Ramazan Ayının Faziletleri Ve Amelleri

Alevilikte Ahlak, İrfan gibi manevi konuları bu bölümde paylaşabilirsiniz.
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

"Allah'ım! Her şeyin itaat ettiği ismin, her şeyi kaplayan rahmetin, karşısında her şeyin alçaldığı azametin, her şeye üstün gelen izzetin, karşısında her şeyin teslim olduğu kuvvetin, her şeye galip gelen ceberutun ve her şeyi kuşatan ilmin hakkına sana el açıyorum ben; ey Nur; ey Kuddüs; ey her şeyden önce ilk ve ey her şeyden sonra bâki olan! Ya Allah, ya Rahman! Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet et ve nimetleri değiştiren günahlarımı bağışla; belaların inmesine yol açan günahlarımı bağışla; ümidi kesen günahlarımı bağışla; düşmanları başı-ma dolaştırıp duran günahlarımı bağışla; duanın kabulünü önleyen günahlarımı bağışla; belanın inmesini hak ettiren günahlarımı bağışla; gökten yağmurun inmesini önleyen günahlarımı bağışla; kötülüklerimin üzerini açan günahlarımı bağışla; fena ve yokluğumu çabuklaştıran günahlarımı bağışla; pişmanlığa yol açan günahlarımı bağışla; ismet per-delerini yırtan günahlarımı bağışla. (Düşmanın) nüfuz edemeyeceği sağ-lam zırhını bana giydir. Bu yılımın gelecek (günlerinde), gece ve gündüz çekindiğim şeylerin şerrinden beni koru.

Allah'ım! Ey yedi göğün, yedi yerin, onların içinde ve arasında bulunanların Rabbi; ey büyük Arş'ın Rabbi; ey Fâtiha Suresi'nin ve büyük Kur'ân'ın Rabbi; ey İsrafil'in, Mikail'in ve Cebrail'in Rabbi; ey resullerin efendisi ve peygamberlerin sonuncusu Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve alihi) Rabbi! Mukaddes zatın ve kendini adlandırdığın isimlerin hak-kına senden dileniyorum. Ey yüce! Sensin büyük nimet veren; korkulan-sakınılan şeyleri defeden; bol nimetleri veren; az olanın da karşılığında iyilikleri kat kat artırırsın, çok olanın da. Sen istediğin şeyi yaparsın; ey kudret sahibi; ey Allah; ey Rahman! Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet eyle; bu yılımın gelecek (günlerinde kusurlarımı örtecek) örtünü bana giy-dir; nurunla yüzümü aydınlat; muhabbetinle beni sev; beni rızana (veya Rızvan cennetine), değerli lütuf ve keremine ve büyük bağışına ulaştır. Bana indinde olanın en iyisini ve yaratıklarından birisine verdiğinin en hayırlısını ver ve bana afiyet libası giydir.

Ey her şikâyetin (edileceği) yer; ey her gizli konuşmaya şahit olan; ey her gizliyi bilen; ey istediği belâyı uzaklaştıran; ey yüce affın sahibi; ey güzel bağışlayan! Ölümümü İbrahim'in (a.s) milleti, tevhid fıtratı ve Muhammed'in (s.a.a) dini ve sünneti üzere ve en iyi ölümle, dostlarına dost, düşmanlarına düşman olduğum hâlde gerçekleştir.

Allah'ım! Bu yıl içerisinde beni senden uzaklaştıracak amel, söz veya fiillerden beni uzak tut. Yine bu yılda beni sana yakınlaştıracak amel, söz veya fiillere sevk et; ey merhametlilerin en merhametlisi!

(Allah'ım!) Akıbetinden çekindiğim veya seni gazaplandırarak Kerim Vech'ini benden çevirmene ve böylece indinde olan bir nasibimi kaybet-meme vesile olmasından korktuğum amel, söz ve fiillerden beni alıkoy; ey çok şefkatli, ey Rahim!

Allah'ım! Bu yılımın gelecek (günlerinde) beni koru; beni kendi civa-rına ve himayene al; afiyet örtünle beni ört; lütuf ve keremini bana ihsan eyle. Senin civarında yer alan azizdir; senin medh u senan yücedir ve senden başka bir ilâh yoktur. Allah'ım! Beni geçmiş velilerinden olan salihlerin takipçisi kıl; beni onlara kavuştur; hakkında doğru konuşan (velilerine) teslimiyet arz edenlerden kıl. Allah'ım! Hatalarımın, nefsime ettiğim zulüm ve aşırılığın, heva ve hevesime uymamın ve şehvetlerime kapılmamın, beni kuşatıp da rahmet ve rızvanına ulaşmama engel olması ve böylece indinde unutulmama, gazap ve azabına duçar olmama sebep olmasından sana sığınırım. Allah'ım! Seni benden hoşnut edecek amellere beni muvaffak kıl ve beni kendine yakınlaştır.

Allah'ım! Peygamber'in Muhammed'in (s.a.a) (içinden) düşmanları-nın korkusunu yok etmede, sıkıntısını gidermede, kederine son vermede yeterli olduğun ve ona verdiğin vaadi doğruladığın ve ahdini yerine getirdiğin gibi, bu yılın korku ve afetlerine, hastalıklarına, fitnesine, kötü-lüklerine, kederlerine ve dar geçimine karşı bana da yeterli ol; kendi rahmetinle beni ölünceye kadar sürekli ve eksiksiz nimet ile içice olan, kâmil bir afiyete ulaştır. Ben, kötülük yapmış, zulüm etmiş ve zelil bir şekilde günahını itiraf etmiş birisi gibi sana el açıyorum; senden, geçmiş-te yaptığım ve koruyucu meleklerinin kaydettiği ve değerli meleklerin saydığı günahlarımı bağışlamanı ve kalan ömrümde, beni günahlardan korumanı diliyorum, ey mabudum, ey Allah, ey Rahman, ey Rahim! Muhammed ve Muhammed'in Ehlibeyt'ine rahmet eyle ve senden dilediğim ve verilmesi için sana yöneldiğim şeyleri bana lütfeyle; çünkü sen bana dua etmemi emrettin ve dualarımın kabulüne kefil oldun; ey merhametlilerin en merhametlisi!"

