Reenkarnasyon olayı

Ölümden sonra tekrar dirilip, adaletin tecelli edilişi...
velayet hak
Mesajlar: 109
Kayıt: 01 Eki 2009, 22:44

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen velayet hak »

aleviyyun yazdı: 14 masumdan hadis istiyorsun peki sana bir hadis:
ali imran suresi 185. yetin tefisiri
imam Muhammed el-bakır (a) şöyle buyurmuştur: “her kim öldürülürse ölümü tatmış olmaz. Ölümü tatmak üzere Mutlaka geri dönecektir.” bu hadisi Tefsir el-safi al-imran suresi 185. aytin tefsiri, c.1 s.405. tefsirul ‘ayaşi c.1 s.160. Tefsir’ül Burhân C.1, S.329; Tefsir’ül Ayyâşi C.1, S.210; Tefsir’us Sâfi C.1, S.405 Mektebet’üs Sadr Tahran 2. Bas.)

şimdi bu nasıl bir cevap vereceğini merak ediyorum
Âl-i İmran 185. ayet: "Her insan ölümü tadacaktır. Kıyamet gü­nü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kimse artık kurtul­muştur. Dünya hayatı, sadece aldatıcı bir metadan ibarettir."

Bu ayette reenkarnasyonla ilgili bir şey göremiyorum..
Aktardığınız rivayete gelince; bu rivayet yeni doğuştan bahsetmiyor, öldürülenlerin dirilip tekrar tabii ölümle ölerek ölümü tadacaklarından bahsediyor. Bu öldürülenlerden kasıt şehitlerdir. Ricatte birkaç grup dirilerek dünyaya dönecekler, onlardan biri de şehitlerdir. Zira İmam (a.s) bu konuyla ilgili konuşurken şehitlerle ilgili ayeti delil oalarak getiriyor:"..قلت يا زرارة ، الموت موت ، والقتل قتل ، وقد قال الله ( إن الله اشترى من المؤمنين أنفسهم وأموالهم بأن لهم الجنة) الآية .."
Ehlibeyt rivayetlerine göre bu ricat İmam Mehdi'nin (a.f) zuhuru döneminde gerçekleşecektir..
Sizin, reenkarnasyonun her dönem ve zamanda gerçekleşeceğine veya gerçekleştiğine dair deliliniz nedir?
Bir de buna yeni doğuş diyorsunuz, hadis ve rivayetlerde yeni doğuş diye bir şey görmedim, varsa gösterirseniz memnun olurum..
"Hakkında söylenen sözler hususunda düşün; söyledikleri şeyleri kendinde bulur­san, (bil ki) söylenen hak söze karşı öfkelendiğinde Allah'ın gözünden düşmenin musibeti, seni kaygılandıran halkın gözünden düşmek musi­betinden daha büyüktür."
aleviyyun
Mesajlar: 175
Kayıt: 15 Tem 2009, 21:29

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen aleviyyun »

velayet hak yazdı:
aleviyyun yazdı: 14 masumdan hadis istiyorsun peki sana bir hadis:
ali imran suresi 185. yetin tefisiri
imam Muhammed el-bakır (a) şöyle buyurmuştur: “her kim öldürülürse ölümü tatmış olmaz. Ölümü tatmak üzere Mutlaka geri dönecektir.” bu hadisi Tefsir el-safi al-imran suresi 185. aytin tefsiri, c.1 s.405. tefsirul ‘ayaşi c.1 s.160. Tefsir’ül Burhân C.1, S.329; Tefsir’ül Ayyâşi C.1, S.210; Tefsir’us Sâfi C.1, S.405 Mektebet’üs Sadr Tahran 2. Bas.)

şimdi bu nasıl bir cevap vereceğini merak ediyorum
Âl-i İmran 185. ayet: "Her insan ölümü tadacaktır. Kıyamet gü­nü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kimse artık kurtul­muştur. Dünya hayatı, sadece aldatıcı bir metadan ibarettir."

