belledin
Bizim Ehli-Beyte çıkar yolumuz
Ali’nin hakkını neden vermedin
Bizim Ehli-Beyte çıkar yolumuz

Esmaül Hüsna’yı okur dilimiz
Bitmeyiz biz asılmakla neslimiz
Efsane demeyin belli yerimiz
Bizim Ehli-Beyte çıkar yolumuz

Allah diyen kimse geri kalmaz ki
Cennet bahçesinin gülü solmaz ki
Bu yoldan ayrılan yüzü gülmez ki
Bizim Ehli-Beyte çıkar yolumuz

Elif Allah, Mim Muhammed, Be Ali
Tevhid eden kullar olmaz ki deli
Kul Hüseyine gelir cennetin yeli
Bizim Ehli-Beyt’e çıkar yolumuz




Biri Zehra Biri Ali

Hasan ile Hüseyin
Ol cennetin gençleri
Annesi ve babası
Biri Zehra biri Ali

İslamiyet’in lideri
Başımızın serveri
Ol cennetin gülleri
Biri Zehra biri Ali

Ehlibeytin anası
İmamların babası
İlim şehrinin kapısı
Biri Zehra biri Ali

Kul Hüseyin sevdi gülü
Kıramaz bindiği dalı
Aşıklara türkü yolu
Biri Zehra biri Ali





İmam-ı Ali

Dünyada ahrette olan rehberim
Yoluna kurbanım İmam-ı Ali
Hem dinim imanım hem de kaderim
Sana kurban olam İmam-ı Ali

Alimin yanında Kevser havuzu
Toplanır orada ana kuzusu
Oradan geliyor hayatın suyu
Benim dinim imanım İmam-ı Ali

Ali rehberimdir nurum ışığım
Ali Rahmanımdır ilim aşığım
Ali Rahim bana Şia yoldaşım
Benim gerçek yolum İmam-ı Ali

Ey Allah’ım yanmışım Ali derdine
Dertlerim dönüştü çile bendine
Kul Hüseyin nolur gel sen kendine
Kanımdır canımdır İmam-ı Ali



Ya Resulullah

Ceddin İbrahim’e bağlıydı dini
Ben sana tabiyim Ya Resulullah
Allah Resul seçti aleme seni
Ben sana tabiyim Ya Resulullah

Çekildin miraca bir gece vakti
Bir gece putları kırmaktı ahdi
Allah’ın nurunu yaymak niyeti
Ben sana tabiyim Ya Resulullah

Firdevs denilen Cennet yerinde
Bakışın acayip kaçmaz gözünde
Resul konuşurken Ali dilinde
Ben sana tabiyim Ya Resulullah

Dünya ile Ukbâ olan sultansın
Kokan çiçek gibi sanki reyhansın
İlim isteyenler kapında yansın
Ben sana tabiyim Ya Resulullah

Kul Hüseyin okur elinde Kur’an
Asırlardır yaşar canımdan vuran
Dem içerler Cemde dinimi kıran
Ben sana tabiyim Ya Resulullah




Muhammed Ali

Alem halk olmadan nur ile gelen
Muhammed Mustafa vasisi Ali
Yüz yirmi dört bin peygamberi bilen
Muhammed Mustafa vasisi Ali

Allah bunlar için yarattı göğü
Bunlar hürmetine yeşertti yeri
Kullar için kurdu yarini mahşeri
Muhammed Mustafa vasisi Ali

Muhammed kainat Ali kubbeydi
Arştan yetmiş iki bin Melek indi
Önlerinde giden Ali kendiydi
Muhammed Mustafa vasisi Ali

Muhammed cennette Kevser yerinde
Vasisiyle bekler Kitap elinde
Kul Hüseyin nida eder dilinde
Muhammed Mustafa vasisi Ali



Şahım Şah

İnsanlara refah getiren sensin
Kâbe’nin içinde doğan Şahım Şah
Dinimle imanım yolumda sensin
Zindanda ışığım olan Şahım Şah

