Masumiyet/

Cevapla
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Masumiyet/

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Evet inşaallah bu akşam Masumiyet ,yani Peygamberler in ve Resullerin başta olmak üzere ve Ehlibeyt İmamları Selavatullahi Aleyhi nin masumiyeti konusunu başlatalım istiyorum.ve Masumiyet ilk başta Peygamberler ile ilgili bölümü işleyeceğiz.Sohbetimizi ilk başta Masumiyetten ,yani Peygamberler masumdur derken bundan ne anlıyoruz ?Bunu iyice bir tasavvur ederek başlayalım.Çünkü eğer bir konunun tasavvurunu iyi yaparsak o zaman o konunun izahında tastikinde de önümüz açılır.Konu iyi tastik edilmediği taktirde ,neyi tartışıyoruz ,neyi savunuyoruz ,ne demek istiyoruz ,bundan ne anlıyoruz ,konu belli olmadığı taktirde tartışmalar bir kör döğüşe dönüşmüş olur.Onun için ilk başta istiyorum ki biz masumiyetin birinci derecede savunucusu Ehlibeyt ekolüdür.Aslında hatta,kelam ilminde öncelikle oryantalistler bu konuyu bir bahis konusu yapmışlar ki ,yani bu masumiyet tartışması akait ilimlerine nasıl girmiş ?ne zaman girmiş ?nasıl başlamış ?bunun menşei nerdendir ? Nasıl olmuş ki ,mesela Akait bahsinde Peygamberlerin masumiyeti gündeme gelmiş ?Bunun acaba menşei eski dinlerde ,mesela Yahudilik te ,Hrıstiyanlık ta onların kelamında böyle bir bahis söz konusu mu ?Onların Peygamberleri konusunda masumiyet tartışması var mı ?onlarda böyle bir inanç var mı ?

Burda zahiren budur ki ,Yahudiyette ve arz edeyim ki Hrıstiyanlık ta böyle bir tartışma söz konusu değil.Zaten Hrıstiyanlar Hz İsa Aleyhisselam ın Allah ın oğlu olduğuna inanıyorlar.Masumiyetin üstünde bir makam ona kaildirler.Arz edeyim ki Yahudiler ise onlar Peygamberleri konusunda çok kötü düşüncelere sahiptirler.Kötü nispetler Peygamberlerine vermektedirler.Yahudiler Peygamberlerini masum olarak görmüyorlar.Dolayısıyla bu bahis İslam dünyasında başlamıştır.Öyle anlışılıyor.

İslam aleminde, İslam uleması arasında Masumiyet bahsi gündeme gelmiş.Peki bunu kim başlatmış? Masumiyet bahsi nasıl başlamıştır ? Masumiyet bahsi Ehlibeyt ekolünün düşüncesinin yansımasıdır.Çünkü Ehlibeyt ekolünde Peygamber den sonra ki İmamet makamına gelen kişilerde olması gereken şartlardan birisi masumiyettir.Olması gereken ,İmamet makamında oturan kişiler masum olmalıdır,fikri olunca bu bahis Peygamberlik e de sirayet eder.Dolayısıyla hem Peygamberler deki masumiyet ve hem de İmamet teki masumiyet bahsi İslam dünyasında ortaya çıkmış oldu.Peki Masumiyetten ne kastediliyor ? Yani Peygamberler masumdur derken ne anlaşılıyor ,ne anlıyoruz ?
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Masumiyet/

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İlk önce ,kelimenin lügattaki anlamından başlayalım.Masum ,esame Arapça kökünden ,yani korunmaktır.Asameullah /Allah korudu ,Allah onu korudu.Masum ,bir şekilde iki anlam ifade eder. Yani iki olgu.Bir ,Allah ın koruduğu kişi,bir de korunan kişi.Hem Allah koruyor onu ,hem de o kendisi de korunur.Peki neyden korunur ?Kendisi,kendisini koruması ve Allah ın koruması ve kendisinin de korunması.İlk başta, bütün günahlardan ,bütün eksikliklerden ,yani bütün ayıp olan şeylerden ,bütün günah adledilen ,haram olan ,yasak olan ,masiyetten ,isyandan ,Allah a isyan etmekten ,isyan da ister günaha müptela olmak ve yahutta farzı vazifeyi yerine getirmemek ,Allah a isyandan korunan kimse .Hayatında Allah a isyan etmez, ne bir günah işler ,ne de ki, bir görevi ihmal eder. Görevi mutlaka yerine getirir ,günahtan mutlaka sakınır.Allah onu yasak alanda görmez ve emir alanında da gayıp bulmaz ,böyle bir kimse...