Bu ayette reenkarnasyonla ilgili bir şey göremiyorum..
Aktardığınız rivayete gelince; bu rivayet yeni doğuştan bahsetmiyor, öldürülenlerin dirilip tekrar tabii ölümle ölerek ölümü tadacaklarından bahsediyor. Bu öldürülenlerden kasıt şehitlerdir. Ricatte birkaç grup dirilerek dünyaya dönecekler, onlardan biri de şehitlerdir. Zira İmam (a.s) bu konuyla ilgili konuşurken şehitlerle ilgili ayeti delil oalarak getiriyor:"..قلت يا زرارة ، الموت موت ، والقتل قتل ، وقد قال الله ( إن الله اشترى من المؤمنين أنفسهم وأموالهم بأن لهم الجنة) الآية .."
Ehlibeyt rivayetlerine göre bu ricat İmam Mehdi'nin (a.f) zuhuru döneminde gerçekleşecektir..
Sizin, reenkarnasyonun her dönem ve zamanda gerçekleşeceğine veya gerçekleştiğine dair deliliniz nedir?
Bir de buna yeni doğuş diyorsunuz, hadis ve rivayetlerde yeni doğuş diye bir şey görmedim, varsa gösterirseniz memnun olurum..
peki size göre şehitler rec'at olayında geri gelecek hadisi iyi inceleyin: “her kim öldürülürse ölümü tatmış olmaz. Ölümü tatmak üzere Mutlaka geri dönecektir.” ölümü tatmak için geri gelecek diyor. rec'atte geri gelenler sonra ecelleri ilemi ölecekler? Rec'atte neler yaşanacak?


bu konuda başka hadisler paylaşalım bakalım buradaki geri dönüş sizin düşündüğünüz Rec'at mi?

İmam Ebu Cafer aleyhisselam buyuruyor ki: "Hiçbir mümin yoktur ki, ölümü ve öldürülüşü olmasın. Her kim ölürse diriltilip öldürülecek ve her kim öldürülürse diriltilip ölecektir." (Yani bütün müminlerin muhakkak ölüm/eceli ve öldürülüşü vardır) (Allame el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” kitabı C.53, S.71; Tefsir’us Sâfi C.1, S.734, 1.Bas; Tefsir’ül Ayyâşi C.2, S.113; Tefsir’ül Burhân C.2, S.166; Müntehab’ül Besâir)

Buyrun beyler her mümin ölümü ve öldürülüşü tadacak diye buyuruyor imam Cafer sadık (a.s)
verdiğim ayet içerisindeki "zaikatul" kelimesini tadacaktır şeklinde tercüme edebildiğiniz gibi o kelime tatmıştır olarakta tercüme edilir.

devam edelim:

Zürare’dan: Ebu Cafer (as)’e sordum: “Bana bildir, katledilen (öldürülen) ölmüş müdür (eceli tatmış mıdır?)” Buyurdu ki: “Hayır, Ölüm ölümdür, öldürülme öldürülmedir, bunlar ayrı ayrı şeylerdir” Dedim ki: “Ama her kim öldürülürse ölmüştür” Buyurdu ki: “Allah’ın buyruğu senin sözünden daha doğrudur, Çünkü Allahu Teâlâ Kuran’da ölüm (ecel) ile öldürülmeyi birbirinden farklı kılmıştır: “O, Ölür ya da öldürülürse” (Âli İmran 144) ve buyurdu ki: “Eğer ölür ya da öldürülürseniz Allah’a götürüleceksiniz” (Âli İmran 158), ey Zürare, dediğin gibi (ölüm ile öldürülme) aynı şey değildir, ölüm/ecel ölümdür, öldürülme öldürülmedir. Allahu Azze ve Celle buyuruyor ki: “Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını kendilerine cennet verilmek üzere satın almıştır. Allahın yolunda çarpışacaklar da öldürecekler de öldürüleceklerdir. Bu, Onun kendi üzerine yüklendiği bir ahittir” (Tevbe 111) ve yine buyuruyor ki: “Her canlı ölümü/eceli tatmıştır” (Ali İmran 185) Gördün mü, öldürülen ölümü/eceli tatmamıştır, kılıçla öldürülen yatağında ölen ile bir değildir, her kim öldürülürse, muhakkak ölümü tadıncaya kadar dünyaya geri dönecektir, kurtuluşu yoktur" (Tefsir-i Kenz’üd Dekâik C.2, S.242; İbn-i Cuma el-Arusi el-Havîzi “Tefsir-i Nûr es-Sıkleyn” C.1, S.403; Tefsir’us Sâfi C.1, S.387, Mektebet’üs Sadr Tahran 2. Bas; Tefsir’ül Burhân C.1,S.323; Allâme el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” kitabı C.53, S.65-66; Tefsir’ül Ayyâşi C.1, S.202; C.2, S.112; Müntehab’ul Besair)