Melekler Ali’yi gördü özünde
Ali çok yücedir Allah gözünde
Zülfikâr elinde gamze yüzünde
Tebessüm ederek geldi Şahım Şah

Melekler inermiş arştan aşağı
Musa’nın elinden aldı asayı
Yahya da su ile kutsar İsa’yı
Kutsayarak okur dilde Şahım Şah

Bu dünyada ölmem kalırım deme
Ali gibi bir nurun hakkını yeme
Başka dine yola meylini verme
Bizi yanlış yola sokma Şahım Şah

Kâbe’nin duvarı bezle örtülü
Çevresinde kokan kırmızı gülü
Kul Hüseyin lâldır Ali bülbülü
Lal olan dilimi döndür Şahım Şah





Ali

Alevi İslam’ın temel taşıdır
Evvel Allah dinin direği Ali
Cennete açılan on dört kapıdır
Bu on dört kapının kilidi Ali

Bizler doğruları gören gözüyüz
Aleviyiz Müslüman’ın özüyüz
Cennette parlayan nurlu yüzüyüz
Umarım Şefaatçi yardımcım Ali

Dinimiz İslam’dır kalbimizde pak
Kıblemiz Kâbe’dir her kulada hak
Yarini mahşerde yüzümüzde ak
İhdina’s sırate’l mustakim Ali

Bu dünyada yememişim haramı
Hakka açılacak umut kapımı
Cennetteki olan bana tapumu
Verecek olansa İmam-ı Ali

Kazandığımız lokma alın terimiz
Cenneti âlâdır bizim yerimiz
Kul Hüseyin Ali bizim Velimiz
Derdimize derman olandır Ali





İmam-ı Ali

Senin ana yurdun Kâbe içidir
Ey şahların Şahı İmam-ı Ali
Benim dinim imanım iki gözümdür
Ey şahların Şahı İmam-ı Ali

Gül yüzünde parım parlıyor cennet
Sen varken kimseye eylemem minnet
Sana Gönül Vermek Farz İle Sünnet
Ey şahların Şahı İmam-ı Ali

Tuba gibi uzun servi boyundur
Bütün Peygamberler senin soyundur
Alem’i ışıtan senin nurundur
Ey şahların Şahı İmam-ı Ali

Nice zalimlerin aklını aldın
Nicesini kendi haline saldın
Yer ile bir ettin boynunu vurdun
Ey şahların Şahı İmam-ı Ali

Kul Hüseyin Şahım ben sana kulum
Senden başka yere saparsa yolum
Görmesin Gözlerim lal olsun dilim
Ey şahların Şahı İmam-ı Ali




Şaha Biz

Kalbimiz temizdir yoktur korkumuz
Çekinmeden gideceğiz Şaha biz
Bakî kalmaz burda bize yurdumuz
Çekinmeden varacağız Şaha biz

Ali’den gelen yol bu yol bizimdir
Kızılbaş Alevi benim özümdür
Kulu sarhoş eden nesli üzümdür
Pak olarak varacağız Şaha biz

Hakkın doğru yolu din ve imandır
Kulun toplandığı ulu meydandır
Haklı haksız seçileceği zamandır
Korkusuzca varacağız Şaha biz

O gün titreyecek dağ ile taşlar
Gözler kurumuştur yok olur yaşlar
Kıbleye doğru çevrilir başlar
Namaz ile varacağız Şaha biz

Kul Hüseyin Kur’an bize delildir
Bektaşi yoluysa bir din değildir
Bu bir eski kültür zaten bellidir
Kur’an ile varacağız Şaha biz




Mehdi

Yine karışacak ortalık canlar
Yetiş imdadıma yetiş ya Mehdi
Yine mazlumların dökülür kanlar
Yetiş imdadıma yetiş ya Mehdi

İmam-ı Zamana döndüm yüzümü
Şeytan gelip kirletemez özünü
Bin dört yüz senedir tuttum sözümü
Yetiş imdadıma yetiş ya Mehdi

