şiilikle ilgili sorular

mercan
Mesajlar: 14
Kayıt: 17 Eki 2012, 22:37

şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen mercan »

Şiilik mezhebinin diğer mezheplerden farkı onun 'imamet' inancıdır. İmamet Hz. Muhammed'den sonra dinin yorumlanmasında, dini konuların aydınlatılmasında insanların gidecekleri yolun belirlenmesinde başvurulacak merciinin tek elde toplanmasıdır. Şiiliğe göre imam bir devlet yönetimini zorla ele geçirmiş bir güç sahibi, örneğin Emevi,abbasi halifeleri, ilimde derinleşmiş, bu konuda eğitim almış bilgi sahibi, bir hükümetin yanında veya altında çalışan bir memur, örneğin şeyhülislamlar, kadılar,müftüler değildir. Bu merci aynı zamanda Allah tarafından belirlenmiştir. Hz. Muhammed'den sonra bu görev Hz. Ali ve 12 imamlara devredilmiştir. Son İmam Mehdi gaybete çekilmiş ve yerine hiç kimseyi tayin etmemiştir. Peki bu durumda ondan sonraki dönemdeki konular, olaylar ve toplumsal olaylarda insanlar kime uyacaklardır. Madem imametin amacı insanların Allah tarafından belirlenmiş, hatadan münezzeh olan bir merkezi silsilede birleşmesidir peki Hz. Mehdiyi takip eden imamlar zinciri kimler olmuştur ve bu imamlar kim tarafından belirlenmiştir. Masumiyetin 12 imamla son bulması imamet anlayışa ters değilmi? Hiç bir zaman yeryüzü müslümanların uyması gereken bir masum imamdan mahrum olamaz deniliyor. Peki nasıl oluyoda masumiyet 12. imamla ortadan kalkıyor? Eğer biz sünnilik mezhebiyle temelde bu konuda ayrılıyorsak ve onları 'hilafet''imamet', ' konusunda eleştiriyorsak( Sünniliğe göre Hz. Muhammed imam belirlememiştir, müslümanım diyen herkes ilimde ilerleyince içtihad yapabilir, yapamayanlar başka birini taklit etmelidirler,kim devleti ele geçirmişse halife odur, içtihat yapacak kişinin hadis, kelam,arapça bilgisine sahip olması, adil olması....vs yeterlidir deniliyor.)
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen 3nokta »

İmamet İmam Mehdi ile son bulur. Ancak burada imamet inancımıza ters bir durum yoktur. Zira İmam Mehdi (af) hâlâ hayattadır ama kendini gizlemektedir. Onun varlığı, geleceği konusunda şüphesi olanlar olabilir. Özellikle yaşı konusunda şüpheye düşenler olabilir. Onlara Hz Hızır'nı, Adem'in (as) vs yaşlarını örnek olarak gösterebiliriz.
Hiçbir an yoktur ki Allah yeryüzünde bir imam karar kılmamış olsun. Bu Allah'ın adaletine terstir. Zamanımızda da imam vardır ama gaybettedir. Şartlar gereği, belki de adalet gereği insanların bahaneleri kalmasın diye şuan kendini gizlemektedir. O bir gün zuhur edecektir. Onun zuhrunun ne zaman olacağını bilen kimse yok. Tek bildiğimiz hâlâ hayatta olduğu ve zuhur edeceğidir.
Evet, günümüzde imam zahiren aramızda yoktur. Onun konumu bulutların ardındaki güneş gibidir. Göremezsin ama ortamı aydınlatır. Bulutlu bir zamanda gündüz vakti ile gece birbirinden ayrılmıyor mu? O zaman güneş yoktur mu diyoruz? Gözlerimizle görmüyoruz ama varlığının etkilerini görüyoruz. İmam Zaman'ın gaybetini de buna benzetebiliriz.
Fıkhi meselelerde ise İmam (as) gaybette olduğu için müçtehitleri taklit ediyoruz. Onlar da ilimde derinleşmiş kişilerdir. İçtihatlarını Ehlibeyt'in 12 İmamların emirleri, sözleri ve uygulamaları doğrultusunda ortaya koyarlar. Hz Muhammed ve 12 İmamların (as) bize bıraktığı hadisler hakkı anlamak için yeterlidir.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
mercan
Mesajlar: 14
Kayıt: 17 Eki 2012, 22:37

Re: şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen mercan »

3nokta yazdı: Fıkhi meselelerde ise İmam (as) gaybette olduğu için müçtehitleri taklit ediyoruz. Onlar da ilimde derinleşmiş kişilerdir. İçtihatlarını Ehlibeyt'in 12 İmamların emirleri, sözleri ve uygulamaları doğrultusunda ortaya koyarlar. Hz Muhammed ve 12 İmamların (as) bize bıraktığı hadisler hakkı anlamak için yeterlidir.