Abdürrahman el-Kasir’den, Ebu Cafer aleyhisselam Şu ayeti okudu: “İnnellâhaşterâ minel müminine enfüsehüm ve emvâlehüm” “Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerinden satın almıştır (Tevbe 111)” Buyurdu ki: “Bunların kim olduklarını biliyor musun?” Dedim ki: Çarpışıp öldüren ve öldürülen müminlerdir. Buyurdu ki: “Lâ velâkin men kutile minel müminine red, hattâ yemût, vemen mâte red hattâ yuktel, vetilke kudretullâhi felâ tenkirhâ” “Hayır, ama müminlerden kim öldürüldüyse, geri dönecek ölünceye kadar ve her kim ölürse geri dönecek öldürülünceye kadar, bu Allah’ın kudretidir, onu inkar etme” (Allâme el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” kitabı C.53, S.74; Tefsir’il Ayyâşi C.2, S.113-114; Tefsir’ül Burhân C.2, S.167; Müntehab’ul Besâir)

bu hadis yeteri kadar açıktır. görmek isteyene hakkikati arayana...

bir hadis daha:

Cabir bin Yezid dedi ki: Ebu Cafer (as)’e bu ayet: “Allah’ın yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz” (Ali İmran 157. Ayet) hakkında soruldu. İmam şöyle buyurdu: “Ey Cabir! Allah’ın yolu nedir, biliyor musun?” Dedim ki: “Allah’a ant olsun ki hayır, bilmiyorum. Ancak sizden duyarsam öğrenirim.” Buyurdu ki: “Ali ve zürriyetinin yolunda öldürülenlerdir, her kim onun velayeti üzere öldürülürse Allah’ın yolunda öldürülmüştür. Bu ayete inanan hiçkimse yoktur ki onun öldürülüşü ve ölümü olmasın. Her kim öldürülürse muhakkak diriltilip (eceliyle) ölecektir. Her kim (eceliyle) ölürse muhakkak diriltilip öldürülecektir” (Allâme el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” C.53, S.40-41; Tefsir’il Ayyâşi C.1, S.202; İbn-i Cuma el-Arusi el-Havîzi “Tefsir-i Nûr es-Sıkleyn” C.1, S.403-404; Müntehab’ul Besâir)

hadisler konusunda açık görüşlerinizi bekliyorum...
aleviyyun alevi bilgi kaynağı
velayet hak
Mesajlar: 109
Kayıt: 01 Eki 2009, 22:44