Ehli-Beyte doğru gider yolumuz
Her asırda bağladılar kolumuz
Susturmaya uğraştılar dilimiz
Yetiş imdadıma yetiş ya Mehdi

İnkârcılar doğru yolu bulamaz
Namaz kılmayanlar bize yaramaz
Kul Hüseyin bu toplumda duramaz
Yetiş imdadıma yetiş ya Mehdi





Ya Merdan

Halimiz dumandır bu fani yerde
Yardım eyle uzat elin ya Merdan
Şifası olmayan düşmüşüm derde
Yüz bin derde şifa dilin ya Merdan

Ehli-Beyt aşkıyla olmuşum burhan
Senin gibi yiğit görmedi cihan
Yoktur senden başka bir merdi insan
Hayber kalesini yıkan ya Merdan

Allah’ın yanında yücedir halin
Şialara aksın Kevser-i selin
Cennetten geliyor kokusu yelin
Kurtuluşa sebep olan ya Merdan

Dost sandığım yüreğimi yaktılar
Pusu kurup evimizi yıktılar
İyi görünüp de Şimr çıktılar
Bizi fitnelerden koru ya Merdan

Kul Hüseyin uzak olsun bu dertten
Düşmanlar çevirdi bizi her yerden
Korkmazlar mı hesap günü mahşerden
Mizan ölçüsünde duran ya Merdan





Ya Ali

Şahadetin geldi bugün aklıma
Şu an bir izcini yıktın ya Ali
Hıçkıra hıçkıra ağladım sana
Benim yüreğimi yaktın ya Ali

Eteğinden tutup çektiler kazlar
Hasan Hüseyin’in yüreği sızlar
Mülcem pusu kurmuş senide gözler
Bizi namertlere koyma ya Ali

Ali secde yaptı mühür taşına
Mülcem kılıcını vurdu başına
Bütün Ehli-Beyti boğdu yasına
Ehli-Beyti yalnız koyma ya Ali

Ali Ehli-Beytin açan gülüydü
Yer yüzünde hak Teala’nın diliydi
Ali siz yaşayan insan ölüydü
İlminden mahrum koyma ya Ali

Bütün İslamiyet Aliye muhtaç
Alisiz olmuyor farzı olan hac
Kul Hüseyin herkes Mülcem oldu kaç
Yetiş imdadıma kurtar ya Ali





Rabbime

Peygamberin ocağında
Şükürler olsun Rabbime
Hasan Hüseyin kucağında
Şükürler olsun Rabbime

Necefi diyar Dervişler
Gelir toplanır Ermişler
Alimi başta görmüşler
Şükürler olsun Rabbime

Kâbe kapısından geçtim
İsmail zemzemi içtim
Bir ulu Sultana düştüm
Şükürler olsun Rabbime

Secdem var Kâbetullaha
Özüm olan Ulu Allaha
İmamlar orda Vallaha
Şükürler olsun Rabbime

Gökten indi Şah-ı Merdan
On ikisi hep birden
Mehdi vardı Sultanlardan
Şükürler olsun Rabbime

Kul Hüseyin gönül verdi
Kâbe’den içeri girdi
Muhammed Ali de geldi
Şükürler olsun Rabbime




Evel Allah

Evel Allah ismi azam okudu
Biri Ahmet Biri Ali Fatıma
Bir cümleyle Müslüman’ı dokudu
Hasan Hüseyin’dir Hatice ana

Zeynel ile devam eden imamlar
Muhammed Bakırdır yeri alanlar
Caferi Sadıktan feyiz bulanlar
Musa-i Kâzımda bizlerden yana

İmam Rıza şu cihanın tek Şahı
Taki, Naki öyle çekerler ahı
Askeriye yardım eder ilahı
Mehdi mağarada sır oldu bana

Kul Hüseyin bu nurlara kurbanım
Akacaksa aksın bunlara kanım
Allah’ın nuruna fedadır canım
Kalbim vurur Ehli-Beyt’ten yana



