İki Satır Aşk Daha

Cevapla
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

İki Satır Aşk Daha

Mesaj gönderen 3nokta »

Hep şikâyetçi oluruz, aşktan, sevdadan, sevgiliden, ayrılıktan. Neden suçlu hep odur? Neden terk eden hep kabahatli taraf olur?

İnsanı insan yapan aşktır. Her insan hata yapar, doğru yerde aramamakla gerçeği mesela. Bize düşen yine de aramaktır, bulana kadar onu. İşte o var ya aslında çok uzaklarda değil. Yüzyıllardır bekliyor. Eğer biz adam olsaydık, yani adam gibi aşk ehlinden olabilseydik bugün o çoktan bekleyişine son vermişti. Demek ki sorun yârde değil, aşk ehli olduğunu sanan bizlerde. Onun bekleyişinin son bulacağı anda var olmak ve onun yolunda olabilecek kadar aşk ehli olmak temennisiyle veda edecek değilim yazının burasında. Belki yazacak iki söz daha bulurum aşkta dair.


Aşk, sahtesi olmayan yegâne duygu… Başka bir hissiyatı istemez yanında, nefretten başka. Bir kalp iki duygu, âlem bunlar için oluştu: sevmek-nefret etmek. Adam olsaydık şayet, çoktan anlardık aramanın ve aşkı beklemenin sonu olmayan bir bekleyiş olduğunu. Aşkın şirinliği de bu sonsuzluğunda değil mi? Ve manası, tılsımı; hem ilacı hem zehri… Meşhur aşk hikâyelerini bırakın bir kenara, siz kendinize bakın. Dünyanın size özenmesi gerektiğini düşünüyorsanız samimiyetle, bu yeter. Peki, farkında mısınız gerçek olan aşkın ne olduğunun? Bilmiyorum, bilemiyorum. Aşk bazen tarihteki bir haykırış, ya da şanlı bir kıyam. Aşk adalete duyulan bir özlem. Aşk kandır, feryattır, çölde susuz kalmaktır. Aşk beklemek ama asla şüphe etmemektir. Aşk belki kendinden değil ama aşkın varlığından emin olmaktır. Tereddütsüz atlamaktır ateş kuyusuna. Dertlerini dinlemektir yârin, kimseye anlatmadığı. Mektuplara sığdırmaktır belki de çağrısını. Bir tas ağu içmektir yâr bildiğinin elinden ama ölmemektir. Yine de ihanete direnmektir. Yazdırmak istemektir bir vasiyet, engelleneceğini bile bile. Senden sonra cananına zulmedileceğini bilmek ama sabretmektir. Evinin yakılması, emanetinin kalbinin kırılması ancak yine de sabretmendir aşk uğruna. Aşk masum bir bedenden eline dolan bir avuç kandır, göklere savrulan şahit olunsun diye. Aşk, feryattır harabelerde. Aşk ağlamak mıdır, hiçbir şey yapamadan beklemek mi? Yoksa sabretmek ve aramak mıdır bu bekleyiş?

Aşk ölünce biter mi? Kabirde ne soracaklar sanıyorsun sana? Aşktan başka bir şey gördük mü ki derslerde sorulsun başkası? Aşkın dersini aldık, şimdi sıra ezberde. Aşk yârin gözlerine bakmak ve onun gözlerinde hakinin varlığının azametini tanımak mıdır? Hayır! Aşk yârin gözlerine bakmayı hayal etmek midir? Aşk yârin gözlerine bakmayı hayal etmekten hayâ etmek midir? Seç, beğen kardeşim. Al birini, olsun senin masalın. Sizin masalınız burada kalsın. Yazılmasın, anlatılmasın, derlenmesin asla. Gerçek aşkı ölümde ara, tarihte ara, kalbinde ara, varlığının tılsımında ara, rüyalarda değil. Aşk, senin varlık sebebin. Cennet de aşk için cehennem de. Biri sevmenin bedeli, diğeri nefretin… Tercih senin doğru yâri seversen ve doğru şeyden nefret edersen âlem sana cennet, yârin bakışı sana cennet, yârin gülümsemesi cennet, varlığın cennet, aldığın nefesin cennet…

Özcan CANPOLAT
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Cevapla

“Aşk Konulu Şiir ve Edebî Metinler” sayfasına dön