Bu duayı Merhum Seyyid İbn Tâvûs ramazanın birinci gecesi için nakletmiştir.
En son f_altan tarafından 02 Eyl 2008, 04:57 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

Altıncı Gün

H.k. 201 yılında halk bu günde Hz. İmam Rıza'ya (a.s) biat etti. Seyyid İbn Tavus, bu nimetin şükrünü yerine getirmek için bu günde iki rekat namaz kılınmasını ve her rekatta Fatiha Suresinden sonra 25 defa İhlas Suresinin okunmasını rivayet etmiştir.

On Üçünçü Gece

Bu gece "Biyz" gecelerinin ilkidir. Bu gecede üç amel müstehap-tır:
1- Gusletmek.
2- Dört rekât namazı her rekâtta bir Fâtiha ve yirmi beş İhlâs Suresi'ni okumak suretiyle kılmak.
3- Recep ve şabanın on üçüncü gecelerinin amellerinde işaret ettiğimiz gibi her rekâtında Fâtiha'dan sonra, Yâsin, Tebâreke (Mülk) ve İhlâs Sureleri okunan iki rekâtlık namazı kılmak sünnettir.

On Dördüncü Gece

Bu gecede, on üçüncü gecede değindiğimiz namaz, ikişer ikişer dört rekât olarak kılınır. On üç, on dört ve on beşinci gecelerde yapıl-ması müstehap olan bir amel de "Mucîr" duasının okunmasıdır. Kim bu duayı okursa, günahları yağmur taneleri, ağaçların yaprakları ve çölün kumları kadar çok olsa bile bağışlanır.

On Beşinci Gece

Oldukça mübarek bir gece olan bu gecede şu ameller sünnettir:

1- Gusletmek.

2- İmam Hüseyin'in (a.s) ziyareti.

3- Altı rekât namaz kılmak. İkişer ikişer kılınan bu namazın her rekâtında Fâtiha, Yâsin, Tebâreke (Mülk) ve İhlâs Sureleri okunur.

4- Bu gecenin bir ameli de her rekâtında Fâtih'adan sonra on defa İhlâs Suresi'nin okunması suretiyle ikişer ikişer kılınan yüz rekât namazdır. Merhum Şeyh Müfid "el-Muknia" kitabında Emirü'l-Mu'minin Ali'den (a.s) bu konuda şöyle rivayet etmiştir: "Kim bu ameli yerine getirirse, Allah-u Teâlâ, cinlerden ve insanlardan olan düşmanlarına karşı onu koruyacak on meleği görevlendirir. Öleceği vakit ise onu ateşten koruyacak otuz melek görevlendirir."

5- Bir rivayette şöyle geçer: İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) "Ramazan ayını on beşinci gecesi İmam Hüseyin'in (a.s) kabrinin yanında olan kimse hakkında ne buyuruyorsunuz?" diye sordukları zaman İmam şöyle buyurdu: "Ramazan ayının on beşinci gecesi İmam Hüseyin'in (a.s) kabrinin yanında yatsı namazından sonra gece namazının nafilesi dışında on rekat namaz kılan ve her rekatta Fatiha Suresinden sonra on defa İhlas Suresini okuyan ve cehennem ateşinden Allah Tealaya sığınan kimseye ne mutlu. -Kim böyle yaparsa- Allah Teala onu cehennem ateşinden kurtulmuş diye yazar ve rüyada bir meleğin kendisine cenneti müjdelediğini ve bir meleğin de onu cehennem ateşinden güvende kıldığını görmedikçe dünyadan göçmez."

On Beşinci Gün

Bu günde Hicret'in ikinci yılında İmam Hasan Mücteba (a.s) dünyaya gelmiştir. Merhum Şeyh Müfid'in nakline göre, İmam Muhammed Taki'nin (a.s) doğumu da Hicret'in 195. yılında, bu günde gerçekleşmiştir. Ancak Meşhur görüş İmam Muhammed Takî'nin (a.s) recebin 10. gününde dünyaya geldiğidir. Her hâlükârda bu gün değerli bir gündür. Özellikle bu günde sadaka vermenin ve hayır işlemenin çok fazileti vardır.[/b]
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

On Yedinci Gece

Bu gece de çok mübarek ve değerli bir gecedir. Bu gecede Kureyş müşriklerinin hazırladığı orduyla, İslam ordusu karşı karşıya geldiler. Bu gecenin gündüzünde ise Bedir Savaşı gerçekleşmiştir. Bu savaşta Allah-u Teâlâ İslâm ordusuna müşriklere karşı büyük bir zafer nasip etmiş ve bu zafer İslam'ın en büyük fethi olmuştur. Onun için âlimlerimiz bugünde çok sadaka verip şükürde bulunmanın müstehap olduğunu söylemişlerdir. On yedinci gecede gusül ve ibadetin de çok büyük fazileti vardır.

Bir çok rivayette şöyle geçer: Bedir savaşı gecesi peygamber efendimizin (s.a.a), ashabına, "Kim bu gece gidip kuyudan bizim için su çekip getirebilir?" diye buyurdu. Ashap sustu ve kimse bu işe girişmedi. Emirulmüminin Hz. Ali (a.s) bir su kırbası alarak su getirmek için dışarı çıktı. O zifri karanlık gece çok soğuktu; rüzgar da esiyordu. Hz. Ali (a.s) su kuyusunun başına ulaştı. O kuyu çok derin ve karanlıktı. Hz. Ali (a.s) kuyudan su çekebilmek için bir kova bulamadı. Çaresiz, kendisi kuyuya indi; su kırbasını su ile doldurup dışarı çıktı. Geri dönmek için hareket edince şiddetli bir rüzgar esmeye başladı. Hazret rüzgar kesilinceye kadar oturup bekledi. Sonra kalkıp yeniden hareket edince yine şiddetli bir rüzgarla karşılaştı. Hazret yine oturup rüzgarın geçmesini bekledi. Üçüncü defa kalkıp hareket edince yine aynı olay yaşandı ve Hz. Ali (a.s) yine oturup bekledi. Rüzgar kesildikten sonra kalkıp kendisini peygamer efendimize ulaştırdı.

