Münafığın son yazısı

Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Münafığın son yazısı

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Kendisi sünni kökenli olduğu halde bektaşi karacaahmet dergahı yoluyla alevilerin içine sızan bu mustafa cemil kılıç isimli münafık şahsın ramazan orucuyla ilgili olarak yazdığı ve sitemize gönderilen son yazı aşağıdaki gibidir.


ORUÇ GERÇEKTE KAÇ GÜN ?



ORUCA DAİR BİR YORUM



Ortodoks İslam inancına göre farz olan orucun süresi 29-30 gündür. Oysa Kur’an, bize göre bu konuda farklı bir gün sayısını işaret emektedir. Bir ay süreyle oruç tutma, Kur’an kaynaklı değildir. Gelenek kaynaklıdır. Kur’an’ın inananları yükümlü kıldığı oruç günü sayısı on’dur.



Bir ay süreyle oruç tutma geleneği başlangıçta sünnet iken kanımızca sonradan uygulamada farz noktasına taşınmıştır. Yani farz olan 10 günlük süre uzatılmıştır.



Kur’an’ın oruç konusundaki ayetlerini, geleneğin tahakkümünden sıyrılarak irdelediğimizde farklı bir sonuca ulaşabilmek mümkündür.



Bakara Suresi 183, 184, 185 ve 187. ayetlerinde oruca dair yer alan bilgileri ele aldığımızda idrakimize sunulan şunlardır:



“Ey İnananlar, Oruç sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sizin de üzerinize yazılmıştır. Umulur ki korunursunuz.



Sayılı günlerdir. Sizden her kim hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Oruca zorlukla dayananların üzerine kurtulmalık olarak bir yoksulu doyurmak düşer. Bununla birlikte kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Ve oruç tutmanız eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.



O Ramazan ayı ki, insanlar için kılavuz olan, hidayet belgeleri ve eğriyi doğruyu ayırt edici olan Kur'an, o ayda indirildi. Sizden her kim bu aya ulaşırsa, orucunu tutsun. Her kim hasta olursa veya yolculuk halinde bulunursa, sayısınca diğer günlerde tutsun. Tanrı size kolaylık diler. Size zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı yüceltmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz.



Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, nefsinize eziyet etmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Tan yerinin aydınlığı gecenin karanlığından sizce ayırt edilinceye kadar yiyin, için. Sonra da gece oluncaya kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte mescitlerde itikafta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklamaktadır. “





Bu ayetlerde geçen kimi ifadelerin analizi bizi oruç günlerinin sayısı konusunda düşünmeye sevk etmektedir.



Şöyle ki;



“ Eyyamen ma’dudat” ifadesi sayılı günler anlamına gelmektedir. Buradan anlaşılan orucun sayılı günlerde olduğudur. Sayılı günler ifadesiyle Ramazan ayının tümünün kastedilmediği kanısındayız. Zira, ayın tümü kastedilseydi bu ifadeye lüzum kalmazdı. Ramazan ayını oruçlu geçirin, denilirdi.



“Eyyamen ma’dudat “ ifadesinin Arapça’da sayılı günler yahut birkaç gün anlamına geldiği bilinmektedir. Birkaç gün yahut sayılı gün ise 3 ila 10 gün arası bir günü işaret etmektedir.

Kur’an yorumcusu Fahruddin Razi, “ Tefsir’ül – Kebir “ adlı yapıtında Bakara Suresi 80. ayeti yorumlarken bu görüşü ortaya koymaktadır.



“Eyyamen ma’dudat “ ifadesi Kur’an’ın başka ayetlerinde de geçmektedir.



“İsrailoğlulları; sayılı bir kaç gün dışında ateş bize dokunmayacaktır, dediler… “ ( Bakara Suresi 80.ayet. )





“ Onların bu tutumlarının nedeni “ateş bize sayılı birkaç gün dışında dokunmayacaktır,” demeleridir…” ( Al – i İmran Suresi, 24. ayet. )





“ Tanrı’yı sayılı günlerde anın…” ( Bakara Suresi, 203.ayet.)



“Eyyamen ma’dudat” ifadesiyle birkaç günün kastedildiği görülmektedir. Bu ifadeyle en az üç, en çok 10 günün işaret edildiğinin Kur’an’da pek çok kanıtı vardır.



Bunlardan biri Bakara suresi 196. ayettir:



“...Bunu bulamayan ORUÇ tutsun: Bu, üç günü hacda, yedi günü döndüğünüzde, tam on gündür. Bu, ailesi Mescid-i Haram'da oturmayan kişi içindir...”





