Aşkın Zuhuru

Cevapla
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Aşkın Zuhuru

Mesaj gönderen 3nokta »

Nerede kaldın? Yıllar yılı nerde gizledin o mübarek nurunu?
Yarenlerin sıra sıra gözyaşları dökmekte geceler boyu, lebbeyk diyerek çağırmakta seni, sen neredesin?
Gözyaşlarımız yeterli gelmiyor mu bir derya olması için seni bize ulaştıracak olan gemi yüzebilsin diye?
Hani neredesin? Neden gelmiyorsun;? Neden hâla bekliyorsun? Neden, yoksa bize güvenmiyor musun?
Yoksa şüphen mi var bizden?
Biz sensiz susuz bir çölde ayakta durmaya çalışan bir demet güle müsavi, bizim ab-ı hayatımız sensin!
Biz yetim, biz öksüz, biz mazlum bir zamanda zulme muhatap oluş gureba, sensin bizim kıblemiz, senin velayetin!
Geleceğin günü görememek ne kadar acı? Her yakarışta anıyoruz aşkın zuhrunu, sevdanın ortaya çıkışını!
Ve bizim de bu kutlu yolculukta yoldaş olmamız için sana dua ediyoruz gözyaşları içinde! Seni görememekAh senin nurunu hissetmek ama seni görememek.
Bir an olsun o mübarek yüzüne nazar edememek,
Bir dem olsun ayaklarının altında şereflenen o mübarek türaba teberrük edememek...
Ne desek az ey İmam, ey huccet, ey veli, ey vasi!
Nefsimizin esiri olmaktan korkuyoruz senin yokluğunda. Ey vasi! Bizi bize bırakma, n'olur? Bir dem olsun bizi senden ayırma,
bir an olsun velayetinden uzak karar kılma. Yoksa paramparça olur bu kalbimiz.
Eğer bizden yüz çevirisen, un ufak olur bu mahçup yüreğimiz. Eğer sen bizi kabul etmezsen, gidecek başka kapımız yok.
Velayetten başka kapımız yok. Bizi karanlık boşluklarda başıboş mu bırakacaksın? Hayır, şüphesiz! Şüphesiz sen o müjdelenen vaadi tamamlayacak olansın.
Sen imamsın, sen vasisin, velilerin hatemisin, Sen Allahın son huccetisin, Şüphesiz sen Mehdisin!
Bak yarenlerin oturmuş kilimler üstüne ve senin gelişini gözlüyor, gözlüyor o kutlu Cuma sabahını.
Ey Sahibimiz! Gelişinin ayak sesleri titretmeye başladı dünyayı. Bizler gözyaşlarına boğuluyoruz sevinç içinde. Onlar
ise saklanacak yer arıyorlar, bir sığınak yapıyorlar gökyüzünde kendilerine, senden kaçabilmek adına!
Oysa yeryüzününde gökyüzününde sensin sahibi! âlemler senin emrinde!
ne olur! bu gözyaşlarımızın son bulması için bir ferahlık indir kalbimize. Korkularımıza son ver. Bizi fitne ve vesveselerden kurtaracak şekilde
bir nazar eyle bize. Sana yetişmek ve senin emrinde sağlam durabilmek için bize güç ver!
Kalbimiz buruk,
Ey Allah'ım! Hüccetin nerede? Neden işitmiyor bu yakarışlarımızı? İşityor da cevap mı vermiyor bizim gibi aldanmış gafillere?
Biz, onun için varız. Biz onun varlığının bilinciyle yaşıyoruz bu dünyada. Onun özlemi sarmış ruhumuzu da terk etmiyor bedenimizi. Yoksa bu dünyada
en güzel şey ölüm olmaz mıydı?

Biz yürüyen cesetlere dönmüşüz, şehadete susamışız, sen bizim mihrabımızsın, nerdesin?
Biz sahipsiz birtakım fukara iken, senin sesine hasret, senin ilmine aç, sen bizim kitabımızsın, nerdesin?
Biz suyu kurumuş bir deryanın mahileri, suyumuz da sensin tuzumuz da senken sen neredesin?
Biz diri diri toprağa gömülmek istenen, boynuna ip geçirilmiş birtakım mahkumuz. Dünya hayatına mahkum olmuşuz, senin nazarından, senin nurundan uzak edilmişiz,
gelişin bizim beraatımız ya! Sen nerdesin!
Gören gözler boşuna mı var? Bu gözlerim senin o mübarek gölgeni görmeyecekse ne işi var bu bedende?
İşiten şu kulaklarımın ne işi var? Eğer senin sesini işitmeyecekse...
Şu dilim sana olan biatini, ahdini yinelemeyecekse ne işi var? Şu ağzım senin ayaklarını bastığın türaba bulanmayacaksa ne faydası var varlığının?
Ayaklarım seni beklerken titreyecekse, ayaklarım senin gelişini gözlerken kırılacaksa ne işi var bu bedenimde?
Senin yoluna hizmet etmeyecek olan, senin aşkın için yanmayacak olan bir ruhun ne önemi var?
Sensiz kalan bir benliğin ne kıymeti var?
Aşkınla bizi daha fazla eritmeden, gözlerimiz ağlamaktan görmeyecek hale gelmeden bir duysan sesimizi, figanımız feryatımız boşuna mı yoksa?
Biz ümitsiz değiliz. Biz biliyoruz geleceğin günün varlığını. Biz senden ayrı da olsak, biz o zamana yetişemesek de
seni görmeyi ve seninle birlikle kıyam etmeyi arzulamaktan vazgeçmeyeceğiz elbette!
Çünkü sensin bizim varlık nedenimiz. Sensin bizim güneşimiz. Sensiz bizim ruhumuz, canımız, kanımız. Sen bizim aldığımız nefesin nedenisin?
Yediklerimizin, içtiklerimizin... Damarlarımızda dolaşan kanımızın nedeni sensin,sensin vücudumuzdan akan kanın sebebi!
Sen bizim imamımızsın. Biz gaflette, sen bize ışık olansın. Biz gureba, sen bize vatansın. Bir fukara, sen bize hazinesin.
Biz öksüz, biz yetim, sen bize velisin.
Allah senin zuhrunu acilleştirsin.

Özcan CANPOLAT
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Cevapla

“İslamî Şiir ve Edebî Metinler” sayfasına dön