Anadolu Aleviliği Masalı

Baskoylu
Mesajlar: 21
Kayıt: 18 Tem 2012, 08:03

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen Baskoylu »

Saygideger Canlar
Umarim asagidaki yaziyi sizler ve efendileriniz olan Izzettin Dogan - Fetullah hocaniz okur,
belki sizin aklin yolu ile verecek cevaplariniz olmaz.
Yobaz efendilerinizin varmidir bilmem.
Yobaz Islamin bir kolu olan Sii/ Cafferi Mezsebini Alevilik olarak tanimlamaniza veya oyle gormeye calismaniza verilecek en guzel ve anlamli cevaptir...

Alevilik : İnsanlığın doğuşundan beri gelen ve menzil nerede bilinmez ama menzile kadar gidecek olan kadim bir yoldur. Bu ne demek? Alevilikte yaradılış yoktur doğuş vardır. Doğuş ilk ne zaman olmuştur? Alevi öğretisi buna cevap veremez. Çünkü bu bilimin işidir. Fakat insanlık tarihini güruhu Naci Naciye ile yani doğuşla başlatır. Neden Adem ile Havva değil? Çünkü Adem inanç söylencesine göre, çamurdan yaratılmıştır, Havva kaburgasından ve şeytan vardır hikayesinde. Oysa Alevilikte şeytana yer yoktur. Nereden biliyoruz? Şeytan kötülüğün aldatmacanın simgesidir. Kötülük ve aldatmacanın yolumuzda yeri yoktur. Şeytan ikiliğin simgesidir. Alevilikte ikiliğe yer yoktur. O yüzden Cemlere şeytan, herkes giremez. Cemde sorgu sual vardır. Hakk yolundan çıkanlara hesap sorulur. Şeytan insanları yoldan çıkarmak için vardır. Yoldan çıktım şeytana uydum Alevilikte yoktur. Çünkü akıl devreye girer. Yol öğretisi devreye girer. “Hakk Erenlerinin ise dini ve mezhebi yoktur. Yol vardır. Yol din değildir. Hakk Erenlerinin Yol’u Allah’a bağlı değildir. Hakk Erenlerinin Yol’u Hakk’a bağlıdır. Hakk Yol’unda dinin ne işi var? Hakk Erenlerinin Yol’unda Şeytan’ın ne işi var? Hakk Erenlerinin Yol’unda doğruluk vardır. Yani doğruluk Hakk’tır”
Doğru, iyi, güzel, gerçek olan haktır. Hakk yolunda yürümekle sorumlusundur. “Hakk, evrenin hakimi doğrudur. Hakk ikrardır”. . (eğilip doğrulmak ile, aç kalmakla, iki yardım etmekle olmuyor) Rızalık razılık öğretisi bireylerin birbirinden razı gelmesi ve rızalık vermesini şart koşar. Bu ne demek kişinin hem kendini hem de toplum içindeki bireyleri denetlemesi demek kötü birine razılık verebilir miyiz? Her zaman yazıp söylerim. Aleviliğin nerden geldiği, tarihsel köklerinin, ne olmadığının zerre kadar önemi yok. Çok basit gibi görünen yol öğretisinin özün dışa yansıması olan sözlerini yani felsefesinin derinliğini doğru kavramak gerekir. Bunun içinde öncelikle bize verilmiş öğretilmiş değerleri kendi içimizde yıkmalıyız. Araştırmalıyız. Araştırmalarımızı, okuduklarımızı yaşam kültürümüzle karşılaştırmalıyız velhasıl sentez-analiz sentez doğruları alıp yanlışları atabilmeliyiz. Alevi yaşam zor zanaattır. Herkesin harcı değildir. Mangal gibi yürek ister. Bu yüzden Alevilikte yola çağrı yoktur, yola duruş vardır. Kendisine güvenen, gönülden yürekten yolu yürümek isteyenler, ikrar verip, talip olup, yola dururlar.
Aleviliğin doğuş ve birlik yol öğretisi çok doğru kavranılmalı. Yolun özü ve temelidir. Neden Irk,millet, din, inanç-inançsızlık, cins ayrımı yok ? Neden 72 millete aynı nazarda bakarız. Yine söylenceye göre neden eşit.? Neden kırklar cemi büyüğümüz, küçüğümüz bir. Neden sadece insan? Neden bir gömlekte ikiliği, birbirini yemeyi kabul etmez. Yolumuzun temeli üzerine oturmayan hiçbir görüş teori yaşam biçimi alevi öğretisinde uzun süreli olamaz. Popülist ve geçici olmaktan öteye gitmez.