Efendimiz (s.a.a), "Ey Ebe'l-Hasan! Neden geciktin?" diye sordu. Bunun üzerine Hz. Ali (a.s), "Üç defa vücu-dumu titreten şiddetli bir rüzgarla karşılaştım. Ben bu rüzgarların kesilmesi için bekledim" diye arzetti. Efendimiz, "Ey Ali! O rüzgar-ların ne olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Ali (a.s), "Hayır" ceva-bını verdi. Efendimiz buyurdu ki: "Birinci rüzgar bin melekle birlikte seni selamlayan Cebrail'di. İkincisi bin melekle birlikte seni selamla-yan Mikail'di, üçüncüsü ise bin melekle birlikte seni selamlayan İsrafildi. Bu melekler bize yardım etmek için yere indiler."
"Emirulmüminin Ali'nin (a.s) bir gecede üç bin üç fazileti var" sözü de buna işarettir. Nitekim Seyyid Himyerî Hz. Ali'nin (a.s) medhinde okuduğu şiirinde buna işaret etmektedir:

Andolsun Allah'a ve nimetlerine
Sorumludur söylediklerinden her insan
Gerçekten Ali b. Ebutalib
Takva ve hayırla donanmış bir insan
Başlayınca savaş mızraklarla
Kaçtılar cesaretli kişiler korkudan
Yürüyor düşman üzerine
Keskin kılıç var elinde her zaman
Avlanmak için yavrularını dışarı çıkaran aslanın
Yavruları arasında yürüyüşü gibi
Ve Ali öyle bir kişidir ki bir gecede
Selamladı onu Mikail ile Cebrail.
Mikail bin melekle, Cebrail bin melekle
Onların peşi sıra İsrafil bin melekle
Bedir gecesi yardım için geldiler
Ebabil kuşları gibi yere indiler.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

On Dokuzuncu Gece

Bu gece kadir gecesi olma ihtimali olan üç gecenin ilkidir; diğer iki gece ise 21 ve 23. gecedir. Kadir gecesi öyle bir gecedir ki, onun fazilet ve değerine hiçbir gece ulaşamaz. O gecede yapılan amel, bin ayda yapılan amelden daha hayırlıdır. O gecede yılın mukadderatı takdir edilir. Melekler ve büyük Ruh, Allah'ın izniyle bu gecede yer-yüzüne iner ve zamanın hücceti ve velâyet sahibine inerek takdir edi-len şeyleri ona sunarlar.
Kadir gecelerinin amelleri iki kısımdır: Bir kısmı her üç gecede yapılan amellerdir; bir kısmı ise her gecenin kendisine ait amellerdir.


Kadir Gecelerinin Müşterek Amelleri

1- Gusül yapmak. Merhum Allâme Meclisî bu guslün güneş batacağı sırada yapılıp onunla akşam namazının kılınmasının daha efdal oldu-ğunu yazmıştır.

2- İki rekât namazı, her rekâtta Fâtiha'dan sonra yedi defa İhlâs Suresi'ni okuyarak kılmak; namazın ardından da yetmiş defa: "Esteğfirullahe ve etûbu ileyh" söyleyerek Allah'tan mağfiret dilemek ve tövbe etmek. Resul-i Ekrem (s.a.a) kendisinden nakledilen bir hadiste şöyle buyurmaktadır. "Kim bu ameli yaparsa, yerinden kalkmadan önce Allah onu ve anne-babasını bağışlar."

3- Bir amel de şudur: Kur'ân-ı Kerim'i açıp önüne kor ve şu duayı okursun:


اَللّـهُمَّ اِنّي اَسْاَلُكَ بِكِتابِكَ وَما فيهِ وَفيهِ اسْمُكَ الاَكْبَرُ وَاَسْماؤُكَ الْحُسْنى، وَما يُخافُ وَيُرْجى اَنْ تَجْعَلَني مِنْ عُتَقائِكَ مِنَ النّارِ.

"Allah'ım, indirdiğin kitabın ve onda bulunan büyük ismin ve güzel isimlerin hürmetine ve kitabındaki korkutan veya ümit veren (ayetlerin) hürmetine, beni cehennem ateşinden azat ettiğin kimselerden kılmanı dilerim senden."

Ve bu duanın ardından da hacet ve dileklerinizi Hak Teâlâ'dan istersiniz.

4- Bu gecelerde yapılan bir amel de şöyledir: Kur'ân'ı alıp başınıza kor ve şöyle dua edersiniz:


اَللّـهُمَّ بِحَقِّ هذَا الْقُرْآنِ، وَبِحَقِّ مَنْ اَرْسَلْتَهُ بِهِ، وَبِحَقِّ كُلِّ مُؤْمِن مَدَحْتَهُ فيهِ، وَبِحَقِّكَ عَلَيْهِمْ، فَلا اَحَدَ اَعْرَفُ بِحَقِّكَ مِنْكَ.

"Allah'ım! Bu Kur'ân ve onu gönderdiğin kimsenin ve onda methettiğin bütün müminlerin hakkına ve senden başka hiç kimsenin tanıyamayacağı onlar üzerindeki hakkına (sana yalvarıyorum)."

Sonra da on defa: Bike ya Ellah
On defa: Bi-Muhammedin
On defa: Bi- Eliyyin
On defa: Bi-Fatimete
On defa: Bil-Haseni
On defa: Bil-Hüseyni
On defa: Bi-Eliyyibnil Hüseyin
On defa: Bi-Muhammed İbn Eliyyin
On defa: Bi-Ce'fer İbn Muhammed
On defa: Bi-Musa İbn Ce'fer
On defa: Bi-Eliyyİbn Musa
On defa: Bi-Muhammed İbn Eliyyin
On defa: Bi-Eliyyİbn Muhammed
On defa: Bil-Hasen İbn Eliyyin
On defa: Bil-Hucceti

söyleyip hacetlerinizi istersiniz. Bu duada önce Allah-u Teâlâ'yı, Kur'-ân-ı Kerim'e ve O'nun gönderdiği Peygamber'ine (s.a.a) ve Kur'ân'ın methettiği müminlere sonra da Allah'u Teâlâ'yı kendi mukaddes zatına ve Ehlibeyt'ten olan On Dört Masum'un her birinin hürmetine ant vererek hacet ve dileklerinizi Hak Teâlâ'dan diliyorsunuz.

5- Bu gecenin bir ameli de imkânı olanlar için İmam Hüseyin'in (a.s) mukaddes türbesini ziyaret etmektir. Uzakta olanlar da uzaktan İmam'ı (a.s) selâmlayarak ziyaret edebilirler.

6- Bu üç gecede ihya tutmak (bu geceleri yatmadan sabahlamak) da müstehaptır. Bir hadis-i şerifte şöyle geçer: "Kadir gecesinde ihya tutan kimsenin günahlarını, Allah bağışlar."

