Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

subay76
Mesajlar: 101
Kayıt: 05 Oca 2012, 22:02

Re: Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

Mesaj gönderen subay76 »

sevgili arkadaşlar bu konuyu neden bu kadar uzatıyorsunuz anlamıyorum... ehli sünnet kardeşlerimize ne desek boş..çünki onlar gözlerine at gözlüğü takarak taassup ve bağnazlık denizinde yüzerek etrafa bakma ihtiyacı içerisinde değillerdir..öncelikle ben mağara ayetine burada cevap vermek istiyorum...Ehli sünnet alileri diyorki peygamber efendimiz ebubekirin kendinden sonra halife bırakacaktı onun için onu korumak için onu yanın da götürdü..bu çok saçma bir görüştür çünki ehli sünnete göre peygamber efendimizden sonra 4 halife oldu..eğer öle olsaydı dördünüde yanında götürürdü ve kalkıp hz.ali as ı bile bile yatağında yatırmazdı onun canını tehlikeye atmazdı..zaten ehli sünnet kaynaklarında yazdığına göre peygamber efendimiz onu bilerek değilde yolda karşılaştığı için onu müşriklere haber vermesin diye yanında götürmüştür..BAKIN ASIL MESELE ŞURDADIR Kİ PEYGAMBER EFENDİMİZ EBUBEKİRE ARKADAŞIM DEMESİ ONUN FAZİLETİNİ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ ORTAYA KOYMAZ..ÇÜNKİ EĞER ÖLE OLSAYDI YUSUF SÜRESİNİN 39.AYETİNDE '' benim iki zindan arkadaşım, birbirine aykırı Rabler mi daha hayırlı, yoksa bir ve her şeye üstün olan Allah mı?'' BURADA HZ.YUSUF ZİNDANDAKİ 2 ADAMA ARKADAŞIM DİYE HİTAP ETMİŞTİR.. VE KAYNAKLARDADA VARKİ BU İKİ ADAM ÖLENE KADAR İMAN ETMEMİŞLER VE KAFİR OLARAK ÖLMÜŞLERDİR..ŞİMDİ YUSUF PEYGAMBERİN BUNLARA ARKADAŞIM DEMESİ BUNLARIN ÜSTÜNLÜĞÜNÜMÜ GÖSTERİYOR..HAYIR BURDADA AÇIK OLUNDUĞUNA GÖRE BÖYLE BİŞEY SÖZ KONUSU BİLE DEĞİLDİR...KİM NE YAPMIŞ NE ETMİŞ HERKES KENDİSİNDEN SORUMLU BELKİ DE ALLAHU TEALA AFFETMİŞTİR NE BİLELİM ONU BİLEMEYİZ..AMA B U DEMEK DEĞİLKİ BUNLAR KARŞISINDA EHLİ BEYT AS YAPILAN ZÜLÜMLER HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SUSUP OTURALIM...BİRİLERİNİN DEĞERİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN BİRİLERİNİ ÜSTE ÇIKARMAK İNSAN OLANA YAKIŞMAZ...AMA EMEVİ ABBASİ LERE YAKIŞIRDI..BEN EHLİ SÜNNETİ HAKSIZ BULMUYORUM...SUÇ ONLARIN DEĞİL..ASIL SUÇ KORKAK ALİMLERİNDE...ŞİMDİ EHLİ BEYT AS ANLATMAYAI BIRAK ONLARIN ADINI BİLE AĞIZA ALDIĞINDA CANININ GİDECEĞİ KORKUSUYLA KİM KALKIP HAKKI HAKLIYI YAZABİLİRDİ..TARİHİ BİRAZ İNCELERSEK EĞER EMEVİ VE ABBASİ HALİFELERİNİN YANINDA OLAN ALİMLER GÜZEL BİR HAYAT SÜRMÜŞLER VE ONLARIN KARŞISINDA OLAN VE EHLİ BEYT AS AŞKIYLA YANAN İNSANLARIN VE ALİMLERİN İSE ZÜLÜM İŞKENCE VE SÜRGÜNLER HAYATLARI GEÇMİŞTİR... CAMİLERDE MEZCİTLERDE HZ.ALİ AS A EHLİ BEYTE KÜFÜR LANET EDİLEN İFTİRA ATILAN BİR ZAMANDA KALKIP HAKKI YAZMAK BİRAZ YÜREK İSTERDİ..BUNU YAPANLARDA FAZLA YAŞAMAMIŞLARDIR..EMEVİLER SONRA ABBASİLER SONRA OSMANLI VS VS HEP EHLİ BEYT E DÜŞMAN OLARAK YETİŞMİŞLERDİR..BUNLARIN SOYU ÖYLEKİ AYNI ZİHNİYETİ TAŞIMIŞ VE 4 MEZHEP İMAMLARINI KALKIP EHLİ BEYTTEN ÜSTÜN GÖRMÜŞ VE ÖLE TABİ OLMUŞLARDIR..AMA O 4 MEHZEP İMAMININDA HOCASININ CAFERİ SADIK AS ODUĞUNU BİLE BİLE... NEYSEE KONU ÇOKK ANLATMAYA ZAMAN YETMEZ...SADECE ŞUNU SÖYLEYE BİLRİZKİ Allah EHLİ BEYT AS DÜŞMANLARINI LANET ETSİN...

Taberi’nin kendi tarihinin üçünü cildinde yazdığına göre, Ebu Bekir Resulullah (s.a.a)’in ne zaman hicret edeceğinden haberi bile yoktu. Hz. Ali (a.s)’ın yanına giderek Hz. Peygamber’in ne durumda olduğunu sordu. O da onun mağaraya gittiğini, işi varsa oraya gitmesi gerektiğini söyledi. Ebu Bekir de koşarak yarı yolda Resulullah (s.a.a)’e ulaştı. Böylece mecbur beraberce yola devam ettiler. Bundan da anlaşılıyor ki Peygamber-i Ekrem (s.a.a) onu kendisiyle birlikte götürmek istememiştir. Aksine o izinsiz olarak Resulullah’ın yanına gidip yarı yoldan sonra onunla beraber yola devam etmiştir.

Hatta bazı hadislere göre Hz. Peygamber (s.a.a)’in Ebu Bekir’i yanında götürmesinin sebebinin tesadüfi, fitne çıkmaması ve düşmana haber vermesinden korktuğundan dolayı olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim sizin insaflı alimleriniz buna itiraf etmişlerdir. Örneğin: Sizin ünlü alimlerinizden olan Şeyh Ebu’l Kasım bin Sabbağ “En- Nur’u ve’l- Burhan” adlı kitabında Muhammed bin İshak’dan, o da Hassan bin Sabit-i Ensari’den şöyle rivayet etmiştir:

“Hz. Peygamber (s.a.a)’in hicretinden önce Umre için Mekke’ye gittim. Kureyş müşriklerinin Resulullah (s.a.a)’in ashabına sövdüklerini gördüm. O sırada Resulullah (s.a.a) Ali’ye kendi yatağında yatmasını emretti. Ebu Kuhafe’nin oğlu Ebu Bekir’in düşmanlara haber vermesinden korktuğundan dolayı onu yanına olarak mağaraya doğru hareket ettiler..''

VE DAHA BİR ÇOK KAYNAKTA BUNLAR YER ALIYOR....SELAMETLE
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

Mesaj gönderen ali muhsin »

Subay can

Yazdiklarinda Dogruluk Payi var ,örnegin bir Cumhurbaskani dis Devletere gittiginde yerine Vekilini birakir,Hz. Muhammed (saa) Mekkeden Medineye hicret ettiginde Imam Ali (as) mi Vekil olarak birakmistir ,Ehli Sünnte kaynaklarinda dahi Peygamberimiz (saa) min meshur hadisi olan "Ben ilmin Sehriyim Alide onun Kapisidir, kim O Sehre girme isterse O Kapiya gelsin " hadisi dahi yazmaktadir ve daha nice Ehli Beyte ait Hadisleride mevcuttur .Ama Emevi zihniyeti tasiyan Alimleri bazi gerceklerin üstünü örtmek icin birbirleri ile yaris yapip nerde Ehli Beyt Düsmanlari varsa onlar nerdeyse Ehli Beytten üstün göstermeye kalkistiklarinida sahit oluyoruz .örnegin Halid bin Velidi sözde "Allahin kilici" olarak gösterip üstün bir mertebeye koyorlar, oysaki bu kisinin Yaptiklarini Tarih gösteriyor, Malik bin üveyreyi Ölüdürüp karisini zorla alan bir kisiyi üstün gösteriyorlar .Imam Ali (as) ma ,karsi Savasan Muaviyeyi ve yaninda olan o Bayani israrla üstün bir mertemeye getiriyorlar hatta bazilari Yezit Picine "Hz" diyorlar,Ehli Beyte Zulüm edenleri "Sahabedir ne yapsa yeridir " Politikasi güdüyorlar .öyleki bazilari inat ederek kendilerinin hakiki Müslüman olarak görüp digerlerini hice saydiklari gibi. Hakiki ve Gercek Sahabeler olan Peygamberimizin Emirlerine sadik kalan Malik Ester ,Ebu zer gaffari,Miktad ,Ammar bin Yasir vs gibi Örnek ve Gercek Sahabelerden ise hic söz etmiyorlar .
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Heidar
Mesajlar: 46
Kayıt: 14 Oca 2011, 22:58

Re: Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

Mesaj gönderen Heidar »

mustafa1734 yazdı:Heidar » 31 Mar 2011, 21:46
1. si Sen benim ne bildiğimi ne kadar bilgi sahibi olduğumu Kur'an-ı Kerimi kaç defa arapça -kaç defa tesfir ve meal okuduğumu biliyormusun ki bana böyle bir itham da bulunuyorsun !

