tut ellerimden

Cevapla
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

tut ellerimden

Mesaj gönderen 3nokta »

mucteba yazmış
TUT ELLERİMDEN
Sırattan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden...
Niyet ak güvercin,vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden...
***
Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza,yele,yağışa
Giden ilkbahara,gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden...
***
Birleşmek üzredir şafakla gurub
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden...
***
Çağır hayallerin en ötesini
Yakında duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden...
***
Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı,altından sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden...
***
Şüphe başlangıçtır,karar nihayet
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden...
Abdurrahim Karakoç
selam üzerine olsun bu şiirinin öznesinin...
bilge...
ELBİSELER BEDENİ ÖRTER.KALBİ DEĞİL!!!!!!
Ah, kalbimiz...
Ne kadar ortada, ne kadar savunmasız, ne kadar çıplak.

Ve ne kadar açık.

Kelimeler giydiremiyor onu... Sahici olanlar müstesna. Dudakların giydiremediği bir endam kalp. Terzisinin işi ne de zor, modaya göre dikse kıyafetini, yakışmıyor kalbe... Çiğ düşüyor... Dikkat etmese güne, çağa, o başka dert... Tazeliğini kaybedince her şeyini kaybediyor kalp... Birden iç karartıcı duygular görünüyor her eyleminde, hareketinde... Renkler önemli kalbi kuşandırırken... Sesler... Kumaşın kalitesi, dokuması, parlaklığı...

Zor iş kalbe giysi dikmek...

Kalbi en güzel aşk giydirip kuşatıyor. Hani şu bulunmaz Hint kumaşıyla...

Evleri dayayıp döşemek kolay... Koltukları, duvarları, pencereleri kaplamak... Bedenleri örtmek, bedenlere kıyafet bulmak kolay... Konfeksiyon giyinmeyi sevmiyor kalp. Kalbi giyindirmek zor.

Ah, kalbimiz...

Ne kadar ortada, ne kadar savunmasız, ne kadar çıplak.

Ve ne kadar açık.

Kumaşlar önemli. Kalın, kaba kumaşlardan inciniyor kalbimiz. Hiç giyinmek istemiyor onları, ilk fırsatta çıkarıp atıyor üstünden. Özensiz, sert kılıklar dar geliyor ona.

Tazeliğini kaybedince her şeyini kaybediyor kalp... Yaşamak değilse tazelik, tomurcuk ne? Neden ölürken bile yaşlanmıyor, kırışmıyor kalp? İtirafı zor ama, ölürken bile sanki hiç giyilmemiş bir elbise kadar temiz ve ütülü değil mi aslında? Hiç giyilmemiş gibi. Hiç çıkarılıp bir iskemlenin üzerine atılmamış, hiç soyunulmamış, hiç naftalin kokan bir dolapta yıllar yılı unutulmamış gibi, hiç lekelenmemiş gibi, düğmesi kopmamış, telası astarından ayrılmamış gibi... Nasıl da nefes nefese... Aşık gibi... Nefes almayı bile unutan bir aşık gibi... Oysa yaşamıştı hepsini. Ah kalbimiz, ne kadar ortada, ne kadar savunmasız, ne kadar çıplak. Ve ne kadar açık.

Her şeyin sesi duyulur, yalnız kalbin sesi duyulmaz...

Hayır... Duyduğunuz o değil, o yüreğinizin sesi değil, o kalbinizin ayak sesi!

Kalbi en güzel aşk giydirip kuşatıyor.

Sonra uzaktaki sevgili. Sonra, göz yaşı. Sonra, kadınlar ve çocuklar. Sonra kitaplar. Sonra yoksullar. Sonra eski arkadaşlar. Sonra şarkılar. Sonra babanın emekliliği. Sonra... Sonra annen. Bir de uzakta bir köy mezarlığı. Durmadan yaklaşan, üstüne üstüne gelen.

Kelimeler giydiremiyor onu. Hele kelimeler. Akıldan çok kalbin işi kelimelerle... Akıl kırılmaz çünkü, incinmez... Söz, dille yani dilin diğer anlamı gönülle bağlı kalbe, sözün asıl muhatabı kalp... Kıyamıyor kelimelere kalp, giyinilecek bunca şey varken! Çünkü, üstünde taşımıyor kalp kelimeleri, damarlarında taşıyor! Ah kalbimiz, ne kadar ortada, ne kadar savunmasız, ne kadar çıplak. Ve ne kadar affedici. Çünkü yere göğe sığamayan, gelip gönle yerleşiyor... Affetmek, kalbin kanında var!
*alıntı*


selam ve dua ile meryeme ithaf ediyorum
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Cevapla

“Aşk Konulu Şiir ve Edebî Metinler” sayfasına dön