Şiilik ile Alevilik Aynı mıdır?

Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Şiilik ile Alevilik Aynı mıdır?

Mesaj gönderen Dede-baba »

Şiilik, Arapça “ŞİA” kökeninden gelir.. “Taraflar” anlamında kullanılan ŞİA kelimesi. Alevi-bektaşi teolojisinde. Hz. Ali ve Ehli-i Beyt taraftarlığını ifade etmektedir.

Şiilik, ilk bakışta Alevilikle pek çok ortak noktaya sahip gibi görünmekle birlikte gerçekte bu durum tümüyle yüzeysel ve simgeseldir. Çünkü Şiilerin inandığı hz. Ali ile 12 İmam ile Alevilerin inandığı Hz. Ali ve 12 İmam aynı değildir.

Aleviler, 5 vakit namaz kılan, 30 gün ramazan tutan, kadını ile erkeğini ibadette ayıran, kadını horlayan, çarşafa büründüren, Mutayı yani ücret karşılığı cinsel ilişkiyi savunan (Muta Nikahı) bir Ali’ye inanmazlar

1-Bu bağlamda, günümüzde Şiilerin inandığı Hz. Ali ile Alevi-Bektaşilerin inandığı Hz. Ali, aynı olmadığını faklı Ali’lere inandığımızı açık açık dile getirmek gerekir.

Günümüzde Şiiler 5 vakit namaz kılan, 30 gün ramazan tutan. Kara çarşafı, şeriat kurallarını uygulayan bir Ali’ye inanmaktadır.


Alevi-Bektaşi İnancında ise Hz. Ali, KIRKLAR İNANCIN’DA yerini bulan, kadın ve erkek karışık ibadet ettirren, halka namazı kılan, engür ezip içen,, Hz. Muhammed ile semah’a giren, kahraman, hoşgörülü masumun, mazlumun yanında bir Ali’ye inanmaktadır…

Bu bağlamda, Hangi Ali’ye İnandığımızı en güzel Pir Sultan Abdal dile getirir.


Muhammed Ali'nin güzel yolları
Simdi türlü türlü yol eylediler
Azgın yaralara cerrah çoğaldı
Herkes bildiğini bol eylediler

Pir Sultan Abdal’ım bu bir nur idi
Akılları ermez gizli sır idi
Bizim bildiğimiz Ali bir idi
Simdi her yerde bir Al'eylediler..


Alevi-Bektaşi bu anlamda Şiilerin ve Sünnilerin anlattığı uyduruk Ali’ye hiçbir zaman İnanmadı, tabi Olmadı, Alevi-Bektaşi’nin Hz. Ali-el Mürteza’sıyla Arapların ve Şiilerin alisi arasındaki en güzel ayrımı Emekçi’nin şu dörtlüğü en güzel biçimde dile getirir..

İki Ali vardır, Sizinki Arap,
Gönüllerde düştür. Bizim ALİ’miz.
Sizin ali devri eyledi, harap
Mazluma yoldaştır bizim ALİ’miz


Saygı ve Sevgilerimle
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

İran Şiiliğinde İkrar ve Biat yoktur

Mesaj gönderen Dede-baba »

Şiilikte ikrar ve biat yoktur.

Alevilikte ise ikrar, biat ve teslimiyet vardır. Daha Hakk-Muhammed-Ali yoluna girerken biz Şii/Caferilerden ayrışırız,. Alevi-Bektaşilikte Mümin olma.. ve Kur’ana tabi olma aşağıdaki Biat’le başlar.. Bu biat Kur’ani, Peygamber sünneti ve 12 İmam, buyruğu’na dayanır... ve Dahi İmam Cafer-i sadık Erkanındandır… Hünkar hacı Bektaşi-ı veli, Pir Sultan Abdal, ve Bütün alevi-Bektaşi Bu Uluları taliplerine bu ikrarı verdirerek yola kabul eder.

