Alevilik;İslam inancının özüdür

[3nokta]

Bir bütünün iki parçası: Alevilik ile Caferilik

BİSMİH-İ TEALA


Geçen günlerde çok sevdiğim bir dostumun davet üzerine bir cem evine gittiğini ve orada Alevi dedesinin konuşma esnasında ''..Kimse bizleri Şiileştirmeye çalışmasın, bizimle diyalog kurmak isteyen bizi bu halimizle kabul edip öyle diyalog kursun..'' sözlerine çok üzülmüş. Küçük bir fırsat bulduğunda kendilerine Alevilik ile Caferiliğin aslında aynı olduğunu, temelde inançlarının bir olduğunu sadece uygulama safhasında ayrı olduğunu, Anadolu’da yaşayan Ehlibeyt dostlarının genelde etkiye tepki göstererek ibadi konularda zaaf gösterdiklerini anlatmaya çalışmış.Ve Hz. Ali (a.s)’ın '' Eğer inandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.'' sözünü de hatırlatarak oradan ayrıldığını söylemesi üzerine bizim de gerek iş ortamımızda gerekse arkadaşlık ortamında emmioğullarıyla yer yer benzeri konuşmalar, sohbetler yaptığımız için bu konuyla alakalı bir şeyler yazmak istedim.



Öncelikle hedefimiz, her zaman için inancımızın dayandığı ilkeleri ortaya koymaktır. Ehlibeyt (a.s)’in yolu güneş gibi apaçık ortadadır. Aslında ayrı değil, bir yolun devamıyız. Alevi toplumunun bugün içinde bulunduğu durum, hızlandırılmış süreç, özlerini bulma, kendilerine gelmeye engel olma sürecidir.Alevilere başka dinlerin ve farklı inançların empoze edilmeye, onların ana eksenlerinden uzaklaştırılmaya çalıştırılması halen devam etmektedir.



Mevla ALİ a.s ''Dili şirin olanın kardeşi bol olur.’’ diyor. Bizler bu sözü ilke edinerek, gördüğümüz tüm olumsuzlukları uygun bir dil ile emmioğullarını uyarmaya, özlerini hatırlatmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken kırmadan, incitmeden yanlışlıkları gözler önüne sergileyip yol göstermeye çalışacağız.



Alevilik; İslam inancının özüdür. Allah'ın varlığına, ilahi emirleri gönderdiğine ve bu emirlerin seçip gönderdiği önderler tarafından tebliğ edildiğine inanır. Bu emirlere uymayı esas tutar. Temeli Peygamber (s.a.a) soyundan gelen imamlara bağlılık esası üzerine oluşmuştur. Bu tanıma baktığımızda Şii inancıyla bir olduğunu görmekteyiz. Demek oluyor ki birilerinin Şiileştirmeye, birilerinin de Şiileşmeye ihtiyacı yok.



Mademki Ehlibeyt diyerek Ehlibeyt’in nurlu yolunu kabul ettiysek bu yol tek bir yol olup ister adımız Ali Şia’sı, ister Alevi - Caferi olsun hiç fark etmez hepimizin bu yolu iyi kavrayıp, dayandığı delil ve ilkeleri iyice aklımıza yerleştirmek zorundayız. Aksi taktirde kendi inancımızla kendi yolumuzla çelişir Alevilik ve Caferilik adına birçok yanlışlığa düşer birçok sapmalara gideriz.



Birileri İslam’ın özü olan Aleviliğin İslam’la bir ilgisi olmadığını Şamanizm ve Zerdüştlükten bir alıntı olduğunu iddia ederek kendi ideolojik çıkarları için kullanmaya kalkışırken, bir diğer fırsatçı grup da her tarafından buram buram Ehlibeyt kokusu gelen imam Caferi Sadık (a.s)’ ın öğretilerini esas aldığı Aleviliğin aslında Sünnilik olduğunu iddia ederek kalbi ehlibeyt aşkı ile yanan bu toplumu asimile ederek Ehlibeyt’in yolundan koparmaya çalışıyorlarken bazı dedelerin ve emmioğullarını yanlış tutum ve söylemleri düşmanları hedeflerine ulaştırmaya yardımcı olmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bunun farkında olmak zorundayız ki bu Allah muhafaza büyük bir vebal olur.