7- Her üç gecede de yüz rekât namaz kılmanın çok fazileti vardır. Bu namazlarda her rekâtta Fâtiha'dan sonra on defa İhlâs Suresi okunursa, daha faziletli olur.

8- Şu duanın okunması da bu üç gecenin müşterek amelidir:


اَللّـهُمَّ اِنّي اَمْسَيْتُ لَكَ عَبْداً داخِراً لا اَمْلِكُ لِنَفْسي نَفْعاً وَلا ضَرّاً، وَلا اَصْرِفُ عَنْها سُوءاً، اَشْهَدُ بِذلِكَ عَلى نَفْسي، وَاَعْتَرِفُ لَكَ بِضَعْفِ قُوَّتي، وَقِلَّةِ حيلَتي، فَصَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، وَاَنْجِزْ لي ما وَعَدْتَني وَجَميعَ الْمُؤْمِنينَ وَالْمُؤْمِناتِ مِنَ الْمَغْفِرَةِ في هذِهِ اللَّيْلَةِ، وَاَتْمِمْ عَلَيَّ ما آتَيْتَني فَاِنّي عَبْدُكَ الْمِسْكينُ الْمُسْتَكينُ الضَّعيفُ الْفَقيرُ الْمَهينُ، اَللّـهُمَّ لا تَجْعَلْني ناسِياً لِذِكْرِكَ فيـما اَوْلَيْتَني، وَلا لاِِحْسانِكَ فيـما اَعْطَيْتَني، وَلا آيِساً مِنْ اِجابَتِكَ وَاِنْ اَبْطَأَتَ عَنّي، في سَرّاءَ اَوْ ضَرّاءَ، اَوْ شِدَّة اَوْ رَخاء، اَوْ عافِيَة اَوْ بَلاء، اَوْ بُؤْس اَوْ نَعْماءَ اِنَّكَ سَميعُ الدُّعاءِ.

"Allah'ım! Menfaat veya zararı elinde olmayan ve kö tülüğü kendi-sinden uzaklaştıramayan değersiz bir kulun olarak akşamladım. Ben kendi nefsime bunu şehadet ediyor, gücümün zayıflığı ve çaremin azlığını sana itiraf ediyorum. Şu hâlde Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet eyle ve bu gecede bana ve bütün mümin erkek ve kadınlara vaat ettiğin mağfireti gerçekleştir ve bana verdiğin (nimetlerini) tamamla. Çünkü ben senin, miskin, düşkün, zayıf, fakir ve aşağılık bir kulunum.

Allah'ım! İster geciksin (ister gecikmesin), ister rahatlıkta olayım isterse sıkıntıda, ister zorlukta olayım, isterse kolaylıkta, ister afiyet içinde olayım, ister belada, ister yoksulluk içinde olayım isterse nimet (ve bollukta), lütfettiğin şeylerde zikrini bana unutturma; verdiğin (nimetlerde) iyiliğinden beni gafil etme ve icabetinden ümidimi kesme. Kuşkusuz sen duayı işiten (kabul eden)sin."

Bu duayı Merhum Kef'emî, İmam Zeynülabidin'den (a.s) nakletmiş ve şöyle demiştir:
"İmam (a.s) bu duayı, Kadir gecelerinde hem ayak üstü, hem otu-rarak, hem rükûda ve hem de secdede okurdu."

Merhum Meclisî bu gecelerin en değerli ve faziletli amellerini şöyle sıralamıştır:
İstiğfar etmek, zikir, kendimizin, anne-babamızın akraba ve mümin kardeşlerimizin dünya ve ahiretleri ile ilgili hacetlerini istemek, Resulullah (s.a.a) ve Ehlibeyt'ine mümkün olduğu kadar salât u selam etmek; bazı rivayetlere göre Cevşen-i Kebir duasının da bu üç gecede okunması müstehaptır.

Bir rivayette şöyle geçer:
"Resulullah'a (s.a.a) "Kadir gecesine girdiğimizde (o gecede), ne isteyelim Hak Teâlâ'dan?" diye sorulduğunda, Resulullah (s.a.a): "Afiyet dileyin." buyurdu.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

Kadir Gecelerinin Özel Amelleri

On Dokuzuncu Gece

1- Yüz defa:

اَسْتَغْفِرُ اللهَ رَبّي وَاَتُوبُ اِلَيْهِ.

(Rabbim olan Allah'tan mağfiret diler ve ona tövbe ederim.) demek.

2- Emirü'l-Müminin Ali'nin (a.s) Kufe mescidinin mihrabında İbn Mülcem tarafından vurulmasının bu geceye tekabül etmesi münasebe-tiyle yüz defa:


اَللّـهُمَّ الْعَنْ قَتَلَةَ اَميرِ الْمُؤمِنينَ .

(Allah'ım! Emirü'l-Müminin Ali'nin (a.s) katillerine lânet et.) söylemek müstehaptır.

3- Önceden ramazan ayının gündüzleri için altıncı amel olarak zikrettiğimiz duayı, bu gece de okumak sünnettir.

4- Bu gecenin bir ameli de, şu duayı okumaktır:


اَللّـهُمَّ اْجْعَلْ فيـما تَقْضي وَتُقَدِّرُ مِنَ الاَمْرِ الَْمحْتُومِ، وَفيـما تَفْرُقُ مِنَ الاَمْرِ الحَكيمِ في لَيْلَةِ الْقَدْرِ، وَفِي الْقَضاءِ الَّذي لا يُرَدُّ وَلا يُبَدَّلْ، اَنْ تَكْتُبَني مِنْ حُجّاجِ بَيْتِكَ الْحَرامِ، الْمَبْرُورِ حَجُّهُمُ، الْمَشْكُورِ سَعْيُهُمُ، الْمَغْفُورِ ذُنُوبُهُمُ الْمُكَفَّرِ عَنْهُمْ سَيِّئاتُهُمْ وَاجْعَلْ فيـما تَقْضي وَتُقَدِّرُ اَنْ تُطيلَ عُمْري وَتُوَسِّعَ عَلَيَّ في رِزْقي، وَتَفْعَلَ بي كَذا وَكَذا.

