Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

HUSEYIN DOGAN
Mesajlar: 4
Kayıt: 23 Ara 2011, 21:57

Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen HUSEYIN DOGAN »

Hüseyin DOĞAN - hüseyin.dogan@btinternet.com

MUHARREM AYININ ARKASINDA ALEVİLİK/SUNNİLİK

Müslüman aleminde herkesin sahiplendiği bir anlamdada aşure tatlısı ile de özdeşleşen bir Muharrem ayını daha geride bırakıyoruz. Bu vesile ile gerek yurt dışında gerekse yurt içinde hem Alevi hemde Sunni kesimde yoğun etkinlikler oldu.

Muharrem ayını Alevi kesim temamen “Yası-Matem” dönemi olarak kabul edip Kerbela vakasına ayırırken Diyanet bu ayın diğer dini ve tarihi olaylarınıda gündeme taşıdı. Bir tarafın sünnet bildiğini diğer taraf farz kabul ederek oruçlar tutuldu. Her iki tarafdanda özenle hazırlanan aşureler eşe dosta ve davetlilere ikram edildi. Ancak bu ayın bir anlamda tarihsel simgesi haline gelmiş olan Kerbela vakasının hikaye edilişinde Alevi kesimin daha duygu yüklü oluşunun dışında iki kesim arasında özde abartılar dışında farklar yoktu.

Bu vesile ile Aziz Kerbela şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyor Cenabı Allahdan rahmetler diliyorum. Arada 14 asır gibi çok uzunca bir süre geçmesine rağmen hem diğer İslam ülkelerinde hem de Türkiye’de hala alınmayan dersler ve tedbirler olduğunu üzülerek görüyorum.

İngilterede yaşayan sunni (hacı) müslüman bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Müslüman bir ülkede ve ailede doğmuş olmakdan dolayı kendimi şanslı adediyor ve bu halimlede son derece mutluyum. Dinimiz İslamında evrensel insanoğlu anayasası olduğuna inandığım ilahi yasanın 1400 sene önce güncelleştirilmiş son anayasa olduğunu düşünüyorum Başkalarına zarar vermedikce herkesin inancınada son derece saygılıyım. Ayrıca müslüman olmanın tek başına bir üstünlük olduğunada inanmıyorum. Zira bugüne kadar nice inançsız ama erdemli, müslümanlığı bir üniforma gibi üstünde sergileyen ama erdemsizler tanıdım ve tanımaktayım.

Bulunduğum ülkede biz sunni kesime gönüllü hizmet veren Türkiyenin önde gelen cemaatlerinin ve gurbetci cemaatin müşterek gayretleri sayesinde kazanılmış çok güzel mabetlerimiz ve iyi yetişmiş din adamlarımız var. Üstelik bu iktidar döneminde hükümet Türklerin yoğun olarak yaşıdıkları ülkeleredeki Büyükelçiliklerin bünyesinde Din Hizmetleri Müşaviri adı altında (Dr. Doc. Prof. ) sıfatlarında kariyer sahibi ilahiyatcılar ve onların denetiminde yine diyanete bağlı (hoca dediğimiz) din adamları görevlendirilmleri arttı. Gerçekten bu din görevlilerinin her biri kariyerlerinin haklarını veren pırıl, pırıl, bilge, aydın din adamlar ve saygın karekterlerdir. Netice itibariyle bu özgürlükler ülkesi diyarı küffar da dinimizi dolu, dolu yaşamaktayız.

