MÜZİKLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

MÜZİKLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Mesaj gönderen f_altan »

MÜZİKLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

İslam'da insanın nefsani heveslerini kabartıp şehevi duygularını tahrik eden ve genellikle günah ehlinin dinlediği ve kullandığı müzikler haramdır. Bunun Kur'an ve hadislerde birçok delili vardır ki biz bunlardan sadece bazılarına değinmekle yetineceğiz:

1- "...İğrenç bir pislik olan putlardan kaçının; batıl sözlerden de kaçının." (Hac, 30) ayetindeki "Batıl Söz"den maksadın ne olduğu İmam Muhammed Bakır'a (a.s) sorulunca, "Müzik" diye cevap verdi. Yine "İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün lehv (boş ve amaçsız) olanını satın almaktadırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azap vardır." (Lokman, 6) ayetindeki "lehvi söz"den maksadın ne olduğu sorulunca "Müzik onlardan birisidir." buyurdu.
(Bihar-ül Envar, C.79, S.245)

2- Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: "Çalgı aletlerini ve müziği-şarkıyı dinlemekten kaçının; zira bunlar su ekini yeşerttiği gibi kalpte nifakı yeşertir (kalpte münafıklık doğurur)."
(Kenz-ül Ummal, Hadis: 40667)

3- İmam Cafer-i Sadık şöyle buyurmuştur: "Müzik-şarkı Allah Azze ve Celle'nin ateş (azabı) vaad ettiği şeylerdendir. Zira şöyle buyurmuştur: "İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün lehv (boş ve amaçsız) olanını satın almaktadırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azap vardır." (Lokman, 6)

4- İmam Cafer-i Sadık (a.s) "(Tevbe edip salih amelde bulunanlar) o kimselerdir ki batıl söze şahitlik etmez ve boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman, onurlu olarak (onun yanından geçerler (onu dinlemezler)." (Furkan, 72) ayetinin tefsirinde, "Maksat müzik-şarkıdır buyurdu."
(Nur-us Sekaleyn Tefsiri, C.4, S.41)

5- Allah Resulü'nden şöyle nakledilmiştir: "Müzik-şarkı, zinaya götüren bir merdiven gibidir."
(Bihar-ül Envar, C.79, S.247)

6- Yüce Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: "Dört şey insanın kalbini bozar ve su ağacı yeşerttiği gibi insanın kalbinde nifakı (münafıklığı) yeşertir: Lehvi (müzik-şarkı) dinlemek, ağzı bozukluk, (zalim sultanın kapısına gelmek (onunla haşir-neşir olmak) ve av peşine gitmek."
(E-Hisal, S.227)

7- Resulullah (s.a.a): "Müzik-Şarkı dinleyen kimseye, Ruhanilerin sesini dinleme izni verilmeyecektir. "Ya Resulallah, Ruhaniler kimlerdir?" sorulunca, şöyle buyurdu: "Cennet karileri."
(Tefsir-i Kurtubi, C.14, S.54)

8- Hz. Ali (a.s) Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir: "Ümmetimden bir grup maymunlaşacak; bir grup da domuzlaşacak (bu hayvanların sıfat ve özelliklerini kazanacaklar). Diğer bir grup yere batacaklar, bir grup ise şiddetli fırtınalara müptela olacaklar. Bu belalara yakalanmalarının sebebi, içki içmeleri, ipek elbise giymeleri (erkekler için) ve şarkıcı kadınlara ve müzik aletlerine ilgi duymalarıdır."
(Ed-Dürr-ül Mensur, C.2, S.324)

9- Adamın birisi İmam Cafer-i Sadık'a (a.s) şöyle dedi: "Benim bazı komşularımın şarkı söyleyen ve ud çalan cariyeleri vardır. Ben bazen tuvalete giderken onları dinlemek için orada gecikiyorum. (bunun bir sakıncası var mıdır? İmam ((a.s) şöyle buyurdu: "Yapma bunu." Adam "Vallahi ben özellikle kendi ayağımla bunun için tuvalete gitmiyorum. Ama oraya giderken dinlemeye çalışıyorum." diye cevap verince, şöyle buyurdu: "Seni Allah'a yemin veriyorum, Allah Azze ve Celle'nin şu buyruğunu duymadın mı: "Hiç şüphesiz kulak, göz ve kalp (dinlediğinden, gördüğünden ve algıladığından) sorumludur?" Adam şu cevabı verdi: "Sanki ben Allah Azze ve Celle'nin kitabından bu ayeti (önceden) hiçbir Arap ve Acem'den duymadım! Hiç şüphesiz artık bunu terk ettim ve ben Allah'u Teala'dan bağışlanma diliyorum."
(Men La Yahzurh-ul Fakih, C.1, S.80)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

NİŞAN VE DÜĞÜN HÜKÜMLERİ

Bu bölümde bir evlilik merasiminde genellikle yapılan işlerde ihtiyaç duyulan hükümleri ele alacağız. Dolayısıyla bu bölümde, önce kız ve ailesi hakkında araştırma yapmak hükümlerine değinilecek, daha sonra pazardan alış-veriş yapmak, davet etmek, nikah ve düğün toplantısı hazırlama hükümlerini ve sonra da nikah ve düğün törenlerinde erkek ve kadınların ihtiyaç duydukları hükümleri açıklayacağız.
1- Evli olmaması nedeniyle günaha düşecek bir erkeğin evlenmesi farzdır.
Dolayısıyla: İnsan evlenmediği takdirde, mahrem olmayan birine veya onun fotoğraf ve filmine bakmak gibi bir günaha düşeceğini veya Allah göstermesin istimna yapacağını veya mahrem olmayan biriyle meşru olmayan herhangi bir şekilde ilişkiye gireceğini bilirse, evlenmesi farzdır. Özellikle aziz gençlerimiz şuna dikkat etmeleri gerekir ki, insan bu güne kadar maddi ve manevî ihtiyaçlarımızı karşılayan Allah Teala'nın rızasını kazanmak için O'nun emirlerine itaat edecek olursa, Allah, kullarına nimetlerini artırır ve insanın yolu üzerindeki engelleri kaldırır.
Allah Teala'yla muamele yapıp evlilikle kendinizi günahlardan kurtarın; O'nun rızasını talep edin ve Allah'ın sizi saadet ve mutluluğa ulaştıracağını kesin bilin.
2- İnsan evlenmediği takdirde günaha düşmezse bile yine de evlenmek müstehaptır.
3- Buluğ çağına eren kızı evlendirmede acele etmek müstehaptır.
4- Nikah ve düğün masraflarını ve mehri az tutmak müstehaptır.

ARAŞTIRMA HÜKÜMLERİ

Evlenmek isteyen kadın ve erkek hakkında direkt veya dolaylı olarak araştırma yapılır. Direk araştırmadan maksat, kadın veya erkeğin birbirlerini direkt olarak araştırmaları, dolaylı araştırmadan maksat ise, insanın, evlenmek istediği kişiyi başka birinden (örneğin arkadaşı, akraba ve komşusundan) soruşturmasıdır.
Dolaylı Araştırma
5- Kadın ve erkeğin veya ailelerinin hakkında kusur bulmayı gerektirse bile onları herkesten soruşturmak caizdir.
6- Kadın veya erkek veya onların ailelerinin kusurları hakkında araştırma yapmanın evlilikte bir rolü olursa, onların kusurlarını araştırmak sakıncasızdır ve haram olan tecessüs hükmüne girmez.
Dolayısıyla: İnsan sadece evlilikle ilgili ve kişilerin karşı tarafı tanıması için gerekli olan kusurlarını araştırabilir; aksi durumda evlilik bahanesiyle kişilerin özel hayatında tecessüs edemez.

Direkt Araştırma

7- Evlenmek isteyen kişilerinden her biri diğerini direkt olarak araştırabilir; fakat bu araştırmanın haramı gerektirmemesi şarttır.
Dolayısıyla: Evlenmek isteyen kişilerin şehvetle konuşmaları veya kapalı bir alanda tek başlarına kalmaları, birbirlerine şehvetle bakmaları veya dokunmaları haramdır; bundan kaçınmaları gerekir.
8- Evlenmek isteyen kişiler araştırmak için birbirinin vücuduna şu şartlarla bakabilirler:
1- Şehvetle ve günaha düşme korkusuyla bakmamalıdır.
2- Evlilik bu bakışa bağlı olmalıdır.
3- Evlenmeleri için bir engel olmamalıdır.

