Kırklar Cemi Masalı

umitaktas
Mesajlar: 167
Kayıt: 05 Tem 2011, 18:18

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen umitaktas »

sayın alevisesi yetkilileri verdiğiniz bilgiler yanıltıcıdırı. kırklar cemine masal demişsiniz. Allah aşkına sizin ehlibeyt düşmanı sünnilerden ne farkınız var. bu kırklar cemini yıllar önce izzettin doğan dede fethullah gülene sormuştu kırklar cemi var mı diye. o da kırklar ceminin var olduğunu semahın var olduğunu söylemiştir. şimdi bugün alevilerin büyük çoğunluğu kırklar cemine inanır. sizin bu şekilde başlık açmanız tamamen dezenformasyona yöneliktir.
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen ali muhsin »

Ümit can

Kirklar Ceminin hikaye olmadigini kanitlayabilirmisiniz ? kirklar hakkinda Kaynaginz Delilleriniz varmi ? varsa ortaya sunun, bizde cevaplayalim. Hangi imamlarimizin kirklar hakkinda bir yorumu vardir ? Bu kirk kisinin isimlerini sayabilirmisiniz ? 12 Imamlarmi üstün yoksa Nedi-ü belirsiz kirk kisimi ? Hangi imamlarimiz Cem yapip Semah dönmüs ? Hangi imamlarimizdan biri Semah dönmeyi emretmis ? Bu Sorularimiza Sacma demeden evel önce bir mantiginizla düsünün ve sonra yorum yazin derim . ayrica Bizler Aleviligi Bektasi olan Izzettin efendiden degil 12 Imamlardan ögrenmeliyiz.
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
AleviCaferi
Mesajlar: 461
Kayıt: 27 Oca 2007, 22:13

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen AleviCaferi »

bu kırklar cemini yıllar önce izzettin doğan dede fethullah gülene sormuştu kırklar cemi var mı diye.
Koskocaman Izzettin Dogan kendisi bilmiyormu da Feto'ya soruyor? Hem Feto onaylasa n'olur onaylamasa n'olur???
şimdi bugün alevilerin büyük çoğunluğu kırklar cemine inanır
Oof... yine "cogunluk." Hz.Ali ne demis: "Az olun hak olun"
Ayrica, olana degil olmasi gerekene bakmalisin.
Resim

"Benim soyumdan gelenler değil, benim izimden gidenler bendendir" Hz.Ali(AS)
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen alone_man »

umitaktas yazdı:sayın alevisesi yetkilileri verdiğiniz bilgiler yanıltıcıdırı. kırklar cemine masal demişsiniz. Allah aşkına sizin ehlibeyt düşmanı sünnilerden ne farkınız var. bu kırklar cemini yıllar önce izzettin doğan dede fethullah gülene sormuştu kırklar cemi var mı diye. o da kırklar ceminin var olduğunu semahın var olduğunu söylemiştir. şimdi bugün alevilerin büyük çoğunluğu kırklar cemine inanır. sizin bu şekilde başlık açmanız tamamen dezenformasyona yöneliktir.
kırkların masal oldunu anlamayan birisiyle aleviliği nasıl tartışacaz?
fetullahın fermanına inanan birisiyle nasıl konuşcaz? bunca cahilliğine karşın
birde bizi dezenformasyonla suçlamazmı
sabır ver Ya Rabbi
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen Ali »

Halil nickli biri yorumlara yazmış buraya aktarıyyorum


Birçok yerde sünnilerin, Şiilerin Alevilerin semahına laf attıklarını, Peygamber Semah mı dönmüştü? Diye hakaret etmelerine tanık olmuşsunuzdur… Bir kısım aymazlar ise Semahı bir oyun folklör sanmaktadır.. Oysa Semah’ı bütün Peygamberler döndüğü gibi, 18 Bin Alemin Hakk’a yönelişidir..