Ancak Alevi yanımı rahatsız eden bir durum var. Herkesce bilinen ve kabül gören bir hadis’de “kendiniz için istediğinizi kardeşiniz içinde istemedikce (kamil anlamda) mumin olamazsınız” der. O halde ben kendim için istedeğimi ve sahip olduklarımı selamünaleyküm diyerek selamlaştığım benim gibi askerliğini yapan siperlerde şehit düşen vergisini veren aynı türkü ile hüzünlenip/neşelenen, aynı espiriye gülen, aynı değerlere ve kültüre sahip alevi kardeşim/kardeşlerim içinde istiyorum.
(Şöyleki) İngiterede 300 bin civarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yaşadığı biliniyor. Kıta Avrupasındaki Türkiyeli’lerin aksine burada Alevi kökenli vatandaşların nufusun en az %60 ını teşkil ettiği tahmin ediliyor. Alevi kesimde İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cem Evi adlı derneklerinin bünyesinde örgütlenmişlerdir. Oldukca’da aktifdir’ler. Üyelerine/camialarına sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda ses getiren çok yönlü hizmetler vermektedirler. Ancak Turkiye Cumhuriyerti Devleti’nin Sunni kesime verdiği hizmetin kendilerine verilmiyor olmasından kaynaklanan gözden kaçmayan bir huzursuzlukları, memnuniyetsizlikleri, küskünlükleri var. Belliki kendilerinin “ötekileştirildiklerini” üvey evlat muamelesi gördüklerini düşünüyorlar. Bana göre işin acısı bu duyguyla kendilerini sunnilerde farklı oldukları duygusuna iterek hergün biraz daha sunni kesimden ve devlet’den uzaklaşıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin verdiği dini hizmeti devletin vatandaşlarına neye nasıl inanmak, ibadet etmek konusunde bir nevi yaptırım gözüyle bakıyorlar.

Gitmesekte görmesekte uzakdoğuda onlarca farklı etnik dinden, dilden, kültürden insanların barış ve eşitlik içinde yaşadığı İngitere kadar özgür Hindistan adlı bir ülke var/varmış. Bu ülkede bir kesim insanlar kutsal olduklarna inandıkları ineklerin rahatlıklarını bozmamak adına onların şehirlerin ana caddelerinden rahatca dolaşmalarına saygı gösterirlermiş. Bunu ben söylemiyorum bu bilgileri bundan 45-50 sene kadar önceleri devletimizin hazırlayıp bastırdığı okul kitaplarında edindim.
O zaman işimize geldiğinde bin yıllık devlet geleneğine sahip olduğunu söylediğimiz Türkiye’nin artık nufusunun (bana göre) %25 gibi bir çoğunluğunu teşkil eden Alevi vatandaşlarınada Sunni vatandaşlarına maddi ve manevi anlamda verdiği dini desteği vermesinin zamanı çokdan gelmiş olmalıydı.

Türkiye’de Alevi toplumu talep ettikleri haklarını kazanımda çok yavaş yol alınıyorken sadece 30 senedir ilk nesil göçmen olarak bulundukları İngilterede Aleviliğin okul kitaplarına girmesini başarmışlardır. Biliyorum bu kolay bir süreç olmayacak ya Ali ya Muhammed ya Allah diyen Aleviliği bir kısım art niyetli ayrılıkcı sözim ona Alevi önderileri Aleviliğin içini boşaltıp Ali’siz Aleviliği empoze etmeye çalışacaklardır. Ama Alevilik nedir nasıl yaşanır kim /kimler Alevidirler bırakalım kendileri yetkili organlar/çalışatayları/dedeleri karar versinler. Bir İngiliz atasözünün dediği gibi Geç olması hiç olmamasından daha iyidir. Dünyanın küçüldüğü, iletişim ve ulaşımın yoğunlaştığı bilgi paylaşımın kolaylaştığı 21. asırdayız hiçbir rejim hiçbir yerde tek tip vatandaş ve din/dindar oluşturamazlar artık.

