Reenkarnasyon olayı

Ölümden sonra tekrar dirilip, adaletin tecelli edilişi...
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen Hasan Akça »

(Başka bir bölümde geçen konuyu buraya taşıyorum o bölüme Mücahid hocamız göndermiş)

Reenkarnasyon'la ilgili Musa AYDIN ağanın hazırlamış olduğu bir makale var, sizlerle paylaşmak istedim:

Bismillahirrahmanirrahim


Muhterem kardeşim, Reenkarnasyon ölen kişilerin ruhlarının yeniden dünyaya dönüp başka bedenlerde hayatlarını sürdürmelerine denir. Yeniden dünyaya döndüklerinde ise önceki hayatlarında sergiledikleri amel ve tavırlara göre yeni hayatları şekillenecektir. İyilik ehli olmuş olsalar, daha iyi bir vaziyet ve daha güzel bir beden ve daha yüksek bir dereceyle dönecekler. Ama eğer kötülük ehli imiş veya eğitilmemiş ve cahil kalmışsa, çalışan-zorluk çeken hayvanların veya çirkin sürüngenlerin bedenine girerek dünyaya dönecekler.

Bu düşüncenin batıllığı hem akli delillerle sabittir, hem de Kur'an ve sünnette dayalı delillerle. Biz vaktimizin darlığından dolayı bunlardan sadece bir kaçına değinmekle yetiniyoruz:

1- Aklî Delil:

Bu iddia her şeyden önce Kur'an ve sünnetten algıladığımız ahiret inancına ve orada vuku bulacak meselelere terstir. Zira hepimiz biliyoruz ki bu dünyanın ardından bütün insanlar bu dünyada yaptıklarının karşılığını bulmak için ebedi olan bir başka dünyaya intikal edeceklerdir. Orada her kes bu dünyada yaptıklarına göre ya cehennemde azap çekecektir veya cennetteki ebedi nimetlere kavuşacaktır. Reenkarnasyon inancına göre böyle bir şeyin imkansız olduğu açıktır. Zira bu iddiaya göre bir ruh birkaç bedene peş peşe taalluk bulup tekrar tekrar bu dünyaya dönmektedir. Şimdi, ahiret olunca bu ruh hangi bedene intikal edecek ve hangisine göre ceza veya mükafat görecektir? Veya bir bedene taalluk bulduğunda iyi ameller işlemiş, bir diğer bedene taalluk bulduğunda ise kötü amel işlemişse, bu ruh şimdi cehennemlik mi olacak yoksa cennetlik mi? Bundan dolayıdır ki reenkarnasyona inananlar gizleseler de aslında ahiret diye bir şeye inanmamaktalar ve insanın cenneti de cehennemi de bu dünyada yaşadığına inanmaktadırlar.

2- Kur'anî Deliller:

Kur'an'ın bir çok ayetinden açık bir şekilde anlaşılan şudur ki ölümden sonra yeniden bir dönüş kesinlikle söz konusu değildir. İşte bunlardan birkaç örnek:

"Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında, "Rabbim, der, lütfen beni (dünyaya) geri gönder; * Ta ki, boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım." Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır." (Mu'minun Suresi, Ayet 99-100)

Görüldüğü gibi kafirlerin veya bazı günahkarların "Ya Rabbi bizi bir kere daha dünyaya geri çevir" istekleri açık bir şekilde reddedilmekte ve Kıyamet gününe kadar "Berzah" dediğimiz ruhlar aleminde kalacakları ifade edilmektedir.

