Zeydiyye ve İmam Zeyd

Cevapla
byilmaz34
Mesajlar: 73
Kayıt: 23 May 2010, 14:08

Zeydiyye ve İmam Zeyd

Mesaj gönderen byilmaz34 »

Arkadaşlar, İmam Zeyd'in Hz.Ali'yi üstün bildiği ancak ilk iki halifenin halifeliğini kabul ettiğini biliyor muydunuz?
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: Zeydiyye ve İmam Zeyd

Mesaj gönderen f_altan »

Zeyd, İmam Bakır'ın imametine inanan biriydi, onu maalesef yanlış tanıtmışlardır. O dediğiniz söz, Zeyd'in itikadı değil Zeydilerin itikadıdır. Zeydiler de ilk halifenin Hz. Ali olduğuna inanıyorlar ama maslahat gereği diğer halifeler aleyhinde bir şey söylemezler.

Şeyh Müfid şöyle anlatır:
"Şia içinde bir grup (Zeydîler) Zeyd'in babasından sonra imam olduğuna inanırlar; bu inancın nedeni onun silahlı kıyamda bulunması ve halkı açıkça Hz. MUHAMMED'in –Ehl-i Beyt'ine (a.s) uymaya davet etmesidir. İşte bu, bazılarınca onun imametinin ilanı telakki edilmesine yol açtı, oysa gerçek bu değildi; Zeyd asla imamet iddiasında bulunmamıştır, babasından sonra imamın, sevgili kardeşi Bâqır'el Ulum (a.s) olduğunu biliyordu, İmam Baqır da (a.s) vefatından önce hz. Sadık'ın (a.s) imam olduğunu açıklamıştır.
[İrşad-ı Müfid s:251 ]
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: Zeydiyye ve İmam Zeyd

Mesaj gönderen f_altan »

Fuzeyl Resan şöyle anlatır: Zeyd'in şehadetinden sonra İmam Sadık'ın (a.s) huzuruna vardım, söz Zeyd'den açılınca İmam "Allah amcama rahmet eylesin" buyurdu, "Mümin ve ârifti (bizim imametimize inanırdı), bilge, dürüst ve doğru sözlüydü. Eğer savaşta galip gelseydi hilafeti kime bırakacağını biliyordu (yani Zeyd, İmam Sadık'ın (a.s) hilafeti için mücadele ediyordu ve savaşı kazanması halinde o hazretin imam ve hak halife olduğunu ilan edecekti).
[Mamagani Ricali 1/468 Rical-ı Keşa'dan iktibasla]

İmam Sadık'ın (a.s) bu sözleri Zeyd'in aslında İmam'ı (a.s) hilafete getirmek için kıyam ettiğini apaçık ortaya koymaktadır. Zeyd, İmam Bakır'la İmam Sâdık hazretlerinin imametini kabul etmiş bir mümindi.

Ehl-i Beyt'in 8. nuru İmam Rıza hazretleri (a.s) halife sultan Me'mun'a şöyley der: "… Zeyd, Muhammedoğlullarının (a.s) âlimlerindendi, Allah rızası için öfkelendi, Allah'ın yolunda şehid oldu. Babam Musa b. Cafer (a.s), babası Cafer b. Muhammed'in (a.s) şöyle buyurduğunu söylerdi:
"Allah, amcam Zeyd'e rahmet eylesin, insanları Ehl-i Beyt'e ittate çağırıyordu, savaşı kazansaydı yaptığı davete sadık kalacaktı (yani iktidarı İmam'a (a.s) bırakacaktı). Zeyd kıyam için benimle istişarede bulundu; "Amcacığım, eğer öldürülmeye ve cesedinin asılmasına razıysan kıyam et" dedim.

Memun "Zeyd imam olduğunu iddia etmiyor muydu yani?" diye sorunca, İmam "Hayır" buyurdu, "O, halkı Resulullah'ın (s.a.a) Ehl-i Beyt'inin (a.s) imametine davet etmedeydi.
[Mamagani Ric. 1/468, Uyun-u Ahbar-ı Rıza 1/249]

Şeyh Saduk (r.a) Zeyd b. Ali'nin (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Yeryüzü var oldukça Muhammedoğullarından (a.s) biri mutlaka imam ve yeryüzünde Allah'ın halifesi olarak bulunacaktır. Bu zamanda da Allah'ın yeryüzündeki hücceti, kardeşimin oğlu İmam Cafer b. Muhammed'dir; ona uyan asla sapmaz, ona karşı çıkan asla hidayet olmaz!"
[Bihar 47/19, İmali –Sadik'tan iktibas]
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: Zeydiyye ve İmam Zeyd

