Kur'anın bilimsel mucizeleri

Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen MERDAN »

Kur'an'ın Bilimsel Mucizeleri...

Kur'ân'ın tek ve asıl amacı, kendisinin de vurguladığı gibi insanları dünyevî ve uhrevî saadet yoluna hidayet etmek olmasına rağmen, yer yer doğa bilimleri, fizyoloji ve astronomi... gibi alanlara değinmiş ve birçok gerçeklere ışık tutmuştur. Kur'ân'ın mucize olduğunun bir başka versiyonudur bu.

Çünkü İslâm Peygamberi, kesin tarihî belgelerin tanıklığıyla ümmî idi, (edebiyat hariç) diğer beşerî bilimlerden mahrumdu ve de o günün Yunan, Roma, İran gibi bilim merkezlerinden uzak bir toplumda yaşıyordu. Şimdi Kur'ân'ın bilimsel mucizelerine örnekler sunmak istiyoruz:

1- Meteoroloji:

Meteoroloji, fazla bir geçmişi olmayan bir bilim dalıdır. Önceleri bulut, rüzgâr, yağmur ve karın oluşumu hakkındaki veriler tümüyle tahmine dayanıyordu ve genel olarak bilimsel dayanaktan yoksundu. Her ne kadar denizciler veya çiftçiler, rüzgâr ve yağmurun durumundan haber verebiliyorlardı ise de, bunu birtakım belirtilere dayandırıyor, ancak bunların nasıl oluştuğu hakkında bilgi sahibi değillerdi. Bu minval üzere binlerce yıl geçmişti.

17. yüzyılda (Miladî) termometre, 19. yüzyılda telgraf ve zamanla da meteoroloji alanında gerekli olan diğer şeyler keşfedildi. Nihayet, Böylece bilim adamlarının araştırmalarının ilerlemesiyle 20. yüzyılın ilk yarısında Norveçli bilim adamı "Byerkness", bulutların oluşumu ve kümeler hâlinde hareketi, fırtınaların ve yağmurların oluşumu hakkındaki genel yasayı keşfetmeyi başardı. Daha sonra bulutların buharlaşma ve yoğunlaşma süreci, yağmurun bulutlardan ayrılması, dolunun şekillenmesi ve yere düşüşü, yıldırım, şimşek ve gök gürültüsü, sıcak iklim fırtınaları, yerküre çapındaki genel rüzgârlar... gibi hususlar keşfedilmiş oldu.[1]

Kur'ân'ın Görüşü :

Kur'ân'ın on dört asır önce, rüzgâr, yağmur... hakkındaki sözleri, meteorolojinin bugünkü buluşlarından farksızdır. Bugün şu gerçek kanıtlanmıştır: Bulutlar, rüzgârın deniz üzerinden getirdiği görülmeyen tuz zerreleriyle aşılanmadığı takdirde, damıtma durumunda olsa bile damıtama gerçekleşmeyecek veya gerçekleşse bile zerreler hâlinde havada asılı kalacak ve yere düşmeyecektir.

Havadaki rutubetin, çok yükseklerde kalıplaşan ve rüzgâr aracılığı ile serpilen billurlaşmış kar kümesi etrafında toplanması ve öncül küçük yağmur tanelerinin, rüzgârların karışımı, çarpışımı ve yayılımı sonucu birbirine katılımı ve git gide büyüyerek ağırlığının nispeten artmasıyla bulut kümelerinin arasından geçip düşmesi daha ilgi çekicidir.[2]

Meteorolojinin bugün ulaştığı bu gerçeği Kur'ân-ı Kerim on dört asır önce şöyle ifade etmiştir: "Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık."[3]

2- Buz İğnelerinden Oluşan Dağlar:

Uçağın keşfedilmesiyle birlikte insanın bilgisi de, buz iğnelerinden oluşan ve buz iğneleriyle örtülü bulutların ötesine ulaştı. Uçağın keşfinden önce, buz iğnelerinden oluşan dağların gökyüzündeki varlığından kimse haberdar değildi.[4]

Kur'ân-ı Kerim bu gerçeği şöyle açıklamıştır:

"Görmez misin ki Allah, birtakım bulutları sürüyor; sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki buz dağlarından (kar, dolu ve yağmur) indirir..."[5]

3- Kürelerdeki Canlı Varlıklar:

İnsan uzay bilimleri yardımıyla Ay'a ayak basmasına rağmen, gökyüzü kürelerindeki canlıların varlığı henüz varsayımdan öteye geçmemiştir. Bazı kürelerde hayvan ya da insan gibi canlıların varlığı, bir ihtimal olarak değerlendirilmiştir ve bu alandaki kanıtlar ise sadece birtakım ip uçlarıdır.