Birinci Şarta Göre

9- Evlenmek isteyen kişilerin şehvetle birbirine bakmaları caiz değildir. Fakat gördükten sonra ister istemez lezzet alacağını bilirse, bunun sakıncası yoktur.
10- Evlenmek isteyen kişilerin birbirinin vücuduna ince bir elbisenin üzerinden bakması daha iyidir.

İkinci Şarta Göre

11- Evlenmek isteyen kişilerin birbirinin vücuduna bakması, araştırmalarının son merhalesi olmalıdır.
Dolayısıyla: Evlenmek isteyen kişilerin, evlilik için gerekli olan diğer tüm araştırmaları yapmış olmaları, nikahın sadece bu şekilde bakmaya bağlı olması ve beğenildiği durumda akdin gerçekleşmesi gerekir.
12- Eğer nikah akdi bu bakmaya bağlı olmazsa veya karşı taraf nasıl olursa olsun insana fark etmezse ya da o konuda bilinmeyen bir nokta olmazsa insan onun vücuduna bakamaz.

Üçüncü Şarta Göre

13- Akitte başka bir engel olmamalıdır.
Dolayısıyla: Örneğin eğer kızın babası onun evlenmesine izin vermezse veya erkek şimdilik o kadınla evlenemezse ya da eğer kadın başka biriyle evliyse (ileride önceki kocasından boşanmak istese bile) vb. hiç biri diğerinin vücuduna bakamaz.

14- Soru a): Erkeğin evlenmek istediği kadının gözeliği konusunda bilgi edinmek için onun tam olarak tesettürünü korumadığı fotoğrafına bakması caiz midir?
b) Aralarından birini evlenmek için seçmek amacıyla birkaç kadının fotoğrafına bakmanın hükmü nedir?
Cevap: Şehvetle olmazsa sakıncasızdır. 1

İSTİHARE HÜKÜMLERİ

15- Eğer insan bir iş için, örneğin evlenmek için istihare yaparsa, onun sonucuna uyması farz değildir.
16- Soru: İslam açısından, evlilik ve insanın hayatında büyük bir önemi olan diğer ciddi kararlar için tesbih, Kur'an-ı Kerim veya zatu'r-ruk'a istiharesi yapmak doğru mudur?
Cevap: Kararsızlıktan kurtulmak için rivayetlerde geçtiği şekilde istihare yapmak ve işleri Allah'a danışmak sakıncasızdır.
17- Soru: İstihare yapmak doğru mudur; hayır bir işte istihare yapar da sonucu kötü gelirse, istihare amelin ölçüsü sayılır mı ve ona inanmak gerekir mi?
Cevap: İstihare, uyulması gereken temel itikat ilkelerinden değildir; ancak kararsızlık durumlarında sevaba ulaşmak kastıyla yapılması sakıncasızdır.
18- Soru: Ben bir kıza elçiliğe gittim; soruşturma merhalesinden sonra kendileri gibi diğerleri de bizim iyi kişiler olduğumuzu söylemişler; fakat buna rağmen babası istihare yapmış ve sonucu kötü gelmiş. Biz, hayır işte istihare olmaz dememize rağmen ben istihareye sırt çevirmem diyor. Acaba böyle bir istihare doğru mudur?
Cevap: İstihare gereklilik getirmez.

NİŞANLILIK HÜKÜMLERİ

19- Eğer nişandan maksat, kadın ve erkeğin mahremliği gerektirecek hiçbir türlü akit okunmamasına rağmen evlenmek istemeleri ise, sırf bununla kadın ve erkek birbirlerine mahrem olmazlar ve bu durumda diğer namahremlerle onlar arasında hiç bir fark yoktur.
Dolayısıyla: Kadınla erkeğin şehvetle birbirlerine bakmaları, el vermeleri ve birbirlerine dokunmaları, (Görüşme Hükümleri bölümünde değindiğimiz şartlarla) kimsenin olmadığı kapalı bir yerde yalnız kalmaları, birbirleri karşısında yeterli tesettürü gözetmemeleri, normalde karı-kocalar gibi içli-dışlı ve samimi olmaları ve kısaca, birbirlerine namahrem olan iki kişi arasındaki her türlü ilişki kadın ve erkeğin kaçınması gereken şeylerdendir.

Daimî Nikahtan Önce Geçici Nikah Akdi Okumak

20- Evlenmek isteyen kişilerin arasında, kızın velisinin izniyle geçici nikah akdi okunması sakıncasızdır.
21- Soru: Acaba kadın ve erkek daimî evlilikten önde, kadının babasının izni olmaksızın kendi aralarında geçici nikah akdi okuyabilirler mi?
Cevap: Eğer kadın bakire olursa, babasının izni olmadan geçici nikah doğru olmaz. Aksi durumda babasının izni gerekmez.
22- Geçici nikah akdi okunur da, bu nikahın süresi bittikten sonra daimî nikah akdi okunmazsa, kızın annesi ömrünün sonuna kadar erkeğe mahrem kalır.
24- Evlenmek isteyen kişiler geçici nikah akdinin süresi bitmeden daimî nikah yapmak isterlerse, erkeğin geri kalan süreyi kadına bağışlaması gerekir.
25- Eğer erkek geri kalan süreyi (ister meseleyi bilmemesi nedeniyle ve ister unutarak) kadına bağışlamaz da daimî nikah akdi okursa, daimî nikahları batıl olur ve geçici nikahın süresi bittikten sonra yeniden daimî nikah okumaları gerekir.
26- Soru: Beş yıl önce eşimle evlenirken daimî nikah akdini okumadan önce iki ay için eşimle geçici nikahla evlenmiştik; fakat bir ay geçtikten sonra daimî nikah akdi okuduk ve şimdiye kadar da bir arada yaşamaktayız; acaba yapmış olduğumuz daimî nikahımız doğru mudur?
Cevap: Eğer geçici nikahınızın geri kalan kısmını eşinize bağışlamışsanız daimî nikahınız doğrudur; aksi durumda daimî nikah akdini yenilemeniz gerekir.

SATIN ALMA HÜKÜMLERİ

27- Damada kullanması için yüzük, kol düğmesi, saat vb. olsa bile her türlü altın eşya satın almak câiz değildir.
28- Soru: Erkeğin evlilik için hatıra olarak saklamak ve sadece bayramda birkaç saat kullanmak için altın yüzük satın almasının hükmü nedir?
Cevap -Hameneî-: Câiz değildir.
Tebrizî: Her ne kadar damadın sarı altını kullanması caiz olmasa da bu durumda muamele sahihtir.
29- Beyaz altın sarı altın hükmünde değildir ve damat için beyaz altın satın alınması sakıncasızdır. 2
30- Damada, giymesi için halis ipekten her türlü elbise satın almak câiz değildir.3
Dolayısıyla: İster gömlek olsun, ister iç çamaşırı, ister pijama ve çorap, erkek için halis ipekten olan her türlü elbisenin satın alınması câiz değildir.
31- Üzerine humus farz olan bir parayla, humusu verilmediği müddetçe bir şey satın almak câiz değildir; ancak şerî hakim veya onun temsilcisinden izin alınırsa bunun bir sakıncası olmaz.4
32- Bir önceki meseleye dikkat etmeden üzerine humus lazım gelen parayla bir şey satın alan kimse şerî hakimden veya onun temsilcisinden izin almalıdır; eğer şerî hakim veya onun temsilcisi izin verirse muamele doğrudur; fakat eğer izin vermezse muamelenin beşte biri batıl olur. 5
33- Damat veya gelin için her türlü şöhret elbisesi satın almak câiz değildir.6
34- Damat için kadınlara has elbise ve yine gelin için erkeklere has elbise satın almak câiz değildir ve böyle bir elbiseyi satın almaktan sakınmak gerekir. 7
35- Namahrem erkekler karşısında kullanması için geline her türlü tahrik edici elbise satın almak haramdır. 8
Dolayısıyla: Eğer damat, düğün töreninde namahrem erkeklerin geline bakacaklarını bilirse (örneğin, erkeklerle kadınların karışık olduğu bir düğün töreni olursa) tahrik edici ve vücudun bir kısmını örtmeyen bir gelinlik satın alması câiz değildir.
36- Damada sakalını tıraş etmesi için tıraş makinesi ve tıraş sabunu satın almak caiz değildir.
Uyarı: Helal amaçla tıraş makinesi satın almak sakıncasızdır.
37- Müslüman olmayan ülkelerden getirilen veya kafirin elinden satın alınan derinin alım ve satımı batıldır; fakat insan onların İslamî kurallara göre kesilen hayvana ait olduğunu bilirse, onun alım ve satımı sakıncasızdır.
Dolayısıyla: Müslüman olmayan ülkelerden getirilen deri ayakkabı, kemer, saat kayışı ve çanta gibi şeyleri satın almak batıldır; ancak o ülkenin, derileri Müslüman olan bir ülkeden ithal ettiği anlaşılırsa bunun sakıncası yoktur.9