İkincisi ,hatadan ,unutkanlıktan ,yanılgıdan ,yanılgısı da yok,yanılmıyor da .Asla bir hatası olmaz. Asla bir unutması olmaz. Bir şeyde yanlışlığı olmayan. Masumiyet derken ,EHlibeyt ekolü bunu anlıyor.Masumiyette ,Peygamberler masumdur derken Ehlibeyt ekolü nün getidiği tanım budur.Bu hem isyana karşı masumdur ve hem de hata ve nisyana karşı masumdur. Peki ,bunu daha sonra açacağız.Bu Ehlibeyt ekolünün anlattığıdır.Diğer ekollerin bundan ne anladıklarını daha sonra izah edeceğiz.

Ehlibeyt Ekolü nün büyük şahsiyetlerinden ,yani ilimde uzman şahsiyetlerinin bazı sözlerini burda istiyorum ki arz edeyim,tercüme edeyim ki konu tam bir açıklığa kavuşsun.Mesela Ehlibeyt Ekolünde bu alanda ,yani itikat alanında mihver sayılacak şahsiyetlerden birisi Şeyh MUFİT tir. Bir diğeri Alleme i HİLLİ denilen şahsiyettir.Bir diğeri Şeyh TUSİ dir.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Masumiyet/

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Ben Şeyh Mufit in ibaretini ilk olarak arz edeyim.Şeyh Mufit masumiyet konusunda buyuruyor ki :

"Masumiyet /İsmet ,bir ilahi lütuftur ,mükellef hakkında .Her kimi bu ilahi lütufa mazhar kılarsa ,o ilahi lütuf sayesinde oluşan Masumiyetle ,bu masumiyet onu masiyete düşmekten korur.İtaati terketmeye de engel olur ve bu masiyete düşmeye ve itaati terk etmeye gücü olduğu halde ,yani kudreti dahilinde olduğu halde ,masiyet işleyebildiği halde işlemez, itaati etmemeye gücü yettiği halde ,itaat etmemezlik yapmaz. Neyin ki ,mecbur olur ,yok mecburiyet yoktur.

Alleme i Hilli bunu biraz daha ileri götürmüş .Demiş ki :

"Masumiyet sadece fiili olarak terk etmek ,yani masiyete düşmemek ,vazifeyi terk etmemek değil. Daha ilerisi var."Nedir ? Demiş ki :

"Bir ilahi lütuftur ,gizli bir ilahi lütuftur ki ,Allah onu bir mükellefe lütufta bulunursa artık asla onun zihninde onun benliğinde günah işleme dürtüsü ve vazifeyi terketme dürtüsü olmaz.Böyle bir azmi olmaz.Böyle bir zihniyeti olmaz.Zihninden geçmez.Ben bu günahı işleyeyim diye ,günah işlemek asla zihnine gelmez ve kudreti de var ,kudret elinden alınmaz.Ama öyle bir şahsiyet konumuna gelir ki eslen artık onun zihninde günah ve yahutta vazifeyi ihmal etme gibi bir düşünce oluşmaz."

Son ulemalardan Şeyh Muhammed Muzaffer Masumiyet konusunu biraz daha detaylandırmış.Buyuruyor ki ,Şeyh Muhammed Muzaffer :

"Masumiyet bütün günahlardan ,bütün isyanlardan ,büyük ve küçük bütün hatalardan ve unutkanlıklardan uzak olmaktır.Aklen bunlar zorunlu değil,olabilir ama öyledir ki ,bütün bunlardan hepsinden masum olan kimse uzaktır.Hatta daha ötesi ,hatta mubah olsa bile şahsiyete ,büyüklüğe ,mürüvvete aykırı olan mubahlardan bile uzaktır. Mesela bir büyük şahsiyetin çarşıda eline alıp yemek yemesi ,mesela sokaklarda bağıra bağıra konuşması ,bağıra bağıra konuşmak haram değil mesela,bu gibi şahsiyet kırıcı mubahlardan bile uzak olur.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Masumiyet/