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen velayet hak »

aleviyyun yazdı:peki size göre şehitler rec'at olayında geri gelecek hadisi iyi inceleyin: “her kim öldürülürse ölümü tatmış olmaz. Ölümü tatmak üzere Mutlaka geri dönecektir.” ölümü tatmak için geri gelecek diyor. rec'atte geri gelenler sonra ecelleri ilemi ölecekler? Rec'atte neler yaşanacak?
Evet, birkaç hadiste öldürülenler ölümü tatmak için geri gelecekler diyor. Ama ne zaman geri gelecekler? Bunu da yine hadisler bize açıklıyor; İmam Mehdi (a.f) zuhur ettiğinde onlar dünyaya ricat edecekler. Recatte neler yaşanacak, geri gelenler nasıl ölecek bizim konumuz dışındadır.
Hadislerde geçtiğine göre bazıları Ehlibeyt'in devletini görmek ve ondan yararlanmak için gelecek, bazıları düşmanlarından intikam almak gelecek, bazıları İmam Mehdi'ye yardım etmek için gelecek.. Öldürülenler de büyük ihtimalle normal ölümü tatmak için gelecekler, elbette bunlar normal bir şekilde yaşayacak ve kendi ecelleriyle öleceklerdir..
aleviyyun yazdı:bu konuda başka hadisler paylaşalım bakalım buradaki geri dönüş sizin düşündüğünüz Rec'at mi?
İmam Ebu Cafer aleyhisselam buyuruyor ki: "Hiçbir mümin yoktur ki, ölümü ve öldürülüşü olmasın. Her kim ölürse diriltilip öldürülecek ve her kim öldürülürse diriltilip ölecektir." (Yani bütün müminlerin muhakkak ölüm/eceli ve öldürülüşü vardır) (Allame el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” kitabı C.53, S.71; Tefsir’us Sâfi C.1, S.734, 1.Bas; Tefsir’ül Ayyâşi C.2, S.113; Tefsir’ül Burhân C.2, S.166; Müntehab’ül Besâi)
Buyrun beyler her mümin ölümü ve öldürülüşü tadacak diye buyuruyor imam Cafer sadık (a.s)
Safvan b. Yahya ona benzer bir hadisi İmam Rıza'dan nakledilmiştir. Safvan diyor ki İmam (a.s)'ın ricat hakkında şöyle buyurduğunu duydum: Müminlerden ölen öldürülecek, öldürülen ise kendi eceliyle ölecektir."
عن صفوان بن يحيي عن ابي الحسن الرضا علیه السلام قال: سمعته يقول في الرجعة: من مات من المومنين قُتل و من قُتل منهم مات.

