Gerçek Alevi Önderi Humeyniden İrfani Öğütler

Alevilikte Ahlak, İrfan gibi manevi konuları bu bölümde paylaşabilirsiniz.
Cevapla
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Gerçek Alevi Önderi Humeyniden İrfani Öğütler

Mesaj gönderen alone_man »


nette gezerken hamuş nickli bir araştırmacının derlediği yazıya rastladım çok beğendim paylaşıyorum

Gerçek Alevi Önderi Humeyniden İrfani Öğütler

1.-Nasihat: Tefekkür
Ey şaki nefis! Uzun yıllar boyunca ömrünü nefsanî şehvetler peşinde harcadın ve hasretten başka bir şey nasibin olmadı. Biraz kendi haline acısan, malik-ul muluk'tan hayâ etsen, biraz asli maksat yolunda yürüsen ki o,ebedi hayat ve daimi saadetin sebebidir. Ve daimi saadeti birkaç günlük fani şehvetler uğruna satma ki, o, büyük zahmetler neticesinde bile elde edilmiyor.

2.Nasihat: Kesb-i irade

Ey aziz!
Azim ve irade sahibi olmak için çalış ki Allah muhafaza, eğer azimsiz bir şekilde bu dünyadan hicret edersen, şekil itibariyle insan, ama beyinsiz biri olursun ki, o âlemde insan suretinde haşr olunmazsın, zira o âlem, bâtının açığa çıktığı ve siretlerin zuhur ettiği bir yerdir. Ve günahlara karşı cüretli olmak, insanı yavaş yavaş azimsiz kılar ve bu değerli cevheri insandan çalar...
Öyleyse ey birader!
Günahlardan uzaklaş ve azimle Allah'a doğru hicret et ve zahirini insan zahiri kıl ve kendini şeriat erbabının sülukunda karar kıl. Ve bu yolda seninle beraber olması için Allah Tebarek ve Teala dan gizlice yardım iste, Resulü Ekrem ve Ehli beytini şafi karar kıl ki, Allah sana Tevfik inayet etsin ve senin elinden tutsun.

3. Nasihat: Tazarru
Öyleyse ey aziz!
Düşün ve bir çare ara, kendi kurtuluşun için bir vesile bul. Rahman ve Rahim olan Allah a sığın. Ve karanlık gecelerde, tazarru ve yalvarmalarla o zat-ı mukaddesten, sana bu nefisle cihat yolunda, inayet de bulunmasını iste ki, İnşallah galip gelesin ve nefis memleketini rahmani edebilesin. Ve şeytanın askerlerini dışarı atıp, evi gerçek sahibine veresin ki, ilahi saadet, behcet ve rahmetler sana eta edilsin.

4.Nasihat: Yol tanıma
Dikkat et ey aziz!
Kulağını ve kalbini aç ve himmet et ve kendi bedbahtlığına acı. Belki kendini insan suretine getirebilir ve bu âlemden insan suretinde gidebilesin. Ancak o zaman kurtuluş ve saadet ehli olursun. Sanma ki bunlar sadece nasihat ve hitabelerdir, bunların hepsi, büyük filozofların delilleri, riyazet ehlinin keşifleri, sadıkların ve masumların haberlerinin neticesidir.

5.Nasihat: Dünyevi lezzetler
Ve ey aziz!
Her an Allah Tebarek ve Teala dan, onun dergâhında, güç iste, yardım iste.
...ben acilen âli cenap için hayalimde farz ediyorum_ki bir mayası da yoktur_yüz elli senelik bir ömür, şehvet gazap ve şeytanet vesilelerinin tamamı hazır ve farz ediyorum ki, senin için hiçbir olumsuzluk da söz konusu olmasın ve hiç bir şey senin maksadının aksine olmasın. Acaba rüzgâr kadar çabuk geçen bu kısacık zamandan sonra senin akıbetin ne olacak? Acaba bu lezzetlerden ebedi hayatın için ne biriktirdin?
Çaresizlik, fakirlik ve yalnızlığın için, kıyamet ve berzahın için, Allah ın melekleri evliya ve enbiyalarıyla mülakat için, neyin var, birtakım çirkin ve münker amellerden başka? Ki onların asli suretini berzah ve kıyamette sana verecekler ve o suretlerin ne olduğunu Allah Tebarek ve Teala dan başka kim bilebilir?

