Doğru Allah Tasavvuru

[beyazgül12]

Şimdi Peygamberimizin saa hadislerinden ve Ehlibeyt in as hadislerinden bir kaç tane örnek verelim.

Peygamberimiz saa Hak Teala yı tanıtırken şöyle tanıtıyor.Buyuruyor ki : " Allah ı bir bilmek budur ki ,O nu zahir gördüğün halde batın göresin ve batın gördüğün halde zahir göresin .Zahirini niteliyorsun ,diyorsun ,Alimdir ,kayyumdur ,hay dır .Ama O nun zahiri görülmezdir,gözle görülmesi mümkün değil.Gözle görülebilen bir varlık ancak varlıkların sırasına konulabilen bir varlık olur .Batın oluşu öyle değil ki ,gizli değil .Her mekanda var .Hiçbir mekan bir göz kırpması kadar O ndan hali değil /O ndan boş değil.Hazırdır ama sınırlı bir varlığın hazır oluşu gibi değil.Gayıptır herşeyden ama kaybedilen değil." Mesela şu anda çarşıdaki bir araba benim nezdimde gayıptır. Niye ,çünkü varlığı benden uzaktır.Allah gizlidir ,gayıptır ama kopan bir varlığın gayıplığı gibi değil.


Gelelim İmam Ali Aleyhisselam ın Allah ı tanıtımına ,buyuruyor ki :Birisi geldi sordu ,İmam Ali Aleyhisselam a " Rabbini nasıl tanıdın "Buyurdu ki : "Kendisini tanıttığı gibi tanıdım.Hiçbir şekil O na benzemez ,hiçbir varlıkla kıyas edilemez,uzak olduğu halde yakındır ,uzaktır yakın olduğu halde .Her şeyin üstündedir .Ama manası bu değil ki birşey O nun altındadır .Her şeyin altındadır aynı zamanda ,manası bu değil ki O nun üstünde bir varlık var.Her şeyin önündedir ,manası bu değil ki O nun arkasında bir varlık var .Her şeyin arkasındadır manası bu değil ki O nun önünde bir varlık var. Her şeyin içindedir ,bir şeyin bir şeyin içinde olduğu gibi değil. Münezzehtir O ,O Allah ki böyledir. O ndan başka hiç bir şey böyle değil."

[beyazgül12]

Bu bahisler biraz ağır bahislerdir.Konunun üzerinde doğru tasavvur ettiğimizde devam edeceğiz inşaalllah. İmam Hüseyin Aleyhisselam ın sözlerini de bir kaç tanesini arz edeyim.

Buyuruyorlar ki :"Hiçbir varlık ,hiçbir alim O nu aklı ile idrak edemez.Düşünenler düşünceyle O nu anlayamazlar.Çünkü O mahlukatın sıfatının hiç birisi ile sıfatlanmaz.Vahittir ,Samettir ,ihtiyaçsızdır.Her düşünen akılla ne düşünülürse O onun tersidir. Her şeyde vardır. Ama neyin ki onların içerisinde yerleşmiş anlamında .her şeyden ayrıdır.Neyin ki onlardan ayrılıp uzaklaşan gayıp bir şeyin ayrılığı gibi değil.Gözlerden saklandığı gibi akıllardan da saklanmıştır.Gökteki varlıklara ,meleklere olan gizliliği yerdeki varlıklara gizliliği gibidir.yakınlaşması yüceltmesidir.Uzak olması aşağı düşürmesidir.Ne zaman O nun sınırlar,ne de mekan O nu sınırlar.Gelmesi intikal anlamında değildir .Gelmesi mekandan mekana geçmek anlamında değildir.Yok olanı var eder ,var olanı yok eder .Bu iki sıfat O ndan başkasında başka bir varlıkta olmaz. Vasıflar O nunla vasıflanır. Deliller O nunla delil bulur. Hiçbir şey O na delil olmaz..."


Sözün kısası ,soruyorlar İmam Sadık Aleyhisselam a :Allah ın tevhidini bize tanıt.Buyuruyor ki :

"Tevhit budur ki ,Mahlukata sana caiz olan,mümkün olan hiçbir şeyi Allah a nispet vermeyesin .Yani mahlukata ait hiçbir sıfatı Allah a atfetmemek Tevhittir.Allah ın adil oluşu da budur ki ,seni kınadığı hiçbir olayı da O na nispet vermeyesin.Seni kınadığı seni azarladığı hiçbir işi O nan atfetmeyesin.Bu da adalettir."

