Caferiligi tam olarak simdi kim kurdu?

Aleviliğin tanımı, tarifi temeliyle ilgili konuları burada paylaşabilirsiniz.
HamCan
Mesajlar: 170
Kayıt: 05 Tem 2009, 11:56

Re: Caferiligi tam olarak simdi kim kurdu?

Mesaj gönderen HamCan »

Imam yazdı:Arkadaslar, Caferilik ile ilgili Vikipedide arastiriyim dedim Inanç esaslarina baktim
ALLAHin sevmediklerini sevmemek yani Tebbera'da söyle anlatiyor:

Teberra ile birlikte kitlesel olarak bilinmesi ve uygulanması özellikle Safevi Hanedanlığı sırasında olmuştur. (Vikipedi Ansiklopedi)
Tebbera inancini Safevi Hanedanligi mi kurdu?
En ilginci ise Caferilik sonradan ortaya çikmis diyorlar bu dogrumudur? :(

Resim


ALLAHUMME SALLI ALA MUHAMMEDIN VE ALI MUHAMMED

Vesselam.
Imam yazdı:Arkadaslar, cevaplayacak kisi yok mu :(
Gerçekten, aklima takildi?
Vesselam.
Güzel can,

Ben fakir hayatınız boyunca size ve tüm diğer okuyan canlara da rehber olsun diye birkaç satır yazmak istiyorum bu noktada.
Imam yazdı:Caferiligi tam olarak simdi kim kurdu?
Güzel can,

Bu sorunuza ve “Caferilik” ile ilgili tüm diğer sorularınıza da en doğru/tatmin edici cevapları ancak ve ancak “Caferi” olan, “Caferiliği” bizzat yaşayan/bilen, gerçek Caferi canlardan, kardeşlerimizden alabilirsiniz.

“Caferi” olmayan, ve hatta “Caferi”lere, Caferiliğe düşman bile olan biri(leri)nin, başkalarına ve hatta gerçek Caferilere bile Caferiliği öğretmeye/anlatmaya çalışması/kalkışması, “Caferilik” hakkında yazıp çizmesi, ahkam kesmesi, sorarım herkese ki, ne kadar doğru/dürüst, akli/mantiki, edebi/ahlaki, vicdani olabilir?

Ayrıca, karşılaşabilme ihtimalin var ki “Caferi”ler de kendi içlerinde gruplara ayrılmış olabilirler! Yani, bir Caferi kesimin/kardeşin dediğini diğer(ler)i kabul ediyor da etmiyor da olabilirler! Yani, ilerde karşına böyle durumların da çıkması mümkün/muhtemel, ve bu noktada kafan daha çok karışabilir de! Şimdiden haberin olsun! Çokça dikkatli ol!

Caferilik dışındaki tüm diğer inançlar için de aynı durumlar söz konusudur! Bilgin olsun, haberin olsun! Çok çok dikkatli ol!

Herkese, her (insan/kul yapımı) söze/kaynağa/kitaba, resim, video, İnternet sitesi, vs. eser(ler)e, görünüşe/zahire aldanma/güvenme sakın! İnsan yapımı (sözüm "Ehlibeyt = Kuran" dışıdır elbette!) hangi söz/eser, vs. kusursuz, tartışılmaz, 100% doğrudur/güvenilirdir ki? Her gördüğüne, okuduğuna, duyduğuna hemen inanma/güvenme! Bilenler bilir: "Gördüğünün yarısına duyduğunun hiçbirine inanma" diye bir atasözü de vardır (bu forumda bu söz pek önemsenmese de!)!

Umarım/dilerim ki bu yazdıklarım işinize yarar; size ve tüm okuyan canlara (dünya hayatlarında ve hatta ahiret hayatlarında da) faydalı/yararlı olur! Eleştiriniz, yapabileceğim, kafanıza takılan, en ufak da olsa, başka birşey(ler) de olursa lütfen hiç çekinmeyiniz! En içten,

Saygılar ve sevgilerimle…
subay76
Mesajlar: 101
Kayıt: 05 Oca 2012, 22:02

Re: Caferiligi tam olarak simdi kim kurdu?

Mesaj gönderen subay76 »

