Üçüncü Halife ve AKP dönemleri karşılaştırılması

Cevapla
Hüseyni
Mesajlar: 518
Kayıt: 04 Eki 2011, 21:20

Üçüncü Halife ve AKP dönemleri karşılaştırılması

Mesaj gönderen Hüseyni »

Osman bin Afvan Hükümetinin özellikleri;

Arap milliyetciliği ve Emevi kavmiyetciliğinin hortlatılması; Üçüncü. halife döneminde Arap milliyetciliğinin yanısıra bir de Emevi kavmiyetciliği hortlatılıyordu; asırlardır Emevi- Haşimi kavgasına yeni bir ivme kazandırıyordu. Resulullah (s.a.a) öncesi ve sonrası fizilet, karemet, şeref bakımından üstünlüğü hep var olan Haşimiler için müsibet günleri başlıyordu. Üçüncü halife dönemi Emevilerin altın çağının başlangıcıydı. Hilafet mekanizmasının her kademesine; halifenin müşaviri, beytulmal sorumlusu, vali, kadı vs.. Emeviler yerleşiyor, İslam ümmetinin başına Emevi siyasi zihniyeti hakim oluyordu.

Ekonomik kaynakların Emevilerin cebine akması, Emeviler tarafından hortumlanması; İslam ümmetinin belli bir kesiminin ekonomik refah seviyesi yükseldi. Emevilerin gittikçe zenginleşmesi, hilafete yakın çevrelerin ceplerinin dolması bariz bir şekilde görülüyordu. Emevilerin zenginleşmesinin genel bir refah varmış gibi gösterilmesi, valilerin, cami imamlarının ve hadis üretenlerin göreviydi. Buna itiraz edebilecek sözleri itibarlı kimselerin itirazları engellenip susmaları için beytulmaldan sus payı veriliyordu. Bu dönemde Osman hükümetinin nimetlerinden yararlanan zahid, abid sahabeler aniden zenginler sınıfına geçip mal, mülk, davar, köle, cariye sahibi oluverdiler. Aralarında “aşereyi mübeşşire” cennetle müjdelenen on kişiden olanlar bile vardı. Talha, Zübeyr, Abdullah bin Avf ve Saad ibn Vakkas bunlardandı.

İslami ilkeleri savunanların toplumsal baskı ve zülme maruz kalmaları; Ebuzer gibi Allah kelamından başkasını savunmayan sahabenin bunlar karşısında susması mümkün değildi; her fırsatta hakkı söyleyen “sarih-ul lehce”, açık sözlü, doğru sözlü lakabını alan Ebuzer gibiler sürgüne gönderiliyor veya tehdit, baskı ile sindiriliyordu. Dünya refahı için veya sözde müslümanların maslahatı için saltanata karşı gelmeyenler ise Osman hükümetinin payelerini sağlamlaştırıyordu.

Ehlibeyt dostlarının İslam devletinin nimetlerinden mahrum bırakılmaları; Ali Şiası ve Aleviler diye tanınan Ali evlatları hilafetin imkanlarından yararlanamadıkları gibi beytulmaldan hakları da verilmiyordu. Haşimiler özellikle de Ali evlatları üstü kapalı, görünmeyen bir ekonomik ambargo ile boğuşuyordu. Bu dönemde hz. Ali’nin kuyular açıp ihtiyaç sahiplerine vermesi, hurmalıklar oluşturup fakir fukaraya dağıtması ve kendisinin de onlar gibi yaşaması İslam devletinin nimetlerinden mahrum bırakılanlar için bir teselliydi.

Gelelim günümüze....

Akp hükümetini üçüncü halifenin dönemine benzetilmesi, Akplileri sevinçten dört köşe eder ve bu benzetmeyi kendilerine bir iftihar ve onur sayarlar. Bazı dostlar ise bu benzetmeden rahatsız olurlar. Çünkü Akp, Halife Osman hükümetini tanıma feraseti gösteremediği gibi bizimkiler de Akp’yi tanıma basireti gösteremediler.

Akp hükümetinin Üçüncü Halife Osman dönemine benzerlikleri: Akp hükümeti başa geldiğinden beri İslami sloganların arkasına sığınarak ardı ardına seçimleri kazanıyor, İslami bir maske olarak kullanıp müslümanları kutsallarla avlıyor. Osman’ın Peygamberimizin üvey kızlarıyla evlenmiş olması, “Zinnureyn” lakabı verilmesine sebep olmuş ve müslümanların itirazlarını engellemek için bir maskeydi.