Mu'min suresinde ise Fıravun ve kavmi hakkında şöyle buyurmaktadır:

"Allah o mu'mini, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu. Firavun'un adamlarını ise, o kötü azab kuşattı. * Onlar, sabah akşam ateşe arzolunurlar. Kıyamet kopacağı gün de: "Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine tıkın!" (denilecektir)." (Mu'min, 45-46)

Görüldüğü gibi Firavun ve adamları, ölüp de berzaha girdikleri andan itibaren sabah akşam berzah azabına ki ruhlara yapılacak bir azaptır sunulacaklar; ta Kıyamet gününe kadar. Kıyamet olunca da en acı azaplara atılacaklar. Dolayısıyla ölümden sonra sürekli berzahta kalışları kesindir ve dünyaya dönüş diye bir şey söz konusu değildir. Firavun ve adamları örnek olarak zikredilmiştir ve olay onlara has bir şey değildir. Nitekim bir önceki ayette bütün kafirlerden bahsetmekteydi.

Yine A'raf suresinde şöyle buyurmaktadır:

"İlle onun te'vilini mi gözetiyorlar? Onun te'vili geldiği (verdiği haberler ortaya çıktığı) gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: "Doğrusu Rabbimizin elçileri gerçeği getirmiş. Şimdi bizim şefaatçilerimiz var mı ki bize şefaat etsinler, yahut tekrar geri döndürülmemiz mümkün mü ki eski yaptıklarımızdan başkasını yapalım?" Onlar, kendilerini zarara soktular ve uydurdukları şeyler kendilerinden saptı, kaybolup gitti." (A'raf, 53)

Görüldüğü gibi bu ve önceki ayetler açık bir şekilde reenkarnasyoncuları yalanlamaktadır. Çünkü onlar diyorlar ki ölenler asi, günahkar ve kafir bile olsalar geri dönecekler ki bir ceza olarak daha çetin ve zorluklarla dolu bir hayat dönemi geçirsinler. Oysa bu ayetler açık bir şekilde böyle bir dönüşün asla mümkün olmayacağını ifade ediyor!

Aşağıdaki ayetler de aynı hakikati vurgulamaktadır:

"Onların, ateşin üzerinde durduruldukları zaman: "Ne olurdu dünyaya döndürülseydik, Rabb'imizin âyetlerini yalanlamasaydık da müminlerden olsaydık" dediklerini bir görsen! * Hayır, daha önce gizleyip durdukları karşılarına çıktı da ondan, yoksa geri çevrilselerdi yine menedildikleri şeyi yapmaya dönerlerdi. Çünkü onlar yalancıdırlar." (En'am, 27-28)

"Melekler, kendilerine zulmeden kişilerin canlarını aldıklarında, onlara, "Ne işte idiniz?" derler. Onlar da: "Biz yer yüzünde zayıf kimselerdik." derler. Melekler: "Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi, siz de orada hicret etseydiniz ya?" derler. İşte bunların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü gidiş yeridir." (Nisa, 97)

"Yoksa günah işleyip de kendisine ölüm gelince: "İşte ben şimdi tevbe ettim." diyen kimselerin tevbesi kabul edilmez. Kâfir olarak ölenlerin de tevbeleri kabul edilmez. İşte bunlara ahirette can yakıcı bir azap hazırlamışızdır." (Nisa, 18)

Görüldüğü gibi bu ayetler ölüm gelip çattığında kimseden tevbe kabul olmayacağını ve geri dönüp geçmişi telafi edemeyeceklerini açıkça vurgulamaktadır ki tamamen reenkarnasyoncuların iddiasına terstir.

3- Hadislerden Deliller:

Hadislerden de iki tanesini örnek olarak vermekle yetiniyoruz:

Abbasî halifesi Me'mun Hz. İmam Rızaya "Tenasuha (reenkarnasyon) inananlar hakkında ne düşünüyorsunuz" diye sorduğunda, İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: "Kim tenasuha inanırsa, Allah'a kafir olmuş ve cennet ve cehennemi inkar etmiştir." (Bihar-ül Envar, c.4, s.375)

Bir başka hadiste ise şöyle buyurmuştur: "Kim tenasuha inanırsa kafirdir." (Bihar-ül Envar, c.4, s.375)

Zındıklardan birisi İmam Cafer-i Sadık (a.s)'a şöyle sordu: "Ruhun dünyaya dönüşüne inananlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu inanç nerden kaynaklanmaktadır ve delilleri nedir?"