Sözlerimize Kur’an-ı Kerim’in Sad Suresiyle devam edelim:

“…17- Isbir ala ma yekulune veskür abdena davude zel eyd innehu evvab

18. İnna sehharnel cibale meahu yüsebbıhne bil aşiyyi vel işrak

19. Vettayra mahşurah küllül lehu evvab ..”

SAD SURESİ 17-19

“…17-Şimdi sen onların dediklerine sabret de güçlü kulumuz Davud’u an! Çünkü o evvab idi.

18. Biz dağları onun emrine vermiştik, akşam ve işrak vakti onunlar birlikte tesbih ederlerdi.

19. Kuşları da toplu olarak (onun emrine vermiştik ). Hepsi onun için terci yapardı.(ona uyarak ahenkle içli zikir ve tesbih ederlerdi)..”

Kur’an bize Birçok ayetinde Hz.Muhammed’in
Hz.Eyyüb’ün,Hz.Süleyman’ın,Hz.Davud’un ‘’Evvab’’ olduklarını bildiriyor.. Peki “evvab” Kelimesi ne demektir?

Bu Bağlamda Evvab kelimesi; Evb kökünden gelir…Evb ise; ’dönüşün bir çeşidi, iradeye bağlı olan kısmı demektir.

Bu kökten gelen Evvab kelimesi ise (1);

a)Günahlarından pişman olup çokça dönen ve çokça istiğfar eden.

b)Allah’a tefekkürüyle çokça dönen,çokça yönelen

c)Allah’ın dışındaki varlıklara yönelirken heva heveslerine uymaktan çokça dönen

d)Allah’dan başkasını kabullenmeyen,Allah’ın dışındaki her şeyden,kesinlikle el etek çeken demektir.

Örneklemelerden de göreceğimiz gibi ‘’evvab’’ kelimesi genel manada ‘’dönmek’’ anlamındadır. Nitekim, Fahruddin Er Razi Tefsir-i Kebirde’’ “Evvab” , Allah’a çok dönen tövbekardır.’’ diyor.

Günümüz Kuran meallerinde,’’yönelmek’’ olarak çevrilişi asıl manasından uzaklaşma sapma göze çarpmaktadır..

Oysa Arapça da ‘’Yönelmek’’ kelimesini ifade etmek için, ‘’Enibü’’ kelimesi kullanılır.Keza,Zumer suresi 54.ayetde ‘’Enibü’’ kelimesi ‘’yönelmek’’ olarak kullanılmıştır.

Zümer suresi 54.ayetin Latin alfebeyle Arapça yazılışı şöyledir,

“…Ve enibü ila Rabbikum ve eslimu lehu min kalbi ey yetiyekumul azabu summe la tunsarün..’’

Türkçe meali ise ’’Size azap gelip çatmadan.Rabbinize (Enibü)yönelin ve O’na teslim olun,yoksa size yardım edilmez’’

Her iki ayet üzerinde açıkça görüleceği gibi Kur’an yönelmek ve dönmek ifadelerini ayrı kelimelerle ifade etmiştir. Bu bağlamda, Yani Enibü kelimesi yönelmek…Evvab kelimesi ise genel manası itibariyle dönmek anlamını taşır.

Evvab kelimesinin özüne sadık kaldığımızda,Hz.Muhammed’in Hz.Davud’un,Hz.Süleyman’ın Hz.Eyyüb’ün de Allah aşkı ile döndükleri İslam’ın yüce kitabı Kuran’da açık şekilde belirtilmiştir.

Sad suresi 17,18,19. ayetlerde Hz.Muhammed efendimize Davud peygamber örnek olarak verilmiş ve kendisinin Allah aşkıyla çokça döndüğü belirtilmiştir.

Hatta kuşların da bu semaha eşlik ettikleri belirtilmiştir.Hz.Davud’un ibadet ederken Rebab kullandığını göz önünde bulundurursak semah döndüğü daha net biçimde ortaya çıkacaktır.

Bu Bağlamda Sad Suresini ( 17-19) yapılan açıklamlar eşliğinde şu şekilde tercüme etmek daha doğru olacaktır.