Alevi-Bektaşi, TESLİM-İ RIZA İLE Bütün canların huzunda, İKRAR CEMİ ile Alevi-Bektaşi olur... Bu Cem, Pir Huzurunda, tüm canların şahitliği ile olur, Can Hz. Muhammed’e 12 İmam’a bağlılık Biat’i (yani sözü) verir. Eğer ki bu sözünden döner ise, YOL DÜŞKÜNÜ kabul edilir.

Bu ikrar cemi şöyle olur.

Hakk-Muhammed-Ali yani Alevi-Bektaşi yoluna Teslim-i Rıza ile girecek Can'a önce Rehber eşliğinde Pir tarikat abdesti aldırır...(Bu abdest Maide Suresi 6. ayet) Böylece can bütün Cem-i Azalarıyla işlemiş olduğu günahlara tövbe eder. Bir daha işlemeyeceğine Tarikat sözü verir. İkrar cem-i Hakk-Muhammed-Ali yoluna girecek Can'nın ölüm anıdır... " ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK" nin sırrı.. İkrar cemi'ninde Erenler diliyle bu şekilde ifade edilir...
Can yola girerken,


"..Bütün tutkulardan, aşırı isteklerden, dünyaya bağlı geçici dileklerden, eğilmelerden kurtulmaya ve özünü gerçeğe adamaya yani öğretiyi benimseyip yola girmeye -“İkrar (Nasip) Alma”-, “ölmeden önce ölmeyi” kabul eder... Burada can'a Piri telkinde bulunur.. Yol'un çok zorlu olduğunu "demirden "leblebi" olduğunu söyler.. Hatta yapamayacaksa.. Hakk-Muhammed-Ali yoluna girmemesi bile tavsiye edilir...

"GELME GELME, DÖNME DÖNME,, GELENİN MALI DÖNENİN CANI..."


Kişinin kendi isteğiyle maddi ve manevi dileklerinden tümden vazgeçmesiyle (yani iradi olarak ölmekle), mana aleminde, ruh bakımından yeniden hayat bulur..Alevi-Bektaşi inancında Batıni yorumda iradi olarak ölen, yani ikrarını alan can, Dünyaya yeniden gelmiş gibidir... işte Alevi-Bektaşi inancında "İKRAR CEMİ" nin sırr-ı hakikati budur...

Böylece Hakk-Muhammed-Ali yoluna giren Can..


Ahirette ise hesabını veremeyeceği ve " Ah keşke dünyaya tekrar dönsekte bu günahları tekrar işlemesek!! ( Mü'minun Suresi 22/99-100)" dememek için bütün hayatını oruçlu, her anını Allah'ın huzurunda hissederek Salat-ı Daim olmaya çalışır. Ölmeden evvel ölür...

Saygı ve Sevgilerimle
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

şiiliğindeki şeriat Anlayışı Alevilikte Yoktur

Mesaj gönderen Dede-baba »

İran Şii anlayışındaki Şeriat, Alevilikte Yoktur


Şiilik şeriata bağlı kalınır, Şiilikte minhâç ( aydınlık yol) yani tasavvuf ve tarikat yoktur. Alevilik ise, minhâç ve erkan, yani tasavvufi yoludur.(Aydınlık yoludur).Ehli Sünnet gibi hareket eder ve Sünni düşünceyi paylaşırlar Alevilik ise, şeriat, tarikat, marifet ve hakikat aşamalarını kabul edilir.

Genel olarak bakıldığında Şiiliğin şereiat algılayışı, Şiilikte dinin ayrıntılara ait koşulları (Füru-ı Din )ondur. a-Namaz,b-Oruç,c- Hac d-Zekat e- Cihat etmek f- Humus g- Peygamber soyuna tevella etmek h- Peygamber ve Ehl-i Beyt düşmanlarını teberra ( dışlamak) j-İlahi emirleri tutmak, k-Yasaklarından kaçınmaktırNamaz-oruç-zekat gibi ibadetleri Sünnilikle benzeşir, genel olarak ibadetsel yönlerden ufak farklılıklar dışında ayrışma yoktur.