Beni

Niye gülüp durursunuz faniler
Her birisi gözleriyle yer beni
Sen bu tavrı nerden aldın dediler
Yetiştiren Şah-ı Merdan’dır beni

Hakka makbul kapalı kişi oldu
Dinleyen hanımın gözleri doldu
Kılavuzum Şah-ı Merdan Ali oldu
Yetiştiren Şah-ı Merdan’dır beni

Açık olan sorulacak kadınlar
İyi ameli sağ taraftan verirler
Sen bu ilmi kimden aldın dediler
Yetiştiren Şah-ı Merdan’dır beni

Kadınların başında var bir bela
Bitmez tükenmez oldu bu çile
Ali kapanmayı getirdi dile
Yetiştiren Şah-ı Merdan’dır beni

Bir ders versen din düşmanı şaşkına
Yardım eyle kadınlara düşküne
Şah-ı Merdan sahip zaman aşkına
Yetiştiren Şah-ı Merdan’dır beni

Kul Hüseyin bende oldum naçarım
Bu ülkeden başka yere kaçarım
Açık saçık olanlara şaşarım
Yetiştiren Şah-ı Merdan’dır beni



İmamım Ali

Dört kitabı hak bilip imana geldim
Tevrat, Zebur, İncil, Kur’anı derdim
Dinler üstü İslami Müslüman oldum
Kıblem Kâbetullah imamım Ali

Dört büyük Peygamber cihana geldi
Davut aleyhi selam câlût´u yendi
Musa Firavunu nehirde boğdu
Kıblem Kâbetullah imamım Ali

Mekke de dinsizler haddini aştı
Ahmed’in evini kâfirler bastı
Sordular Ali’ye nereye kaçtı
Kıblem Kâbetullah imamım Ali

Dört Mezhep türedi İslam-i içinde
Hanefi, Hanbeli, Maliki, Şafi
Şii mezhebi dört mezhebin üstünde
Kıblem Kâbetullah imamım Ali

Dört büyük Melek var arşta bağrışır
Cebrail, Mikâil, İsrafil görüşür
Kul Hüseyin Azrail’le buluşur
Kıblem Kâbetullah imamım Ali



Murtaza Ali

Gök yüzünü nuru ile dolduran
Emir-el Müminin Murtaza Ali
Şu iki cihana ilim indiren
Emir-el Müminin Murtaza Ali

Nur olup da gökten yere atılan
Cevher topu olup nura katılan
Mümin olup Şia’lara saçılan
Emir-el Müminin Murtaza Ali

Muhammed kâinat Ali kubbeydi
Arştan yetmiş iki bin Melek indi
Önlerinde giden Ali kendiydi
Emir-el Müminin Murtaza Ali

Muhammed Ali’nin Kadir kardeşi
Muhammed’den hayli ufaktı yaşı
Muhammed uğruna verirdi başı
Emir-el Müminin Murtaza Ali

Kul Hüseyin kader alın çatında
Muhammed miracın en son katında
Gördü ki oturur Sultan tahtında
Emir-el Müminin Murtaza Ali

Ali Değil mi

Çıkıp müminleri seyran eyleyen
Emir-el Müminin Ali değil mi
Bütün müminlere derman eyleyen
Emir-el Müminin Ali değil mi

Zülfikâr elinde düldülle gelen
Hain olanları gözünden bilen
Doksan bin kâfiri kılıçla dilen
Emir-el Müminin Ali değil mi

Şahım ol mübarek yüzün gösteren
Allah’ın kılıcı benimdir diyen
Medet diyenlere bir anda gelen
Emir-el Müminin Ali değil mi

Kâbe’nin içinde putları kıran
Resulün emriyle sancağı alan
Kaleyi feth edip yanına gelen
Emir-el Müminin Ali değil mi

Cenkleri üst üste cenkleri olan
Yüz ondört sureyi ezbere bilen
Şeriat yoluyla hükmünü veren
Emir-el Müminin Ali değil mi

Kul Hüseyin bende yoktur ki yalan
Allah’ıma emanet geride kalan
Mezar azabından beni kim alan
Emir-el Müminin Ali değil mi