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Mesela diyelim ki zehirli gazları ,insanı zehirleyip öldüren hardal gazı gibi,bu gazı insan istismar ederse telafuz ettiği anda biliyor ki bu insan artık mahvolacak ,hiç aklından geçer mi ki gidelim de bir hardal gazı biraz da onu teneffüz edelim,hardal gazı odasına gidelim ,insanın aklından bile geçmez.

Arz edeyim ki doktor mesela diyelim ki bir takım hastalıkları bulaşıcı çaresi olmayan hastalıklara karşı o hastaların yıkandığı sudan yemek yapalım diye zihninden geçer mi ..geçmez böyle birşey .Ona karşı masumiyeti var.

Ve niza Allah Tebareke ve Teala Kur an ı Kerim de buyuruyor ki :

"Eğer o ilmen yakin oluşursa o amelin sonucu gözünün önündedir."Bu insan artık mümkün değil,böyle bir bilgiye sahip olan insan kesinlikle masumdur.Birinci bilgi budur.Bu bilgiyi nitekim biz masumlardan (as) bu konuda bize izahatları var.Masumların bazı hadislerinde bunu anlıyoruz.Ben iki tane hadis burda zikredeceğim.Birisi İmam Sadık Aleyhisselam dan buyuruyor ki :

"Eğer insanlardan o perde alınırsa,ve bakıp hakkatı görürlerse ,müminle Allah arasındaki o bağı o işlerin sonuçlarını görürse ,o mümin artık isyan gibi şeylerden uzaktır.Boynu tamamiyle huzu eder,eğilir.Bütün vazifeler bütün görevler ona baldan daha tatlı gelir,kolay gelir ,zor gelmez.İtaatler ona çok yumuşak olur ,ağır gelmez.Bu ne sebeple bu duruma gelir ?Bu bilgi böyle insanı hamurlaştırır,yani sertlik kabalık herşey gider."Ruhta kabalık kalmıyor ki ,hele bir de yanlış var ise asla yapmaz.

Arz edeyim ki ,yine İmam Musa Kazım Aleyhisselam dan bir söz buyuruyor ki :

"And olsun Allah a eğer perde kalkarsa ,perde kalkan da o insan ilmini artırabildiği kadar artırsın.Mümkün olduğu kadar iyide yarışabildildiği kadar yarışsın .Kötülükte de ne edeyim ki kurtulayım bu kötülüğün elinden diye bütün çabası o kötülükten kurtulmak olur."Niye bu yanlışlar,hatalar ,isyanlar oluyor ?Çünkü o ilim yok.Geçen hafta İmam Ali Aleyhisselam ın hutbesine işaret ettik. Bir daha okuyalım ,iMAM Ali Aleyhisselam ın masumiyetini .

Niye Ali (as) masumdur ?Çünkü O ilmi sayesinde bak dünyayı nasıl görmüştür ?

"Eğer bu yedi kat gökleri ve bütün felekleri ile birlikte bana verseniz ki bir karıncanın ağzındaki arpa danesini alayım ,almam.Niye ? Çünkü bende bir bilgi var ki ,o bilgi dünyayı size tatlı gösterir ,güzeldir ,lezizdir ,imrendirilen bir şeydir ,ama bana bu bilgi dünyayı en çirkin gösteriyor.En nefret edici birşey olmuş dünya benim nezdimde .Niye ,çünkü dünya benim nezdimde en değersiz,size göre dünya değerdir ,dünyadaki şeylere sahip olmak değerdir.Bende dünyanın değeri yok .Değersiz ne varsa ,mesela çer çöp .Bir tane mesela İmam Ali Aleyhissselam ın tabiriyle çekirgenin ağzında gevelediği ve attığı bir yaprak ne ise dünya bana göre bundan daha değersiz.Peki en nefret edici şey nedir ?Bana göre o cüzzamlı hem de bütün her tarafını cüzzam sarmış ,onun bedeninden akan terden daha nefret edicidir.Acı şeydir.Bana dünya öyle acıdır ki Ebu Cehil karpuzundan da acıdır."Bu ilim bu bakışı böyle yapmış.Şimdi bu insana de ki sana dünyayı vereyim,sarayı vereyim ,evi vereyim,barkı vereyim,hükümeti vereyim .O ona hiç bakmıyor ki !Bu insan masumdur tabi olarak.Bu ilim böyle bir ilmin sonucu masumiyettir.

