HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

O sırada memleketin büyükleri ile Harun Reşid in emmi oğlu ve Ehli Beyt i sevenler Hüsnüye yi korumak için , kılıç çekip ,İbrahim Halid ve ulemanın üzerlerine yürüdüler ,onlar da Hüsnüye den el çekip oturdular.

Harun Reşid ulemaya kızarak dedi ki :

-Allah tan korkup haya etmezsiniz.Siz bu asrın ulema fuzalası olduğunuz halde bir cariyeye cevap vermekten acizsiniz.Meclistekilerin sizinle alay ettikleri yetişmiyormuş gibi , sıkılmadan bir de onu dövmeye ve öldürmeye kalkışıyorsunuz.

Harun Reşid in gazaba geldiğini gören ümera ve devlet büyükleri dahi ulemayı kötülemeye başladılar.


EHLİ BEYT DÜŞMANLARI


Hüsnüye onların cahilce hücumlarına ehemmiyet vermiyerek ,hiç bir suretle korku ve endişeye düşmeyerek söze başladı :

Ey Ehli Beyt düşmanları , ey inatçılar , Hazreti Resulullah tan korkun ve kıyamet gününde halinizin nereye varacağını düşünün.Beş günlük itibarsız dünya hayatı için Mustafa ve Murtaza ve Ehli Beyt haklarında düşmanlığı sapıp efsane ve efsun kabilinden olan çirkin ve bayağı şeyler ile halkın gözlerini kapayıp , falan adam falancaların elbirliği ile halife oldu, ve falan adamı falan adamlara hakim ve emir eylemek vasıtasıyla ümmetin hepsinden yüksek oldu diyerek ve bunun gibi asılsız esassız hikayeler ve rivayetler uydurup resulluk,imamlık ve doğruluk ve temizlik ve meleklerin sırları ve hakikatlerin araştırılması hususunda hüccet ederek halka kabul ettirmeye uğraşırsınız .Kıyamet gününü ,sonu olmayan azabı düşünmeyip ,halkın arasında yüzbin fitne ve fesat çıkmasına sebep olursunuz .Ve Allah ın kullarını ,Hüda dan ,Resul den ve İmam dan ve onların marifetinden yüzbinlerce kilometre uzaklaştırıp

Zulümetün baduha fevka ba'dın / Karanlıklar karanlık üstüne yığılmıştır.( Nur Suresi 40 ayet) derecelerine götürürsünüz.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Uydurma hadislerinizin rivayetçileri olan kimselerin çoğusu Al-ı Resule düşmandır.Zalim ve fesatçı ve karı ve çoluk çocuktan ibaret olan böylelerinin sözleri efsane ,rüya ve hayal cinsindendir.Mesela ,

Bir adam bir masal veya bir hikaye söylerken bir nice kadın ve çocuk toplanıp kimi dinler kimi zevklenir. Ol hikaye veya masalın anlatılmasından bir müddet geçtikten sonra ,o zaman kadın ve çocuk olanların bu defa isimleri hadis rivayetçileri ve habercileri arasında yer alır ve falan dedi ki ,filan şöyle demişti diye halka yayarlar.Ve falan şeyh filandan rivayet etmiş ve falan dokumacı ve sünnetçi şeyh muhaddisin ve müfessirin olmuş ve başka ve falan anlayışsız ve cahil falan rivayetle hadisi erbain sahibi imiş Müktedayi rüzigar ve evliyayı kibardandır.Falan şeyhe Peygamber böyle demiş diye ,anlayışsız cahiller ,marifetsiz budalalar cehalet köşelerinin körleri ,dalalet çöllerinin umacıları şu taraftan bu taraftan ,şehirlerden memleketlerden sağdan soldan gelip bunlardan hayır umarlar .İşte bunun gibi ,sizin nakil ve rivayetleriniz ,rüya ve hayal ve zan ve kıyas olup tarikat ve şeriatı onlar ile bina edersiniz.Bu çeşit budala insanların hayallerinde buna benzer boş ve ıvır zıvır şeyler o kadar sağlam yer etmiş ki çivi ile bile sökmek mümkün değildir. Ve bu yüzden halk arasında sövme ve küfür ve yaralamalar ,kanlı bıçaklı olmalar meydana getirdiniz.Sonra onlardan olan çocuklar da aynı şekilde ,Ehli Beyt i sevenlere kin ve düşmanlık beslemektedir.Bunlar bu mirası sizlerden alıp daima kin ve düşmanlık yoluna sapıp ,ömürlerinin bir kısmını puta tapmakla ve hamr ile geçirmiş olan zalim ve fasıklarını ,nübüvvetin masum evlatlarından daha üstün tuttular.


