Kuran eksik olamaz çünkü:

biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Kuran eksik olamaz çünkü:

Mesaj gönderen biralevi »

KURAN EKSİK OLAMAZ,ÇÜNKÜ
Peşinen söylemeliyiz ki kitabımız Kur’an kesinlikle eksik değildir. Kur’an’ın toplanması sırasında Hz.Ali(as) sağdı ve bizzat bu işle ilgilenmiştir.
Bu konudaki delillerimizi şöyle sıralayabiliriz. 12 İmamdan hiçbirisi yada onların yolundan giden dostlarından hiçbirisi böyle bir iddiada bulunmamışlardır. Üstelik sürekli olarak imamlarımız halkı kitaba uymaya davet etmişlerdir. Aksi konuda tarihte hiçbir kaynakta hiçbir rivayet yoktur.
Allah(cc) zaten imamlarımızı Kur’an-ı korumak ve yaşatmak ve açıklamak için iman tayin etmiştir. Bu nedenle de onların buna müsaade etmeleri mantık dışıdır.
İmamlarımızın Kur’an da bulunan 114 sure hakkında da hepsinin de ayrı ayrı olmak üzere duaları vardır.
Herşeyden önemlisi şu anda Kur’an da Ehl-i Beytle ilgili olarak 300 civarında ayet vardır. İddia edildiği gibi ayetler çalınsaydı bu ayetlerin Kur’an da olmamaları gerekirdi.
Eğer çalınma veya eksiltme olsaydı 12 İmamdan hiçbirisi sessiz kalmazdı. Nitekim zaten Allah Kur’an-ı koruyacağını beyan etmiştir. Hem en son kitap olması nedeniylede Kur’an’ın tahrif edilemeyeceği de mantıklara en uygun olan sonuçtur.
Kur’an’ın eksik olduğu iddiası Ehl-i Beyt’i seven insanların yani Alevilerin Kur’an dan uzaklaştırılmaları için Ehl-i Beyt düşmanlarınca hazırlanmış bir oyundur. Allah Kur’an-ı koruma ve yaşatma görevini bizzat masum 12 İmamlara vermiştir. Bu Masum imamlar onu korumak ve yaşatmak için canlarını feda etmişlerdir.
Ancak burada üzülerek belirtelimki Kur’an-ı Türkçe’ye çeviren kötü niyetli insanlar Ehl-i Beyt’le ilgili ayetleri yok edecek şekilde çevirmişlerdir. Örnek verecek olursak, Şura Suresinin 23. Ayetinde “SİZDEN ÜCRET OLARAK YAKINLARIMA SEVGİ İSTEMEKTEYİM.” denilmektedir. Burada yakınlardan kastedilen peygamberimizin Ehl-i Beyt’idir, fakat çeviri yapan zalimler bunu YAKINLARA, YAKINLARINIZA şeklinde meal etmektedirler, yada yakınlardan kastedilenin ashabı olduğunu söyleyerek çarpıtmaktadırlar.
Anlaşıldığı gibi kitabımız eksik olmayıp Ehl-i Beyt’le birlikte iki kutsal emanetten birisidir. Bir hadisle anlatmak gerekirse: “KIYAMET GÜNÜ İLK ÖNCE BEN GELECEĞİM, BENDEN SONRA KUR’AN, ONDAN SONRA İSE BENİM EHL-İ BEYT’İM VE ONLARI TAKİP EDEN BENİM ÜMMETİM GELECEKTİR VE CENNETE GİRECEKTİR.”
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Ziyaretçi Defterinden

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Kuranda muta nikahı hakkında bilgi alabilirmiyim?
Sevgili arkadaşım;
İslamiyet her alanla ilgileniyor ve her alana ilişkin tavsiyesi var.Önce islamiyetin esaslarını sonra ayrıntılarını gücümüz yetiyorsa her ikisini eş zamanlı öğrenmeliyiz.
Yazdıklarımı iyiniyetli pozitif bir eleştir olarak kabul etmenizi diliyorum.
İslami tevhid anlayışını öğrendinizmi?
İslami Adl anlayışını,nübüvvet ve imamet anlayışlarını öğrendiniz mi?
İslami mead anlayışını öğrendiniz mi?
Dİnin ayrıntılarını özellikle abdest,namaz ,oruç ile ilgili fıkıh bilgilerini biliyormusunuz?
Eğer bu tür bilgileri biliyorsanız zaten bu arada muta olayınıda öğrenmiş oluyorsunuz,yok eğer bu temel bilgileri bilmiyorsanız önce sormaya ve öğrenmeye bunlarla başlamanız gerekir.
12 imamların tevhidi anlayışını öğrenerek işe başlamanızı tavsiye ediyorum.
sayılarını öğrenmesi gereken kişinin trigonometriyle ilgilenmesi tuhaf olur kanaatindeyim..tabi bu şahsi fikrimdir başkalarına karışamam,
mustafa öndemir