Bu birinci ilim .Nedir ? Yani işlerin iç yüzünü ,akibetinin bilgisi bir insanda var ise ,o insan doğal olarak tabii olarak kaçınılmaz olarak masumdur.Kimse onu zorlamaz. Başında bir zorlayıcı güç yok.O kendisi artık farklı bir boyuta girmiştir.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Masumiyet/

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İkinci ilim ise Marifatullah yani Yaratanı bilmek ,işlerin akıbetini bilir ve işin sahibini bilmek..Bu azameti görüpte ona vurulmayan ,ona aşık olmayan ona katılmayan ona feda olmayan olabilir mi ki .O azameti görmüş artık o demiş ki :"Benim yarim sensin "işte bitti gitti..Allah onun yaridir.Daha olabilir mi ki ,o sevginin o azametin o marifetin karşısında aslında onun isteğini onun emrini onun onun onun ! başka bir şeyi tercih etsin.Mümkün değil.O marifetullah o her şeyin maşuku önünde hazır nazır onunla beraber onunla iç içe onun yanında bir de değersiz şeylere bakmak olur mu .Artık ancak ona bakar. Bir duada okuyorduk. Diyorduk ki :"Eğer beni ayırsansa acaba sabretsem bile senin ayrılığına nasıl sabrederim.Marifet bu .Dolayısıyla bu iki ilim insanda o masumiyet özelliğini oluşturur.İşte Şia diyor ki ." Kardeşler ,Peygamberler de ve keza İmam da as bu iki ilim var.Bu iki ilim olan insan ancak ve ancak masum olur. Ne zamandan ? Hayatında bu ilim ne zamandan var ise. Ne zamandan var ? Bakalım Peygamberlere .Allah ne zamandan Peygamberlere bu ilimleri veriyor?Şia diyor ki :"Bakınız Kur an ı Kerim de Allah Tebareke ve Teala buyuruyor ki :Biz bunları seçtik .Ne zamandan seçildiler ?Varlıklarının ilk başından ,yaratılışlarından itibaren seçildiler .Öyle değil ki bir süre bunları başı boş bırakıp ,bunları o tarafa bu tarafa başka insanlar gibi onun bunun kapısında idiler de sonra da dedi ki ,Kur an ı attı mesela şansa ,Peygamberlerin ismi çıktı ,bunları seçelim.Kur an diyor ki :Biz bunları ilk baştan seçtik.Adem i ilk yarattığı andan seçti.Peygamberi ilk yarattığı andan seçiyor.bütün Peygamberler böyledir.Kur an ı Kerim de bakalım örnek mesela ,Allah Teala buyuruyor ki :"Onlar bizim katımızda seçilmiş ve hayırlı kılınmış hayırlıklar ihtiyar edilmiş ,benimsenmiş insanlardır."Arz edeyim ki ,ne zamandan? varlıklarının ilk başından seçtik.Hz İsa Aleyhisselam ,Hz Zekeriya Aleyhisselam ,Hz Yahya Aleyhisselam naklinde doğduğu gün ,öldüğü gün ,dirildiği gün ..Yani doğduğu günden beri seçilmişler."Çocukken ona biz hikmet verdik"Hz İsa Aleyhisselam diyor ki beşikte :"Ben Allah ın kuluyum "Seçilmişlik bu .Değil ki Peygamber olduğu andan itibaren seçilsin.İlk varlığından itibaren seçilmiş.Kur an ın mantığı budur.Dolayısıyla şia diyor ki ,Peygamberler seçilmişler,ömürlerinin ilk başından sonuna kadar ,bu ilahi inayete mazhardırlar.Marifatullah onlarda var,işlerin akıbetine dair ilim onlarda aynen var .Buna Peygamberlik ve İmamet görevi de girerse ona artı bir bilgi artı bir değer katıyor.O peygamberlik gelmeden önce de yine bunlar seçilmişlerdir.Dolayısıyla masumdurlar.Ömürlerinin başından sonuna kadar.Kur an bunu diyor ,Kur an dan bunu anlıyoruz.....
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Masumiyet/