“…Onların dediklerine sabret ve güçlerin sahibi kulumuz Davud’u hatırla.Şüphesiz o (Rabbi için)çokça dönendi.. Gerçekten biz dağlara boyun eğdirdik.Akşam ve sabah onunla tesbih ederlerdi. Kuşlar da onunla birlikte toplu olarak dönücülerdendi..’’

Yüce Allah,Hz.Muhammed’e sıkıntılarından kurtulmak için Allah aşkıyla dönmesini buyuruyor.Sıkıntılardan kurtulmanın yolunun dönmek yani semah olduğunu vurguluyor.

Nitekim; Seyyid Nizamoğlunun şu nefesi dertlerden kurtulmak içinde semah dönüldüğünün en güzel örneklerindendir.

‘..Bir dertliyim derdim vardır.Ya ben nice dönmeyeyim..’

Nitekim Yüce Allah Sad Suresi 30. Ayette, Hz.Süleyman’ın Allah aşkıyla döndüğünü şöyle belirtmektedir:

“.. Ve vehebna li davude süleyman nı’mel abdinnehu evvab..”

“..Davud’a Süleyman’a da bahşettik.(O) ne güzel kuldu şüphesiz o, çokça (Semah) dönendi..”

Yine yüce kitabımız Kuran’da Sad suresinin 44.ayetinde Hz.Eyyüb peygamberinde Semah döndüğünü,belirtmekte.

“…Ve huz biyedike dığsen fadrib bihu ve la tahnes inna vecednahü sabira nı’ mel abd innehu evvab

‘’…O ne güzel,ne şerefli bir kuldur ki,daima Allah için döner daima O’na sığınırdı..”

Görüleceği gibi Kuran’da bir çok peygamberin Allah aşkıyla semah döndükleri belirtilmekte.Yine Sad suresi 49.ayetde semahın tarifi şöyle yapılmata;’

“…Bu bir zikirdir.Ve muhakkak ki takva sahipleri için sığınakların en güzeli vardır..’

Bakınız aynı surenin 50.ayeti bu zikir ehlinin yerini nasıl tarif etmekte.

“..Kapıları onlara açılmış adn cennetleri vardır…”

Adn cenettinin anlamı ise;Allah’ın zatına ulaşanlar değil bunun çok ötesinde,Allah’ın zatını kalp gözüyle görebilenlerdir.Yani Alevi-İslam inancındaki Fenafillah makamıdır,

vahdeti vücudun en son evresi Hakk ile Hak olmadır.

Mevlana hazretlerinin buyurduğu gibi ‘O’nun zatına yapışmaktır.’

Alevi-İslam inancında,Allah görünmeyen değildir.Allah görünendir fakat Allah’ı sadece kalp gözü açılmış olanlar görür,yani zikir ehli olanlar…

Hz.İmam Muhammed Bakır Allah’ın uzak veya görünmeyen olmasını şöyle anlatıyor.

‘’….Ey Cabir,inanmayanlar için Allah uzak ve güçtür.İnananlar içinse yakın ve kolaydır.Çünkü inananlar varlığa inançsızlar ise yokluğa tanıklık ediyorlar.

Yokluğa hangi yönden taparsan kabul edilmez ve yoklukta hiçbir ibadet kabul görmez.Yüce Allah’ın buyurduğu gibi ‘Kafirlerin tövbeleri kabul edilmez’Ey Cabir bizim yoklukta yerimiz yoktur ve açıklamasını yaptığımız Allah’dan başkasını görmüyoruz….’’

Hz.İmam Ali ise ‘Görmediğim Allah’a tapmam’ buyurmuştur.

İşte Semah Allah’ı özünde hissedenlerin ibadetidir.Allah’dan başka hiçbir şeyin olmadığını bilenlerin ibadetidir.Birileri her ne kadar ‘Semah İslami ve Kurani değildir’ desede güneş balçıkla sıvanmıyor.Semah döndü diye,Mansurlar,Nesimiler,Pir Sultan Abdallar asıldı.