Mesaj gönderen mustafa öndemir »

kuranı kerimin türkçe mealini sitede yayınlayabilirmisiniz
Davut
Mesajlar: 10
Kayıt: 27 Ağu 2007, 18:31

Mesaj gönderen Davut »

mustafa öndemir yazdı:kuranı kerimin türkçe mealini sitede yayınlayabilirmisiniz
s.a,

Foruma ekledim kardeşim, Bu adresten indirebilirsin:

http://www.alevisesi.com/forum/phpbb2/v ... .php?t=634
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Gönderilmiş iletidir
Kuran eksik olamaz ÇÜNKÜ;


1- Âlemlerin Rabbi, Müslümanların semavî kitabını korumayı vadetmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Kar'ân'ı biz indirdik ve onu biz koruyacağız."[1]
Açıktır ki Şiîler, düşünce ve davranışlarında Kur'ân'ı esas aldıklarına göre, bu ayet-i şerifeyi gözden kaçırmamış ve onun Allah tarafından korunacağı yönündeki mesajına iman etmişlerdir.
2- Sürekli Hz. Peygamber (s.a.a) ile birlikte bulunan ve vahiy katiplerinden biri olan Şiîlerin büyük önderi İmam Ali (a.s), çeşitli münasebetlerde insanları bu Kur-ân'a davet etmiştir. Aşağıda onun bu konudaki sözlerinden bir bölümünü aktarıyoruz:
"Bilin ki bu Kur'ân, aldatmayan bir öğüt verici ve saptırmayan bir yol göstericidir."[2]
"Yüce Allah, hiç kimseye Kur'ân gibisiyle öğüt vermemiştir. O, Allah'ın sağlam ipi ve apaçık sebebidir."[3]
"Sonra, ona (Peygamber'e) ışıkları sönmeyen bir nur, parıltısı tükenmeyen bir ışık olan Kur'ân'ı indirdi. O (Kur'ân), izcisinin sapmayacağı bir yol. kanıtı sönmeyen bir furkan (hak ile batılı ayıran)dır."[4]
Şiîlerin büyük önderinin bu yüce sözlerinden anlaşıldığı üzere Kur'ân-ı Kerim, sonsuza kadar nur saçan bir meşale olarak takipçilerinin yolunu aydınlatmaya devam edecek, bu meşalenin sönmesine veya insanların sapmasına yol açacak hiçbir değişikliğe uğramayacaktır.
3- Şia âlimlerî, Hz. Peygamber'in (s.a.a) şöyle buyurduğu hakkında görüş birliği içindedirler:
"Ben, sizlerin arasında iki değerli emanet bırakıyorum. Birisi, Allah'ın kitabı Kur'ân; diğeri de, Ehlibeytim ve itretimdir. Bu ikisine sarıldığınız müddetçe asla sapmazsınız."
Bu hadis, hem Şia, hem de Ehlisünnet kanalıyla aktarılan mütevatir hadislerden biridir. Bu hadisin beyanından da anlaşıldığı üzere, Şia'ya göre Allah'ın kitabı Kur'ân, asla değişikliğe uğramayacaktır. Çünkü Kur'ân'ın tahrife uğramış olması durumunda, ona sarılmak, hidayetin gerçekleşmesine ve sapıklığın ortadan kalkmasına sebep olmaz. Böyle bir sonuç ise, bu mütevatir hadisin açık ve net ifadesiyle bağdaşmaz.
4- Bütün fakihlerimizin ve bilginlerimizin naklettiği Şia İmamları'nın hadislerinde şu gerçek açık bir şekilde dile getirilmiştir ki Kur'ân, hak ve batılı ayırt ve teşhis etme ölçüsüdür. Şöyle ki her sözü, hatta hadis adı altında bize ulaşan sözleri de Kur'ân'a sunmalıyız. Eğer bu sözler, ayetler ile uyum içindelerse, hak ve doğrudurlar, aksi takdirde batıl ve yanlıştırlar.
Şia'nın fıkıh ve hadis kitaplarında bu konuda oldukça çok hadis vardır ki biz, onlardan sadece birine değiniyoruz:
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Kur'ân ile uyumlu olmayan her söz, batıl ve yanlıştır."[5]
Bu hadislerden de Kur'ân'ın en ufak bir değişime uğramamış olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu yüzden bu mukaddes kitap ilelebet hak ve batılı ayırt etme ölçüsü olarak kalacaktır.