Bu rivayetlerde yeniden diriliş diye bir şey yok, imanı halis olan müminler için onlara böyle bir fırsat verilecektir, anlayacağınız bu bütün insanlar için değildir. Nitekim ayet ve rivayetler de ricatin özel olduğunu vurguluyorlar.
Ric'at, Allah Teala'nın şu iki buyruğu gereğince özeldir:
ويومَ نَحشُرُ مِن كُلِّ أُمةٍ فوجاً
"O gün her ümmetten bir grubu haşredeceğiz."(Neml: 83)
وحرامٌ على قريةٍ أهلكنَاها أنهُم لا يرجِعُونَ
"Helak ettiğimiz bir ülkeye artık yaşamak haramdır. Onlar bir daha geri dönemezler."(Enbiyâ:95)
İmamiyye kanalıyla rivayet edilen müstefiz rivayetlerin tamamından ric'at=dönüş yapacakların mümin ve kafirlerden iki gurup olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin, İmam Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet edilir:
إنَّ الرجعة ليست بعامة، وهي خاصة، لا يرجع إلاّ من محض الإيمان محضاً أو محض الشرك محضاً
"Ric'at genel değildir; ric'at özeldir; ancak imanlarında halis olanlarla şirklerinde halis olanlar ric'at edeceklerdir."(1) Bu iki grubun dışındakiler kıyamete kadar ric'at etmeyeceklerdir.
Ric'at Edecek Olanlar Kimlerdir?
Bu alanda nakledilen rivayetlerin tümünden Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih'in, Emirulmüminin Ali aleyhisse-lam'ın,(2) İmam Hüseyn aleyhisselam'ın(3) ve yine diğer Ehli-beyt İmamları ve peygamberlerin ric'at edecekleri anlaşılmaktadır.(4)
Yine İmam Mehdi aleyhisselam'ın yardımcı ve vezirlerinden, Ehlibeyt İmamlarının ashap ve izleyicilerinden bir grubunun,(5) şehitlerin ve müminlerin ric'at edecekleri,(6) diğer taraftan zalimlerin, Allah'ın, Resul-i Ekrem sallallah'u aleyhi ve âlih'in ve Ehlibeyt İmamları aleyhimusselam'ın düşmanlarının,(7) peygamberlerin ve müminlerin düşmanlarının, hakla savaşanların ve münafıkların ric'at edecekleri rivayet edilmiştir.(8) Bunların hepsi yukarıdaki hadiste belirtilen ric'at edecek iki grubun kapsamındadır.
_________
(1) - Muhtesar-u Besair-id Deracat -Hasan b. Süleyman-, s.34. Bihar-ul Envar, c.53, s.39/1.
(2) - Kummi tefsiri, c.2, s.147. Gaybet-u Nu'mani, s.234/22. el-Heraic-u ve'l Ceraih -Kutb-u Ravendi-, c.2, s.848. Muhtesar-u Besair-id Deracat, s.17, 24, 26, 28, 29. Bihar-ul Envar, c.53, s.39/2, 42/10, 12 ve 46/19 ve 56/33 ve 91/96.
(3) - Kâfi -Kuleyni-, c.8, s.206/250. Muhtesar-u Besair-ud Derecat -Hasan b. Süleyman-, s.24, 28, 29. Bihar-ul Envar, c.53, s.39/1, 43/14 ve 89/90.
(4) - Kummi tefsiri -Kuleyni-, c.1, s.25 ve 106; c.2, s.147. Ayyaşi tefsiri, c.1, s.181/76. Muhtesar-u Besair-id Derecat, s.26 ve 28. Bihar-ul Envar, c.53, s.41/9 ve 45/18 ve 54/32 ve 56/38 ve 61/50.
(5) - Rical-ul Keşşi, s.217/391. Kâfi -Kuelyni-, c.8, s.50/14. Ayyaşi tefsiri, c.2, s.32/90 ve s.259/28. Delail-ul İmame -Taberi-, s.247 ve 248. Ravzet-ul Vaizin -Fetal-, s.266. ez-Zuhd -Hüseyin b. Said, s.82. Bihar-ul Envar, c.53, s.40/7 ve 70/67 ve 76/81 ve 76/82 ve 92/102.
(6) - Ayyaşi tefsiri, c.1, s.181/77 ve c.2, s.112/139. Muhresar-u Besair-id Derecat -Hasan b. Süleyman-, s.19. el-Heraic-u ve'l Ceraih -Kutb-u Ravendi-, c.3, s.1166/64. Bihar-ul Envar, c.53, s.65/58 ve 70/67.
(7) - Kitab-u Zeyd-i Nursi, Usul-u Sitte-i Aşer, s.43-44. Bihar-ul Envar, c.53, s.54/32.
(8) - Delail-ul İmamet -Taberi-, s.247. Kummi tefsiri, c.1, s.385. Muhtesar-u Besair-id Derecat, s.194.
aleviyyun yazdı:verdiğim ayet içerisindeki "zaikatul" kelimesini tadacaktır şeklinde tercüme edebildiğiniz gibi o kelime tatmıştır olarakta tercüme edilir
"Zâiqe" ism-i faildir, ismi fail de şimdiki ve gelecek zamana delalet eder ama "zâqe" fi'l-i mazidir, fi'l-i mazi de geçmişe delalet eder. Dolayisiyle bu açıklamanız yanlıştır.
aleviyyun yazdı:devam edelim:
Zürare’dan: Ebu Cafer (as)’e sordum: “Bana bildir, katledilen (öldürülen) ölmüş müdür (eceli tatmış mıdır?)” Buyurdu ki: “Hayır, Ölüm ölümdür, öldürülme öldürülmedir, bunlar ayrı ayrı şeylerdir” Dedim ki: “Ama her kim öldürülürse ölmüştür” Buyurdu ki: “Allah’ın buyruğu senin sözünden daha doğrudur, Çünkü Allahu Teâlâ Kuran’da ölüm (ecel) ile öldürülmeyi birbirinden farklı kılmıştır: “O, Ölür ya da öldürülürse” (Âli İmran 144) ve buyurdu ki: “Eğer ölür ya da öldürülürseniz Allah’a götürüleceksiniz” (Âli İmran 158), ey Zürare, dediğin gibi (ölüm ile öldürülme) aynı şey değildir, ölüm/ecel ölümdür, öldürülme öldürülmedir. Allahu Azze ve Celle buyuruyor ki: “Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını kendilerine cennet verilmek üzere satın almıştır. Allahın yolunda çarpışacaklar da öldürecekler de öldürüleceklerdir. Bu, Onun kendi üzerine yüklendiği bir ahittir” (Tevbe 111) ve yine buyuruyor ki: “Her canlı ölümü/eceli tatmıştır” (Ali İmran 185) Gördün mü, öldürülen ölümü/eceli tatmamıştır, kılıçla öldürülen yatağında ölen ile bir değildir, her kim öldürülürse, muhakkak ölümü tadıncaya kadar dünyaya geri dönecektir, kurtuluşu yoktur" (Tefsir-i Kenz’üd Dekâik C.2, S.242; İbn-i Cuma el-Arusi el-Havîzi “Tefsir-i Nûr es-Sıkleyn” C.1, S.403; Tefsir’us Sâfi C.1, S.387, Mektebet’üs Sadr Tahran 2. Bas; Tefsir’ül Burhân C.1,S.323; Allâme el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” kitabı C.53, S.65-66; Tefsir’ül Ayyâşi C.1, S.202; C.2, S.112; Müntehab’ul Besair)
Bu rivayetler önceki rivayetin bir benzeridir yani öldürülenler (şehitler) ricat edip bir de kendi ecelleriyle ölecekler, bu da İmam Mehdi'nin (a.f) zuhuru dönemindeki ricattir. Reenkarnasiyonla (yeni doğuşla) bir ilgisi yoktur.
aleviyyun yazdı:Abdürrahman el-Kasir’den, Ebu Cafer aleyhisselam Şu ayeti okudu: “İnnellâhaşterâ minel müminine enfüsehüm ve emvâlehüm” “Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerinden satın almıştır (Tevbe 111)” Buyurdu ki: “Bunların kim olduklarını biliyor musun?” Dedim ki: Çarpışıp öldüren ve öldürülen müminlerdir. Buyurdu ki: “Lâ velâkin men kutile minel müminine red, hattâ yemût, vemen mâte red hattâ yuktel, vetilke kudretullâhi felâ tenkirhâ” “Hayır, ama müminlerden kim öldürüldüyse, geri dönecek ölünceye kadar ve her kim ölürse geri dönecek öldürülünceye kadar, bu Allah’ın kudretidir, onu inkar etme” (Allâme el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” kitabı C.53, S.74; Tefsir’il Ayyâşi C.2, S.113-114; Tefsir’ül Burhân C.2, S.167; Müntehab’ul Besâir)
bu hadis yeteri kadar açıktır. görmek isteyene hakkikati arayana...
Ayet mücahitler hakkındadır; Allah Teala, O'nun yolunda savaşan müminlerin can ve mallarını alıyor, bunun karşılığında ise onlara cenneti veriyor. Ayriyeten bunlara ayrı bir özellik de tanıyor, o da hayır amellerini artırmak için tekrar dünyaya dönmeleri ve normal bir ölümle ölmeleridir. Bu ayet ve rivayet bizim görüşümüzü destekliyor. Şimdiye kadar aktardıklarınızda reenklasiyonla (yeni doğuşla) ilgili bir şey görmedim. Bir de size göre reenklasiyon sadece bunlar için midir?
Üsteki sorularıma da cevap vermediniz. Hadis ve rivayetlerde reenklasiyon yani yeni doğuşla ilgili bir şey geçiyor mu? Siz neye dayanarak yeni doğuş diyorsunuz, buna deliliniz nedir. Bu defa inşaAllah cevapsız bırakmazsınız..
aleviyyun yazdı:bir hadis daha:
Cabir bin Yezid dedi ki: Ebu Cafer (as)’e bu ayet: “Allah’ın yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz” (Ali İmran 157. Ayet) hakkında soruldu. İmam şöyle buyurdu: “Ey Cabir! Allah’ın yolu nedir, biliyor musun?” Dedim ki: “Allah’a ant olsun ki hayır, bilmiyorum. Ancak sizden duyarsam öğrenirim.” Buyurdu ki: “Ali ve zürriyetinin yolunda öldürülenlerdir, her kim onun velayeti üzere öldürülürse Allah’ın yolunda öldürülmüştür. Bu ayete inanan hiçkimse yoktur ki onun öldürülüşü ve ölümü olmasın. Her kim öldürülürse muhakkak diriltilip (eceliyle) ölecektir. Her kim (eceliyle) ölürse muhakkak diriltilip öldürülecektir” (Allâme el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” C.53, S.40-41; Tefsir’il Ayyâşi C.1, S.202; İbn-i Cuma el-Arusi el-Havîzi “Tefsir-i Nûr es-Sıkleyn” C.1, S.403-404; Müntehab’ul Besâir)
hadisler konusunda açık görüşlerinizi bekliyorum..
Ali sebilullah ve sırat-i mustakimdir, Ali'nin velayeti yolunda ölmek Allah yolunda ölmektir. Bu rivayetteki ricat, dediğimiz gibi özeldir, velayete inanan ve onun yolunda ölenler içindir. Bütün müslümanları kapsamıyor. Biz de ilk baştan ricatin özel olduğunu vurgulamaya çalıştık, bu çeşit rivayetler bizi destekler..

