Ummul Kitap isimli uydurma

[biralevi]

AŞURA NE ANLAMA GELİR?
Sorusuna cevap şöyle verilmiş:
Peygamber:
Tanrı gökleri ve yeri aşura günü yaratmıştır diye buyurmaktadır.
başka bir yerde ise
gezegenler ve gökler aşura günü harekete geçirilmiştir diye buyurmaktadır
yani bütün insanlar yıldızlar ve gökler aşura günü yaratılmıştır
yıldızlar ve göklerde aşura günü dönmeye başladılar
aşura günü kudret sahibi selmandır.
çünkü yüce tanrı yedi gök yer ve insanların tamamını kudret sahibi selmanın eliyle yaratmıtır.
Selman ve onun dokuz kapısı toplam on olup bunlar aşuranın on günüdür.
yoksa aşura günü Hasan ve Hüseyin için söyledikleri gün değildir.haşa ve asla ölmemiştir.
çünkü Hasan ve Hüseyin müslümanların kafirlerin ruhlarını kudret sahibi selman ın eliyle bu kan ve etin içine soktular.
Selmanda devamlı kendisiyle birlikte olan dokuz nurla tanrısal tahtın iman ruhudur.
bunlardan birisi huu birisi iman birisi tevekkül birisi yakin birisi vefa birisi sabır birisi recadır bunlar aşuranın dokuz günüdür aydınlık ruh ile birlikte tam on olurlar
ey CAbir
başka bir rivayete göre selmanın yaratmış olduğu gök ve yerden gök bilgindir yer öğrencidir selmanda nutuktur aşuranın on günüde sözü edilen on ruhtur Aşura ve KUranın anlamı budur.her ikiside budur.



Böyle abuk subuk bilgiler de bolca bulunuyor.
Hemde İmam Bakırın ağzından veriliyor aynı buyruklardaki yöntem gibi

[biralevi]

SELMAN a özel bir yer veriliyor
ama bu yer haddi sınırı aşıyor
mesela Kuran nedir sorusu altında

Kudret sahibi selman yüce tanrının sesidir onun nutku natıka olan ruhtandır
selman ahiret günüdür ve büyük gündür ..Selman Kurandır ve tanrının sesidir buna tanıklık etmeyen kafirdir ..Selman yaratılmış değildir.

[biralevi]

HULUL İNANCI BİLE VAR

SORU:
Yedi ruhsal dönüşüm yada ruh göçü nedir ve nasıl bilinebilir?
sorusuna verilen yanıt kitabın değerini! daha açık ortaya koyuyor.

Dünyaya düşmüş olan isyancı ruh inanan kişiye ne zaman bir azar veya kötülük ulaştırsa azap ve cezaya maruz kalır ve yedi defa ruh devresinde ölür.bir yaşından on yaşına ulaşıncaya kadar tanrısal zuhuru tanımaz.
Yeniden dünyaya geldiği her seferinde bir yıl daha geç ölür.Beş yaşında öldüğünü görürsen ve dört defa daha aynı yaşta ölürse iki defa daha ölmesi gerekir.heer seferinde burada içli dışlı olduğu yerde gelir.....

bu konuyu böyle saçma sapan islam dışı bir anlatımla uzatıp durmuş.

[Ali]

yani İmam Sadık'ın diye anadoluda yutturdukları buyruklar gibi
Buda İmam Bakır'ın diye yutturmaya çalıştıkları bir kitap herhalde

[biralevi]

yani İmam Sadık'ın diye anadoluda yutturdukları buyruklar gibi
Buda İmam Bakır'ın diye yutturmaya çalıştıkları bir kitap herhalde

Evet
mesela bir örnek daha aktarayım
Dünya bir öküzün ve öküz bir balığın üzerinde olduğu doğrumudur?
Bakır şöyle dedi;
Doğru söylüyorlar yeryüzü bir sığırın sırtında sığırda balığın üzerindedir. balık suyun içindedir su taşın üzerindedir o taşı ise melek avucunda tutmaktadır.

ilginç olan şuki kitabı çeviren i.kaygusuz isimli batıni araştırmacı bu cümlelere dip not düşmüş ve diyorki;
-görülüyorki 8.yüzyılda arabistanda dünya hakkındaki olasılıkla hindu inancından geçmiş olan geçerli bilimsel görüş buydu.

Gülermisin ağlarmısın durumu var
adam İmam Bakır adına kitap uydurmuşlar diyemiyorda İmam Bakırın hindulardan etkilendiğini söylemeye çalışıyor.VE bu kitabı alevilerin ilk yazılı kaynağı diye yutturmaya çalışıyor

[biralevi]

Ummül kitapla ilgili kitabı açıklayıcı bir aktarım daha yapıyorum;

(İmam) Bakır şöyle dedi;

İsyankar Adem iki günah işlemiştir.Birincisi tanrısal zuhur konusunda şüpheye düşmüştür ikincisi yüce tanrının emrine uymamıştır.

Kitap açıkça peygamberlerin masumiyetini inkar ediyor hemde İmam Bakırın sözüyle!