Şahsen Alevi kesimi toplumuzun hoşgörü simgesi cumhuriyetimizin güvencesi bilirim. Menfur Kerbela vakasını hiçbir sunni’nin bırakın onaylaması acı duymaması mümkün değildir. Hatta O noktada bütün müslümanlar Alevidir. Alevi kesiminde sunnileri Kerbala katliamında sorumlu tutar tavırda olmamalıdır. Bazı Alevi toplum önderlerinde tabanlarının fanatiklerini tatmin etmek adına öbür kesimle beşeri ilşkilerini bile kesmesi hükümete ve sunni kesime hasmane tavır ve sivri çıkışlar içinde olmasını uygun görmüyorum. Yine bir kısım Alevi vatandaşlarında en yakın Sunni dostlarının bile camiler bünyesinde gerçekleşen ölüm, doğum, nişan, düğün gibi törenlerine salt cami/camilere girmemek adına katılmıyor olmlarını kendilerine yakıştıramıyor gelecek nesillere kötü bir miras bırakmakta olduklarından korkuyorum
Bireyin ve toplumların gelişmesi olgunlaşması zaman alıyor. Genelde müslüman ülkelerin özelde ise Türkiyenin demokrasi alanında ilerlemesi mehter takımı gibi iki ileri bir geri işliyor. Alevi toplumu hala 14 asır öncenin yasını tutaraken Cumhuriyet tarihimizin en şansız olaylarından birisi olarak düşündüğüm Çorum ve Kahraman Maraş olayları hem Alevi hemde bütün aklıselim Sunni kesimde bir tramva yaratmıştır. Ancak bu yarayı da sarmak zorundayız. Ömür kısa bütün gelecekler yakındır. Gelecek nesillere bütünleşmiş bir toplum bırakmak bugünkü nesilin (bizlerin) önden gelen görevlerinden birisi olmalıdır.

18 Aralık Pazar günü/akşamı Londra’da Yunus Emre Kültür Merkezin’de belkide bir ilk gerçekleşti. Bir anlamda toplumsal uzlaşma diyebileceğimiz geceye Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi sayın Ünal Çeviköz, Başkonsolos Ahmet Demirok, Din hizmetleri müşaviri Prof. Seyfettin Erşahin, İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi başkanı İsrafil Erbil beyler ve her iki kesimde birçok vatandaş katıldı. Gecede katılımcılar birbirlerini tamamlayan kısa ama samimi ve güzel konuşmalar yaptılar bu kez kutsal aş aşure ye beraberce kaşık çaldılar. İnancım o dur ki bu tür beraberlikler birliktelikler sıklaştkca her iki kesimde var olan olumsuz önyargılar yok olacak bir birbirlerine daha çok yakınlaşacaklardır.

Kaldıki Türkiye’deki ne Alevi/Bektaşi kesim Ehlibeyit’in ne’de Sunni kesim Muaviyenin/Yezit’in soyunda gelmektedir. Biz Anadolu da yaşayan Kürt ve Türk Alevi ve Sunnileri İslam’ı Kerbela olayından çok sonra kabul etmiş toplumların son varisleriyiz.
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen alone_man »

Hüseyin arkadaş
ne anlatmaya çalıştığını anlamadım ne diyorsun ne anlatıyorsun sadece sünni olduğunu anladım ama itirazmı ediyorsun tesbitmi eleştirimi övgümü ne diyorsun bi zahmet apaçık yazsanya
HUSEYIN DOGAN
Mesajlar: 4
Kayıt: 23 Ara 2011, 21:57

Re: Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen HUSEYIN DOGAN »

Merhaba muhterem dost
Kusura bakma ama bende senin ne dedigini ve nicin anlamadigini anlamadim. Artik anladigin kadarini kabul
Saygilarimla
H.Dogan
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen alone_man »

HUSEYIN DOGAN yazdı:Merhaba muhterem dost
Kusura bakma ama bende senin ne dedigini ve nicin anlamadigini anlamadim. Artik anladigin kadarini kabul
Saygilarimla
H.Dogan
iyide ben ciddiyim mizah yapmadım eleştiri olsun diyede yazmadım
yani öz olarak ne diyorsunuz anlamadım
bir iki cümleyle ne demek istediğinizi yazmanızı dilerim
HUSEYIN DOGAN
Mesajlar: 4
Kayıt: 23 Ara 2011, 21:57

Re: Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen HUSEYIN DOGAN »

Galiba hem sunni hem de alevi kesimi elestirirken (asil amacim genel anlamda alevilerin duygularini anladigim ve alevi kesime yakinlik hissettigim icin alevileri savunmak amacimin icinde) konuyu biraz uzattigim icin sizin aradiginiz tek bir nokta ortaya cikmiyor anliyorum ki sizin anlamada zorluguini burada geliyor. ya degilse sizin cidii oldugunuziu biliyorum
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen alone_man »