Kur'ân ise kesin bir ifadeyle şöyle buyurmuştur:

"Gökleri, yeri ve bu ikisi içinde yayıp ürettiği canlıları yaratması da, O'nun delillerindendir. O dileyince bunları bir araya toplamaya da kadirdir."[6]

4- Bitkilerin Çiftler Hâlinde Yaratılışı:

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"Yerin yetiştirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim."[7]

Yine Kur'ân buyurmaktadır:

"O, yeri size beşik yapan ve onda size yollar açan, gökten de su indirendir. Onunla biz çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık."[8]

Bitkilerin çiftler hâlinde yaratıldığının keşfedilmediği bir dönemde büyük İslâm tefsircileri, Kur'ân'da bahsedilen "çiftlik" ifadesini sınıf, tür, sûret, madde... gibi Kur'ân'ın bahsettiği anlamda alâkası olmayan felsefî kavramlarla açıklamaya çalışıyorlardı.

Ancak bugün yapılan araştırmalar sonucu, bitkilerin de insanlar ve hayvanlar gibi, çiftler hâlinde yaratıldığı sonucuna varılmıştır.

Dünyamızın esrarengiz olgularından biri, bitkilerin döllenme ve aşılanmasıdır. Bu konu tabiat bilgisi konulu kitaplarda ele alınmıştır.

----------------------------------------------

[1]- Kur'ân'a Göre Rüzgâr ve Yağmur, s.19-25

[2]- Kur'ân'a Göre Rüzgâr ve Yağmur, s.59-60

[3]- Hicr, 22

[4]- Kur'ân'a Göre Rüzgâr ve Yağmur, s:140-143

[5]- Nûr, 43

[6]- Şûrâ, 29

[7]- Yâsîn, 36

[8]- Tâhâ, 53
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Muhammed in askeri
Mesajlar: 88
Kayıt: 25 May 2010, 21:05

Re: Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen Muhammed in askeri »

Kuran ı Kerim Hz Muhammed (s.a.s) efendimiz in emanetidir
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen ali muhsin »

Sadece Kurani Kerim degildir ,Yüce Peygamberimizin Bize emanet biraktigi KURAN ve EHLIBEYT,TIR !
Ama Siz Maalesef Sadece Kuran bize Yeter diyenlerdensiniz .
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
hacı
Mesajlar: 68
Kayıt: 12 Kas 2010, 13:54

Re: Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen hacı »

[offtopic]- Bitkilerin Çiftler Hâlinde Yaratılışı:

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"Yerin yetiştirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim."[7][/offtopic]

Amip tek hücrelidir ve bölünerek çoğalır.Bir çifti yoktur.Aynı şekilde sporla üreyen canlılarında başka bir eşi yada çifti yoktur.
N.K.Caferi
Mesajlar: 214
Kayıt: 24 Eyl 2010, 09:56
Konum: Gönlümüzde senin aşkından gayrısına yer yok. Toprağımız aşkınla yoğrulmuş, gayrısına yol yok .

Re: Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen N.K.Caferi »

hacı yazdı:[offtopic]- Bitkilerin Çiftler Hâlinde Yaratılışı:

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"Yerin yetiştirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim."[7][/offtopic]

Amip tek hücrelidir ve bölünerek çoğalır.Bir çifti yoktur.Aynı şekilde sporla üreyen canlılarında başka bir eşi yada çifti yoktur.
Çok ilginç bir cevap ..

Acaba amiplerin bölünerek çoğalmasını sağlayan Amipi yaratan kim . Bu arada Amip bir mikrop türü .... amipler hakkında kısa bir bilgi konuyla alakalı değil özür dilerim Bir mikrobun bile özelliklerine bakınız . ( Ayeti Kerim'e Tefsirden yanıtlanacaktır . )

Resim

Bazı basit organizmaların insanların tahmin ettiğinden daha zeki oldukları ortaya çıktı. Daha önce rastgele hareket ettikleri düşünülen amip ya da plankton gibi hayvanlar, yemek aramak için planlı adımlar atıyorlar.
Biofizikçiler uzun zamandır farklı boyutlardaki canlıların yemek bulmak için nasıl avlandıklarını açıklamaya çalıştıysalar da, şimdiye kadar bakteri ve amip gibi tek hücreli canlıların bilinçli olarak belli bir yöne hareket etmediği sanılıyordu.