"Allah'ım! Kadir gecesinde hükmedip mukadder buyurduğun, hik-met üzere kararlaştırdığın, değişmeyen, dönüşü olmayan hükümlerin arasında beni de Beytü'l-Haram'ının, hacları kabul olan, çabalarının karşılığı verilen, günahları affedilen, kötülüklerinin üstü örtülen hacıların-dan yaz. Ömrümün uzamasını ve rızkımın çoğalmasını mukadder buyur. Ve benim şu, şu... hacetlerimi yerine getir."

Uyarı: "Keza ve keza" (Şu, şu hacetlerim…) cümlesi yerine hacetler zikredilir.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

Yirmi Birinci Gece

Bu gece on dokuzuncu geceden daha faziletlidir. Bu gecede de üç gecenin müşterek amellerini yerine getirmekle birlikte bu gece ve yirmi üçüncü gecenin gusül, ihya ve ibadetine daha çok önem verilmesi, hadislerde üstelenmiş ve Kadir gecesinin bu iki geceden birisi olduğu vurgulanmıştır.

Muhtelif hadislerde nakledildiğine göre, Ehlibeyt İmamları'ndan birisine, Kadir gecesinin bu iki geceden hangisi olduğu sorulduğunda, "İstediğini bu iki geceden birisinde (her iki gecenin amellerini yerine getirerek) bulman kolaydır." veya "Neden her iki gecede de hayır amel işlemeyesin?!" şeklindeki cevaplarla yetinmiş ve kesin belirlememişlerdir.

Merhum Şeyh Sadûk'un: "Bu iki geceyi ilâhî olan ilmî müzakere-lerle geçirmek daha faziletlidir." dediği nakledilmiştir.

Bu geceden itibaren ramazanın son on günlerine ait duaların okun-masına da başlanılır. O dualardan birisi, Merhum Kuleynî'nin İmam Cafer Sadık'tan (a.s) naklettiği duadır. İmam (a.s) şöyle buyurmuştur: Ramazan ayının son on gününde, her gece şöyle söylersin:


اَعُوذُ بِجَلالِ وَجْهِكَ الْكَريمِ أنْ يَنْقِضيَ عَنّي شَهْرُ رَمَضانَ اَوْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ مِنْ لَيْلَتي هذِهِ وَلَكَ قِبَلي ذَنْبٌ اَوْ تَبِعَةٌ تُعَذِّبُني عَلَيْهِ.

"(Ey Rabbim!) Ramazan ayının bitmesi veya bu gecenin sabah olmasıyla henüz üzerimde azaba vesile olacak bir günahın kalması hâlinde, bundan Kerim Vech'inin yüceliğine sığınırım."

Merhum Kef'emî'nin "Beledu'l-Emin" adlı eserin haşiyesindeki nakline göre İmam Cafer Sadık (a.s), ramazan ayının son on gecesinde farz ve sünnet namazlardan sonra şöyle dua ederdi:


اَللّـهُمَّ اَدِّ عَنّا حَقَّ ما مَضى مِنْ شَهْرِ رَمَضانَ، وَاغْفِرْ لَنا تَقْصيرَنا فيهِ، وَتَسَلَّمْهُ مِنّا مَقْبُولاً وَلا تُؤاخِذْنا بِاِسْرافِنا عَلى اَنْفُسِنا، وَاجْعَلْنا مِنَ الْمَرْحُومينَ وَلا تَجْعَلْنا مِنَ الَْمحْرُومينَ.

"Allah'ım! Ramazan ayının geçmiş (günlerinin) hakkını bizden taraf eda et. Ona karşı yaptığımız kusur ve ihmali bağışla. Onu bizden kabul buyur. Nefsimize yaptığımız zulümden dolayı bizi cezalandırma. Bizi rahmetine mazhar olanlardan kıl; mahrum olanlardan değil."

İmam (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kim bu duayı okursa, Allah bu aydaki geçmiş kusurlarını bağışlar ve geriye kalan günlerinde ise, onu günahtan korur."

Yine Seyyid İbn Tâvûs'un (r.a) "İkbal" kitabında İbn Ebi Umeyr'-den, Murazim'den nakline göre, İmam Sadık (a.s) ramazan ayının son on gününde, her gece şu duayı okurdu:


اَللّـهُمَّ اِنَّكَ قُلْتَ في كِتابِكَ الْمُنْزَلِ:(شَهْرُ رَمَضانَ الَّذي اُنْزِلَ فيهِ الْقُرْآنُ هُدىً لِلنّاسِ وَبَيِّنات مِنَ الْهُدى وَالْفُرْقانِ) فَعظَّمْتَ حُرْمَةَ شَهْرِ رَمَضانَ بما اَنْزَلْتَ فيهِ مِنَ الْقُرآنِ، وَخَصَصْتَهُ بِلَيْلَةِ الْقَدْرِ وَجَعَلْتَها خَيْراً مِنْ اَلْفِ شَهْر، اَللّـهُمَّ وَهذِهِ اَيّامُ شَهْرِ رَمَضانَ قَدِ انْقَضَتْ، وَلَياليهِ قَدْ تَصَرَّمَتْ، وَقَدْ صِرْتُ يا اِلـهي مِنْهُ اِلى ما اَنْتَ اَعْلَمُ بِهِ مِنّي وَاَحْصى لِعَدَدِهِ مِنَ الْخَلْقِ اَجْمَعينَ، فَاَسْأَلُكَ بِما سَأَلكَ بِهِ مَلائِكَتُكَ الْمُقَرَّبُونَ وَاَنْبِياؤُكَ الْمُرْسَلُونَ، وَعِبادُكَ الصّالِحُونَ، اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَأنَ تَفُكَّ رَقَبَتي مِنَ النّارِ، وَتُدْخِلَنِى الْجَنَّةَ بِرَحْمَتِكَ، وَاَنْ تَتَفَضَّلَ عَليَّ بِعَفْوِكَ وَكَرَمُكَ و تَتَقبَّل تَقَربي وَ تَسْتَجيْبَ دُعائي وتَمُنَّ عَليّ بالامن يوم الخوف مِنْ كُلِّ هَوْل اَعْدَدْتَهُ لِيَومِ الْقِيامَةِ، اِلـهي وَاَعُوذُ بِوَجْهِكَ الْكَريمِ، وَبِجَلالِكَ الْعَظيمِ اَنْ يَنْقَضِيَ اَيّامُ شهْرِ رَمَضانَ وَلَياليهِ وَلكَ قِبَلي تَبِعَةٌ اَوْ ذَنْبٌ تُؤاخِذُني بِهِ اَوْ خَطيئَةٌ تُريدُ اَنْ تَقْتَصَّهَا مِنّي لَمْ َتَغْفِرْها لي سَيِّدي سَيِّدي سَيِّدي أسألُك يا لا اِلـهَ إلاّ اَنْتَ اِذْ لا اِلـهَ إلاّ اَنْتَ اِنْ كُنْتَ رَضَيْتَ عَني في هذَا الشَّهْرِ فَاْزدَدْ عَنّي رِضاً، وَاِنْ لَمْ تَكُن رَضَيْتَ عنِّي فَمِنَ الانَ فَارْضَ عَنّي يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ، يا اَللهُ يا اَحَدُ يا صَمَدُ يا مَنْ لَمْ يَلِدْ وَلمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً اَحَدٌ.