DAVET HÜKÜMLERİ

38- İnsan, geldiği zaman toplumda günah ve haramları yayacağını bildiği bir kimseyi davet etmesi câiz değildir; ancak günah işlememesine dikkat edecek olurlarsa bunun sakıncası olmaz.
Dolayısıyla: İnsan düğün törenlerine, gittiklerinde haram oyun ve eğlenceyle uğraşacaklarını bildiği kimseleri davet etmesi câiz değildir. 10
39- Merasimlerde göz bağcılığı yapmaları için göz bağcıların davet etmek haramdır ve ondan sakınmak gerekir. 11
40- Soru: Canlı olarak ve göz bağcının karşısında veya televizyondan göz bağcılığını seyretmenin hükmü nedir?
Cevap -Tebrizî, Hameneî-: Her iki durumda da haram değildir.
41- Göz bağcılara, göz bağcılığı yapmaları için para vermek de haramdır.12
Açıklama: Çoğu taklit mercilerinin fetvalarına göre güz bağlamak caiz değildir; bu nedenle haram bir iş için bir veya birkaç kişiyi davet etmek de caiz değildir.
42- İster erkeklerin arasında olsun, ister kadınların, insanı tabii halinden çıkaran coşturucu haram müzik çalmaları için çalgıçları davet etmek haramdır.
43- Methiye okuyan kişilerin ginâ şeklinde olmayan şiir veya methiye okumaları için merasimlere davet edilmeleri sakıncasızdır.
44- Ehl-i Kitabı bu gibi merasimlere davet etmek sakıncasızdır; ancak insan, onların geldikleri zaman haramları yayacaklarını ve şerî ölçüleri gözetmeyeceklerini bilirse bu durumda onları davet etmek câiz olmaz.
45- İnsan, günah ve isyan toplantılarına uygun oyun ve eğlencelerin düzenlendiğini bildiği toplantılara gitmesi câiz değildir; ancak günah işlenmesini önlemek ve haramdan sakındırmak için olursa bir mahzuru olmaz.
Dolayısıyla: İnsan yakın akrabalarına ait olsa bile gelenlerin veya düzenleyenlerin dindar olmayıp günah ve isyan toplantılarına uygun boş şeylerle uğraşacaklarını veya şerî ölçülerin gözetilmeyerek namahrem erkek ve kadınların birbirlerine karışacaklarını bildiği düğün ve nikah törenlerine gitmesi câiz değildir.
46- İnsan, harama düşmeyeceğini bilse bile günah ve isyan toplantılarına uygun boş şeyler için düzenlenen toplantılara gitmesi câiz değildir.
47- İnsan gerekli tesettürü gözetmeyeceklerini bildiği gelin ve damadın veya diğer namahremlerin fotoğraf ve filmlerini çekmesi için erkek fotoğrafçı ve kameracı davet etmesi câiz değildir. 13
__________________________
1- Sistanî: a) Kadını tanıyorsa, fotoğrafı da onun kendi hükmündedir. b) Kadınları tanıyorsa farz ihtiyat gereği caiz değildir.
2 - Hameneî: Beyaz altın, sarı altından farklı bir metal olursa sakıncasızdır.
3- Tebrizî: Her ne kadar damadın halis ipek kullanması caiz olmasa da bu durumda muamele sahihtir.
4- Tebrizî ve Sistanî: Eğer humsu verilmemiş malın kendisiyle bir şey satın alırsa ve satıcı On İki İmam Şiası olursa, zahiren malın tümünde yapılan muamele doğrudur ve bu parayla satın alınan eşyaya humus lazım gelir; bu durumda şerî hakimin onaylamasına ve izin vermesine gerek yoktur.
5- Tebrizî ve Sistanî: Şerî hakimden izin almaya gerek yoktur; ancak satın alınan şeye humus lazım gelir.
6- Tebrizî: Her ne kadar şöhret elbisesini kullanmak câiz değilse de yapılan muamele doğrudur.
7- Tebrizî: Yapılan muamele doğrudur. Fakat kadının erkeğe mahsus elbiseyi ve erkeğin de kadına mahsus elbiseyi kullanması câiz değildir.
8- Tebrizî: Yapılan muamele doğrudur. Fakat tahrik edici elbiseyi kullanması câiz değildir.
9- Sistanî: Müslüman olmayan ülkelerden getirilen veya kafirin elinden alınan derinin İslamî kurallara göre kesildiğine ihtimal verilirse onun alım-satımı câizdir.
10- Soru -Tebrizî-: İnsan, geldiklerinde toplumda günah ve haramları yayacaklarını bildiği kimseleri davet etmesi câiz midir?
Cevap: Günah ve fesadı önlemek her Müslüman'a farzdır.
11- Tebrizî: Fesadın yayılmasını engellemek her Müslüman'a farzdır.
Hameneî: Bir nevi sihir olan göz bağlayıcılığı haramdır. Ancak el çabukluğu veya bakanları yanıltan özel bir hareket süratinin haram oluşuna dair bir neden yoktur.
Sistanî: Göz bağcılığı, normalde insanların yapamadığı el çabukluğuyla gerçek olmayan bir şeyi gerçekmiş gibi göstermektir. Göz bağcılığı, mümine zarar vermek gibi haram bir unvan taşırsa haramdır ve bu iş için böyle bir kişiyi davet etmek câiz değildir. Aksi durumda haram değildir ve onu davet etmek de sakıncasızdır.
12- Hameneî: Göz bağcılık için para vermek haramdır; fakat el çabukluğu için para vermek haram değildir.
Sistanî: Eğer göz bağcılık haram bir unvan kazanırsa onun için para vermek de haramdır; aksi durumda haram değildir.
13- Tebrizî: Fesadın yayılmasını önlemek her Müslüman'a farzdır.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

NİKAH VE DÜĞÜNLERDE KADINLAR TOPLANTISININ HÜKÜMLERİ

1- Düğün törenlerinde kadınların alkış çalması sakıncasızdır.1
2- Soru: Düğün törenlerinde çocukların dansetmesi ve kadınların alkış çalmasının hükmü nedir?
Cevap: Çocuklar mükellef değillerdir ve kadınların ise düğün törenlerinde alkış çalmaları sakıncasızdır. 2
3- Günah ve boş şeylerin işlendiği düğün törenlerinde durmak caiz değildir.
Dolayısıyla: Kadınlar, düğün törenlerinde diğer kadınların dansettiklerini veya namahrem erkeklerle karıştıklarını veya namahrem erkekler karşısında coşturucu müzik çaldıklarını görürlerse onları bu günahtan sakındırmalı ve etkili olacağını ummadıkları durumda ise oradan ayrılmalıdırlar.
4- Soru: "Akraba olmamız nedeniyle katılmak zorundayız" mazeretiyle bazı kişilerin saz çalınan, davul, dans yapılan ve şarkı-türkü söylenen düğün törenlerinde bulunmak caiz midir?
Cevap: Günah ve boş işlerin işlendiği toplantılara katılmak ve orada durmak haramdır; akrabalık bu işi geçerli kılmaz.
5- Soru: Müslüman bir kadının, kendisine mahrem olan damadının bulunduğu, tesettürsüz kadınların da olduğu bir toplantıda oturması caiz midir?
Cevap: Hameneî: Eğer mümkün olursa Müslüman kadın onları günahtan sakındırmalıdır; aksi durumda onların günah toplantılarına katılmasın.
6- Soru: Düğün törenlerinde tef çalmanın hükmü nedir?
Cevap: Sakıncalıdır. 3
7- Kadınlar toplantısında her türlü coşturucu müzik kasetleri çalmak caiz değildir ve ondan sakınmak gerekir.
8- Damat olmak müstesnalardan değildir; dolayısıyla namahrem kadınlar damat karşısında tesettürlerini tam anlamıyla korumalıdırlar.
Dolayısıyla: Damat, kadınların bulunduğu toplantıya girerse, her ne kadar, örneğin yüzük takmak, fotoğraf çektirmek ve... için birkaç dakikalığına gelmiş olsa bile, yüz ve ellerini süsleyen kadınlar tüm vücutlarını, bu cümleden yüz ve ellerini onun karşısında örtmelidirler. Her durumda namahrem birisinin kadınlar toplantısına girmemesi daha iyidir.
9- Kadın, namahrem birinin kendisini görmesi için makyaj yapması caiz değildir.
10- Soru: Kadınlara makyaj yapan ve onların kendilerini namahrem erkeklere göstereceklerini bilen kuaförün hükmü nedir?
Cevap: Eğer mahrem olmayan kimselere göstermesi için ona makyaj yaparsa günaha yardım etmiş sayılır ve haramdır; ancak namahrem kişilere göstereceğini bilir de onlara göstermesi amacıyla yapmazsa sakıncası olmaz. 4
11- Namahrem erkek, yakın akrabalarından olsa bile gelin ve damadın veya diğer kadınların fotoğraf ve filmlerini çekmemelidir (tabii ki kadınların yeterli bir tesettürleri olmadığı durumda).
12- Kadının yeterli tesettürü olmadığı durumda damadın veya diğer namahremlerin yanında durup fotoğraf veya film çektirmesi caiz değildir.
13- Bir kadın yeterli tesettürü olmadan fotoğraf çektirecek olursa, fotoğrafının akrabalar arasında yayılacağını ve onu namahrem kişilerin de göreceğini bilirse, tesettürsüz fotoğraf çektirmesi caiz değildir.
Dolayısıyla: Gelin yeterli tesettürü olmadan fotoğraf çektirecek olursa, fotoğrafını namahrem akrabalarının göreceğini bilirse, fotoğrafçı, kadın veya kendisine mahrem bir erkek olsa bile fotoğraf çektirmemelidir.
14- Soru: Düğün törenlerinde genellikle bir kadın tarafından fotoğraf ve film çekilmekte; fakat film banyosunda veya diğer işlemlerde onları mahrem olmayan kişilerin görmesi de söz konusudur. Gelinin makyaj yaptığını ve gerekli tesettüre sahip olmadığını göz önünde bulundurarak bu fotoğraf ve filmler konusunda görüşünüz nedir?
Cevap: Namahrem kişi kadınları tanıyorsa resim ve filmleri görmesi caiz değildir; aksi durumda günaha düşme korkusu ve şehvetle olmazsa sakıncasızdır.5