Bugün Türkiye’de milyonlarca insan Alevi ismi altında kendilerini Ehlibeyt’e, Peygambere bağlı bilmelerine rağmen Ehlibeyt’i değerlerden uzak yaşamaktadırlar. Halbuki geçmişte Ehlibeyt’i Peygamberin değerlerinin nesiller sonrasına sağlıklı taşınabilmesi uğrunda ağır bedeller ödediler.O dönemlerde Ehlibeyt dostları bu uğurda şahadeti adeta su içer gibi yudumladılar, canlarından geçtiler, işkencelerle can verdiler. Allah hepsine rahmet etsin.



Zalim sultanlar döneminde insanlar Hasan Hüseyin adlarını çocuklarına isim olarak bırakamıyor, Ali’nin ismini söyleyemiyorlardı.İşte tüm canlar bu mektebe bağlı olma yolunda canlarından geçenleri asla unutmamalıdırlar.Canlar bu gerçekleri göz önünde bulundurarak Allah rızası ve Ali aşkı için eksikliklerini gidermelidirler.Şahı merdan Ali (a.s) şöyle buyuruyor :''Allah’ın rahmeti; nereden geldiğini, nerede yaşadığını ve nereye gideceğini bilen kimseye olsun. ''



Şeytanın bizi aldatmasına izin vermemeliyiz. Muaviye ve Yezit’e lanet yağdırırken bir yandan da yaşantı olarak onlara benzememeliyiz. Gerçek Alicilik onun hedefini ve yaşamını kuşanmaktır. Onun gibi düşünmek ve onun gibi yaşamaktır. Acaba şunu kabul etmek mümkün müdür; Muaviye’yi sevenler namaz kılıyor, Ali’yi sevenler namaz kılmıyor. Muaviye’yi sevenler içki içmiyor Ali’yi sevenler içiyor.



Haşa’’ imam Ali bizim namazımızı kıldı, oruç bizde sadece on iki gün muharrem orucudur.’’ deniliyorsa bu düşmanların uyduruk sözleridir ki bizleri uyutuyorlar artık uyanmalıyız.Tarihi şu olayı, Alevisiyle Caferisiyle tüm Ehlibeyt sevenlerine hatırlatmakta fayda görüyoruz.



Sıffin’de Muaviye a.l ile Hz. Ali (a.s)’nin ordusu savaşmaktaydı. Savaşın devam ettiği saatlerde Hz. Ali (a.s) kılıcını yanına bırakarak namaza durur.Namazın bitiminde Hz. Ali (a.s)’nin yanında bulunan ibni Abbas’a şöyle der:''Ya Ali ! Şimdi namaz vakti değil, savaş vaktidir. Şimdi namaz kılmanız gerekiyor muydu? ''



Bakınız İmam Ali’nin (a.s) asırlara nakış gibi işlenen ve tüm dostlarına yön veren mübarek sözlerine :''Ya ibni Abbas, ben namaz için savaşıyorum, namaz için kılıç çekiyorum. Burada Muaviye ile savaşım kudret için değil, dünya için değil, namazı korumak, İslam’ı muhafaza etmek içindir. Acaba namazı elden bırakmak mümkün müdür? ‘’



Evet,canlar! Ali'ye gerçek dostluk, gerçek Alevilik, Ali gibi düşünmek ve Ali gibi yaşamaktan geçer. Aşura günü İmam Hüseyin (a.s), karşılaştığı büyük musibette birer birer gözleri önünde şehit verdiği yarenlerinin acısıyla beraber öğle namazını kılıyordu. Hatırlanacağı gibi İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaretinde şöyle okunur: Şehadet ederiz ki Hüseyincan sen namazı dirilttin, orucu dirilttin, zekatı verdin, kötülüklerden sakındırdın, iyiliği emrettin ta ki sen şehid oldun.



Evet bizlere de bu hakikatler karşısında bu şuurla ''Lebbeyk ya Hüseyin'' demek düşer.12 imamı sevdiğimizi söyleyip amellerimizle de çelişsek sevgimize ihanet etmiş olmaz mıyız? Bugün yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’den 5 sure 20 ayet bilmeyip Kuran yoldaşı Ali’yi çok seviyorum, onun yolundayım demek çelişki değil midir sizce? Şii’lerin Alevileri Şiileştirme gibi bir özel programlarının olmadığını ancak bu çığırtkanlıklarla Alevilerin özlerine dönmeleri engellenerek Sünnileştirilmeye çalıştırıldıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.



Alevi Hacı Bektaş dergahının postnişini Velayettin ULUSOY, bir gazetede yapılan özel röportajda şöyle diyor: Türkiye’de yükselen dindarlık Alevileri etkiledi ve Alevilere göre Sünnileri taklit eder hale geldi.’’