Görüleceği üzere hac ibadetiyle ilgili bu ayette oruç günleri konusunda bir açıklama vardır. Bakara Suresi 184. ayette belirtilen “ Sayılı Günler “ sözünün ne anlama geldiği bu ayette bizzat Kur’an tarafından açıklanmaktadır. Kur’an’ın, Kur’an’la tefsir edilmesi ilkesiyle hareket edildiğinde böylesi bir yoruma ulaşmak mümkün olmaktadır.



Kur’an’da on gün kavramına yapılan göndermeler başka ayetlerde de vardır. Nitekim Araf Suresi 142. ayette de on gün vurgusu yer almaktadır:



“Musa ile otuz gece için sözleşmiştik. Ve bunu bir ON ekleyerek tamamladık…”



Bununla birlikte on gün yahut on gece kavramına yapılan en güçlü vurgu Fecr Suresi’nin 1 ve 2. ayetlerinde bulunmaktadır.



“Tan yerine ve on geceye and olsun…”



Burada orucun başlama vaktine de bir vurgu söz konusudur. Tan yerine yemin edilmesi bu bağlamda değerlendirilmelidir. Bu ayetlerdeki “ on gece “ ifadesiyle Muharrem ayının ilk on gününe işaret edildiği ve Muharrem orucuna gönderme yapıldığı belirtilmektedir.



Bu noktadan sonra üzerinde durulması gereken yerlerden biri de Bakara Suresi 185. ayette geçen ifadelerin sözlük anlamları temel alınarak tekrar analiz edilmesi olmalıdır.



“Şehru Ramazan” ifadesi ile anlaşılması gereken takvim aylarından biri olduğu gibi “Şehr “ sözcüğünün gerçek ve temel alamı olan “ dolunay “ da olmalıdır. “ Şehr “ sözcüğü Arap dilinde “ dolunay “ anlamına da gelmektedir. Normalde Arap dilinde ay anlamına gelmek üzere “ Kamer” ve “Hilal “ sözcükleri kullanılmaktadır.



Bu bağlamda “ Şehru Ramazan “ ifadesiyle “ Ramazan Dolunayı “ anlaşılmalıdır. Nitekim ayetin devamında geçen ifadelerden bu yönde bir anlamlandırma yapmanın daha isabetli olacağı görülmektedir.



Ayetin devamındaki ifadeleri Arapça özgünlüğüyle ele alalım:





Femen : Öyleyse kim…



Şehide : Tanık oldu, gördü…



Minkum: Sizden biri…



Eş- şehra : Dolunaya…



Felyesumhu : Onda oruç tutsun…





Anlaşılacağı üzere Ramazan orucu, Ramazan dolunayı görüldüğünde tutulmalıdır. “Eyyamen ma’dudat “ ifadesinin geçtiği 184. ayet de dikkate alındığında oruç günlerinin Ramazan ayının tümünü kapsamadığı görülebilmektedir. Şayet oruç günleri Ramazan ayının tümü olsaydı “ Eyyamen ma’dudat “ yani “ Sayılı Günler “ ifadesine gerek olmazdı.





Yukarıda da belirttiğimiz üzere “ Sayılı Günler “ tabiri Arap dilinde en az üç, en fazla on günü anlatmak için kullanılmaktadır. Nitekim Kur’an’da da bu şekilde kullanılmış olduğunu pek çok ayeti ele alarak ortaya koymuştuk.



Bakara Suresi 196. ayette oruç günlerinin en az üç, en fazla on gün olduğu da zaten belirtilmektedir.



Şehr’in yani dolunayın görünmesinden tekrar hilale dönüşmesi de on günlük bir süreyi kapsamaktadır.



Bizce Ramazan ayında oruç günleri sayısı on gündür. Ne var ki 29 – 30 gün oruç tutulmaktadır. On günden fazlasının tercihen yapılan bir ibadet olduğu kanısına varmak güç olmasa gerek. Bu noktada Hazreti Muhammed’in Ramazan ayında on gün süre için itikaf’a girdiği de anımsanmalıdır. Bu on günlük itikaf süresi aynı zamanda zorunlu oruç günü sayısının da işareti olarak görülebilir. Kanımızca tercihen tutulan bir aylık oruç uygulamada zorunlu hale gelmiştir. Dinde bunun örnekleri mevcuttur. Sünni inanışta Hazreti Muhammed’in 2 , 4, 8 rekatlık teravih namazı kıldığı rivayet edilmesine rağmen günümüzde teravih namazları 20 rekat olarak kılınmaktadır.