[beyazgül12]

Şimdi mümin kardeşlerim ,eğer Allah Tebareke ve Teala nın doğru tasavvuru olursa ki ,biz bilir isek Allah tır ki bizim nurumuzdur ,Allah tır ki bizim varlığımızı verir ve arz edeyim ki Allah tır ki bize varlığımızdan da yakındır ,o zaman eğer bu marifet olursa hiçbir zaman Allah ın varlığı bizim nezdimizde şüpheli olabilir mi veya şüphe duyabilir miyiz ?O nun varlığına delil getirmeye kalkışır mıyız ?Veya herhangi bir şeyi O na delil olarak görebilir miyiz ?Bizim bütün yalpalanmalarımız bu yüzdendir ki ,bizim Allah marifetimiz bizim Allah tasavvurumuz yanlıştır.

Bu yüzden bakıyoruz ki İmam Hüseyin Aleyhisselam ın Arefe duasında ..

"Nasıl sana delil olabilir bir varlık ki ,varlığında sana muhtaçtır.Olabilir mi ki senden başkasında bir aydınlık olsun ki sen de olmasın ve o seni gösterin bir aydınlık olabilsin .Ne zaman gayıp oldun ki ,uzak oldun ki ,senin varlığında delile ihtiyaç olsun .Ne zaman uzaklaştın ki izler sana götüren deliller olsun .Seni görmeyen göz aslında kördür .Senden başka İlah yoktur.Sen her şeye kendini tanıtmışsın .Hiçbir şey sana cahil değil. Sen aynı zamanda her şey de bana kendini tanıttın .Ben gördüm seni her şeyde açık olarak .Sen her şeye zahir olansın .Nasıl gizli olabilirsin ki ,zahir sensin .Nasıl gayıp olabilirsin ki sen hazır olup gözetensin."

[beyazgül12]

Ve bu yüzden arz edeyim ki bakıyoruz ki her zaman Allah ın marifetine eren bir kimse " Ben seni seninle tanıdım .O Allah ki kendisi kendisini bana tanıttı ."

Mesela İmam Zeynul Abidin Aleyhisselam ın şu duasında ,Ramazan Aylarında okunan dua :

"Rabbim beni cezalarınla edeplendirme .Nerden hayra ulaşabilirim ki bütün hayırlar ancak senden gelmektedir.Seni seninle tanıdım.sen kendin bana delil oldun .Sen beni kendine davet ettin .Sen bana kendini tanıtmasaydın ben hiç kimseyle seni bulmam mümkün olmazdı."

Bütün bu marifet doğru marifetten kaynaklanmaktadır.Biz bu marifeti edindiğimiz taktirde ,yani Allah ın doğru tasavvurunu zihnimizde oluşturabilsek ,yani Allah ın huzurunda olduğumuzu ,Allah ın da bizim huzurumuzda olduğunu çünkü huzur karşılıklıdır.Allah bize en yakınsa biz de Allah a en yakınız.Allah bize en yakındır.biz de O na en yakınız.Arada bir engel bir fasıla yok.Böyle bir huzuru fark ettiğimiz taktirde artık hiçbir şekilde hiçbir delile ihtiyaç kalmıyor.Her zaman her an her halukarda ,insan bizatihi kendi yaratanının bilincinde olur,huzurunda olur.O nun farkında olur ..arz edeyim ki bir an bile O ndan gayıp olmaz.Bütün bu bizim gafletlerimiz ,dalgınlıklarımız arz edeyim ki uzak oluşlarımızın sebebi Allah marifetinin yanlış olduğundan kaynaklanıyor.Bu yüzden diyoruz ki O uzakta olan bir varlıktır..Arştadır ,şurdadır ,burdadır ,diye bakarak böylelikle O nu kendimizden uzak biliyoruz.O ndan gafil oluyoruz ve O nu unutuyoruz ve bu da bizi isyana götürebilir.Ama kendisini Allah ın huzurunda ve Allah ı da kendisinin huzurunda olduğunun farkında ve bilincinde olan bir insanın hiçbir zerre günah işlemeye kalkma değil günah tasavvuru bile söz konusu olamaz....

[beyazgül12]

Şimdi buradan yola çıkarak Resulullah ın saa ve Ehlibeyt İmamlarının as masumiyetinin sırrı nerededir ? Sırrı bu bilgidedir. Yani onlar as her zaman kendilerini Allah ın huzurunda ve Allah ı kendilerinin huzurunda buldukları için bırakın gühah işlemeye yeltenmeyi ,günah tasavvuru bile onların as zihinlerinin köşesinden bile geçmez. Bütün günahların kaynağı ve sırrı Allah ı tanımamamızdan kaynaklanıyor...