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Diğer Müslüman kardeşlerimize gelince ,burda ilk önce Peygamberlerin hangi alanlarda masum olabilecekleri hakkında dört alan bahis konusudur.Dört alanda bahis yapıyorlar:

1-İtikat alanı,inanç alanında acaba Peygamberler masumdurlar mı ,değiller mi ? Eğer masumdurlarsa ne zaman?
2-Tebliğ alanı ,Peygamberlik görevi ,mesaj alır ,mesaj verir.Mesaj alıp ve mesajı yaymak alanı.Masumiyeti var mı yok mu ?Varsa ne kadardır ?Ne zamandır ?
3-Hüküm verme ,fikir açıklama ,düşünce ortaya koyma ,fetva verme,hakimiyet yapma alanlarında masumiyetleri var mı ,yok mu ?
4-Eylem ,davranış,biçim,hareket ,yaşantısı,yemesi içmesi ,uyuması kalkması ,gezmesi,konuşması bu alanlarda bunlarda masumiyet var mı ,yok mu ?

Bütün bu alanları diğer Müslüman kardeşlerimiz tartışma alanı yapmışlar.Ehlibeyt ten kopmak gerçekten de körlük getirmiş insanlara ...Bazı yerlerde de bulmuşlar bazı şeyler ,ne var ki işin tamamını bulamayınca ne yapsınlar..

İtikat alanında demişler ki ,evet Peygamber olmaz ki müşrik olsun,evet peygamberler mutlaka müvehhitlerdendir.Yani Peygamber olmadan da önce yine müvehhitlerdendir..Burda biz de biliyoruz,Peygamberler masumdur.

Tebliğ alanına gelince,Peygamberdir ya Allah tan mesaj alacak ,mesaj verecek.Orda da masumdurlar,bilerek yalan söylemezler. Allah a iftira atmazlar. Ama bazen de hataları olur yani ,farkında olmadan ,garanik olayı var ya.Farkına varmadan olur hataları ama ,bilerekten yalan konuşmazlar.

Hüküm konusunda ,fetva ki verecek ,hakemlik edecek ya ,orda da hata etmezler ,yok orda da hata etmezler. Ama amele gelince ,amele gelince ki arz edeyim ki ,diğer kardeşlerimizin üç tane görüşleri var.Şia nın ki bellidir,demeye gerek yok.Şia na yaptı?Dedi ki : Masumdurlar.Bütün bu alanlarda şia baştan masum olduğunu söyledi bitti.Peki sizler ne diyorsunuz ?

1-Mutezile demiş ki :"Peygamberler ,Peygaberlikten önce kebire günah işlemez,yani büluğ çağına geldikten sonra günah işlemezler.Ama seğire günah işleyebilirler.Ama seğireden de o çok insanın şahsiyetini düşüner şeyler var ya ,adi insanların başvurabileceği işleri yapmazlar,ama bazı seğire günahları işlerler.Bu Mutezile nin görüşü. Peygamber ,Peygamber olmadan da önce de büyük günah işlemez ama küçük günah işler.Küçük günahları en fazla sehven işler.

2-Eşaire ye gelince Ehli Sünnetin ikinci ekolü Eşaire ,onlar da diyorlar ki ,Peygamber olduktan sonra ,ne büyük günah işler ,ne de bilerekten küçük günah işler, ama sehven işleyebilir.Sehven hem büyük günah işleyebilir ,hem de küçük günah.Sehven /farkında olmadan ,peki Peygamber olmadan önce işler hem büyüğünü ve hem de küçüğünü de.Bu da ikinci .Onların bir de daha kötüleri var.O da Selefiler.Peygamber olsun olmasın ,hem büyük günah işler ,hem küçük günah işler .Peygamber de bizim gibi ,nasıl biz bazen büyük günah da işliyoruz,küçük günah da işliyorsak onlar da öyledir.Hiçbir fark söz konusu değil. Selefiler ,bu da onların görüşü.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Masumiyet/

