Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

metin
Mesajlar: 14
Kayıt: 11 Haz 2013, 12:36

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen metin »

Hüseyni yazdı:savaşlarda ortadan kaybolup,savaş bittikten sonra ortaya çıkan ,puperestken kız kardewşini diri diri topraga gömen,ırz düşmanı halide had uygulamayan,muaviyeyi şama vali atayıp el altından güçlendiren,Peygamberimiz ,kagıt kalem istediginde,bu adam sayıklıyor diyen,Ehlibeytin malını gasbeden,Ehlibeytin humus payını vermeyip yasaklayan,hadis nakletmeyi ve yazılan hadisleri yaktıran birine nasıl fazilet yükleyecek ki,zaten fazilet yüklemek istedigi kişi demiyormuydu,Ali olmasaydı omar helak olurdu ....

Bunlar cahil kalmış muaviye sünnileri,bunlar aklı sıra Ehlibeyti sıradan bir sahabe konumuna düşürüp,hilafet darbecilerini aklayacaklar,böylelikle imamet diye bir inanç yok,buyurun sünni olun diyecekler...biz bunların ruhunu biliriz..

demek sıradaki cahil rafızi sensin tamam seni de adam ederim merak etme.

şimdi ilk olarak sizlere ezberletilen bu tekfir dini söylemlerinden başlayalım; Kur'an tam olarak hz.ömere isnad ettiğin ve bazı ksıımları doğru olan şeyleri yapan adamları ehil hale getirmek için inmiştir. iddia ettiğiniz gibi zaten hanif bir müslim olanları ıslah etmek için değil yani hz ömere buradan saldırmanız sizi Kur'an'ın temel teolojisiyle amacıyla çatıştırır
tabi sizler kurana uymayıp kuranı kendinize uydurduğunuz için sizin adınıza sıkıntı yok. yani istediğin kadar debelen sana haklılık esamesi doğumuyor. islam hamzayı vuran vahşiyi mescidine alan Peygamberin dinidir sizin gibi ehlibeyt adını kullanan safevi şiilerinin değil ya da taklit merciğini Allahlaştıran humeyni şiilerinin dini dğil.
Ali olmasaydı ömer helak olurdu :) işinize gelince alıntılamak da güzel tabş :)

mecusi atalarınızın hıncı sizlere miras kaldı gelmişsiniz ölümün sebep olduğunuz şahsiyetlerin adını kullarak din kurmuşsunuz. siz bir ahmet el katibi okuyun musa el musaviyi fadlalllahı... işte bunlardır gerçek şia. sizin gibi tekfirci dini kendine uyduranlar değil.

humus? şu sizin :::UGUNSUZ::: taklit mercilerinizin gününü gün etmesi için verdiğiniz para değil mi? tabi tabi. muta'yı da o kaldırdı. veledi zinalar çoğalmasın diye ama bunu bile savunabilecek kadar alçalmışsınız. sünnilerin akidesin muta nikahı olsa ve siz buna karşı çıksanız
kesin olarak bunu da hz ömer sokmuş olurdu, yani hikayeyi ona göre kurgulardınız.

muaviye sünniler he? tam olarak benim sana yapacağım isnadda safevi şiası olduğundur şimdilerde ise humeyni şiası olduğundur. cehaletten bahsedene bak sizin en temel konunuz olan imamet mevzusunu açıklayamıyorsunuz şu senin 3noktalı rafızi arkadşın kendi kalemi ile kendini rezil ediyor.

hilafdet darbecisi vay be yahu dedim ya siz Allahın ayetini kendi nefsine göre tevil eden adamlarsınız mevla /veli/velayet diye diye ıkına ıkına kur'an'da imamete dair tek bir nas olmadığı halde kalkmışsınız bizi bu inançtan vazgeçirrek diyorsun.

gelin sünni olun mu? sen kendi rafızi dostlarını sünnilerle karıştırıyorsun herhalde. mezhebini sizler gibi din edinen kadar aşağılık ve zalim kimdir?