Fakat gelin görün ki Bütün evren semah dönüyor.Haydi yobazlar durmayın gücünüz yetiyorsa Kainatı Güneş’i Ay’ı da söndürün! Şu Bir gerçekki Semah Kainatın ortak ibadetidir… Yıldızlardan galaksilerden tutunda en küçük Atomun yapısına kadar semah dönülmektedir…

Allah Eyvallah

KAYNAKÇA:

1- Tebyünü’l Kur’an,Hakkı Yılmaz cilt 2 syf 417-418

2- Fahruddin Er Razi, Tefsir-i Kebir,

3- Kadir Tuncer, “Semâh Nedir?” erenler forum, makale.
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen Ali »

Ali yazdı:Halil nickli biri yorumlara yazmış buraya aktarıyyorum


Birçok yerde sünnilerin, Şiilerin Alevilerin semahına laf attıklarını, Peygamber Semah mı dönmüştü? Diye hakaret etmelerine tanık olmuşsunuzdur… Bir kısım aymazlar ise Semahı bir oyun folklör sanmaktadır.. Oysa Semah’ı bütün Peygamberler döndüğü gibi, 18 Bin Alemin Hakk’a yönelişidir..
.

bu bilgiyi 12 imamlardan ve onlardan bize gelen kaynaklarda neden bulamıyoruz? düşündünmü?
1.ihtimal 12 imamlar bu bilgiyi bilmiyordu (mümkünmü?)
2.İhtimal bu uydurma bir bilgidir

hangisi? biraz akıllı olan bilir
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen Ali »

Ali yazdı:

KAYNAKÇA:

1- Tebyünü’l Kur’an,Hakkı Yılmaz cilt 2 syf 417-418

2- Fahruddin Er Razi, Tefsir-i Kebir,

3- Kadir Tuncer, “Semâh Nedir?” erenler forum, makale.

şimdi sen bize semahı sünni kaynaklarıylamı kanıtlamış oluyorsunm bu kaynakların sünni kaynağı olduğunu biliyormusun?
semahı 12 imam kaynaklarıyla kanıtlama sorunumu çekiyorsun? ayrıca bunları bile çarpıttığının farkındamısın?
bir yalan belki bin yıl yaşayabilir ama eninde sonunda yalan olduğu ortaya çıkar
bugün işte o gündür
siz siyonist sebatayist bektaşi etkisi altında kalanlar
artık semahı alevilere ibadet diye yutturamayacaksınız?
basit bir oyundur kültürdür ve her yerde oynanacaktır ister seyret ister seyretme
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen Hasan Akça »

fatih erdem nickli şahsın ziyaretçi defterine yazdığı yazıyı bu bölüme aktarıyorum