2. Hz. Adem (AS) ın oğlunu örnek vererek ( SANKİ BİZ HİÇ OKUMADIK-DUYMADIK -AKLIMIZIDA GELMEDİ SEN HATIRLATTIN YA SAĞ OL :)
Birde " DEMEKKİ NEYMİŞ ? Allah NE İSTERSE O OLURMUŞ " gibi sözlerle kendini savunmalar haklamalar :))
Eyvallah be biz bilmiyorduk DEMEKKİ NEYMİŞ ? Allah NE İSTERSE O OLURMUŞ .

3. Ve En Önemlisi " DEMEK Kİ SEN(SİZ) BİLE BİLE , İDAREK EDE EDE, SAVUNARAKTAN !! Diyorsunuz ki ! " Peygamber Efendimiz (SAV) onun Hz. Ebu Bekir 'in sapıtacağını, koltuk sevdalısı biri olduğunu Peygamber Efendimiz (SAV) bilmiyordu !! "

İşte bu yetti.

Bu yetti başka söze , başka tartışmaya, konuşmaya ne hacet,

"Eğer Peygamber Efendimiz (SAV) bilmiyordu yanındaki kişilerin iç yüzünü, sahtekarlığını diyeceksen sana hiç bir şey anlatmaya gerek yok "

Hadi tek bir şey, bir umutla " bir düşün Hz. Peygamber(SAV) ki o 18 bin alemin peygamberi, O ki meleklerle-cinlerle bile görüşen, O ki kalp gözüyle gören!
bir düşün Hz. Peygamber(SAV) yanındakilerin iç yüzünü bile bilir miydi bilemez miydi "

Diğer okuyan herkeste buna göre kendi içinde bir düşünsün.

İnsanlara hidayeti Allah (c.c.) verir bizim elimizde olan bir şey yok. Hatta Peygamber (SAV) bile onların gözü önünde ayı 2 parçaya ayırdı , ama yine inanmadılar.
dostum adına gerçekten çok üzülüyorum kaç yaşındasın bilmiyorum ama bu yaşta bunamışsın belli yazık Allah acil şifalar versin sana
ben nerede ne zaman hangi gün hangi saat dakika saniye salise demişimki '' Peygamber Efendimiz (SAV) onun Hz. Ebu Bekir 'in sapıtacağını, koltuk sevdalısı biri olduğunu Peygamber Efendimiz (SAV) bilmiyordu !! "

ya ayıp ayıp hiçmi utanmıyorsun kardeşim ya demediğim birşeyi nasıl dedim diye gösterip kendişni haklamaya çalışıyorsun yazık dilmi ya bide sonuna ''İşte bu yetti'' gibi bir ifade kullanmışsınki varya orada kahkaha üstüne kahkaha bastım :D yani yapmadığım birşeyden yapğtım gibi gösterip bide üstüne fırça çekip zirveye ulaştığını sanmak :D hahahahaha benim yorumumun ilk kısmında söylediğim şeye sakın üzülme çünkü diğer ihtimali yazsam buraya hakaret olurdu ben kimse kırılmasın diye espriyle karışık şekilde söyledim sende farkındasın bunun...

birde kuranı kaç defa tefsir meal yaptığınla övünmüşsün. dostum zibilyon defada yapsan bazı şeyleri göremiyorsan hiçbişeye yaramaz.bi defa adam gibi oku gör ondan sonra gel gözümü ye.bana bunun övünmesini yapma kuranı kaç defa okuduğun beni ilgilendirmiyor kaç defa adam akıllı okuduğun beni ilgilendiriyor.Kuranı fazla basite alıyorsun sanırım.onun sırlarından haberin yok heralde hz.ali nin allahın sırları kuranda dır dediğinide bilmezsin.sizin(sünni yada ne dersen işte) tasvip etmediğim en büyük noktanız bu işte.siz islamı namazı ve diğer şartları bilgisayar oyunu gibi düşünüyorsunuz yani ne kadar çok okursam kuranı o kadar bilgiliyim işte ne kadar namaz kılıp secdeye varırsam falan o kadar Allah ın gözünde yükselirim...nama elbette farzdır ve kılınmasıda gereklidir ama insanın allahın yeryüzündeki halifesi olma sebebi meleklerin önünde secdeye vardığı yaratık olma sebebi sencce çok fazla ibadet edişimdiri yoksa ilim arayışında oluşu ve bilişimdiri? kuranda bu olay açıkça yazılmıştır.ibadet etmede bizim meleklere yetişmemiz sence mümkün müdür ?neyse konuyu fazla taşırtmadan (bu kadar fazla yazdığıma bakma senin 'kuranı kaç defa tefsir ettim biliyon muuu ' sözüne akrşılık olarak yazdım sadece öyle düşün) devam edelim.

diğer yorumundada firavunla hz.musa arkadaşmıydı demişsin sanırım onların hz.musa peygamberliğini söyleyip davet etmeye başlayıncaya kadar aralarında bir husumet olmadığını bilmiyorsun.(şimdi bu yorumumdan benim firavunu övdüğüm yargısını çıkarmanı bekliyorum umarım yaparsın bunuda bende senle tartışmayı bitiririm bekliyorum hadi)
Kuran da bahsettiğin arkadaş kelimesi sayesindede yani bi direk 'al işte Allah ebubekiri peygamberin halifesi olarak gösteriyor' demediğin kalmış..yav :D orada yanında bulunan kişi anlamında söylüyor.şimdi bu yorumumdan hareketle eminimki hemen yine heybetlenip U-LAN EL-İN-SAF KOOOSSKOCA falan fistan diyeceksin.ona bidaha cevap vermiyecem direk bi önceki yorumuma bak.ya geçtim tüm peygamberleri yaşanan olayları geçtim hepsini geçtim Allah ı düşün Allah bilmiyormuydu kerbelada hz.hüseyin in şehid edileceğini ? (bak diğerlerini geçiyorum peygavberi , vasisini falan) e niye engellemedi o zaman ? şimdi bu soruma demekki hz.hüseyin haksızmış yezid haklıymış de tamam mı böyle demezsen darılırız ama ha bak...nede olsa böyle bişey yakışır dimi sana ? şimdi bu söylediklerimin hepsini evir çevir bambaşka bir anlam yarat tmm mı senden bunu bekliyorum.hadi aslanım

ne dersen de nasıl kıvırmaya çalışırsan çalış kardeşim benim bir fayda etmez sanada yazık olur.çünkü uğrunda tartıştığın kişi kuranda apaçık övülen tertemiz kılınmış olan peygamberimizinde defalarca kez överek bahsettiği ehlibeytimize zulmetmiştir. bunudamı göremiyorsun kardeşim.budamı sana 'ama arkadaşı bak Allah onu seviyo peygamber bilmiyomuydu ya ne kadar caalsınız bee' gibi yorumların mantıksızlarından uzaklaştıramıyor seni ?? aklın mı yok düşünemiyormusun göremiyormusun ? daha ne yazim söle bana ? fayda etmicek dimi ? haa devam edeceksiniz ehlibeyt düşmanlarını övmeye ..
En son Heidar tarafından 18 Oca 2012, 00:04 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Heidar
Mesajlar: 46
Kayıt: 14 Oca 2011, 22:58

Re: Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

Mesaj gönderen Heidar »