Herkes bu hadisleri kendi mi yorumlayacak veya bu hadislere dayanarak içtihad edecek? Hz. Mehdi'den sonra şiiler kime uymuşlardır? Hangi müçtehitlere uymuşlardır.Sonuçta herkes kendi kafasına göre bir müçtehit bulmamıştır.Herkes aynı kişiye uymuştur. Belirli kişiler arasında en iyisini, veya Hz. Mehdi'nin önerdiği bir kişi olabilir bu. Böylece bütün müslümanları-en azından şiileri- bağlayıcı bir imam seçilmiş veya belirlenmiştir. Sonuçta Hz. Muhammed'in hadisi yok mu: Her kim zamanının imamını bilmeden ölürse cahiliye ölümüyle ölmüş olur...Demekki her dönemde müslümanları bir bayrak altında toplayacak, herkesin uyduğu, zamanın sorunları hakkında içtihad yapacak, herkesin tanıması gereken bir İMAM olmalıdır. İçtihat etmek ise süreklidir, yani her an akıp giden zaman içinde sürekli yeni olaylar, yeni konular gündeme gelmektedir, bu nedenle de imamet devamlıdır, bitmez ve bir zincir şekilde, silsile şeklinde devam eder. Yoksa bizim sünnilikle bi farkımız olmaz. Her devletin, her hükümetin ayrı bir şeyhülislamı, kadısı, her şehrin ayrı bir müftüsü,olur...Tarihsel süreçte ve hatta günümüzde sünni devletlerde bu anlayış vardır. Sünniler içtihad makamını herkese açık olarak görmüşlerdir. Onlara göre müçtehid içtihadında yanılabilir, hatta zamanla içtihatlar değiştirilebilir,bir müftünün verdiği hüküm başka bir müftünün kararıyla çatışabilir,vs... Farklı devletlerde hatta aynı devlet içinde farklı şehirlerde yaşayan sünniler ortak bir imam veya müftü altında birleşmemişlerdir, herkes kendi bölgesinin imamını bilir ve onun içtihadına uyar. Örneğin Osmanlı müftüsü, Memluk müftüsü, Amasya müftüsü, Manisa müftüsü, Mısır müftüsü, vs...Şiilik inancı da mı böyledir? Her toplumun kendine göre bir müçtehidimi vardır? Örneğin Türkiye caferileri Türkiye'de yaşayan bir imamı/müçtehidi, İranlılar kendi bölesinin imamını/müçtehidini, Pakistan şiileri ayrı bir imamı/müçtehidi mi taklit eder. Herkes kendi bölgesinin imamına/müçtehidine mi uyar? Yoksa ortak tek bir imamın kararları bütün şiileri mi bağlayıcıdır.Sorum şu bir müslüman Hz. Muhammed'n hadısinde söylediği gibi cahiliye ölümüyle ölmek istemiyorsa, zamanının tanıması gereken İMAMI KİMDİR? Kendi bölgesinin imamı mıdır, yoksa bütün müslümanları bağlayan tek bir İMAM mıdır? Eğer tek bir imamsa bugünkü şiilerin fetvasına uyduğu Ali Hamaney midir?
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen 3nokta »

Bakınız müçtehit farklı imam farklı. İmam içtihat etmez, hükmü açıklar. İmam masumdur, imam dinin açıklayıcısıdır. İmamın (as) gaybette olduğu zamanda içtihada ihtiyaç vardır. Çünkü imama ulaşma imkanımız yoktur ki ona yeni meseleleri soralım. Bu yüzden içtihat ediyoruz. Biz insanlar çoğunlukla o derecede olmadığımız için taklit merciilere uymayı tercih ediyoruz.
Müçtehit taklit makamındaysa taklit edilir. Şartları vardır, seçilme yolları vardır, her birey kendisi için seçer. Genel ve tek bir tercih yoktur.
Zamanımızn İmamı İmam Mehdi'dir (af).
İmam ile müçtehit farklıdır! Öncelike bunun iyice anlaşılması gerekir.
Sünnilerde kabul gören dört fıkıh mezhebi yani dört müçtehit vardır ve içtihat kapısı kapalıdır! İmamet ile müçtehitliğin farkını bilmezsek o zaman İmameti müçtehitlikle eş sanırsak yanılırız. 12 İmamın varlığının imamet inancımızla çelişir yanı yoktur. İmam Zaman'ın (af) gaybını ve zuhrunu araştırmanızı öneriyorum.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
mercan
Mesajlar: 14
Kayıt: 17 Eki 2012, 22:37