İmam Sadık (a.s) cevabında şöyle buyurdu: "Bu ekole inananlar, bütün İlahi şeriatları ve dini hükümleri terk etmiş ve kendilerini dalaletlerle süslemişlerdir. Nefislerinin önünü nefsan şehvetler için açmışlardır. Diyorlar ki "Ne cennet vardır ne de cehennem, ne dirilme ne de Kıyamet! Her kesin kıyameti ruhunun bedenden ayrılışı ve bir başka bedene girmesidir. Eğer önceki dünyasında iyilik ehli idiyse, daha iyi bir vaziyet ve daha güzel bir beden ve daha yüksek bir dereceyle dönecektir. Ama eğer kötülük ehli imiş veya eğitilmemiş ve cahil kalmışsa, çalışan-zorluk çeken hayvanların veya çirkin sürüngenlerin bedenine girerek dünyaya dönecektir. Kendilerinden iddialarına delil istendiğinde, şaşırıp kalıyorlar ve bu bozuk inançlarına hiçbir delil getiremiyorlar ve her zaman hedef şaşırtmaya çalışıyorlar. Tevrat onları yalanlamış ve Kur'an onlara lanet etmiştir…" (Bihar-ül Envar, c.4, s. 320)

İleri sürülen bazı iddialara ve bazı kimselerin geçmişlerinden verdikleri haberlere gelince, bunun bir çok nedeni olabilir. Ya bu adamlar yalan söylüyor ve bu yollarla meşhur olmak, para kazanmak gibi emelleri vardır. Yada cinlerin ve bazı kötü ruhların kendilerine yaptıkları telkinlerden ve verdikleri haberlerden ibarettir. Bunların da her birisinin mümkün olduğu yerinde ispatlanmıştır ki biz vaktimiz elverişli olmadığı için şimdilik bu konuya girmiyoruz. Her halükarda başka hiçbir delil de olmasaydı, Kur'an'a ve sünnete ve ahiret gününe inanan bir kimsenin bu saçmalıklara inanması mümkün değildir.
aleviyyun
Mesajlar: 175
Kayıt: 15 Tem 2009, 21:29

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen aleviyyun »

Öncelikle Arap Alevileri yeniden doğuşa inanıyor olmaları ahret inancını inkar ettikleri anlamına gelmemektedir. Genel itibarı ile Arap Alevileri Şia ile aynı kaynakları kullanır. Ama Şia’nın da bazı konularda tahrifata gittiğine de inanılır. Yada bazı konularda ketum olup konuyla ilgili imamlardan hadis nakletmediklerine inanmaktayız. Tabi bu bizim inancımız bu inanca Şia’yı kötülemek amacıyla da inanmamaktayız. Musa aydın kardeşimizin yukarıda yazdığı makaledeki hadislerin orjinalini de okudum ve açıkçası doğru olduklarına inanmıyorum. Yani imamların bu hadisleri rivayet ettiğine inanmıyorum. Tabi nedenlerini ileride sizde göreceksiniz.
Bu tartışmaya başlarken Şia kardeşlerimden bazı soruların net cevabını isteyeceğim maksat bu cevapları sizin ağzınızdan duymaktır. mümkünse net ve kısa olsun….
1- Barzah nedir? Ölüleri ruhları ne kadar berzah aleminde kalmaktalar?
2- Cennet yada cehenneme giriş ne zaman olacak ahretten öncemi sonramı?
3- Yaratıcı tüm insanlara karşı eşit ve adil midir?
4- Recat tüm insanlar için vuku bulacak bir olay mı yoksa ümmetin bir bölümünün mü başına gelecek? Sahi recat nedir?
5- Ümmet kelimesi kimin için kullanılır? Dinsel olarak kelime anlamı nedir?
6- Mesh nedir? şia da mesh var mıdır?
7- Kıyamet nedir? İnsanın ölümü kıyametinin kopması anlamına gelir mi? Sünnilerin inandığı küçük kıyamet ve büyük kıyamet Şia da var mı?
Not: bu sorularıma mutlaka yetkin birinden cevap beklemekteyim.
aleviyyun alevi bilgi kaynağı
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen 3nokta »