Alevilik binlerce kültür ırmağının oluşturduğu ummandır. Hiç bir şey gökten zembille aniden inmedi. Toplumsal ekonomik-sosyal, kültürel değişim ve gelişmeler yaşayarak bugünkü yaşadığımız konumdayız. Yaşadığımız evrende toplumların, insanların birbirlerini etkiledikleri, etkilendiklerini kendilerini değiştirip, dönüştürdüklerini, daha doğru ve daha gerçekçi , daha derin bilgi donanımlarına sahip olmak için çaba sarf ettikleri doğru değil midir? Alevilik dogmatik değil yenilikçi, ilerici, değişim ve dönüşümcüdür. Alevilik insanlığın doğuşundan beri var olan tüm kültürlerden iyi, güzel, doğru, hak ne varsa kendisine katmasını bilmiştir. Farklı kültürler ırmak ise kendisinin umman oluşu bu özelliğinden kaynaklanmıştır. Alevilik farklılıkları zenginlik olarak görür 72 millete aynı nazarda bakmasının dil ırk din ayırımı yapmamasının temelini oluşturur. Bu aynı zamanda bir arada birlikte insanca yaşamanın da zeminidir. Hangi kültür vardır ki eskinin bağrında kendisini geliştirip, yeni kendisini yaratmamıştır. Hepimiz biliyoruz kitaplı 4 din birbirinin devamı ve birbirinden esinlenmiştir. Kim diyebilir Yahudiler Hıristiyan’dı geçmişte, yada Hıristiyanlar Müslüman’dı.. Aleviliğin kökleri ortaklaşa toplum biçimine kadar iner. Ana kültü, bilinen anaerkil toplumsal yapıdan gelmektedir. Çok eski ve köklü bir inanışı temsil eden kendilerini yenileyerek sınıflı toplum biçimine karşı sınıfsız, ortaklaşa toplum kurmaya ve yaşatmaya çalışanların kültürüdür. Alevilik=Aleviliktir. Kendisine özgü ve kendisi için bir yoldur, farklıdır. Bu farklılığı kabul etmek gerekir. Hiçbir elbiseye sığmayacak kadar üryandır. Demdir, deryadır.