http://www.velayet.com/Forum/nasil_sii_olduk-b75.0/

böyle komediler ancak sizler olur :) nasıl şii oldum? muhabbete bak ya. yahu siz harbi komik adamlarsınız ama acınacak durumdasınız. nefret üzerinde din kurmuşsunuz ama her durumda zelil ve rezil olmaktan kurtulamıyorsunuz Allah rezil ediyor sizi bu ehlibeyt adını kullandığınız için.

sizlerin ruhunu cismini ciğerini de iyi biliriz yorma kafanı.

dedim ya ara ara gelip sizi rezil edeyim diyorum böyle. ikinci bir cevabı yazmayacaktım çünkü vakit kaybısınız ama sizin ne kadar kof bir temeliniz olduğunu millet görsün istedim. siz en temel inanç konunuzu açıllamaktan imtina ediyorsunuz kalkmışsınız hz ömer savaştan kaçtı kızını gömdü muhabbetinden imamet doğurmaya çalışıyorsunuız. ayrıca uhud olayını da ayetlerde yaptığınız gibi nefsinize göre tevil etmişsiniz .

bir de verecek cevabınız kalmadığında karşınızdaki muaviye yezid isnadında bulunmayın ki kvıırdığınız anlaşılmasın :) çünkü acizliğiniz tekfirciliğiniz sizlerin ne mal olduğunu ortaya seriyor.
neyse bu kadar yeter size buraya girip bu siteyi okuyanlar görsün sizlerin ne olduğunu zaten 8-10 kişi gelmişsiniz kendi kendinize rafzicilik oynuyorsunuz :)

neyse şimdilik bu kadarı yeter size. keşke yüzyüze olsak da kaynaklarla rezil etsem sizin gibi safevi şiilerini.

Allah ehlibeytin adını kullanıp terfika çıkarmada ebu cehilden farksız olan ehlibeyt tüccarlarına lanet etsin.
metin
Mesajlar: 14
Kayıt: 11 Haz 2013, 12:36

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen metin »

3nokta yazdı:
Hüseyni yazdı:savaşlarda ortadan kaybolup,savaş bittikten sonra ortaya çıkan ,puperestken kız kardewşini diri diri topraga gömen,ırz düşmanı halide had uygulamayan,muaviyeyi şama vali atayıp el altından güçlendiren,Peygamberimiz ,kagıt kalem istediginde,bu adam sayıklıyor diyen,Ehlibeytin malını gasbeden,Ehlibeytin humus payını vermeyip yasaklayan,hadis nakletmeyi ve yazılan hadisleri yaktıran birine nasıl fazilet yükleyecek ki,zaten fazilet yüklemek istedigi kişi demiyormuydu,Ali olmasaydı omar helak olurdu ....

Bunlar cahil kalmış muaviye sünnileri,bunlar aklı sıra Ehlibeyti sıradan bir sahabe konumuna düşürüp,hilafet darbecilerini aklayacaklar,böylelikle imamet diye bir inanç yok,buyurun sünni olun diyecekler...biz bunların ruhunu biliriz..
Durum ancak bu kadar kısa ve güzel özetlenebilirdi.
:::UYGUNSUZ:::
metin
Mesajlar: 14
Kayıt: 11 Haz 2013, 12:36

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen metin »

viewtopic.php?f=9&t=4128&start=10

şu linki de şuraya ekleyelim de bu rafızilerin en temel konusu olan imameti bile tekfir ve cedel ile geçiştirdiklerini herkes görsün. itikadi temelleriniz birer balon işte bu 3nokta nickli rafızi de cevap veremeyince muaviye yezid damarından girip kendi cehaletini gölgelemiş.

neyse bir ara yine gelirim hani ilminiz olsa uğraşayım sizinle ama kendi kaynaklarınıza bile hakim değilsiniz
hele ki Kur'an'la hiç alakanız yok. yineliyorum;

Allah ehlibeytin adını sömüren rafızilere safevi şiilerine lanet etsin. bir ara yine rezil etmeye gelirim sizi merak etmeyin.
umitaktas
Mesajlar: 167
Kayıt: 05 Tem 2011, 18:18

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen umitaktas »

metin yazdı:viewtopic.php?f=9&t=4128&start=10

şu linki de şuraya ekleyelim de bu rafızilerin en temel konusu olan imameti bile tekfir ve cedel ile geçiştirdiklerini herkes görsün. itikadi temelleriniz birer balon işte bu 3nokta nickli rafızi de cevap veremeyince muaviye yezid damarından girip kendi cehaletini gölgelemiş.