öncelikle sevgili imam arkadaşım..öncelikle sen bu şemayı nerden buldun bilmiyorum..ve ilginç tir ki gütmişsin vikipedia dan caferi liği araştırmışsın...sen orada yazan bilgilere inanıyormusun...? vikipedi a ya MUAVİYE kimdir diye yaz bakalım ne çıkıyor..adam hakkında peygamberin katibi yazıyor,yok hadis rivayet etmiş de felan da filanda..bunlarn hepsi uydurma safsatadır..bizler bu forum da belirtmekten yorulduk ama kıt beyinli insanlar hala anlamamak için ellerinden geleni yapıyorlar...
kardeşim hiç uzağa gitmeye gerek yok..DAHA GÜNÜMÜZDE BİLE EHLİ BEYT AS IN YOLUNDAN GİDEN İNSANLARA KALKIP SİZLER YAHUDİ EBNİ SEBENİN ÇIKARDIĞI Şİİ LİĞE İNANIYORSUNUZ DEMEKTEDİRLER... AMA KALKIP ONLARA PEYGAMBER EFENDİMİZİN BİZZAT SÜNNİ KAYNAKLARDA GEÇEN HZ.ALİ AS VE ONUN ŞİA LARI HAKKINDAKİ HADİSLERİ YAZDIĞIMIZDA İSE BU HADİSLERE UYDURMA DEMKETEN GERİ KALMIYORLAR...NEYSE BU TİP SÖYLENLERİ ARTIK FAZLA KAFAYA TAKMAMAK GEREKİR ÇÜNKİ EMEVİ VE ABBASİ GİBİ İSLAM DÜŞMANI EHLİ BEYT DÜŞMANI DEVLETLERİN HİMAYESİNDE OLAN VE ONLARIN UYDURMALARIYLA VE ASIL ONLARIN SÜNNETİYLE BU GÜN ÖVÜNEN EHLİ SÜNNET KARDEŞLERİMİZ E NE DESEK TE BOŞ....ÇÜNKİ ONLARDA ARAŞTIRMA SORGULAMA ELEŞTİRME KABİLİYETLERİ YOKTUR...BU KADAR EHLİ SÜNNET ALİMLERİNİN BAS BAS BAĞIRIDĞI VE Allah A ŞÜKÜR HEPSİNİN ARTIK İSLAMIN EHLİ BEYT AS ONLAMADAN OLAMAYACIĞINI KAVRAYAN ALİMLERİNE RAĞMEN BAZI KEDİNİ BİLMEZ ŞAKLABANLAR HALA CAFERİ LİK HAKKINDA İLEİR GERİ KONUŞARAK GÜYA ONUN CAFERİ SADIK AS DEĞİLDE CAFERİ ADININ GÜYA BAŞKA CAFERİ ADLI YAZARLAR TARAFINDA ORTAYA ÇIKARILMIŞTIR DİYEREK AKLA MANTIĞA UYMAYAN SAFSATALARDAN BAİKA BİŞEY SÖYLEMİYORLAR..

BUARADA DEDELİK YOLCUSU ARKADAŞIM..BURADA YAZDIĞIN ŞEYLERİ KALKIP NERDEN KOPYALA YAPIŞTIR YAPMIŞSIN BİLEMİYORUM..FAKAT BU DÜŞÜNCELER TAMAMEN YAZARIN KENDİ DÜŞÜNCELERİDİR..HA SENDE ONA KATILIYORSAN ONA BİŞEY DİYEMEM..ÇÜNKİ BUKADAR ARAŞTIRMA YAPIYORUM İLK DEFA BİR İNSANIN CAFERİLİĞİN CAFERİ SADIK AS DEĞİLDE BAŞKA BİRİLERİNİN ADI ALTINDA ÇIKTIĞINI BURADA DUYDUM..BAK ŞİMDİ DOĞRUDUR EHLİ SÜNNET ZATEN CAFERİ Şİİ LİĞİ KABUL ETMEYEN BİR ZİHNİYETTEDİRLER FAKAT HİÇBİRİSİ KALKIP BU ŞEKİLDE SÖYLEMLERDE BULUNMUYORLAR..ZATEN ONLARIN ÖNE SÜRÜDÜĞÜ SAFSATA ŞAKLABANLIKTA ŞU DURKİ :'' Şİİ LER CAFERİ SADIK AS IN SÖZLERİNİ SAPTIRMIŞLARDIR ,YANLIŞ YORUMLAMIŞLARDIR , ONLARIN CAFERİ SADIK AS İLE İLGİLERİ YOKTUR..'' ŞİMDİ GENE BU GÖRÜŞ DİYER YAZARIN DEDİĞİNDEN DAHA İYİDİR:))))) GÜLÜYORUM BEN BU İNSANLARA :))ARTIK NERE KAÇACAKLARINI BİLMEDEN UYDURMA ŞEYLERLE HALA KENDİLERİNİ EMEVEİ VE ABBASİ ZİHNİYETİNDEN KURTARMAYA ÇALIŞIYORLAR..

VE DEMİŞSİNKİ KARDEŞİM,FORUMDAKİ KAYNAKLARA BAKIYORUM HİÇ DE GERÇEKÇİ KAYNAK LAR YOK..KARDEŞİM SEN DEDİĞİNİN FARKINDAMISIN? BURADA VERİLEN KAYNAKLARIN %99 U EMİN OLKİ SÜNNİ KAYNAĞIDIR..O GERÇEKÇİ DEĞİL KAYNAKLAR SENİN EMEVİ NİN ABBASİNİN KÖPEKLİĞİNİ YAPAN ALİMLERİNİN KAYNAĞIDIR...

VESSELAM..
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re: Caferiligi tam olarak simdi kim kurdu?