Ve şimdi iş o kadar çığırından çıktı ki , dokumacı ,kasap gibi adamlardan hadis rivayet olunmaktadır.Hazreti Emirülmümünin Ali den ,sözbirliği etmiş ulema ile diğer temiz ve doğru olan Ehli Beyt ten naklolunan ,Resulullah ın tefsirlerine ayetlerine ve hadislerine itibar etmeyip Ayşe ve Üns Bin Malik ve Ebu Hureyre ve Ömer ve As ve Muaviye ve bunlar gibi insanlardan rivayet olunan uydurma hadislere inanır ve bağlanırsınız.Bunlar ise İslamlık inançlarına göre lanetlik kimselerdir. Bunlara lanet etmek üstün bir ibadettir.


Şimdi Ey İbrahim ,Sıddık Ekberi niz ,Ömer azamınız hakkında olan faziletleri beyan buyurunuz .Bakalım onlardan hangi ilim ve fazilet ve zühhadet ve takva ve taharet ve sahavet ve mürüvvet zuhura geldi ?Ve nerede şecaatları göründü ? Ve hangi gazada bulunup pehlivanlara galip geldiler ? Onlar gazaların çoğunda kaçmışlar ve Resulullah ı yanlız bırakmışlardır.Hangi müşkülü hal edip hangi mucize ve keramet kendilerinden meydana geldi ? Üstünlükten anlaşılan nedir ? Hangi sevaptır ki Onların hakkında ehli alemden kimseye sabit olup işittirilmiş yahut Kur 'an ve hadis ve ihbarı sahihiye de varid olmuş ola.Ey İbrahim utanıp bu gibi boş şeyleri bırakınız. Emri hilafetin tertibi gününden bu zamana gelinceye kadar ,mezhebinizin ve tarihinizin esası ancak zulüm ve taassup ve inad üzerine kurulmuştur.Ehli Beyt in ulu evlatları ve Şii alimler ve muhipler ve mollalar hak mezhebini ve Ehli Beyt i açıklamaya sizlerden fırsat bulamadılar. Onlar hakkında " Eşeddü minel küffar "diye öldürülmelerine fetva verdiniz.Çünkü onlar sizinle uğraştıkları vakit bütün içyüzleriniz meydana çıkacak ayıplarınız anlaşılacak ,mezhebinizin yanlış ve asılsız olduğu anlaşılacaktı.Halifenin sayesinde benim meydana çıkarışım gibi ;Resule ve Ehli Beyt e düşman olan halife ve imamlarınızın küfürleri ve kötülükleri açıkça isbat edilecekti.Sizin düşünüp çekindiğiniz tarap burası idi.Mecliste hazır bulunanların yanında ,Ehli Beyt e düşman olduğunuz belli oldu.İmamlarınız Resul ailesinin katilleridir.Hazreti Resule hayatta iken düşmanlık ve kızgınlıklarını açıklayamadılar.Resulün ölümünden sonra Ehli Beyt inden intikam alacaklarını Allahu Taala Resulü ne haber verdi.Ve hala sizler onlara bağlı kalarak gerek Resulün ailesinden ve gerek Resulün ailesine sevgi besleyenlerden yeryüzünde kimseyi bırakmayıp nesillerini kesmek istersiniz.Hal böyle iken Muhammed dinindeyiz diye İslam ve Müslümanlık davası güdersiniz.Vallah Muhammed ve ev halkı herhalde sizden uzaktırlar ve sizden şikayetçidirler.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Hemen İbrahim Halid ,söze başladı :
-Resule düşman olanlardan biz de şikayetçiyiz dedi .