HUSEYIN DOGAN yazdı:Galiba hem sunni hem de alevi kesimi elestirirken (asil amacim genel anlamda alevilerin duygularini anladigim ve alevi kesime yakinlik hissettigim icin alevileri savunmak amacimin icinde) konuyu biraz uzattigim icin sizin aradiginiz tek bir nokta ortaya cikmiyor anliyorum ki sizin anlamada zorluguini burada geliyor. ya degilse sizin cidii oldugunuziu biliyorum
ortak uzlaşma noktaları olması gerektiğini bizde savunuyoruz ama bunun için iyiniyetli olmak gerekir devlet öyle bakmıyor daha caferilikte haktır bile demiyorlar bütün güçleriyle caferiliği inkar ederken ortak nokta konusunda bunları samimi nasıl kabul edebiliriz
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re: Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen Mekzun »

Öncelikle siz bu yazıda Aleviliği değil, Bektaşiliği anlatmışsınız. Şunu bilmelisiniz ki, Bektaşiliğin Alevilikle bir ilgisi yoktur.

Alevilik; Kaynağını Kuran’dan alan, Hz. Muhammed’in (s.a.a.v) hadisleri ve Ehlibeyt imamlarının (a.s.) öğretileriyle şekillenen İslam’ın özüdür, sırat-ı müstakimdir. Alevilik, Hz. Ali’nin (a.s.) taraftarı (Şiası) olmak demektir.

Aleviler’in hakları konusunda masaya oturulup pazarlık edecek bir şey yoktur. Bir insan olarak Sünni’nin, Hiristyan’ın, Musevi’nin hakkı neyse bizimki de odur, ne eksik, ne fazla. Kökten çözüm üretmekten kaçınıp, küçük siyasi tavizlerin pazarlığına oturmak sorunu çözmek şöyle dursun, daha büyük sıkıntılar yaratır. Bunlar da bilindiğine göre uzun uzun konuşacak ne var? Bunları kendi göremeyen de devlet yönetme yeteneğinden uzaktır.

Diğer bir değiş ile bizim için bir şey yapmak isteyen, eski haksızlıklardan pişmanlık duyanlar varsa gölge etmesinler. Bizi kendi halimize bıraksınlar yeter. 1432 yıldır bir hamiye ihtiyaç duymaksızın, her yerden saldırıya uğradığımız halde dimdik ayakta kalan bizler; Mehdi aleyhisselam zuhur edene kadar ayakta kalmaya devam edeceğiz.

Alevi müslümanlar; Sünnileşmeme adına mücadele verirken, Safevi Tipi Şii veya Bektaşi olmamak için uyanık olmalıdır!
En son Mekzun tarafından 25 Ara 2011, 01:02 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
HUSEYIN DOGAN
Mesajlar: 4
Kayıt: 23 Ara 2011, 21:57

Re: Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen HUSEYIN DOGAN »

COK guzel anlamli makul seyler soyluyorsun ama alevili/bektasilik konusunda Inanirmisin kafam karisti. yinede ben hepinizi seviyorum saygilar iyi geceler
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen alone_man »

HUSEYIN DOGAN yazdı:COK guzel anlamli makul seyler soyluyorsun ama alevili/bektasilik konusunda Inanirmisin kafam karisti. yinede ben hepinizi seviyorum saygilar iyi geceler
hüseyin can
biz bektaşi değiliz yani cem semah saz gibi şeyleri kültür olarak görüyoruz bunları Hz.Alinin yolunda olan şeyler değildir o yüzden bunları islami ibadet olarak kabul etmeyiz
anlaşılması zor bir durum değil
12 imam ne yapıyorsa ne yapmışsa nasıl yapmışsa yol odur alevilik odur
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Muharrem Ayı Biterken Alevilik/Sünnilik

Mesaj gönderen 3nokta »

Esasen Caferilik kavramı bile bir asimilasyon oyunudur. Israrla Şii kavramını kullanmalıyız.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Cevapla

“Araştırma ve Makaleler” sayfasına dön