Benden Olsun...

Cevapla
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Benden Olsun...

Mesaj gönderen 3nokta »

eminerash yazmış
Kaygısını taşıdığımız bir ÖSS umuduyla aldığımız yolunu her zamanki gibi rutin adımlarla ilerliyorduk.Biraz oturup dinlenmek istedi arkadaşım Kızılay’ın o en berbat caddesinde…Ağaçları çevreleyen oturaklar yapmışlar bu yere…Azcık nefes alıyoruz etrafımıza bakmakla her zamanki kalabalığı seyretmekle meşgulüz tek kelime çıkmıyor ağzımızdan…Aşağı yukarı aynı düşüncelere sahibiz etraftaki o dağınık görüntüden,ikimiz de suskunuz…
Tinercilerin geceden kalma halleri,insanların iç içe geçmiş biçimde birbirlerini ite kaka yürüdükleri ızdırap dolu bir yol hali…ve eğelendiklerini sanan beyhude bir gençlik topluca ilerliyor kalabalığın içinde...köşede bir çiçekçi…doğum gününde ona aldığım gül geldi aklıma, şöyle bir tebessüm ettim arkadaşıma ama o hala her zaman şahit olduğumuz manzaranın hayretinden kurtulamamışçasına bakınıyordu etrafına beni görmüyordu…Tekrar çiçekçiye bakıyorum sonra yanında beliren bir kadına ilişiyor gözlerim,çok hoş bir bayan hareketleri tavrı çiçekçiye bir şeyler anlatma çabasında olduğu belli,anlatırken bir şeyleri tebessümü hiç eksik etmiyor yüzünden çok hoşuma gidiyor bu hali…Elinde bir kitap var çiçekçiye uzattığını görüyorum ve elini sıkıp ayrılıyor yanından,onu takibe koyuluyor gözlerim o kalabalık içerisinde bize doğru geldiğini görüyorum…yakınlaşıyor evet derken mağlup oluyor gözlerim kalabalığa…
İyi günler diyen bir sesle irkiliyorum birden yüzümü sesin geldiği yöne çeviriyorum ve karşımda o kadın…çok şaşırıyorum iyide ne oldu?neden yanımızda bu kadın?acaba beni mi fark etti?iyide o kadar mesafeden nasıl olabilir yok canım fark etmemiştir onu incelediğimi…ama ya ettiyse?
Bu şaşkınlıkla yüzümde oluşan o sersem ifadeyi az çok biliyorum durumu toparlamak için iyi günler diyorum,kısık bir sesle durumu yani yüzümdeki sersem ifadeyi anlamış olmalı ki daha bir tebessüm ederek oturuveriyor yanıma ve kendini tanıtmaya koyuluyor.Belli kadın benden çok ötelerde bir ruh hali içinde gözleri ışıl ışıl…Adı bilmem ne 2 çocuk annesi bilmem nereli bir kadın...1 ay olmuş buraya geleli,çok güzel Türkçe konuşuyor dikkatimi çekiyor soruyorum çok güzel türkçeniz var diyorum gülümsüyor,evet dil eğitimi aldım buraya her yıl geliyorum ve seviyorum türkçeyi…
Elinde bir karanfil ve poşet var,karanfili az önceki çiçekçiden almış olmalı…
Arkadaşıma bakıyorum o hala olup bitene anlam verememiş bir tavırla şaşkın şaşkın bize bakıyor…anlıyorum durumu hiç ses etmiyorum birbirimizi tanımayan iki yabancı gibi oturuyoruz ve ben başka bir yabancıyla konuşuyorum…
Kadın öğrenci misiniz diye soruyor evet diyorum.
Üniversite mi?lise mi?
Hazırlanıyoruz diyorum…
Kadın pek anlamamış olsa gerek uzatmıyor mevzuu başını sallıyor sadece…
Elindeki poşete uzanıyor elleri karanfilini tutmamı istiyor alıyorum elinden…
Bir kitap çıkarıp poşetinden uzatıveriyor bana karanfilini geri ister bir edayla…veriyorum karanfili alıyorum kitabı elinden…bunu inceler misin? diye soruyor tabi demekle yetiniyorum…
Elimdeki bir İncil evet elimde bir İncil bulunuyor …
Kadın diniyle alakalı konuşmuyor,kitabı övüyor okuyun huzur bulursunuz lafı zihnimde yer ediyor…Huzurdan bahseden elindeki incili tanıtmaya çalışan bir misyonerle karşı karşıyayım…
Ne diyeceğimi bilemiyorum,kadın benden bir söz bekliyor inceleyeceğime dair yani tavırları buna delil…evet inceleyeceğim diyebiliyorum,bana bulundukları yeri,onu bulabileceğim yeri tarif ediyor uzatıyor elini vedalaşmak için ben de tutuyorum ve tamam diyorum kadın bu durumdan son derece memnun bir edayla uzaklaşıyor…