Medet Ya Ali

Hak Muhammed Ali diyerek geldim
Koyma beni darda medet ya Ali
Ayağına yüzüm sürmeye geldim
Koyma beni darda medet ya Ali

Hatice Fatıma geldi cihana
Hasanla Hüseyin’e bakın Kurana
Gönlümü düşürdüm sizlerden yana
Koyma beni darda medet ya Ali

Zeynel Abidin’i gördüm rüyamda
Düştüm boğuluyorum koca deryada
Derdime çare ol gel de dünyada
Koyma beni darda medet ya Ali

Muhammed Bakırım ilim deryası
Haksız olanlara karşı davası
Yetmiş iki melek sardı yarası
Koyma beni darda medet ya Ali

İmam Cafer sadık yolu olalım
Musa-i Kâzım Rızaya da varalım
Derdimizin dermanını bulalım
Koyma beni darda medet ya Ali

Taki, Naki, Askeriye kavuştum
Ondört Masum davasına giriştim
Sünnisi Bektaşi hayli vuruştum
Koyma beni darda medet ya Ali

Ehli-Beyt oldu bizim yolumuz
Zamane Mehdi’dir tek umudumuz
Kul Hüseyin hayır gelsin sonumuz
Koyma beni darda medet ya Ali



Ya Ali

Yetiş Ya Muhammed Alim sen yetiş
Bizi dinsizlere koyma ya Ali
Fatıma’nın eri Murtaza yetiş
Bizi dinsizlere koyma ya Ali

Muaviye Şeytanı gelecek Ahir
Kuşkusuz elbette şüphesiz Zahir
Hasana karısı vermiştir zehir
Bizi dinsizlere koyma ya Ali

Şah Hüseyin Kerbelâ’nın Serveri
Yetmiş iki şehit Zeynel Serdarı
Muhammed Bakıra kurdular darı
Bizi dinsizlere koyma ya Ali

İmam Caferi sadık ilim deryası
Harunamı kaldı yalan dünyası
Musa’yı zehirledi Reşit belası
Bizi dinsizlere koyma ya Ali

Sana kavuşmamız mümkün mü Rıza
Günahım çok imiş diyeyim size
Allah'ım hidayet eylesin bize
Bizi dinsizlere koyma ya Ali

İmam Taki, İmam Naki’ye vardım
Onlara sığındım, dayandım durdum
Vardım eşiğine yüzümü sürdüm
Bizi dinsizlere koyma ya Ali

İmam Hasan Askeri'dir nurumuz
Mehdi mağarada gizli sırrımız
Böyle gider ise belli sonumuz
Bizi dinsizlere koyma ya Ali

Kul Hüseyin artık bitsin sözümüz
Ondört Masumlara bağlı özümüz
Kıbleye dönderdim Kâbe yüzümüz
Bizi dinsizlere koyma ya Ali






Olur mu

Şah Ali’den ayrı kalan
Hakkın yardımı olur mu
Hasan Hüseyin’i seven
Cennetten mahrum olur mu

İlim, irfan bilinmeli
Hakka karşı eğilmeli
İmam Seccad sevilmeli
Sevmeyen insan olur mu

Bilimi Kur’an dan aldı
Zeynel’den Bakır’a kaldı
Sanırım hak yerin buldu
Bu yolda yanlış olur mu

Sermayesi Kur’an bilim
Eski hasır yırtık kilim
Caferi’den öğren ilim
Bilimsiz insan olur mu

Ol Rıza da ilim baki
Sağ koludur İmam Taki
Yolu nura boğan Naki
Yolundan sapan olurmu

Hasan ol Askeri geldi
Mehdi cana elin verdi
Hüseyin gerçektir dedi
Bize de malum olur mu




Mahrum Eyleme

Medet Allah Ya Muhammed Ya Ali
Beni didarından mahrum eyleme
Müminler anası Fatıma yari
Beni didarından mahrum eyleme