Aleviler, Ramazan ayındaki on günlük zorunlu oruç ibadetini içtihaden Muharrem ayında yerine getirmektedirler.



Orucun bir ay olduğu fakat Alevilerinse on gün oruç tuttuğu, dolayısıyla eksik oruç tuttukları savı da yukarıdaki izahlar çerçevesinde gerçeği yansıtmamaktadır.



Kaldı ki Hazreti Muhammed’in, Muharremde bir gün oruç tutmanın 30 gün oruca bedel olduğu yönünde bir hadisi de mevcuttur. Alevilerin Ramazan orucu ve genel anlamıyla oruç ibadeti konusundaki tavırlarını “ Akıl Tutulması ve Oruç “ başlıklı çalışmamızda açıklamıştık. Öteden beri Aleviler, Ramazan ayında orucun hak olduğu yönünde bir inanca sahip olup, bunun 29 – 30 gün sayısınca olmadığını ileri sürmektedirler. Bizce bu yaklaşım son derece isabetlidir. Ramazan’da oruç bir kaç gündür ki bu da Kur’an’ın ifadesiyle “Eyyamen ma’dudat “ şeklinde ortaya konulmaktadır. Kur’an’ın sayılı günlerde oruç tutulması buyruğunu Aleviler içtihaden Muharrem ayında yerine getirmek suretiyle ne derece isabetli bir hal üzere olduklarını ortaya koymaktadırlar.



Alevilerin Muharrem ayı dışında da oruçları vardır. Hızır orucu, Masum- u pak orucu gibi… Lakin onlar tercihen yapılan ibadetler hüviyetinde görünmektedir. Zorunlu oruç ibadeti Muharrem orucudur. Buradaki zorunluluk da geçerli bir özrü ( hastalı, yolculuk, güçsüzlük vb.) olmama durumuyla kayıtlı bir zorunluluktur.



Bu noktada özellikle belirtmemiz gereken bir husus vardır ki o da orucun nefsi terbiye eylemi olduğu fakat nefse eziyet olmadığı konusudur. Oruç, kişi için nefse eziyet noktasına gelirse ibadet olmaktan çıkar. Zira Allah nefislerimize eziyet etmemizi değil onları terbiye etmemizi istemektedir.



Özellikle günümüz koşullarında 29 – 30 günlük bir orucun nefsi terbiye sınırlarının dışına taştığı görülmelidir. Ramazan ayı süresince oruç tutmanın, ülkemiz ve İslam dünyası için tam bir verim kaybı ve üretim düşüklüğüne yol açtığı, kavgaların çoğaldığı, trafik kazalarının bile arttığı ortadadır. Hatta Ramazan’da oruç tutan, tutmayan ayrışması ile toplumsal bir gerginliğin de yaşandığı bilinmektedir. Hayra, dayanışma ve yardımlaşmaya vesile olması gereken bu ibadet zaman zaman hoş olmayan olayların yaşanmasına alet edilmektedir.



Buna karşın yine de ifadeye lüzum hissediyoruz ki, Allah’ın rızasını umarak ibadetin ruhuna uygun tarzda Ramazan’da bir ay süreyle oruç tutan Sünni ve Şiilerin, yine Allah rızası için Muharrem’de on gün süreyle oruç tutan Alevi canların oruçlarını yüce Tanrı kabul buyursun.





MUSTAFA CEMİL KILIÇ



6 EKİM 2007 / İSTANBUL
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Bir başka münafık CEmal şenerde yazıyı şöyle değerlendiriyor!!

CEMİL KILIÇ ÖĞRETMENİN BU YAZISINI HER ALEVİ VE TABİ HER SÜNNÜ MUTLAKA OKUMALIDIR....AMA ÖZELLİKLE ALEVİLER NEDEN RAMAZAN ORUCU YANİ 30 GÜN TUTULAN ORUCU TUTMUYOR DİYEN HERKES MUTLAKA OKUMALIDIR...

ALEVİLER CEMİL KILIÇ ÖĞRETMENE MİNNETTARDIR....CEMİL ÖĞRETMENİM; DİLİNE,BEYNİNE, YÜREĞİNE SAĞLIK...