Hüsnüye ona cevap verdi :

-Yalan söylüyorsunuz .İçinizin Resul ailesi nin düşmanlığı ile dolduğunu isbat ederim ki ,halifenin ve meclisin dahi malumları olsun.Ey İbrahim şu söyliyeceğim hepinizce bilinmektedir:

Kurban bayramı günü ulema ve meşayih ve halkınız musalla ve camilerde hazır iken hatip minbere çıkıp Hazreti İbrahim Aleyhisselam ın Hazreti İsmail i kurban etmesi kıssasını anlatınca feryad ve figana gelirsiniz.Hazreti İbrahim in bıçağını İsmail in boğazına koyduğu yerin okunmasına gelince hepiniz hatibin karşısında ah-vah ile bağırıp ,ağlayıp sarıklarınızı başınızdan atarak gözlerinizden yaşlar akıtırsınız.Halbuki Hazreti İsmail bir yara bile almamış onun yerine bir koyun kesilmiştir.Ve etrafı alemde her sene bu şekilde nice bin koyun boğazlanmaktadır.Bundan dörtbin sene evvel boğazlanmış olan bir koyun için feryadınız göğe çıkar.Sizler böyle yaptığınız halde ,her şehir ve diyarda Şia ve Mümin ve Resul ailesini sevenler Resulullah ın ciğer köşesi ve Fatımatuzzehra nın aziz yavrusu ve İmam Hasan ın kardeşi genç şehit ve seyit ve cennet ehli olan mazlum İmam Hüseyin için Muharrem ayında ve Aşura da matem tutup ağladıkları zaman onlara rafazi dersiniz.


Ey İbrahim ,Cenabı Zülcelal ,yeryüzünde Hüseyin in ceddi ve babası ve anası gibi bir yaratık yaratmamıştır. Onu kafirler ,münafıklar ,mel'unlar insafsızca zulümle susuz bırakarak şehit ettiler ve başını mızrağa taktılar. Ve yetmişiki kişilik evlat ve ensarını Kerbela sahrasında susuz bırakıp başlarını kestiler.Çoluk çocuğunu esir edip Şam a götürdüler.Bir mümin ve muhip bunlar için matem tutup ağlar ise ikiyüz küsür senedenberi ölmüş gitmiş olan zata matem tutup her sene ağlamanın ne manası vardır diye o biçarelere ehli bid'at ve rafazi dersiniz.Ey İbrahim sizler dört bin sene evvel kesilmiş olan bir koyun vak'asını unutmayıp ağladığınız vakit sizlere birşey lazım gelmiyor.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Bu sırada Hüsnüye mukniasını başından atıp feryada başladı:

-Allah Allah , bir Hüseyin ki ,Hatemül Enbiya ve serveri kainatın boynuna binip çabuk yürümek için ayaklarını ol Hazret in mübarek göğsüne vurdukta iftihar edip :

Na'me'errakıbi ve ceddüke na'mel merkubu / Ne güzel binen ne güzel binilen ve senin ceddin /der idi. .Ve bir Hüseyin ki mübarek boyunları Fahri Kainat olan Resulullah tarafından öpülmüştü. Böyle iken ,zulmen koyun gibi boğazlayıp mübaret cesedini atların ayağı altında ezdirmişlerdir.Bu işleri yapanlar ise sizin İmamlarınız ve bağlandıklarınızdır.

Hüsnüye nin bu ağıt ve feryadından mecliste bulunanlar da ağlamaya başladılar.

O zaman Harun Reşid ,fitne meydana gelir korkusu ile Hüsnüye ye bir hil'atı fahire verilmesini emretti.

Hüsnüye dedi ki :

-Ey Halife bana mühlet ver .Bir sual dahi sorup sözümü bitireyim.

Halife :

-Sana izin veriyorum,söyle dedi .

Hüsnüye şöyle konuştu :

-Ey bu mecliste hazır bulunanlar,ey ulema, cümle mahlukatın mabudu hakkı için sizden bunun doğrusunu sual ederim ki ,Resulullah ,gerek mescit ve gerekse sair yerlerde oturduğu vakit mübaret yanlarında Ali den önce bir kimsenin oturduğunu işittiniz mi ?

Orada bulunanlar cevap verdiler :

-Resulullah hayatta iken yanında Ali den önce bir kimsenin oturmadığına bir diyecek yoktur.