6.Nasihat: İlahi azap

Ey aziz!
Ulum-u âliye de sabit olunduğuna göre “şiddetin mertebeleri sınırsızdır.” Sen ve bütün akıl sahipleri, azabın şiddetini ne kadar tasavvur ederseniz edin ondan daha şiddetlisi de mümkündür. Filozofların delillerini görmemiş ve riyazet ehlinin de keşfine inanmıyor olabilirisin. Ama hamt olsun ki sen müminsin ve enbiyaları sadık bilirsin. Sen ki, bizim muteber kitaplarımızda yer alan ve bütün imamiye ulemasının kabul ettiği rivayetleri doğru buluyorsun. Sen ki, muttakilerin mevlası, müminlerin emiri Hz. Ali’nin münacatını gördün, sen ki, sacitler seyidinin münacatını Ebu Hamza duasında gördün. Birazcık onların mazmunu hakkında düşün, onlar üzerinde biraz tefekkür et. Uzun bir duayı manasına dikkat etmeden, tefekkür etmeden aceleyle okuman gerekmiyor. Ben ve sizler seyyid-us-sacidin’in haline sahip değiliz ki, o uzun duayı tam bir maneviyatla okuyalım. Bir gecede o duanın dörtte birini, üçte birini, hal ile oku mazmununda tefekkür et, şayet maneviyat bulabilesin. Bunların hepsinden öte, kuranı kerim üzerinde tefekkür et ve nasıl bir azap vaat ettiğini gör, öyle ki cehennem ehli azabın şiddetinden malikten kendilerini öldürmelerini isterler. Heyhat ki işin içinde ölüm yoktur.

7.Nasihat: İlahi ayetlerin manasına teveccüh

Azizim, doğru tefekkür et!
Kuran_Allah muhafaza_hikâye kitabı değil. Sizinle şaka etmiyor. Bak ne söylüyor? Bu nasıl bir azaptır ki, sevdiklerimizi bize unutturuyor, hamilelere düşük yaptırıyor? Acaba bu nasıl bir azaptır ki, Allah Tebarek ve Teala, o azametiyle, onu şiddetle, bir başka yerde azametle vasf’ediyor. Azametinde had ve sınır olmayan, izzet ve saltanatında intiha olmayan Allah Tebarek ve Teala onu şiddetle vasfederse, acaba nasıl bir şeydir? Allah bilir senin ve benim aklım ve beşerin tamamının aklı, tasavvurundan acizdir.

8.Nasihat: Gaflet etmek

Eyvah bize!
Ve bizim gafletimize! Eyvah bize ve ölüm sekeratımızın şiddetine. Eyvah bizim berzahtaki halimize ve onun zorluklarına, kıyamette ve onun karanlıklarına, eyvah bizim cehennemdeki halimize ve onun azaplarına

9.Nasihat: Cehennemin ispatı

Ey aziz!
Cehennemin varlığı ve onun elim azabı, bütün dinlerin zaruretlerinden ve açık delillerdendir, keşif ehli ve kalp erbabı bu âlemde onun numunelerini görmüşlerdir. Doğru bir şekilde tasavvur ve tedebbürde bulun...
Eğer sıhhatine ihtimal versen bile, deliler gibi kendini çöllere atmamalısın. Ne oldu da biz bu kadar cehalet ve gaflet uykusundayız? Masum imam, Ali bin Hüseyin’in(as) ağlama ve sızlamaları, münacat ve feryatları insanın kalbini paramparça ediyor. Bize ne oluyor da hiç utanmadan, rububiyet huzurunda, ilahi hürmet ve sınırları çiğniyoruz?