O zaman bekleyelim Mücahit hocam cevap versin sorulara.
B enim bildiğim tenasüh denen bir şey var. Ama o reenkarnasyon değil. Aralarında ciddi farklar olduğunu biliyorum. Ama bu konularda net bilgim yok. O yüzden takip edeceğim inşallah.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen Hasan Akça »

aleviyyun.com yazdı:Öncelikle Arap Alevileri yeniden doğuşa inanıyor olmaları ahret inancını inkar ettikleri anlamına gelmemektedir. Genel itibarı ile Arap Alevileri Şia ile aynı kaynakları kullanır. Ama Şia’nın da bazı konularda tahrifata gittiğine de inanılır. Yada bazı konularda ketum olup konuyla ilgili imamlardan hadis nakletmediklerine inanmaktayız. Tabi bu bizim inancımız bu inanca Şia’yı kötülemek amacıyla da inanmamaktayız. Musa aydın kardeşimizin yukarıda yazdığı makaledeki hadislerin orjinalini de okudum ve açıkçası doğru olduklarına inanmıyorum. Yani imamların bu hadisleri rivayet ettiğine inanmıyorum. Tabi nedenlerini ileride sizde göreceksiniz.
Bu tartışmaya başlarken Şia kardeşlerimden bazı soruların net cevabını isteyeceğim maksat bu cevapları sizin ağzınızdan duymaktır. mümkünse net ve kısa olsun….
1- Barzah nedir? Ölüleri ruhları ne kadar berzah aleminde kalmaktalar?
2- Cennet yada cehenneme giriş ne zaman olacak ahretten öncemi sonramı?
3- Yaratıcı tüm insanlara karşı eşit ve adil midir?
4- Recat tüm insanlar için vuku bulacak bir olay mı yoksa ümmetin bir bölümünün mü başına gelecek? Sahi recat nedir?
5- Ümmet kelimesi kimin için kullanılır? Dinsel olarak kelime anlamı nedir?
6- Mesh nedir? şia da mesh var mıdır?
7- Kıyamet nedir? İnsanın ölümü kıyametinin kopması anlamına gelir mi? Sünnilerin inandığı küçük kıyamet ve büyük kıyamet Şia da var mı?
Not: bu sorularıma mutlaka yetkin birinden cevap beklemekteyim.
Arkadaş
senin bu sorduklarının herbirisi ayrı konu ve her biri ayrıca ele alınıp açıklanması gereken konulardır
oysa konu rearkarnasyondur ve senin dellillerini yazman gerekirdi yukarıdaki yazıda Musa aydın hoca kanıtlarını yazmış ve islama uygun olmayan bir inançtır demiş sen o kanıtlara inanmıyorum diyorsun o halde sen neden inanmadığını ve kendi kanıtlarını ortaya koymalısın
konuyu meadın değişik alan konu ve boyutlarına çekerek tartışmayı çıkmaza sürüklemen doğru değildir

yukarıdaki hadislere neden inanmıyorsun? inandığın kanıtların nedir? bunları yazman yeterlidir lütfen konuyu dağıtma burada konu mömeda ainanıp inanmamak yada meadın aşamaları değpil rearkarnasyon inancıdır diğer konularıda forumun mead bölümünde ayrı başlıklarla ele alabilirsin forum herkese açıktır
aleviyyun
Mesajlar: 175
Kayıt: 15 Tem 2009, 21:29

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen aleviyyun »