Princeton Üniversitesi bofizikçilerinden Liang Li ve Edward Cox 12 amibin hareketlerini izleyerek, hayvanların bütün dönüşlerini ve ileriye doğru hareketlerini 8 ila 10 saat boyunca kaydettiler.

Deneyin mantığı, bir amibin sağa döndükten hemen sonra tekrar sağa ya da sola dönmesinin yüzde 50 şansı olduğuydu. Bu da amiplerin gelişmemiş bir hafızaya sahip olduklarına işaretti. Fakat amiplerin hareket etmek için farklı bir strateji belirledikleri ortaya çıktı.

PROTEİN İZLERİ

Dönebilmek için amipler vücutlarını istedikleri yöne doğru uzatıyorlar. Bu uzanım sayesinde de vücutlarının alt bölümünde ince protein çizgicikleri oluşturuyor. Bu ince çizgicik amibin farklı bir düzleme hareket etmesine sebep oluyor. Bu sayede amip hem kısır bir döngüye girmekten kaçınıyor, hem de kısa bir sürede daha geniş bir bölgeyi dolaşabiliyor.

"36 DERECE"

Missouri Üniversitesi’inde Ricardo Garcia ve Frank Moss tarafından yapılan basit organizmaların yiyecek bulma stratejisiyle ilgili çalışma da, ‘Daphnia zooplankton’ adı verilen basit canlının benzer bir yöntem uyguladığını gösterdi. İnceledikleri 5 ayrı türün 1000’e yakın hareketini izleyen bilimadamları, Daphnia’nın 36 derecelik dönüşlerle dar alanda hareket ederek yiyecek aradıklarını belgeledi.

Bu sırada Berlin’deki Humboldt Üniversitesi’nde bir bilgisayar yardımıyla Daphnia’nın sabit bir süre ve alan içerisindeki en ideal hareket açısını belirleyen uzmanlar da sonucun 36 dereceye yakın olduğunu kanıtladı. Çalışma, daha dar ya da daha geniş bir açının verimliliği düşüreceğini ortaya çıkardı.

Bu sayede basit canlıların tahminden çok daha gelişmiş bir hareket bilinçlerinin olduğunu da kanıtlandı.
***
Ey Rabbim zatının ululuğuna saltanatının yüceliğine yaraşır biçimde sana hamdederim . Senin gücün herşeye yeter . Bir şeyin oluşması için "Ol" demen yeter ...

"Lâ havle velâ kuvvete illâ billah”
En son N.K.Caferi tarafından 12 Kas 2010, 17:00 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Resim
Susmak, bazen cevabı yeterli kılar
En büyük gerçeğin sessizliği gibi
SUSMAK Bir mısrada halini arzetmek gibi..
hacı
Mesajlar: 68
Kayıt: 12 Kas 2010, 13:54

Re: Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen hacı »

İyide yazdıklarınızın tartıştığımız konu ile ne ilgisi var.

Size basitleştirerek şöyle ifade edeyim.

Taha 53 ne diyor.

Okunuş Ellezi ceale lekumul erda mehdev ve seleke lekum fiha subulev ve enzele mines semai maa, fe ahracna bihi ezvacem min nebatin şetta.
Diyanet “Rabbim, yeryüzünü size beşik yapan, orada size yollar açan ve size gökten yağmur indirendir.” Böylece onunla sizin için yerden türlü türlü bitkileri çift çift çıkardık.


Şura 11 ne diyor.

A. Gölpınarlı Odur yoktan var eden gökleri ve yeryüzünü, size kendi cinsinizden eşler halketmiştir, davarları da çifter çifter halketmiştir, bu sûretle üretip çoğaltmadadır sizi; ona hiçbir benzer yoktur ve odur duyan, gören.

Yani Allah her şeyi çifler halinde yaratmış.Yani erkekli-dişili olarak.Nuh tufanında gemiye de çifter çifter alınmadımı bu canlılar.O halde Kuranın iddiasına göre Allah herşeyi çiftler halinde yarattı.

Ama amip denen canlının çifti -eşi erkeği-dişisi yok.

O kendi kendine bölünerek çoğalıyor.