DİĞER HÜKÜMLER

15- Soru: Kadınların, düğün törenleri ve kadınların katıldığı misafirliklerde olduğu gibi bazı yerlerde kocalarından başkaları için makyaj yapmalarının hükmü nedir? Kocaları buna razı olmazsa hükmü nedir?
Cevap: Namahrem bir kişi görmezse sakıncası yoktur; fakat kocasının rızası alınmaya çalışılsın.6
16- Soru: Kadın özel bir misafirliğe katılmak için özel bir elbise giymek ister, ama kocası razı olmazsa ve o elbiseyi giymek de o kadının saygınlığının çiğnenmesine neden olmazsa ve yine o elbisenin giyilmesi ailevi rahatsızlık ve ihtilafa neden olursa, dinimiz açısından böyle bir elbiseyi giymenin hükmü nedir?
Cevap: Eğer bir elbiseyi giymek bir ihtilaf ve fesada neden olursa onu giymekten kaçınmak gerekir ve kocası da normalde eşinin akrabalarının giydiği bir elbiseyi giymesine engel olmamalıdır.
17- Müslüman'ın evi saygındır ve sahibinin izni olmaksızın Müslüman'ın evine girilmemelidir. Damdan, duvar arasından veya kapı deliğinden birinin evine bakmak caiz değildir.
18- Eğer biri, bakması haram olan şeyleri görmek amacıyla (örneğin, namahrem kadınlara bakmak amacıyla) diğerlerinin evine bakarsa, ev halkı onu bu işten alıkoyabilirler; hatta onu bundan engellemeleri farzdır. Ve eğer bu işten vazgeçmezse vurarak veya benzeri şeylerle onu engelleyebilirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Namahrem kişilere bakmak amacıyla diğerlerinin evine bakmak, ister damdan olsun, ister teras katından, ister diğerlerinin evine bakan pencereden olsun, ister kapı ve pencerenin arasından olsun caiz değil. Dolayısıyla, böyle bir çirkin amele girişenleri bu işten sakındırmak gerekir. Ve eğer bu işlerini sürdürecek olurlarsa vurarak ve benzeri şeylerle onları engellemek gerekir.
19- Bakan kişi, ev halkını göremeyecek kadar evden uzak olur, fakat gelişmiş araçlarla (örneğin dürbünle) uzaktan bakarsa, yakından bakan kimse hükmündedir. Dolayısıyla, önceki meselede söylediğimiz şekilde onu engellemek gerekir.
20- Soru: Kumar kağıdı, izlenmesi caiz olmayan video filmi, alkollü içki şişesi (tavla, müptezel fotoğraflar, müzik aletleri) gibi şeyleri kullanmayıp sadece evde bulundurmak haram bir iş olup dünyada cezalandırmayı gerektirir mi?
Cevap: Kumar aletleri ve sadece haram işlerde itina edilir bir yararı olan şeyleri yok etmek farzdır ve bu işi terk etmek de büyük günahlardandır.
21 Soru: Anne ve babanın, bir sebebi olmaksızın, sırf asabiyet ve tahammülsüzlük nedeniyle evlatlarına dayak atmaları caiz midir, bu durumda üzerlerine hakku'n-nas gelir mi?
Cevap: Caiz değildir; fakat terbiye etmek amacıyla kızarmayacak, siyahlaşmayacak ve kabarmayacak miktarda olursa sakıncasızdır.
22- Soru: Çocuğun teyzesi, dayısı, amcası, kız ve erkek kardeşinin onu dövmesinin hükmü nedir?
Cevap: Caiz değildir; ancak velisinin izniyle yukarıda geçen şartlarla terbiye etmek için olursa sakıncası olmaz. 7
23- Soru: Çocuğu terbiye etmek için dövmek yerine, örneğin onu karanlık bir odaya kapamak veya yalnız başına bir yerde bırakmak veya korkunç bir sesle onu korkutmak caiz midir?
Cevap -Tebrizî-: Çocuk için zararı olmazsa sakıncasızdır; fakat özellikle karanlık yere kapamak ve korkutucu ses konusunda dikkatli olunması gerekir.
24- Soru: Buluğ çağına ermiş akıl sahibi bir kız dindar ve Müslüman bir gençle evlenmek istiyor. Fakat babası maddi nedenlerle buna müsaade etmiyor. Böyle bir kız babasının izni olmaksızın evlenebilir mi?
Cevap: Bakire kızın evlenmesi için babasının izni şarttır; ancak babası kendine denk biriyle evlenmesini önler, kızın da evlenmeye ihtiyacı olursa ve bu evlilikten vazgeçtiğinde iyi bir koca bulamayacağından korkarsa, bu durumda babanın iznine gerek yoktur. 8
_________________________
1- Hameneî: Normal şekilde alkış çalmak, namahrem kişiler duysa bile kendiliğinden sakıncasızdır.
2- Tebrizî: Eğer bir haramı gerektirmezse sakıncasızdır.
Hameneî: Bir önceki sorunun cevabından hüküm açıklık kazanmaktadır.
3- Hameneî: Coşturucu bir şekilde çalınırsa caiz değildir.
4- Hameneî: Kendilerini namahrem kişilere göstereceklerini bildiğiniz kimselere makyaj yapmaktan sakının.
5- Sistanî: Eğer kadınlar kendilerine örtünmeleri emredildiğinde itina etmeyen tesettürsüz veya tam tesettürü olmayan Müslüman veya gayr-i Müslim kadınlardan olmazlarsa ve erkek de onları tanırsa, farz ihtiyat gereği o fotoğraf veya filmlere bakmamalıdır. Aksi durumda onlara günaha düşme korkusu ve şehvetsiz bakması sakıncasızdır.
Dolayısıyla: Namahrem kişi kadınları tanımazsa veya kadınlar kendilerine örtünmeleri emredildiğinde itina etmeyen kimselerden olurlarsa, günaha düşme korkusu ve şehvetsiz olarak o resim ve filmlere bakması sakıncasızdır.
6- Hameneî: Namahrem bir kişi görmezse sakıncasızdır.
7- Tebrizî: Eğer velisinden izni olursa ve çocuk önemli bir kötü iş yaparsa, daha önce söylenen şartlarla beş veya altı darbe vurulması sakıncasızdır.
8- Hameneî: Farz ihtiyat gereği bakire kızın evliliğinde babanın izni şarttır. Ancak babası onu kendisine denk olan biriyle evlenmekten önler, kızın da evlenmeye ihtiyacı olursa ve bu evlilikten vazgeçmesi durumunda iyi bir koca bulamamaktan korkarsa, bu durumda babasının iznine gerek kalmaz.
Sistanî: Kız bakire olur da babası veya babasının babası şer'an ve örfen kendisiyle eşit olan bir erkekle evlenmesine izin vermezse veya hiçbir şekilde kızının evliliğine müdahale etmek istemezse veya delilik ve benzeri nedenlerle izin verme ehliyeti olmazsa; bu durumlarda onların izni gereksizdir ve yine gayıp olmaları ve benzeri sebeplerle izin vermeleri mümkün olmaz, kızın da şiddetle evlenmeye ihtiyacı olursa babası ve babasının izni gereksizdir.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

NİKAH VE DÜĞÜN İÇİN HAZIRLIK YAPMA HÜKÜMLERİ

1- Her türlü günah ve isyan araçlarını hazırlamak haramdır.
2- Günah işlenmesi için eğlence ve boş işlerin işlendiği oda, salon veya alanları hazırlamak; örneğin dansetmek veya coşturucu çalgı için sahneyi hazırlamak câiz değildir.