Kadarda zor sorular sormadım, beklentimde beş on sayfalık açıklamalarda değil. Yetkin birinden de cevap beklediğimi belirttim. Yok yetkin değilsen yetkin bir kişi cevap versin... Yeniden doğuşu tartışmak isteyen sizlersiniz, madem istiyorsunuz önce bazı sorulara cevap vermenizi bekliyorum...
Ben o kadar meraklısı değilim kimseye de birey ispatlamak gibi bir kaygım yada gayem yoktur. İnanıyorum inancımı da gerektiğinde kanıtlamaya gücümde yeter. Siz varsanız bu tartışmaya yapmanız gereken bu sorulara cevabınızı vermek. Ayrıca bu sorular üzerinde bir tartışmada olmayacak. Bu sorular sadece bazı konularda ki inancınızı ortaya koymanız babında gerekli.... Ayrıca soruları sorarak konuyu dağıttığım düşüncesine varmanız beni çok şaşırttı. Daha tartışmadan işi yokuşa sürecekseniz bu tartışmanın uzamasına gerek yok burada bitmesi en uygun iş olur..... basit sorular basit cevaplar..
aleviyyun alevi bilgi kaynağı
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen Mekzun »

Cenab-ı Allah, adaleti emrediyor, fakat acaba kendisi adaletli mi? Muhakkak ki adaletlidir. Bundan şüphemiz dahi olamaz. Biz her gün etrafımızda pek çok olay görüyoruz. Bunların içersinde alabildiğine zengin, malının mülkünün hesabını bilmeyen insanlar; diğer tarafta da sabahtan akşama sofrasında bir lokma bulamayan fakir insanlar.

Yine evin başköşesinde yatırılan, yemekleri yurt dışından gelen ve en pahalı kuaförlerde bakımı yapılan köpekler, diğer tarafta da sokaklarda bir parça kemiği dahi bulamayan köpekleri düşünün. insanların kimileri alabildiğine sıhhatli, kimileri, hasta, kimileri topal, kimileri kör veya sağır. Afrika’nın bazı ülkelerinde görüyoruz ki insanlar, bir deri bir kemik, yarı ölü yarı diri. Bütün bunlar Allah’ın yaratıklarıdır. Bir zengin düşünün malının hesabını bilemiyor. Malından fakir fukaraya bol bol dağıtıyor, hayır işlerinde adeta yarışıyor.

Namazı kılıyor, zekatı veriyor, hacca gidiyor, şeriatın tüm farz ve sünnetlerini yerine getiriyor. Diğer tarafta da bir fakir var ki, Hint fakirlerinden de fakir. Allah’ın kendisini ne için böyle yarattığına küfür edip duruyor. Bulursa yiyor, bulamazsa aç yatıyor. Gerektiğinde çalıyor, karnını doyurabilmek için her türlü edepsizliği yapıyor. Farz edelim ki bu iki şahıs, bu âlemden gittiler, Hakk’ın huzurunda hesaba çekildiler.

Haklı olarak zengin kimse, Cenab-ı Allah’ın tüm buyruklarını yerine getirmiş olduğu için ebedî olarak cennete gidecek, fakir ise hiç şüphe yok ki ebedî olarak cehenneme gidecektir, çünkü her gün Allah’a isyan edip duruyordu. Bu durumda Allah adaletli bir iş yapmış olur mu? Hayır olmaz! Neden olmaz? Çünkü Allah, adaletsiz iş yapmaz da ondan.

Mesela fakir adam, Cenab-ı Allah’a şöyle dese: “Bu zengin kimse, senin ona verdiğin ihsanları, dilediği gibi kullanırken, ben sefaletin, perişanlığın ve açlığın içersinde pençeleşiyordum. O her türlü ihtişamın içersinde yüzerken, sıcacık yatağında yatarken, ben tabiatın soğuk ve sıcak günlerinde sokaklarda yaşam mücadelesi veriyordum. Sabahtan akşama kadar inşaatlarda veya buna benzer işlerde yiyecek ekmeğimi dahi zor kazanıyordum. Madem ki çok adaletli isen, önce beni de bu kârun kadar zengin yaptığın kimsenin durumuna getir. Eğer ben de onun yaptığı gibi, kulluk vazifemi yerine getirmezsem, o vakit beni istediğin gibi yargıla. Ben zaten dünya hayatımda cehennem hayatı yaşadım. Bunu bana bir de burada mı yaşatacaksın?” dese ve şöyle devam etse: “O kârun kadar zengin kimseyi de benim dünyada iken çektiğim sıkıntılara sok ve onun nasıl davranacağını bir gör bakalım. O da aynı benim yaptığımı yapmayacak mı dese, acaba haksız mıdır?