5- Bütün zamanlarda İslâm kültürünün öncüleri olan büyük Şia âlimleri, Kur'ân-ı Kerim'in asla değişikliğe uğramadığı gerçeğini açıkça ifade etmişlerdir. Bu büyük şahsiyetlerin tümünü zikretmek zor olsa da, örnek olarak onlardan birkaçına değinmek istiyoruz:
1- "Saduk" diye meşhur olan Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. Hüseyin Babeveyh el-Kummî (Ö: H. 381) şöyle diyor:
"Bizim Kur'ân hakkındaki görüşümüz şudur: Kur'ân, Allah'ın sözü ve vahyidir. O, batılın asla sızamadığı bir kitaptır. Hikmet ve ilim sahibi Allah tarafından nazil olmuştur. Allah, onun indiricisi ve koruyucusudur."[6]
2- "Alem'ul-Huda" diye meşhur olan Seyyid Murtaza Ali b. Hüseyin el-Musevî el-Alevî (Ö: H. 436) şöyle yazıyor:
"Hz. Peygamber'in ashabından Abdullah b. Mes'ud, Übey b. Kâ'b ve başkaları, defalarca bütün Kur'ân'ı baştan sona Hz. Peygamber'e okumuşlardır. Bütün bunlar, Kur'ân'ın Peygamber'in zamanında eksiksiz olarak ve düzenli bir şekilde bir araya toplanmış olduğunu göstermektedir."[7]
3- "Şeyh'ut-Taife" diye meşhur olan Ebu Cafer Muhammed b. Hasan et-Tusî (Ö: H. 460) şöyle diyor:
"Kur'ân'a eklemeler yapıldığı veya onda bazı eksiklikler olduğu iddiası ise, bu kitaba asla yakışmayan bir iddiadır. Zira bütün Müslümanlar, Kur'ân'da hiçbir fazlalık olmadığı hususunda görüş birliği içindedirler. Kur'ân'ın eksikliği hususuna gelince, Müslümanların ağır basan görüşleri bunun tersidir. Kur'ân'da hiçbir eksiklik olmadığı görüşü, bizim mezhebimize daha çok yakışmaktadır. Nitekim Seyyid Murtaza bu görüşü ka-bul etmiş ve desteklemiştir. Hadislerimizin zahirinden de bu gerçek anlaşılmaktadır. Sadece insanların çok az bir grup, Şia ve Ehlisünnet yoluyla nakledilen ve Kur'ân'da bazı eksiklikler olduğu veya bazı ayet ve surelerin yerlerinin değiştirildiğini ifade eden bazı rivayetlere işaret etmişlerdir. Ne var ki, bu rivayetler, haber-i vahit türünden rivayetlerdir ki, ilim/yakin, kesin bilgi ifade etmezler ve böyle bir konuda onlara göre amel etmek doğru değildir. Dolayısıyla da bu rivayetlerden yüz çevirmek daha iyidir."[8]
4- "Mecmau'l-Beyan" adlı tefsirin sahibi Ebu Ali Ta-bersî şöyle yazıyor:
"Kur'ân'ın fazlalığı hakkında bütün İslâm ümmeti, bu görüşün temelsizliği noktasında ortak görüşe sahiptir. Kur'ân'ın bazı ayetlerinin eksildiği hususunda ise, ashabımızdan bir grup ve Ehlisünnet'in Haşviyye fırkasından bir grup, bazı rivayetler nakletmişlerdir. Ama mezhebimizce kabul edilen doğru görüş, bunun tersidir."[9]
5- "Seyyid İbn-i Tavus" diye meşhur olan Ali b. Tavus el-Hillî (Ö: H. 664) şöyle diyor:
"Şia'nın görüşü, Kur'ân'da hiçbir değişimin olmadığıdır."[10]
6- Şeyh Zeynüddin Amilî (Ö: H. 877) "Kur'ân'ı biz indirdik ve onu biz koruyacağız." ayetinin tefsirinde şöyle diyor:
"Yani biz Kur'ân'ı her türlü değişiklikten ve fazlalıktan koruruz."[11]
7- "İhkak'ul-Hak" adlı eserin sahibi Kadı Seyyid Nuruddin Tüsterî (Ö: H. 1019) şöyle yazıyor:
"İmamiyye Şiası'na atfen Kur'ân'ın değiştiği yö-nünde ileri sürülen görüş, bütün Şiîlerin kabul ettiği bir görüş değildir. Onlardan çok az bir grup bu görüşe sahiptirler ki, Şiîler arasında onlara itibar edilmez."[12]
8- "Bahauddin Amulî" diye meşhur olan Muhammed b. Hüseyin (Ö: H. 1030) şöyle diyor:
"Sahih olan görüş, Kur'ân-ı Azim'in her türlü fazlalıktan ve eksiklikten korunmuş olduğudur. Bazılarının, Müminlerin Emiri Hz. Ali'nin adının Kur'ân'dan çıkarıldığı yönündeki iddiaları, âlimler tarafından kabul görmemiştir. Tarih ve hadisleri araştıran kimseler, mütevatir hadisler gereğince sahabeden binlerce insanın nakli esasınca, Kur'ân'ın sabit ve sağlam olduğunu ve Kur'ân'ın tümünün Hz. Peygamber'in zamanında bir araya toplatıldığını bilirler."[13]
9- "el-Vafî" adlı eserin sahibi Feyz-i Kaşanî (Ö: H. 1091), Kur'ân'ın değişikliğe uğramadığına delâlet eden, "Kur'ân'ı biz indirdik ve onu biz koruyacağız." gibi ayetleri zikrettikten sonra şöyle diyor:
"Bu durumda, Kur'ân'ın tahrif edilmesi veya değiştirilmesi nasıl mümkün olabilir?! Kaldı ki, Kur'ân'ın tahrif edildiğini bildiren rivayetler, Allah'ın Kitabı'na aykırıdır. O hâlde bu rivayetlerin temelsiz olduğunu kabul etmek gerekir."[14]
10- Şeyh Hürr-i Amilî (Ö: H. 1104) şöyle diyor:
"Tarihi ve hadisleri araştıran bir insan, Kur'ân'ın, binlerce sahabînin mütevatir nakli ile sabit ve sağlam olduğunu ve Hz. Peygamber'in zamanında toplanıp düzene koyulduğunu çok iyi bilir."[15]
11- Değerli araştırmacı Kaşif'ul-Gıta, ünlü eseri "Keş-fu'l-Gıta'da" şöyle diyor:
"Hiç şüphesiz, Kur'ân, Allah'ın koruması sayesinde her türlü eksiklikten (ve değişiklikten) korunmuştur. Kur'ân'ın açık ayeti ve tüm asırlardaki âlimlerin ittifakı, buna tanıklık etmektedir. Az bir grubun muhalefetine ise itibar etmemek gerekir."
12- İran İslâm İnkılâbı'nın rehberi Hz. Ayetullah'il-Uzma İmam Humeynî de bu konuda şöyle diyor:
"Müslümanların Kur'ân'ın yazılması, kaydedilmesi, bir araya toplanması, korunması ve tilâvet edilmesi hususundaki ihtimam ve titizliklerini bilen herkes, Kur'ân'ın tahrif edildiği zannının temelsizliğine kanaat getirerek böyle bir şeyin mümkün olmadığını teslim eder. Bu konuda nakledilen rivayetlere gelince; bu rivayetlerin bir kısmı, delil olarak sunulamayacak kadar zayıf; bir kısmı, uydurulmuş oldukları belli olan mec'ul (mevzu) hadisler; bir kısmı ise, Kur'ân'ın tevili ve tefsiriyle ilgili açıklamalardır. Bir kısmı da, açıklamaları kapsamlı bir kitap yazmayı gerektiren türlerden hadislerdir. Eğer konudan uzaklaşacağımız korkusu olmasaydı, Kur'ân'ın tarihini ve asırlar boyunca geçirdiği aşamaları açıklar, elimizde olan bu semavî kitabın, Allah'ın indirdiği Kur'ân-ı Kerim olduğunu ve Kur'ân karileri arasında ki görüş farklıklarının Cebrail-i Emin'in Hz. Peygamber'in temiz kalbine indirdiği ile uzaktan yakından ilgisi olmayan yeni bir olay olduğunu açıklığa kavuştururduk."[16]
--------------------------------------------------------------------------------
[1]- Hicr, 9
[2]- Nehc’ül-Belağa, Subhi Salih, 176. hutbe
[3]- Nehc’ül-Belağa, Subhi Salih, 176. hutbe
[4]- Nehc’ül-Belağa, Subhi Salih, 198. hutbe
[5]- Usul’ül-Kafi, c.1, Kitab-u Fazli'l-İlim, Bab'ul- Ahzi-Bi's-Sünneti ve Şevahid'il-Kitab, 4. hadis.
[6]- el-İtikadat, s.93
[7]- Mecmau'l-Beyan c.1, s.10, Seyyid Murtaza'nın el-Mesail’it-Trablusiyyat’ adlı eserindeki cevaptan naklen
[8]- et-Tibyan, c.1, s.3
[9]- Mecmau'l-Beyan, c.1, s.10
[10]- Sa'du's-Suud, s.144
[11]- İzhar'ul-Hak, c.2, s.130
[12]- Alau'r -Rahman, s.25
[13]- Alau'r -Rahman, s.25
[14]- Tefsir-i Safi, c.1, s.51
[15]- Alau'r -Rahman, s.25
[16]-Üstat Cafer Sübhani Tehzib'ul-Usul, Takrirat-u Durus’il-İmam el-Humeyni, c.2, s.96.
hacı
Mesajlar: 68
Kayıt: 12 Kas 2010, 13:54

