Kadın Konferansı Kürt Kadınları İçin Bir Işık Mı?

Cevapla
helindem
Mesajlar: 331
Kayıt: 03 Ağu 2007, 15:06

Kadın Konferansı Kürt Kadınları İçin Bir Işık Mı?

Mesaj gönderen helindem »

KADIN KONFERANSI “KÜRT KADINLARI” İÇİN BİR IŞIK MI?
Kürt kadınları her zaman her yerde hatta Kürt sorununun içinde bile yer alıyor. Bir internet sitesinde “Kürtlerin En Büyük Sorunu” başlığıyla yayınlanan bir araştırmada; “Kürtlerin yaşadığı sorunların en büyüğünün aslında ne dil sorunu ne de isim olduğu, Kürtlerin yaşadığı topraklardaki sorunları sıralamaya başladığımızda, bu sıralamada en önemli konulardan birisinin kadın sorunu olduğu” fikrine değiniliyor. Kız çocuklarının erken yaşlarda evlendirilmesi, berdel, töre cinayeti, erkeklerin çok kadınla evlenmesi, kadınların en büyük acıları arasında sayılabiliyor. Yoksulluğun, terörün acısını en çok kadınların çektiği biliniyor.
Fakat son yıllarda Kürtlerin yoğunlaştığı bölgelerde büyük bir değişim yaşandığı da ayrı bir gerçek. Güneydoğu’da terörün neden olduğu büyük altüst oluş, büyük dramların, “Kürt Rönesansı” adını verebileceğimiz değişimi de beraberinde getirdiği söyleniyor. Bu bölgede hiçbir şey eskisi gibi değil. Bu Rönesans’ın en önemli boyutunun kadınlar olduğuna şüphe yok. Kadınların var olmak için attığı büyük adımlar, yörede kültürel, sosyal, toplumsal değişimin en önemli sonuçlarından birisi olarak adlandırılabiliyor.
Bugünlerde Türkiye’de kadınlar için, özellikle Kürt kadınları için çok olumlu açılımlar gündeme yansıyor. Diyarbakır’da “Demokratik Özgür Kadın Hareketi”nin 24-25 Nisan 2010 tarihlerinde düzenlediği, Türkiye ve dünyanın bir çok yerinden siyasetçi, akademisyen, gazeteci-yazar, sanatçı, sivil toplum örgütü temsilcisi ve insan hakları alanında çalışma yürüten 150 Kürt kadın delegenin katılımıyla gerçekleştirilen konferansta, demokratik ulus ve demokratik vatan perspektifini hayata geçirme, Kürt kadınlarının karşılaştıkları sorunlar, çözüm perspektifleri, kadınların demokratik mücadele süreçlerinde temsil rolleri, toplumsal cinsiyetçiliğin aşılması ve kadınların demokratik ulusal dayanışmayı sağlama yöntemleri başlıklarının temel tartışma konuları olduğu belirtiliyor.
Kürt partilerinin yıllardır birlik ve beraberlik çağrısı yaptığına, ancak bir çok girişim olmasına rağmen bir ilerlemenin yaşanamadığına, dünyadaki bütün Kürt kadınlarının bir araya gelerek tartışmaya başlamasının önemli bir adım olacağına, konferansın Kürt kadınları ve genel olarak Kürtler arasında bir köprü oluşturacağına inandığını belirten ve konferansın açılış konuşmasını yapan Hazırlık Komitesi Üyesi Mülkiye Birtane, konferansın birlik ve beraberliğin köprüsü olmasının yanı sıra Kürtler arasındaki demokrasinin ilerletilmesinde de çok önemli bir yere sahip olduğunu, aynı zamanda Kürt kadınlarının demokrasinin inşasındaki rolünün ve misyonunun açık bir göstergesi olacağını, konferansın Kürt kadınları için tarihsel bir anlam ifade ettiğini, kadınların sorunlarının ortak olduğunu dile getiriyor.
Konferans için “Bu gün aynı zamanda Kürt kadınının Rönesans bayramıdır” değerlendirmesinde bulunan ve sonuç bildirgesini açıklayan DEP eski milletvekili Leyla Zana ise, tarihin kadınlara sorumluluklar yüklediğini, konferansın gerekliliğinin salt kadınların yaşadığı haksızlıklar olmadığını, recm, kadın sünneti, namus adı altında kadın cinayetleri, aile içi şiddet, berdel, zorla evlilik, cinsel şiddet, taciz, tecavüz gibi sorunların kadınlar için en güncel ve hayati sorunlar olmaya devam ettiğini, çözümün kısa sürede gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bildiğini ancak bu yönlü fikir teatileri, dayanışma ve koordineli çalışmanın sıkıntıları hafifletecek bir etki yapacağına inandığını, kadınların evrensel buluşmasının alt yapısını oluşturacak bu konferansın Kürt kadınının rönesansı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, Kürt kadınlarının ilk defa toplanıyor olmasının önemli olduğunu ifade ediyor.
Kürtlerin demokrasi mücadelesindeki yanlışlar konusunda öz eleştiri de yapan Zana, “Kürtler her zaman demokrasi mücadelesi verdiler ama bir eksik bıraktılar. Önce kendi içlerinde barışık, demokrat, özgürlükçü ve birlik olmaları gerekiyor. Kürtler kendi değerlerini ortaklaştırarak sahiplenmedikleri sürece dayanışma olmaz. Dayanışma olmadan da birlik, birlik olmadan güç, güç olmadan barış sağlanamaz.” sözleriyle konuşmasını sonlandırıyor.
Kürt Kadın Kongresi’nin gelecek yıllarda da devamlılığını sağlaması hedefleniyor. Kongre kapsamında Kürt kadınının aile içindeki yeri, maruz kaldığı şiddet ve töre olayları, ekonomik güçleri, siyasete karşı duruşları, toplum içerisindeki sosyal statüsü, bir Kürt kadınının aile olarak fotoğrafı, yoklukla baş etme yolları, uyum becerileri gibi konuların kapsamlı bir şekilde ele alındığı vurgulanıyor.
Anlaşılan o ki, Kürt kadınları yaşadıkları tüm acı ve engellemelere, terörün baskısına rağmen yine de daha çok bilinçle ve duyarlılıkla yaşamaya devam ediyor. İstedikleri sadece Kürt ve Türklerin barış içinde yaşamaları. Onlar artık kan ve gözyaşı istemiyor, terörü şiddetle kınıyor.
Helin Demir
helindem@mynet.com
Cevapla

“DTP, PKK Yazıları...” sayfasına dön