"Aşkın varisi Hüseyin'i" anlayabildik mi?

Aleviliğin tanımı, tarifi temeliyle ilgili konuları burada paylaşabilirsiniz.
Cevapla
Enel-Hak
Mesajlar: 17
Kayıt: 20 Ağu 2012, 09:14

"Aşkın varisi Hüseyin'i" anlayabildik mi?

Mesaj gönderen Enel-Hak »

"Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz." (Bakara, 2/154)

Ey tevhid mesajına,Kuran’ın mesajına,Muhammed’in çağrısına inanmış insan! Hangi çağ,kuşak ve ülkede olursan ol;Kerbela şehitlerinin mesajını duy! Ehlibeytin mesajı sizedir.Bu ev halkı,insanlığa güzel yaşama sanatını da, güzel ölme sanatını da öğretmiş bir soydur.

Hüseyin,Yezit’in içki içmesi ve alçaklık yapması nedeniyle ona savaş açmış ve bu acı olaya sebebiyet vermiş bir politikacı değildir.O,Adem’den itibaren son peygambere kadar elden ele devredilen,al bir bayrağın ve emanetin varisidir.

Şia tarihinde var olan sermayelerin en değerlisi şehadettir.Tüm sevdiklerini kanlar içinde gören Hüseyin seslenir: “Bana yardım edecek,öcümü alacak kimse yok mu ?” Bu soru,geleceğe,bize sorulmuş bir sorudur.

Şehadet öğretisinin en yüce tezahürü olan Aşura hareketi bize maalesef çok kötü sunulmuştur.Öyle ki onu bir matem öğretisi haline getirmişlerdir.Neticede bir ömür boyu onu anıyoruz ve ona ağlıyoruz ama onu ne tanıyor ne anlıyor ne de düşünüyoruz. Oysa biz, Hüseyin için ağlama,Hüseyin’i sevme görüntüsü altında Yezit’le el ele vermiş,aynı yaşam öyküsünü paylaşmaktayız. Hüseyin ise bu öykünün son bulmasını istiyor.

Hüseyin bize,şehadetinden büyük bir ders vermiştir.Bu ders, haccı yarıda bırakıp şehadete doğru yola çıkmasıdır.Hacc merasimini tamamlamaz.Tarihin bütün hacılarına,bütün namaz kılanlarına,İbrahim’in sünnetine inananlara şunu öğretmek ister:”Eğer imamet olmazsa,rehberlik olmazsa,hedef ve yön olmazsa”,Allah’ın evinin etrafında dönmekle,puthanenin çevresinde dönmek birbirine eşittir.Hüseyin’in haccı yarıda bırakarak Kerbela’ya doğru yola çıktığı an tavaflarını onsuz sürdürenler,o esnada Muaviye’nin Yeşil Saray’ını tavaf edenlere denktirler.

Şehadet,her zaman tarihin hak ve batıl meydanında bulunmaktır.Yezit’in kuklası ve ücretlisi olmak üzere Hüseyin’i yalnız bırakanlar,Cennet arzusuyla mihraplarda ve evlerinin köşelerinde ibadete çekilenler de,zorbadan korkup sessiz kalanlarda birdir. Bunlar ister mümin olsun ister kafir,ister zahit olsun ister cani hepsi aynıdır. Her ağacı meyvesinden tanımak gerekir.”Bizim inanç ağacımızın meyvesi bu değildir”Hüseyin, insanlık tarihinin en büyük zafer mağlubudur.Kerbela insanlığın başlangıcıyla birlikte başlamış,Allah’a doğru devam etmektedir.

Hüseyin,“İnsan için ölüm,genç bir kızın boynundaki gerdanlık gibidir;ölüm erkeğin süsüdür!” diyor ve Mekke’den ölüme doğru yola çıkıyor.Hüseyin “güzel ölme sanatı”nı yaşamdan öğrenmiş bir ailenin çocuğudur.Bu dünyada “Nasıl ölünmesi gerektiğini” ondan daha iyi bilecek kimse yoktur.Şimdi dünyaya hükmeden düşman,bu bilgiden yoksundur.

Her devrimin iki yüzü vardır:Birincisi kan,ikincisi mesajdır.
Birinci görev ”Kan” görevidir.Bu görevi-risaleti bugün Hüseyin ve arkadaşları omuzlamıştır.İkinci görev ise “Mesaj” görevidir.Şehadet çağrısını dünyaya duyurmaktır.Bu görev,bir kadının,”Zeynep” in zarif omuzlarına yüklenmiştir ve yükü kardeşi Hüseyin’inkinden daha ağırdır.Ölümlerini seçme yürekliliği gösterenler büyük bir seçimde bulunmuşlardır.Geriye Zeynep kalmıştır.Tutsaklar kervanının başındadır.Omuzlarında,kardeşinin mesajını ulaştırma yükü vardır ve bütün gücüyle haykırıyor: “Soyumuza bu kadar yücelik ve büyüklüğü veren Allah’a şükürler olsun”