“Allah'ım! İndirilen kitabın (Kur'ân)'da şöyle buyurdun: "Ramazan ayı, ki insanlara yol gösterici, (hakkı batıldan) ayırt edip açıklayıcı olarak Kur'ân o ayda indirilmiştir..." Kur'ân'ı böylece ramazan ayında indirerek, Kadir gecesini bu aya has kılıp bu ayın hürmetini yücelttin.

Allah'ım! İşte ramazan ayının günleri bitmek ve gece leri geçmek üzeredir. Ey mabudum! (Bu günler ve gecelerde) ulaştığım durumu sen benden daha iyi bilirsin; sen (itaat veya günahlarımın) sayısına bütün yaratıklardan daha çok vakıfsın. Şu hâlde mukarreb meleklerinin, gönde-rilmiş peygamberlerinin ve salih kullarının senden dilerken vasıta kıldık-ları şeyleri, ben de vasıta kılarak senden, Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni, vücudumu (cehennem) ateşinden kurtarmanı, rahmetinle beni cennete yerleştirmeni, affın ve kereminle bana lütufta bulunmanı, (sana) yakınlaşmak için (yaptığım amelleri) kabul buyurmanı, duamı kabul etmeni ve korku günü olan Kıyamet günü için öngördüğün bütün korku ve dehşetlerden beni emniyete alarak minnetine mazhar kılmanı diliyorum.

Ey mabudum! Ramazan ayının gündüz ve geceleri geçer de üzerimde beni cezalandırmana sebep olacak bir suç ve günah veya benden kısasını alacağın bir yanlışım kalır ve onu bağışlamazsan, bundan (ancak) Kerim Vech'ine ve yüce celaline sığınırım. Ey efendim; ey efendim; ey efendim; ey (yüce Allah)! Senden başka ilâh yoktur; çünkü senden gayri bir mabut olamaz; sana yalvarıyorum; bu ayda benden razı olduysan, rızanı daha da artır ve eğer razı olmadıysan, şu anda benden razı ol; ey merhametlilerin en merhametlisi! Ey Allah, ey tek, ey noksansız-ihtiyaçsız, ey doğmayan ve doğurmayan ve hiçbir şey kendisine denk olmayan (Rabbim)!"

Peşinden şu duanın sık sık tekrarlanması tavsiye edilmiştir:


يا مُلَيِّنَ الْحَديدِ لِداوُدَ عَلَيْهِ السَّلامُ يا كاشِفَ الضَرّ والكُرَبِ العِظام عَن ايّوب (عليه السلام) اَي مُفَرِّجَ هَمِّ يَعْقُوبَ عَلَيْهِ السَّلامُ، اَيْ مُنَفِّسَ غَمِّ يُوسُفَ عَلَيْهِ السَّلامُ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد كَما اَنْتَ أَهْلهُ اَنْ تُصَلِّيَ عَلَيْهِمْ اَجْمَعينَ وَافْعَلْ بي ما اَنْتَ اَهْلُهُ وَلا تَفْعَلْ بي ما اَنَا اَهْلُهُ.

"Ey Davud aleyhisselâm için demiri yumuşatan; ey Eyyup Aleyhis-selâm'ın büyük sıkıntı ve kederini gideren; ey Yakup aleyhisselâm'ın üzüntüsüne son veren; ey Yusuf Aleyhisselâm'ın gamını bertaraf eden (Yüce Allah)! Muhammed ve Ehlibeyt'inin hepsine, sana yakışır şekilde rahmet eyle; bana, kendine yakışır şekilde muamele et, benim hak ettiğim şekilde değil."

"el-Kâfî", "el-Muknia" ve "el-Misbâh" kitaplarında, yirmi birinci gece için şu dua nakledilmiştir:


يا مُولِجَ اللَّيْلِ فِي النَّهارِ، وَمُولِجَ النَّهارِ فِي اللَّيْلِ، وَمُخْرِجَ الْحَيِّ مِنَ الْمَيِّتِ، وَمُخْرِجَ الْمَيِّتِ مِنْ الْحَيِّ، يا رازِقَ مَنْ يَشاءُ بِغَيْرِ حِساب، يا اَللهُ يا رَحْمـنُ، يا اَللهُ يا رَحيمُ، يا اَللهُ يا اَللهُ يا اَللهُ لَكَ الاَسْماءُ الْحُسْنى، وَالاَمْثالُ الْعُلْيا، وَالْكِبْرِياءُ وَالالاءُ، اَسْاَلُكَ اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، وَاَنْ تَجْعَلَ اسْمي في هذِهِ اللَّيْلَةِ فِي السُّعَداءِ، وَرُوحي مَعَ الشُّهَداءِ، وَاِحْساني في عِلِّيّينَ، وَاِساءَتي مَغْفُورَةً، وَاَنْ تَهَبَ لي يَقينَاً تُباشِرُ بِهِ قَلْبي، وَاِيماناً يُذْهِبُ الشَّكَّ عَنّي، وَتُرْضِيَني بِما قَسَمْتَ لي، وَآتِنا فِي الدُّنْيا حَسَنَةً وَفِي الاخِرَةِ حَسَنَةً، وَقِنا عَذابَ النّارِ الْحَريقِ، وَارْزُقْني فيها ذِكْرَكَ وَشُكْرَكَ، وَالرَّغْبَةَ اِلَيْكَ وَالاِنابَهَ وَالتَّوْفيقَ لِما وَفَّقْتَ لَهُ مُحَمَّداً وآلَ مُحَمَّداً عَلَيْهِ وَعَلَيْهِمُ السَّلامُ.