KIRKLAR MECLİSİ
Alevîler, kendilerini Naci ile Naciye’den gelmiş sayarlar. Naci-Naciye soyu, Şit peygamberin soyundandır.
İslâm kaynaklarına göre Mirac, 610 yılında gerçekleşmiştir.
Alevî izahındaki Mirac ise şöyle anlatılır:
Peygamber, miracın üst katlarında aslan ile karşılaşır ve Allah’a ulaşabilmek için yolunu kesen aslana peygamberlik mührü olan yüzüğünü verir.. Yukarı çıktığında Allah, peygambere doksanbin kelâm öğretir. Aslan; perde açılınca Ali olarak ve parmağında yüzükle karşısına çıkar. PEYGAMBER ŞÖYLE DER: “DOĞDUĞUNU GÖRMESEYDİM Allah OLDUĞUNA İNANIRDIM”. Peygamber; aşağıya inerken de bir kapıdan sesler duyar, içeriye girmek ister. İçerden “kimsin” denilir. “Allah’ın resulüyüm” der. “BİZE RESUL LÂZIM DEĞİL; SEN GİT, KENDİ ÜMMETİNE RESULLÜK ET” cevabını alır. İKİNCİ SEFERDE DE aynı şey olur, İÇERİ ALINMAZ. Üçüncüsünde “fukarayım” deyince kapı açılır. Muhammet Mustafa’nın peygamberlik mührü elinden alınıyor, doksanbin kelâm kendisine TANRISAL ALİ tarafından öğretiliyor. KIRKLARIN MECLİSİNE DE PEYGAMBER(resul ) OLARAK ALINMIYOR. RESULLÜĞÜ KABUL GÖRMÜYOR. ALİ, ONDAN ÜSTÜN bir konumda ve TANRI OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR. Yer
gösteriliyor, geçip oturuyor. İçerideki kişilere peygamber soruyor; “siz kimsiniz, kimlerdensiniz, size kim derler”? Kırklardan biri de şu cevabı veriyor: “Bize kırklar denir. Kırkımız birimiz, birimiz kırkımız”. Peygamber sayıyor, otuz dokuz kişi; bir kişi eksik! “Salman dışarda, bize lokma getirmeye gitti” deniliyor. Peygamber merakla yine soruyor: “Neden kırkınız biriniz, biriniz kırkınız oluyor, onu anlayamadım.”. O sırada kırkların başı olan Ali; ameliyat aleti olan neşteri çıkartıyor ve kolunu kesiyor. Otuzdokuzundan kan akıyor; dışardaki Salman’ın kanı ise pencereden veya çatıdan aşağı damlıyor. Zaten o sırada Salman da kolu sarılı olarak elinde bir üzüm tanesiyle içeri giriyor. Bu ÜZÜM TANESİNİN PAYLAŞTIRILMASI GÖREVİ PEYGAMBERE VERİLİYOR; AMA PAY EDEMİYOR. Salman, peygamberin elinden alıp eziyor; ezilip suyu çıkan ve ŞARAP HÂLİNE GELEN ÜZÜMÜ -KIRKLARDAN BİRİNİN- DUDAĞINA DEĞDİRMESİYLE KIRKI BİRDEN MEST OLUYOR. Çünkü kırkı bir, biri kırk; aynı anda hepsi hareket halinde bir bütün. Sonra ÜRYAN BÜRYAN YANİ ÇIPLAK OLARAK SEMAHA DURUYORLAR. Semah esnasında peygamberin sarığı yere düşüyor; sarık kırk parçaya ayrılıp bele kemer olarak bağlanıyor.
Cafer-i Tayyar; “ey resulullahım! Bu sözü senden duymayı o kadar çok istiyordum ki” der ve dönmeye başlar. Mescitte Peygamberin manevî evlâdı Zeyd de vardır ve döner ona; ”ey Zeyd! Seni de o kadar çok seviyorum ki erkek evlâdım olmadığına üzülmüyorum”. Zeyd; yerinden fırlar, kendinden geçerek o da dönmeye başlar. Sonra Hz. İmam Ali için de “Ya Ali! Sen zaten benim kanım ve canımsın” der ve İmam Ali de dönenlere katılır. Hz. Muhammed duygulanır, bu sevinç karşısında gözyaşlarına hâkim olamaz. Ve ileride gerçekten uğruna canlarını ve mallarını feda eden bu insanların kendinden geçip dönmesine hüzünlenir ve duygulanır…
Hz. Muhammet tanrıyı ziyaretten döndükten sonra, gerçek hayatta 40′lar Meclisi denilen bir toplantıya katılmak ister. Muhammet, 40′lar meclisine girmek için kapıyı çalar ve peygamber olduğunu söyler. “Git, peygamberliğini ümmetine göster” denilir. Ve içeriye alınmaz, birkaç defa dener; sonra “ben de fakir bir kulum, sizden biriyim” deyince içeriye alınır. Yani bu meclise isteyen herkes giremez; rütbesini, malını mülkünü defterden silmesi gerekir ve oraya girmek için gönülden istekli ve ısrarlı olmak gerekir. Muhammet, Kırklar Cem’ine girince oradakilere kim olduklarını, büyüğün küçüğün hangileri olduğunu sorar. “Bize Kırklar derler, bizim küçüğümüz de büyüğümüz de uludur” cevabını alır. Muhammet sayar bakar, kadın erkek 39 kişi, “biriniz nerede” der. “O dışarıda görevdedir” derler. Muhammet, ispat