10.Nasihat: Nefsin ıslahı
Bil ki ey aziz!
Uykudan uyan. Gafletinden kurtul ve himmet kemeri kuşan. ve vaktin olduğu sürece fırsatları ganimet bil, ve ömrün olduğu sürece, senin gücün senin tasarrufun altında olduğu sürece, ve gençliğin var olduğu sürece, kötü ahlaklar sana galip gelmeden ve rezil melekeler sana galip gelmeden bir çare ara ve fasit ve kötü ahlaklarını yok etmek için bir ilaç bul. Şehvet ve gazabını itfa etmek için bir yol bul.

11.Nasihat: Allah’a müteveccih olmak

Öyleyse ey aziz!
Batıl bir hayal için, zayıf kulların cüz’i bir sevgisi için, zavallı kişilerin ufacık bir ilgisi uğruna kendini ilahi hışmın ve gazabın muhatabı kılma. Ve o ilahi muhabbetleri, o sınırsız kerametleri, rububiyetin o,lütuf ve kerametlerini, hiçbir eseri olmayan ve hasret ve pişmanlıktan başka hiçbir meyvesi olmayan, insanların nezdinde ki bir sevgi uğruna satma. Kesp âlemi olan bu âlemden elin kesilip amel defterin kapandığında, artık pişmanlığın bir neticesi ve dönüşün bir faydası yoktur... Ey zavallı! Sen ki nefsinin kulusun, senin kalbinde şeytan ve cehalet tasarruf etmekte ve hakkın tasarruf elini kalbinden kestiğine göre nasıl bir imana sahipsin ki mutlak saltanat ve hakkın tecellisine şamil olasın? Öyleyse bil ki, bu halde olduğun sürece ve bu kendini ön plana çıkarma rezilliği sende olduğu sürece sen Allah a kâfirsin ve münafıkların yolunda sayılırsın. Her ne kadar kendini Allah a karşı Müslüman ve Mü'min saysan da.

12.Nasihat: İhlâslı olmak

Öyleyse ey aziz!
İyi ismi Allah dan iste. İnsanların kalbinin seninle olmasını kalplerin sahibinden iste. Sen işini Allah için yap. Allah uhrevi kerametler ve o âlemin nimetlerine ilaveten bu dünyada da sana kerametler ihsan edecektir. Seni sevgili kılacaktır. Senin kalplerdeki yerini ziyadeleştirecektir. Seni her iki dünya dada yüceltir. Ama eğer yapabilirsen, zahmet ve mücahedeyle, kalbini bu sevgiden de tamamen temizle. Batını sefalaştır ki, amelin bu cihetten halis olsun ve kalbin hakka yönelsin. Ruhun arınıp, nefsin küdureti bertaraf olabilsin. Zayıf insanların sevgi ve düşmanlığının ve onların yanında isim ve şöhret sahibi olmanın ne faydası var? Farz edelim faydası olsa bile, birkaç günlük naçiz ve cüzi bir faydadır. Hatta bu sevgi, insanın akıbetini riyaya götürebilir ve Allah muhafaza, insanı müşrik, kâfir ve münafık edebilir. Eğer bu âlemde rezil olmasa da, o âlemde, ilahi adalet, huzurunda, Salih kulların, büyük enbiyaların ve mukarrep meleklerin yanında rezil olur, başı önünde ve zavallılaşır. O günün rezilliğinin nasıl bir rezillik olduğunu bilmiyorsun. Öyle bir huzurda, yenik durumda olmanın nice zulmetleri ardından getirdiğini Allah bilir. İşte öyle bir günde, Allah kelamı kâfirin sözünü şöyle açıklar: “Keşke toprak olsaydım”ama artık faydası yoktur.
Ey zavallı! Sen insanların nezdinde ki cüzi bir muhabbet, faydasız bir şöhret için, o kerametlerden vazgeçtin. Allah rızasını elden verdin ve kendini ilahi gazabın muhatabı karar kıldın...