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Peki arz edeyim ki daha fazla izah etmiyorum bu konuyu .Malum oldu ki Ehlibeyt Ekolü nün görüşü Kur an ı Kerim e istinaden bu konunun tasavvurunu iyi yapalım.Sonra da delillere geçeceğiz .Bu konuyu aklen ve naklen inceleyeceğiz.Göreceğiz bizim Kur an ve akılda bu iddiamız ispatlanır mı ?İspatlanmaz mı ?Ben aldığım notlardan geçiyorum.Sadece sonucunu arz ediyorum ,sözümü tamamlıyorum.

O halde Şia ya göre çünkü ,Peygamberler Allah ın seçtiği kullardır,beğendiği kullardır diye ,saf kıldığı yani berrak temiz kıldığı kullar olduğundan dolayı ,bu seçişi de çocukluk döneminden ,dünyaya gelişlerinden taa ömürlerinin sonuna kadar devam ettiğinden dolayı ve aslında Peygamberler sıratı mustakimde olduklarından dolayı asla bunlar günah işlemezler ,hata yapmazlar .Bunlar sadece bu sıratı mustakimde yarışırlar.Allah onlar hakkında isimlerini andıktan sonra buyuruyor ki :"Onlar suratle koşuşuyorlar ,hayırlarda ve bizi çağırırlar ,dua ederler ,hem rağbet ve hem korku içerisinde .Ve bize karşı huşu halindedirler.Asla istikbarları yok.Dik başlılıkları bize karşı asla yok.Tam teslimiyet içerisindedirler."

Peygamberlerin demek ki işi hayatlarının evvelinden ahırına kadar ,sıratı mustakimde koşuşmaktır ve hayırda yarışmaktır.Bunlar ne yaparlarsa Sıratı Mustakimdedirler.Sıratı Mustakim de hepsi aynı derece de mi koşuşuyor ?Yarışta hepsi bir mi ?yok birisi çok ileriden koşuyor ,birisi biraz daha geriden .Bunların derecelenmesini bu yarış belirliyor.Yarışta biraz geri kalan kendisini günahkar hissediyor,pişmanlık duyuyor ,ileri gidemedim diye.Yalvarıyor ,yakarıyor ,gözyaşı döküyor.Niye böyle oldu ,ben niye geri kaldım gibisinden.Ama ileri giden mükafatını alıyor.İşte Peygamberlerin bir kısmı bir kısmına faziletinin üstünlüğünü bu yarış belirliyor.Bazısı bazısına üstünlük kazanır ,bu yarış sayesinde.Kur an ı Kerim de Allah Teala Peygamberleri tanıtırken ,bazen onları kendi vasıfları ile tanıtıyor.Ne güzel kul ,sabreden ,çok sabreden .Her birisinin bir vasfından onu tanıtıyor.Birisi bakıyorsun ki ,Hz Eyyup Aleyhisselam ,sabırda çok ileri gider.Birisi bakarsın Hz Nuh Aleyhisselam dır ,hilimde ilerde onu öne çıkarıyor.Birisi secaette Hz İbrahim gibi ,birisi ilimde bu vasıfların yarışında hangisi ne kadar ileri gider ,böylece bunların makam ve dereceleri ortaya çıkmış olur ve istikbarları ,tövbeleri ,yakarışları ,günahları hepsi bu sıratı mustakimin içerisindedir.Asla sıratı Mustakimden dışarıya ayaklarını koymazlar.Sıratı Mustakim in sahipleridirler.İşte Peygamberlerin masumiyeti budurl.Şia bunu diyor ,Kur an dan bunu anlıyor akıl da bunu söylüyor.Bu iddiamızı bahislerimizde git gide derinleştireceğiz.Mümin kardeşlerimizin de ne kadar bu itikatlardan uzak kaldığını göreceğiz. Bu kadarı yeterli ...Ve Sallallahu Ala Muhammedin ve Alihi Tahirin...
Cevapla

“Ehlibeyt” sayfasına dön