Ebu Basir, İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'ın, "Iraklılar ric'ati inkar mı ediyorlar?" diye sorduğunu ve kendisinin, "Evet" demesi üzerine İmam'ın, "Kur'an-ı Kerim'in "O gün her ümmetten bir grubu haşredeceğiz" buyurduğunu okumamışlar mı?!" buyurduğunu rivayet eder.
(Muhtasar-u Besair'id Derecat, s.25. Bihar-ul Envar -Meclisi-, c.53, s.40/6. el-İykaz'u min'el Hic'a, s.278/91. er-Ric'at -Esterabadi-, s.55/30.)
Ali b. İbrahim kendi tefsirinde, Hammad'dan senediyle İmam Sadık aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu nakleder: "İnsanlar "O gün her ümmetten bir grubu haşrederiz" ayeti hakkında ne diyorlar?" diye sordu. Ben, bu haşrın kıyamette olacağını söylüyorlar dedim.
Bunun üzerine İmam aleyhisselam buyurdu ki:
ليس كما يقولون، إنّ ذلك في الرجعة، أيحشر الله في القيامة من كلِّ أُمّة فوجاً ويدع الباقين؟ إنّما آية القيامة قوله:)وَحَشَرناهُم فَلَم نُغادِر مِنهُم أحداً
"Söyledikleri gibi değil; bu ayet (kıyametten önce) ricat (dünyaya dönüş) hakkındadır; Allah kıyamette bir grubu haşredip diğerlerini bırakacak mı? Kıyamet ayeti şudur: "O gün ... onları(n hepsini) haşredeceğiz, hiç birini bırakmayacağız."(Kummi tefsiri, c.1, s.24. Muhtasar-u Besair-id Derecat -Hasan b. Süleyman-, s.41. Bihar-ul Envar, c.53, s.60/49. er-Ric'at -Esterabadi- s.77/48)