13.Nasihat: Nefsin amellerine dikkat

Ey aziz!
Uyan! Gaflet ve sarhoşluğu kendinden uzaklaştır, öbür âlemde senin amellerini tartmadan önce, sen akıl mizanında amellerini tart. Senden hesap sormadan önce, sen kendini hesaba çek. Ve kalp aynanı şirkten, nifaktan ve iki yüzlülükten temizle. Onu, öbür âlemin ateşlerinin dahi temizleyemeyeceği, şirk ve küfür zengarlarının sarmasına izin verme. Fıtrat nurunun küfür zulmetine dönüşmesine izin verme. “Allah’ın insanları üzerine yarattığı fıtrat” (2)Bu fıtratın zayi olmasına izin verme. Bu ilahi emanete bu kadar ihanet etme. Kalp aynanı temizle ki, hak cemalin nuru onda tecelli etsin ve seni âlem ve âlemdeki her şeyden biniyaz kılsın. Ve kalbinde alevlendirdiğin ilahi muhabbet ateşi, bütün muhabbetleri yaksın, öyle ki onun bir anını dahi bütün âlemlere değişmeyesin ve öylesine bir lezzet alasın ki, onu yâd edip zikretmekle bütün hayvani lezzetleri oyuncak bilesin. Eğer bu makamın ehli değilsen ve bu mana sana ilginç geliyorsa, en azından Kur'an-ı Kerim'de geçen ve masumlarında kendisinden haber verdiği o ilahi nimetlerden kendini mahrum etme. Kaç günlük evhamınla, insanların kalplerini celp etmek vasıtasıyla okadar sevapları zayi etme. O kerametlerin hepsinden kendini mahrum etme. Ve ebedi saadeti daimi şekavet’e satma.

14.Nasihat: Amellerde dikkat

Ey aziz!
Uyan ve gaflet pamuğunu kulaklarından çıkar ve gaflet uykusunu gözlerine haram kıl ve bil ki Allah seni kendisi için yaratmıştır. Kutsi hadis de buyrulduğu gibi: “Ey insanoğlu varlıkları senin için senide kendim için yarattım.” Yani ey insanoğlu her şeyi senin için yarattım ve senide kendim için yarattım. Senin kalbini kendi menzilim kıldım, sen ve senin kalbin, ilahi namuslardan biridir. Hak Teala namusuna karşı gayretlidir. Hak Tealanın namus perdesini bu kadar yırtma. El uzatmayı reva görme. Hak Tealanın gayretinden kork ki, seni bu âlemde öyle bir rezil eder ki, ne kadar istesen bile düzeltemezsin. Evliyanın, onlar vasıtasıyla hakka benzediği ahlaki faziletleri haktan başkasına teslim ediyorsun, kalbini hakkın düşmanına teslim ediyorsun ve kendi melekût batınında şirk koşuyorsun. Hak Tealanın, senin memleket namusunu yırtmasına ilaveten, seni büyük nebiler ve mukarrep meleklerin yanında da rüsva ve rezil etmesinden de kork. Seni bu âlemde muftezeh edebilir seni asla telafi edilmeyecek fezihete müptela eder ve asla yamanmayacak bir şekilde ismetini yırtabilir. Hak Teala “set tar”dır ama “ğuyur”durda. “erhemurrehimin”dir ama “eşeddul muagibindir”de. Örter ama haddini aşmadığın sürece. Allah muhafaza bu büyük iş ve nahencar rezillik, gayreti sitr e galebe ettirebilir. Hadisde de duyduğumuz gibi. Öyleyse, biraz kendine gel ve Allah'a dön, ona dönüş yap ki Allah rahimdir ve bağışlamak için bahane arıyor. Eğer dönüş yaparsan, geçmiş ayıplarını bağışlayıcılığıyla örter ve kimsenin ondan haberdar olmasına izin vermez, seni fazilet sahibi kılar ve kerime ahlakları sende mütecelli eder. Seni kendi sıfatlarının aynası kılar ve senin iradeni o âlemde işler hale getirir. Onun kendi iradesinin bütün âlemlerde nafiz olması gibi. Hadiste nakledildiği gibi: Cennet ehli karar kılındığı zaman, Allah tarafından onlara bir mektup gelir ki mazmunu şöyledir: Ölümsüz ve ebedi yaşam sahibinden, ölümsüz ve ebedi yaşam sahibi olana. Ben her neyi olması için irade etsem ona derim ki ol, oda olur. Senide bu gün öyle karar kıldım ki, her neyi irade edersen emret, olur. Bu kadar bencil olma, sen iradeni hakka teslim et ki zat-ı mukaddeste seni kendi iradesinin mazharı kılsın. Seni bütün işlerde mutasarrıf kılsın. Ahirette icat memleketini senin kudretin altında karar kılar. Ve bu batılın gayri tefvizidir. Kendi yerinde malum olduğu gibi.
Bil ki ey aziz! Sen bilirsin, ister bu yolu seçersin ister öbürünü, Allah bizden ve bütün mahlûkattan niyazsızdır. Bizim ve bütün âlemi mahlûkatın ihlâsından niyazsızdır.
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Gerçek Alevi Önderi Humeyniden İrfani Öğütler

