Ebu Bekir'in kızı Ayşe

[Șίа]

Peygamberimizin hanımı ve müminlerin annesidir diye geçer tarih sayfalarında. Peygamber'in bütün hanımları için "Ümmül Müminin" (müminlerin annesi) lakabı geçerlidir. Mesela şöyle denir: Ümmül Müminin Hatice, Ümmül müminin Hafsa ve ümmül müminin Mariya…


Bu noktaya değinmemin özel bir nedeni vardı. Çünkü insanların çoğu "Ümmül Müminin" lakabının Peygamber'in bütün hanımları için geçerli olduğunu bilmiyor. Zira Ehlisünnet hadislerinin hepsi Ayşe'den rivayet ediliyor ve Peygamberimizin diğer hanımları hakkında bir şey rivayet edecek olsalar yine Ayşe'nin rivayetlerine müracaat ediyorlar. Adeta dinlerinin yarısı Ayşe'den veya başka bir deyişle Hümeyra'dan (38) (al yanaklı) öğreniyorlar. Sanki Ümmül Müminin lakabı Peygamber hanımları arasında sadece Ayşe için geçerliymiş gibi…


Ayşe'nin, Peygamber (sallallahu aleyhi ve alih) sünnetini görmezden geldiğini, onu önemsemediğini ve Hz. Ali hakkında Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve alih)'den birçok hadis işitmesine rağmen aksine hareket ettiğini söylemiştik. Ayşe, Allah ve Peygamber'inin emrine karşı gelerek evinden dışarı çıkmış, kötü sonuçlar doğuran Cemel savaşını yönetmiş ve sonuçta binlerce günahsız insanın kanının dökülmesine vesile olmuştu. Osman b. Hanif ile yapmış olduğu barış anlaşmasını da ayaklar altına alarak adamlarını yakalatmış, ellerini bağlatmış, elleri bağlı bir şekilde yanına getirildiklerinde hepsinin ölüm emrini vermişti. Sanki Peygamberimizin şu sözünü duymamıştı:

"Bir Müslüman'a sövmek takvasızlık, onu öldürmek veya onunla savaşmak küfürdür."
(39)

Ayşe, İmam Ali (aleyhisselam)'dan sonra onun evlatlarıyla da düşmanlıktan geri kalmadı. Öyle ki, İmam Hasan aleyhisselam) şehit edildikten sonra cenazesinin dedesi Resul-i Ekrem'in (sallallahu aleyhi ve alih) ziyaretine götürüldükten sonra Baki Kabristanlığına defnedilmesini istemiş, O ise ziyarete dahi izin vermemişti.. Feryatlarla evden çıkmış, bir katıra binmiş, Haşim oğullarına karşı Ümeyye oğullarından yardım istemiş,

"Sevmediğim bir kimseyi evimde istemiyorum!"

diye bağırmıştı. Böylece yeni bir savaş çıkarmak istiyordu. Hatta yakınlarından biri ona şöyle demişti:

"Kızıl bir deveye bindiğin gün bize yetmiyormuş gibi şimdi de haki bir katıra binerek ne yapmaya çalışıyorsun; halk bize ne der sonra?" (40)

Bu ilginç rivayetler, Şia'nın uydurduğu rivayetler değil, Ehlisünnet ve'l-Cemaat'in sahih kitaplarında yer alan rivayetlerdir. Ama gelin görün ki, Ehlisünnet mensupları dahi henüz bu rivayetleri duymamışlardır. Üstelik bunları okuyanları da kâfir bilmektedirler.

"Allah, kâfir olanlara, Nuh'un ve Lut'un karısıyla örnek getirmededir; ikisi de, temiz kullarımızdan ikisinin nikâhı altındaydı, derken onlara karşı hainlikte bulundular da o iki temiz kul, hiçbir suretle onları Allah'ın cezasından kurtaramadı ve onlara 'Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin ateşe!' dendi."