neyse bir ara yine gelirim hani ilminiz olsa uğraşayım sizinle ama kendi kaynaklarınıza bile hakim değilsiniz
hele ki Kur'an'la hiç alakanız yok. yineliyorum;

Allah ehlibeytin adını sömüren rafızilere safevi şiilerine lanet etsin. bir ara yine rezil etmeye gelirim sizi merak etmeyin.
şimdi mesele ömerin ümmü gülsümle evlenip evlenmediğimidir? tarihsel kayıtlar güvenilir değildir. sünni kaynaklar zorbaları bu şekilde meşrulaştırıyorlar. muaviye vahiy katibi, ömer ümmü gülsümle evlenmiş falan. şimdi bunlar sünni kaynaklarında var, şii kaynaklarında olup olmadığı meçhul. velevki evlenmiş olsunlar bu ömerin zalimliğini ve zorbalığını ortadan kaldırmaz. ömerin zorbalığını ve gaddarlığı hem şii hem de sünni kaynaklarında sabittir. metin adlı zevatın boşuna burda ehlibeyti seven insanlara hakaret etmeye hakkı yoktur. metin muaviyeyi, yezidi, ömeri, osmanı, mervanı, ebu süfyanı sevebilir. kişi sevdiğiyle beraberdir. bırakın da bizim aliye ve ehlibeyte bağlılığımıza ve sevgimize kimse laf etmesin.
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen 3nokta »

METİN adlı muaviye yoldaşı,
Evet amacın öğrenmek ve doğruyu bulmak değil. Nefsinin ve Emevi yalanlarının esiri olmuşsun. İşin gerçeği üslubundaki bozukluk olmasaydı burada sana eleştirdiğin tüm konularda tek tek cevap yazardım. Ancak yazdıkların tamamen gerçek dışı ve alaycı üslubunda senin karakterin hakkında fikir sahibi olmamızı sağlıyor.
Başlığa yazılmış olan konuyla ilgili açıklama Özgür hoca tarafından yapılmış. Onu oku bu cevap olarak sana yeter.
İftiralarına gelince:
Allah seni islah etsin demiyorum. Allah sana ve zihniyetine lanet etsin. Ama şunu unutma kandırılmışsınız. Evet, saray molları tarafından kandırılmışsınız. Sizin Şia'yı İranla özdeşleştirmeniz ve eleştirilerinizi bu bağlamda yapmanız gerçekleri asla değiştirmeyecektir.
Şia haktır, imamet haktır ve dinin temellerindendir.
Kuran'da da hadislerde de imametle ilgili onlarca şey vardır ama görmek isteyene.
Bak ben sözü uzatmak istemiyorum ama sırf cevap yazdığın için yazıyorum. Yoksa senin anlayacağını düşünmüyorum. Evet, kestirip atıyorum. Seni ciddiye almamı gerektirecek bir tek cümlen bile yok. O yüzden bizi tekfir edeceğine git itikadını yaşa. hesap günü görüşürüz.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
derya
Mesajlar: 84
Kayıt: 30 Oca 2012, 01:04

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen derya »

Zeyd ve Zeydiler hakkında: http://www.velayet.com/Forum/imam_zeyd_ ... 347.0.html

Zeyd neden Ehlibeyt imamı olmamışmış...Bırak Zeyd ile uğraşmayı zaten onun da böyle bir iddiası olmadı. Foruma yazdığın yazıları okudum o kadar nefretle dolmuşsun, lanet etmişsin vs senin dilinden yazmak lazım galiba...

Sen kendi imamlarının nesebini bir araştır istersen: Ebubekir ve Ömer'in nesebleri: http://ibrahiminmilleti.blog.com/2013/0 ... nesebleri/
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen 3nokta »

"Ya Ali (as), seni doğumu temiz olandan başkası sevmez ve sana kâfirden, münafıktan, veledizinadan başkası öfke duymaz."
Başka söze gerek yok!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
derya
Mesajlar: 84
Kayıt: 30 Oca 2012, 01:04

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen derya »

Sakin ol safeh nasibi :) Sen gibilerini çok gördük. Zeyd iddiada bulunmadı demişim senin yazıdğın cevaba bak "imamet hani naslaydı iddiaya mı döndü":) Bir de sana imametin nasla olduğunu nasıl anlatalım ki biz :D Senin gibi nasibilerde malum, akıl kıt olduğundan...