Re: Kuran eksik olamaz çünkü:

Mesaj gönderen hacı »

Eksik den kasıt nedir?
Kuran eksiksizdir derken kastedilen nedir?

Mesela mikrop'tan bahsedilmez kuranda.Atomaltı parçacıklardan bihaberdir.Süpernova patlamalarını da,galaksilerin çarpışmalarını da bilmez.Dünyanın yuvarlak olduğunu da bilmez.Yerçekiminden hiç bahsetmez.

Kurana bakarak kaç vakit namaz kılacağımı bile tespit edemem.

Bu durumda soruyorum.Kuran eksiksizdir derken ne demek istiyorsun?
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Kuran eksik olamaz çünkü:

Mesaj gönderen alone_man »

hacı yazdı:Eksik den kasıt nedir?
Kuran eksiksizdir derken kastedilen nedir?

Mesela mikrop'tan bahsedilmez kuranda.Atomaltı parçacıklardan bihaberdir.Süpernova patlamalarını da,galaksilerin çarpışmalarını da bilmez.Dünyanın yuvarlak olduğunu da bilmez.Yerçekiminden hiç bahsetmez.

Kurana bakarak kaç vakit namaz kılacağımı bile tespit edemem.

Bu durumda soruyorum.Kuran eksiksizdir derken ne demek istiyorsun?
Birşeyi anlamak istemeyene anlatmak mümkün mü?
Sen Kurana cephe almışsın artık sana Kuranla ilgili ne anlatılabilirki?
Sen Kuranla savaşıyorsun savaştığın şeyden nefret etmen doğaldır
Kuran eksik değil derken Kuranın ana metnine sonradan yani peygamberimizden sonra katılan yada çıkarılan bir şey olmadığını söylüyoruz
yoksa tüm nesne isimleri var demek istemiyoruz
demogoji yapmadan tartışmaya çalış
hacı
Mesajlar: 68
Kayıt: 12 Kas 2010, 13:54

Re: Kuran eksik olamaz çünkü:

Mesaj gönderen hacı »

[offtopic]Kuran eksik değil derken Kuranın ana metnine sonradan yani peygamberimizden sonra katılan yada çıkarılan bir şey olmadığını söylüyoruz[/offtopic]

İyide aslını ortaya koyamadığın bir kitabın değişmediğini neye dayanarak savunuyorsun?
Ebubekir ve Osman dönemi Kuran elde yok.Kendi kutsal kitabına sahip çıkamayan bir ümmetin sözlü geleneğine güven olur mu?
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Kuran eksik olamaz çünkü:

Mesaj gönderen alone_man »

hacı yazdı:[offtopic]Kuran eksik değil derken Kuranın ana metnine sonradan yani peygamberimizden sonra katılan yada çıkarılan bir şey olmadığını söylüyoruz[/offtopic]

İyide aslını ortaya koyamadığın bir kitabın değişmediğini neye dayanarak savunuyorsun?
Ebubekir ve Osman dönemi Kuran elde yok.Kendi kutsal kitabına sahip çıkamayan bir ümmetin sözlü geleneğine güven olur mu?
Bak akıllı ! arkadaşım
aynı mantıkla kendini sorgula
elinde asıl nüsha yokken bugünkünün çelişkili olduğunu neden iddia ediyorsun?
Biz 12 imamlardan gelen rivayetlere inanıyoruz onlar Kuranı ezbere bilirlerdi onların dışındada bir çok kari denilen ezberciler vardı
bugün elimizde bulunan Kuran nüshalarıyla ilgili her ayetle ilgili 12 imamlardan gelen dulara vardır
müslümanlar birbirleriyle birçok savaş ve çelişki yaşadılar ama Kuranın eksik olduğu ! konusunda hiçbir tartışma olmadı
Kuranda eksik fazla olsaydı zaten 12 imamlar bunu bize haber verirdi
12 imamlareın hepsi hayatları boyunca tüm kanıtlarını Kuran ayetlerine dayanarak verdiler
alevi sünni tüm kaynakların test kitabının Kuran olduğuna yönelik en muteber hadis tüm ilim erbabınca bilinmektedir
hatta peygamberimiz Hz.Aliye ben Kuranın nazili için savaştım sen yorumu için savaşacaksın demişti
Sorun Kuran ayet ve hadislerinin nasıl yorumlanacağı sorunudur ve hep böyle olmuştur
bize tavsiye ettiği gibi
Kuran çelişkileriyle! uğraşacağına kendi inandığın temel kitabın ve liderin kimse onun çelişkileriyle uğraşsan daha iyi olur
nasıl olsa Kurana inanmıyorsun kurana inananlarda sana inanmıyor o halde beyhude vakit harcama kendinle uğraş
inat edersende
tarihe bak bakalım Allahın kitaplarıyla savaşanların(mahşeri) akıbetleri ne olmuş? bu dünya öyle veya böyle geçip gidiyor ve ölüm sanada çatacak ve sanada Kİtabın nedir diye sorulacak?
ne cevap vereceksin
ha sahi inandığın temel kitabı yazsanda bizde anlasak sen bizimkini biliyorsun lakin biz seninkini bilmiyoruz biraz eşitlensek diyorum mümkünmü?
hacı
Mesajlar: 68
Kayıt: 12 Kas 2010, 13:54

Re: Kuran eksik olamaz çünkü:

Mesaj gönderen hacı »

Demagoji yapmaya gerek yok.Aklım baa yater.Çok akıllı bir adam olsaydım senin gibi düşünürdüm.O yüzden akıllı olduğumu da iddia edemem.

Benim iddiam şu.

Bir şeyin aslını ortaya koyamıyorsan değişip değişmediğini bilemezsin.Daha da ileri giderek şunu söylüyorum.Kuranın tahrif edildiği-ya da edlmediği- bilinemez.O halde Kuran ''Tahrif edilmedi'' demek saçma bir iddiadır.

Çünkü bu iddianı ispatlayacak maddi bir kaynağın yok.

Bir sürü kuru laf ispat kabiliyeti vermez sana.Mesela Suyuti, Taberiye dayandırdığı bir kaynakta Hz.Ali'nin mushafını anlatır.Ve bu Mushafta Bakara en uzun sure değil.Şu an hatırlamıyorum ama en uzun sure atıyorum ''Ali İmran'' dı diyor.Bu iddia doğruysa aradaki onlarca ayet nereye gitti.
Yada Ömere göre ''recm ayeti'' Kurana alınmalıydı.Ayşe'de bu rivayeti destekliyor.Hadis doğruysa ayeti keçi yemiş.O yüzden de Kurana alnmamış.Ama Kuranda olmayan bu ayete dayanarak hala kadınlar ''Recm'' edilmektedir.Bu şekilde kurana alınmayan başka ayetler de olamaz mı?
Cevapla

“Kuran” sayfasına dön