Mesaj gönderen f_altan »

Butriyye

İlk Zeydilere Butriyye, yahut Bitriyye denir. İmâm Muhammed’ül-Bâkır (114 H. 733), Zeyd’in Emevîlere karşı durmak fikrinde bulunduğunu duymuş, kendisini bundan menetmek istemişti. Zeyd’e ilk uyanlardan Kesîr’ün-Nevvâ Hasan b. Sâlih, Sâlim b. Ebî-Hafsa, Hakem b. Uteybe, Selma b. Küheyl ve Eb’il-Mikdâm Sâbit, önce halkı Hz. Alî’nin velâyetini ikrâra dâvet ederlerken, sonradan ilk iki halifenin, yâni Ebû Bekr ve Ömer’in de halifeliklerini kabul etmişlerdi.

Zeydilerden Sa’d oğu Mugıyra’nın lakabı “bter” olduğundan bunlara “Butriyye” dendiğini söyleyenler olduğu gibi Ebû Bekr ve Ömer’in düşmanlarından teberrî ettikleri ve bu iki halifenin hilâfetini de kabul ettikleri için Zeyd’in bunlara, “Fâtıma’dan mı ayrıldınız? İşimizi noksan biraktınız, Allah sizin sonunuzu kessin”, dediğinden bunlara, Kesilenler, ayrılanlar dendiğini ve “Tebriyye” diye de anıldıkları rivâyet edilmiştir (Tenkıyh, II, s. 85).
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: Zeydiyye ve İmam Zeyd

Mesaj gönderen Çeri »

Ehli Sünnet kaynaklarında İmam Zeydin kıyamı sırasın`da taraftarların`dan bazılarının ilk iki Halifeyi kötülemesini istediğini ama İmam Zeydin bunu yapmadığı ve bunları azarladığını "O kişiler benim dedemin, Resullullahın arkadaşıydı.Ben onları nasıl kötüleyim." dediği bunun üzerine taraftarlarının çoğunun İmam Zeydi terkederek ayrıldıkları ve bunlara ayrılanlar anlamına gelen "Rafizi" dendiği ve rafizi tanımının böyle ortaya çıktığı yazar.
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: Zeydiyye ve İmam Zeyd

Mesaj gönderen f_altan »

Evet, Zeyd'e iftirada bulunmuşlardır maalesef.
İmamlar ve Ehlibeyt taraftarları onları her zaman gasıp olarak görmüşler.
Zeyd, Hz. Fatıma'nın hakkını gasbeden ve onun evine saldıranları kesinlikle sevmez.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Muhammed in askeri
Mesajlar: 88
Kayıt: 25 May 2010, 21:05

Re: Zeydiyye ve İmam Zeyd

Mesaj gönderen Muhammed in askeri »

Müslümanlar Hz Muhammed (s.a.s) in manevi evlatlarıdır
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Zeydiyye ve İmam Zeyd

Mesaj gönderen ali muhsin »

Muhammed in askeri yazdı:Müslümanlar Hz Muhammed (s.a.s) in manevi evlatlarıdır
Peygamberin Kutsal Emanetlerine ihanet edenlerde Gammazcilardir !!!
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: Zeydiyye ve İmam Zeyd

Mesaj gönderen f_altan »

Bismillahirrahmanirrahim

Soru:
Zeydiyye mezhebi ile ilgili görüşünüzü aktarır mısınız? Teşekkürler..

Cevap: Muhterem kardeşim, Zeydiyye mezhebi de İslam mezheplerinden birisidir. Ve İslam mezhepleri arasında oniki İmam Şiiliği de denilen Caferliğe en yakın mezheptir diyebiliriz. Bu konuda birçok kitap yazılmıştır ki belki de en genişi Ayetullah Subhani'ye aittir ki bu kitabında Zeydiyye Mezhebi ve bu mezheple ilgili çeşitli konuları geniş bir şekilde işlemiştir. Tabi eser Arapça olarak yazılmıştır..