Mesaj gönderen Hasan Akça »

alone_man yazdı:
nette gezerken hamuş nickli bir araştırmacının derlediği yazıya rastladım çok beğendim paylaşıyorum

.
seni Humeynici seni)))))))
şaka bir yana
Anadoluda daha 12 imamların aldığı abdesti bilmeyen hatta okuma yazma bilmeyen arapça bilmeyen
soyu sopu dahi osmanlı belgelerine dayanan
bir sürü cahil adamı dede diye peygamber soyu diye insanlara tanıttılar masalları yutturdular
sünni bektaşı yeseviyi yutturdular
sünni tasavvufu ilkeleri 4 kapı 40 makamı alevilik diye yutturdular da

seyyitliği alimliği takvası bilgisi apaçık HUmeyniden nefret ettirmeye çalıştılar

Humeyninin kitaplarından sözlerinden insanımızı mahrum bıraktılar
Humeyninin her sözünü 12 imamlardan kanıtladığı gerçeğini gizlediler

işte bizim hesabımız bunu bile bile yapan sebatayist bektaşilerledir
o yüzden bizimle savaşıyorlar inat ediyorlar
bizi karalıyorlar
çünkü gerçek öğrenilince maskeleri düşecek
aleviler özgürleşecek ve kimse artık alevilere yön veremeyecek
resmi tarih masallarıda suya düşecek
işte savaş bu
farkında olanlar için tabii.....
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Gerçek Alevi Önderi Humeyniden İrfani Öğütler

Mesaj gönderen ali muhsin »