Bu bağlamda, Şiiliğin/sünniliğin, şeriat algılaması, Alevilikten farlıdır. Şekilsellik zaman ve mekân fetişizmi ön plandadır. Şii anlayışın namazının kıblesi Kâbe, zamanı günlük ve vakitli iken, Alevi Bektaşi, namazı olan halka namazı, kıblesi cemal cemale, ibadet yeri cem evi, vakti genellikle Perşembe gecedir. Günlük namaz bu anlamda alevi Bektaşi anlayışında yoktur, yine cami anlayışı da tarihin hiçbir döneminde Alevi-Bektaşi geleneğinde yoktur.

Bu bağlamda Şii geleneğinde yer alan, ramazan orucu ve Arap-Fars geleneklerine dayanan toplumsal hayatı yönetme olarak algılanan, şeriat anlayışı da alevi-Bektaşilikte bulunmaz.

Saygı ve Sevgilerimle
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Şiilik Bir Mezhep'tir. Alevilik Yol(tarikat) tır

Mesaj gönderen Dede-baba »

Caferilik ve Şiilik kendini mezhep olarak görmektedir. Alevi-Bektaşilikise, kendini mezhep olarak görmeyip, kendini Allah’a ulaşmak için YOL olarak tanımlarken, . Bu bağlamda Şiilik tarikatı kabul etmez. Ve ret eder.

Alevilik kendini Şu şekilde tanımlar..


Alevilik, İslamın özdür. Türk ve Anadolu halklarının islamı yorumlayış şeklidir.

Alevilik... İslamın Türk ve Anadolu halkı yorumudur..Nasıl.. İslamın Acem ve fars yorumu şiilik.. Arap yorumu sünnilik ise...


Alevilikte Türk ve Anadolu halkı yorumudur...Bu bağlamda arap islam anlayışı olan sünnilik içinde arap gelenekleri ve görenekleri nasıl bulunuyorsa yada iran islam anlayışı olan şiilik içinde Acem ve fars kültürü nasıl baskınsa.. Anadolu Aleviliği içinde de Türk ve Anadolu halklarının kültürleri yaşam tarzları ve dünya görüşlerinin bulunması doğaldır...

Alevilik bir mezhep yada hizip değildir.. Kur'an-ı Kerim'in yorumlanmasıdır... Yani Tarikat yada "Yol" demek daha doğru.. Din ise tekdir... Hepimiz İslamız-Mü'miniz...

"...Sorma be birader mezhebimizi
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır
Çağırma Meclis- Riyaya bizi
Biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır..."

Bu bağlam da Alevi şu kimseye derler :


***LA İLAHE İLALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH ALİ-ÜL VELİULALLAH DİYENDİR...

***Alevi .. Allah'a İnanan.. Hz. Muhammed'i Peygamber olarak kabul eden... Hz. Ali''ye ve Ehl-i Beyt'e tabi ve yolunda olan kimselerdir...

Ve bizler öyle kimseleriz ki...

Bizler İslamın özü... Guruhu Nacilerdeniz...


Peygamber'e Sordular.. Ya Habibullah! Senden sonra kime uyalım?.. Kimin peşinden gidelim?..

Hz. Muhammed Mustafa Buyurdu ki...;

“Güneşe uyun, onda arayın hidayeti.....

“Güneş batınca aya.....

Ay batınca Zühre’ye....

Zühre de batınca iki kutup yıldızına uyun.....diyordu.

Bu hidayet nurlarının kimler olduğunu sorusuna da Hz. Resulullah.ın.. cevabı şu olmuştu:

— Ben Güneşim..... Ali aydır.... Fatıma Zühre (Venüs).... ve Hasan ile Hüseyin de iki kutup yıldızıdır...

Allah Eyvallah
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Alevilikte yer alan Pir-Mürşit-dede-baba-Rehber gibi kavraml

Mesaj gönderen Dede-baba »

Alevilikte, peygamber nesli Evlad-ı resul Pir, mürşit,rehber,dede gibi kavramlar vardır.Şiilikte bunların hiç biri yoktur.