[biralevi]

Kitapta İmam Bakırın ağzından ayetlerin nüzul yerleri yanlış veriliyor
saçma sapan kıyaslar benzetmeler yapılıyor
ve çeviriyi yapan yazar bunların batıni yorumlar olduğunu yutturmaya çalışıyor.

birkaç örnek;
kalp horasanın karşılığıdır
koç başın karşılığıdır
balık ayağın karşılığıdır
akciğer ırakın karşılığıdır
böbrek rumun karşılığıdır
ciğer türkistanın karşılığıdır
28 ada 28 bağırsağın karşılığıdır,,,,,,

yazar bu saçmalıkların batıni anlamları olduğu iddiasında

başka benzetme
kıyaslama ve batıni bakışlardan örnek;

bu beden bakara suresidir ve isyan edenlerin divanında Ademin dönemidir
Al iimran seçkinlerin divanından dokunma duyusunun kanıtı olarak Nuhun dönemindedir
Nİsa suresi nakiplerin divanından konuşmanın kanıtı olarak İbrahimin dönemidir
Maide suresi Ebu zerrin divanından koku alma duyusunun kanıtı olarak MUsanın dönemindedir
Enam suresi Mİkdatın divanından görme duyusunun kanıtı olarak İsanın dönemindedir
Araf suresi kudret sahibi selmanın divanından işitme duygusunun kanıtı olarak Muhammedin dönemindedir

[biralevi]

Ummül kitabın çevirisini yapan ismaili İ.Kaygusuz isimli araştırmacı bu kitabın temel alevi yazılı ilk kaynak olduğunu söylerken kitaptaki namaz kısmındaki bölüme hiç bakmamış olmalı
bakın namazla ilgili soruya ne cevap veriliyor.

Bakır;
Beş namaz beş makama tanıklık ettmek demektir.
İnanan kişi
öğle namazını boyluların cemaatiyle birlikte
ikindi namazını nakiplerin cemaatiyle birlikte
akşam namazını ebu zerin cemaatiyle birlikte
yatsı namazını mikdatın cemaatiyle birlikte
sabah namazını da selmanın cemaatiyle birlikte kılar
sırtını mihraba dayar ve dua eder dedi,

tabi yazar buradada ruhla namaz arasında devam eden cümlelerde koku dokunma görme türü bazı bağlar ifade eden sözlere bakarak batıni yorum yapıldığı kanaatindedir.

oysa devam cümlelerinde altıyüzbin kişilik cemaatle tanrının evinde namaz kılmaktan bahsediliyor.5 namaz,mihrab ,cemaat kavramları namazın batıni anlamlarımıdır yoksa zahiri şekilsel anlamımıdır?

aslında kitapta bunun cevabı veriliyor
elimdeki kitabın 217.sayfasında;
Yatıp kalkma da peygamberlerin koyduğu zahiri yasalar,yani şeriattir deniyor.

namazı rüku secde kıyamı inkar edip buna dua anlamı verenler eğer bu kitabı kaynak kabul ederlerse kendileriylede çelişecekler çünkü kitapta yatıp kalkmaktan 5 namazdan şeriatten mihrabdan cemaatten bahsediliyor.İşte bu yüzden kitabı sadece batıni ismaili kaynağı olarakta nitelendirmek mümkün gözükmüyor.

[biralevi]

sh;246

Çocuk annenin rahmine düştüğünde yüce Tanrının sağ ve solundaki beyazlık denizinde duran yedi melk oniki nakip ve dört tabiatın gözetiminde tamamlanır.
kalıbın temelini önce selman atar bu yiyecek ve içeceklerden süzülmüş bir çamur oluşturur
mikdat onu sperm haline getirir
ebu zerr onu kan pıhtısına dönüştürür
ammar onu ete büründürür
hüreyre kemiklerini oluşturur.....

[biralevi]

sh;251 de ilgi çekici bir konu daha var aktarıyorum

bencillik ruhu ile isyancı ruh nereye gider? sorusuna İmam Bakırın ağzından şöyle cevap veriliyor;

Kalplerde kalan bu isyankar ruh kardeşlerimizin kusurundan dolayı iki kalıba girer.Birincisi erkeklerin kalıbına ikincisi kadınların kalıbına bunun aşağısı düşmez.aksi taktirde yeniden diriliş ve Kaimin O"nun selamı üzerimize olsun zuhuruna kadar bu dünyanın ortamından gider.Tanıklık etmemesi nedeniyle bin defa erkek kılığında bin defada kadın kılığında gelir.bin kez öldürülür bin kezde ölür bin kez yaşlılık ve güçsüzlük bin kezde hastalık dert ve üzüntü çeker bin kez kıtlık hayatı yaşar bin kezde bebekken beşikte ölür kaynaştığı her yerde dünyaya gelir....her doğduğunda başka bir kalıpla kendi mekanına gelir


Dikkat ettinizmi ummül kitabın yazarı İmam Bakır adına bir sürü zırva saçma söz söylüyor ama arada İmamı zamanın zuhurundanda bahsediyor.
Daha öncede İmam Ali"nin dostlarından bahsetmişti. (MİKDAT AMMAR,SELMAN,EBU ZERR) buradada Kaimin zuhurundan bahsediyor yani bütün bunlar 12 imam dostlarının kullandıkları kavramlar ama kitabın bilgi yönü boş saçma sapan ve arada Hureyre gibilerinede övgüler var,selmandan gulat ölçüsünde bahisler var
yani kitabı bu haliyle bir çizgiye oturtmak mümkün değil.