"Ey geceyi gündüze ve gündüzü geceye dâhil eden; diriyi ölüden ve ölüyü diriden çıkaran; ey istediğine hesapsız rızk veren; ya Allah, ya Rahman; ya Allah, ya Rahim; ya Allah, ya Allah, ya Allah! Güzel isimler, yüce örnekler, yücelik ve nimetler sana mahsustur. Senden, Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni ve bu gecede benim ismimi saadetli insanların isimleri arasına, ruhumu ise şehidlerin ruhlarının yanına yerleştirmeni, iyiliğimi illiyyîn makamına (kabul derecesine) ulaştırmanı, kötülüğümü bağışlamanı diliyorum. Bana kalbimle bütünleşen (hiçbir zaman ayrılmayan) bir yakin; şüpheyi benden uzaklaştıracak bir iman lütfetmeni ve benim için kısmet ettiğin şeylere beni razı kılmanı diliyorum senden.

(Allah'ım!) Dünyada da bize iyilik nasip et, âhirette de. Bizi, yakıcı ateşin azabından koru. Bu gecede bana zikrini, şükrünü, sana yönelmeyi, tövbe etmeyi nasip et ve Muhammed ve Ehlibeyt'ini (ona ve Ehlibeyt'ine selâm olsun) muvaffak kıldığın şeylere beni de muvaffak kıl."
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

Yirmi İkinci Gecenin Duası

Şu dua bu gece için rivayet edilmiştir:

يا سالِخَ النَّهارِ مِنَ اللَّيْلِ فَاِذا نَحْنُ مُظْلِموُنَ وَمُجْرِي الشَّمْسِ لِمُسْتَقَرِّها بِتَقْديرِكَ، يا عَزيزُ يا عَليمُ، وَمُقَدِّرَ الْقَمَرِ مَنازِلَ حَتّى عادَ كَالْعُرْجُونِ الْقَديمِ، يا نُورَ كُلِّ نُور، وَمُنْتَهى كُلِّ رَغْبَة، وَوَلِيَّ كُلِّ نِعْمَة، يا اَللهُ يا رَحْمـنُ، يا اَللهُ يا قُدُّوسُ، يا اَحَدُ يا واحِدُ، يا فَرْدُ يا اَللهُ يا اَللهُ يا اَللهُ، لَكَ الاَسْماءُ الْحُسْنى، وَالاَمْثالُ الْعُلْيا، وَالْكِبْرِياءُ وَالالاءِ، اَسْأَلكَ اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَاَهْلِ بَيْتِهِ، وَاَنْ تَجْعَلَ اسْمي في هذِهِ اللَّيْلَةِ فِي السُّعَداءِ،وَرُوحي مَعَ الشُّهَداءِ، وَاِحْساني في عِلِّيّينَ، وَاِساءَتي مَغْفُورَةً، وَاَنْ تَهَبَ لي يَقيناً تُباشِرُ بِهِ قَلْبي، وَايماناً يُذْهِبُ الشَّكَّ عَنّي، وَتُرْضِيَني بِما قَسَمْتَ لي، وَآتِنا فِي الدُّنْيا حَسَنةً وَفِى الاخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنا عَذابَ النّارِ الْحَريقِ، وَارْزُقْني فيها ذِكْرَكَ وَشُكْرَكَ وَالرَّغَبَةَ اِلَيْكَ وَالاِنابَةَ وَالتَّوفيقَ لِما وَفَّقْتَ لَهُ مُحَمَّداً وآلَ مُحَمَّد عَلَيْهِمُ السَّلامُ.

"Ey gündüzü geceden söküp çıkaran ve aniden bizi karanlıkta bırakan; takdiriyle güneşi kendisi için (tespit ettiği) bir karar yerine doğru akıtıp götüren! Ey izzet ve ilim sahibi; ey ay için sonunda eski bir hurma dalı gibi (ilk menziline) dönünceye kadar, bir takım uğrak yerleri takdir eden.
Ey nurun nuru; ey her arzunun son noktası ve her nimetin velisi! Ey Allah, ey Rahman, ey Allah, ey Kuddüs, ey tek, ey bir, ey eşsiz, ey Allah, ey Allah, ey Allah! Güzel isimler, yüce örnekler, yücelik ve nimetler sana mahsustur.

Senden, Muhammed ve Ehlibeyt'ine salât etmeni ve bu gecede benim ismimi saadetlilerin ismiyle ve ruhumu şehitlerin (ruhuyla) birlikte kılmanı, iyiliğimi illiyyîn makamına (kabul derecesine) yüceltmeni, kötülüğümü bağışlamanı diliyorum. Bana kalbimle bütünleşen bir yakin, şüpheyi benden uzaklaştıracak bir iman nasip etmeni, benim için kısmet ettiğin şeye beni razı kılmanı istiyorum.

(Allah'ım!) Dünyada da bize iyilik ver, ahirette de ve bizi yakıcı ateşin azabından koru. Bu (gecede) zikrini, şükrünü, iştiyakla sana yönelmeyi ve tövbe etmeği bize nasip et. Muhammed ve Ehlibeyt'ini (ona ve Ehlibeyt'ine selâm olsun) muvaffak kıldığın şeylere bizleri de muvaffak kıl."
En son f_altan tarafından 03 Eyl 2008, 01:39 tarihinde düzenlendi, toplamda 3 kere düzenlendi.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

Yirmi Üçünçü Gece


يا رَبَّ لَيْلَةِ الْقَدْر وَجاعِلَها خَيْراً مِنْ اَلْفِ شَهْر، وَرَبَّ اللَّيْلِ والنَّهارِ، وَالْجِبالِ والْبِحارِ، والظُّلَمِ والاَْنْوارِ، وَالاَْرْضِ وَالسَّماءِ، يا بارِئُ يا مُصَوِّرُ، يا حَنّانُ يا مَنّانُ، يا اَللهُ يا رَحْمنُ، يا اَللهُ يا بَديعُ، يا اَللهُ يا اَللهُ يا اَللهُ، لَكَ الاَْسْماءُ الْحُسْنى، وَالاَْمْثالُ الْعُلْيا، وَالْكِبْرِياءُ وَالالاءُ، اَسْاَلُكَ اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، وَاَنْ تَجْعَلَ اسْمي في هذِهِ اللَّيْلَةِ فِى السُّعَداءِ، وَرُوحي مَعَ الشُّهَداءِ وَاِحْساني في عِلِّيّينَ، وَاِساءَتي مَغْفُورَةً، وَاَنْ تَهَبَ لي يَقيناً تُباشِرُ بِهِ قَلْبي وَايماناً يُذهِبُ الشَّكَّ عَنّي، وَتُرْضِيَني بِما قَسَمْتَ لي، وَآتِنا فِي الدُّنْيا حَسَنَةً وَفِي الاخِرَةِ حَسَنَةً، وَقِنا عَذابَ النّارِ الْحَريقِ، وَارْزُقْني فيها ذِكْرَكَ وَشُكْرَكَ وَالرَّغْبَةَ اِلَيْكَ وَالانابَةَ والتَّوبَةَ والتَّوْفيقَ لِما وَفَّقْتَ لَهُ مُحَمَّداً وَآلَ مُحَمَّد عَلَيْهِمُ السَّلامُ.