Ey zahid, Eldedir külli varımız
Cümleden uludur yolumuz
Her suale vardır cevabımız
Ol Kur'an-ı natıktır Sırrımız


PİR:

Allah'a Kul, Peygamber'imiz Muhammed Mustafa'ya ümmet, Ali-el Mürteza'ya talip, ve Ehl-i Beyt' tabi olan canları eğitim, onları bedensel ve ruhsal kirlerden arındıran ve gerçek bir inanan olarak yetişmelerini sağlayan... Hz. Muhamed ve Hz. Ali'nin soyundan gelen.. seyidlerdir.. Pir'ler ancak 12 İmam Neslinden olabilir... sonradan Pir olunamaz...


Mürşid (Dede-baba) :

Hizmet itibari ile Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Haci Bektasi Veli’i temsil eder. Hakk'a... Hakikate ulaşmak isteyen canları eğitip doğru yolu gösteren ve onları birer kamil insan olarak yetiştiren Seyidtir... Mürşit'ler 12 İmam neslindendir.. sonradan Mürşit olunamaz.. Cem Erkanı Başkanlığını yapar, ikrar alır nasip verir. Cenaze, Müsahiplik, Nikah, Sünnet, Ad takar (isim takar).
Rehber:

Görev itibariyle İmam Hüseyin´i temsil eder. Yola girmek isteyenleri hazırlar, yol gösterir. Mürsidin en yakın yardımcısıdır.

Saygı ve Svegilerimle
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Musahiplik şiilikte Yoktur

Mesaj gönderen Dede-baba »

Şiilikte, musahip olma koşulu yoktur, Alevilikte ise musahip olma koşulu vardır.

yine Şiilik ile Aleviliği birbirinden ayıran en önemli fark, Musahiplik konusundadır, Alevilikte musahiplik şart iken, Şiilikte böyle bir inanç yoktur, “bütün Müslümanlar kardeştir türünden, Sünni anlayış Şiilikte de vardır
..

Oysaki Musahiplik Alevi-bektaşi inanışında önemli bir yere sahip Kur’ani- peygamber sünnetine dayanan bir ilkedir.

MUSAHİPLİK CEMİ: Degerli canlar, musahip arapca kardes demektir. musayip tutma her aleviye şart koşulmuştur. Şöyle ki Bu ibadet... Peygamber Efendimizden kalan bir sünnettir; Müslümanlar Mekke'den Medine'ye hicret ettiklerinde... Mekke'li ve Medineli müslümanlar bir araya toplanmışlardı... Bütün müslümanların hicretinden sonra Ve Allah emri.... Cibril-i Emin nefesiyle Hz. Muhammed Mustafa'ya 'da Hicret emri geldi... Ve yine Hz. Muhammed Allah'ın emriyle Hz. Ali'yi kendi yatağına yatırdı... Medine'ye hicret etti...

Peygamber Medine'ye ulaştığında aşağıdaki Ayet-i Kerime nail oldu...

İsmişah! Bismişah Allah Allah...

Hakk, Dost, Zahir, Batın, Hazır, Gaib. Sırr-ül Sır Erenlerinin Gülcemallerine aşk...

Ber-Cemal-i Muhammed, Kemal-i İmam Hasan, İmam Hüseyin, Ali ra Bülende salavat...

Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-in ve ala Ali Muhammed...


"Onlar ki Hakk'a bağlanıp hicret ettiler...
Mallarıyla canlarıyla Allah yolunda savaştılar

Onlar ki (hicret edenleri) barındırıp yardımda bulundular
İşte bunlar, birbirilerinin dostu ve yâridirler

O kimseler ki İnkâr edip küfre saparlar
Hiç şüphesiz onlarda birbirilerinin yâridirler

Eğer böyle yapmaz (birbirinize dost ve yakın olmaz) iseniz
Her zaman yeryüzünde fitne ve fesata izin verirsiniz...

(Enfal suresi ayet 72-73)

Ve böylece Hakk emri... Peygamber sünnetiyle Muhacir ile Ensar birbiriyle kardes kılındı.