subay76 yazdı:sevgili arkadaşlar bu konuyu neden bu kadar uzatıyorsunuz anlamıyorum... ehli sünnet kardeşlerimize ne desek boş..çünki onlar gözlerine at gözlüğü takarak taassup ve bağnazlık denizinde yüzerek etrafa bakma ihtiyacı içerisinde değillerdir..öncelikle ben mağara ayetine burada cevap vermek istiyorum...Ehli sünnet alileri diyorki peygamber efendimiz ebubekirin kendinden sonra halife bırakacaktı onun için onu korumak için onu yanın da götürdü..bu çok saçma bir görüştür çünki ehli sünnete göre peygamber efendimizden sonra 4 halife oldu..eğer öle olsaydı dördünüde yanında götürürdü ve kalkıp hz.ali as ı bile bile yatağında yatırmazdı onun canını tehlikeye atmazdı..zaten ehli sünnet kaynaklarında yazdığına göre peygamber efendimiz onu bilerek değilde yolda karşılaştığı için onu müşriklere haber vermesin diye yanında götürmüştür..BAKIN ASIL MESELE ŞURDADIR Kİ PEYGAMBER EFENDİMİZ EBUBEKİRE ARKADAŞIM DEMESİ ONUN FAZİLETİNİ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ ORTAYA KOYMAZ..ÇÜNKİ EĞER ÖLE OLSAYDI YUSUF SÜRESİNİN 39.AYETİNDE '' benim iki zindan arkadaşım, birbirine aykırı Rabler mi daha hayırlı, yoksa bir ve her şeye üstün olan Allah mı?'' BURADA HZ.YUSUF ZİNDANDAKİ 2 ADAMA ARKADAŞIM DİYE HİTAP ETMİŞTİR.. VE KAYNAKLARDADA VARKİ BU İKİ ADAM ÖLENE KADAR İMAN ETMEMİŞLER VE KAFİR OLARAK ÖLMÜŞLERDİR..ŞİMDİ YUSUF PEYGAMBERİN BUNLARA ARKADAŞIM DEMESİ BUNLARIN ÜSTÜNLÜĞÜNÜMÜ GÖSTERİYOR..HAYIR BURDADA AÇIK OLUNDUĞUNA GÖRE BÖYLE BİŞEY SÖZ KONUSU BİLE DEĞİLDİR...KİM NE YAPMIŞ NE ETMİŞ HERKES KENDİSİNDEN SORUMLU BELKİ DE ALLAHU TEALA AFFETMİŞTİR NE BİLELİM ONU BİLEMEYİZ..AMA B U DEMEK DEĞİLKİ BUNLAR KARŞISINDA EHLİ BEYT AS YAPILAN ZÜLÜMLER HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SUSUP OTURALIM...BİRİLERİNİN DEĞERİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN BİRİLERİNİ ÜSTE ÇIKARMAK İNSAN OLANA YAKIŞMAZ...AMA EMEVİ ABBASİ LERE YAKIŞIRDI..BEN EHLİ SÜNNETİ HAKSIZ BULMUYORUM...SUÇ ONLARIN DEĞİL..ASIL SUÇ KORKAK ALİMLERİNDE...ŞİMDİ EHLİ BEYT AS ANLATMAYAI BIRAK ONLARIN ADINI BİLE AĞIZA ALDIĞINDA CANININ GİDECEĞİ KORKUSUYLA KİM KALKIP HAKKI HAKLIYI YAZABİLİRDİ..TARİHİ BİRAZ İNCELERSEK EĞER EMEVİ VE ABBASİ HALİFELERİNİN YANINDA OLAN ALİMLER GÜZEL BİR HAYAT SÜRMÜŞLER VE ONLARIN KARŞISINDA OLAN VE EHLİ BEYT AS AŞKIYLA YANAN İNSANLARIN VE ALİMLERİN İSE ZÜLÜM İŞKENCE VE SÜRGÜNLER HAYATLARI GEÇMİŞTİR... CAMİLERDE MEZCİTLERDE HZ.ALİ AS A EHLİ BEYTE KÜFÜR LANET EDİLEN İFTİRA ATILAN BİR ZAMANDA KALKIP HAKKI YAZMAK BİRAZ YÜREK İSTERDİ..BUNU YAPANLARDA FAZLA YAŞAMAMIŞLARDIR..EMEVİLER SONRA ABBASİLER SONRA OSMANLI VS VS HEP EHLİ BEYT E DÜŞMAN OLARAK YETİŞMİŞLERDİR..BUNLARIN SOYU ÖYLEKİ AYNI ZİHNİYETİ TAŞIMIŞ VE 4 MEZHEP İMAMLARINI KALKIP EHLİ BEYTTEN ÜSTÜN GÖRMÜŞ VE ÖLE TABİ OLMUŞLARDIR..AMA O 4 MEHZEP İMAMININDA HOCASININ CAFERİ SADIK AS ODUĞUNU BİLE BİLE... NEYSEE KONU ÇOKK ANLATMAYA ZAMAN YETMEZ...SADECE ŞUNU SÖYLEYE BİLRİZKİ Allah EHLİ BEYT AS DÜŞMANLARINI LANET ETSİN...

Taberi’nin kendi tarihinin üçünü cildinde yazdığına göre, Ebu Bekir Resulullah (s.a.a)’in ne zaman hicret edeceğinden haberi bile yoktu. Hz. Ali (a.s)’ın yanına giderek Hz. Peygamber’in ne durumda olduğunu sordu. O da onun mağaraya gittiğini, işi varsa oraya gitmesi gerektiğini söyledi. Ebu Bekir de koşarak yarı yolda Resulullah (s.a.a)’e ulaştı. Böylece mecbur beraberce yola devam ettiler. Bundan da anlaşılıyor ki Peygamber-i Ekrem (s.a.a) onu kendisiyle birlikte götürmek istememiştir. Aksine o izinsiz olarak Resulullah’ın yanına gidip yarı yoldan sonra onunla beraber yola devam etmiştir.

Hatta bazı hadislere göre Hz. Peygamber (s.a.a)’in Ebu Bekir’i yanında götürmesinin sebebinin tesadüfi, fitne çıkmaması ve düşmana haber vermesinden korktuğundan dolayı olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim sizin insaflı alimleriniz buna itiraf etmişlerdir. Örneğin: Sizin ünlü alimlerinizden olan Şeyh Ebu’l Kasım bin Sabbağ “En- Nur’u ve’l- Burhan” adlı kitabında Muhammed bin İshak’dan, o da Hassan bin Sabit-i Ensari’den şöyle rivayet etmiştir:

“Hz. Peygamber (s.a.a)’in hicretinden önce Umre için Mekke’ye gittim. Kureyş müşriklerinin Resulullah (s.a.a)’in ashabına sövdüklerini gördüm. O sırada Resulullah (s.a.a) Ali’ye kendi yatağında yatmasını emretti. Ebu Kuhafe’nin oğlu Ebu Bekir’in düşmanlara haber vermesinden korktuğundan dolayı onu yanına olarak mağaraya doğru hareket ettiler..''

VE DAHA BİR ÇOK KAYNAKTA BUNLAR YER ALIYOR....SELAMETLE
mustafa 1734 bu arkadaşın yorumunu iyi oku özelliklede şu kısmını

BAKIN ASIL MESELE ŞURDADIR Kİ PEYGAMBER EFENDİMİZ EBUBEKİRE ARKADAŞIM DEMESİ ONUN FAZİLETİNİ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ ORTAYA KOYMAZ..ÇÜNKİ EĞER ÖLE OLSAYDI YUSUF SÜRESİNİN 39.AYETİNDE '' benim iki zindan arkadaşım, birbirine aykırı Rabler mi daha hayırlı, yoksa bir ve her şeye üstün olan Allah mı?'' BURADA HZ.YUSUF ZİNDANDAKİ 2 ADAMA ARKADAŞIM DİYE HİTAP ETMİŞTİR.. VE KAYNAKLARDADA VARKİ BU İKİ ADAM ÖLENE KADAR İMAN ETMEMİŞLER VE KAFİR OLARAK ÖLMÜŞLERDİR..ŞİMDİ YUSUF PEYGAMBERİN BUNLARA ARKADAŞIM DEMESİ BUNLARIN ÜSTÜNLÜĞÜNÜMÜ GÖSTERİYOR..HAYIR
subay76
Mesajlar: 101
Kayıt: 05 Oca 2012, 22:02

Re: Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

Mesaj gönderen subay76 »

ayrıca burada bir hususu da belirtmekte fayda vardır, şimdi farz edelim ebubekiri peygamber efendimiz kendi isteyiyle mağaraya götürdü.. peki bu nasıl bir arkadaşki o allahıj resulunun yanında olduğu halde korkmuştur.. o bilmiyormu Allah peygamberine bir zarar gelmesine izin vermez..ben burda kimsenin imanını dinini ölçecek yetkide bir insan değilim ama sizce peygamberin yanında olmasına rağmen bu denli korkan bir insan hz.ali as ın yerine yatağa girseydi ne olurdu? veya girermiydi? peki ebubekirin yerine ,cinlerin bile onu gördüğünde kaçacak delik aradığı hz.ali as allahın aslanı olsaydı ebubekir gibi korkarmıydı? bu soruların cevabını siz değerli forum arkadaşlarıma bırakıyorum...

selam ve dua ile..
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

Mesaj gönderen 3nokta »

Biri Peygamberin yatağında ve korkmuyor. Diğeri Peygamberin yanında ve korkuyor. FArk ortada!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
subay76
Mesajlar: 101
Kayıt: 05 Oca 2012, 22:02

Re: Kuran da Hz. Ebubekir

Mesaj gönderen subay76 »

byilmaz34 yazdı:Arkadaşlar yapmayın şimdi, o mağaradaki kişinin Hz.Ebubekir olduğunu dünya alem biliyor. Varsa bir farklı görüşünüz yazın bilelim. Sadece bu ayet bile aslında Şianın Hz.Ebubekir'i sevmesini gerektirmez mi? Kuranda sonradan zararlı olacak birini Allah bileceği için Ebubekir'i övmesi abes olurdu dimi. Oysaki övdüğüne göre demekki Hz.Ebubekir zararlı değildir. Mutlaka bu konu hakkında cevabınızı bekliyorum.

Bana göre sahabenin en büyüğü Hz.Alidir, sonra Hz.Ebubekirdir.

sayın byılmaz34 arkadaşım..bu ayeti yıllardır ehli sünnet kardeşlerim bu şekilde okuyup ve anlamışlardır.. hiç bir şekilde aksini akıllarına bile getirmek istememişlerdir..çünki mezhepleri onlara oku ve itaat et sorgulama der..şimdi eğer aklı başında bir insa bu ayeti doğru dürüst okursa aslında burada ebubekirin fazileti değilde eksikliklerinin burada aktarıldığını göreceksin..

