Nehcül belağa

Cevapla
byilmaz34
Mesajlar: 73
Kayıt: 23 May 2010, 14:08

Nehcül belağa

Mesaj gönderen byilmaz34 »

Arkadaşlar, Nehcül belağa kitabının tamamen Hz.Ali'ye ait olmadığı içerisine sonradan fetvalar karıştırıldığı söyleniyor. Bu doğru mu?
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: Nehcül belağa

Mesaj gönderen Musa Özateş »

byilmaz34 yazdı:Arkadaşlar, Nehcül belağa kitabının tamamen Hz.Ali'ye ait olmadığı içerisine sonradan fetvalar karıştırıldığı söyleniyor. Bu doğru mu?
Biz alevilerin
Kuranı Kerimden sonra inandığımız önem sıralamasındaki ikinci kitaptır
kitabı kimin derlediği hangi yüzyılda derlediği rivayetlerin kimlerden ne zaman alındığı belli olduğu gibi ilk dönem orjinal nüshasıda elimizdedir
kitapla ilgili şüphesi olan hangi cümleye neden itiraz ediyor bugüne kadar ileri sürülmemiştir
sadece şıkşıkıye hutbesine sünniler itiraz eder
oda işlerine gelmediği gerçeklerle yüzleşmek istemedikleri içindir
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Nehcül belağa

Mesaj gönderen 3nokta »

Konuyla ilgili olarak şu linke bakabilirsin.
http://www.caferilik.com/kutuphane/hadi ... iyalim.htm

Burada güzel bilgiler var.

Ayrıca Peşaver geceleri kitabının ilgili bölümüne de bakabilirsin.

Kitabı http://www.islamkutuphanesi.com adresinden indirebilirsin.

Şimdi ben linkle ilgili bölüm aktarımı yapıyorum. Kalanı için linke tıklatmalısın.


(...)

Nehc’ül-Belağa’nın Senetleri Hususunda Şüphe Etmek

Şüphesiz muhterem okuyucular bu söylenenler ışı­ğında Nehc’ül-Belağa’nın senetleri konusunda şüpheye düşmenin söz konusu edilmesini şaşkınlıkla karşılayacaklar­dır. Ama bilmek gerekir ki bu tür şüpheler bir takım ya­zarların cehalet, bağnazlık, yersiz, boş inançlara taraftarlık etmek ve benzeri şeylerden kaynaklanmıştır ve de kitap­larda oldukça çok görülmektedir. Meşhur deyimle bunlar “delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllı çıkaramaz” türünden şüphe­lerdir.

Tam iki yüz elli yıl boyunca bütün Rical ve biyografi alimleri Nehc’ül-Belağa’yı Seyyid Razi’nin telif ettiği kitap olarak kabul etmiş ve içindeki sözlerin Müminlerin emiri Hz. Ali’ye ait olduğu hususunda yakin içinde ol­muşlardır. Aniden Musul bölgesinde, Erbil kalesinde Şemsuddin İbn-i Hallekan adında bir şahıs.[114] Vefiyyat’il-A’yan kitabında Nehc’ül-Belağa’yı Seyyid Razi’nin kardeşi Seyyid Murtaza’nın kitabı olduğunu iddia etmiştir. Daha sonra da hiçbir delili olmadan kendi düşüncelerini şöyle aktarmıştır: İnsanlar, Ali b. Ebi Talib’in söz­lerinden oluşan Nehc’ül-Belağa hususunda ihtilafa düş­müşler ve bu kitabı Seyyid Murtaza’nın veya Seyyid Razi’nin kaleme aldığı hususunda şüphe etmişlerdir. Kitabı yazanın da toplayanın da bir olduğunu ve Ali’ye yalan yere isnat edildiğini söylemişlerdir.[115] İbn-i Hallakan’dan sonra Yafii[116], Zehebi[117], İbn-i Hacer[118], İbn-i İmad Hanbeli[119] ve Ahmed Emin[120] gibi ortaya çıktı ve İbn-i Hallakan’ın sözünü tekrar ettiler. Ama Hatip Hüseyni’nin bu gruptan saydığı[121] Selahuddin Safedi ise İbn-i Teymiye’nin bunu in­kar edip şöyle dediğini nakl etmektedir: “Nehc’ül-Belağa Seyyid Razi’nin diktesi olamaz, Nehc’ül-Belağa’da yer alanlar Ali b. Ebi Talib’in kelamıdır, Seyyid Razi’nin Nehc’ül-Belağa’daki sözleri (önsözü ve açıklamaları) ise bilinmektedir.[122]

İbn-i Hallakan’ın yolunu takip etmek isteyen bazı kim­seler sözde bu hayali iddialarına bir takım deliller de getirmişlerdir. Bu delillerden bazıları şöyledir:

1-Nehc’ül-Belağa Peygamber’in ashabına hakaret ile doludur.

2-Gayb ilmini bildiğini iddia etmektedir.

3-Uzun hutbeleri vardır.

4-Lafzi kafiyesi ve... vardır.

5-Konuları oldukça dikkatli bir şekilde inceden inceye nitelendirmiş ve ayırmıştır.

6-Hıristiyanlarınkine benzer bir şekilde insanlara sü­rekli ölümü hatırlatmakta, dünyayı terk etmeye davet et­mektedir, gibi...

Nehc’ül-Belağa’nın konuları Seyyid Razi’den çok ön­celeri telif olmuş ve kaynak kitaplardan çıkarılmadan önce bazı Şii ve Sünni yazarlar bu hayali itiraz­lara cevap vermeye çalışmışlardır. Örneğin Seyyid Abduzzehra Hüseyni,[123] Seyyid Hibbetuddin Şehristani[124], Seyyid Abdullah Nimet,[125] Muhammed Muhyiddin,[126] ve Şeyh Hadi Kaşif’ul-Gıta[127] gibi bazı kimseler bu konuda bü­yük çaba sarf etmişlerdir.

Alimlerin o gün verdiği bu tür cevaplar bize göre in­sanları suvaran, kuyuya atan taşa benzemektedir. Ama bugün artık Nehc’ül-Belağa, kelime kelime incelenmiş ve çok sağlam kaynaklardan çıkarılmıştır. Dolayısıyla artık böyle bir tartışma yersizdir ve insanın vaktini boşuna harcamaz anlamına gelmektedir. Ama söylemek gerekir ki bu itiraz edenler evvela Ali b. Ebi Talib’i o yüce ilmi ve ilahi ma­kamından aşağı indirmiş ve onu kendileri ile eşitlemişler­dir. Onun yüce ve ruhani sözlerini kendi kısır akıllarıyla değerlendirmişlerdir. Dolayısıyla kafalarına takılan problemleri de hemen kağıda dökmüşlerdir. (...)
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Cevapla

“Nehcül Belaga” sayfasına dön