İSLAM DÜNYASININ, TÜRK DÜNYASININ VE ÜLKEMİZİN RAMAZANINI KUTLARIM...CEMAL ŞENER
aleviemre
Mesajlar: 21
Kayıt: 28 Kas 2007, 21:58

Mesaj gönderen aleviemre »

musa beyi anlıyamıyorum o yazyı oray eklemiş ama oraya o kişinin sadece yani mustafa cemil kılıç a sünni ve münafık demek içinmi sadece.
bu arada o yazıda onu münafık yapan ne anlayabilmiş değilim . bi yorum getirme zahmetinde bulunabilirlermi acaba
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Mesaj gönderen Musa Özateş »

aleviemre yazdı:musa beyi anlıyamıyorum o yazyı oray eklemiş ama oraya o kişinin sadece yani mustafa cemil kılıç a sünni ve münafık demek içinmi sadece.
bu arada o yazıda onu münafık yapan ne anlayabilmiş değilim . bi yorum getirme zahmetinde bulunabilirlermi acaba
Bak arkadaşım
Bu adam kendisi Sünni ilahiyatçı olduğu halde yazısında bazı ibadi hükümleri inkar ediyor ama bunu Sünnilerin içinde yapmıyor bunu geliyor Alevilerin içinde yapıyor neden?

Çünkü içi başka dışı başkadır eğer bunların doğru olduğuna inanıyorsa neden bu doğrularını kendi içinden çıktığı Sünni toplumuna öğretmiyor? Da gelip bize satıyor,kırkları gidip Sünnilere öğretse ya,yada Alevilik üzerine kitap yazıp bu saçmalıklarını yazacağına mademki bu söylediklerinin doğru olduğuna inanıyor kendi Sünni toplumu üzerine kitap yazıp içinden çıktığı toplumunu aydınlatsaya neden böyle yapmıyor?

İşte böyle içi başka dışı başka olmak fitneciliktir,münafıklığın değişik bir türü görüntüsüdür.Eğer bunlara inanmadığı halde bize söylüyorsa böyledir,ama inandığı halde böyle söylüyorsa buda inkarcılıktır küfürdür yani nereden bakarsan bak ortada olumsuz bir durum vardır,
Ayrıca Sünni ilahiyatçı ve faşist olduğu halde Alevilerin içine bu kadar rahat giren ve yer bulan ve desteklenen birisine şaşırmıyormusun?
Onu destekleyenleri içimize sokanları düşünmüyormusun?sence bu adam neden destekleniyor?
Eğer buradaki hamleleri görebilirsen sırları çözme konusunda büyük adımlar atmış olursun.
aleviemre
Mesajlar: 21
Kayıt: 28 Kas 2007, 21:58

Mesaj gönderen aleviemre »

tesadüfe bakın musa bey nedense site yoneticiside sizin gibi yorum getirmek yerine insanlara taş atmaktan başka bişey etmiyor. yazık. daha sonra kalkıp savunma yapmaya çalışıyorsunuz. forum da kırklar masalı adı altında bişeyler yazmış sorular sormuşsunuz. daha öncede dedşğim gibi bu soruların cevapları heryerde var. ama tabi gerçeğin peşinde değilde iranın humeyninin paranın peşimnde koştuğunuz için görmezden geliyorsunuz. sorularınıza cevaplar gayet açık ve net bi şekilde cevaplandırılmıştır. ama büyükihtimalle bu asimilasyon çalışmalarının önemli bir parçası olduğunuzdan sitede her yerde yazılarınızdan geeçilmiyor. buyrun eyvallah gidebildişğiniz yere kadar gi din. ama tabi yalancının mumu yatsıya kadar yanar derlerya sizimnde iranla olan ilişkileriniz ortaya çıktığı zaman bakalım n e yapacaksınız. ha bu arada yeni öğrendim sizin gibi bi grup iran uşağı da benim memlekettte adıyamanda varmış. helal olsun irana iyi çalışıyor ahtapot gibi heryerde kolu var. çorum, adıyaman, erzişncan, katar, mısır, suudi arabistan...... ve duymadıklarım.
sitede alevi ozanlarına buyrun doğru yola hak yoluna gerçeklere gelin, siz olmazsanız dedeler bi şey yapamaz sizden güç alıyor diyorsunuzz. türkiyede bu kadar ozan gerçek aleviliğin o güzel lokmasından tattıkları için aliyi hatayıyi hacı bektaşı veliyi pir sultan abdalı severek onları öğrenerek bu güzel türküleri söylüyebiliyorlar. mahsuni şerif, musa eroğlu gibi aşıklar sünni olarak doğmuşlardır ama gerçek aleviliğin o güzel meyvesinden yedikleri için o nefesleri okuyabiliyorlar. bunu o kıt kafanıza sokun lütfen. kendinizi daha fazla rezil etmeyin.
buyrun msn adresim buyrun gelin orda direk yazışarak tartışalım.
gaziayaz85@hotmail.com
aleviemre
Mesajlar: 21
Kayıt: 28 Kas 2007, 21:58