Biz emmioğullarına deriz ki; gelin Aleviliği, Aliciliği kaynağından, 12 imamın hayatlarını okuyarak imam Caferi Sadık (a.s)’ın buyruklarını okuyarak öğrenip yaşantımızda uygulayalım.





Selam ve dua ile…

Ebuzer GÖKTAŞ

[umitaktas]

alevilik islamın özüdür lakin aleviliğe yakışmayacak uygulamalar var. gerçi ben caferiler ile şiileri alevi olarak görmüyorum. geçenlerde izzettin doğanın cem tv sinde, ehlibeytle ilgili bir gece vardı. salon türbanlı ve çarşaflı kadınlarla doluydu. yine sunucu kız sıkmabaşlıydı. aklımdan geçirdim, "yahu alevilik bunlara mı kaldı. izzettin doğan dede bunları niye canlı yayınlıyor diye de kızdım. sonra da kapattım televizyonu." ben bunların alevi olduklarına inanmıyorum. bunların bildiğimiz ismailağadaki yobazlardan bir farkı yok.

[alone_man]

[quote="umitaktas" gerçi ben caferiler ile şiileri alevi olarak görmüyorum..[/quote]

Biz alevilerde senin gibileri alevi kabul etmiyoruz

[derya]

Ya bu bektaşilerden çektiğimiz nedir biz alevilerin? Sanki namaz oruç sünnilerin babasının malıymış gbi, namaz kılan alevi görünce vay efendim yobaz bunlar, sünnileşmişler. Yahu kardeşim gerçek alevilik hakkında kaç kitap okudunuz? İmam Huseyn a.s "Ceddim Muhammed'in dini ayakta kalacaksa ey kılıçlar doğrayın beni!" demiş, sizin aleviliğiniz nasıl bir alevilik?!! Ali'yi seviyorum diyorsun namazı inkar ediyorsun, imam Cafer Buyruğu adlı saçma sapan bir kitap var başka da okuduğunuz bir şey yok galiba ki orada da namaz diye bir şey yok dua vardır yazıyordu.. Aç da bir zahmet imamların hayatlarını bi' oku, ama gerçek Caferi kaynaklarından...Vay efendim imam Cafer fıkhına göre amel ediyormuş hani nerede? İmamlar semah mı dönmüşler ispatla o zaman!!!
-Sözlerim üzerine alınanlaradır, bir zata yönelik değildir.-

[alevi99]

Bektaşilerin bazıları sabit fikirli sinir oluyorum bu yüzden onlara. Fakat hak yerini bulacaktır.

[umitaktas]

Ya bu bektaşilerden çektiğimiz nedir biz alevilerin? Sanki namaz oruç sünnilerin babasının malıymış gbi, namaz kılan alevi görünce vay efendim yobaz bunlar, sünnileşmişler. Yahu kardeşim gerçek alevilik hakkında kaç kitap okudunuz? İmam Huseyn a.s "Ceddim Muhammed'in dini ayakta kalacaksa ey kılıçlar doğrayın beni!" demiş, sizin aleviliğiniz nasıl bir alevilik?!! Ali'yi seviyorum diyorsun namazı inkar ediyorsun, imam Cafer Buyruğu adlı saçma sapan bir kitap var başka da okuduğunuz bir şey yok galiba ki orada da namaz diye bir şey yok dua vardır yazıyordu.. Aç da bir zahmet imamların hayatlarını bi' oku, ama gerçek Caferi kaynaklarından...Vay efendim imam Cafer fıkhına göre amel ediyormuş hani nerede? İmamlar semah mı dönmüşler ispatla o zaman!!!
-Sözlerim üzerine alınanlaradır, bir zata yönelik değildir.-

derya hanım bir alevi kadınının sünniler gibi türban takmasını aleviliğe yakıştırıyorsanız ben birşey demem. tesettür haktır. ancak bugünkü aleviler bu tesettür şartını yerine getiriyorlar. anadoluda yaşayan alevilerin kıyafetleri tesettüre uygundur. ama malesef aleviyim deyip, sıkmabaşlı, türbanlı kadınlar için de üzülüyorum. ben izzettin doğan beye de kızdım. bu tipleri neden yayınlıyor. yine biz aleviler namaz kılıyoruz. milletin alevilere nasıl baktığı bizim için önemli değildir. ben namazımı evde kılıyorum. bugünkü camiler fitne ve fesat yuvalarıdır. dırarı mescid hükmündedir. kimse biz alevileri bu camilere sokamaz. benim için bir alevi namaz kılmıyorsa, ben bundan üzülmem. ancak bir alevi sünnileri camisinde namaz kılıyorsa o alevi adına üzülürüm.