Alevilik; Bilimin rehberliğinden insandan yana duruştur. Bir yaşam biçimidir. Alevilik hiç bir inancın yada ideolojinin ne bir uzantısıdır, nede zenginliğidir. Kendine özgü, kendisi için bir yoldur. İnsanlık tarihinden beri var olmuştur ve var olacaktır. Bu süreçte gelişen tüm olayları, olguları kendi felsefesine göre yorumlamıştır. Hiç bir inancı ve gelişmeyi reddetmemiştir. Yaşanan, tüm bilinen tarihsel gelişmelerde de hak ve haktan yana taraf olmuştur. Nerde duracağını bilmiştir. Aleviliğin insandan ve haktan yana duruşu, olmazsa olmaz koşullarında biridir. İslam coğrafyasında da yaşanan olaylarda inançsal bazda olmasa da, siyasal bazda taraf olmuştur. Alevilik; Ne Musa’yı, ne İsa’yı, ne de Hz Muhammedi dışlamıştır. (Hz. Ali, Hz.Fatma ve Hz. Hüseyni) gönüllerine mihman eylemiştir. Ama hiç bir zaman, gidip, onların içine de girmemiştir. Bu yüzden de başımıza gelmedik kalmamıştır. Dünyayı açıklaması bilimden yanadır. Alevilik Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır derken; kendisini bilimin rehberi değil, bilimin kendisine rehber edindiğini açık ve net şekilde ortaya koymuştur. Bizler insanlığın var oluş tarihinden itibaren: Bilimin rehberliğinde insan ve insanlıktan yana duruşu olan, tavrı olan herkese sahip çıkıp gönlümüze mihman eyleyeceğiz. Bu demek değildir ki, onunla aynı inanç sistemi yada ideolojide olacağız. Bu konuda alevi felsefesi yeterince derindir ve kendine özgüdür. Başka oluşumlarda aramaya gerek yok, ne ararsan kendinde aranın geniş ve derin anlamlarından biride budur. Yaklaşık son 15 yıldır sürdürülen öze dönüş çabaları da kendimiz olmak içindir. Kendimizi orda, burada ifade etmek için değil, onu hep yaptık zaten. Bu anlamda kendi (alevi) felsefesinin derinliğini göremeyenler yada Aleviliğin ürettiği felsefeyi yanlış ve yanlı okuma açıları, alevi felsefe tarihini de sorunlu bir hale getirmiştir. Bugün bizlerin en çok yapması gereken kendimize verili öğretilmiş değerleri bir tarafa bırakıp kendi felsefemizi anlamaya çalışmak ve kendimiz olabilmektir. Alevilik hiç bir inancın ideolojinin zenginliği değildir. Alevilik sonsuz ve sınırsız bilgi birikimiyle, yaşamı sorgulamak yargılamak yorumlamak, yoğurmaktır. Bilimin rehberliğinde, Hakkın, insanlığın yanında taraf olmak, durmaktır. Nerede duracağını bilmektir.
Alevilik sözün bittiği yerde başlar. Sadece yaşanır yol yürünmek içindir, sadece yürünür.

Alevilik; Sevgi dini, Erdem okulu, Evrensel değerler bütünüdür. Sevgi mayamızdır. İçine sevgi katılmamışsa, maya bozuktur. Bencildir. Dildeki nefret, kin düşmanlık, özdeki bencilliğin dışa vurumu.. dildeki muhabbet, aşk, dostluk, özdeki özge canlılığın dışa vurumudur. Sevgi insanlığın özlemi, rızalığın, razılığın, rıza kentinin anahtarı... Yar aşkı, hak aşkı, yol aşkı bu üçleme çok önemlidir. Alevilikte evlilikler bu yüzden ikrar üzerinedir. Kadın ve erkek aşkın iki halidir. Bedeni aşıp ruha varırlarsa, bir olurlar. (Yine ikilik yok cins ayırımı yok, birlik var) Yar aşkını üretmek ve yaratmak gerekir. Hak aşkı, yar aşkının ürünü çocuktur. “Şer Havva’dır, Hayır ise Adem’dir. Adem Hayır’dır ama Havva’nın koynundadır. Bu yüzden Hayır lekelidir. Şer’in koynundaki Hayır’dan hayır gelir mi? Evrenin hakimi Hakk’tır. Hakk İkrar ve İman’dır. Hakk Erenleri ikrar ve imanı bilirler, Hayır ve Şer ile işleri yoktur. İkrar ve İman birdir, bir gömlektedir. Hakk hakikattir, hakikat doğruluktur ve halkımızın kalbinde bir noktadır. Nokta Hakk’tır. Hakk Erenlerinin yolunda, evlilikte kadın ve erkek birbirine ikrar verir. Yol’a alınırken de ikrar vardır.” Yazdıkça , yaşadığımız evrende Aleviliğin ne denli zor bir yol olduğunu daha net ve açık bir şekilde görüyoruz değil mi? İkrar vermek şerri kendine uğratmayacağına dair yemin etmek, söz vermek ve sözünden dönmemektir. Ancak insan sevdiği zaman şerden uzak durur. Ancak sevgi bencilliğin düşmanı, özge canlılığın dostudur. Evreni doğayı insanı sevmek. Tüm ilişki ağını sevgi üzerine kurmak... Bugün sosyolojik, psikolojik tüm sosyal bilimler ispatlamıştır ki sevgi ile büyüyen çocukların toplumsal düzendeki pozitifliğini, bu konuda daha çok ne yazılabilir ki? Sadece derin ve geniş düşündüğümüzde erdem okulu, daha yaşamın ilk ve her saniyesinde başlıyor. Ceninin mayası sevgidir. Kamil insan olma, Bireyin kendini geliştirmesi, yenilemesi, bilgi ile donanması, Hamdım-piştim-yandım kamil insana giden yolun süreçleri…Kamil insanlar topluğundan oluşan rıza kenti düşü, her daim canlıdır. Merkezine insanı alan ve etrafındaki her şeyi insana göre şekillendiren insanın ve doğanın yüreğine sığınma kültürüdür. Aşk ideallere doğaya ve insanlığa tutkuyla bağlanmaktır, tutkuyla sevmektir. Evrendeki tüm güzellikleri hissedip yaşamaktır. Yaşatmaktır. Sevgi bizim dinimiz başka dine inanmayız. Erdem evrensel değerleri sahiplenmek, savunmak ve yaşama geçirmektir. Yolumuz sevgi, aşk yolu, hak yolu. Sevgi rıza kentinin anahtarıdır.