Şu rivayet de bizi destekliyor:

عن الحسن بن الجهم قال: حضرتُ مجلس المامون يوما و عنده علي بن موسي الرضا علیه السلام و قد اجتمع الفقهاء و اهل الكلام من الفرق المختلفه... فقال المامون: يا ابا الحسن فما تقول في الرجعة؟ فقال الرضا علیه السلام انها لحقّ قد كانت في الأُمم السالفة و نطق بها القرآن و قد قال رسول الله صلی الله علیه و آله يكون في هذه الامة كل ما كان في الامم السالفة حذو النعل باالنعل و القذة بالقذه قال علیه السلام. اذا خرج المهدي من ولدي نزل عيسي بن مريم علیه السلام فصلي خلفه و قال علیه السلام إن الاسلام بدأ غريبا و سيعود قريبا فطوبي للغربا قيل يا رسول الله ثم يكون ما ذا؟ قال: ثم يرجع الحق الي اهله.


Hasan b. Cehim şöyle diyor: Bir gün Memun'un meclisine hazır oldum, Ali b. Musa er-Rıza (a.s) da onun yanındaydı. Çeşitli fırkalardan fakihler ve kelam alimleri de oraya toplanmışlardı.. Sonra Memun, Ey Ebe'l-Hasan! Ricat hakkında ne diyorsun? diye sordu. İmam Rıza (a.s) cevabında buyurdular ki: Ricat haktır, geçmiş ümmetlerde de vuku bulmuştur, Kur'an da onu beyan etmiştir. Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki: Geçmiş ümmetlerde vuku bulan olayların aynısı eksiksiz olarak yakında bu ümmette de vuku bulacaktır."
Sonra buyurdular ki: "Evladımdan olan Mehdi huruç ettiğinde İsa b. Meryem (a.s) yeryüzüne inip O'nun arkasında namaz kılacaktır."
Sonra buyurdular ki: "İslam garip başladı ve yakında (tekrar) garip olacak. O halde ne mutlu gariplere."

Ya Resulellah, daha sonra ne olacak? dediklerinde, buyurdular ki: "Sonra hak ehline dönecektir."

Bu rivayet de ricatte Hz. İsa'nın geleceğini ve İmam Mehdi'nin (a.f) arkasında namaz kılacağını vurguluyor. Anlayacağınız ricat İmam Mehdi'nin zuhuru döneminde vuku bulacaktır..

Not: Geç cevap yazdığım için kusura bakmayın, gerçekten vaktim yoktur, bir şey yazacak olursanız kısa tutun.
"Hakkında söylenen sözler hususunda düşün; söyledikleri şeyleri kendinde bulur­san, (bil ki) söylenen hak söze karşı öfkelendiğinde Allah'ın gözünden düşmenin musibeti, seni kaygılandıran halkın gözünden düşmek musi­betinden daha büyüktür."
kanatsizmelek
Mesajlar: 2
Kayıt: 29 Oca 2015, 03:25

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen kanatsizmelek »

Iyi gunler cevdet rende bana ulasabilirmisiniz acil nir konu
kanatsizmelek
Mesajlar: 2
Kayıt: 29 Oca 2015, 03:25

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen kanatsizmelek »

Bu olayla ilgili tanidiklarim var sizinle konusmak ostiyor
Hüseyni
Mesajlar: 518
Kayıt: 04 Eki 2011, 21:20

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen Hüseyni »

Bu olayı yaşadık yada şahit olduk iddasında bulunanlar Antakya ve Adana Alevilerimi?Genelde güney ikliminde bu iddalar yetişiyor.
Cevapla

“Ahiret (Mead) İnancı” sayfasına dön