"Ey Kadir gecesinin Rabbi ve onu bin aydan hayırlı ey gece ve gün-düzün, dağların ve denizlerin, karanlıkların ve nurların, yerin ve göğün Rabbi; ey yaratan; ey (varlıkları) şekillendiren; ey şefkatli; ey nimet verip ihsanda bulunan, ey Allah, ey Rahman; ey Allah, ey Kayyum (varlıkları ayakta tutan); ey Allah, ey örneği olmadan yaratan; ya Allah, ya Allah, ya Allah! Güzel isimler, yüce örnekler, kibriya ve nimetler sana mahsustur.

(Allah'ım!) Senden, Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni ve bu gecede benim ismimi saadetli kimselerin isimleri arasına ve ruhumu şehitlerin ruhunun yanına yerleştirmeni, iyiliğimi illiyyîn makamına (kabul derecesine) ulaştırmanı ve kötülüğümü bağışlamanı diliyorum. Bana, kalbimle bütünleşecek (ondan hiçbir zaman ayrılmayacak) bir yakin, (her türlü) şüpheyi benden uzaklaştıracak bir iman ver ve bana kısmet ettiğin şeylere beni razı kıl; dünyada da bize iyilik ver ahirette de ve bizi yakıcı ateşin azabından koru. Bu (gecede) zikrini, şükrünü, iştiyakla sana yönelmeyi, tövbe edip sana dönmeği bana nasip et ve Muhammed ve Ehlibeyt'ini (ona ve Ehlibeyt'ine selâm olsun) muvaffak kıldığın şeylere beni de muvaffak kıl."

Muhammed b. İsa kendi senediyle Ehlibeyt İmamlarından -Allah'ın selamı onların üzerine olsun- şöyle nakletmiştir: Ramazan ayının yirmi üçüncü gecesi aşağıdaki duanın secdede, oturarak, ayakta ve kısacası ramazan ayı boyunca mümkün olduğu kadar çeşitli hallerde sık sık tekrarlanması iyidir. Allah Teala'ya hamd ve sena edip yücelttikten ve peygamber efendimize (s.a.a) salavat gönderdikten sonra şöyle de:


اَللّـهُمَّ كُنْ لِوَلِيِّكَ فلان بن فلان

"Fulan ibn fulan" yerine şöyle de:

الْحُجَّةِ بْنِ الْحَسَنِ صَلَواتُكَ عَلَيْهِ وَعَلى آبائِه في هذِهِ السَّاعَةِ وَفي كُلِّ ساعَة وَلِيّاً وَحافِظاً وَقائِداً وَناصِراً وَدَليلاً وَعَيْنا حَتّى تُسْكِنَهُ اَرْضَكَ طَوْعاً وَتُمَتِّعَهُ فيها طَويلاً.

"Allah'ım! Velin Hüccet ibn-il Hasan'ı (Hz. Mehdi'yi); salâvatın onun ve babalarının üzerine olsun, (insanların) teslimiyetiyle birlikte yeryüzüne yerleştirip (hâkim kılıp) uzun zaman orada faydalandırıncaya kadar, onun şimdi ve her zaman dostu, koruyucusu, rehberi, yardımcısı, kılavuzu ve gözü ol."

Ve yine şu duayı oku:


يا مُدَبِّرَ الاُمُورِ، يا باعِثَ مَنْ فِى الْقُبُورِ، يا مُجْرِيَ الْبُحُورِ، يا مُلَيِّنَ الْحَديدِ لِداوُدَ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآل مُحَمد وافْعَلْ بي كَذ وَكَذا.

"Ey işleri tedbir eden, ey kabirdekileri dirilten, ey denizleri akıtan, ey demiri Davud'a yumşatan! Muhammed ve âl-i Muhammed'e salat eyle ve bana şöyle şöyle yap."
«كَذ وَكَذا» yerine hacetlerini iste. -sonra- şöyle de:


«اللَّيْلَةَ اللَّيْلَةَ»

Bu dua okunurken eller gökyüzüne kaldırılarak dua sonuna kadar okunur. Bu duanın bu gece rükû ve secde hâlinde, oturarak, ayakta ve kısacası çeşitli hallerde sık sık tekrarlanması iyidir. Bu duanın rama-zan ayının son gecesinde de okunması tavsiye edilmiştir.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
ceren
Mesajlar: 173
Kayıt: 20 Haz 2008, 17:26

Mesaj gönderen ceren »

Kadir gecesi olduğunu nasıl biliceğiz ?
kaç gün önceden ilan edilecek? yani orucun ilk günü hangi gün oldu?diyanetle aynı gün mü?
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

ceren yazdı:Kadir gecesi olduğunu nasıl biliceğiz ?
kaç gün önceden ilan edilecek? yani orucun ilk günü hangi gün oldu?diyanetle aynı gün mü?
Değerli kardeşim,
Nerede yaşadığınızı bilmiyorum, İran'da salı günü Ramazanın ilk günü olarak ilan edildi. Ona göre sayıp kadir gecelerini belirleyebilirsiniz. Bu iş takvimlerle ve diyanetin sözüyle olmaz. Hilalin görülmesine bağlıdır.
İhtiyat da edebilirsiniz, sakıncası yoktur. Yani hem Tr.ye hem de İran'a göre ihya gecelerini değerlendirebilirsiniz.
Allah Teala orucunuzu, namazınızı, niyazınızı kabul buyursun inş.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Cevapla

“Alevi Ahlak ve İrfanı” sayfasına dön