Re: şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen mercan »

o halde şu soruma cevap verin.....ben Türkiye'de yaşayan bir şii olarak kime uymalıyım....yeni meselelerin, değişen olayların, teknolojinin yol açtığı olayları, meselelerin hükmünü kime sormalıyım...kimin içtihadına uymalıyım....müçtehitlik eğer belli vasıfları gerektiriyorsa, ben bir birey olarak nasıl belirleyim kimin yeterli olup olmadığını veya bilgili olsa bile nefsine uymayacağını veya hata yapmayacağını.....müçtehitle imam arasında bir fark yoktur bana göre......imam da sonuçta meslelerin hükmünü ortaya koyar yani içtihat eder....müçtehitte meselelerin hükmünü ortaya çıkartır içtihat eder...yöntemleri farklı mıdır, bilemem..eğer sadece imamlar masumsa bu nedenlede hükümlerinde hata yoksa, ben neden hata yapabilecek olan bir müçtehitin, doğru olmayabilecek hükümlerine uyayım....ayrıca herkes nasıl dini liderini, müçtehidini kendi seçebilir,..zaten taklit etmek demek konular hakkında yeterli olmamaktır, peki kişi nerden bilebilir kimin yeterli olup olmadığını...lütfen bir alevi olarak tamamen bilgi amaçlı ve iyi niyetle sorduğum sorularımı iyi düşünüp yanıtlayın...çelişkiye düşmeyin.....sünnilerden ne farkımızı kalıyor..şeyhülislamımızı,.müçtehidimizi, müftümüzü, kadımızı, halifemizi biz seçeceksek....dini önderler atanır mı yoksa bir devlet başkanını veya bir muhtar gibi seçilir mi...??? bunun bir kurumu yok mudur?
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen 3nokta »

Kıymetli arkadaşım,
Bakın size arkadaş diye hitap ettim. Sorularınızda art niyet aramıyorum. Gayet yerinde ve mantıklı sorular soruyorsunuz.
"İmamet" İlahî kaynaklıdır. Yani nübüvvetten de üstün bir makamdır. Varlıkların en üstünüdür İmamlar (as). Hz Peygamberimiz de bir imamdır.
Hz Muhammed'in bir konu hakkında içtihat ettiğini iddia etmek nasıl bir durumsa "İmamlar (as)" içinde aynı şeyi iddia etmek aynı durumdur. Farkı yoktur.
İçtihat, dinde net olarak açıklanmamış, daha doğrusu zamanın ortaya çıktığı meselelerde doğruyu bulma yoludur. Günümüzde Masum İmam gaybette olduğu için ona doğrudan bu sorularımızı soramıyoruz. Bu yüzden Kuran'dan, Hadislerden vs. bakarak konu hakkında bir açıklama yapan müçtehitlere uyuyoruz.
Müçtehit yani içtihat eden bir durumu değerlendirip onun hakkında yorum yapıp sonuç çıkaran demektir. Oysa İmam yorum yapmaz, İmam Konuşan Kuran'dır. İmam dinin sahibidir, açıklayıcısıdır. Yani imamet ile müçtehitlik çok farklıdır. İmama (as) ulaşma imkânımız olmadığı için taklit merciileri taklit ediyoruz.
Taklit hükümleri ile ilgili âlimlerimizden biri ayrıntılı bilgi verirse daha iyi olur. Ancak ben bildiğimi yazayım yine de:
Kişi kendisi müçtehit değilse bir müçtehiti taklit etmek durumundadır. Yalnız bu taklit akaitte değil, fıkıhtadır. Akaitte taklit kesinlikle makbul değildir. İnsan kendisi idrak edip iman etmelidir. Oysa fıkıh bir nevi hukuktur. Bu işi yani hüküm çıkarma işini herkes yapamaz. O yüzden bir müçtehit seçmelidir. Kendisinin bu seçmi yapabilecek kudrette, bilgide olduğunu düşünen yaşayan taklit merciiler arasından en âlimini ve en adilini seçer. Eğer kişinin bunu belirlemeye kudreti yoksa adil ve âlim olduğuna inandığı üç kişinin düşüncesine göre müçtehit seçer.
Herhangi bir taklitmercii kitabından taklit hükümlerine bakabilirsiniz!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen 3nokta »

nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
mercan
Mesajlar: 14
Kayıt: 17 Eki 2012, 22:37

Re: şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen mercan »

ben bir müslümanım. amacım tarihten bu yana onlarca fırkanın, mezhebin,cemaatin, ....vs birikerek geldiği günümüzde doğru yolu bulmaktır...Çünkü herkes kendinden sorumlu ve doğruyu bulmakla mükellef kılınmış dinimizce....Ancak Kuran'da kesin olarak bilmediğimiz bir konunun peşine takılmamaız gerektiği, gözün, kulağın bütün bunlardan sorumlu olduğu da ayetle belirtiliyor ve insan uyarılıyor. Din insanın bütün eylemlerini belirler... İnsanın ise iki türlü eylemi vardır..


1- Bireysel eylemleri..yani kendini ilgilendiren eylemleri...ibadetleri, namaz,oruç, abdest...vs

2- Diğer kişilerle olan eylemleri....Bir devletin yönetim şekli, evlilik,ceza kanunları,ekonomik sistem, asgari ücretin ne kadar olduğu gibi bütün toplumsal konular...

Müslüman olan insan bütün bu eylemlerini Allah'ın emirlerine göre düzenlemelidir...Bunu nasıl yapar?

1- Kendisi dinde derinleşir...İçtihad yapar....

2- İnandığı başka birinin içtihadını taklit eder.....(Sünnilere göre bu kişi Hz. Muhammed'in soyuna illaki mensup olan biri değildir, Şiilere göre imamet inancı çerçevesinde olmalıdır...vs)

SONUÇTA ORTAYA ŞU ÇIKAR.

1- Kişi zamana göre ortaya çıkan durumlara göre bireysel eylemlerini düzenler.Sevabı ya da günahı kendisini bağlar.. İçtihadına göre düzenleme yapar.

2- Diğer kişilerle olan eylemleri toplumda yaşayan herkesi ilgilendirdiği için herkes kendi içtihadına göre davranamaz...X şahsına göre devlet şekli, Y şahsına göre başka devlet şekli olmaz.

Sonuçta fıkıh sadece bireysel yaşamı değil, kamusal(herkese ait olan,herkesi ilgilendiren,ortak)yaşam hakkında da hüküm koyduğu için MÜÇTEHİTLİK MAKAMI TEK BİR MERCİİYE AİT OLMALIDIR. AYRICA MASUM İMAMLAR GİBİ PAK OLMALIDIR.benim görüşüm budur.
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen Hasan Akça »

mercan yazdı:
Sonuçta fıkıh sadece bireysel yaşamı değil, kamusal(herkese ait olan,herkesi ilgilendiren,ortak)yaşam hakkında da hüküm koyduğu için MÜÇTEHİTLİK MAKAMI TEK BİR MERCİİYE AİT OLMALIDIR. AYRICA MASUM İMAMLAR GİBİ PAK OLMALIDIR.benim görüşüm budur.
müçtehitlik makamı tek olsa tabi daha iyi olur
ama masum olmalıdır dersen o zaman olmaz çünkü müçtehidin masum olması gerekmez masum imamların yokluğunda onlar sadece nöbetçidirler
ve zaten masum bir imam yaşadığına göre müçtehitlerin masum olmasıda gerekmez bence
ha bu arada velayeti fakih kurumu söylediğin bu alanı zaten dolduruyor
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: şiilikle ilgili sorular

Mesaj gönderen 3nokta »

Dostum,
Müçtehit dediğin kişi masumiyet derecesinde olsaydı o zaman ona müçtehit denmezdi. Müçtehit Masum İmama (as) ulaşılamadığı zaman lazımdır. Ben taklit meselesinin fıkhi boyutla ilgili olduğunu yazdım.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Cevapla

“Aleviler Şiimidir?” sayfasına dön