Soru: Değerli Ağacan, bu sözünüze anlam veremedim. Zeydiyye nasıl Caferiliğe yakın olabilir? Saygı değer Ağa, Zeydiyye hususen amelde Hanefi, itikatta muteziledir. O mezheb bilerek çıkarılmış; bu vesileyle 14 masum Şiiliğine dinamit koymak istenmiştir. Sabit bin Numan, İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s) dersler almış; “O olmasaydı helak olurdum” diye meşhur söz demiş; oysa Zeydiyye, “İmam evde oturmaz; imam kıyam eder; İmam Fatıma evladı olmalıdır; kılıç kullanarak başa geçmelidir” der. Nasıl olur da Caferiliğe yakın olur?...

Cevap: Muhterem kardeşim, yakınlıktan maksadım tarihte diğer bazı Şii olarak tanınan fırkalara kıyasla yakınlıktır. Örneğin bir İsmaileyye, gibi Gurabiyye gibi, gulat gibi.. Yoksa İmamiyeye kıyaslarsak, tabi ki sizin de zikrettiğiniz ve başka birçok önemli farklar var aramızda. İtikatta mutezile oluşları da mutlak anlamda doğru değildir. Aralarında bazı müşterekleri olabilir, ama her itikadi konuda aynı düşündükleri doğru değildir. İmamiyyeyle de Mutezilenin bazı ortak yanları vardır. Bundan dolayı da Adliyye denlince mutezileyle birlikte İmamiyye de kastedilmektedir. Örneğin halifeler konusunda Zeyddiyye birinci halifenin Hz. Ali (a.s) olduğunda bizimle aynı düşünmekte. Aynı şekilde Dördüncü İmama kadar onlar da inanmaktadırlar, bazı teferruatta farklı yönlerimiz olmakla birlikte. Yine sizin de beyan ettiğiniz gibi Zeydiyye İmamın Fatıma evlatlarından olması gerektiği, kılıçla kıyam etmesi gerektiği vs. şeylere inandıkları halde Mutezilede bu tür bir düşünceler yoktur. Demek ki “İtikatta Mutezilidir” sözü mutlak anlamda doğru değildir.

Aynı şekilde Hanefi mezhebiyle müşterekleri vardır, ama yine her açıdan aynı şeyleri paylaştıkları da doğru değildir. Bu konuda Yemenli Zeydi âlim Bedrüddin El-Havsi’nin yazdığı ve Mecme-i Ehlibeyt tarafından basılan “Tahrirü’l-Efkar” kitabına müracaat edebilirsiniz. Bu kitapta bu mezhebin meşhur bir âlimi olan bu zat birçok isnattan da bahsediyor ki bunların Zeydiyyeye bir iftira olduğunu ve Zeydiyyede olmadığını da ispatlıyor. Hem itikadi konularda hem de Fıkhi konularda. Benim maksadım bu konuyu uzun uzadıya ele almak olmadığı için sözü uzatmaya gerek görmüyorum. Eğer Arapçanız varsa, bu kitaba müracaat edin. Aynı şekilde Ayetullah Subhani’nin El-Milelu Ven-Nihel kitabının 7. Cildi de bu konu hakkındadır. Özellikle 518 ila 523. sayfasına kadar hem mutezileyle aralarındaki münasebeti, hem de İmamiyeye muvafık olan ve Hanefi fıkhına ters düşen onlarca fıkhi müşterekten bahsetmektedir…

Elbette bir noktayı da belirtmekte fayda vardır ki yukarıda bahsi geçen El-Havsi'nin de vurguladığı gibi Zeydiyye içinden (her mezhepte çoğunluğa aykırı bir takım eğilimlerin olabildiği gibi) bazı Zeydi âlimler diğerlerine nazaran Mütezile'ye imamet konusu dışında daha çok eğilim göstermişlerdir ki bu malum olduğu gibi bütün Zeydiyye'nin böyle düşündüğü anlamına gelmez.