TEVBE S. A. 39 "Siz Resulallah'a yardım edemezsiniz. Allah (c.c.) yardımcısıdır. Evinden kafirler çıkardılar, ikisinin biri mağarada arkadışına korkma Allah bizimle ve Huda'sını peygamberine ve insanların göremiyeceği muhafızlarla korudu" Burada ayeti kerime anlamı şöyle:
(Ahrecehü) kelimesi tekildir. Bir kişinin iradesi demektir. (Elleziyne kefaru) çoğuldur. (Seni isneyni iz huma filğari) Hz. Cebrail Hz. Muhammed'ten gizlilikte ayrılmazdı. Korkma Allah bizimle kelimesini Cebrail Resulallah'a diyen, (Feenzele sekiynetehü aleyhi) aynı anda Hudasını Peygamber'e (s.a.v.) indirdi. Eğer Ebubekir iyi niyete sahip olsaydı ayet şöyle inerdi. (Feenzele sekiynetehü aleyhima) tesniye olurdu. İki kişiye hitap ederdi.


hz.yusuf as ın olayındaki gibi zindan daki iki kişiye arkadaşım diye hitap etmesi onların faziletli biri olduklarını göstermez zaten onlar da kafir idiler...aslında en şaşılacak nokta ise şudur.:

bizler kurandan HZ.ALİ AS HAKKINDA NAZİL OLAN AYETLERİ SÜNNİ LERİN ÖNÜNE KOYDUĞUMUZDA KALKIP BİZLERE KURANDA NERDE HZ.ALİ SA IN İSMİ GEÇİYOR ALIN GÖSTERİN BAKALIM DEMİŞLERDİR.. FAKAT KENDİLERİNE BAKTIĞIMIZDA HEMEN BUNUN ABUBEKİR HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR DİYEREK BU ŞEKİLDE KAYD ALTINA ALMIŞLARDIR..BİZ ZATEN BİLİYORUZKİ MAĞARADAKİ KİŞİNİN EBUBEKİR OLDUĞUNU..ÇÜNKİ TARİHİ KAYNAKLARDA VE ÇEŞİTLİ DİNİ KAYNAKLARDA BU GEÇMEKTEDİR..AMA BURADA ONUN OLMASI ONUN FAZİLETİNİ YÜCELİĞİNİ ANLATMAZ..Kİ EĞER AYETE DOĞRU DÜRÜST BAKARSAK ASLINDA DEDİĞİM GİBİ ORADA İKİ KİŞİDEN DİYERİNİ ÖVMEK YERİNE ONUN YERMİŞTİR..


EHLİ SÜNNET KAYNKALARINDA GEÇEN BAŞAK İFADEDE İSE EBUBEKİRİN KENDİ CANINDAN DEĞİLDE PEYGAMBER EFENDİMİZİN HAYATINDAN KORKMUŞTUR DERLER..AMA Allah PEYGAMBERİNİN HİMAYESİNİ ÜSTLENMİŞTİR MERAK ETMEYİN... BAKIN DAHA İSLAMİYETTEN ÖNCE FİL VAKASI VUKU BULDU.. BU OLAY ŞÖYLE GERÇEKLEŞTİ:

Abdülmuttalibin Ebrehe ile Görüsmesi

Mekke yakininda Mugammes denilen yerde Ebrehe ordusu çadirlarini kurdu ve çevredeki Mekke'lilere âit develeri yagmaladilar. Burada, Ebû Regal öldü. Develerin içinde Abdülmuttalib'in de iki yüz devesi vardi. Ebrehe'nin elçisi Hinata el-Himyeri Mekke'ye giderek Kureys'lilerin ileri gelenleriyle görüstü ve "Kâbe'yi tavaf etmeyi biraktiklari takdirde onlara saldirmayacaklarini" söyledi. Onlara sadece Kâbe'yi yikmak için geldiklerini, kendileri ile savasmayacaklarini bildirdi (Ibnü'l-Esir, a.g.e., s.443).

Abdülmuttalib, "Biz onunla savasmak istemiyoruz, buna gücümüz de yetmez. Orasi Beytullah'tir, eger korursa O (Allah) Harem'i korur" dedi; develerini görüsmek üzere Ebrehe'nin yanina vardi. Abdülmuttalib'e iyi davranan ve önce onu takdirle karsilayan Ebrehe, Abdülmuttalib develerini isteyince söyle dedi: "Seni ilk gördügümde gözüme büyük bir sahsiyet olarak görünmüstün. Ama sen Kâbe'nin korunmasini isteyecegin yerde develerinin pesine düsünce gözümden düstün." Abdülmuttalib, "Ben develerin sahibiyim. Kâbe'nin de sahibi var, O onu korur" dedi.

ŞİMDİ EY EBU BEKİR SEN KENDİ CANININ DERDİNE DÜŞ PEYGABERİN CANININ SAHİBİ VAR MERAK ETME....

SELAMETLE
mustafa1734
Mesajlar: 5
Kayıt: 27 Ara 2011, 18:08

Re: Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

Mesaj gönderen mustafa1734 »

CEVAP YAZMAYACAĞIM DEDİM, ÇÜNKÜ NE YAZSAK BOŞUNA İNATLAŞMAKTAN BAŞKA BİR ŞEYE FAYDA VERMİYOR, AP AÇIK ORTADA OLANLAR UZATILIP ÇEKİŞTİRİLEREKTEN HERKES NEYE İNANMAK İSTİYORSA ORAYA ÇEKİLİYOR.
NETİCEDE BURADA BİR ŞEYLER YAZMAK KARŞILIKLI FİKİR ALIŞ VERİŞİ, VEYA BAZI KONULARI AÇIĞA KAVUŞTURMAK İÇİN BİR BİRİMİZE YARDIMCI OLMAK MAKSADININ DIŞINA ÇIKIP, DAHA ÇOK HAKARET,KİN, NEFRET, DÜŞMANLIĞA YOLA AÇIYOR,

SİZİN BENİM YAZILARIMA CEVAPBEN YADIKLARINIZIN HER BİRİNE TEK TEK CEVAP VEREBİLİRİM, AMA NE DEĞİŞECEK.?? BEN KENDİMİ TATMİN ETMEK MAKSADIYLAMI YAPICAM, YADA " aa bak neler yazmışlar" deyip, hiddetlenerek cevap yazmaya mı koyulucam, sokak kavgası gibi ağız dalaşımı yapacağız? Bunun faydası kime ??

Ben ne anlatıyorum , Siz içinden işinize geleni alıp , nereye çekiyorsunuz. AMA NETİCEDE karşınızda kini ilmi olarak ikna edemedikçe ne işe yarar ??

1. si dediniz " Kur'an-ı Kerimde isminin geçmesi yada bahsedilmesi Onun iyi biri olduğu anlamına gelmez , Kur'an da firavun dan iblisten de bahsediyor "
ya önce siz inanarak, bilerek mi söylüyorsunuz bunu ?? Peki siz bu örneklem ile ilmi olarak , mantık olarak kimi ikna edeceksiniz.?

* ki buna cevaben çok basit dedik ki " firavundan, iblisten bahsederken arkadaş diye mi bahsediyor ? Ama bu ayette Arkadaşı diye bahsediyor " dedik.

2. cisi mağarada ki kişi Hz .Ebu Bekir değil di , başkasıydı , ispatlayın O olduğunu dediniz.

" Medine ye girişte Onları ( Hz. Peygamber ve Hz. Ebu Bekir i ) bütün bir sahabe topluluğu karşıladı, Buna tüm sahabe şahit, tüm sahabe bunu biliyor " dedik
Ve zaten siz de bunu inkar etmenin çok zayı bir inkarcılık olacağını kabullenip , bundan vazgeçtiniz , tamam mağaradaki arkadaşı Hz. Ebu Bekir dediniz , Fakat..

3. sü bu seferde başladınız "arkadaş " diye söylemesi orada genelleme bir tabirdir dediniz , Hz. Yusuf AS. dan örnekler verdiniz. "Korkma ! sözünden Onu küçümsediniz hatta ayette Onun küçümsendiği ima ediliyor dediniz. "
Hatta orada bahsedilen kişinin Hz. Cebrail (AS) olduğunu söylediniz : ) SEN İNANDIN MI BU SÖYLEDİĞİNE subay76 ??

peki ayette zikredildiği üzere Hz. Peygamber (SAV) Hz. Cebrail e mi " Üzülme - Korkma " diyor ?? : )

ya bu kadar basite düşmeyin ya , ilminiz , aklınız var , İNAT ETMEYİN, İNADININA İSTEDİĞİNİZ YERE LAFLARI ÇEKMEYİN.

peki ne bekliyorsunuz ? " Şuna mı inanmamızı bekliyorsunuz : Hz. Peygamber Hicret yolculuğun da tüm sahabeyi Medine ye hicret e göndermiş geride bir tek Hz. Ali ( RA. ) ı put pereslerin kendisini takibini engellemek için kendi yatağına yatmasını istemiş, Ve bir de yanına o kadar sahabeden geriye 1 tek kişi Hz. Ebu Bekir i yanına almış, O ki Hz. Peygambere ilk iman edenler den ilk iman eden 3. kişiden biri ( Hz. Hatice - Haz Ali - Hz. Ebu Bekir )
- O ki Hz. Peygamber MİRAÇ tan döndüğünde Put peresler onunla alay etmiş dalga geçmiş VE Diğer sahabelerin bile şaşkınlık karmaşa yaşadıkları bir sırada , alay etmek küçümsemek için koşa koşa özellikle Hz. Ebu Bekir e gidip " senin ki iyice kafayı sıyırdı , neler anlatıyor , dün gece Mekkeden - Kudüse gittiğini oradan gök yüzüne kaldırıldığını söylüyor deyince ! Şu zamanlar üstü muhteşem sözü söyleyen kişi " O SÖYLEDİYSE DOĞRUDUR ! " demiş ve Hz. Peygamber e giderek MİRAC ın mübarek olsun diyen kişi olmuş , ve Hz. Peygamber kendisine SIDDIK ( Çok doğru olan, hiç yalan söylemeyen. Hakikati kabul eden ve onaylayan kişi ) demiş bu lakabı Ona bizzat Hz. Peygamber vermiştir.
- Hz. Bilal dahil bir çok köle sahabe nin ücretini ödeyerek hürriyetlerine kavuşmasını sağlamıştır.,
- Hz. Peygamber O nun kızı ile evlenmiştir. [ Zorla mı evlendi ya Allah (c.c.) aşkına, niye kötü biriyle , kötü birinin kızıyla evlensin ]
- Korkaklıkla suçladığınız kişi için UHUD savaşından sonra müşrikler " Hz. Muhammed (SAV) yaşıyor mu ? Hz. Ebu Bekir yaşıyor mu ? Hz. Ömer yaşıyor mu ? diye 3 ünün ismini zikrederek sordular, Hz. Ömer de yaşıyoruz , bizim şehidlerimiz cennetedir , sizin ölüleriniz cehennemin dibinde dir , diye haykırmış.,
- Korkaklıkla suçladığınız kişi Bedr Savaşında , UHUD Savaşında , Hendek Savaşında ..ve daha bir çok savaşta çarpışmış,
- O ki Hz. Peygamber(SAV) in vefatına yakın , mescide çıkamayacak kadar rahatsız olduğunda tüm sahabeye İmamlık etmiş , daha Hz. Peygamber (SAV) hayatta iken,HZ. PEYGAMBER(SAV) ve HERHANGİ BİR SAHABE BUNA KARŞI ÇIKMAZKEN SİZLERE NE OLUYOR !!!??