Genel Kural

3- Haramda kullanılabilecek herhangi bir şeyi haramda kullanılması için hazırlamak câiz değildir.
4- Kötü kasetler veya coşturucu müzik çalmak için müzik aletlerini temin etmek câiz değildir.
5- Gelin arabasını süslemek ve şehirde korna çalmak namahrem erkeklerin geline veya diğer kadınlara ve onların makyajına dikkat çekerse veya insanların eziyet ve rahatsız olmasına neden olursa haramdır.

NİKAH VE DÜĞÜN TÖRENLERİ HÜKÜMLERİ

Dansetmek

6- Erkeklerin dansetmesi câiz değildir; ancak erkeğin kendi eşi için dans etmesi sakıncasızdır.
7- Soru: Acaba erkeğin kendi eşi için dansetmesi câiz midir?
Cevap: Sakıncasızdır.
8- Soru: Dansetmekten maksat nedir?
Cevap: Maksat; örfen dans denilen her türlü ameldir.
9- Erkekler için dansetmenin haram oluşunda, dans çeşitleri arasında hiçbir fark yoktur.
Dolayısıyla: Çeşitli toplantılarda veya nikah ve düğün törenlerinde ister halk oyunları olsun, ister sopa oyunları ve ister başka oyunlar; bunlar arasında hiçbir fark yoktur.
10- Dansetmenin haram oluşunda erkeklerin topluca dansetmeleriyle tek başlarına dansetmeleri, saz eşliğinde dansetmeleriyle sazsız dansetmeleri ve yine seyredenin mahrem oluşuyla mahrem olmayışı arasında hiçbir fark yoktur.
11- Soru: Erkeğin hiç kimsenin olmadığı ıssız bir yerde dansetmesinin hükmü nedir?
Cevap - Tabrizî ve Hameneî: Bir haramı gerektirmezse dansetmek kendiliğinden sakıncasızdır.
12- İster düğün ve nikah törenlerinde olsun, ister doğum günlerinde, nerede olursa olsun farz ihtiyat gereği kadınların dansetmesi câiz değildir. Ancak kadının kendi kocası için dansetmesi sakıncasızdır.
Dolayısıyla: Kadınlar namahrem biri olmasa bile düğün ve nikah törenlerinde dans edemezler.
Uyarı: Bazı ilmihal kitaplarında rahmetli İmam Humeynî'den, "kadının başka bir kadın karşısında dansetmesinin haram olduğu ispatlanmış değil" şeklinde geçmiştir. Bu hüküm, "farz ihtiyat gereğince câiz değildir" hükmüyle çelişmemektedir. Çünkü bazen müçtehid bir amelin haram olduğuna emin olmadığı için meseleyi farz ihtiyat şeklinde açıklamaktadır.
13 - Soru: Kadınların, sadece kendilerine mahrem olan kişilerin bulunduğu düğün ve nikah törenlerinde dansetmelerinin hükmü nedir?
Cevap: Câiz değildir.
Dolayısıyla: Kadınların, düğün ve nikah töreninden önce veya sonra düzenlenen merasimlerde dansetmeleri, bu törenlere katılanlar erkek ve kız kardeşleri, anne, hala veya yakın akrabaları olsa bile câiz değildir.
14- Kadının dansetmesinin haram oluşu konusunda dans çeşitleri arasında hiçbir fark yoktur; örfen dans söylenen herhangi bir amel (kocasından başkası için olursa) câiz değildir.
15- Soru: Kadının kimsenin olmadığı bir yerde dansetmesinin hükmü nedir?
Cevap -Tebrizî-: Haram bir işi gerektirmezse dansetmek kendiliğinden haram değildir.
Hameneî: Eğer şehveti tahrik eder veya haram bir işe neden olursa haramdır.
16- Soru: Video kasetinden dans filmini seyretmenin hükmü nedir?
Hameneî: Şehveti tahrik eden dansı seyretmek haramdır.
17- Soru: Erkeklerin kendilerine mahrem olan kadınlar karşısında ve yine kadınların kendilerine mahrem olan erkekler karşısında dansetmelerinin hükmü nedir; bu mahremlik soy veya evlilik nedeniyle olursa hüküm değişir mi?
Hameneî: Haram dans konusunda erkekle kadın arasında hiçbir fark yoktur ve yine dansın mahremlerle namahremler karşısında olması arasında da bir fark yoktur.
18- Kadının namahrem biri karşısında dansetmesi mutlak surette haramdır.

MÜZİK

19- Günah ve isyan toplantılarına uygun coşturucu müzik çalmak ve dinlemek, kazan ve kova gibi müzik aletlerinden olmayan şeylerle olsa bile erkek ve kadınlar için câiz değildir.
20- Coşturucu müzik kasetlerini dinlemek hem erkekler ve hem de kadınlar için câiz değildir.
21- Soru: Coşturucu müzik nedir?
Cevap: Coşturucu müzikten maksat, günah ve isyan toplantılarına uygun olan müziktir.
22- Soru: Coşturucu müzikle coşturucu olmayan müziği birbirinden ayırmanın ölçüsü nedir; özellikle halk arasında müzik konusunda ihtilaf vardır; bir müziği daha önce duyan bazıları örneğin onun coşturucu olduğunu, daha önce duymayan diğer bazıları ise onun coşturucu olmadığını söylemektedir; her durumda, ihtilaf konusu olursa bu gibi müzikleri dinlemek câiz midir?
Cevap: Coşturucu müziği teşhis etmenin ölçüsü, ya bir müziğin coşturucu olduğunu bilen insanın öz güvenidir ya da örfe müracaat etmektir. Şüpheli durumlarda ise onu dilemek sakıncasızdır.
23- Soru: Radyo ve televizyondan yayınlanan müziklerden bazıları zalim tağut yönetimi döneminde de yayınlanmaktaydı; bazıları yabancı filmlerin müzikleri, bazıları da tağut yönetimi dönemindeki sanatçıların sözleri olmaksızın yayınlanan müziklerdir; lütfen bunlardan hangilerinin haram ve hangilerinin helal olduğunu açıklar mısınız?
Cevap: Coşturucu müzik (radyo ve televizyondan yayınlansa bile) haramdır; fakat helal olup olmadığı şüpheli olan müzikler sakıncasızdır.
24- Soru: İslam Cumhuriyetinin radyo ve televizyonlarından yayınlanan bazı marşların insanı doğal halinden çıkaran hareketli müzikleri var; bu gibi müzikleri dinlemenin hükmü nedir? Şehid Mutahharrî marşının müziği gibi insanı kederlendiren müziklerin hükmü nedir? Yine bu gibi müzikleri çalmanın hükmü nedir?
Cevap: Her türlü coşturucu müzik çalmak veya dinlemek câiz değildir. Ölçü, müziğin neşelendirici veya kederlendirici oluşu değil; coşturucu olup olmamasıdır.
25- Soru: Müzik hükmünde çalgıç, çalgı yeri, çalgının amaç ve hedefinin bir rolü var mıdır?
Cevap -Hameneî-: Haram müzik coşturucu, günah ve isyan toplantılarına uygun müziktir. Bazen çalgıcın kişiliği veya çalgıyla birlikte söylenen söz veya mekan ya da diğer şartlar müziğin coşturucu ve haram oluşunda ya da başka bir haram unvan kazanmasında etkilidir; örneğin bu gibi şeylerle bir harama yol açarsa.
26- İnkılap marşları veya savaş ya da matem için kullanılan müzikleri ve kısacası coşturucu olmayan her türlü müziği dinlemek veya çalmak sakıncasızdır.
27- Soru: Eğer bir insanı hiçbir müzik tahrik etmezse, bu müzikleri dinlemesinin hükmü nedir?
Cevap: Müziğin haram oluşunda ölçü, ister tarik edici olsun ve ister olmasın örfen coşturucu olmasıdır.