Hüsnüye dedi ki :

-Madem ki Hüda ve Resulü bir kimseyi Ali den ileri tutmadı.O halde cahil ümmetten bazılarını Ali üzerine takdim ve amir etmeği ne veçhile caiz görürsünüz ? Ve bir de berae suresini küffara okumak için Ebubekir in maiyetine bir fırka asker verilip Mekke ye gönderilmiş iken ,beraat Sure sini kafirlere okumayı Allahu Taala Ali ye emir eyledi, ve Resulullah dahi emri ilahiye göre Ebubekir in geri dönmesini ve işin Ali ye teslim olunmasını emir eyleyip ,Ali yalnız başına gidip yolda sureyi Ebubekir den aldıkta utancından geri dönemeyip hac bahanesiyle Resulullah a bir adam gönderilmesini Ali ye rica eyledi. Ve Hazreti Ali hükme uyarak yalnızca gidip Beraat Ayeti ni Mekke içinde kafirlere okudu.O ayet şudur :
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Feizenselehal eşhürülhurümü faktülülmüşrikiyne haysü vecedtümuhün /Tamamının Türkçesi :
Haram aylar çıkınca müşrikleri nerede bulursanız öldürün ,yakalayın ,kuşatın ,hapsedin ,gelip geçecekleri bütün yolları tutun.Fakat tövbe ederler ,namaz kılarlar ve zekat verirler se onları bırakın .Şüphe yok ki Allah suçları örter,rahimdir.(Tevbe 5)

Ve bundan başka ahkamı ilahiden bir nice şurutu mukarereyi kafirlere tebliğ etti.

Ey İbrahim ,bu hususlarda asla hilaf olmadığı açıktır.Ey İbrahim ,Halid,Resulullah hasta iken Üsama bin Zeyd i Müslüman askerlerinin üzerine baş komutan yapıp buyurdular :

Cehiza ceyş Üsametü lanallahu men tahallefe anhu illa Aliyyu İbni Ebi Talip ve Fadlu ibni Abbas
Yani ,Ali ve Fazıl dan başka Üsamenin ordusuna girmeyen adama Allah ın la'neti olsun.Resulullah bu kelamı tekrar buyurdu ise de Ebubekir ve Ömer duymamış gibi davranıp gitmediler.Zira Resulullah hasta idi. Belki biz yok iken vefat eder ,Ali yi yerine halife bırakır korkusu ile o sefere gitmediler.Üsame dahi ,hükme göre onlara adam gönderdi ise de gitmediklerinden Resulullah hayrette kaldı.Onlara lanet ve beddua ederek beka alemine göç etti. Bunlar ise Resulullah ı böylece bırakıp hilafet kaygısına düştüler.Hatta Üsame onlara dedi ki :
-Siz Resulün emri üzere benim emrim altında askersiniz.Bu hilafet davasına ne yüzden karışırsınız ?

Üsame böyle dediği halde onların itaatten kaçındıkları bütün kitaplarda ve tarihlerde yazılıdır.İcmayı ümmet üzere onlar Üsame nin emrinde asker idiler. Hilafete liyakatleri olsa idi ,Üsame nin emrine gitmeleri için emir verilmezdi ve Resulullah ın son nefesinde iken Üsame ye uymadıkları için onlara lanet eylemiş olduğu cümleye malumdur.Ve Resulü Hüda bir kimse hakkında lanet ederse onun muhakkak Allah ın lanetine uğrayacağı ve sonu gelmeyen bir azaba tutulacağı gün gibi açıktır ,bellidir.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Kitabın sonuna kadar geldim ama halen anlayamadığım bu kitap nasıl Bektaşi kaynağı olmuş ? Yani madem Bektaşi kaynağı ise neden Hüsnüye bu kitapta İbrahim Bin Halid e Şii/Alevi inançları olan Tevhid ,Adalet,Nübüvvet,İmamet,Mead hakikatını ve haklılığını kanıtlamaya çalışmış da ,neden İbrahim Halid in karşısına eline bir saz alıp geçip,cem yaptırıp semah döndürerek bunlar gerçek Alevi inancıdır diyerek bunları savunup ortaya çıkarmamış? Neden dedenin yanına bir tane de kocaman rastgele bir resim asıp bunların önünde secde ettirmemiş ve işte bunlar Aleviliktir dememiş.Ya da neden Peygamber Efendimizin Kırklar Cemi denen yere gittiğini ve Hazreti Ali de dahil kırkların kimler olduğunu açıklamamış? Bu Hüsnüye kitabı nasıl Bektaşi kaynağı oluyor ki ,saz yok ,semah yok, kırklar cemi yok,dedenin Atatürk resminin önünde secde yok,Bektaşilikte olan hiçbirşey yok.Neden Hüsnüye bu kadar sayfanın birinde bile "Gerçeğin demine hü " diye nara atmamış .Yoksa bunlar var da benim gözümmü görmedi ?
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İbrahim Halid ve ulema utançlarından baş kaldıramayıp sustular.Hüsnüye Ebu Yusuf a dönüp dedi ki :