Alevilik; Hukuk, sosyal yaşam, Adil, Eşitlikçi, Paylaşımcı, Kardeşçe, Özgür ve Barışçıldır. Kırklar cemi söylencesini doğru kavramak gerekir. İnsanlar arasındaki adının önüne getirilen her türlü unvan ve sıfat yoktur. Hak olarak büyüğümüz, küçüğümüz yoktur hepimiz biriz, hepimiz eşitiz. Nerede birimizin canı yansa hepimizin canı yanar Ustalık, üstünlük bilgidedir; bilginin, bilince ve yaşama dönüşmesindedir. Alevi hukuk sistemi, toplumsal yaşam içinde çıkan irili, ufaklı sorunları kendi inanç temellerine göre çözmüştür. Alevi toplumu kendi yarattığı bu hukuk sistemi ile hem kendisini güçlendirmiş, hem de muazzam bir ahlak sistemi edep (eline diline beline) paylaşımcı ve eşitlikçi bir toplumsal yaşam yaratmıştır. Adildir: Ceza suç ile orantılı olup, kişiyi kötülüklerden arındırarak tekrar toplumsal yaşam içerisine dönmesini sağlamaktır. Yargılama, eleştiri, özeleştiri, arınma ve temizlenme amaçlıdır. En büyük ceza toplumsal teşhir ve tecrit olan düşkünlüktür. Paylaşımcıdır. Kardeşlik : Musahiplik kurumunun var olması bile kardeşliğe ne denli önem verdiğinin göstergesidir. Karındaşlıktan çok daha önemli ve etkilidir. Ömrü boyunca kendinden ve musahibinin her davranışından sorumlu olmak musahibinle birlikte dara çekilmek. Kişilerin birbirini ve kendini denetlemesi oto kontrol ve sorumluluk. Biliriz sorumlulukla özgürlük çatışmaz çakışır. Ne kadar sorumluluğuna sahip çıkar yerine getirirsen o kadar özgürsündür. Özgürlüğün sınırlarını sorumluluklar belirler… Barışçıldır. Bugüne kadar kendisinden farklı hiçbir toplumsal yapılanmaya karşı ne bir savaş açmıştır, nede müdahale etmiştir taki kendi sınırlarını ve insanlık hakları ihlal edilmediği sürece. Biz Hiçbir zaman başkalarının kapısına dayanıp, bizden olacaksınız demedik.