Genel Kural

Dolayısıyla: Her türlü coşturucu müzik çalmak veya dinlemek, ister insan tahrik olsun ister olmasın ve yine ister ondan zevk alsın ister almasın, ister neşelendirici olsun, ister kederlendirici, ister geleneksel olsun ister olmasın, yerli olsun veya yabancı olsun, nikah ve düğün töreninde olsun veya başka bir yerde, haramdır.
Coşturucu olmayan müziği dinlemek veya çalmak sakıncasızdır; bir müzik biri için şüpheli olursa o müziği dinlemesi veya çalması sakıncasızdır.
28- Soru: Boş iş ve eğlence amacıyla değil, örneğin asap için iyi olduğu söylenen veya bazı doktorların tedavi için tavsiye ettikleri ya da savaş için yapılan bazı müzikleri dinlemek câiz midir?
Cevap: Her durumda müzik coşturucu olmazsa dinlenmesi sakıncasızdır.
29- İster nikah ve düğün törenlerinde olsun, ister diğer toplantılarda, ister erkek toplantılarında olsun, ister kadın toplantılarında, ister erkekler tarafından çalınsın, ister kadınlar tarafından müzik aletleriyle hiç bir coşturucu müziğin çalınması câiz değildir.
30- Leğen, kazan ve kova gibi boş iş ve eğlence aletlerinden olmayan şeylerle coşturucu olmama kaydıyla çalgı çalmak sakıncasızdır.
31- Tebrizî ve Hameneî: Coşturucu müziği ve ginâ türünden olan şarkı ve türküyü dinlemek haramdır; fakat dikkat etmeden onu duymak sakıncasızdır.
Dolayısıyla: Bazen insan müziğe dikkat ederek dinler; bu iş haramdır. Fakat bazen de dinlemediği ve dikkat etmediği halde müziği duyar; bunun sakıncası yoktur. Örneğin komşudan müzik sesi gelir veya şoför coşturucu müzik kaseti çalar; fakat insan ona dikkat etmez. Bu durumda insanın müziği duyması sakıncasızdır.
32- Soru: Kadının kendi kocası için dansetmesinin sakıncasız olduğunu buyuruyorsunuz; acaba dans ederken müzik dinlemek câiz midir?
Cevap: Eğer müzik coşturucu olursa câiz olmaz.
33- Soru: Bazı otobüs şoförleri uygun olmayan kasetler ve haram olan müzikler çalmakta ve kaseti kapatması doğrultusundaki uyarılara dikkat etmemekteler; böyle bir durumda bu gibi kişilere karşı benim vazifem nedir? Acaba onlara karşı sert davranabilir miyim, yoksa takiyye mi yapmam gerekiyor?
Cevap -Hameneî-: Münkerden sakındırmak için gerekli olan şartlar olursa dille sakındırmak dışında bir vazifeniz yoktur; eğer etkili olmazsa kendiniz çalgı ve şarkı-türküyü dinlemekten sakının; eğer buna rağmen istemeden müziği duyarsanız bu konuda üzerinize bir şey gelmez.
34- Soru: Müziğin İslamî bir kökü olduğu veya müzikle Allah'a ulaşılabileceği (irfanî müzik) konusunda görüşünüz nedir?
Cevap -Hameneî-: Müzikle ne Allah'a ulaşılır, ne varlık aleminin yüceliği anlaşılır, ne de ulu yaratıcı tanınır; müziği yaymak İslam düzeninin hedefleriyle çelişmektedir.

Şarkı ve Türkü

35- Erkeklerin şarkı ve türkü söylemesi, gina şeklinde olmazsa ve bir fesadı da gerektirmezse sakıncasızdır.
36- Soru: Gina nedir? Bir şeyi güzel sesle okumak da gina sayılır mı?
Cevap: Bir şeyi sadece güzel sesle ve güzel okumak gina sayılmaz; gina, sesi günah, isyan ve çalgı toplantılarına uygun özel bir şekilde boğazda dalgalandırarak ve uzatarak çıkarmaktan ibarettir.
37- Soru: Eğlence toplantılarında bazı marş ve şiirleri veya hatta bazı duaları ve Ehl-i Beyt İmamlarıyla (a.s) ilgili güzel anlamlar taşıyan methiyeleri neşeli bir şekilde okumak câiz midir?
Cevap: Gina şeklinde okunan her şey ister şiir olsun, ister nesir ister Kuran ve methiye olsun haramdır; hatta Kuran, dua ve benzerlerini gina şeklinde okumanın daha büyük bir cezası var.
38- Kadınların gina şeklinde şarkı ve türkü söylemeleri caiz değildir. Bu iş kadınlar için ancak zifaf gecesinde düzenlenen törende ve örfen ondan önce veya sonra düzenlenen toplantılarda caizdir; ancak bu durumda seslerini namahrem erkeklerin duymaması gerekir. Fakat bu iş terkedilmesi müstehap ihtiyat gereğidir.
Dolayısıyla: Kadınlar düğün törenlerinde ve örfen düğün törenlerinden önce ve sonra düzenlenen törenlerde, ister tek başlarına olsun ve ister toplu bir şekilde, namahrem erkekler seslerini duymaması şartıyla şarkı ve türkü söyleyebilirler.
39- Soru: Acaba kadınlar nikah törenlerinde veya doğum günü programlarında gina şeklinde şarkı ve türkü söyleyebilirler mi?
Cevap: Caiz değildir ve bunun terk edilmesi gerekir; kadınlar sadece düğün törenlerinde seslerini namahrem erkekler duymadığı takdirde şarkı ve türkü söyleyebilirler.
40- Soru: Nikah ve düğün töreni bir arada olursa, kadınların, seslerini namahrem kişiler duymadığı takdirde şarkı ve türkü söylemeleri caiz midir?
Cevap: Sakıncasızdır.
41- Soru: Kadın kendi kocası için şarkı ve türkü söylemesi caiz midir?
Cevap: Kadının kocası için şarkı ve türkü söylemesi müstesna değildir; eğer kadının şarkı ve türkü söylemesini namahrem erkekler duymazsa ve ginâ da olmazsa sakıncasızdır.
42- Soru: Kadınlar, mahrem erkeklerin bulunduğu düğün törenlerinde gina söyleyebilirler mi?
Cevap -Tebrizî-: Kadınlar için sakıncasızdır; fakat erkeklerin ginayı dinlemeleri caiz değildir.
Dolayısıyla: Kadının kendi kocası için gina şeklinde her türlü şarkı ve türkü söylemesi caiz değildir; ancak namahrem erkekler duymadığı takdirde caiz olan şarkı ve türküleri söylemesi sakıncasızdır.
43- Kadınların, namahrem erkekler duyduğu takdirde coşturucu olmayan müzikleri, örneğin marşları solo şeklinde okumaları caiz değildir.
44- Erkeklerin erkek veya kadınlar için solo şeklinde şarkı ve türkü söylemeleri gina şeklinde olmazsa ve bir fesadı da gerektirmezse sakıncasızdır.
45- Soru: Kadınların kadınlar arasında ve yine namahrem erkekler karşısında koro şeklinde şarkı ve türkü söylemelerinin hükmü nedir?
Cevap: Gina şeklinde olmazsa ve bir günahı da gerektirmezse sakıncasızdır.
46- Soru: Erkeklerin erkek veya namahrem kadınlar karşısında koro şeklinde şarkı ve türkü söylemelerinin hükmü nedir?
Cevap: Ginâ şeklinde olmazsa ve bir günaha da yol açmazsa sakıncasızdır.
47- Kadınların namahrem erkekler karşısında Kuran okumaları güzel sesle olsa bile şehveti tahrik edip bir günahı gerektirmezse sakıncasızdır.
48- Hameneî: Erkek ve kadınların koro şeklinde şarkı ve türkü söylemeleri tahrik edici olmazsa, bir günahı da gerektirmezse mahrem ve namahremlik konusu gözetildiği durumda sakıncasızdır.