ister. Birisi Ha. Ali’nin koluna bir bıçak vurur, hepsinin kolundan kan akar, bir damla kan da çatıdan içeri düşer. Ali’nin kolu sarılınca diğerlerinden dökülen kan da durur. Buradaki mesaj, Cem’de kadın-erkek herkesin eşit ve aynı seviyede olduğudur. Canlardan birisinin acısı, herkesin acısıdır; birisinin acısı sarılınca hepsinin acısı durur. Ortaya bir üzüm tanesi getirilir, Muhammet’ten bunu 40 kişiye paylaştırması istenir. Muhammet zor durumda kalır ve Hak’tan yardım ister, üzüm tanesi ezilip serbest edilir, buna kırk kişi banıp serhoş olup semaha kalkarlar. Burada verilen önemli mesaj, bilmediğini sorup öğrenmektir, var olanı eşitçe paylaşmak, hakkına düşene razı ve beraber mutlu olmaktır. Semah dönerken Muhammet’in başındaki sarık düşer ve 40 parça olur; Kırklar bu parçaları bellerine bağlarlar, Muhammet 40′lara pîrlerini sorar: “Pirimiz Ali, rehberimiz Cebrail’dir” cevabını alır. Muhammet Ha. Ali’nin yanına gelir; (rüyasında), tanrı katına çıkmak isterken önüne çıkıp onu engelleyen bir aslanın ağzına verdiği ve ancak o zaman yoluna devam edebildiği peygamberlik yüzüğünü Ha. Ali’nin parmağında görür. Ve RÜYASINDA GÖRDÜĞÜ TANRININ YÜZÜNÜ VE SESİNİ HA. ALİ’YE BENZETİR. Orada Ali’nin kendinden ayrıcalıklı olduğunu görür ve Ali” ye niyaz eder.
**************************************************
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Arslanoğlu’nun “Alevilikte Temel İnanç Unsurları Ve Pratikler” adlı kitabındaki bilgi ise şöyledir:
Kırklar kültü, Alevîliğin en temel inançlarından birisi sayılmaktadır. Gerek Sünnîlerdeki ve gerekse Alevîlerdeki ibadetin temeli buraya dayanır. Sünnîlere göre 5 vakit namaz, Miraçta farz kılınmış ve bu Hz. Muhammed’e bildirilmiştir. Alevîlere göre de cem törenleri, Hz. Muhammed’in Miraçtan döndükten sonra kırklar adı verilen ruhani bir meclise uğraması ve orada bulunan kişilerle olan ilişki ve konuşmalarına dayanır ve her cem töreni bu olayın bir çeşit anılması, canlandırılması ve ruhsal olarak yeniden yaşanmasıdır. Olay şöyle gelişmiştir:
Hz. Muhammed Mustafa, Sidretül Münteha’dan dünyaya döndüğü zaman, Kırklar Ceminin kapısına geldi ve o sırada gaipten bir ses işitti: “Habibim, o meclise dahil ol.”
Orada 39 kişi bulunuyordu, içeri girmek üzere kapıyı çaldı. “Kimsin” diye sordular. ”Ben peygamberim” dedi, ”Bizim yanımızda peygamberin yeri yoktur” dediler. “Ben Muhammed’im” dedi, yine “Biz Muhammed’i tanımayız” dediler, çünkü bu sözlerde hep “benlik” söz konusu ediliyordu. O sırada Cebrail gökten indi ve Allahü Taala’dan bir mesaj getirdi: “Habibim, bencilliği bırak ve gönlünü türab et.” En son “Ben fukara-i miskinim” dedi, bunun üzerine kendisini içeriye aldılar. “Siz kimsiniz” diye sordu. “Biz kırklarız” dediler. “Ben sizin kırklar olduğunuzu nereden bilirim” dedi. Bunun üzerine “ Biz kırklarız; birimiz hepimiz, hepimiz birimizdir. Birimizin kolundan kan aksa hepimizden akar” dediler. Hz. Ali; koluna bir neşter vurdu, gerçekten hepsinin kolundan kan akmaya başladı. Bir damla da tavandan damladı, bu orada bulunmayan ve Sidretül Münteha’da Hz. Muhammed’e verilen üzümü keşküle(poşete) koyan Selman’ın kanı idi. Selman-ı Farisi, o meclise katıldıktan sonra Peygamberimiz onun getirdiği üzümden bir tanesini parmağıyla sıkıp bir maşrapa üzüm suyu meydana getirerek peygamberlik mucizesini gösterdi. Kırkların hepsi bu üzüm suyundan içerek kendilerinden geçtiler ve bunun manevi sarhoşluğu ile ayağa kalkıp dönmeye başladılar. İşte cem törenlerde içilen dem ve dönülen semah buna dayanmaktadır(Kuzukıran,23.4.98). Hz. Muhammed de kırklarla birlikte semah dönerken abası yere düştü ve bunu kırk parçaya böldüler ve bellerine bağladılar. Buna kemerbest denildi. Tarikata girenlere kemerbest bağlanması buradan gelir(Er,1996:39)
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen Hasan Akça »