Ne kadar çok şey yazabiliriz Alevi felsefesinin derinliklerine indiğimizde. Edindiğimiz tüm bilgi, yaptığımız tüm araştırmalarda kendi yol öğretimize yüzümüzü çevirdiğimizde bize ışık olduğunu görüyoruz. Elbetteki değişen şartlarda asimilasyon ve dejenerasyonu da katarsak yaşanılanlar ve suların bulanması doğaldır. Sular durulacak ve daha güçlü olarak bu bulanıklıktan çıkacağız. Bu yüzden Aleviliği Luvilikle, Sümerlerle, Mezopotamya, Haranla yada bilimin sustuğu yerlerde konuşturmaya çalışarak, ne başlatabiliriz ne de her benzer kültürlere eş tutabiliriz. Umman ırmaklara indirgenemez. Alevilik=Aleviliktir ve farklıdır. Tıpkı doğuş inancımızda olduğu gibi, varoluşla, doğuşla başlar. (ki ilk doğuş ne zamandır şimdilik bilimsel olarak net değildir). Yapacağımız tek şey, yol öğretimizin felsefi derinliğine inmek ve yüzümüzü yola çevirmektir. Farklılığımız zenginliğimizdir diyen Alevi yol öğretisi kendi içindeki farklılıkları ayrıştırmalara yol açmayacak şekilde değerlendirmesini bilme yollarını bulmak zorundadır. Aydınlarımızın, ustalarımızın sorumluluğudur. Bu sorumluluğu taşımayanlar, bu yükün altında ezilir ve vebalinde kalırlar. Bir gömlekte ikiliğe yer yoktur. Gelme gelme, dönme dönme, bu yol ateşten gömlektir giyebilirsen, demirden leblebi yiyebilirsen, Bu bir rıza lokmasadır paylaşabilirsen, ikrar verip öyle gel.

Hayat.

Saygi ve Insani Sevgilerimle
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen 3nokta »

Yazdığın bu uzun yazıyı okuyup tek tek üzerine düşünüp cevap verme niyetindeydim. Ancak bu kısmı buna mani oldu:
Umarim asagidaki yaziyi sizler ve efendileriniz olan Izzettin Dogan - Fetullah hocaniz okur,
Umarım bu konuda yanılıyorsan yani İzzetin ve Fetullah bizim efendimiz değilse o halde Allah seni affetmesin!
Vallahi zamanımızda teberri ettiğim, değer vermediğim, genel olarak fikirlerini benimsemediğim kişilerin içinde iki zat da var. Korkma bunların yanında sen de varsın!

Allah Ehlibeyt'in yolunda olanları, Ehlibeyt'in yolunu saptıranlara lanet etsin.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen alone_man »

Baskoylu yazdı: Gelme gelme, dönme dönme, bu yol ateşten gömlektir giyebilirsen, demirden leblebi yiyebilirsen, Bu bir rıza lokmasadır paylaşabilirsen, ikrar verip öyle gel.
teşekkür ederim ben almıyorumda gelmiyorumda senin yolun karanlıktır
bir iki edebiyat parçalayınca yolum güzel zannediyorsun ama aslında kendini kandırıyorsun bu sitedekiler bilinçlidirler ve kendini boşuna üzme derim
bizimde vaktimizi çalma zira seninle herhangi bir dialogun vakit kaybı olduğu anlaşılmıştır
lütfen inandığın sevgi dinin adına zaman hırsızlığı yapma yada bize sataşmayacak bilgilerini yaz
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen Mekzun »

3nokta yazdı: Zorla değil arkadaş bu yazdığın bizim kabul ettiğimiz Alevilik. Adamın kafasındaki başka. Açıkça İmam Ali'yi reddeiyor ama Aleviyim diyor. Ne günlere kaldık arkadaş.

Bu yazdığım sadece bizim kabul ettiğimiz Alevilik değildir, gerçek Aleviliktir. Yani İslamın özüdür. Bektaşilerinki ise uydurmadır, yani Alevilikle alakası yoktur. Bunlara ne kadar söylesekte boşuna... çünkü bunlarda anlayacak akıl yoktur.
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen Mekzun »

MÜSLÜMAN OLMADAN, ALEVİ OLUNMAZ
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen 3nokta »

Mekzun yazdı:
3nokta yazdı: Zorla değil arkadaş bu yazdığın bizim kabul ettiğimiz Alevilik. Adamın kafasındaki başka. Açıkça İmam Ali'yi reddeiyor ama Aleviyim diyor. Ne günlere kaldık arkadaş.