Hasana verdiler o ağu zehri
Şah Hüseyin dinimizin serveri
Zeynep Ana Kerbelâ’nın dilberi
Beni didarından mahrum eyleme

Zeynel’i attılar Şam da zindana
Bakırı yiyenler doymadı kana
Cafer, Musa Kâzım, Rıza’dan yana
Beni didarından mahrum eyleme

Oniki İmamların hepside paktır
İmam Taki, Naki, Askeri Haktır
Kul Hüseyin Mehdi yüzümüz aktır
Beni didarından mahrum eyleme





Şah Ali

Kâbe’yi müşerref de bir şehir gördüm
Mimari Muhammed kapısı Ali
Girmek için geldim yanında durdum
Kolayca girilmez dedi Şah Ali

Dedim Şia’nım ben içeri girdim
Hasan Hüseyin’i cennette gördüm
Zeynel Seccad’a yüzümü sürdüm
Hoş geldin buraya dedi Şah Ali

Muhammed Bakır’ın vasisi Cafer
Kâzım Ali Rıza okullar gezer
Bütün Şia’lara hadisler yazar
Oku Caferi’yi dedi Şah Ali

Yaratıldı bunlar dünya eveli
Taki, Naki, Asker birdir temeli
Mehdiyi Mağarada sır oldu belli
Sırrına sır ola dedi Şah Ali

Kul Hüseyin gördü dalda bülbülü
Zeyneb bacı durur elinde gülü
Ali Zülfikârla sürdü düldülü
Beni buralardan aldı Şah Ali





Biz

Razı olduk cümlemizle Alevinin yolundayız
Yalnız sanman ey gafiller Ehli-Beytin yanındayız
Biz Kur’anı hak bilmişiz Allah için yolundayız
Hakta hakikatta Şii’dir hak olan Mustafa’yız biz

Sanma bizi batıl yolda; nefsimizle aleviyiz
Ne batılı hak biliriz; nede bizler gevezeyiz
Peygamberin vasisinden başkasını bilemeyiz
Pak olan canlarda Şii’dir Ali-el Murtaza’yız biz

Muhammed Ali yolunda hangi yanlışı görmüşler
Alinin yanına gelip Allah için söz vermişler
İşte Ehli-Beyt yolu Nuh’un gemisi demişler
Gemiye girende Şii’dir Hasan-ul Müçteba’yız biz

Hak yolunda giden yolun biz olmuşuz kılavuzu
Bu cihanda arama sen cennette Kevser havuzu
Yedi içti dönek Yezit oldu dünyanın yavuzu
Kerbelâ şehidi Şii’dir şüheda Hüseyin’iz biz

Bu dünyada cümlemize sapık Kızılbaş demişler
Varsın desinler bakalım, Şialarsa ikrar vermişler
Caferi mezhebi haktır, hakkın yolunu seçmişler
Kul Hüseyin yolum Şii’dir Kızılbaş Aleviyiz biz



Ali
Kâbe’nin içinde doğansın Ali
İslam da ilk namaz kılansın Ali
Ehli-Bayt’ın nuru olansın Ali
Ahmed’in nurundan gelensin Ali

Haydarı sorarsan Rahmanı Ali
Gönüller kararı Fermanı Ali
Çaresiz kulların dermanı Ali
Cebrail donunda gelensin Ali

Hak katında mahbub İmamı Ali
Evliyalar Şah-ı Merdanı Ali
Kur’anın bilendir sırrını Ali
Âdem suretinde gelensin Ali

Şükür kalbin iman doludur Ali
Hakka doğru giden yolundur Ali
Cettin Muhammed’e çıkandır Ali
Zamanın Mehdisi olansın Ali

Kul Hüseyin zaman dolmuştur Ali
Özüm senden yana olmuştur Ali
Ceset’im mezara konmuştur Ali
Zebaniden beni alansın Ali



Zalim


Hey Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz
Bana neden dönek dedinki zalim
Namaz niyaz bilmez yüzü kızarmaz
Bana neden dönek dedin ki zalim