Yani Kuran ayetini yanlışlayan bir bilimsel buluşla karşı karşıyayız.

Hani hep diyorsunuz ya''Kuran bilimseldir.''

Bu amip denen tek hücreli basit canlı,Koca bir ayetin hilafına yaşımına devam ediyor.

Madem bu ayette bilimsel keşiflere aykırı bir hüküm var, o halde Tanrı tarafından gönderilmemesi olasılığı var mı?

Allah yarattığı canlıyı bileceğine göre,Ayette bir tutarsızlık var .
N.K.Caferi
Mesajlar: 214
Kayıt: 24 Eyl 2010, 09:56
Konum: Gönlümüzde senin aşkından gayrısına yer yok. Toprağımız aşkınla yoğrulmuş, gayrısına yol yok .

Re: Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen N.K.Caferi »

Şu an vaktim olmadığından dolayı bu konuya ayrıntılı cevabımı fırsat bulunca yazacam inşallah . Kimseyi inandırmak için değil sadece Rabbimin ayetlerinde kesinlikle sizin deyiminizle bir tutarsızlık bulamazsınız bunun aktarımı için inşallah. Bu sözün telafuzundan dolayı da Rabbime sığınırım .
Resim
Susmak, bazen cevabı yeterli kılar
En büyük gerçeğin sessizliği gibi
SUSMAK Bir mısrada halini arzetmek gibi..
N.K.Caferi
Mesajlar: 214
Kayıt: 24 Eyl 2010, 09:56
Konum: Gönlümüzde senin aşkından gayrısına yer yok. Toprağımız aşkınla yoğrulmuş, gayrısına yol yok .

Re: Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen N.K.Caferi »

Yasin 36
Bismillâhirrahmânirrahîm

36- Yerin bitkilerinden, kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ın şanı ne yücedir.

36-Üçüncüsü: Eşleri yaratanın eşsizliğini, ortak ve benzerden münezzeh birliğini ispat eden edebî bir tıbak sanatı vardır: Tesbih O yaradana yahut ne yüce sübhandır O yaradan ki bütün o çiftlerin hepsini yarattı.

EZVAC: "Zevc"in çoğuludur. Zevc, çift ve eş demektir ki, Ragıb'ın açıkladığı gibi, iki yakının her birine de ve bir diğerine benzer veya zıt olarak ilgili bulunan her şeye de denir. Bu itibarla dünyadaki şeylerin hepsi, bir zıddı veya benzeri yahut da herhangi bir bileşiği ve karşıtı bulunması yönüyle çifttirler. Mesela cisim ve ruh, madde ve kuvvet, cevher ve araz, iç ve dış, yer ve gök, karanlık ve aydınlık, dünya ve ahiret gibi ki elektrik bile artı ve eksi diye ikiye ayrılıyor. O halde "Çiftleri yarattı" demek, "bütün çeşit ve sınıflarıyla âlemi yarattı" demeye eşittir. Ancak burada asıl sevk, bütün âlemin yaratılışını anlatmak değil, bir ortak ve benzeri bulunan bütün eşlerin, bütün çiftlerin yaratılmış olduğunu ve dolayısıyla yaratılmışın yaratıcıya eş olamayacağını anlatatarak yaratıcının böyle şeylerden tenzih edilmiş olduğunu ve birliğini ispat etmektir. Bundan başka "ezvac" (çiftler) denmesinde diğer bir nükte daha vardır ki, insan hayatı için önceki nimetlerden daha fazla önem taşıyan evlenme nimetinin yaratılmasına işaretle şükre yöneltmeyi ifade eder. Nitekim çiftler şöyle açıklanıyor: O çiftleri ki yerin bitirdiklerinden, önceki âyette anlatılan ve anlatılmayan bitki ve ağaç çeşitleri, ve kendi nefislerinden, erkek ve dişi ve daha bilemeyecekleri şeylerden ki ne göz görmüş, ne kulak işitmiş, ne de bir insanın hatırına gelmiştir.


Kur'an'ın Asıl Gayesi Açısından: Kur'an-ı Kerim'in asıl gayesi bize fenni bilgi vermek, geçmiş ve gelecekle ilgili tarihi malumat sunmak değildir. O, ne bir tarih, ne de coğrafya, fizik, kimya, keşifler, icatlar kitabıdır. Bu çeşit kitaplarda bulunan türden bilgileri Kur'an'da aramak, Kur'an'ın asıl maksadını bilmemekten, onu hakkıyla tanımamaktan ileri gelir.