[derya]

Selam aleykum ümit kardeşim, öncelikle şu sözünüzden ben bir şey anlamadım "bir alevi kadınının sünniler gibi türban takmasını aleviliğe yakıştırıyorsanız ben birşey demem" sünniler gibi türban derken ne kastettiniz acaba? Tesettür örtüdür ve nur suresinin 31.ayetinde Allah'ın emridir. Ayrıca, cemaatle kılınan namazın, tek başına kılınan namazdan kat kat faziletli olduğu hadislerde vardır. Sünniler ve alevilerin namaz kılma şekilleri farklıdır bu yüzden alevi camiilerine gitmek elbette daha mantıklıdır...

[Hüseyni]

Alevilik islamın özüdür..Alevilik islamın kendisidir,Alevilik islamın orjinalidir....orjinali varken ,çakma,sapma islam anlayışlarıyla kendimizi helak etmemiz ahmaklıktır...Alevi bayanların örtünmesi,Farzdır...Alevi bayanın,Örtünmesi taktire şayan ,Devrimin doruk noktası,İslami farizanın hayat bulması,ve Zeynebi bir duruştur...

bektaşilerin,beslendigi bir ilim havzaları olmadıgından ,rüzgar ne tarafı eserse,kurumuş bir yaprak misali savrulur, savrulur....Ehlibeyt dostlarından bir gurup,Kerbelaya ziyarete gittiler.gurubun içinde bir bektaşi vardı...ziyareti tamamladıkdan sonra Kerküke geçmişler....kerkükteki türkmen alevilere ziyaret düzenlemşler..biraz sohbet muhabbetten sonra,ordaki dede Namaz vakti gelince Aliyyen Veliyullah nidasını gökyüzüne yükseltmiş..ordaki bektaşiler Şia fıkhıyla bilinen ,Orjinal Namazı eda etmeye başlamışlar...benim hemşerim olan bektaşi,Namaza katılmayıp,bir kenarı geçip,onları seyretmiş...İbadet bittince gidip dedeye demişki,biz sanırdıkkki bir tesbihin imamesiyiz,megerki bizler yıllarca Ehlibeyte zıt işleri yapmışız...

Alevi canların ibadethanesi Orjinal haliyle Namaz kılınan Ehlibeyt cami,mescitleridir....

[Hasan Akça]

..biraz sohbet muhabbetten sonra,ordaki dede Namaz vakti gelince Aliyyen Veliyullah nidasını gökyüzüne yükseltmiş..ordaki bektaşiler Şia fıkhıyla bilinen ,Orjinal Namazı eda etmeye başlamışlar...benim hemşerim olan bektaşi,Namaza katılmayıp,bir kenarı geçip,onları seyretmiş...İbadet bittince gidip dedeye demişki,biz sanırdıkkki bir tesbihin imamesiyiz,megerki bizler yıllarca Ehlibeyte zıt işleri yapmışız...

Alevi canların ibadethanesi Orjinal haliyle Namaz kılınan Ehlibeyt cami,mescitleridir....

bir bektaşi veya sünni veya hiristiyan kişi
eğer 12 imamların anladığı islamı kabul ediyor
12 imamlara uygun ibadet yapıyor ise
artık o sünni bektaşi yada hiristiyan değildir
onun adı caferidir yada 12 imamcıdır yada ehli beytçidir
türkiyede yaşayan bektaşi birisi gerçeği keşfederde bunu uygularsa artık bektaşi olmayıp aleviliğe geçmiş olur

[Hüseyni]

Hasan akça

Alevilik ünvanının ,İmam Ali soyundan gelen kişilere verildigini biliyoruz.Alevilik ünvanı soya işaret ediyorsa ,soydan olmayanlarada Alevi denmeside anlamı tam olarak karşılamıyor...

üstte yazdıgın görüş Haktır...peki sen onları kabul ediyosunda ,onlar seni kabul ediyor mu?Bektaşiligi,hristiyanlık veya başka bir inançla aynı torbaya doldurman ,nazarında bektaşiligin o dinler kadar Ehlibeyt ögretilerine uzaklıgını mı işaret ediyor?Hakkı arayıp sapanla,batılda direten bir olur mu?...