Dönek kimdir yoksa sen misin ben mi?
Elindeki içki bir bardak dem mi?
Ehli-Beyt dostu ben miyim sen mi?
Bana neden dönek dedin ki zalim

Cemden çıkıp hiç camiye gitmezsin
Allah’a yönelip namaz kılmazsın
Ali hatırına Kur’an bilmezsin
Bana neden dönek dedin ki zalim

Size kara tazı torunu derler
Sizi ocak sanar bütün köylüler
Kökünüz ermeni ehliler söyler
Bana neden dönek dedin ki zalim

Gelipte iblise secde yaparsın
Münkir Münafığa talip edersin
İnsanların vebalini alıp gidersin
Bana neden dönek dedin ki zalim

Kul Hüseyin Ehli-Beyt’e uydum
Ali emri ile beş vakiti kıldım
Ben anamdan Alevi olarak doğdum
Bana neden dönek dedin ki zalim








Ali Aba Altına


Harcama hayatın boşu boşuna
Aldığın dem çok mu gider hoşuna
Yaşın değmiş seksen doksan yaşına
Girin canlar Ali Aba altına

Gel olalım Ehli-Beyt’ten yana
Ben hasretim ilim bilim irfana
Hakkın adresini söyledim sana
Girin canlar Ali Aba altına

Bıkmışım ben senin yaptığın nazdan
Haz duymadım şeytan kuyruklu sazdan
Vak vaktan başka ne çıkar ki kazdan
Girin canlar Ali Aba altına

Benimle olanlar geriye döndü
Kayboldu bir kaçı ocağı söndü
Kaybetti cevheri aslında kördü
Girin canlar Ali Aba altına

Kul Hüseyin yanar yoldan sapana
Haram yeyip biri bine katana
Lanet olsun lanet bizi satana
Girin canlar Ali Aba altına


















İmam-ı Ali

Yolumuza rehber ol Şah-ı Merdan
Şahımın cemali Vallahi nurdan
Gel de kurtar beni kurulan dardan
Sana güvenirim İmam-ı Ali

Çok kitap okudum çok bilgi aldım
Açtım Nehcul Belaga içine daldım
Hayalimde olan hedefe vardım
Sana inanırım İmam-ı Ali

Ben kendimi bir zindana koymuşum
Kâfirlerden Ali hakkı sormuşum
İmamlara bu serrrimi vermişim
Sana güvenirim İmam-ı Ali

Peygamber Süfyan’dan çok çekti çile
Muaviye Ali’yi vermiştir ele
Mülcem kılıcını vurdu Celile
Sana Canım feda İmam-ı Ali

Kul Hüseyin secde edem Sultana
Benden selam olsun Şah-ı Merdan’a
Lanetler okurum Mülcem Şeytana
Sana canım kurban İmam-ı Ali









Şah Hüseyin

Kerbelâ da candan baştan geçtiler
Seven böyle sever Şah Hüseyin’i
Hak deyipte hak yolunu seçtiler
Seven böyle sever Şah Hüseyin’i

Kerbelâ da imam olmuştur Şehit
Onun sırlarına eremez zahit
Hüseyin’e canım kurbandır Yezit
Seven böyle sever Şah Hüseyin’i

İmama atmıştır Şeytan taşını
Akıttım gözümden kanlı yaşımı
Düşünmeden Şaha verdim başımı
Seven böyle sever Şah Hüseyin’i

Fitne fücur bu dünyaya ekildi
İyiler kötüler burada seçildi
Pir Sultan Şah dedi dara çekildi
Seven böyle sever Şah Hüseyin’i

Bir nara atarak atına bindi
Kükreyip kâfirin üstüne sürdü
Akım akım arştan melekler indi
Seven böyle sever Şah Hüseyin’i

Kul Hüseyin Şahım okla vuruldu
Şüheda Hüseyin ünün duyuldu
Şah diyenler kıyma gibi kıyıldı
Seven böyle sever Şah Hüseyin’i