Kuran'da imamet:

1- http://velayet.files.wordpress.com/2011 ... imamet.pdf
2- http://velayet.files.wordpress.com/2012 ... mamet2.pdf

Ayrıca, imametle ilgili soru sormuştun konu imametken senin imamlarının nesebinden bahsettik konu uzaklara gitmedi yani. Ayrıca, Ömer kim oluyor ki Allah ve Resulunun s.a.a helal kıldığı bir şeyi -mut'a nikahını- haram ediyor? Sözlerini , lanetini aynen sana iade ediyorum Allah akıl fikir vermesin size, nasibiliğiniz daha da artsın, umarım dedeniz Muaviye'yle haşrolursunuz.
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen 3nokta »

Forumların değişik yerlerine benzer karalamaları aynı seviyesiz üslupla tekrar eden metin adlı kullanıcının iyi niyetle burada olduğunu düşünmüyorum. Kendisinin bu bozuk üslubundan ötürü onunla adam gibi bir yazışma yapılacağını sanmıyorum. "Cevap vermedin, veremedin." türünden gereksiz atışmalar içine giren bu kişinin bu üslubunun kimseye bir faydası olmayacaktır.
Kendisi de burayı okuyacaktır. Ona cevap hakkı doğuracak şeyler yazmak istemiyorum ama bizi buna mecbur ediyor. Eğer bu üslubu kullanmaya devam ederse kesinlikle yazmasına müsaade edilmeyecektir. Bizim evimizde bize hakaret etmesine müsaade etmeyeceğiz. Eğer üslubunu düzeltirse, samimi ve iyi niyetli yazarsa her konuyu konuşmaya varız. ömerin hilafetinin delillerini de konuşuruz, İmametin delillerini de konuşuruz. Ama içindeki kin o kadar içine işlemiş ki bunun pek mümkün olacağını sanmıyorum. Gereksiz yazışmanın, sonuç getirmeyecek bir konuşmanın kime ne faydası olacak? Ancak zaman kaybı...
Bu yüzden bu üslupla yazmaya devam ederse sizden ricam lütfen cevap yazmayınız. Kişi sanalda da olsa misafir olduğu bir yerde ev sahibine hürmet göstermelidir.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
FahriSeyyid
Mesajlar: 3
Kayıt: 30 Ara 2014, 01:31

Re: Ömerin Ümmü gülsüm ile evlenmesi

Mesaj gönderen FahriSeyyid »

Öncelikle Hazreti Ömerin Hazreti Fatıma yı Dövdüğü Kesinlikle yalan VE İFTİRADIR...
MERAKINIZ İÇİN BUYRUN OKUYUN.

Hz. Ömer'in, Ehl-i Beyt'le Akrabalık Arzusu ve Hz. Ali'in Kızı Ümmü Gülsüm'le Evliliği:

Hz. Ömer (ra)'in hayatındaki bu olay, onun Ehl-i Beyt sevgisini gösterir. Hz. Ömer (r.a.) halifeyken, bir gün, Hz. Ali (ra)'den, kızı Ümmü Gülsüm'ü istedi. Hz. Ali, "o küçüktür" dedi.

Bunun üzerine Ömer (r.a.), "Hayır. Vallahi, bu bir şey değil; fakat sen beni engellemek istiyorsun." diye konuştu ve "Eğer gerçekten dediğin gibi (çocuk/sabî) ise onu bana gönder." diye ekledi.1

Aslında, Resûlullah (asm)'ın vefatından önce dünyaya gelen Ümmü Gülsüm, gerçekten küçüktü.2 Hattâ, bir rivayette, kendisinden, "O, o zaman bir kız çocuğu idi." diye söz edilir. Hattâ, Mescid-i Nebevî'de sonucu bekleyen Hz. Ömer (ra)'e yanındakiler, "Ey Mü'minlerin Emîri! Ondan ne istiyorsun? O küçük bir kız çocuğudur." demişlerdi.