-Ey Ebu Yusuf ,Resulün ev halkı hakkında söylenen faziletleri işittin.Ve münkirde değilsin ve inanıp bağlandığınız imam ve halifelerin ,hadisçilerin ,tefsircilerin dahi hareketlerini ve işleklerini işitip bildin .Ebu Hanife," Ehli Beyt i Resulün yolunda gidenler rafazi ve şia dırlar,onların katli helal ve malları helaldir." diye fetva verdi. Eğer ol mezhepten tövbe ederlerse bile yine şer'an had urulup ol vakit cenazesine namaz kılınır .İmam ,halifelerinizin yaptıkları şeni işleri gereği gibi bilür iken bu fetvayı hangi ayet ve hadislere uyarak vermiştir.Bu fetvadan nice fitneler meydana gelip ,kıyamete kadar nice adamların öldürülmesine sebep olmuş .Bu yüzden de kazandığı lanetler yüzünden dünyadan ve ahiretten kovulmuştur.

Şimdi elhamdülillah ,halifenin sayesinde ben zaif biçare ,Ehli Beyt in faziletlerini ve menakıbını açıklayıp ,Ehli Beyt e düşman olan kafir ve zındıkların muhalefetlerini isbat ederek din düşmanlarını hüccet ve delil ile yendim.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Eğer uzun konuşmanın halifeyi sıkmayacağını bilsem deliller ortaya atarak, Resul ailesini öyle bir anlatırım ki işitenler hayret içinde kalırlar.

O vakit Yahya Bermeki dedi ki :

-Ey Hüsnüye bu konuşmalarda bir eksiklik yapmadın. Hak mezhebini isbat eyledin.

Yahya Bermeki ve diğer devlet büyükleri ve memleket uluları hep bir ağızdan Hüsnüye hakkında dua ve sena ve aferinler okuyup dört yüz e yakın kimse o mecliste mezheplerini terk edip ,Ehli Beyt in doğru yoluna girdiler.

O tarihten sonra ;Harun Reşid Resul evlatlarına ve Ehli Beyt i sevenlere taarruzdan el çekti. Hüsnüye ye yeniden bir hil'atı fahire bağışladı.Efendisi ile yaptığı sözleşmenin şartlarını yerine getirdi.Üç bin halife altınına bir de hil'at katarak verdi. Hüsnüye yede şöyle söyledi :

-Ey Hüsnüye bu şehirden çık ,istediğin yere git. Seni korkarım burada helak ederler.

Hüsnüye nin efendisi halifenin ayağına kapandı. Hoş hal ile sevinerek oradan çıktılar.Harun Reşid in emmisi oğlu ile Ehli Beyt i sevenler Hüsnüye ye ziyadesiyle izaz ve ikram ettiler.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İbrahim Halid ,utanç içinde ve yüzü kara olarak kürsüden indi. Ebu Yusuf ve Şefii ve mukallitleri taklit yuları başlarında olarak diğer yüzü karalarla utanç içinde ezile büzüle toplantıdan çıkıp halkın alayı ortasında geldikleri sapıklık yoluna gittiler.İbrahim Halid ,Basra ya varmadan kahrından dünyayı terk edip ahiret sual -cevabına yollandı.

Harun Reşit ,Hüsnüye ile efendisini korumak için yanlarına bir kaç adam kattı, Medinei Resulullah a gönderdi.

Onlar bir müddet Medinei Ravzai Resulullah ta kaldılar. Hazreti İmam Rıza Aleyhüsselam ve diğer Seyitlerin hizmetlerinde vakit geçirdiler.

Allah Onlara çok çok rahmet eylesin /SON/
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER

Mesaj gönderen beyazgül12 »

HAK YOLUNDA YÜRÜYENLER -Bölümünün devamında.....