[3nokta]

Onun peygamberin yanındaki konumu hanımlık mıdır yoksa başka bir konumda mıdır?
Peygamber saa onu bekirden istedi de alıp kendine eş mi yaptı yoksa bekri mi onu getirip peygamberin kapısına bıraktı? Sanırım tarihin açıklaması gerektiği çok soru var. Ama sanırım uygun ortam olmadığı için dillendiren yok.

[Hasan Hüseyin]

Kan ve irin kokan her yalanı isbatlamak için ehli sünnet kaynaklarını delil gösteriyorsunuz? Bu söyledikleriniz hangi ehli sünnet kaynağında var? Eğer o kaynakdaki sizin söylemleriniz doğrulayan pasajlar varsa ona inanıyorsanız diğer pasajlarda yer alan metinleri neden reddiyorsunuz? Kaynak ismi verirmisiniz? Verdiğiniz kaynağın bütün kısımlarını yayımlanmısınz. Kurandaki Namaza Yaklaşmayın ayetinin devamının saklanması gibi bir durum olmasın. Ben Hz Peygamberimizden sonra sürecin nasıl geliştiğini yayınlayacağım. Zahmet olmazsa bir bakın. Tarihde olduğu gibi hala bir cehalet üzere konuşuyorsunuz? Hz ayşe müminlerin annesini neyle suclamaya kalkıyorsunuz ayıptır ayıp. Allah tan korkun
Gercek sizin dediğiniz gibi değilse haliniz ne olur düşündünüz mü? Bu iftira size ibadet gibi mi geliyor!

[alone_man]

Hz ayşe müminlerin annesini neyle suclamaya kalkıyorsunuz ayıptır ayıp. Allah tan korkun
Gercek sizin dediğiniz gibi değilse haliniz ne olur düşündünüz mü? Bu iftira size ibadet gibi mi geliyor!

Müminlerin annesi Hz.Aliyi öldürmek için ordu komutanlığı yapmadımı?
Müminlerin annesi İmam Hasanın dedesinin yanına gömülmesini önlemedimi?
Müminlerin annesi 3.halifenin ölümüne sebep olacak olaylarda rol oynamadımı?

[3nokta]

Allahın emrine karşı gelmekle... Velayete düşman olmakla...

[Hasan Hüseyin]

Sizin anlayışınız buysa doğru söylüyorsunuz bana ne?
Yazılarıma tahammül yoksa bari aşağıdaki blogtan bari görüşlerimi okuyun.

:::UYGUNSUZ:::


Uyarı:
Burada senin sapık fikirlerinin reklamını yapmana musade etmeyeceğiz.
3nokta

[alone_man]

Sizin anlayışınız buysa doğru söylüyorsunuz bana ne?
Yazılarıma tahammül yoksa bari aşağıdaki blogtan bari görüşlerimi okuyun

:::UYGUNSUZ:::

bilimsel yazarsan uydurma dahi yazsan sorun yok ama çarpıtıp çurputup sunarsan buraya gelip cami duvarına işeyen bektaşilerin akibetine uğrarsın
diyelimki dediğin doğru ve bir kaç molla kişisel zaafa kapıldı bu şiayı etkilermi?şianın teorisine leke getirirmi?
ayrıca bu eleştirileri yapanların kimlikleri neden saklı mademki dürüstler çıksınlar kendilerini tanıtsınlar bizde bilelimki müslümanların vahdetine kim darbe vurmaya özellikle çalışıyor ve halen kendi çizgini neden ortaya koyamıyorsun? sebatayist mason siyonist işbirlikçiliği adınamı yaptığını anlayalım
bu çarpıtmalar kim adına bilelim

[ali muhsin]

Hasan Hüseyin nikli sahis , Bizlerki Tarihi olaylardan bahsederken Ehli Sünnet kitaplarindanda Deliller ve ispatlar sununca Karin agrisi cekip duruyorsunuz , oysaki Sundugumuz ve Yalan dediginiz Bazi hadisler Bizzat Ehli Sünnet kaynak kitablarindadir eger bunlarada Yalan diyorsaniz, sunu bilmeniz gerekir.. Sizlere Tarih boyunca Yalan söylenmistir ve siz Bu Yalanlarinizin icinde yüzmektessiniz !! hatta yalan oldugunu bile bile israr etmektesinizki burda farkinda olmadan dahi Rezil bir duruma düsüyorsunuz !!

