Teröre Karşı Tek Ses

[helindem]

TERÖRE KARŞI TEK SES

Terörizme karşı duyarlılığın her fırsatta ifade edildiği bir dönemde toplumun her kesiminden gelen tepkiler ve öneriler bugünlerde kamuoyunu yoğun bir şekilde meşgul ediyor. Özellikle PKK’ya “silah bırak” çağrıları ile gündeme gelen demokratik tepkiler, sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle her geçen gün artarak sürüyor. Barış Treni organizasyonları, festivaller, yürüyüşler ve basın açıklamaları şeklinde sürdürülen terör karşıtı gösteriler bu kez de radyoların, gazetelerin, televizyonların ve ajansların bir araya gelmesiyle kendini gösteriyor.

TRT Radyo Dairesi Başkanlığının çağrısıyla İstanbul'da bir araya gelen 35 ulusal radyo temsilcisinin, ''Ortak Yayın Platformu'' başlığı altında, kamu vicdanını rahatsız edecek olağanüstü durumlarda (doğal afet, her türlü terör olayları gibi) radyoların ortak tavır sergilemesi ve duruma uygun dil kullanılmasını kararlaştırdığı belirtiliyor.

Kamu vicdanını rahatsız edici gelişmeler konusunda bütün radyolarca aynı dilin konuşulması, aynı duygunun paylaşılması ve yayılması konusuyla ilgili 6 Temmuz’da, İstanbul Radyosu ev sahipliğinde bir toplantı gerçekleştirildiği bildiriliyor. Ulusal radyolardan 35 temsilcinin katıldığı toplantıda, toplumu yakından ilgilendiren doğal afetler, her türlü terör gibi olaylar karşısında yayınlarda dil ve tavır birliği oluşturulması konusunun ele alındığı kaydediliyor.

TRT Radyo Dairesi Başkanı Şenol Göka'nın açılış ve amacı anlatan konuşmasının ardından radyo yöneticilerinin tek tek söz alarak kendi bakış açılarını ve yaklaşımlarını anlattığı toplantıda, radyo temsilcilerinin terör konusu hakkındaki hassasiyetlerini dile getirdikleri vurgulanıyor.

Aynı anda bütün radyolarda toplumun moralini yüksek tutacak (galeyana
getirmeden ve yasa boğmadan) ortak anonslar yapılması ve kamu vicdanını rahatsız etmeyecek içerik oluşturulması konusunda da görüş birliğine varıldığına dikkat çekiliyor.

Gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri ve ajansların üst düzey yöneticileri ile İstanbul Wow Otel'deki ''Medya Duyarlılığı İstişare Toplantısı''nda da güvenlik ve terörle ilgili haberlerin verilme şekli gibi konuların irdelendiği ifade ediliyor.

Terörle ilgili güvenlik konularının haberleştirilmesinin büyük hassasiyet gerektirdiği, bunun dünyada da bu şekilde olduğu, uluslararası kuruluşların bu konuda hassasiyetlerinin ve bütün ajansların uyguladığı ilkelerin mevcut olduğu, toplantı sonucunda çok olumlu gelişmeler sağlandığı açıklanıyor.

11 Eylül 2001'den sonra çeşitli ülkelerde basına sınırlamalar getirildiği, Avrupa ülkelerinin yasal düzenlemeler yaptığı, ancak Türkiye'de özgürlükleri kısıtlayıcı hiçbir şey yapılmadığı belirtiliyor.

Demokratikleşme sürecinin daha hızlı devam ettiği, Basın Kanununun 2004'te yasalaştığı, AB süreciyle paralel demokratikleşme çabalarının da sürdüğü vurgulanarak ''Hiçbir vesileyle, özellikle de terör nedeniyle normalleşmeden, demokratikleşmeden geri dönüşün söz konusu olmadığı, olağanüstü hal gibi bir şeyin düşünülmediği, basından da terör haberleri hususunda hassasiyet gösterilmesinin beklendiği bildiriliyor.

Söz konusu toplantılarda terörün günlük siyasete alet edilemeyeceğine işaret edilirken, terörün çok hassas bir konu olduğu ve iç siyaset malzemesi yapılamayacağı da ifade ediliyor.

Terörizmle mücadele kapsamında alınan bu ve benzeri kararların somut ve ciddi bir şekilde hayata geçirilmeye çalışılması ve başarıya ulaşılmasının hepimizin en büyük dileği olduğu düşünülüyor.

Helin Demir
helindem@mynet.com