- BU KİŞİ İÇİN Allah(C.C) KUR'AN DA " ARKADAŞI " LAFSINI ÖYLESİNE KULLADI , DEMENİZİ İNANMAMIZI MI BEKLİYORSUNUZ ?

- Hz. Peygamber (SAV) Onun çıkarcı, koltuk sevdalı birisi olduğunu bilemedi de Siz mi çok iyi bildiniz Dedik te "

Gittiniz Hz. Adem in , Hz. Nuh un oğullarından örnekler verdiniz, İNANALIM MI BU ÖRNEKLEMLERİNİZE ??
SİZ ÖNCE KENDİNİZE ŞUNU SORUN " O Peygamberler o kişileri Yüceltti ? Önemli değerli kişi olduklarını iddaya mı kalktı, ?
Onlar Nasıl bilmiyorsa Hz. Peygamber de bilemez dediniz. !!!
Hz. Peygamber İstanbul un fethini de , Kudüs ün fethini de , Kıyamet alametlerini de bildiren kişi, Bunu bilemeyecek öyle mi ?

******************************* *********************************** *****************************************************

Ve bir başka ayette Allah-u Tela buyuruyorki :
" ... İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce harcayanlar ve savaşanlar, diğerleri ile bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allahhepsine de en güzel olanı (cenneti) vadetmiştir. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. "
Hadis suresi 10. Ayet

VE tabi siz yine bu ayeti didikleyeceksiniz, istediğiniz yere çekmeye çalışacaksınız. kim bilir neler diyeceksiniz.

OYSA DOĞRU OLAN O KADAR AÇIK VE BASİT Kİ,

Ve bir ayet daha

"Muhacir ve Ensar'dan İslâm'a ilk önce girenlerin başta gelenleri ve iyi amellerle onların ardınca gidenler var ya, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'dan razı oldular ve onlara, altlarında ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar. İşte büyük ve muhteşem kurtuluş budur"
Tevbe Suresi 100. Ayet

Ve bir Hadis

"Ebu Bekri Sıddık (r.a.) vezirimdir ve Benden sonra ümmetim üzerine halifemdir. Ömer (r.a.) Benim lisanım üzerine konuşur. Ali (r.a.) amcamın oğludur, kardeşimdir, bayrağımın hamilidir. Ve Osman (r.a.) Bendendir ve Ben de Osman (r.a.)'danım."
[Ravi: Hz Câbir (r.a.) dan rivayet olundu. ]

“Ashabımı seven beni sevdiği için sever. Onlardan nefret eden de, benden nefret ettiği için nefret eder.”
(Tirmizî, nr. 3862; Ahmed, el-Müsned, 4/87; 5/54, 57).

Mektubat-ı Rabbani - 66. Mektup
İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu, Han-ı Azam'a yazmıştır.

Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçdiği, sevdiği kimselere selâm olsun!
Büyüklerimizin yolunda, nihâyet, başda yerleşdirilmişdir.
Hâce-i Nakşibend [Behâeddîn-i Buhârî] “rahmetullahi aleyh” buyurdu ki: (Nihâyeti, bidâyetde yerleşdirdik.) Bu yol, tam Eshâb-ı kirâmın “aleyhimürrıdvân” yoludur. Çünki, o büyükler, o Serverin “aleyhisselâm” sohbetinde, dahâ birinci günde, öyle şeylere kavuşdu ki, sonra gelen en büyük Evliyâ, en nihâyetde, ancak, bundan bir parçaya kavuşabilmişdir. İşte bunun içindir ki, Vahşî, hazret-i Hamzayı “radıyü anhümâ” şehîd etmiş iken, müslimân olunca, bir kerrecik, Seyyid-il-evvelîn vel-âhirînin “aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselâm” sohbeti ile şereflendiği için, Tâbi’înin en üstünü olan, Veysel Karânîden dahâ yukarı oldu. Hayr-ül-beşerin “aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselâm” sohbetinin başlangıcında Vahşîye “radıyü anh” nasîb olanlara, Veysel Karânî, o kadar yüksek olduğu hâlde, en nihâyetde bile kavuşamadı. Demek ki, zemânların, asrların en iyisi, Eshâb-ı kirâmın “aleyhimürrıdvân” asrıdır. Sonra gelenler, (Sonra) kelimesinden dolayı çok geride kaldı. Dereceleri de, hep sona kaldı.

** He birde BİZİ SANKİ HZ. ALİ (RA) ' yi VE HZ. PEYGAMBER İN HZ. ALİ (RA) NİN NESLİNİ SEVMİYORMUŞUZ, KÜÇÜMSÜYORMUŞUZ, GİBİ YANSITMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ , KENDİNİZİ BÖYLE HAKLI ÇIKARTMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ. BİZ HZ. ALİ (RA) İÇİN ÖLÜRÜZ BE !! ASIL BİZ HZ. ALİ (RA) DAHA ÇOK SEVİYORUZ ÇÜNKÜ BİZ ONUN YAPTIKLARINI YAPIYOR ONUN GİBİ NAMAZ KILIP, CAMİYE GİDİP, ONUN GİBİ ORUÇ TUTUYORUZ, BİZ ONUN ( HZ. ALİ (RA) 'NİN VE TÜM SAHABE NİN YOLUNDAN GİDİYORUZ,

ARTIK YETER ! ÇÜNKÜ ARTIK BU KONUŞMALAR LAF DALAŞINA DÖNÜŞÜYOR, BİLGİ ALIŞ VERİŞİ DEĞİL,
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

Mesaj gönderen Hasan Akça »

mustafa1734 yazdı:
2. cisi mağarada ki kişi Hz .Ebu Bekir değil di , başkasıydı , ispatlayın O olduğunu dediniz.

" Medine ye girişte Onları ( Hz. Peygamber ve Hz. Ebu Bekir i ) bütün bir sahabe topluluğu karşıladı, Buna tüm sahabe şahit, tüm sahabe bunu biliyor " dedik
Ve zaten siz de bunu inkar etmenin çok zayı bir inkarcılık olacağını kabullenip , bundan vazgeçtiniz , tamam mağaradaki arkadaşı Hz. Ebu Bekir dediniz , Fakat..
[/color]
,
Sana O kişi Ebubekirmiydi ispatla dendi çünkü senin bir gerçeği görmen isteniyordu ama bunu dahi anlamamışsın
Kuranda ebubekirin adı yazmaz ama biz mağaradaki kişinin o olduğunu biliriz çünkü tarih kitapları bunu yazar tefsirler bunu yazar bu nedenle adı geçmese bile onun ebubekir olduğunu hepimiz biliriz
AMA KURANDA ALİ NİN İ,SMİ VAR DEDİĞİMİZDE HANİ NEREDE DİYE SORARSINIZ

işte sana bu gerçeği anlatmak için o kişinin ebubekir olduğunu nerden bliyorsun diye soruldu
Ahzap 33 te 'Tertemiz' denilen şahıs kim?
Şura 23 te sevmesi farz olan şahıs kim,
Nisa 41 (yada başka ayeti şu an hatırlamadım) Allaha resulüne sizden olan emir sahiplerine itaat edin denildiğinde bahsedilen emir sahibi kim?
Ali imran 61 de nefislerimiz diye sunulan kişi kim?

böyle yüzlerce ayette Hz.Aliden bahsedilir tarih kitapları ve tefsirler bu anlatır aktarır ama öylesine bakamaz haldesiniz ki bunları göremeyip mağaradaki şahsa kafayı takarsınız

sana anlatılmak istenen buydu ama bak yukarı sen ne yazıyorsun
yüzlerce ayet ile apaçık övülen bir kişiyi bir kenara atıp yaptığınız şeye bakın da mahşerde ne duruma düşeceğinizi düşünün
subay76
Mesajlar: 101
Kayıt: 05 Oca 2012, 22:02

Re: Kuran da Ebubekir (İddiası) :::Düzeltilmiş Başlık:::

Mesaj gönderen subay76 »