Veya Cenab-ı Allah, zengin kuluna şöyle dese: “Ey kulum! Sen dünya hayatında iken cennet hayatı yaşadın, burada seni cehenneme atayım da adalet yerini bulsun”; fakir kuluna da: “Ey kulum! Sen dünya hayatında çok çektin, gel seni cennetime koyayım da hak yerine gelsin der mi acaba?” hayır demez. O yüce yaratan öyle bir düzen kurmuş ki, hiçbir kimse haksızlığa uğramayacaktır. O Kuran’da her şeyi açık seçik insanlara bildirmiştir. Aşağıdaki Kuran ayetlerine bir bakalım ne diyor: Allah yaratışa başlar, sonra onu varlık alanından çekip tekrar yaratır. En sonunda O’na döndürülürsünüz. (Rum Suresi, 11. Ayet)

Allah’a nasıl nankörlük ediyorsunuz? Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O’na döndürüleceksiniz. (Bakara Suresi, 28. Ayet)

Onlar: “Ey Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir başka yol daha var mı?” (Mümin Suresi, 11 .Ayet)

Ancak gereğince dinleyenler çağrıya cevap verir. Ölülere gelince, Allah onları diriltecektir, sonra O’na döndürülecekler. (En’am Suresi, 36. Ayet)

De ki: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım.Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durdum. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz! (Yunus Suresi, 16. Ayet)

Yine Kuran’da: “Ölümü aranızda biz takdir ettik. Biz önüne geçilecekler değiliz. Yerinize diğer benzerlerinizi getireceğiz ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden oluşturacağız” (Vakıa Suresi, 60, 61, 62) deniyor.

Senin o Ganî Rabbin rahmet sahibidir. Dilerse sizi ortadan kaldırır ve sizi bir başka topluluğun soyundan yeniden vücuda getirir. (En’am Suresi, 133) Yine Kuran’da: iki taraf arasında bir perde, A’raf üzerinde de herkesi yüzlerinden tanıyan erler vardır. Cennet halkı, özleyip durdukları hâlde henüz ona girememiş olanlara şöyle seslenirler: “Selam size!” (A’raf Suresi, 46)

A’raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları bazı erkeklere seslenip şöyle derler: “Ne bir araya gelmeniz ne de büyüklük taslamınız size hiçbir yarar sağlamaz.” (A’raf Suresi, 48)

Bu ayetlerde geçen A’raf halkı hakkında pek çok tartışmalar yapılmıştır. A’raftaki erlerin kimler olduğunda ihtilaf vardır. Bu konu hakkında Hasan Basri Hazretlerine sorulduğunda elini dizine vurarak: “Tanrı onları, cennet ve cehennem ehlini tanıtmak için oraya koymuştur. Onlar bunları birbirinden ayırd ederler; “andolsun Tanrı’ya, belki de onlardan olanlar, şimdi şu evde bizimle beraberdir” (Mecmâ’, I. S. 429) demişti.

Düşünün bir kere, eğer ruh, sadece bir kere dünyaya gelip, buradaki ameline göre kıyamet gününü bekleyip cennete veya cehenneme gidecekse, tekamül etmek üzere bir daha bu dünyaya gelmeyecek ise, Allah’ın adaleti nerededir? Yukarıda zengin kimse ile fakir adamın durumunu gördük, devrana girip ruh kemâle erişinceye kadar tekrar tekrar gidip gelmeyecekse, haksızlık olmaz mı?