Medine'ye En son. gelen ise... Peygamber'i Mekke'li müşriklerden korumak için O'nun yatağına yatan Hz. Ali idi.... ve kendisine kardes kalmamıştı. Üzgün olan Hz. Ali Peygamber'in yanına gitti... Herkesin bir kardeşi olduğunu kendisinin ise bulunmadığını söyledi..


Peygamber Hz. Ali'ye hitaben dediki; "Ya Ali sen benim dünya ahret kardesimsin, Musa'ya Harun neyse sende bana Öylesin",ve sonrasında orada bulunan bütün müslümanlara hitaben, bu Allah'ın isteğidir. Diye Buyurdu.

Değerli canlar, bu tarihten sonra Alevi-islam inancına sahip kimseler, Hakk emri... Peygamber'imizin sünneti İmam Caferi Sadık'ın Erkanı üzre kendi akrabaları dışında bir kimseyi kendine kardeş kıldı.


Musahipler:

1-Dünya- ahret kardes olup iki cihandada birbirinden sorumludur.

2-Musahiplik evli çiftler arasında ise. ve bu kimselerin kızları birbiriyle evlenemez...

3- Birbirlerine ihtiyaç duyduklarında yanlarında olmaları gerekir.

4- Müsahiplik... Kişilerin kendilerinin karar vereceği bir şey olmayıp... dede-baba'nın izni ve Müsahiplik Ayin-i Cemi ile olur...

5-Kimler bibiriyle müsahip olamaz..

***Dede-baba ve Pir, Taliple

***Alim, cahille...

***Mü'min ile Münafık& İnanan ile İnanmayan

***Piri olan ile Pirsiz olan& düşkün

***Evli kimseler bekar ile

***Genç ile yaşlı

***Zalim, mazlum ile

MÜHAİP OLAMAZ...

***
[/color]


***Müsahiplerin hem kendileri hemde aileleri birbirlerinin dünya-ahret kardeşidirler... bekar kimseler arasında olan Müsahiplikler de ise.. sonradan evlilik yada cinsellik içeren her türlü ilişki yasaktır... düşkünlük sebebi saylır.. yoldan düşer..

Allah Eyvallah
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Şiilik ile Alevilik Aynı mıdır?

Mesaj gönderen 3nokta »

Bu yazdığın cümelelerdeki Alevi kavramlarının yerine bektaşi kavramını yazarsan itirazım yok.
tasavvuf zaten sunniliktir. 12 İmamlarda tasavvuf yoktur. Uygulamalarınızın be teorilerinizin hangisini 12 İmam as ile delillendirebiliyorsunuz? Hiçbirini.
Hz İmam Ali as için ra ifadesini kullanmak bir sünni geleneğidir. Buradan bile sunni kökenli bir yolunuz olduğunu anlıyoruz.
O yüzden gelin siz bu kendi yolunuzu Alevilik diye sunmayın.
sunniler de bektaşiler gibi Ehl-i Beyt as mı sevdiklerini söylüyorlar. Ama bu sevginin boyutu noktasında sunnilerle bektaşiler hiçbir farkı yoktur. Çünkü hem sunniler hem de bektaşiler pratikte Ehl-i Beyt uygulamalarını terk etmiş yeni yeni şeyler (bidat) icat etmişlerdir.
Alevilik, İslamın özdür. Türk ve Anadolu halklarının islamı yorumlayış şeklidir.

şeklindeki bir yorum zaten hakikatı gösteriyor yani İslamı Ehl-i Beyt nazarında anlayanların yolu değildir bektaşilik Türklerin ve Anadolu halklarının yorumudur! Bize kimsenin değil Ehl-i Beyt as'ın İslamı gerek!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Şiilikte mut’a nikâhı evlilikleri Alevilikte Yoktur

Mesaj gönderen Dede-baba »

Şiilikte mut’a nikâhı evlilikleri kabul edilir. Alevilikte ise mut’a nikahının varlığı kabul edilmez. Genellikle tek eşliliği kabul eder.