Mesajı olmayan kan tarihte dilsiz kalır.Eğer kan,mesajını bütün kuşaklara duyuramıyorsa ve Zeynep Kerbela mesajını tarihe aktarmazsa,Kerbela tarihe karışmış olur.Zeynep,Hüseyin’in ölümüne ağlayan herkese,onun: “Hayat iman ve cihattır.” mesajını iletiyor.
“Her yer Kerbela,her ay Muharrem,her gün Aşure” diyenler,ya “kan”ı ya da “mesaj”ı seçmek zorundadırlar.Ya Hüseyin gibi ölmeyi ya da Zeynep gibi kalmayı tercih etmelidirler.Bu yüzden kendisini kaybetmiş ve inzivaya çekilmiş bir toplum olmayalım.

Kerbela olayında hepimizden erken davranıp ağlayan kimse ,Sad bin Ebivakkas’ın oğlu Ömer idi. Zeynep,Kufe’ye girdiğinde:”Ağlayın,ağlamaya herkesten önce siz layıksınız;çok ağlayın,az gülün !” deniliyor. Allah’ım Hüseyin’in soyuna yapılmış başka bir zulüm mü bu?
Hüseyin’in hakikatini,Kerbela devriminin hedefini kendi cehalet ellerimiz ile defnetmemeliyiz,kurban etmemeliyiz;bu kurbanımıza da Kufeliler gibi ağlamamalıyız.

Hüseyin,ölüme ve bayrağı tüm nesillere bırakmak için gittiği bu son anda gelecek asırlara haykırır:
“Acaba bana yardım edecek biri var mı?”
Hüseyni
Mesajlar: 518
Kayıt: 04 Eki 2011, 21:20

Re: "Aşkın varisi Hüseyin'i" anlayabildik mi?

Mesaj gönderen Hüseyni »

enel hak

Aşura programlarının düzenlenmesindeki amaç,Kerbela olaylarını ,halka anlatmak,Hüseyni şahadeti diri tutmaktır.Aşura programlarının her yıl düzenlenmesi,Kerbela olaylarını ,yeniden hatırlanmasına ve Ehlibeyt mektebinin tanınmasına çok faydası oluyor.

imam Hüseyin a,s aglamak,bir çok Hadiste geçer.İmam Hüseyin a,s aglamanın,bir çok kez,Masum İmamlarımız tarafından vurgulandıgı ve İmamlarımızında agladıgı ,sahih senetlerle günümüze ulaşmıştır.
muhtar_sakafi
Mesajlar: 68
Kayıt: 01 Eyl 2012, 13:32

Re: "Aşkın varisi Hüseyin'i" anlayabildik mi?

Mesaj gönderen muhtar_sakafi »

güzel bir yazı olmuş eline sağlık Enel Hak. düşünülmesi gereken bir durum.
Enel-Hak
Mesajlar: 17
Kayıt: 20 Ağu 2012, 09:14

Re: "Aşkın varisi Hüseyin'i" anlayabildik mi?

Mesaj gönderen Enel-Hak »

Okuyup emek verdiğiniz için ben teşekkür ederim.Sevgilerle...
Enel-Hak
Mesajlar: 17
Kayıt: 20 Ağu 2012, 09:14

Re: "Aşkın varisi Hüseyin'i" anlayabildik mi?

Mesaj gönderen Enel-Hak »

Hüseyni dostum;
“Şehit olanlar Hüseyin'ce bir iş yaptılar. Kalanlar ise Zeynep'çe bir iş yapmalıdırlar. Bu ikisinin dışında kalanlar Yezit'tirler.” Ali Şeriati
Sevgilerle ...
Hüseyni
Mesajlar: 518
Kayıt: 04 Eki 2011, 21:20

Re: "Aşkın varisi Hüseyin'i" anlayabildik mi?

Mesaj gönderen Hüseyni »

enel hak

dr Ali şeriatinin çok güzel sözleri vardır,biride şudur.....

Her din, çöküşünden ve çizgisini ilk çizgisine zıt bir şekilde belirledikten sonra; kendini bilen, aydınlığı olan, o dinin hakikatini bilen, bu sapmayı teşhis etmiş olan ve o iki gruptan da (ne düşüş, alçalma ve kötü değişime inanan kesimden ve ne de bu alçalma ve kötü değişime kail olan, din budur [diyen] ve sonra karşı çıkan yarı aydın gruptan) olmayan o iki grubun düşüncesinin tersine başka bir şeyin var idiğini ve başka bir şeyin olmuş olduğunu bilen tam bilinçli kimseler tarafından [ihya edilir].
Cevapla

“Aleviliğin Tanımı, Tarifi” sayfasına dön