Kur'an her şeyden önce bir din kitabıdır. Yani, insanlara Allah'ı ve insanların Allah'a karşı vazifelerini tanıtan bir kitap. Esasen bütün dinler, insan için, iki meçhul olan "Yaratan"ı ve "yaratıkların vazifeleri"ni açıklamaya çalışır. "Yaratan kimdir, nedir, nasıl bir varlıktır, neler yapmıştır, ne yapmaktadır, yaratmaktan maksadı nedir?"


İnsanoğlu bunları öğrenmek ve anlamak ister. Yine isteriz ki, "mahlukat nedir, nereden gelmiştir, sonu ve akıbeti ne olacaktır, bu dünyadaki işi ve vazifesi nedir", bilsin, anlasın.

İşte Kur'an-ı Kerim'in esas gayesi, bu soruları cevaplayarak insanlara Rablerini ve kendilerini tanıtmaktır.


Kur'an-ı Kerim, bununla beraber diğer mahluklardan da bahseder. Arz ve sema; ay, güneş ve yıldızlar, hayvanlar ve ağaçlar; dağlar, denizler ve nehirler onda hep geçit resmi yaparlar. Ancak bunlardan bahis de, esas itibariyle, yukarıda kaydedilen iki maksat içindir: Ya Allah'ın kudretini, onlar üzerindeki tasarrufunu belirtmek, bunları bir delil ve vasıta yaparak Allah'ı tanıtmak; ya da bunların insana olan faydalarını, yaratılış gayelerini belirterek insanlara kulluk vazifelerini hatırlatmak ve buna teşvik etmektir.

Kur'an-ı Kerim'de galaksiler, yıldızların sayısı veya güneşin çapı, dünyadan uzaklığı, neşrettiği şualar ve ısı derecesi gibi, fenni bilgiler yer almaz. Zira, bu çeşitten eşyanın bizzat kendisini tanıtan bilgiler, Allah'a sunulan ibadet açısından ehemmiyet taşımazlar. Güneş, bunca azamet ve hizmetine rağmen, kulluk dairesi içerisindeki ehemmiyeti yönüyle, ayet-i kerime'de bir "lamba", bir "mum"dur. Dünya da bazen bir "beşik", bazen bir "döşek"tir. Gök kubbesi ise, yıldızlarla süslenmiş bir tavandır.
****
insanlar önce Allah'a nasıl varılır , Allaha kul olmak , İmtihanların sırrı , ölümün gerçekliği ve ona göre bir yaşam , kıyametin dehşeti ,hesap , mizan , sırat , Cehennem bunları idrak edipde çok kıymetli olan sayılı nefesleri boşuna tüketmemelidir . Her insanın ölümü kendi kıyametinin kopmasıdır . Amel defterinin kapanmasıdır yani artık dünyaya dönüşün imkansızlaştığı ve ebedi bir alemin kapısından girdiğiniz andır . Allah'a (c.c) varan Allah'ı (c.c)bulan için de sadece Hak rızası vardır . O nasıl bizden razı olur bunun çabası içindedir . O KADAR BOL ZAMAN YOK .....
Resim
Susmak, bazen cevabı yeterli kılar
En büyük gerçeğin sessizliği gibi
SUSMAK Bir mısrada halini arzetmek gibi..
N.K.Caferi
Mesajlar: 214
Kayıt: 24 Eyl 2010, 09:56
Konum: Gönlümüzde senin aşkından gayrısına yer yok. Toprağımız aşkınla yoğrulmuş, gayrısına yol yok .

Re: Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen N.K.Caferi »

ayrıca

Muhatabın Kapasitesi Açısından: Kur'an-ı Kerim, hitaplarında, öncelikle ekseriyetin anlayış seviyesini göz önünde tutar. Her devirde insanlığın dörtte üçünden fazlasını avam tabakası teşkil etmiştir. Günümüzde bile, her ilme ait bir kısım meseleleri sadece o ilmin mütehassısları anlar, geride kalanlar anlayamaz. Büyük çoğunluğu teşkil eden avamın (halkın) anlayacağı seviyede konuşulduğu takdirde, daha üst seviyede olanların fazlasıyla anlayacağı açıktır.


Ayrıca Kur'an-ı Kerim'in, sadece bir asra değil, kıyamete kadar bütün asırlara hitap ettiğini göz önüne alacak olursak, meselenin nezaketini daha iyi kavrarız.