Hüseyin Deyi

Bu gün on Muharrem yürek yanıyor
Ağla gözüm ağla Hüseyin deyi
Şahım Şia’ların kanlar ağlıyor
Ağla gözüm ağla Hüseyin deyi

Acımadı Yezit olan katırı
Saymadılar Peygamberin hatırı
Yaktılar yıktılar Zeynel çadırı
Ağla gözüm ağla Hüseyin deyi

Ufacık bebeler ağlaşır durur
Zeynep ana yanar bağrına vurur
Fırat’ı kestiler ciğerler kurur
Ağla gözüm ağla Hüseyin deyi

Kerbelâ da türlü zahmet verdiler
Esirleri Şam yolunda dövdüler
Zeyneb’in saçını başın yoldular
Ağla gözüm ağla Hüseyin deyi

Yezit sen cehennem narına yana
Bu gün matem günü Şia olana
Kul Hüseyin ağla mübarek cana
Ağla gözüm ağla Hüseyin deyi


Ali Değil mi

Sana derim sana zalim Muaviye
Cehaleti yıkan Ali değil mi
Senden bile akıllı olan deveye
Çök emrini veren Ali değil mi

Hira mağarasına gelen Cebrail
Bir ayeti verdi dönmüyor ki dil
Okudu Resulüm açıldı bir gül
Hatemi indiren Ali değil mi

Hasanla Hüseyin ettiler dua
Aldılar tabudu çıktılar yola
Gece yarısıydı verdiler mola
Kendini koruyan Ali değil mi

Adem’den evveli yaratılışı
On iki İmamlardan Mehdi bakışı
Altı bin altı yüz ayetin başı
Kur’an da okunan Ali değil mi

Resulullah geldi baktı güllere
Bunlar Ehli-Beyt’im dedi kullara
Yüz on dört sureyi bilen bizlere
Kur’anı okuyan Ali değil mi

Kul Hüseyin var mı bunda bir yalan
Özüne gel sonra Allah’a dayan
Müslüman’ın ilki Ali’dir olan
İlk Namazı kılan Ali değil mi
En son Alevi tarafından 27 Eki 2017, 21:01 tarihinde düzenlendi, toplamda 5 kere düzenlendi.
Resim
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: huseyin kara Şiirleri

Mesaj gönderen 3nokta »

Ali abi teşekkürler.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
kara
Mesajlar: 153
Kayıt: 30 Mar 2009, 23:27

Re: huseyin kara Şiirleri

Mesaj gönderen kara »

Razı olduk cümlemizle biz Alevi izindeyiz,
Yalnız sanman ey gafiller Ehli-Beyt yanındayız
Biz Kur’anı hak bilmişiz Allah için yolundayız
Hakta hakikatta Şii’dir, hak olan Mustafa’yız biz

Sanma bizi batıl yolda; özümüzle aleviyiz
Ne batılı hak biliriz; nede bizler rafıziyiz
Peygamberin vasisinden başkasını bilemeyiz
Pak olan canlarda Şii’dir, Ali-el Murtaza’yız biz

Muhammed Ali yolunda hangi yanlışı görmüşler
Ali'nin yanına gelip Allah için söz vermişler
İşte Ehli-Beyt yolu Nuh’un gemisi demişler
Gemiye girende Şii’dir, Hasan-ul Müçteba’yız biz

Hak yolunda giden yolun biz olmuşuz kılavuzu
Bu cihanda arama sen cennette Kevser havuzu
Yedi içti dönek Yezit oldu dünyanın yavuzu
Kerbelâ şehidi Şii’dir, şüheda Hüseyin’iz biz

Bu dünyada cümlemize Rafızi Kızılbaş demişler
Varsın desinler bakalım, Ali'ye ikrar vermişler
Caferi mezhebi haktır, hakkın yolunu seçmişler
Karaoğlan'ım yolum Şii’dir, Kızılbaş Aleviyiz biz


Hüseyin kara,,,Danımarka.
Resim
Cevapla

“Şiir, Ağıt ve Sinezenler” sayfasına dön