Bir zamanlar Genclik yillarimda Seyyid imam Humeyni denince Cinlerim tepeme cikardi ,zira Eski bir Bektasiyken Bektasilerin etkisi altinda kalmistim, heleki Türkiyedeki Siyonist medya unsurlari Imam Humeyni ye top yekün saldiri düzenleyerek o yazilanlara dahi inaniyordum, Kendilerini Seyit diye tanitip Avrupada Alevileri sömüren Bektasilerde, Imam Humeyninin varligini inkar ederek kendilerinin Seyit olduklarini idia ederek Alevilere yalan yanlis ne varsa anlatiyor her seferinde ise Sünni Tassavvufcu Haci Bektasi ön Planda tutuyor ve onun Alevi önderi diye tanitip kendilerininde Bektas soyundan geldiklerini idia edip Alevileri Yezitlestirmeye calisiyorlardi ...o Bektasi Sahtekarlarini görüp ve ne söyledilerini duyunca bunun icinde bir is var diyerek Nefret ettigim Imam Humeyni ( Ra) yi kendi capimda arastirmaya basladim ..kimdi bu adam ? neydi neciydi ? kimi ve neyi savunuyorduda insanlarin gözünde bu Sahis kötü idi ..sonuc olarak onun Gercek bir Seyyid oldugunu Pak Imamlarimizin Soyundan geldigini ve Tek Sucu Ehli Beyti Dünyaya Tanittigini ve Ehli Beyt Sanacagini Dünyada dalgalandirdigini , Batil ideolojileri Rezil ve Rüsvai ettigini anlayinca is isten gecmisti ,sünki Imam Humeyni ( RA) Allahin Rahmetine kavusmustu ki , Büyük bir pismanlik duyarak, Sahtekar Bektasilerin bizleri ne kadar aldatiklarini ve Alevilere Gercek Seyyidleri Sinsi bir sekilde gizleyip, kendilerinin Sözde seyit olduklarini idia ederek Alevileri nasil Asimile edip Sömürdüklerini anladim...Genelde Mason olan Bektasi önderlerinin kendilerine Seyyitlik süssü vererek Alevilerin iclerine sizdiklarini gördüm ve ogünden sonra Bektasi Mikroblarindan uzaklasip Gercek Seyyidleri taniyip Ehli Beyt Mektebine kavusup Alevi Sii Caferi oldugumu ama Asla Bektasi olmadigimi anladim ! ...Hatta yillar evel bir Yabanci kanalda Bir Amerikan Bayanin Imam Humeyniye Düsman oldugunu ve daha sonra imam Humeyni hakkinda arastirmalar yapip Müslüman oldugunu Tv de göstermis ve Bu Amerikan Bayan Imam Humeyni (Ra) Veslilesi ile Müslüman olup Ehli Beyti tanidigini ve onlarin Ameli ile Amel ettigini söylemisti ..Bir Düsünün insan hic degilse kendi capinda bir arastirma yaparsa mutlaka gercekleri görür ..ama bunu enegeleyen Alevileri Gercek kimliklerinden uzak tutan Sebatayist Bektasiler kendilerine Alevi Süssü vererek birde üste kendilerinin Seyit ( Soydan geldiklerini ) Dede Baba diyerek gerecek Ehli Beyt Alimlerinide böylece inkar ederek onlari Yobaz gerici diye tanitip Alevileri Bektasilikle Asimile eden iste bu Bektasilerdir !!! ...Bugün dahi Cemevlerinde ( Toplama kamplarinda ) Siilere karsi Gercek Ehli Beyt Seyyidlerine Alimlerine karsi Savas acmis ve Saf Alevileride böylece kandirip onlara Düsman ettikleri gibi Karanlik Örgütlerede pazarlamislardir ,pazarliyorlarda ! Alevilerin üzerinde oyunlar oynayip Cepelerini vede middelerini doldurduklarini artik herkes biliyor . Bugün Cemevlerinde Bektasilerin Tuzaklarina düsen Saf Aleviler acaba hangi GERCEK Seyyidleri taniyorlar ? Varsa yoksa Bektas asagi Bektas yukari ama bilmiyorlarki Alevi diye tanidiklari Haci Bektasin GERCEKTE Sünni bir Din Alimi oldugunu ve böylece onun Seyit oldmadigini bir bilseler ..Akillarini Sarhos Dedelere babalara kiralayacaklarina birde kendileri kendi akillari ile arastirsalar gercekleri ve hakikatleri mutlaka görüp Hür birer insan olurlar !!! Zira Imam Ali (as) bir hadisinde sunu demistir " Baskasinin kölesi olma,Sünki Allah seni Hür yaratmistir "

Ayrica bu benim en sevdigim hadislerden biridir .
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Cevapla

“Alevi Ahlak ve İrfanı” sayfasına dön