Aşurayı Aşureye Çeviren Hainler

[alone_man]

Aşurayı Aşureye Çeviren Hainler

Aşr arapça on anlamına geliyor ve aşura günü 10.gün anlamına geliyor
ama toplum bunu aşure tatlısı halişne getirmiş çünkü yezit tüm güzel olayların bu gün olduğunu kutlanması gerektiğini halka yaymış

her tarafta tüm partiler aşure tatlısı dağıtıyor
her tarafta dernekler vakıflar komşular aşure tatlısı dağıtıyor
mağzalar cemevleri aşure tatlısı dağıtıyor
bunların çoğu cahil ama bilinçlice bu işi yapan haişnlerde var
düşünün
Ankaranın şereflikoçhisar ilçesinde samanyolu eğitim kurumları özel kudret ünal ilköğretim okulu veliler arasında en güzel aşureyi yapma yarışması yapmış

[mumtehine]

ben degerli hocalarıma sormak istiyorum bugunlerde alevi kardesler asure cok yapıp getiriyorlar ve bunlarda yas niyetiyle yapıyor bunu yemeni bir sakıncası varmı tabi sünni kardesler bayram niyetiyle yapıyor onları kastetmiyorum

[f_altan]

yas niyetiyle verilen ihsanları yemenin sakıncası yoktur

[3nokta]

Ayrımını iyi yapmak lazım.

[Hasan Akça]

cahilse ve iyiniyetli ise mesele yok
ama aydınsa alimse ve bile bile yinede aşure tatlısı dağıtıyorsa bunu iyiniyetli kabul edemeyiz
şimdi aklı her işe çalışan internette ve hayatındaki ortamlarda bu gerçekleri duymuş olan parti il başkanları dernek vakıf başkanları bunu yapıyorsa bunlar iyiniyetli nasıl kabul edilebilir?
ben bir çok meydanda okumuş yazmış birçok insanın aşure tatlısı yiyerek gülüp kahkalarla birbirlerini kutladıklarını gördüm şimdi bunları iyiniyetlimi sayacağız? hatta bir caddede mhp karşı caddede chp kadın kolları sokaktan geçen insanlara aşure tatlısı dağıtıyordu ve herkes mutluydu tatlıda zaten mutluluk hormonu varmış
şimdi bu törenin batıl bir iş olduğunu söylemeyelimmi ?saklayalımmı gerçeklyeri biz saklarsak kim söyleyecek
ben yemiyorum ve davet eden yada tatlı ikram edenede neden yemediğimi söylüyorum
insanlar bilsinki biz ihsana yada tatlıya karşı değiliz biz bunların matemi kamufle etmesine karşıyız

[alone_man]

muaviye açılımcısı akp li faruk çelik ile alevi düşmanı cübbeli bursada aşure dualatıp dağıttılar
herkes mutluydu
bu çirkin yezit geleneğini onlar yapıyor anlarımda
bizimkiler! de yapıyor cahillikten anlayamıyorum
birde bildiği halde inat edenler var

[mehmet_14]

"Şehrullahi'l-Muharrem" olarak meşhur olan, yani "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.

Allah'ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.
Âşura Günü ise Muharrem'in 10. günüdür. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.
Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır.
Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan "On geceye yemin olsun" ifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz.
Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem'in Âşurasine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir.(1)

Cenâb-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir.

Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.(2)

Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehl-i Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayılırdı. Nitekim, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Medine'ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi.
"Bu ne orucudur?" diye sordu.
Yahudiler, "Bugün Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.) şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler.
Bunun üzerine Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam da, "Biz, Musa'nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz" buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti.
Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Bu mânâdaki bir hadisi İbni Abbas rivayet etmektedir. Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmaktır.
Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.
Bîr hadiste şöyle buyurular: "Her kim Aşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(9) Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat, bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.
Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimizin bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i Hüseyin'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kader hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehli-i sünnetin itikat ve inancına aykırıdır.

[Hasan Akça]

"


Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.(2)

.

Yahu bunların hepsi kerbeladaki katliamı kamufle etmek isteyen yezidin ve ona bağlı din adamlarının uydurmasıdır
hiç aklın yokmu? düşünsene tüm güzel şeyler nedense aynı güne denk egliyor o günde Peygamber soyunun katledildiği gün tuhaf değilmi?
ayrıca islamdan önce aşura günü diye birşey yoktu hiçbir kitapta yazmaz bunu
aşuramı aşure mi diye forumda yazı var okursan geniş açıklama bulursun
hoş bu kafayla bulsanda inanmazsın bizden günah gitsin diye yazdık

[ruhullah]

Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehl-i Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayılırdı. Nitekim, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Medine'ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi.
"Bu ne orucudur?" diye sordu.
Yahudiler, "Bugün Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.) şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler.
Bunun üzerine Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam da, "Biz, Musa'nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz" buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti.
Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Bu mânâdaki bir hadisi İbni Abbas rivayet etmektedir. Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmaktır.
EGER BU RİVAYET DOĞRU İSE MUHARREM AYIYLA LAKASININ OLMADIĞINI KENDİNİZ TASDİK EDİYORSUNUZ Kİ YÜCE PEYGAMBERİMİZ SEFER AYININ 26 VEYA 27. GÜNÜ HİÇRET ETMİŞTİR REBİL EVVELİN ORTALARINDA MEDİNEYE VARMIŞTIR YANİ REBİL EVVELİN 15 İNDE ORUÇ TUTURMUŞ DEMEKTİR BUNUN MUHARREMLE VE AŞURA İLE ALAKASI NE? TEK ALAKASI VAR YEZİDİLİK EMEVİYENİN DİNİNİN PEYGAMBERİN DİNİNİN ÖNÜNE GEÇİRMEK İSTEYENLERİN UYDURMALARI