ÖNCELİKLE MUSTAFA 1734 KARDEŞİM YAZDIKLARIMI SABIRLA OKUMAN ÜMİDİYLE SAN A CEVAP VERİYORUM...mustafa 1734 kardeşimm..sen ne demek istiyosun gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum..lafı dolandıra dolandıraa bir yerlere varmak ve her şeye rağmen bazı kimseleri korumak istiyorsun...ya kardeşim ben size akıl sır erdiremiyorum...kuranda ap açık sevilmesi farz olan insanları bırakıp hala hata yapan yanlış yola sapan .emevi ve abbasi hü
kümdarlarının uydurma hadislerle desteklediği insanları kalkıp burada ehli beyt as dan üstün tutmaya halen devam ediyorsunuz...sizler ben hep söylemişimdir asla ve asla gözlerinizdeki at gözlüğünü çıkarıp bir kenara atmadan ve taassup ve bağnazlık denizinde yüzerek bu şekilde hiç bir yere varamazsınız...o kadar katı ve tek taraflısınızki değerlerinize toz bile kondurmuyosunuz...ya kardeşim bunların kim olduğu açık bir şekilde tarih sayfalarında yer almaktadır..merak etme ben sana burada o sahabilerin halife diyerek peşinden gittiğiniz insanların gerçek yüzlerini burada SANA BAĞNAZ ARKADAŞIM MUSTAFA 1734 , VE BEN SANA BURADA BİR KAYNAK YAZDIMMI KALKIP Şİİ KAYNAĞINI KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE SANA BURADA YAZMAM..O ZAMAM DERSİNİZKİ YA BUNLAR Şİİ KAYNAĞI TABİ BÖLE OLUCAK...AMA BEN YAZINI OKUDUM BİRAZSEN KALKIP BANA TİRMİZİDEN . MÜSNED DEN KANIT GETİRİYORSUN..E NE ANLADIK O ZAMAN BENDE SANA DERİMKİ TABİ BÖLE OLUCAK KALKIPTA ONLAR SAHABEYE LAF MI EDER DERİM YANİ BU EN DOĞAL HAKKIMDIR..SEN EĞER BİR TEZİ ÇÜRÜTMEK İSİTİYORSAN BİR KALEYİ YIKMAK İSTİYORSAN KALKAR BENİM KAYNAĞIMDAN DELİL GETİRİRSİN..KALKIP BANA YOK BUHARİ YOK MÜSLİM YOK O BU OLMAZ ÖLE ŞEY...EĞER TARTIŞACAKSAN ADABIYLA TARTIŞ..ŞİMDİ LAFI UZATMADAN SANA EHLİ BEYT AS DAN ÜSTÜN GÖRDÜĞÜN O İNSANLARIN GERÇEK YÜZLERİNİ EHLİ SÜNNET KAYNAKLARINDAN KANITLARLA İSPAT EDİCEM..TABİ SEN GENE UYDUR MA DİYİP O İNSANLARA TOZ KONDURMAYACAN..NEYSEE BAŞLAYALIM..ÖNCELİKLE VERDİĞN KAYNAKTA YAZAN:
"Ebu Bekri Sıddık (r.a.) vezirimdir ve Benden sonra ümmetim üzerine halifemdir. Ömer (r.a.) Benim lisanım üzerine konuşur. Ali (r.a.) amcamın oğludur, kardeşimdir, bayrağımın hamilidir. Ve Osman (r.a.) Bendendir ve Ben de Osman (r.a.)'danım."
[Ravi: Hz Câbir (r.a.) dan rivayet oluNdu. ]
HANİ PEYGAMBER KENDİNDEN SONRA HALİFE TAYİN ETMEMİŞTİ NOLDU? EBUBEKİRE GELİNCE VAZ GEÇİP HALİFE Mİ TAYİN ETTİ...? Allah AŞKINA TEK TARAFLI OLUŞUNUZ BURADA BELLİ OLUYOR ZATEN..NEYSE BİZ SİZİN SAHABELERİNİZE BAKALIM.
ÖNCELİKLE BİRİNCİ HALİFEN EBUBEKİRİ TANIYALIM..EBU BEKİR BİLİNDİĞİ GİBİ PEYGAMBER FENDİMİZLE MAĞARA DA BERABER İDİ..BU TARİH KAYNAKLARINDA MEVCUT İNKAR EDİLMEZ ÇÜNKİ BİZLER İNKARCI DEĞİLİZ..ÖNCELİKLE EHLİ SÜNNETİN TARİH KAYNAKLARINDAN TABERİ KİTABINDA ŞU ŞEKİLDE BELİRTMİŞTİR.
Taberi’nin kendi tarihinin üçünü cildinde yazdığına göre, Ebu Bekir Resulullah (s.a.a)’in ne zaman hicret edeceğinden haberi bile yoktu. Hz. Ali (a.s)’ın yanına giderek Hz. Peygamber’in ne durumda olduğunu sordu. O da onun mağaraya gittiğini, işi varsa oraya gitmesi gerektiğini söyledi. Ebu Bekir de koşarak yarı yolda Resulullah (s.a.a)’e ulaştı. Böylece mecbur beraberce yola devam ettiler. Bundan da anlaşılıyor ki Peygamber-i Ekrem (s.a.a) onu kendisiyle birlikte götürmek istememiştir. Aksine o izinsiz olarak Resulullah’ın yanına gidip yarı yoldan sonra onunla beraber yola devam etmiştir.
Hatta bazı hadislere göre Hz. Peygamber (s.a.a)’in Ebu Bekir’i yanında götürmesinin sebebinin tesadüfi, fitne çıkmaması ve düşmana haber vermesinden korktuğundan dolayı olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim sizin insaflı alimleriniz buna itiraf etmişlerdir. Örneğin: Sizin ünlü alimlerinizden olan Şeyh Ebu’l Kasım bin Sabbağ “En- Nur’u ve’l- Burhan” adlı kitabında Muhammed bin İshak’dan, o da Hassan bin Sabit-i Ensari’den şöyle rivayet etmiştir:
“Hz. Peygamber (s.a.a)’in hicretinden önce Umre için Mekke’ye gittim. Kureyş müşriklerinin Resulullah (s.a.a)’in ashabına sövdüklerini gördüm. O sırada Resulullah (s.a.a) Ali’ye kendi yatağında yatmasını emretti. Ebu Kuhafe’nin oğlu Ebu Bekir’in düşmanlara haber vermesinden korktuğundan dolayı onu yanına olarak mağaraya doğru hareket ettiler..
Araştırmacı bir kimse ilk üç halifenin tarihte kaydedilen bazı icraatlarını okursa, onların Peygamber efendimizin hadislerinin yazılmasını yasakladıklarını ve hatta ashabın bu hadisleri halka nakletmelerine dahi izin vermediklerini görecektir. Çünkü bu hadisler, onların menfaatleriyle çelişmekte veya en azından siyası ve şahsi maslahatlarına uygun olarak uydurdukları hükümlere ters düşmekteydi. Böylece, Kur'an'ın açıklayıcısı ve Kur'an'dan sonra İslam hükümlerinin ikinci kaynağı olan nebevi hadisler, onların zamanında unutulmaya terkedildi. Bu durum, Ömer bin Abdülaziz veya hatta biraz andan sonraya kadar devam etti. Bu konuda tarihçiler ve hadisçiler, ittifak içerisindedirler. Örneğin; Buhari, Sahih'inin "İlim Kitabında" şöyle nakleder:
"Ömer bin Abdulaziz'in Ebu Bekir bin Hazm'a şöyle yazdı: 'Resulullah'ın hadislerini dikkatle topla ve onları yaz. Çünkü ben ilmin kaybolmasından ve alimlerin ölmesinden korkuyorum. Resulullah'ın (s.a.a.) hadislerinden başka bir şey de kabul edilmesin. İlim yayılmaya çalışılmalı, alimler oturmalı ve bilmeyenler gelip onlardan ilim öğren-melidirler. Çünkü ilim gizli kalırsa yok olur gider. "1
Ama Ebu Bekir, Resulullah'ın (s.a.a.) vefatından sonra halka bir konuşma yaparak şöyle dedi:
"Sizler, Resulullah'tan, ihtilaf ettiğiniz hadisler naklediyorsunuz. Sizden sonra ise halk daha fazla ihtilaf edecektir. Öyleyse Resulullah'tan (s.a.a.) hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis isteyen olursa; 'Aramızda Allah'ın Kitabı vardır. Onun helalini helal, haramını ise haram bilin; bu bize yeter.' deyin.
Ebu Bekir'in işi gerçekten de şaşırtıcıdır! Peygamber'in (s.a.a.), ümmeti sapmaktan koruyacak olan vasiyetini yazdırması engellenen o uğursuz perşembe gününden henüz birkaç günden fazla bir zaman geçmeden, aynen arkadaşı Ömer gibi; "Allah'ın Kitabı bize yeter." diyor!
Allah'a şükürler olsun ki, Resulullah'ın (s.a.a.) sünnetini arkalarına attıklarını ve onu hiçe saydıklarını kendi dilleriyle itiraf ediyorlar.
Şimdi Ebu Bekir ve Ömer'i her zaman savunan ve onları Resulullah'tan sonra en iyi insanlar olarak bilen Ehl-i Sünnet'ten soruyoruz: Sizler, Sahihlerinizde Resulullah'ın; "Ben, sizin aranızda iki şey bırakıyorum; onlarla amel ederseniz, asla sapıtmazsınız: Allah'ın Kitabı ve sünnetim." buyurmuş olduğunu nakletmiyor musunuz?! Peki, -faraza bu hadis doğru ise- nasıl oluyor da Resulullah'tan sonra halkın en faziletlileri olan Ebu Bekir ve Ömer, sünnetin yazılması ve anlatılmasını yasaklıyorlar ve sünnete hiç mi değer vermiyorlar.
1- Sahih-i Buhari, c. 1, s. 36.
2- Zehebi,Tezkiret'ü1-Huffaz, c. 1, s. 3 - 4.
Bundan da daha şaşırtıcı olan, Ebu Bekir'in. Hz Fatıma'nın karşısındaki tutumudur. "Sizler, Resulullah'tan, ihtilaf ettiğiniz hadisler naklediyorsunuz. Sizden sonra ise halk daha fazla ihtilaf edecektir. Öyleyse Resulullah'tan (s.a.a.) hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis isteyen olursa; 'Aramızda Allah'ın Kitabı vardır. Onun helalini helal, haramını ise haram bilin; bu bize yeter.' söyleyin." diyen Ebu Bekir, nasıl oluyor da alemler kadınlarının hanımefendisi olan Fatıma'tüz-Zehra'nın okuduğu muhkem ayetler karşısında, kendisinden başka kimsenin rivayet etmediği uyduruk bir hadise dayanıyor ve bu hadisle o muhkem ayetleri neshediyor?! İlginç değil mi?! Peki, niçin kendi söylediğiyle kendisi amel etmiyor?! Niçin Resulullah'ın (s.a.a.) bir parçası olan Fatıma'tüz-Zehra ile, kendisi rivayet ettiği "Biz peygamberler miras bırakmayız." hadiSinde ihtilaf edince, Kur'an' a başvurmuyor?!
Cevabı bellidir. Çünkü Allah'ın Kitabına başvurulduğu takdirde, Hz. Fatıma'nın bütün iddiaları ispatlanacaktı. O zaman da Ebu Bekir'in işi zorlaşacak ve hilafet konusunda da deliller karşısında teslim olması gerekecekti. Bu da hiç mi hiç Ebu Bekir'in işine gelmiyordu. Yüce Allah buyuruyor ki:
"Ey iman edenler, yapmadıklarınızı niçin söylüyorsunuz? Yapmadıklarınızı söylemeniz, Allah'ın gazabına sebep olan büyük bir suçtur."1
Evet, işte bu yüzden Ebu Bekir, Resulullah'ın (s.a.a.) hadislerinin halkın arasında yayılmasını istemiyordu. Onların yazılmasına, anlatılmasına, bir şehirden başka bir şehre taşınmasına izin vermiyordu.
Çünkü Resulullah'ın hadislerindeki yorumlanamayacak sözler, onun hükümeti ve siyasetiyle açıkça çelişmekteydi. Öyleyse bu hadisleri gizlemek, hatta mahvedip yakmaktan başka çare yoktu.
İşte! Kızı Aişe babasının aleyhinde şahitlik ederek diyor ki: "Babam, Resulullah'ın beş yüz hadisini bir araya topladı. Akşam olunca yatağında o tarafa bu tarafa döndüğünü ve uyuyamadığını gördüm. İçimden, "Herhalde bir rahatsızlığı var ya da duyduğu bir haberden dolayı endişelenmiştir." dedim. Sabah olunca beni çağırarak, "Kızım, sana emanet olarak verdiğim hadisleri getir." dedi. Ben hadisleri getirince, hepsini alıp yaktı..."
kaynak: Kenz'ül-Ummal, c. ıo, s. 285, h. 29460; Tezkiret'ül-Huffaz, c. 1, s. 5.
ve bunların en önemlisi ömer le birlikte peygamber efendimizn vasiyetinin engellesidir ki bu en vahim olaydır..
Buhari Sahih’in c. 2, s. 118’inde, Müslim Vasiyyet kitabının sonunda, Hamidi Cem’un Beyn’es- Sahihayn’de; imam Ahmed bin Hanbel Müsned’in c. 1, s. 222’sinde, İbn-i Ebi’l- Hadid Nehc’ul- Belağa Şerhi’nin c. 2, s. 563’ünde, Kirmani Şerh-u Sahih-i Buhari’de, Nevevi Şerh-u Sahihi Müslim’de, İbn-i Acer Savaik’te, Kadı Ebu Ali, Kadı Ruzbehan, Kadı Ayyaz, imam Gazali, Kutbuddin Şafii, Muhammed bin Abdulkerim Şehristani, İbn-i Esiri, Hafız Ebu Naim İsfahani, Sibt bin Cevzi ve bilahare birçok büyük ve değerli alimleriniz söz konusu elemli olayı tasdik ederek şöyle demişlerdir: Peygamber-i Ekrem (s.a.a) Veda Haccından döndükten sonra hastalandı ve bir grup sahabe Resulullah’ın ziyarete gidice Hazret;
“Bana kağıt kalem getirin, size benden sonra asla sapmayacağınız şeyler yazayım.”
İmam Gazali Sırr’ul- Alemin kitabının 4. makalesinde (Sibt bin Cevzi de Tezkire s. 36’da kendisinden rivayet etmiştir) ve diğer alimleriniz de kendi kitaplarında Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir:
“Bana kağıt kalem getirin size benden sonra işlerin zorluğunu kaldırıcı ve size gerekli olan şeyleri yazayım.”
Bazı rivayetlerde ise şöyle yer almıştır:
“Size benden sonra ihtilafa düşmeyeceğiniz bir şeyler yazayım.” Ömer ise şöyle dedi: “Bırakın bu adamı; şüphesiz O hezeyana kapılmıştır! Allah’ın kitabı bize yeter!”
Orada bulunan ashab ikiye bölündü; bazıları Ömer’i, bazıları da Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’i savundu. Derken orada birbirlerine girerek seslerini yükselttiler. Büyük bir ahlak abidesi olan Peygamber-i Ekrem (s.a.a) rahatsız olarak şöyle buyurdular:
“Kalkın yanımdan, benim yanımda kavga etmek doğru değildir.”
Bu, bizzat Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in huzurunda vuku bulan Müslümanların ilk fitnesiydi ve bu fitne Hz. Peygamber (s.a.a)’in 23 yıllık onca zahmetlerinin ardından vaki oldu. Bu fitne ve bölünmeye ise Ömer sebep oldu; nifak ve ihtilaf tohumlarını ekti, Müslümanları ikiye böldü. Bu güne kadar da böyle devam etmiş ve şu anda da işte burada Müslüman kardeşleri birbirinin karşısına dikmiştir.
Buhari, Müslim ve diğer büyük ve değerli alimleriniz de Abdullah bin Abbas’ın ağladığını ve sürekli şöyle dediğini kaydetmişlerdir: “Perşembe günü, ah ne perşembe günü!” Abdullah bin Abbas bunu söylerken hüngür hüngür ağlıyordu; öyle ki gözyaşları yeri ıslatıyordu.
Ona; “Perşembe günü ne olmuş ki böylesine ağlıyorsun?” dediklerinde şöyle diyordu: “Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ağır hastalanınca ümmetini, yazacağı vasiyetle sapıklıktan korumak için kalem kağıt istedi. Ama orada bulunanlardan bazıları O’na engel oldular. Bundan da öte; “Hezeyan ediyor!” dediler. İşte o gün asla unutulmayacak olan Perşembe günüydü. Peygamber (s.a.a)’e engel olmalarının yanı sıra küstahça çirkin laflar da kullandılar!”
Kutbuddin Şafii Şirazi, Keşf’ul- Ğuyub’da şöyle diyor:
“Açıktır ki kılavuzsuz yolu bulmak mümkün değildir. Ömer’in; ‘Allah’ın kitabı aramızdadır, kılavuza ihtiyacımız yoktur’ şeklindeki sözüne şaşırıyorum. Ömer’in bu sözü; tıp kitapları yanımızdadır, doktora ihtiyacımız yoktur söyleyen kimsenin sözü gibidir. Şüphesiz ki bu söz yanlıştır ve kabul edilemez. Zira herkes tıp kitaplarından anlayamaz ve mutlaka o ilmi bilen bir tabibe başvurması icap eder.
Kur’ân-ı Kerim de böyledir; kendi fikriyle Kur’ân’dan istifade edemeyenler de, Kur’ân ilmine sahip olanlara müracaat etmelidirler. Nitekim Kur’ân açıkça şöyle buyuruyor:
“Onu Resule veya kendilerinden olan emir sahiplerine götürselerdi, onların arasından işin içyüzünü anlayanlar, onun ne olduğunu bilirlerdi.”[4]
Gerçek kitap ilim ehlinin göğsüdür. Nitekim Kur’ân da şöyle buyuruyor:
“Hayır o (Kur’ân), kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde (yer eden) apaçık ayetlerdir.”[5]
Bu yüzden Hz. Ali (a.s) da şöyle buyurmuştur:
“Ben Allah-u Teala’nın konuşan kitabıyım, bu Kur’ân ise Allah-u Teala’nın susan kitabıdır.” (Kutbuddin’in sözünün sonu.)
Dolayısıyla insaf, ilim, akıl ve bilgi sahibi herkes, Ömer’in lafını reddetmekte ve Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in vasiyetine engel olmakla çok büyük bir zulüm işlediğini tasdik etmektedir.
şimdi bu olayı inkar eden hiçbir ehli sünnet alimi ve bilgini yoktur..GERÇEKTEN BUNU İNKAR ETSELER DİYİCEM TAMAM ADAMLAR BUNU ÖMERE YAKIŞTIRMIYORLAR AMA AKSİNE İNKAR ETMEK BİR YANA BURADA ÖMER İ SAVUNARAK ONUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ ORTAYA KOYMUŞLARDIR..BU YAZILARI BİZZAT BEN İNTERNETTE FORUMLARDA EHLİ SÜNNET KARDEŞLERİMİZDEN OKUDUM...Allah AŞKINA İDAM MAHKUMUNUN BİLE SON İSTEYİ YERİNE GETİRİLİRKEN KOSKOCA İSLAM PEYGAMBERİNİN SON İSTEĞİ NEDEN YERİNE GETİRİLMEMİŞTİR...BU KONUDA Allah A SIĞINIRIZ..
BAKIN ASIL ÖNEMLİ OLAN İSE PEYGAMBERİN VASİYETİNE ENGEL OLANLARIN EBUBEKİR ÖLDÜĞÜNDE ONUN VASİYETİNE ENGEL OLMAMIŞLARDIR..ÖYLE YA PEYGAMBER SAYIKLAR AMA EBUBEKİR SAYIKLAMAZ... BAKIN EBUBEKİR ÖLÜRKEN NE DEMİŞ:
Bütün tarihçi ve hadisçilerin yazdığına göre, Ebu Bekir ölmek üzereyken Osman bin Affan’a şöyle dedi: “Dediklerimi yaz ve bu benim halka olan vasiyetimdir...” Osman da Ebu Bekir’in dediği her şeyi yazdı.
Ömer ve başkaları da orada hazır bulunuyordu, hiç kimse onun vasiyet yazdırmasına mani olmadı; özellikle de Ömer, ne hikmetse; “Bize Allah’ın kitabı yeter, Ebu Bekir’in vasiyetine ihtiyacımız yoktur.” demedi.
Ama bilindiği gibi “Allah’ın kitabı bize yeter” bahanesiyle Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in vasiyetine engel oldular ve kendilerine olduğunu söylediler. Öyleyse İbret alın ey basiret sahipleri!
Biz de Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’e yapılan bu ihanet, küstahlık, sövmek ve ümmetin dalalete düşmemesine sebep olacak vasiyetin yazılmasına mani olmak gibi nedenlerden dolayı asla o tezgahtaki kimselere itaat edemeyiz. Akıl, ilim ve insaf ehli herkes, bütün bunların delil ve mantığa dayanmadığını, heva ve heves üzere olduğunu bilmektedir..
ve kaynaklarda geçen ise şu şekildedir:'' Hz. Ebubekir (r.a) hastalığı ağırlaştığında, insanlar yerine bir halife bırakmasını istediler. O da Hz. Ömer'i halife yaptı. Bunun üzerine kendisine dediler ki:
- Bizim başımıza şiddetli ve katı bir kimseyi seçtin. Acaba rabbine ne cevap vereceksin?
- Kullarının başına en hayırlılarını geçirdiğimi söyleyeceğim!''