Soru: Zeydiye mezhebinin yada Zeyd Bin Ali’nin (r.a) tutumu bana her zaman çok garip gelmiştir. Şii olmalarına rağmen 12 imam hadisinden yada velayet bahsinden haberdar değilmiş gibi davranıyorlar çok garip, ilk üç halifeye karşı tutumları, Ebu Hanife’ye yakınlıkları gerçekten çok ilginç. İmamet bahsinden sanki habersizler…

Cevap: Muhterem kardeşim, Zeyd b. Ali'in (s.a) tutumu sonradan onun adına gelişen Zeydiyye grubuyla tamamen farklıdır. Ehlibeyt İmamlarından nakledilen rivayetlerde Zeyd bin Ali (r.a) için Sünni kaynaklardakinden çok farklı bir sima tersim edilmiştir. Ehlibeyt İmamlarından, özellikle kardeşi İmam Bakır ve kardeşinin oğlu İmam Cafer-i Sadık'tan onun hakkında Sünni kaynaklardakinden tamamen farklı sözler ve görüşler nakledilmiştir ki üç halife hakkındaki sözler de bu cümledendir. Özetle söylemek gerekirse, Zeyd bin Ali'nin zamanının İmamı olan İmam Muhammed Bakır'ın daha sonra da İmam Cafer-i Sadık’ın izni dâhilinde hareket ettiği ve İmamın suskun kalıp, onun kıyama başlaması, bir taktik uygulamasıydı. Bir taraftan zalimlere karşı mücadele verirken, diğer yandan zaten azınlıkta olan Ehlibeyt taraftarları ve asıl İmamlarının zalimlerin şerrinden korunması hedefleniyordu. İmam Zeyd'in veya İmam Muhammed Bakır'ın da bazı tutumları ve zahirde birbiriyle çelişen bazı tavırları bir taktik ve takiyye yöntemiydi. Bunun böyle olduğunu ispatlayan sözler daha sonra Ehlibeyt İmamları tarafından dostlarına söylenmiştir ki yanılgılar önlenmiş olsun. Örnek olarak bunlardan bir kaçını zikretmekle yetiniyoruz:

1- İmam Cafer-i Sadık (a.s) Hz. Zeyd’den sonra kıyam etmek isteyenlere hitaben şöyle buyurdu: “Bakın ne üzere huruc (kıyam) ediyorsunuz? Demeyin Zeyd kıyam etti (biz de buna dayanarak kıyam ediyoruz). Hiç şüphesiz Zeyd alim ve doğru birisiydi. O sizi asla kendine çağırmadı (kendi imametine davet etmedi). O sizi Al-i Muhammed’in Rıza’sına (Allah ve Resulü’nün imametine razı olduğu kimseye) davet etti. Eğer zafere ulaşsaydı, sizi davet ettiği şeye vefa edecekti (imameti asıl sahibine tevdi edecekti)…” (El-Kafi, c.8, s.264) Bir diğer rivayette İmam (a.s) “Al-i Muhammed’in Rıza’sı benim” diye ilavede bulunmuştur.” (El-İrşad -Şeyh Mufid-, s.268)

2- Yine şöyle buyurmuştur: “Hiç şüphesiz Zeyd, Mu’min, arif ve sadakatli birisiydi. Şunu bilin ki eğer zafere ulaşsaydı, ahdine vefa edecekti. Hiç şüphesiz o hakimiyeti elde etseydi, onu kime tevdi edeceğini biliyordu.” (El-Kafi, c.8, hadis: 381)

3- İmam Rıza (a.s) da Me’mun’un “Zeyd hakkı olmadığı bir şeyi iddia etmiştir” sözüne karşılık şu cevabı verdi: “Şüphesiz Zeyd b. Ali, hakkı olmadığı bir şeye davet etmedi. O bunu yapmaktan daha takvalı birisiydi. O şöyle dedi: “Ben Al-i Muhammed’in Rıza’sına davet ediyorum…” (Uyunu’l-Ahbar, s.249, bab: 25)

4- Şeyh Saduk El-Emali kitabında Zeyd bin Ali’nin şöyle dediğini nakletmektedir: “Her zamanda biz Ehlibeyt’ten bir kişiyle Allah yaratıklarına hücceti tamamlar. Bizim zamanımızın “Hüccet”i kardeşimin oğlu Cafer bin Muhammed (İmam Sadık)’tır. Ona uyan yolunu şaşırmaz ve ona muhalefet eden hidayeti bulamaz!” El-Emali -Saduk-, s.542, Biharü’l-Envar, c.46, s.173)

5- Hazzar Kummi Kifayetü’l-Eser kitabında Zeyd’in şöyle dediğini nakletmektedir: “Kim cihad etmek istiyorsa, bana gelsin; kim de ilim istiyorsa, Kardeşimin oğlu Cafer’e gitsin.” (Kifayetü’l-Eser, s. 302)