Kuran ayetlerini incelediğimiz de şunu görüyoruz: Allah yaratışa başlıyor. Sonra onu varlık alanından çekip alıyor ve tekrar yaratıyor. En sonunda yine kendisine döndürüyor. Dikkat ederseniz Bakara Sûresi 28’de: “Sizi balçıktan veya bir damla sudan yarattım” demiyor. Siz ölülerdiniz O, sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Sonunda O’na döndürüleceksiniz deniyor. Burada üç defa öldürüyor ve diriltiyor.

1- Siz ölülerdiniz,

2- O, sizi diriltti,

3- Sizi yine öldürecek,

4- Ve sonra diriltecektir,

5- Sonunda O’na döndürüleceksiniz.

Burada çok açık olarak şunu görüyoruz. Ruh, bir defaya mahsus dünyaya gelip gitmiyor. Ruh, kemâle erişinceye kadar devrana giriyor, defalarca gidip geliyor, ancak kesinlikle bir önceki hayatını hatırlamıyor. Bir de yukarıda verdiğim Mü’min sûresi 11 de iki kez öldürülüp diriltilen ve tekrar diriltilmeyi bekleyen topluluktan söz ediliyor. Burada bazı insanların ikinci ve üçüncü kez bedenlenerek dünyaya gelmeyi bekledikleri görülüyor. Yine yukurıda zengin kimse ile fakir adamın hikayesini anlattım. Zengin olan o kimse, bu dünyaya pek çok gitmiş gelmiş, Cenab-ı Allah’ın rızasını kazanmıştır. O’nun sayısız lutfuna ve nimetlerine nail olmuş ki, nimetleri ve bu dünya üzerindeki zamanını gereği gibi kullanmasını bilmiştir. O kimse ruhunu kemâle erdirmiş ve Allah’ın rızasını kazanarak cennete gitmeye hak kazanmıştır.

Fakir adama gelince, o daha pek çok gidip gelecek, ta ki, ruhunu kemâle erdirebilsin.

Yukarıda söylediğıim gibi, tenasüh konusu, bugüne kadar pek çok kimseler tarafından tartışma konusu olmuş ve pek çok mezhep ve tarikat ehli kimseler bu konuyla ilgilenmişlerdir.
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen Mekzun »

Reankarnasyon konusu, Yüce Allah'ın adaletiyle ilgili bir konudur.
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen Hasan Akça »

Mekzun yazdı:Kuran ayetlerini incelediğimiz de şunu görüyoruz: Allah yaratışa başlıyor. Sonra onu varlık alanından çekip alıyor ve tekrar yaratıyor. En sonunda yine kendisine döndürüyor. Dikkat ederseniz Bakara Sûresi 28’de: “Sizi balçıktan veya bir damla sudan yarattım” demiyor. Siz ölülerdiniz O, sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Sonunda O’na döndürüleceksiniz deniyor. Burada üç defa öldürüyor ve diriltiyor.

1- Siz ölülerdiniz,

2- O, sizi diriltti,

3- Sizi yine öldürecek,

4- Ve sonra diriltecektir,

5- Sonunda O’na döndürüleceksiniz.

Burada çok açık olarak şunu görüyoruz. Ruh, bir defaya mahsus dünyaya gelip gitmiyor. Ruh, kemâle erişinceye kadar devrana giriyor, defalarca gidip geliyor, ancak kesinlikle bir önceki hayatını hatırlamıyor..
Bakın bektaşiler ayetleri alırlar ve istedikleri yorumla onu aktarırlar ve bu yüzden sapmışlardır
bunu birçok inanç sahibide yapr bu nedenle
Hz.Ali N.belagada 'Onlarla ayetlerle tartışmayın ayetlerin yorumunu hadislerle destekleyin onları buna yönlewndirin gibi tavsiyede bulunmuştur.
şimdi diyorsun ruh geliyor gidiyor olgunlaşıncaya kadar falan filan
peki o zaman bunu böyle aktaran 12 imamlardan bir hadis nakletmen gerekmiyormu?