ASLINDA EBUBEKİRİN EN ÖNEMLİ HATASIDA PEYGAMBER EFENDİMİZNİN KIZI FATIMAYA MİRAS OLARAK BIRAKTIĞI FEDEĞİ HZ.FATIMA VERMEMESİDİR...VE BUNUDA PEYGAMBERDEN HADİS UYDURARAK YAPMIŞTIR..GÜYA PEYGAMBER EFENDİMİZ ''BİZ PEYGAMBERLER MİRAS BIRAKMAYIZ DEMİŞTİR'' ŞİMDİ BU HADİSE İKİ YÖNDEN BAKALIM..EHLİ SÜNNET ALİMLERİ BU KONUDA EBUBEKİRİ SAVUNURKEN DİYORLARKİ ''HZ.FATLMA GELDİ EBUBEKİRİN YANINA ONDNA FEDEĞİ İSTEYİNCE ODA PEYGAMBERİN HADİSİNİ SÖYLEDİ VE FATIMA SESİNİ ÇIKARMADAN GİTTİ... ZATEN CENNETLE MÜJDELENEN BİR KADINDA DÜNYA MALI İÇİN KALKIP EBUBEKİRLE TARTIŞMAZ''
ŞİMDİ BEN SİZE SORUYORUM SİZ BİR BABA OLSANIZ VE ÇOCUKLARINIZA MİRAS BIRAKACAKSINIZ, SİZ GİDER MALLARINIZIN PAYLAŞIMINI VE YA HANGİ SİNE NE VERECEĞİNİZİ EVLATLARINIZAMI SÖYLERSİNİZ YOKSA GİDİP BAŞKALARINAMI SÖYLERSİNİZ?
ŞİMDİ BURADA İKİ İHTİMAL AKLA GELİYOR...BİRCİSİ PEYGAMBER GERÇEKTEN VASİYETİNİ EVLATLARINA DEPİLDE GİTMİŞ EBUBEKİRE FELAN SÖYLEMİŞ..BU DÜŞÜNÜLEMEZ BİLE,FARZ EDELİMKİ BÖYLE YAPSA BİLE HZ.FATIMA HAKKI OLMAYAN BİR DÜNYA MALI İÇİN BUKADAR TARTIŞMA ÇIKARMAZ VE EBUBEKİRE ÖLENE KADAR KÜS OLMAZDI...ÇÜNKİ CENNETLE ÜJDELENE BİR İNSAN,ONUN HAKKINDA HADİSLERİ YAZMAYI GEREK GÖRMÜYORUM ZATEN HZ.FATIMA NIN KİM OLDUĞUNU HANGİ ÖZELLİKLERE SAHİP OLDUĞUNU HERKES BİLYOR..