Mesaj gönderen aleviemre »

ha bu arada kırklara inanana kafir münafık diyorsunuz. o zaman ahmet yesevi, şah hatayi e n büyük münafıklardır size göre. öylemi....?
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Mesaj gönderen Musa Özateş »

aleviemre yazdı:ha bu arada kırklara inanana kafir münafık diyorsunuz. o zaman ahmet yesevi, şah hatayi e n büyük münafıklardır size göre. öylemi....?
Genelleme yapamayız

Kimi saf olabilir
kimi münafık olabilir
Kİmi küfürde olabilir
Kİmi cahillikten inanıyor olabilir
kimi çocuk olduğu için inanıyor olabilir
kimi delidir aklı kısıtlıdır inanıyor olabilir


Yani herkesin durumu özeldir sadece bu noktaya bakarak hüküm vermek mümkün değildir her kişinin tüm pozisyonnlarını bilmek gerekir


Mesela sen ve senin gibiler cahil oldukları için kırklar cemine inanıyorlar ama önüne tüm kanıtlar konulup akıl yaşın biraz daha büyüdüğündede
yine inanırsan inkarcı olmuş olursun çünkü bu masala inandığın için başka gerçekleri inkar etmiş oluyorsun.

Yani senin anlayacağın konu geniş derin ve gizemlidir bence bu konuyu çok iyi düşünmeden karar verme
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Mesaj gönderen 3nokta »

Kırklar Cemi dediğiniz şeyin gerçekten olduğuna inanıyor musunuz? Hz İmam Ali as'ın (haşa) saz çaldığına mı inanıyorsunuz? Çok yazık korkarım yazık ediyorsunuz kendinize. Bu İmam Ali as.'a açıkça bir iftiradır.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
aleviemre
Mesajlar: 21
Kayıt: 28 Kas 2007, 21:58

Mesaj gönderen aleviemre »

meshedi313
bikere kardeşim bu konularda tamamen cahil bi şekilde kafadan konuşmoyor. sizin kapasiteniz işte o kadarmı dar ki ne yazıkki alevilerle ilgili olup olmasdık şeyler uyduruyorsunuz. cahilliğiniz şurdan belli oluyorki hiç bir alevi zaten kalkıpta hz alinin yada hz muhammedin saz çalıp bugünkü gibi gülbanklar olduğunu idda etmiyor. lütfen biraz daha mantıklı sorular sorarmısınız.

Musa Özateş
niye adam aklıllı bi cavap vermeyipte hep böyle insanların karekterini ruh halini vs ön plana sürüyorsunuz. gerçekten kapasitenizmi. bu kadar şey yerine gidin sünni şii alevi ne derseniz deyin ama bence kendinizi daha fazla rezil etmeyin
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Mesaj gönderen 3nokta »

aleviemre yazdı:meshedi313
bikere kardeşim bu konularda tamamen cahil bi şekilde kafadan konuşmoyor. sizin kapasiteniz işte o kadarmı dar ki ne yazıkki alevilerle ilgili olup olmasdık şeyler uyduruyorsunuz. cahilliğiniz şurdan belli oluyorki hiç bir alevi zaten kalkıpta hz alinin yada hz muhammedin saz çalıp bugünkü gibi gülbanklar olduğunu idda etmiyor. lütfen biraz daha mantıklı sorular sorarmısınız.
çok güzel. o halde kendi düşüncenizi çürüttünüz şayet bir Aleviyseniz.
aleviler kurana ve ehli beyte inanırlar. 14 masumların yapmadığı bir şeyi neden biz yapalım? ehli beytin hatta karşı çıktığı bir şeyi neden biz yapalım? ayrıca imam ali as haşa saz çaldığını iddia edenler var! kırklar cemi masalı zaten başlı başına bunu anlatmıyor mu?
Ama hakaret boyutlarına gelmeye başladınız. bu muhalifler her zaman mı böyle yapıyorlar? Hakaret etmeye başladınız. rica ederim ahlak sınırlarını aşmayın!
Cevapla

“Kırklar Cemi Masalı” sayfasına dön