O uzaklaşıyor ama ben de akıl fikir bırakmıyor,bir yanımı felce uğratıyor sanki canımı alıp da uzaklaşıyor.Nasıl bir şey diyemem?Neden sustum,yaptığının yanlış olduğunu neden söyleyemedim?Neden haykıramadım hakikatleri yüzüne?Neden kainatın kitabını ben veremedim onun eline?neden sustum ki neden neden neden….Nerden çıktın be kadın mahvettin beni…gözleri donakalmış yüreğine bir şeyler saplanmış ruhunu cesedine dar etmiş bir kız bırakıp çekip gittin be kadın…Sana bir şey diyemedim sustum,sustum,sustum…
Bilmediğimden değil,bildiğimi bildiremediğimden utandım kendimden…
Arkadaşımı unutuvermiştim beni bu sorularla muhatap eden düşüncelerden ayrılınca bedenimin sarsıldığını hissediyordum…Anlamıştım korkmuştu benim bu halimden soluk benzinden beliydi beni o düşüncelerden uzaklaştırmak için çok mücadele ettiği belliydi,çok defa seslendi belki de…
Oradan nasıl ayrıldığımızı eve nasıl vardığımı hatırlamıyorum…
Yatağıma yattığımda ancak kendime gelebilmiştim.Yarın ilk iş kadının yanına varıp,derdimi anlatıp bu sapkınlığa uğratılmış incili başına çalacak,hakikatleri yüzüne bir,bir sayıp sen,siz kimsiniz?ne sanıyorsunuz kendinizi haddinize mi sizin?İslami zihniyet sizin gibilere fırsat vermeyecek bizim kitabımız sonsuza dek değişmeden yer yüzünde kalacak bizim bunlara inandığımızı bile bile nasıl cüret edersiniz? Nasıl?nasıl?nasıl…
İçim içimi yiyordu söyleyeceklerimi bir bir düşünüyorum sıraya koyuyordum söyleyeceklerimi,ne olursa olsun inletecektim ortalığı…
Tam son olarak ne demeliyim,son sözüm ne olmalı derken ezan sesi işitiyorum sabah ezanı bu…
Bütün benliğimi müthiş bir ürperti kaplıyor,o zaman benim beni yitirdiği ana resmi bir delil oluveriyor…karanlıklarım aydınlanmıyor aksine battıkça batıyorum bir zifiriliğe…
İşte hakikat sana zalim nefsim!!!
Asıl sen kimsin?ne sanıyorsun kendini?kime ne anlatmak istiyorsun sen ne hakikatinden bahsediyorsun hakkın var mı yapmadıklarını anlatmaya savunduklarını sadece bilmeye var mı hakkın?Hangi yüzle haykıracaksın hakikati…Nefsine nasıl köle olduğunu,bildiklerini nasıl uygulamadığını mı anlatacaksın ey aciz nefsim söyle bir bir…hangisini anlatacaksın hangi birini…
Bu dakikada kılmadığın sabah namazlarına mı yanarsın yoksa kadına anlatamadıklarına mı???
Seni neyin,nelerin susturduğunu sesini neyin kestiğini şimdi anlıyor musun???söyle ey zalim,aciz,kendine eziyeti zevk bilen hoyrat nefsim söyle anlıyor musun???
Sabah oluyor gün ışıyor Ankara yeni bir güne hazırlanıyor tüm çirkefliğiyle…
Kızılay’ı o günah cehennemini tekrar yürüyorum dün yaşanan hadiseye şahit bankın çiçekçinin yanından geçiyorum…
Ve işte karşısındayım kadının…
Çantamdan iki kitap çıkarıyorum birini ona uzatıp incelemesi için söz istiyorum,şaşırdığını belli etmemeye çalışan kadın ufak hafif tereddütlü bir tebessümle kabul ediyor teklifimi ve alıyor elimden o kutsalı…İçimden Allah’ım senin kitabını sen sakın diyorum ve iki ihtimal beliriyor ben de biri kadının benim gibi yapacağı beki de daha fena şeyler yapabileceği ki bu en korktuğum oluyor diğeri ise istediğimi yapması gerçekten okuyup incelemesi…Kendimi tuhaf hissediyorum onu yabancı ellere,abdestsiz bir bedene emanet etmenin verdiği bir huzursuzlukla…
Elimde ki incili ise gösterip incelediğimi söylüyorum…ne kadar varsa hepsini bana vermesini istiyorum seviniyor,tüm cömertliğiyle taşıyabileceğim miktarda kitabı veriyor yükleniyorum ve uzaklaşıyorum oradan gene memnun ediyorum kadını …
Ben elimdeki koliyle oradan oraya savruluyorum,ağlamaklı gözlerle yol alıyorum,geçiyorum gene bana o ızdırabı yaşarken şahitlik eden bankın yanından,orayı lanetleyip geçiyorum…Yol uzadıkça uzuyor bitmek tükenmek bilmiyor…
Eve vardığımda tek yaptığım şey,o koliyi içindekileri paramparça edip yakmak oluyor…Yani Hak için yapabildiğim;hakikat içinde olup da hakkı göremeyen kör gözlere verilmek üzere ısmarlanmış birkaç sapkın İncil den onları mahrum bırakmak oluyor…
Sessizliğime isyan ediyorum...
Onlar yandıkça ben ağlıyorum,onlar yandıkça ben yanıyorum…