Akp hükümetinin gözden kaçan en bariz özelliği, Emeviler gibi kadrolaşma ve devlet mekanizmasına kendi düşüncesindeki insanları yerleştirmesi olmuştur. Türk milliyetciliğinden ziyade Akp'cilik/hizibcilik ön planda tutulur oldu. Kendi anlayışlarına uymayanı dışlamak çok kolay; dinsiz, Kur’an düşmanı, İslam düşmanı gibi ilahi renge büründürülmüş söylemler aynı üçüncü halife döneminde Emevi saltanatını korumak için söylenen sözler gibi; halifeyi eleştirmek caiz değil, sahabeye karşı gelmek haramdır...vs.

Akp hükümeti dönemi incelendiğinde ekonomik olarak ülkenin kalkındığı söyleniyor, doğrudur ama kalkınma ilim, bilim, teknoloji, sanayi, tarım, hayvancılık, ticaret alanlarında üretim ile gerçekleşir. Ülkeye Arap şehlerinin sıcak paralarının akmasıyla ekonominin düzelmesi kalkınmayı göstermez. “Ekonomi düzeldi kalkınıyoruz”, “küresel ekonomik kriz bizi teğet geçti”, “biz ekonomik krizden etkilenmedik” gibi iddialar pek inandırıcı görülmemektedir. Nedense devlete yakın çevrelerin ekonomisi hep yükseldi, küresel ekonomik kriz onları vurmadı, devletin imkanları onlara sunuldu; ihaleler, yatırımlar, ticari anlaşmalar, dış ticaret bağlantıları v.s. Bunların dışında kalanlar ağlasalar da medya aracılığıyla sanki bir “mediney-i fazıla” hükümeti kurulmuş gibi lanse ediliyor. Sus payı verilenler de gerçekleri elde ettiklerini kaybetmemek için söyleyemiyorlar.

Halkın refah seviyesi yükseldi, doğrudur, bazı dindar ve Akp'ye yakın çevrelerin çocukları lüks arabalara, jeeplere binmeye başladı; müslüman kesim; tarikatcılar, takkeciler milyonluk villalara, lüks evlere, dünyanın en lüks model arabalarına binmeye başladılar. Ama kimse bu derenin suyu nerden diye sormuyor?

Halk geçmiş hükümetlerden o kadar çekmişti ki, en ufak bir gülümsemeyi bile büyük bir lütuf olarak görecekti, ama bu gülümsemenin arkasındaki hesapları anlamadan. Geçmiş hükümetlerin hortumladıklarının bir kısmını halkın refahı için harcamak halkı razı etmeye yetiyordu.

Yıllarca Türkiye'de İslami mücadele veren İslamcılar/şeriatcılar şimdiki tabiriyle radikal müslümanlar paranın sıcak yüzünü, Akp hükümetinin kendilerine sunduğu mureffeh hayatı görünce liberalleştiler, İslami mücadeleden eser kalmadı.

Emevi saltanatını korumak için bir kese altına hadisleri tersyüz eden Ebu Hureyre'lerin benzerleri günümüzde sayıca daha çoktur, saltanatın bekaası için hadis uyduran Kaab'ul Ahbar'ların varlığı günümüzde hükümete yağcılık yapan akademisyen ve akil insanlar olarak tezahür ediyor.

Nerede Ammarlar, nerede Salmanlar? Gerçekleri bütün çıplaklığıyla halkı aydınlatmak için söyleme cesareti gösteren Ebuzerler nerede?

Cesaret sahibi feraset ve basiret ehli aydınlarımız yok mu?

İlahi adaletten, sosyal adaletten, ilahi adalet devletinden bahs eden alimlerimiz yok mu?

Kırbaçlara rağmen susmayan hakkın münadisi, Rebeze’ye sürgüne gönderilmeyi göze alan Ebuzerler nerede?

Abdullah Özgür
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Üçüncü Halife ve AKP dönemleri karşılaştırılması

Mesaj gönderen 3nokta »

Daha çok Abbasi dönemine benzetenler de var.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Cevapla

“Tv, Gazete ve Dergiler” sayfasına dön