6- El-Keşşi Ammar Sabatiden şöyle nakletmektedir: “Süleyman bin Halid Zeyd ile kıyam edenlerden birisiydi. Bir gün birkaç kişiyle biz bir köşede, duruyorduk, Zeyd de başka bir köşedeydi. O sırada adamın birisi, Süleyman’a dedi ki Zeyd hakkında görüşün nedir? Acaba o mu daha üstündür yoksa Cafer (İmam Sadık) mı? Süleyman dedi ki: “Vallahi Cafer’in bir günü Zeyd’in bir ömrüne bedeldir!” Adam şaşkınlığından başını sallayıp Zeyd’in yanına gitti ve olayı ona anlattı. Ben de onların yanına vardım. Zeyd şu cevabı verdi: “Cafer helal ve haramda bizim imamımızdır.” (Ricalü’l-Keşşi, s.308)

7- Yine Hazzar Kummi’nin nakline göre Zeyd’in oğlu Yahya babasına imamların kim olduğunu sordu. O da oğluna şu cevabı verdi: “İmamlar on ikidir. Bunlardan dördü geçmiş ve sekiz tanesi de geri kalanlardır. Yahya “Babacığım onların isimlerini bana sayar mısın?” dediğinde, şöyle cevap verdi: “Geçmişler Ali bin Ebi Talib, Hasan, Hüseyin ve Ali bin Hüseyin’dir. Geriye kalanlar ise şunlardır: “Kardeşim (Muhammed) Bakır, ondan sonra oğlu Cafer-i Sadık, ondan sonra oğlu Musa (Kazım), ondan sonra oğlu Ali (Rıza), ondan sonra oğlu Muhammed (Taki), ondan sonra oğlu Ali (Naki), ondan sonra oğlu Hasan (Askeri) ve ondan sonra da oğlu Mehdi’dir.” Yahya “Babacığım, sen onlardan değil misin?” diye sorunca şu cevabı aldı: “Hayır, ama ben Resulullah’ın neslindenim.” Yahya tekrar “Peki onların isimlerini nerden öğrendiniz?” deyince, şöyle buyurdu: “Bunlar Resulullah’tan bize ulaşan bir bilgidir.” (Kifayetü’l-Eser, s.300)

8- Aynı eserde yine Abdu’l-A’la’dan şöyle nakledilmiştir: Zeyd bin Ali’ye “… Bu emrin (imametin) sahibi siz misiniz?” diye sorduğumda “Hayır dedi, ama ben Resulullah’ın soyundanım.” Ben “O halde kime uymamızı emrediyorsunuz?” dediğimde İmam Cafer-i Sadık’a işaret ederek “Şundan ayrılmayın” buyurdu.” (Kifayetü’l-Eser, s.307)

9- Muhammed bin Müslim diyor ki: “Zeyd bin Ali’nin yanına gittim ve ona şöyle dedim: “Bir topluluk sizin bu işin (imametin) sahibi olduğunuzu zannediyorlar.” Bunun üzerine şöyle dedi: “Hayır, ama ben Resulullah’ın neslindenim.” Dedim ki Peki bu işin sahibi sizden sonra kimlerdir?” Şöyle buyurdu: “Yedi tane halifedir ki Mehdi de onlardandır.” Muhammed bin Müslim şöyle devam ediyor: “Ben İmam Muhammed Bakır’ın (a.s) yanına gittim ve Zeyd’in dediğini anlattım. “ İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Kardeşim Zeyd doğru söylemiştir. Bu işin sürecinde benden sonra yedi tane vasi olacaktır ki Mehdi (a.s) de onlardandır…” (Kifayetü’l-Eser, s.306)

Bu konuda daha birçok belge vardır ki biz şimdilik bu kadarıyla yetiniyoruz.

Daha fazla bilgi isteyen, Üstad Subhani'nin El-Milel ve En-Nihel kitabına, aynı şekilde Üstad Erdekani'nin “Hz. Zeyd ve Kıyamı” hakkında yazdığı geniş çalışmasına müracaat edebilir.

Sünni kaynaklarda nakledilenlere gelince bunlar, Ehlibeyt'ten nakledilenlerle çeliştiği için ya takiyyeten söylenen sözlerdir, ya da aslı astarı yoktur ve Ehlibeyt'e alternatif oluşturmak için Emeviler tarafından uydurulmuştur.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Cevapla

“Ehlibeyt” sayfasına dön