BDP'nin Boykot Kararına Hayır

[helindem]

BDP’NİN BOYKOT KARARINA HAYIR!
İmralı ve Silivri Cezaevleri ile Kandil Dağındakilerin de karşı çıktığı Anayasa değişikliği paketine BDP’nin boykot kararı almasının yankıları sürerken, BDP’nin tabanının, parti yöneticileriyle aynı fikirde olmadığı, Anayasa değişikliğini memnuniyetle karşıladıkları söyleniyor. BDP’nin anayasa değişikliğiyle ilgili referandumda 'boykot' çağrısı yapacağını ilan etmesinin, tepkileri de beraberinde getirdiği belirtiliyor. Örneğin Kürt siyasetçilerden İbrahim Güçlü, BDP'yi demokrasi konsepti içinde görmenin yanlış olduğunu söyleyerek, kimsenin iradesinin ambargo altına alınamayacağını, boykot çağrısının etkili olmayacağını düşünüyor. Eski HEP Milletvekili ve eski DEP Genel Sekreteri İbrahim Aksoy da BDP'nin kendisinden beklenen aktif rolü yerine getirmediğini, öncelik¬le PKK'yı sırtından indirmesi gerektiğini, PKK'yı sır¬tında taşımanın ne siyasete, ne de halka yararı olmayacağını, BDP’nin artık aklını başına alması gerektiğini vurguluyor. Diyarbakır’da Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından yapılan anketten de konuyla ilgili ilginç sonuçların çıktığı kaydediliyor.

Anketten çıkan en çarpıcı sonucun “BDP’nin referandumu boykot etmesi kararınızı nasıl etkiler?” sorusuna verilen yanıt olduğu vurgulanıyor. Ankete katılanların % 53.1’inin “kararımı etkilemez” yanıtını verdiğine dikkat çekiliyor.

Ankete katılan seçmenlere sorulan “Sizce nasıl bir anayasaya ihtiyaç var?” sorusuna % 30.2’si Kürt sorununu çözecek değişiklikleri içeren bir anayasa, “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna ise ankete katılanların % 47.1’inin, “Kürt sorunu” şeklinde cevap verdiğine işaret ediliyor.

Anketin ortaya çıkardığı sonuçları basın toplantısında değerlendiren Doç.Dr. Rüstem Erkan, “Kürt sorununa çözüm reçetesi üreten Türkiye’nin önemli tartışmacılarına önemli bir cevap veya tepki olarak değerlendirilebilecek anketin mesaj olsun diye yapılmış bir çalışma olduğunu” açıklıyor.

Referandumu boykot kampanyası için mahalle ve ev toplantıları yapmaya başlayacak olan BDP’nin, halka güvenemediği için bu kararı aldığı söylenirken, bölgede etkin olan diğer siyasî partilerden de tepkiler gelmeye devam ediyor. Kürt Demokratlar Hareketi Sözcüsü Ahmet Acar, BDP'nin tavrının demokratikleşme talebiyle taban tabana çeliştiğini söyleyerek, PKK ve BDP'nin halkın iradesine ipotek koyma ihtimaline dikkat çekiyor.
Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı Şerafettin Elçi ise "Bu partinin etkisinde kaldığı bazı güçler var. Bu güçler böyle istediği için öyle hareket ediyorlar. Çünkü bazı güçleri aşamıyorlar. Mecburdurlar öyle hareket etmeye." diyerek, Kürtlerin baskılara rağmen anayasa değişikliğine sandıkta 'evet' diyeceğini savunuyor.
HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel de BDP'yi, Kürtlerin taleplerinin dışında farklı bir tutum içinde olmakla eleştirenlerden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Bozyel, "BDP’nin izlediği tutumla demokrasi güçlerine değil, demokrasi karşıtı güçlerin ekmeğine yağ sürdüğünü" belirtiyor.
12 Eylül'de yapılacak referandum Kürtler ve BDP camiasında farklı algıların oluşmasına neden olurken, BDP’nin tabanında kırılmaların yaşandığı görülüyor. Kürt kesiminde KADEP ve HAKPAR gibi partiler ile çok sayıda sivil toplum örgütü "evet" cephesinde yer alırken, referandumu boykot edeceğini açıklayan BDP’nin bu tutumunu kendi tabanına anlatmakta güçlük çektiği anlaşılıyor.
Helin Demir
helindem@mynet.com