Bu yazdığım sadece bizim kabul ettiğimiz Alevilik değildir, gerçek Aleviliktir. Yani İslamın özüdür. Bektaşilerinki ise uydurmadır, yani Alevilikle alakası yoktur. Bunlara ne kadar söylesekte boşuna... çünkü bunlarda anlayacak akıl yoktur.
Kesinlikle "akıl" insanı velayete götürür. Akılsız adamın bu yolda ne işi var! Biraz hadis okumak lazım.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Baskoylu
Mesajlar: 21
Kayıt: 18 Tem 2012, 08:03

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen Baskoylu »

1400 yildan beri ne islamin nede onun mugrutlerinin Alevi Yasam Felsefesine Golge dusuremiyecegini, cabanizin bosuna oldugunu bilmenizi isterim.

Benim yukarida yazdigim yazilar sizin yaninizdan bile gecmedi... Hz. Ali bugun mezardan kalksa, Alevilerin inancini yok etmek icin, onlari musluman etmek icin nicelerinin kellesini ucurdum, Onlar Gercek Tanrinin Insanin Kendisini Oldugunu Savunan, Okunacak En Buyuk Kitabin Kuran Degilde, Insan Oldugunu Savunanlardir,
Ben ise Dinime ve Allahima sadakat kalan bu ugurda nice insanlarin kellesini ucuran biriyim, Allahin yolunda Cihati en iyi yasatanlardan biriyim.
Beni Alevi Gostermekle bana hakaret ediyorsunuz diye soyliyenlerin yuzune tukurur....

Bakin benim yazdiklarima inanmiyor veya buyuk tepki gosteriyorsunuz... Alevilerin Islamin Sarti olan 5 sartindan hangisini yapmakta veya savunmakta oldugunu kaynakca aciklarsaniz memnun olurum,

Dinim Sevgidir, Kitabim Insandir diyen bir inancin Yobaz Islam dini ile ne ilgisi olabilir,
Daha once soyledim, ben size Kaynaklardan veya rivayetlerden yola cikarak bir yigin kanit getirebilirim, istediginiz yerden arastirabilirsiniz, tersini savunan yani gunumuzde Arab ulkelerinde yasiyan basta Iran ve Suriye olmak uzere Sii kesimlerin yasadiklari bolgelerde Hz. Ali. Hz. Muhammed ve diger butun halifelerin kimin kimle evlendigi , gercek ana baci tanimiyan muslumanligin kendisi olmasina ragmen, Onurlug, Serfli Hassiyetli, Kisilikli ve Ahlakli bir durusu kendisine hedef secmis, Eline, Beline ve Diline Sahip olma olgusunu kendine amac edinmis bir toplumu karalamak yolu ile, ve kilik degistirerek, Alevi maskesini takarak, bunun adi altinda Islamlastirma igrenc politiklari nasil bosa cikarildiysa, bundan sonrada oyle olacaktir.

Bakin size sitede kaynak olarak bazi yorumlara katilmama ragmen ama, geneli dogru bir tespit olan yorumu aktarayim
Katilmadigim konular ise, Farkliliklarimiz ve Zenginliklerimiz olarak algilama erdemligi ile yaklasmak... Horgorunu ilkesidir.....

Soyledigim yaziyi baska bir baslik altinda vermem ve onun uzerine tartisilmasinin dogru olacagina inaniyorum.

