HZ Ali (as) Tevhit le ilgili hutbe /2

Allah'ı tanımakta akli, nizami ve diğer tüm yönlerin ele alınabileceği platform.
Cevapla
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

HZ Ali (as) Tevhit le ilgili hutbe /2

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Heysem b.Abdullah er-Rummani,Ebu'l Hasan Ali b.Musa er-Rıza'nın (as) babalarından ,onlar da Hüseyin b.Ali 'nin Emirü'l Mümin'in Ali 'nin (as) Kufe Camiinde şöyle bir hutbe okuduğunu rivayet eder:


"Hamd Allah a mahsustur;ne kendisi bir şeyden olmuş ,ne de olan şeyleri bir şeyden oluşturmuştur.Eşyaların sonradan yaratılmışlığını kendi önceliğine tanık kılmıştır,şeylere yerleştirdiği acizliği kudretinin göstergesi yapmıştır,onların fenasını ise kendi bekasına delil kılmıştır.Hiçbir mekan O'nun dışında değildir ki O'nun için neredelik düşünülsün;O 'nun bir benzeri yoktur ki nitelikle vasfedilsin ;hiçbir şey O'nun ilminden gizli değil ki bir düşünceyle tanınabilsin.O tüm özelliklerinde bütün yaratıklarından farklıdır.Yaratıklarının zatına yerleştirdiği değişimden dolayı zatının idrak edilmesi mümkün değildir.Ululuk azamet ve büyüklüğünden dolayı her türlü değişimin dışındadır.Zeki ,mahir ve keskin anlayış sahiplerinin O'nu sınırlamaları haramdır;ince ve derin düşünürlerin O 'nu biçimlendirmeleri yasaktır;görüş okyanusunun dalgıçlarının O'nu tasfir etmeleri de imkansızdır.Mekanlar azametinden dolayı O'nu kapsayamazlar;ölüler celalinden dolayı O'nu ölçemezler;Mikyaslar ululuğundan dolayı O'nu ölçüp biçemezler;vehimlerin O'nun künhüne varması ,kavrayışların O'nu kavraması ,zihinlerin O'na örnek getirmesi imkansızdır.Yüce akıllar ,O'nun vücudunu kuşatarak keşfetmekten ümitsizdirler.Uçsuz bucaksız ilim deryaları,O'nun künhünün hakikatına işaret etmede kurudurlar.O'nun kudretini vasfetmeye kalkışan en zarif düşünceli insanlar,aciz ve zelil bir şekilde geriye dönmüşlerdir.

O birdir ama birliği sayısal değildir;daimidir ama daimiliği zamansal değildir;kaimdir, ama kaimliği sütunlarla değildir.O cins değildir ki cinsler O'nun eşi olabilsinler.O karartı değildir ki ,karartılar O 'na benzemiş olabilsinler.O ,eşyalar gibi değildir ki bu vesileyle vasıflandırılabilsin.Akıllar ,O 'nu idrak etmenin akım dalgalarında sapmışlardır.Düşünceler O'nun ezeliliğinin niteliğini kavramakta şaşkındırlar.İdraklar O'nun kudretinin vasfını anlamakta mahsurdur.Zihinler O'nun melakutunun engin feleklerinde gark olmuştur.O,bütün nimetlere kadirdir;ululuğu ile güçlüdür ;her şeyin sahibidir.Ne devran O'nu yıpratır ,ne zaman O'nu eksiltir ve ne de vasıf O'nu kuşatabilir.(belirleyebilir)Sabit ve sert varlıklar kökü ve esasında O'nun için boyun eğmiştir.Sağlam kale ve dağlar ,en yüksek zirveye sahip olmalarına rağmen O'nun için boyun eğmiş durumdadır.Bütün mahlukatı kendi Rabliğine şahit,onların acizliğini kendi kudretine delil ,hadisliğini kendi kıdemliğine tanık ve zevalini de kendi bekasına gösterge kılmıştır.Varlıklar O'nun emrinden kaçıp kurtulamaz,O'nun kuşatma gücünden dışarı çıkamaz,O'nun saymasından (divan nizamından )kendilerini saklayamaz ve O'nun kendileri üzerindeki kudretinden kaçınamazlar .Hilkat,nizam ve sağlamlığı bir nişane ,tabiat terkipleri bir delalet,alemdeki yıpranma ve yok olma kadimliğine bir delil ve sanatının sağlamlığı ve hikmeti ise ,ibret olarak yeterlidir.


(NOT: Devamı alt sayfada )


Cevapla

“Allah (Tevhid) İnancı” sayfasına dön