eminerash
2005
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Benden Olsun...

Mesaj gönderen 3nokta »

Selamun alykum.
Yazıyı buraya ilk aktardığın gün okumak istedim ancak vaktim pek kısıtlıydı diye okumayı erteledim. Ve nihayet şimdi okudum. İmzasının sana ait olduğunu bilerek okudum ve çok şaşırdım. Mükemmel bir girişin var. Olayları gözmelmele ve aktarma gücü harika. Bence iyi bir hikâye ya da roman yazarı çok iyi gözlem yapmalı. Yaptığı bu gözlemleri çok güzel ifade etmeli.
Konu ise ayrıca güzel, etkili, ilginç ve ders alınacak türden. Yazı içindeki özeleştirilerinde kendimi buldum adeta. Allah bizi rahmetiyle muhakeme etsin.
Sonuç kısmına gelince anlatım yine aynı güzellikte devame diyor. Ancak yaşamış olduğunu düşündüğüm bu hikâyenin sonundayanlış yaptığını düşünüyorum. Topladığın İncil'leri yakmanı doğru bulmadım. Onları yok etmek için aldığını tahmin etmiştim bu da çok yanlış.
Birincisi her ne kadar tahrif olsada onda hâlâ Allah'ın ayetleri mevcuttur. İkincisi gerçek Müslüman misyonerlerin incil dağıtmasından endişelenmemelidir. Sen de endişelenmemelisin. İncil'e karşı tahrif edilmiş İseviliğe karşı öz Muhammedî İslam'ın verilerini öğretilerini yaymaya onunla iligli çalışmalar yapmaya başlamalısın. Tabi ki önce kendimizden başlamalıyız önce nefsimizi yenmeliyiz. Unutma misyonerlerin saçmalıklarına kananlar ancak ve ancak cahil Müslümanlardır ya da para âşıklarıdır. Para âşıklarına yapacak bir şey yok. Cahil Müslümanları ise ancak ilimle İslam'ın nurunu anlatarak onlara yol göstererek koruyabiliriz. Ve şu da bir gerçektir ki hidayet yalnızca Allah'tandır. O'nun takdir ettiği olur. Biz elimizden geleni yapalım da...
(Merak ediyorum, İncil'in içinden 100 dolar çıktı mı?)
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Benden Olsun...

Mesaj gönderen 3nokta »

eminerash yazmış
a.s
Yorum için çok teşekkür ederim,,,bu benim paylaştığım ilk yazımdır,yorumun azcıkta şevk etmek için olduğunu düşündüm çünkü çok övmüşsün
Bunu yazalı 3 yıl oluyo,dokunmadan aktarmak en doğrusuydu çünkü o dönemdeki duyduların şiddetiyle içimi döküvermiştim(şimdi değiştirmek istediğim beğenmediğim çok kısmı var yani)

içerik kısmına gelecek olursak ben de pişmanım yaptığıma ama çok bilinçsiz bir dönemdi(benim miladım olmuştur bu olay)dediklerini dikkate alacağımdan emin ol,kendinide dahil ederek bazı gerekliliklerden bahsetmişsin...
Ben de çok aradım dolar türk lirasına bile razıydım hem her kitabı didik didik ettim çıkmayıncada hırsımdan yaktım,yoksa ben o koliyi niye yük edeyim kendime umudum vardı yani:mrgreen:
Şaka bir yana ben de duydum bu dediğini çıkanda olmuş sanırım ama bana vurmadı piyango
yorum için tekrar teşekkürler...

vesselam...
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Cevapla

“Diğer Şiir ve Edebî Metinler” sayfasına dön