Mesaj gönderen Mekzun »

Caferilik, Hz. Resulullah (s.a.a.v)'dan sonra İslam camiasının önderliğinin ilki Hz. Ali olan on iki imama ait olduğuna inanan Ehl-i Beyt mektebinin ortak ismidir. Bu mektebe aynı zamanda İsnaaşeriyye, İmamiyye, Şiilik ve Alevilik de denilmektedir. Ancak bu mektep, Türkiye'mizde daha çok Alevilik ve Şiilik isimleriyle tanınırken; İran, Irak, Azerbaycan, Lübnan, Bahreyn, Suriye, Afganistan, Arabistan, Pakistan Bengladeş ve Hindistan gibi, aynı inancı paylaşan Ehl-i Beyt dostlarının yoğun olduğu ülkelerde Şiilik ve Caferilik isimleriyle meşhur olmuştur.

Burada şunu da vurgulamalıyız ki, bu mektebe Caferi mezhebi denilirken, onun da İslam camiası içerisinde ortaya çıkan Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli Zahiri, Sevri ve diğer İslami mezhepler türünden bir mezhep olduğu anlaşılmamalıdır. Çünkü mezhep, belli bir ilmi kariyer ve şartlara haiz olarak içtihat derecesine ulaşan bir alimin, İslam dini üzerinde ortaya koyduğu yorum ve fetvalar mecmuasına denir. Oysa bu mektep, kendisini müntesip kıldığı İmam-ı Cafer Sadık ve diğer imamları müçtehit olarak kabul etmiyor. Aksine; imamların Allah Teala'nın emri ve Hz. Resulullah'ın açıklaması ile tayin edilen birer ilahi hüccet olduklarına inanır. Dolayısıyla da İmam Cafer Sadık da dahil olmak üzere, on iki imamın din konusunda yaptıkları açıklamaların, onların kendi içtihatları sonucu vardıkları şahsi fetva ve yorumları değil de, bizzat Allah Teala'nın Resul-ü Ekrem'e indirdiği dini öğretinin özü olduğuna inanır.

Aslında bu mektebe mezhep ismini veren de bu mektebin kendi mensupları değildir. İslam camiasında her hangi bir müçtehidin fetvalarına uyan diğer İslami fırkalar bu mektebe mezhep ismini yakıştırmışlardır. Onlar, kendi yöntemlerine mezhep ismini verdikleri gibi, bu mektebin öğretilerinin daha çok Hz. İmam Cafer Sadık (a.s)'dan geldiğini ve diğer imamların böyle bir şansı yakalayamadıklarını görünce, Hz. İmam Cafer Sadık (a.s)'ın da kendilerinin müntesip olduğu müçtehitlerden biri gibi sıradan bir müçtehit olduğuna inandıklarından, kendi mezheplerine kıyasla bu mektebe de Caferi mezhebi ismini koymuşlardır. Oysa bu mektep, kendisini bir mezhep olarak nitelendirmemektedir.

Gerçekte Şia mektebinin apaçık gerçeği ve Peygamber-i Ekrem (s.a.a.v)’den miras alınan Ehl-i Beyt (a.s) ilminin sırları İmam Sadık (a.s) vasıtasıyla ortaya konmuştur. Bu yüzden bu hak mezhep de O’nun adıyla “Caferi” diye şöhret bulmuştur. Yoksa İmamı Sadık’la diğer Ehl-i Beyt İmamları arasında hiçbir fark yoktur.

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; bu mektebe Hz. İmam Cafer Sadık (a.s)'ın döneminden sonra, o Hazret'in bu mektebin ilkelerini ortaya koymakta diğer imamlara oranla daha fazla imkan yakalamasından dolayı "Caferiyye" (Caferilik) ismi verilmiştir. Bu mektep, o Hazret'in döneminden önce Ali taraftarlığı anlamına gelen "Şiatu Ali" ismiyle tanınırdı ki, daha sonraları bu terim, halk arasında o kadar bir yaygınlık kazanmıştır ki, "Şia" kelimesi Hz. Ali (a.s)'ye intisap edilmeksizin, tek başına kullanıldığında bile, maksadın bu mektebi kabul edenler olduğu anlaşılmaya başlamıştır. Yoksa bu mektep, on iki imamın on ikisinin de aynı statüye sahip olduklarını ve hepsinin öğretilerinin aynı olup, Hz. Resulullah'ın öğretilerinden başka bir şey olmadığı inancındadır.

Hz. İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Benim sözüm babamın sözüdür; babamın sözü ceddimin sözüdür; ceddimin sözü de Hüseyin’in sözüdür, Hüseyin’in sözü de Hasan’ın sözüdür; Hasan’ın sözü ise Ali bin Ebu Talib’in sözüdür; Ali bin Ebu Talib’in sözü ise, Resulullah’ın sözüdür; Resulullah’ın sözü ise Allah’ın sözüdür.”
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
Cevapla

“Aleviliğin Tanımı, Tarifi” sayfasına dön