[Șίа]

Cemal Savaşı

Hz. Ali, halife seçilince, Yemen, Basra, Küfe, Mısır ve Şam bölgelerine yeni valiler atadı. Ancak bunların çoğu, bölge halkı tarafından iyi karşılanmadılar. Talha, Küfe valiliğini, Zübeyr de Basra valiliğini istemişlerdi. Bu istekleri yerine getirilmediği için, Hz. Ali’ye biat etmiş olmalarına rağmen, sonradan ona cephe aldılar. Ebu Bekir’in kızı Ayşe, Halife Osman’ın öldürülmesinden önce Mekke’ye gitmişti. Osman’ın öldürülüp Hz. Ali’nin halife seçildiğini öğrenince hemen Medine’ye dönmeyip bir süre daha Mekke’de kaldı.
Bu sırada Talha, Zübeyr, Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Amir ve beni Ümeyye’den birkaç kişilik bir topluluk , gelip Ayşe ile birleştiler. Yine Hz. Ali’ye karşı olanlardan biri olan Ya’la bin Münebbih, Yemen vali ve âmili bulunduğu sırada, Yemen Beyt-ül Mal’ında bulunan pek çok malları ve parayı alıp Mekke’ye geldi. Burada bulunan Talha Zübeyr ve Ayşe’ye katıldı. Getirdiği malları, bunlara verdi. Bu türlü kişisel çıkarlar ve kırgınlıklarla Hz. Ali’ye cephe almış kişiler topluluğu, Halife Osman’nın kanını dava etmek için, Basra’ya doğru yola çıktılar. Kendilerine yolda katılanlarla birlikte sayıları, epey çoğaldı. Ya’la bin Münebbih, yüz dinara satın aldığı Asker adındaki devesini Ayşe’ye hediye edip bu deve ile savaşa girdiği için bu savaşa deve savaşı anlamına gelen “Cemel Savaşı” denildi.
Hz. Ali’nin Basra’ya vali olarak atadığı Osman bin Huneyf, Ayşe ve yanındakileri durdurmak istediyse de başarılı olamadı. Adamlarından kırk kişiyi öldürüp, kendisinin de saçını sakalını yolup birkaç gün hapsettikten sonra salıverdiler. Diğer taraftan Hz. Ali, onların bu çirkin davranışlarını duyup aynı yıl, yani 656 Ekim ayında, 1200’ü Muhacirin ve Ensardan olmak üzere 4000 kişilik bir birlikle yola çıktı. Oğulları Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Muhammed bin Hanefi ile Ebu Bekir’in oğlu Muhammed bin Abdullah bin Abbas da yanında idi.
Irak topraklarındaki Zükar adlı yere vardıklarında, Küfe halkından 12.000 kişi, Hz. Ali’nin yanında yer aldı; bir bölüğü de Ayşe’nin yanında yer aldı. Küfe’de kimin namaz kıldıracağı konusunda Talha ile Zübeyr arasında anlaşmazlık çıkınca Ayşe, yeğeni Abdullah bin Zübeyr’i imamlığa geçirerek işi yatıştırdı.
Burada hemen bir savaşa girip yersiz olarak Müslüman kanının dökülmesini istemeyen Hz. Ali, Basra’ya gitti. Hz. Ali, Zübeyr ve Talha ile görüşüp savaşı önlemek istedi ise de bu görüşmelerden bir sonuç alamadı. Ancak Hz. Ali, Zübeyr’e Peygamber’in, kendisinin, haksız olduğu bir konuda Ali ile karşılaşacağı hakkındaki sözünü hatırlatınca Zübeyr, savaştan çekilmiş, Medine’ye dönerken Amr bin Cermuz adındaki biri tarafından yolda öldürülmüştür.
Ayşe’nin ordusu ile Hz. Ali’nin ordusu arasında Hureybe adlı yerde yapılan savaş, 9 Aralık 656 Perşembe günü başladı. Burada öyle şiddetli bir savaş oldu ki, deve üstünde ve kıl cibinlik içinde bulunan Ayşe’nin cibinliği, atılan oklarla kirpiye dönmüştü. Bu arada Talha, yan yana savaştıkları arkadaşı Mervan bin Hakem’in attığı bir okla öldü. Savaş sonunda Ayşe tarafı yenildi, Ayşe’nin kendisi Hz. Ali’nin ordusu tarafından esir alındı, ama kendisine tutsak muamelesi yapılmadı.
Bu savaştan galip çıkan Hz. Ali, Ayşe’yi huzuruna getirdiklerinde: “Ya Ayşe! Biliyorsun ki, Resûlü Ekrem, ümmetinin bir kılına bile zarar gelmesini istemezdi. Halbuki sen, onun, bunca ümmetinin kanlar içinde can vermesine sebebiyet verenlerle birleştin. Yarın mahşer gününde onun huzuruna hangi yüzle gideceksin?” dedi. O vakit Ayşe, utancından ellerini yüzüne kapatmıştı.
Daha sonra Hz. Ali, Ayşe’yi, kendi yanında çarpışmış bulunan Muhammed b. Ebu Bekr ile Mekke’ye yolladı. Söylentiye göre Ayşe, bu yaptığından pişman olup öyle çok ağlamış ki son zamanlarda gözleri kör olmuştu ve 13 Temuz 678 de öldü.
Bu savaşta, Ayşe’nin ordusundan dönerken yolda öldürülen Zübeyr ile savaşta vurulan Talha’nın da bulunduğu 13.000 kişi, Ali’nin ordusundan da 2.000 kişi olmak üzere 15.000 Müslüman öldü. Tüm bu olanlar ise, Ebu Bekir’in kızı Ayşe’nin öteden beri, Hz. Ali’ye karşı beslediği düşmanlığın sonucudur. Çünkü, Beni Mustalik gazvesi sırasında Ayşe için bir söylenti yayılmıştı. Hz. Peygamber, Hz. Ali’nin ne düşündüğünü sorduğu zaman, Hz. Ali, Ayşe’den şüphelendiği için değil, sırf Peygamber’in şerefine gölge düşmesin diye “durumu bir inceletin” demişti. Hz. Ali’nin bu sözüne içerleyip, Hz. Ali’ye karşı kin beslediğindendir.