İnsanların günlük müşahedelerine, ferdi tecrübe ve umumi bilgilerine uymayan şeylerden açık bir şekilde bahsedilmiş olması, iki mühim mahzura sebep olurdu:

Bilhassa henüz tam olarak inanmamış, tereddütlü kimseleri dinden kaçırırdı. Dine muhalif olanlar da istihza ve alaylarını artırmada, bunları büyük bir koz olarak kullanırlardı. Söz gelişi Kur'an, mikroptan haber vererek, içtiğimiz bir bardak suyun içinde milyonlarca küçük hayvancıkların varlığından söz etseydi, bu bilgi, mikroskobun icadından önceki insanlardan mü'min olanları şaşırtarak hurafelere sürüklerken, inanmayanları da iyice reddetmeye, alay etmeye sevk ederdi.
Resim
Susmak, bazen cevabı yeterli kılar
En büyük gerçeğin sessizliği gibi
SUSMAK Bir mısrada halini arzetmek gibi..
hacı
Mesajlar: 68
Kayıt: 12 Kas 2010, 13:54

Re: Kur'anın bilimsel mucizeleri

Mesaj gönderen hacı »

Sorulara cevap vermekten ziyade,demagoji yapma yolunu seçmişsiniz.Bir kaç ayet verip sorumu tekrarlayacağım.
Zariyat=49:Biz her şeyden iki çift yarattık. Umulur ki, iyice düşünürsünüz.
Fatir(11) Allah sizi bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka bir kitapta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok kolaydır.
Nebe(8) Sizleri çiftler olarak yarattık.

Demek ki neymiş.Allah her şeyi çiftler halinde yaratmış.Ama Amip denen canlının eşi,çifti yoktur.Bu durumda Allahın yukarıdaki ayetlerinde gerçek dışı bir anlatımda bulunduğunu tespit etmiş olduk.Eğer Dünyayı ve canlıları yaratan Allah ise biz fani kulların bildiğini o bimemiş oluyor.Eğer Allah herşeyi biliyor ise Kuranda ki bu gerçek dışı ifadenin nedenini açıklamaya sizleri davet ederim.

Muhatabın kapasitesi açısandan kısmına gelecek olursak.

Yeri geldiğinde zariyat suresinden Big bang'e değinildiğini,Yeri geldiğinde uçak teknolojisinin Kuranda anlatıldığını ,metorolojiden,buz iğnelerinden oluşan dağlardan bahsettiğini vs.durmadan anlatıyorsunuz.Madem o devrin adamları bunu anlayacak kapasitede değillerse, nasıl olurda Kuran bundan bahseder.Sizin hangi iddianız doğru.İşinize geldiğinde Kuran herşeyden bahsediyor,işinize gelmediğinde de Kuran bir bilim kitabı değildir tezini savunuyorsunuz.İddianızın arkasında duramayacaksanız neyi tartışıyorsunuz?

Yukarıda ayetleri verdim.Bu ayetlerin anlatımından çıkan sonuç şudur.
Allah herşeyi çiftler halinde yaratmıştır.İkinci bir yaratım olarakta algılanabilecek olan NUH TUFANI'nda da tüm canlılar çiftler halinde gemiye alınmıştır.

Hud suresi 40 ayet.
Nihayet emrimiz gelip de tennür (geminin kazanı) kaynayınca Nuh'a: " Her birinden ikişer çift alıp aleyhinde hüküm geçmiş olanların dışında aileni ve iman edenleri gemiye yükle!" dedik. Zaten onunla birlikte pek azı dışında kimse iman etmemişti.

Şimdi Amip denen canlının çift yada eşi yoktur.Sporla üreyen canlıların cinsiyeti eşi yada çifti yoktur.

1-Bu durumda Taptığın ilahın bu canlıların nasıl ürediğini bilmediği ortaya çıkar.Böyle şey olur mu ya hu.
2-Eğer ilahın bu üreme biçimlerini biliyorsa,bu durumdada Kuranın bu bilgilerden bi haber olduğu ortaya çıkar.O halde bu yanlış,gerçek dışı ve bilime aykırı ifadeler nasıl oldu da Kuranda yer aldı.
Buları bana muhatabın kapasiyesi açısından bi zahmet açıklayıver.
Cevapla

“Kuran” sayfasına dön