İKİNCİ İHTİMAL İSE FARZ EDELİM PEYGAMBER EFENDİMİZ VASİYETİNİ EVLATLARINA ANLATTI VE KENDİSİNDEN SONRA MAL MÜLK KAVGALARINA GİRMEMELERİNİ EVLATLARINA EMR ETTİ,, AMA BUNA RAĞMEN HZ.FATIMA PEYGAMBERİN ,BABASININ LAFINI ÇİĞNEYİP DÜNYA MALI İÇİN Mİ UĞRAŞTI..BU DÜŞÜNÜLEBİLİRMİ CENNET KADINLARININ EFENDİSİ BİRİ HAKKINDA...Allah AŞKINA BU VE DAHA BİRÇOK ŞEY LER SIRF EHLİ BEYT AS ZÜLÜM OLSUN DİYE ,GEREK PEYFGAMBER EFENDİMİZ SAA VEFAT ETTİKTEN HEMEN SONRA VE EMEVİ VE ABBASİ ZAMANINDADA UÇ NOKTAYA ULAŞMIŞTIR..

DİKKAT EDİLECEK OLURSA EMEVİ HÜKÜMDARLARI EHLİ BEYT AS IN ,EN BAŞTADA HZ.ALİ AS IN DEĞERİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN İLK ÜÇ HALİFE HAKKINDA SAÇMA SAPAN ONLARI YÜKSELTEN HADİSLER UYDURARAK KAYNAKLARA YAZMIŞLARDIR..İLK ÜÇ HALİFE DÖNEMİNDE OLDUĞU GİBİ HADİS YAZMAYI ENGELLEME GELENEĞİNİDE MUAVİYE SÜRDÜRMÜŞTÜR..BİZZAT BÜTÜN ŞEHİRLERDE CAMİLERDE MESCİTLERDE HZ.ALİ AS VE AHLİ BEYT AS A KÜFÜRLER VE LANETLER ETTİRMİŞTİR..ONLARI SAVUNAN SAHABELERİ İNSANLARI İSE ÖLDÜRTMÜŞTÜR..BÜTÜN TARİH KAYNAKLARINI ARAŞTIRIN İNCELEYİN ŞAŞILIR BİR ŞEKİLDE NE EMEVİ NEDE ABBASİ ZAMANINDA İLK ÜÇ HALİFE HAKKINDA KÖTÜ BİR LAF SÖZ İŞİTEMEZSİNİZ...MUAVİYE VE TAKİPÇİLERİ BUNA İZİN VERMEMİŞLERDİR..EHLİ BEYT AS IN ÜSTÜNLÜKLERİNE KARŞILIK BU ÜÇ HALİFEYİDE ÖVEN SAHTE HADİSLER UUYDURARAK İNSANLARA BU ŞEEKİLDE ANLATMIŞLARDIR...
BUNLAR NEKİ SAHABELER HAKKINDA ,, OKADAR SÖYLENECEK SÖZ VARKİ..PEYGAMBERİN VASİYETİNİ ENGELLEYEN ŞAHSİYETLER CENAZESİNE DE HÜRMMET ETMEMİŞLERDİR..YÜCE İNSNA DAHA KEFENLENMEDEN BENİ SAİD DE HALİFELİK SEÇİMİ OLDUĞUNU DUYAN ÖMER,EBUEBEKİR ,OSMAN VE DİYER SAHTE SAHABELER HEMEN ORAYA GİDEREK OLDU BİTTİYE GETİRİP EBUBEKİRİ HALİFE YAPMIŞLARDIR..TABİ BURADA HEMEN CEVABINIZ HAZIR..EĞER HALİFE SEÇİLMESEYDİ ÜMMET YANLIŞ YOLA SAPARDI..ÜSLÜMNLAR BAŞSIZ KALIRDI..ELE İNSAF YA BARİ BIRAKINDA PEYGAMBER DEFN OLSUN SONRA NEYAPARSANIN YAPIN..HEM BU TÜR ÖNEMLİ SEÇİMDE HZ.ALİ AS VE EHLİ BEYT TEN HİÇ KİMSEMİ OLMAZ.. BU KADAR DA SAÇMA BİR SEÇİM OLMAZKİ...EĞER BU SEÇİM HAK OLSAYDI HZ.ALİ AS Kİ BİZE GÖRE ASLA BİAT ETMEMİŞTİR.. AMA SÜNNİ KAYNAKLARINA GÖRE BAYA UZUN BİR SÜRE BEKLEDİKTEN SONRA BİAT ETMİŞTİR ŞEKLİNDE GEÇER...NEYMİŞ EBUBEKİR HZ.ALİ ,LE KONUŞTU ANLATTI ODA İKNA OLDU EBUBEKİRE BİAT ETTİ..BU ŞEKİLDE GEÇER SÜNNİ KAYNAKLARDA...
NEYS EBUBEKİR İLE İLGİLİ BU KADAR YETER SANIRIM..ÇÜNKİ DİĞERLERİNEDE ZAMAN AYIRMAMIZ LAZIM YOKSA KÜSERLER :)

DEVAMI ALTTAKİ YORUMDA...
Cevapla

“Kuran” sayfasına dön