Hüsnüye tekrar İbrahim e dönüp dedi ki :

-Ey İbrahim istihazeli tavşanın etini helal bilmezler.Ve pis köpeğin derisi debağat olup işlense bile tahir demezler.Satrancı ve çeşitli kumarı haram bilirler.Ve imamete layık olmayan herhangi bir kötü kimsenin ardanda namaz kılmazlar.Ancak adil kimseye boyun eğerler. Hacaı temettuu ve haccı nisaı bir kötünün menetmesine zayi ve batıl etmezler.

Hüsnüye kelamı buraya getirdikten sonra yüzünü Şefii ye tutup dede ki :

-Ey Şafi ,Ehli Beyt in yolunda olanlar ,zinadan doğan kız ile nikahlanamazlar.Ve bir çocuğun anasının karnında dört sene kalıp dört seneden sonra doğduğunu tasdik kılmazlar.

Hüsnüye bu işaret ile Şafi ye bakıp sözün ona ait olduğunu duyurmak istedi. Esasen Şafii de nefes almağa mecal kalmamıştı. Hüsnüye sözüne devam etti :

-Ey Şefii ,Ehlibeyt ve tabileri anasını ve hemşiresini bilmeyerek kendisine nikah eden kimseden had sakik olduğunu asla kabul etmezler.Ve Hac yolunda bir kişi ......................................................duhul etse ondan had sakık olmasını caiz görmezler.Ve lıvata eden kimseye had urulmaz demezler.Ve kıyas üzere amel etmeyi caiz bilmezler.Ve iptida kıyas ameline mürtekip olan iblistir. Derler ki :

Ene hayrün minhü halakteniy min narın ve halaktehu min tıyn / O, ben ondan daha hayırlıyım, dedi.Beni ateşten halkettin ,onu balçıktan yarattın -Araf 12

Ve ikinci bir kimse ki kıyas ile amil oldu. Ebu Hanife dir derler. Pes ey Ebu Yusuf kendilerinin ve imamlarının necatını meşiyete havale etmez. Ve kendilerini kasten ve yakinen fırkai naciye bilürler ve iman ederler ki On İki İmam tahir ve Masumlar dır.Emri ilahi ve hadisi Resul üzere kendi muhiplerine şefaat edip onların muhaliflerini halak edeceklerdir.İmamların düşmanlarını zalim ve merdut ve kafir ve mel'un bilirler.Ve kendi nefislerine menfaat için bir kimsenin kan ve malını helal bilmezler. Ve Resulullah sünneti üzere yüzüğü sağ parmağa takıp diğerlerinin inadına olarak o sünneti terketmezler. Peygamber ve evladına salavat gönderip Ehli Beyt e salavat caiz değildir, demezler.Ve Muaviye ve Yezid sünnetine tabi olmaz ve derler ki Allahu Taala buyurmuştur:

Hüvelleziy Yusalliy aleyküm ve melaiketühu ilyuhriceküm minezzulumati ilennur/ Öyle bir Allah tır ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için O ve Melekleri rahmetler ihsan eder -Ahzab suresi 43 ayet-

Ve Ali İbni Ebu Talib i Emirülmüminin bilip ve bu lakap şerif Allah ve Resulü emrile münhasıran Ali ye mahsustur derler ve hatta diğerleri hakkında Emirülmüminin hitabı vukua gelmemiş olduğunu isbat ederler.

İnnema veliyyükü mullahü/ Sizin sahibiniz ,efendiniz Allah tır -Maide suresi 55-

ayetinin hükmü üzere Hazreti Resul ün zamanında ekseriya ona Veliyullah ve Veliyülmüminin ile hitab ederlerdi. Ve onların hakkında salavat gönderilip düşmanlarına açık ve gizli lanet zikri ile yad ederlerdi.Ve onların dürüstlük ve temizlikleri hakkında ümmetin ileri gelenleri fikir birliği halindedirler. Onlara muhalefet ve zulüm edenlerin kafirlikleri için verilmiş icmayı ümmet kararı vardır.Ve doğru yol ancak onların gittikleri yoldur.Onların ,düşmanları tarafından Resul ün sünneti olarak kabul ettikleri hareketlerin ekserisi yalan ve yanlış olup belki çoğusu Şeyheyn..............zamanında meydana çıkarılmış ve yaygın lale gelmiştir derler.
Cevapla

“Ehlibeyt” sayfasına dön