[3nokta]

Kan ve irin kokan her yalanı isbatlamak için ehli sünnet kaynaklarını delil gösteriyorsunuz? Bu söyledikleriniz hangi ehli sünnet kaynağında var? Eğer o kaynakdaki sizin söylemleriniz doğrulayan pasajlar varsa ona inanıyorsanız diğer pasajlarda yer alan metinleri neden reddiyorsunuz? Kaynak ismi verirmisiniz? Verdiğiniz kaynağın bütün kısımlarını yayımlanmısınz. Kurandaki Namaza Yaklaşmayın ayetinin devamının saklanması gibi bir durum olmasın. Ben Hz Peygamberimizden sonra sürecin nasıl geliştiğini yayınlayacağım. Zahmet olmazsa bir bakın. Tarihde olduğu gibi hala bir cehalet üzere konuşuyorsunuz? Hz ayşe müminlerin annesini neyle suclamaya kalkıyorsunuz ayıptır ayıp. Allah tan korkun
Gercek sizin dediğiniz gibi değilse haliniz ne olur düşündünüz mü? Bu iftira size ibadet gibi mi geliyor!

Hiç sağa sola kıvırmayın. Azıcık aklınız varsa hakikat ortada. içinizdeki şüphelerin peşinden gidip bu sapık selefi inançlarından uzaklaşın.