Saygi ve Insani Sevgilerimle.
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen alone_man »

Baskoylu yazdı: Alevilerin Islamin Sarti olan 5 sartindan hangisini yapmakta veya savunmakta oldugunu kaynakca aciklarsaniz memnun olurum,
.
biz aleviler bunların hepsini yerine getiriyoruz Kuranda ne yazıyorsa yapıyoruz
sen bektaşilere bu soruyu sor onlarla bizi karıştırma
biz Hz.Ali dostuyuz aleviyiz bektaşi değiliz
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen Mekzun »

Baskoylu yazdı:Bakin benim yazdiklarima inanmiyor veya buyuk tepki gosteriyorsunuz... Alevilerin Islamin Sarti olan 5 sartindan hangisini yapmakta veya savunmakta oldugunu kaynakca aciklarsaniz memnun olurum,
Alevilerin kaynağı öncelikle Kuran-ı Kerim ve Ehlibeyt'tir. Ehlibeyt imamları islamın 5 şartını uygulamış ve taraftarları Alevilere de, öğrenip uygulamalarını öğütlemişlerdir. Biz bunları Kuran'a ve Ehlibeyt imamlarına dayanarak savunuyor, uyguluyoruz. Ehlibeyt imamlarının sözleri bizim için birer delildir.

İmam Hz. Muhammed Bâkır (a.s.) bakın ne güzel buyurmuştur:
“İslam beş şey üzerine kurulmuştur. Namazı dosdoğru kılmak, hacca gitmek, Ramazan ayında oruç tutmak, zekât vermek ve biz Ehlibeytin velayeti. Bunlardan ilk dördünün ruhsatı vardır; ama velayette ruhsat yoktur. Çünkü malı olmayana zekât ve hac farz olmaz, hasta olan namazını oturarak kılar ve orucunu bozabilir. Ancak velayet; sağlıklı, hasta, fakir ve zengin herkese farzdır.”

Gerçek bir Alevinin yaptığı her ibadetin şekli 12 imamların (Ehlibeyt imamları) sözlerine ve tavsiyelerine uygun olmalıdır.
Çünkü Kuran-ı Kerim'i en iyi onlar biliyor ve peygamberimizin sünnetini en iyi onlar aktarıyordu.


Hz. Ali (a.s)'nin yolunda giden onu peygamberden sonra imam ve vasi bilen müslümanlara, "Hz. Ali (a.s)'nin taraftarı" veya "Aleviler" denir.

Alevi yaşam felsefesine gelince, Alevi olabilmek için bir Alevi ailesinin yanında doğmak yeterli değildir. Hz. Ali (a.s)'nin velayeti altında olmak ve onun imametini kabul edip on iki imama yani Ehl-i Beyt'e tabi olmak gerekir.
Alevilik, iman, amel ve ahlak temellerine dayanır. Bu nedenle Alevilikte dinden bağımsız bir ahlaktan bahsedemeyiz. Alevilik ahlakı vahye dayanmaktadır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a.v)'e inen Kur'an-ı Kerim bizlere bu ahlakı anlatmaktadır. Buna göre ahlakın temel prensiplerinin Allah (c.c) tarafından belirlendiği anlaşılmaktadır. Alevi inancının en önemli gayeside insanın ahlaki açıdan olgunlaşmasını sağlamaktır. Nitekim Allah'ın, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a.v)'i göndermesinin sebebi ahlakı tamamlamaktır. Bunu Peygamberin bu hadisinden anlamaktayız: "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim."

Allah'ın en sevgili kulları ahlaklı olanlardır. Bunu Peygamberimizin, bir soruya verdiği yanıttan anlamaktayız: "Allah katında en sevgili kullar kimlerdir?" diye sorduklarında, "ahlakı en güzel olandır." diye buyurmuştur. Peygamberin güzel ahlakı tamamlamak amacıyla Allah (c.c) tarafından gönderildiğini söyledik. Güzel ahlak Kur'an-ı Kerim'de bize tebliğ edilen ahlaktır.
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Anadolu Aleviliği Masalı

Mesaj gönderen 3nokta »

Aleviliği anlamakta tanımlamakta ölçü Aleviler değildir, ölçümüz Kuran ve Ehlibeyt'tir.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Cevapla

“Anadolu Aleviliği Masalı” sayfasına dön