Ümmü Gülsüm'ün küçüklüğü bir yana, Hz. Ali (ra) onu, Mu'te'de şehid olan kardeşi Câfer-i Tayyar (ra)'in öksüz oğluna vermek istiyordu.

Hz. Ali (ra), evine geldi. Ümmü Gülsüm'ün eline bir hülle (elbise) verip, "Bunu Emîru'l-Mü'minîn'e götür, ona şöyle de: 'Babam sana, bu elbiseyi nasıl buluyorsun, diyor.' de." diye onu gönderdi. Çocuk yaşta olan Ümmü Gülsüm, hiçbir şeyin farkında değildi. Elbiseyi Hz. Ömer (ra)'e getirerek babasının dediklerini tekrarladı. "Bunun üzerine onun izarından (ön kolundan) tutunca, Ümmü Gülsüm kolunu çekti."3

Ümmü Gülsüm, Ömer (ra)'e kızmıştı. Hz. Ömer ise, "iffetli ve şerefli birisi" dedikten sonra, "Git, ona (babana) şöyle de: O ne güzel ve ne cemâllidir. Vallahi o, senin dediğin gibi değildir."

Bunun üzerine Hz. Ali (ra), onu Ömer'e (r.a.) nikahladı. Konu hakkında birbirine benzer farklı rivayetler de vardır. Zehebî'ye göre, Hz. Ömer, Ümmü Gülsüm'le H. 17. Yıl'da evlenmiştir.4

Aslında Hz. Ömer (ra)'in, Hz. Ali (ra)'in kızıyla evlenmesinde gayesi başkaydı. O, Ümmü Gülsüm'ü isterken, bir rivayete göre, "Ey Ebû'l-Hasan! Onu benimle evlendir. Çünkü mutlaka ben, ondan hiç kimsenin beklemediği bir keramet (değer) ve şeref gözlüyorum." demişti.

Ümmü Gülsüm'le alacağı değeri/kerameti de Hz. Ali'ye, "O küçük olursa olsun." deyip şöyle açıklamıştı:

"Ben Resûlullah (asm)'tan şöyle derken duydum:

'Bütün sebepler/bağlar, beş nesebler (soylar) ve sıhriyetler kesilmişlerdir. Ancak benim sebebim, nesebim ve sihrim hâriç.'"6 diye açıklamıştı.
Bir başka rivayette de şu ilâve vardır: "Ben de, benimle Resûlullah (asm) arasında bir 'sebep ve sıhr (kız alma) yoluyla akrabalık' oluşmasını istedim."7

a) Hz. Ömer (ra), neseben Ehl-i Bey t'ten değildir; hiç olmazsa sebeben/kız alma yoluyla, Kıyamet Gününde Ehl-i Beyt'le ve Hz. Peygamber (asm) ile bir bağı olsun istemektedir.

b) O, Resûlullah (asm) soyuyla ilişkiye ve yakınlığa azamî derecede isteklidir. Onun Ummü Gülsüm'le evlenmesi başka bir sebepten değildir; küçüklüğü ve onunla evlilik ilişkisi geri plândadır. Hattâ, Hz. Ali (ra)'ye, "Gerçekten ben, yanımda Resûlullah (asm)'tan bir uzuv (organ) olmasını istiyorum."8 diyerek onu istemiş;9 Hz. Ali, "Bende ancak (Fâtıma'dan olma) Ümmü Gülsüm var; o da küçük hâldedir." deyince, Hz. Ömer, yaşarsa büyür, demiştir.9

O, Kıyamet Günü için yanında bir sebep ve Resûlullah (asm) soyundan bir et parçası olsun istemektedir. Sebep: Hurma gibi ağaçlara çıkmak için elde bulunan "habl"dir, (iptir). Kendisi vesilesiyle bir şeye ulaşılan her vesileye sebep denir.10 Marifete vesile olan her şey de sebeptir. Ümmü Gülsüm de, Fâtıma'nın kızı ve bir "seyyide" olmakla Kıyamet'te Resûlullah (asm)'a ulaştıran, onunla ilişkiye sebep olan bir vesile olacaktır. "Zerî'a" da sebep mânâsına gelir. Nitekim, İmam Şafî de, Ehl-i Beyt sevgisini dile getiren bir şiirinde,