Nikah ve Düğün Törenlerinde Erkekler Toplantısının Hükümleri

49- Erkeklere has nikah ve düğün törenlerinde veya diğer törenlerde alkış çalmak günah ve isyan toplantılarına uygun olmazsa sakıncasızdır.
Dolayısıyla: Günah ve isyan toplantılarına uygun bir şekilde alkış çalmak sakıncalıdır; fakat normal bir şekilde, örneğin birini teşvik etmek için alkış çalmak sakıncasızdır.
50- Soru: Erkeklere ait nikah ve düğün törenlerinde erkeklerin alkış çalması ve çocukların oynaması caiz midir?
Cevap: Çocukların mükellefiyeti yoktur; alkış çalmak da gina şeklinde olmazsa sakıncasızdır.
51- Gelinin veya diğer namahrem kadınların erkekler toplantısına gelmeleri caiz değildir; ancak yeterli tesettürleri olursa bir sakıncası olmaz.
Dolayısıyla: Kadınlar yüz ve ellerinde ziynet olursa onları namahrem erkekler karşısında örtmeleri gerekir; fakat erkekler toplantısına girmemeleri daha iyidir.
52- Damat, kadınlar toplantısına gittiğinde günaha düşme korkusu ve şehvetle olmasa bile makyaj yapan mahrem olmayan bir kadına bakacağını bilirse kadınlar toplantısına gitmemesi gerekir.
Dolayısıyla: Damadın bir an için bile olsa, örneğin fotoğraf çektirmek, yüzük takmak ve... için kadınlar toplantısına girmesi, makyaj yapmış namahrem bir kadına bakmasını gerektirirse haramdır. Ancak kadınlar tamamen örtünürler de damat da bakmayabilirse sakıncası olmaz.
53- Namahrem erkeklerin yeterli tesettürü olmayan veya yüz ve elleri ziynetli olan geline bakmaları caiz değildir.
Dolayısıyla: Geline bakmak hatta günaha düşme korkusu ve şehvetle olmasa, hatta tebrik etmek veya vedalaşmak için olsa bile caiz değildir.
54- Nikah ve düğün törenlerinde kadın ve erkeğin birbirlerine karşıması, namahrem birinin geline veya yeterli tesettürleri olmayan ya da makyaj yapmış olan diğer kadınlara bakmasını gerektirirse haramdır ve ondan sakınmak gerekir.
___________________________
1- Tebrizî: Dansetmek, haram bir işi gerektirmedikçe kendiliğinden haram değildir.
Hameneî: Dansetmek şehveti tahrik ederse veya haram bir işi gerektirirse haramdır.
2- Tebrizî: Bir haramı gerektirmedikçe sakıncasızdır.
3- Tebrizî ve Hameneî: Dansetmek bir haramı gerektirmedikçe kendiliğinden sakıncasızdır ve bu konuda dans çeşitleri arasında hiçbir fark yoktur.
4- Tebrizî: Dans, eğer namahrem birisinin karşısında veya coşturucu müzik eşliğinde olursa ya da herhangi bir haramı gerektirirse câiz değildir.
Hameneî: Eğer dans şehveti tahrik eder veya haram bir işi gerektirirse her durumda haramdır.
5- Tebrizî ve Hameneî: Dansetmek haram bir işi gerektirmedikçe kendiliğinden haram değildir.
6- Tebrizî: Câiz değildir; ancak seyreden kişi sadece kocası olursa sakıncası olmaz.
Dolayısıyla: Kadının dansettiği yerde kocası dışında oğlu, kardeşi, amcası gibi mahremlerinden biri olursa, kadının dansetmesi câiz değildir.
Hameneî: Dansetme hükmünde mahremlerin olup olmaması arasından bir fark yoktur.
7- Tebrizî ve Hameneî: Bir haramı gerektirmedikçe dansetmenin kendiliğinden bir sakıncası yoktur; dans çeşitleri arasında bir fark da yoktur.
8- Tebrizî: Coşturucu müziği teşhis etmenin ölçüsü ya insanın öz güvenidir ya da o konuda uzman olan bir kişinin sözüdür; tabii ki bu durumda başka bir kişi onun aksini söylemiş olmamalıdır. Fakat bir müzikte örf ihtilaf eder de insan onun coşturucu olup olmadığında şüphe ederse; bu durumda onu dinlemek farz ihtiyat gereği câiz değildir.
9- Tebrizî: Farz ihtiyat gereği şüpheli müziklerden sakınılmalıdır.
10- Tebrizî ve Sistanî: Bir söz ister şiir olsun, ister nesir günah ve isyan toplantılarına uygun bir şekilde okunacak olursa gina sayılır.
11- Hameneî: Eğer kadının sesi gina şeklinde olmazsa, şehvetle ve günaha düşme korkusuyla dinlenilmezse ve günaha da yol açmazsa, ister mahrem olsun ister namahrem, erkeklerin onu dinlemesi sakıncasızdır.
12- Tebrizî: Alkış çalmak bir harama yol açmadıkça kendiliğinden haram değildir.
Hameneî: Halk arasında normal olan bir şekilde alkış çalmak sakıncasızdır.
13- Tebrizî: Bir harama neden olmazsa sakıncası yoktur.
14- Sistanî: Kadınlar tesettürlerini korumaya dikkat etmiyorlarsa ve onlara tesettürlerini gözetmeyi emrettiğimizde itina etmiyorlarsa o toplantılara gitmek caiz değildir; aksi durumda günaha düşme korkusu ve şehvetle bakılmazsa o toplantılara gitmek sakıncasızdır.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

KADINLARIN NAMAHREM İLE KONUŞMASI

Kadınlar namahrem erkeklerle aşağıda zikredilen şartlarla konuşabilirler:

1. Günaha düşme korkusu ve şehvetle olmamalı,
2. Kendi sesini inceltip güzelleştirmemeli,
3. Günaha düşme korkusu olmamalı.
- Kadınların zaruret dışında erkeklerle konuşmaları mekruhtur.
- Kadının, namahrem bir erkeği günaha düşürmek kastıyla onunla konuşması câiz değildir; ister namahremi günaha düşürecek bir konuyu anlatsın ve isterse namahremi günaha düşürecek bir şekilde anlatsın fark etmez. Örneğin, tahrik edici sahnelerini anlatmak veya namahremin duyunca tahrik olacağı şeylerden bahsetmesi gibi.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Erkeklerin hakkında denildiği gibi, bazen kadınlar da şeytanın hilelerine hedef olabilirler; dolayısıyla bazen namahrem bir erkekle sanki kardeşiymiş gibi samimi oluyorlar. Özellikle namahremlerle fazla temas halinde olan hemşireler, idare ve şirketlerde çalışanlar, sporcular ve... bu konuya diğer kadınlardan daha çok dikkat etmelidirler.
Zaruri olmayan bir işte namahremden yardım istemek, bir şeyi mahremlerinden sorabileceği halde namahremlerden sormak, tartışmak, kendini ortaya atmak, namahreme kendi yeteneklerini anlatmak ve onunla samimiyetini arttırmak, namahremin olduğu muhitte çalışmaya daha çok ilgi duymak ve kısacası bütün bu konular insanın günah konumunda yer almasına neden olur ve genellikle bu tür temaslar şehvetle ve günaha düşme korkusuyla birlikte olup şer'i yönden haramdır.
- Kadınlar, namahremle konuştukları zaman her ne kadar normal bir şey hakkında olsa bile, kalbinde hastalık olan muhatabı kendine çekecek bir şekilde seslerini inceltmemelidirler.
- Soru: Kadın, günaha düşmeyeceğini bilirse kendisiyle şehvetle sohbet etmek isteyen namahrem bir erkekle sohbet edebilir mi?
-Hameneî-: Caiz değildir.
- Soru: Kadınların namahrem karşısında koro şeklinde şarkı ve türkü söylemeleri caiz midir? Namahremin onu dinlemesinin hükmü nedir?
Cevap -Hamanei-: Kadınların koro halinde şarkı ve türkü söylemeleri ve onları dinlemek şehvetle ve günaha düşme korkusuyla olmazsa sakıncasızdır.
Sistanî: Harama düşme korkusu olursa veya normalde tahrik edici olursa caiz değildir.
- Soru: Solo şeklinde şarkı ve türkü söyleyen bir kadını dinlemek insanı tahrik etmezse caiz midir?
Cevap -Hameneî-: Bir günaha neden olursa caiz değildir; genellikle kadının erkek karşısında şarkı ve türkü söylemesi ve onu dinlemek günaha neden olduğu için caiz değildir.
- Soru: İslam Cumhuriyetinin sesi radyosundan yayınlanan yüksek sesle şiir okuyan kadınları dinlemek caiz midir?
Cevap -Hameneî-: Günaha neden olursa caiz değildir.
- Kadınların namahrem karşısında güzel sesle Kur'an tilavet etmeleri günaha düşmeye ve tahrik olmaya sebebiyet vermezse sakıncası yoktur.
- Soru: İçinde tahrik edici konular bulunan aşk kitaplarını okumak caiz midir? Bu gibi kitapların basım ve yayımı caiz midir?
Cevap -Hameneî-: Caiz değildir.
Sistanî: Harama düşme korkusu olursa caiz değildir. Onların basım ve yayımı günaha neden olursa caiz değildir.
- Soru: Namahremle mektuplaşmak, aşk konularını söz konusu edip şehvet gütmenin hükmü nedir?
Cevap -Sistanî-: Fitne çıkaran ve günah zemini oluşturan bu gibi şeyler caiz değildir
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