fatih erdem nickli kişinin ziyaretçi defterine yazdığı yazıdan alıntıdır



Bu yazıya neden kimse yorum yapmamış; inanılır gibi değil!
Alevî olsun olmasın, bütün müslümanların -takkesini önüne koyup- düşünmeleri gereken bir konudur.
Hakikaten masal -ama saçmasapan bir masal- olan kırklar cemine Alevîler nasıl olur da inanırlar diye şaşırırdım. İnanmayanlar da varmış ki içlerinden birisi, bu yazıyı kaleme almış. Kendisinin Alevî olduğunu Diyanet’e filan çatmasından anladım. Yani kırklar cemi, semah gibi inanış ve toplantıların Alevîlikte olmadığını; aslında namaz, oruç, zekât vd. ibadetlerin olduğunu alevîlere hatırlatıp kabul ettirmek için Alevî kılığına bürünmüş bir Sünnînin yazmadığını anlamış oldum. Tabii bu arada Caferî olma ihtimali de var ve Alevîleri Caferîliğe çekme çabası var mıdır Allahu Teâlâ bilir!
Alevî, Bektaşî, Caferî, Mevlevî gibi anlayış sahiplerinin aralarına girip Hazreti Ali’ye (Radıyallahu Anh) -HÂŞÂ- Allah diyecek kadar sapık fikirlere gark eden Hristiyan, Yahûdî, Hindu, Şaman vb. kökenli kişilere dikkat!
Bir ve benzersiz olan Allah’a emanet olunuz!
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Kırklar Cemi Masalı

Mesaj gönderen ali muhsin »

bu gibi kisilere Dikkat edilmesi gerekir ,böyle Kendini bilmezler gün olur Alevi, diger gün Sünni kilifina girip Halk arasinda Tefrik cikarmak isteyen kisilerdir ! Yazilarina baktigimizda aynen Suudi Vahabi Müftüleri gibi aciklamalari vardir. Bu Münafik taifeleri Alevilerin uyanmamasi icin Alevileri Siilikten Caferilikten koparip carpik bir yola sürüklemek istedikleri aciktir . Bu gibi Satilmis kisiler Alevileri parcalamak icin tüm Seytani hünerlerini ortaya koyup Alevileride Morfinleme arzusundalardir .Kirklar Cemi masali konusudna ise hic bir delil ve kaynaga dayanmadan Alevileri bunun gibi binbir gece masallariyla avutmak ve oyalamak istedikleride görülüyor .Bunlar Alevilerin uyanmasindan korktuklari icin tüm Enerjilerinide Vahabi Usulerine göre Aleviligi Caferilikten Siilikten ayirma cabasindalar ! Ama Enerjilerinide bosuna harcamaktalar zira Alevilerin uyanisi hizla devam ediyor ve bu hizi artik kimse durduramaz !! Artik Muaviye zihniyetinin gemisinin yavas yavas battigini görüyoruz ,batan gemiden ise önce fareler kacar derler !
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Cevapla

“Kırklar Cemi Masalı” sayfasına dön