"Âl-i Nebî benim sebebim/ipimdir. Hem onlar beni ona/Resûlullah'a bağlayan bir vesilemdir."11
diyerek, aynı konuya parmak basmıştır. Hz. Ömer (ra)'in bu evlilik olayı da, Hz. Peygamber (asm)'e ve Ehl-i Beyt'e sevgi ve saygısına büyük bir delildir.

Ümmü Gülsüm'le nikahlandıktan sonra, Ömer (r.a.) Mescid-i Nebevî'de Muhacirin ve Ensâr ile otururken, "Beni tebrik etmiyor musunuz?" demişti. Oradakiler, "Seni neden dolayı tebrik edelim ey Mü'minlerin Emîri?" diye sordular. O da "Ali'nin kızı Ümmü Gülsüm'le..." diye cevap verdi.

Hz. Ömer (ra), sonra da Kıyamet Günü bütün sebeplerin ve neseblerin kesilmesiyle ilgili hadis-i şerifi zikrederek, "Ben de Resûlullah'la aramda bir sebep/sıhrîyet ve neseb olmasını çok sevdim ve istedim, sevginin gereği olarak çok arzuladım."12 dedi. Bunun üzerine oradakiler kendisini tebrik ettiler.

Gerçekten, Ehl-i Beyt'le olan akrabalık ilişkisi onu çok sevindirmişti.

İslâm kültüründe, seyyide ve şerifelerle evliliğe, özellikle bu olay sebebiyle çok rağbet gösterilmiştir.13

Ümmü Gülsüm'den, Hz. Ömer (ra)'in Rukiyye adlı bir kızı ve Zeyd adlı bir oğlu oldu. Çocuklar çok yaşamadı. Hz. Ömer'in vefatından sonra (H. 23. Yıl/M. 644) Ümmü Gülsüm'ü, amcasının oğlu Avn b. Cafer aldı. Çocuk bırakmadan ikinci kocası ölünce, yine amcasının oğullarından Muhammed b. Cafer'e vardı. Ondan bir kızı oldu. Onun ölümüyle de, Abdullah b. Cafer'le evlendi. Bununla nikâhlı iken ve son kocasından çocuğu olmadığı hâlde vefat etmişti.14

Dipnotlar:

1. Tarihül Hamis, II, 284; Zehairul Ukba, s. 168
2. Zehairül-Ukba, s. 169; el-Hulafaur-Raşidun, s.68. Bu evlilik H. 17. Yıl'da olmuştur.
3. Fe aheze Umeru biziraiha fec-tezebetha minhu; Zehairul Ukba, s. 168; Tarihul Hamis, II, 284.
4. Konuyu bütün rivayetlerle ele almak ve tartışmak sözü uzatacağı için diğer rivayetleri almıyoruz. Geniş bilgi için bkz. Tarihül Hamis, II, 284; Zehairul Ukba, s. 148-170; el-Hulafaur-Raşidin, s. 68
5. Zehairul Ukba, s. 168; Tarihul Hamis, II, 284.
6. Zehairul Ukba, s. 168; Tarihul Hamis, II, 285.
7. Zehairul Ukba, s. 169
8. Resulullah, Fatıma benden bir et parçasıdır, buyurmuştur. Ümmü gülsüm de ondan olduğu için Resulullahtan bir parça olarak kabul ediliyor.
9. Zehairul Ukba, s. 169; Tarihul Hamis, s. 284 vd.
10. el- Mufredat, s. 220; Sebep kelimesine bakınız.
11. el- Mufredat, s. 220; Sebep kelimesine bakınız.
12. Zehairul Ukba, s. 168.
13. Tuğrul Beyin de benzer bir evliliği vardır.
14. Zehairul Ukba, s. 170; el- Hulafaur-Raşidun, s. 103; Mürucuz-zeheb, II, 353.

Selam ve dua ile...
Cevapla

“Ehlibeyt” sayfasına dön