Şii anlayışındaki Muta nikahı şöyledir. Erkek, rızası olan bir kadınla belirli bir ücret karşılığında anlaşarak, belirli bir süreliğine evlenir. Muta nikahı, Sünnilikte ve Anadolu Aleviliğinde uygulanmaz.

islam öncersi acem ve arap kültürünün bir unsuru olan Muta nikahı, İslam'ın ilk yıllarına kadar sürmüş, daha sonra yasaklanmıştır. özellikle harp zamanlarında, uzun zaman kadınlardan uzak kalan as¬kerler için muta nikâhına izin verilmiştir... Türk ve Anadolu geleneklerinde ise, kadın'ın yeri ve konumu nedeniyle böyle bir uygulama olmadığı gibi, kadın erkeğinin yerine geçen o olmadığı zaman aileyi ve hatt toplumu yönetendir.

Kıyılışı:

Erkek, rızası olan kadına, "Beni (...) (aylık) bir zaman için mutalandır" veya " (...) kadar para karşılığında seninle mutalandım" der. Muta nikahı ile evlenen kadın, nikahın süresi ne kadar olursa olsun mirastan hak iddia edemez.
Muta nikahı kıyan erkek, sonradan normal nikahın şartlarını yerine getirip bu kadını sürekli eş olarak olarak alabilir...


Alevi-bektaşi İnancında, kadının iffetinin korunması asıldır.. ücret karşılığı kadınla ilişkiye girmek, dinin emri olamaz. Muta nikahı kesinlikle Alevi-Bektaşi erkanında yoktur. Ve Düşkünlük sebebidir..

Kur'an-ı Kerim'in Nur Suresi kadın ve erkeğin İffetinin korunması üzerine inmiştir.. iffet ve ve namus Güzel ahlakı tamamlamak için inen dinimizin temelidir.

Ücret karşılığı cinsel ilişki dinin emri olmaz.


Saygı ve Sevgilerimle
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Şiilik ile Alevilik Aynı mıdır?

Mesaj gönderen 3nokta »

Muta Nikahı adı üstünde nikah.
Nikahta ücret mihirdir. Daimi nikahtada vardır. Muta nikahının farkı ise sürenin önceden belirleniş olmasıdır. Bu kuranın bir emridir ve helaldir.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Şiilikte Şeriat anlayışna Karşılık Alevilikte 4 kapı 40 Maka

Mesaj gönderen Dede-baba »

Alevilikte 4 kapı 40 makam anlayışı vardır. Bunlar şeriat, tarikat, marifet , hakikattır ve her kapının 10 menzili vardır. Şiilikte ise sadece şeriat vardır.

Şii anlayış, Alevi-Bektaşi anlayışındaki 4 kapı kırk makam öğretisini kabul etmez… şii anlayışta şeriat makamı vardır.. şeriatın batın yorumu olan tarikat, marifet ve hakikat makamları kabul görmez...

Yine hemen belirtmek gerekirki şiilerin Şeriat anlayışında,

Şiilikte dinin ayrıntılara ait koşulları (Füru-ı Din )ondur. a-Namaz,b-Oruç,c- Hac d-Zekat e- Cihat etmek f- Humus g- Peygamber soyuna tevella etmek h- Peygamber ve Ehl-i Beyt düşmanlarını teberra ( dışlamak) j-İlahi emirleri tutmak, k-Yasaklarından kaçınmaktır..

Hemen belirtmek gerekir ki.. şiilerin, Namaz-oruç-zekat gibi ibadetleri Sünnilikle benzeşir, genel olarak ibadetsel yönlerden ufak farklılıklar dışında aralarında ayrışma yoktur...

Alevi-bektaşiliğin Şeriat makamı ise şöyledir...


1. Iman etmek,
2. TEMİZ OLMAK
3. Ibadet etmek,
4. Haramdan uzaklasmak,
5. Ailesine faydali olmak,
6. Çevreye zarar vermemek,
7. Peygamber'lerin emirlerine uymak,
8. Sefkatli olmak,
9. İlim öğrenmek
10.Yaramaz islerden sakinmak.


Allah Eyvallah , Şeyhen İlallah
Cevapla

“Aleviler Şiimidir?” sayfasına dön