Meâd (Âhîrete ve Yeniden Dirilmeye Îmân)

Ölümden sonra tekrar dirilip, adaletin tecelli edilişi...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
AlevîGenç
Mesajlar: 80
Kayıt: 15 Oca 2007, 15:15
Konum: alevigenc@yolunakurban.com

Meâd (Âhîrete ve Yeniden Dirilmeye Îmân)

Mesaj gönderen AlevîGenç »

MEAD (ÂHİRETE VE YENİDEN DİRİLMEYE ÎMÂN):
Yüce Allâh bütün kâinâtı nasıl ki insana hizmet için yaratmışsa, insanı da kendisine kullukta bulunması için yaratmıştır.

Her canlı, bir misâfirhâne dediğimiz şu dünyâya geldiğinde bir takım merhalelerden geçer; doğar, büyür, olgunlaşır, yaşlanır ve nihâyet ölür. İnsanoğlunun yaşamı ise diğer canlılardan mâhiyet îtibâriyle farklılık arzetmektedir. Kendisine akıl verilmiş olan, peygamberlerle yol gösterilen, kitaplar gönderilerek yolları aydınlatılan bu varlık, hem kendini yaratana, hem de evrendeki canlı cansız tüm varlıklara karşı sorumluluk ve vazîfe yüklenmiştir. Fakat görünen odur ki, her insan vazîfesinin şuurunda olarak bir hayat sürmemektedir. Gerek kendini yoktan var edene, gerek diğer canlı-cansız varlıklara, gerekse hem nefsine hem de hem cinslerine karşı sorumsuzluk örnekleri sergilemekte, zulme varan taşkınlıklar, densizlikler göstermektedir.

İşte; yeryüzündeki bu zulüm ve haksızlıkları esef ve üzüntü ile gören ve izleyen akıl sâhibi insanlar, bir ân için şunu akıllarından geçirmekte ve demektedirler.“Bu dünyada herkesin yaptığı kendine kalacak, kimse yaptığının karşılığını görmeyecekse, o zaman, şu âlemde ne büyük bir adâletsizlik ve başı boşluk vardır(!) Hayat nasıl bu kadar anlamsız ve zâlimden yana olabilir!?..” Evet! Bu esnâda, her hastalığı tedâvi eden tatlı bir ilâhî ses şöylece akla ve kalbe hitâp etmektedir: “Sizi boş yere yarattığımızı ve bize dönmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz?” [Müminûn (23): 115]

“Sonra siz, bunun ardından (dünya yaşamının sonunda) öleceksiniz. Ve sonra da kıyâmet günü muhakkak diriltileceksiniz.” [Müminûn (23): 15-16]

“Kıyâmet günü adâlet terâzileri kurarız, hiç kimseye en ufak bir şekilde zulmedilmez. Bir hardal tanesi kadar da olsa, yapılanları hesâba çekeriz...” [Enbiyâ (21): 47]

Yeniden dirilmeyle ilgili olarak, insanlardan ve cinlerden, şeytânlaşmış kişilerin, zayıf inançlı kimselerin aklına ve kalbine ektiği; “...biz, çürüyüp, toz-toprak, un-ufak olmuş kemikler olduktan sonra mı tekrar diriltileceğiz?, bu, gerçekleşmeyecek bir hayaldir...” gibi şek, şüphe ve vesveseleri de şânı yüce Rabbimiz olan Allâh;“...onları ilk defâ (yoktan var ederek) yaratan diriltecektir. O, her türlü yaratmayı bilendir.” [Yasin (36): 79] buyurarak, yok etmekte, insanın îmânının sağlam ve sarsılmaz bir temele oturmasına, kemâl-i îmâna ermesine hidâyet etmektedir.[14]

Evet, insan bu îmân ile birlikte, hem aklen, hem kalben mutmain olarak, o yüce Allâh’a hamd ve şükreder, hem de kendi haklarının haksızlardan alınıp kendisine verileceği, bütün zulüm ve haksızlıkların hesabının görüleceği günü iştiyakla bekler. Ayrıca, kâmil bir mümin, Allâh’ın huzûruna zâlim olarak çıkmamak, Peygamberin ve Ehl-i Beyt’inin (s.a.) nûr yüzlerine alnı açık, yüzü ak, başı dik, lekesiz bir sîmâ ile çıkabilmek ve onlara utanç vesilesi olmamak için, temiz, güzel, hayırlarla süslenmiş bir yaşam sürmeye çaba sarfeder.

Rabbimiz, bizleri hesabı kolay görülenlerden, cennet ve cemâli ile müşerref olanlardan eylesin!.[15]
Muhammedî
Çocuklarla oynarken paylaşamazdık Ali rolünü Ali güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar kahraman
Cevapla

“Ahiret (Mead) İnancı” sayfasına dön