Mademki Kuran ve Ehli beyt yorumuna inanıyorsunuz buyrun Ehli Beytten bir tane hadis getirin sizi destekleyen türden

yoksa öykü lerle bu iş olmaz
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen Hasan Akça »

aleviyyun.com yazdı:Kadarda zor sorular sormadım, beklentimde beş on sayfalık açıklamalarda değil. Yetkin birinden de cevap beklediğimi belirttim. Yok yetkin değilsen yetkin bir kişi cevap versin... Yeniden doğuşu tartışmak isteyen sizlersiniz, madem istiyorsunuz önce bazı sorulara cevap vermenizi bekliyorum...
Ben o kadar meraklısı değilim kimseye de birey ispatlamak gibi bir kaygım yada gayem yoktur. İnanıyorum inancımı da gerektiğinde kanıtlamaya gücümde yeter. Siz varsanız bu tartışmaya yapmanız gereken bu sorulara cevabınızı vermek. Ayrıca bu sorular üzerinde bir tartışmada olmayacak. Bu sorular sadece bazı konularda ki inancınızı ortaya koymanız babında gerekli.... Ayrıca soruları sorarak konuyu dağıttığım düşüncesine varmanız beni çok şaşırttı. Daha tartışmadan işi yokuşa sürecekseniz bu tartışmanın uzamasına gerek yok burada bitmesi en uygun iş olur..... basit sorular basit cevaplar..
zor sordun demedimki? anlamsız gereksiz konuyu dağıtıcı çıkış yapıyorsun konuyu tek noktaya sabitle yada herbiri için ayrı başllık açmanı önerdim
mesela konu reerkarnasyon iken sen

ümmet mesh kıyamet vs gibi daha ayrı ele alınması gereken konuları ele alıyorsun
oysa senin reerkarnasyonla ilgili tezlerini kanıtlarını yazman gerekirdi
şimdi böyle bir durumda işi yokuşa süren benmi oluyorum
ayrıca konu o kadar basitki yetkin olmaya bile gerek yok biraz okumuş olmak yeterli
yukarıda Musa hocanın yazısı yeterli yani adli ilahiye uygun olmayan bir inancı savunuyorsunuz
terk şansımız bu dünya yaşamıdır ve şefaat ve bağışlanmada bizim için lütuftur tüm bunlar varken rearkarnasyona neden inanalım? kanıt nedir?
bu dünyada yeterince şans zaten veriliyor hüccet önümüze kadar geliyor
ayrıca zaten dünyaya geri dönsek aynı şeyleri yapardık değilmi? çünkü bir öncekini hatırlamadığımıza göre dersdte almış olmayız değilmi? yani bir daha dönüp ruhumuzu geliştirmek için bir nedende yok
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Reenkarnasyon olayı

Mesaj gönderen ali muhsin »

Kurani Kerimde Bir Sure okumustum hangi Sure onu tam olarak hatirlamiyorum Söyle bir kissas geciyordu .Kafirler Cehenemde, "Allahim Bizleri Tekrar Dünyaya geri gönderde iyi islerde bulunalim " Yüce Allah " Zetan Siz ordan geliyorsunuz " diyor yani Burda Allah Kafirlere Ebedi Azabi Müjdeliyor. Eger Tekrar Dünyaya gelme gibi birsey olsaydi Allah Kurani kerimde Kafirlere " Peki Size bir Sans daha veriyorum " derdi ama Yüce Allah " Siz zaten ordan geliyorsunuz " demesi dahi kafirlere ve Münafiklara karsi son Sözünü Söylemis oldugunu göstermiyormu ?! vs. Muaviyer -Yezit (LA ) bir düsünürsek onlardami simdi Dünyaya geri dönecekler ? Peki Yaptiklari Zulümler ne olacak ? Allahin Adaleti Sorgulanmazmi ozaman ? Ebedi Cehennem Sözü Nerde kalacak ? Ehli Beyt Imamlarimizdan bu konu hakkinda aciklamalari varmidir ( Tekrar Dünyaya gelmek gibi ) ?
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Cevapla

“Ahiret (Mead) İnancı” sayfasına dön