DOKUNMA HÜKÜMLERİ

- Bakmak câiz olmayan birinin vücuduna dokunmak da câiz değildir; böyle birisine vücudun herhangi bir yeriyle herhangi bir şekilde dokunmak haramdır. Ondan kaçınmak gerekir. Ama şehvetsiz ve günaha düşme korkusu olmadan elbise üzerinden dokunmak sakıncasızdır.
1- Soru: Şehvetsiz ve günaha düşme korkusu olmadan namahrem biriyle tokalaşmak caiz midir?
Cevap: Caiz değildir. Ancak elbise üzerinden olursa sakıncasızdır; fakat bu durumda farz ihtiyat gereği namahremin elini sıkmamalıdır. 1
2- Soru: Batı ülkelerinin üniversitelerinde bayan üniversite hocaları veya bayan öğrencilerle karşılaştığımızda tokalaşmak zorunda kalıyoruz. Aksi durumda bu hareket Müslüman öğrencilerinin terbiyesizliğine yorumlanıyor; bu konuda ne yapmamız gerekiyor?
Cevap: Onlara, kadınlarla tokalaşmanın terbiyesizlik ve saygısızlıktan değil, İslam inancı ve din hükümlerine bağlılıktan ileri geldiğini anlatmanız gerekir.
3- Soru: Bazı bölgelerde, özellikle köylerde mahrem ve namahremlik konusu pek fazla önemsenmemektedir; örneğin kadın kendisini kayınbiraderinden korumayıp onu kendi kardeşi gibi görüyor. Nitekim kayınbiraderi de yengesini öz kız kardeşi bilip tokalaşıyor ve kimi zamanlar birbirlerinin yanaklarını öpüyorlar. Veya amca ve dayı kızı teyze veya amcası oğlu ile tokalaşıp, birbirlerinin yanaklarını öpüyorlar. Şehvetle ve günaha düşme korkusuyla yapılmayan ve sadelikten kaynaklanan bu iş caiz midir? Eğer caiz değilse, bunun bir bez parçası üzerinden yapılmasının hükmü nedir?
Cevap: Yukarıdaki şıkların hiç biri caiz değildir; bunu bez parçası üzerinden yapmaktan da kaçınılmalıdır.
- Her ne kadar tesettürlü Müslüman kadının yüz ve ellerine ve kafir kadınlarının normalde örtmedikleri yerlere bakmak sakıncasızsa da, onlara dokunmak câiz değildir.
Dolayısıyla: Namahrem erkek ve kadın birbiriyle tokalaşamaz, herhangi bir şekilde birbirlerinin bedenine dokunamazlar.
Uyarı: Aşağıdaki durumlarda beden temaslarına her zamankinden daha fazla dikkat etmek gerekir:
Namahremin elinden, örneğin bozuk para, anahtar veya diğer küçük eşyaları almak veya vermek, takside, otobüste, misafirlikte... namahremin yanında oturmak, kadın ve erkeklerin aynı zamanda koridor, küçük sokak, kapı gibi dar yerlerden geçmesi, erkeklerin kalabalık kadın toplantılarına veya namahrem kadınların çok olduğu yerlere gitmeleri ve aynı şekilde kadınların, erkeklerin kalabalık olduğu yerlere, erkek toplantılarına gitmeleri ve alış-veriş anında...
- Sistanî: Yaşlı namahrem kadınların vücutlarına bakmak caiz değildir; fakat evlenme ümidi olmayan yaşlı kadınların saçlarına, boğaz ve dirseklerine şehvetsiz bakmak caizdir.
4- Soru: Taksi şoförlerine ücret öderken kadının elinin erkeğin eline değmesi haram mıdır?
Cevap -Tebrizî, Hameneî, Sistanî-: Tesadüfen olursa sakıncası yoktur; fakat kasıtlı olarak dokundurulması caiz değildir.
5- Pazarlarda tezahüratlarda, Cuma namazı, cenaze merasimi, haremler veya Beytullahi'l-Haramr17;da olduğu gibi kalabalık yerlerdeki namahrem erkek ve kadınlar arasında farkına varmadan gerçekleşen temaslar, kasıtlı olarak dokunmak için oraya gidilmemişse sakıncası yoktur.
Dolayısıyla: İnsan vücudu namahreme temas etmesi için bir yere gitmesi veya bir yerden geçmesi veya otobüs veya takside namahremin yanında oturması veya durması ve... haramdır ve ondan kaçınmak gerekmektedir.
6- Soru: Namahremle birlikte yürümenin hükmü nedir?
Cevap: Eğer şehvetle ve günaha düşme korkusu olursa câiz değildir.
- Erkekler farz ihtiyat gereği, altı yaşından büyük namahrem kız çocuklarını kucaklarına almamaları, dizlerinin üzerine oturtmamaları ve öpmemeleri gerekir. 2
7- Soru: Takside veya diğer taşıma araçlarına namahremin yanında oturmak caiz midir? (Birbirlerine elbise üzerinden dokunulması durumunda)
Cevap: Şehvetsiz ve günaha düşme korkusu olmazsa ve başka bir fesada da yol açmazsa, sırf mezkur şekilde oturmak sakıncasızdır.
______________________
1- Hameneî: Namahremle tokalaşmak haramdır; ancak bir günaha yol açmazsa ve birbirlerinin ellerini sıkmazlarsa elbise, üzerinden tokalaşmak sakıncasızdır. Fakat bir günaha yol açarsa haramdır.
2- Sistanî: Müstehap ihtiyat gereği erkekler altı yaşından büyük namahrem kızları kucaklarına almamalı, ayakları üzerine oturtmamalı ve öpmemelidirler.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Sevgili Mücahid Hocam,
İlmi konularda yapmış olduğunuz bu çalışmalar, öğrenmek bilgilenmek isteyenler için
ve objektif olarak okuyanlar için gerçekten çok yararlı oluyor.
Allah (cc) razı olsun.. yazılarınız tam bir bilgi deposu ve başvuru kaynaklarının doğru adresi olarak sizden çok yararlanıyoruz.
Allah ecrinizi kat kat versin inş.
Tekrar hoş geldiniz.. Selam ve muhabbetle..
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

Hoşbuldum MERDAN abi, Allah Teala sizlerden de razı olsun. Sizlerin okuması ve yazılara değer vermesi bizleri teşvik ediyor. Sizin de yazılarınız çok güzel ve faydalıdır. Allah ecrinizi Ehlibeytin eliyle versin inş
Selam ve dua ile...
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Mesaj gönderen ali muhsin »

Mücahid Hocam Tekrar armizda bulunmaniz bizleri cok sevindirdi ..gözümüz yolarda kalmisti Sevgili Hocam Tekrar Hosgeldiniz..Ben Sahsen Mücahid Hocami Musluga benzetiyorum yani bir muslugu nasil acar kana kana su icersiniz , Mücahid Hocamda bizleri kana kana ilme doyuruyor . tabiki diger Abilerimizin Büyüklerimizin ilimlerinidende faydalaniyoruz Merdan Hocam gibi Azadi, Biralevi ... Allah Cümlesinden Razi olsun ..Tekrar Hosgeldiniz Hocam ..
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

Hoşbuldum ali muhsin kardeşim, teşekkürler. Ben de aranızda olunca çok mutlu oluyorum. Allah Teala hepinizden razı olsun ve sizin gibi değerli kardeşlerimi bizlere çok görmesin. Ben de sizin gibi değerli kardeşlerin yazılarından çok istifade ettim ve ediyorum. Yazı yazmasam da yazılarınızı takip ediyordum ama bazı sorunlardan dolayı yazmaya muvaffak olamadım, forumdaki sorumlu kardeşlerin yardımıyla elhamdulillah sorun giderildi artık yazabiliyorum. Allah Teala onlardan da razı olsun inş.
Selam ve muhabbetle…
Yazmaya devam inş:)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Cevapla

“Araştırma ve Makaleler” sayfasına dön